İlk Randevuda Bu Yemekleri Yemeyin!

[@Canan]

İlk Randevuda Bu Yemekleri Yemeyin!

Malum, aşkın yolu mideden geçiyor… Bu nedenle ilk randevularda tercih, akşam yemeğinde buluşmaktır. Ancak, restoranı ayarlarken ve yemek siparişi verirken dikkat edilmesi gereken hususlar var! İşte, ilk randevu için asla seçilmemesi gereken yemekler!

1- Spagetti

Makarna, çok leziz bir yemek. İnsanı mutlu da ediyor… Ama spagetti sipariş etmeden önce şunu düşünün: “Spagetti yerken karşıdan nasıl görüneceğim?” Kafanızda, kendinize dair bir resim belirdi mi? İyi, hemen spagettiden vazgeçin!

2- Sakatat

İkiniz de rakı muhabbetinden hoşlanıyorsunuz diye, ilk randevunuzu meyhanede ayarladınız… İyi, güzel… Ama meze tepsisinden seçim yaparken, hemen beyin, ciğer, dil gibi sakatatlara elinizi uzatmayın! Bunlar, masa arkadaşınızın iştahını kapatabilir!

3- Salyangoz, kum midyesi, ıstakoz, karides

Salyangoz, kum midyesi, ıstakoz, karides gibi yiyecekler dünyanın en pahalı ve rafine tatları olabilir. Ancak çok iddialı tatları olduğu bir gerçek! Bu nedenle ilk randevunuzu, spesiyalitesi bunlar olan bir Fransız ya da Akdeniz restoranında yapmamanızı tavsiye ederiz!

4- Kebap, lahmacun

Evet, bunlar bizim öz tatlarımız ama kabul edelim ki herkes kebap ve lahmacun sevmiyor. İlk kez tanıştığınız birini bir kebapçıda ağırlamak doğru değil…

5- Tavuk kanadı

Siz bayılıyor olabilirsiniz ama ilk randevunuzu “Meşhur Kanatçı Bilmemne”de ayarlamadan önce bir kez daha düşünün! Belki karşınızdaki kişi, ellerini bulaştıra bulaştıra yemek yemekten hoşlanmıyordur? Ve tavuk kanadının üzerindeki tütsülenmiş tüylerden haz etmiyordur?

6- Soğan Sarımsak

Yemek seçerken içeriğine dikkat etmekte fayda var. Mesela yemek, çiğ soğan mı içeriyor ya da sosunda sarımsak mı var; gecenin nasıl biteceğini bilemezsiniz, o yüzden uzak durun!

7- Maydanoz, dereotu, salata

“Formuma çok dikkat ediyorum, sadece salata yiyeceğim” demek çok havalı olabilir. Ancak salatanın içindeki bir yeşillik, iki dişinizin arasında kaldığında bütün havanızın söneceğinden emin olabilirsiniz!

8- Acılı ve baharatlı

Bazı mutfaklar baharatı ve acısıyla meşhur. Mesela Hint Mutfağı ya da bizim Güneydoğu Anadolu Mutfağımız gibi… Acıyı ve baharatı sevenler için bu tür restoranlar bir cennet olabilir! Ancak sevmeyenler de var, fazla acı ve baharatın sindirim sistemine dokunanlar da…

9- Kurufasulye

Kurufasulyesiyle meşhur bir restorana gitmeden önce bir kez daha düşünün: Fasulyenin midede yaratacağı gazla nasıl rahat edeceksiniz?

10- İşkembe, kokoreç

Nefis bir gece geçirdiniz, bol bol içki içtiniz, dans ettiniz, şimdi finali bir işkembecide yapmak istiyorsunuz… Çok riskli bir adım, tavsiye etmeyiz!

Alıntı

[@LaLe]

İlk randevuda zaten yemeğe ne gerek var. Birşeyler içilsin yeter

[@Sevda]

İlk randevuda işkembe, kokoreç, sakatat olan yerlere veya kebapçıya götürüyorsa arkanıza bakmadan kaçın zaten

Teşekkürler Canancım.

[@Banemin]

Yemekte salyangoz olmazsa ben o yemeğe yemek demem.

Beğenmeyen kalksın gitsin.

[@Rukia]

Her şey sayılmış zaten. En iyisi yemek yemeyelim.

Randevuya çıkanlara üzülüyorum, aç kalacaklar sanırım.

[@Insanlikarayan]

Yaaa baktimda, hep tavsiye edilmiyor, himmmm .

O zaman bende bari su Andromeda galaxisini bekliyeyim, belki onlar su bizim yemeklere bayilirlar.

Hem onu sevme, bunu sevme olurmu.

Zaten ilk gününde, elektirige kapinirsa, zaten geri kalan huylar, meydana cikacak.

Bunun icinde, en iyisi su spagheti ve salata alayim, üzerindede bol sarimsakli sos olsun.

Ac kalmaktansa.

Ha birde su Kurufasülyeye geleyim, yemekten sonra metroda, acayip yer bollugu oluyor su fasülye yüzünden.

[@LaLe]

Orjinal Mesaj Sahibi Banemin

Yemekte salyangoz olmazsa ben o yemeğe yemek demem.

Beğenmeyen kalksın gitsin.

Sahi ya, bizim restoranlarımızda hep salyangoz vardır


Bunu kesin İsviçreliler veya İngilizler değil, Fransızlar yazmıştır

[@Banemin]

Ama kebapla, işkembeyi biliyorlar

[@Insanlikarayan]

Orjinal Mesaj Sahibi Banemin

Yemekte salyangoz olmazsa ben o yemeğe yemek demem.

Beğenmeyen kalksın gitsin.

En iyisi bir gün yemege gelirsem, yemegimide berabere getireyim.

Su Fransiz mutfagini hic sevmedim.

Bir kere 28 sene evvel davet edilmistim, o zamanlar hep hizli yasayip cok kalori eritiyorduk.

Listede 9,-12,veya 18´lik menü vardi.

Ac gözlülük yapmiyayim dedim, su 12´lik menüyü alayim dedim.

Service basladiginda, pfief ammada büyük tabaklar yani.

Koydular önüme, ben hala yemegi bekliyordum, simdi nasil tarif edeyim.

En iyisi santimetreyle ölcülerini vereyim 2,5 santime 5 santim büyüklügünde bir et parcasi, 2 salatalik yapragi üc damla ne karisigi oldugunu bilmedigim bir madde, daha dogrusu ne oldugunu daha halen cikartamamisim.

Geri kalan tabaklardada yani fazla zenginlik yoktu.

Birde bütün yemek 2,5 saat tuttugunu düsünürseniz, sonunda ne kadar aciktigimin farkina, anlatislarimdan düsünebilirsiniz.

O zamanki hayat arkadasimla, yemegin bitmesini, oradan kacabilmesinin planlarini yapiyorduk.

Ister inanin ister inanmayim Restauranttan ciktigimda iyice acikmistim.

Hemen 30 kilometre olan Frankfurta 250 ile gaz verdim. ilk gördügüm dönerciye, adreslerinide zaten hepsini biliyorum.

Devamli gittigim dönerciler sayili, orada 3 döner süpürdüm, bir dahada ac kalmaktansa hic Fransiz mutfagini aramadim.

[@Cliff Durden]

her erkeğin sahip olduğu belirli gün ve haftalar başlıklı takvim var bende..

1. gün şık bir mekan ve tercihen kırmızı şarap vs..

sonrası 1. ayın sonuna doğru kokoreçe kayıyor..

halledilmeyecek bir mesele değil