Forum Gerçek

AnasayfaForumları Okundu Kabul Et Bugünkü Mesajlar
Geri git   Forum Gerçek > Maksat Muhabbet Olsun > Duygularımız


Yeni Konu aç  Cevapla
 
Seçenekler
Eski 08.12.2015, 23:24   #11
Çevrimdışı
Gülümsün
Yönetici

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Gülümsün Özel Sayfası

Alıntı:
Orjinal Mesaj Sahibi Canan Mesajı göster
Gönül yorgunluğumu atmaya geldim sayfana.

Hepsi yine güzel, yine derin anlamlar taşıyor.


Teşekkürler Gülümsün
Hoş geldin. @Canan
İçimden geldiğince kendimden bir şeyler sadece.

Ben teşekkür ederim.
__________________
  Alıntı ile Cevapla
8 Üyemiz Gülümsün'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 09.12.2015, 00:11   #12
Çevrimdışı
Gülümsün
Yönetici

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Gülümsün Özel Sayfası






Herkes
'' İLK ''
Olmak ister..!.
'' İLK AŞK''...
'' İLK ÖPÜCÜK ''
Oysa
'' İLK GEÇİCİDİR''
Sahip Olduğunuz
'' HANGİ İLK HALA SİZİN.?.''
Ya da SİZİNLE Hiç Düşündünüz mü.?.
Oysa Kimsenin Beğenmediği
'' SON '' da
Durum Biraz FARKLIDIR..!
Ondan Ötesi Yoktur...
Heyecandan Avuçlarınızın Terleyerek Tuttuğu
'' İLK ELE DEĞİL ''
Güvenerek Sımsıkı Tuttuğunuz
''SON ELLE''
Girersiniz MEZARA.!
Durup Tekrar DÜŞÜNDÜĞÜNÜZDE ;
'' ilk ''
Olup Yok Olmak mı İstersiniz.?
'' Son '' olup
"SONSUZ OLMAK MI ''
İstersiniz..?
__________________
  Alıntı ile Cevapla
8 Üyemiz Gülümsün'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 09.12.2015, 00:14   #13
Çevrimdışı
Gülümsün
Yönetici

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Gülümsün Özel Sayfası




Sonbahar yaprakları gibi içim bugün kup kuru...
Çıtır çıtır.
Dokunsan bedenime sanki yaprak yaprak
ha döküldü ha dökülecek...

Gülümsün
__________________
  Alıntı ile Cevapla
8 Üyemiz Gülümsün'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 09.12.2015, 00:19   #14
Çevrimdışı
Gülümsün
Yönetici

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Gülümsün Özel Sayfası









Bugün yine sen vardın aklımda
Hiç çıkmıyorsun ki zaten...
Dinlediğim bütün şarkıda sen...
Yediğim yemekte sen...
Hayalimde sen...
Uykularımda sen...
Her şey de...
Sen sen sen...

Gülümsün
__________________
  Alıntı ile Cevapla
8 Üyemiz Gülümsün'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 10.12.2015, 00:38   #15
Çevrimdışı
Gülümsün
Yönetici

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Gülümsün Özel Sayfası




Siyah önlüğün içinde, bembeyaz yürekli çocuklardık biz! Mutlaka kilidi kopan ve elbise lastiğiyle tutturmaya çalıştığımız plastik beslenme çantalarımız vardı.

İçinde hamburger değil, ya annemizin sabah haşladığı beklemekten sarısı mora dönmüş yumurta, ya da peynir ekmek olurdu.

Silgiyi ipe takar boynumuza asardık. Çantayı çekmez omuzumuza asardık.

Kara tahtaya renk renk tebeşirle yazılar yazardık bir de, tozu ciğerlerimize kadar işlerdi.

Ve şimdi ne zaman bir kitap koklasam, ...ne zaman çocukları okula bıraksam öğrencilik günlerim gelir aklıma.

Ucu kırılmış kurşun kalemim, yarısı aşınmış silgim gibi eksik kalır, özlem duyar bir yanım.

Hiç yaşanmamış gibi sanki, değerini bilmediğim okul yıllarım...




__________________
  Alıntı ile Cevapla
8 Üyemiz Gülümsün'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 10.12.2015, 20:44   #16
Çevrimdışı
Gülümsün
Yönetici

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Gülümsün Özel Sayfası

Seviyor mu? Sevmiyor mu? -

Kelebek İle Papatya'nın Aşkı







"Merhaba" demiş papatyaya,
"sizi uzaktan gördüm ve yanınıza gelmek istedim.".
Nazlı papatya şöyle bir bakmış konuğuna ve
"Merhaba" demiş,
"ben de yalnızlıktan sıkılmıştım zaten.
" Ve konuşmaya başlamışlar.


Kelebek ona hayat hikayesini, nerede dünyaya geldiğini, geçtiği ormanı, tepeleri anlatmış.Papatya da ona kendinden bahsetmiş. Birbirlerinden gerçekten hoşlanmışlar. Kelebek bütün zamanını papatyayla geçirmiş.


Gece olunca... beraber yıldızları ve ateş böceklerinin danslarını seyretmişler. Gündüz olunca kelebek, kanatlarıyla papatyayı güneşin yakıcı ışınlarından korumuş. Minik kelebek papatyayı çok sevmiş.
O kadar çok sevmiş ki, bir türlü onun yanından ayrılamamış. Papatyanın da onu sevip sevmediğini merak ediyormuş. Ama cesaret edip de bunu papatyaya söyleyememiş bir türlü. Onu kırmaktan, incitmekten, bu yüzden kaybetmekten korkmuş. Papatya da kelebeği çok sevmiş ama o da bir türlü söyleyememiş sevgisini.Duygularının karşılığının olmayacağından, bu yüzden kelebeği kaybedeceğinden korkmuş. Böylece iki sevgili yan yana ama sevgilerini paylaşmadan sürekli sohbet etmişler. Böylece saatler saatleri kovalamış.



Günler geçip de, kelebek artık zamanı kalmadığını, gücünün tükendiğini anlayınca, papatyaya dönmüş ve; "Üzgünüm ama senden ayrılmam gerekecek" demiş.


Papatya buna bir anlam verememiş.

"Neden" demiş.
"Yoksa benim yanımda mutsuz musun?".
"Hayır" demiş kelebek.
"Bilakis, sen benim hayatıma anlam kattın. Fakat biz kelebeklerin ömrü sadece üç gündür. Ve ben de ömrümü tamamladım. Artık kelebeklerin hiç ölmediği bir yere gitmeliyim.




" Papatya bu duruma çok üzülmüş ama yapacak bir şey yokmuş zaten. Kelebek artık hiç gücünün kalmadığını, daha fazla tutunamayacağını fark ettiğinde, son bir gayretle papatyaya "Sevi seviyorum" diyebilmiş ancak.








Papatya donakalmış. Sadece "Bende..." diyebilmiş kelebeğin arkasından. Ardından da gözyaşlarına boğulmuş İçinden "Keşke onun da beni sevdiğini bilseydim.
Keşke onu sevdiğimi söyleyebilseydim." diye geçirmiş. Papatya, sevdiğinin onu sevdiğini bilmeden geçirdiği günlerin acısına dayanamamış. Bir süre sonra yaprakları önce solmuş, sonra da
dökülmeye başlamış. Her düşen yaprakta papatya, "seviyormuş" diye geçirmiş içinden. İşte o günden beri, bunu bilen aşıklar, sevgililerine soramadıklarını hep papatyalara sormuş:
"Seviyor mu, sevmiyor mu?"...


Alıntı





__________________
  Alıntı ile Cevapla
7 Üyemiz Gülümsün'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 10.12.2015, 21:13   #17
Çevrimdışı
İklim
Uzman Üye

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Gülümsün Özel Sayfası

Paylaşımlarını keyifle okuyorum Gülümsün, emeğine sağlık.
Mobil Sürüm ile Gönderildi
  Alıntı ile Cevapla
7 Üyemiz İklim'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 10.12.2015, 21:22   #18
Çevrimdışı
Gülümsün
Yönetici

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Gülümsün Özel Sayfası

Alıntı:
Orjinal Mesaj Sahibi İklim Mesajı göster
Paylaşımlarını keyifle okuyorum Gülümsün, emeğine sağlık.
Mobil Sürüm ile Gönderildi
Teşekkür ederim. @İklim Okuyan gözlerine sağlık.
__________________
  Alıntı ile Cevapla
7 Üyemiz Gülümsün'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 10.12.2015, 23:10   #19
Çevrimdışı
Gülümsün
Yönetici

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Gülümsün Özel Sayfası





Koskoca bir yıl daha geçmek üzere ..
Hayat bu; su gibi geçip gidiyor işte...
Kâh gülüyor, kâh ağlıyoruz..
Bazen dağları delecek güce sahip yürekler..
Bazen kuş kanadı kadar narin.
Yorgunluklar, keşkeler, yaşanmak isteyip yaşanamayan düşler...
Ertelenen yaşamlar.. Ya da tadılan güzellikler..
Aşk var, acı var, tat var, tuz var.. DOST'luk, arkadaşlık ve en önemlisi paylaşmak var..
Paylaşılmalı zaten.. Güzellikler bulaşıcı hastalık gibi yayılmalı..
Benden sana, senden bana..
Kime kalmış ki bu dünya ?
Bugün var yarın yokuz..
Sevmeler kıt kanaat olmamalı gönül hanemizde..
Düşünsenize; ihtiyacı olsun ya da olmasın bir dostun gözlerine sevgiyle bakmak, elinden tutmak, yüreğimle yüreğinin kıyısındayım hissini vermek..
Onu dinleyip anlamak seni de mutlu etmez mi..?
Bazen gülümsetmek gülmekten güzeldir.
Biten bir yılın ardından bütün küskünlükler silinsin gönüllerden...
Sevmek kadar güzel, hoş, narin ve İyilik gibi iyi hissettiren bir duygu varken bırakalım kötülük bizden çıkmasın. İnadına gülümse, inadına sev, inadına yaşa ve yaşat. Güzelliklerin başucumuzda, sevdiklerimizin yanımızda, huzur ekmek su gibi hayatımızda, sağlık nefes kadar bedenimizde, bizimle olsun dileklerimle...
Sevin, sevilin, .. Gülün, gülümsetin...
2016 Lütfen güzelliklerle gel.








Alıntı
__________________
  Alıntı ile Cevapla
7 Üyemiz Gülümsün'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 11.12.2015, 22:41   #20
Çevrimdışı
Gülümsün
Yönetici

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Gülümsün Özel Sayfası

İçimizdeki Utanç







"Eleştiriyorum, çünkü içimdeki utançla yüzleşmekten korkuyorum. Suçu başkalarına atmak, onları yargılamak daha kolayıma gidiyor."

Son derece radikal bir cümle, öyle değil mi? Peki hangimiz bu cümleyi içtenlikle söyleyebilecek kadar cesuruz dersiniz? Bir elin parmaklarını geçmez belki de.

Farkında olmadan ne çok eleştiride bulunuyoruz aslında. Bizimle düşüncesini paylaşan, belki de binbir zorlukla kalbini açan birisine eleştiri oklarımızı fırlatıyoruz acımasızca. Üstelik empati yaptığımızı düşünüyoruz. Ta ki benzer durum bizim başımıza gelinceye değin. İşte o zaman anlıyoruz ki; işin aslı dışardan göründüğü gibi değilmiş. İnsanın iç yangını daha bir başkaymış.

Konunun uzmanları; etrafındakileri sürekli eleştiren, yargılayan ve hatta küçük gören kişilerin; aslında kendi içlerindeki utançla yüzleşmekten korktuklarını söylüyor. İtiraf etmeliyim, hiç böyle düşünmemiştim.

Kendimize yeterince güvenmiyoruz. Kusurlarımızla yüzleşip düzeltmek yerine bunlara bir kılıf arıyoruz sadece. Böylece tenkitlerimizin ardı arkası kesilmiyor ve biz hep haklı olmaya çabalıyoruz. Sonuçta kendimizi kandırarak rahatlıyoruz. Öyle değil mi?

Oysaki yapmamız gereken kendimize karşı dürüst olup, eksik ve hatalı yanlarımızı görebilmekte. Görüp de kabullenmekte saklı. O zaman hayatın akışındaki engelleri kaldırmamız kolaylaşacak. Çünkü o engeller bizim tarafımızdan konuluyor yılların birikimi içinde.
Bununla beraber bir de mükemmel olmaya çalışma durumumuz var. Herkese karşı görevini hatasız yapan kişiler olmak neden bu kadar önemli? Ben de zaman zaman böyle davrandığımı fark ediyorum ne yazık ki.

Çevremizin dediklerini fazlaca önemsediğimiz için mi acaba? Laf gelmesinden, suçlanmaktan korktuğumuz için mi yoksa?

Hiç kendimizi hırpalamayalım boşuna. Çünkü karşımızdaki kişi bizi, yaptıklarımızı, düşüncelerimizi ancak kapasitesi ve bakış açısının genişliği kadar anlayabiliyor. Dar bir bakış açısına ne yapsak da fayda etmiyor. Hepimiz yaşamımız boyunca buna benzer pek çok olayla karşılaştık. Belki kalbimiz kırıldı, belki çok üzüldük. Mutsuzluğumuz gün be gün artarken, giderek çekilmez bir hale bile geldik.

Değdi mi peki tüm bu zahmete? Elbette hayır.

Ah. o kalıplaşmış yargılarımız. Kendimizi kapattığımız kalın duvarlarımız. Özümüze, gerçek doğamıza tamamen uzakta yaşamaya alışkın yanlarımız. Kalıcılığımızı artırmak için yaptığımız bitmek tükenmek bilmez çabalarımız. Hep maddiyata yönelik arzularımız. Duvarlarımızın ardında yaşarken ve kendimizi mutsuz, çaresiz hissederken; aslında dışarıda muhteşem bir hayat devam ediyor. Biz görmüyor, dokunmuyoruz bu güzelliklere. Korkularımız ve güvensizliğimiz yüzünden.

Peki nereye kadar. Bunun sonu var mı? Yok.

Diğer korkularımız gibi suçlanma korkusunu da yenmemiz şart. Yolu ise önce bu korkudan kurtulmaya karar vermek; sonra da kalben inanmaktan geçiyor.

Ne zaman kendimize karşı dürüst olursak, ne zaman kötü yanlarımızı sevgiyle kabul edersek; işte o zaman kocaman bir adımla duvarlarımızı yıkmış; özümüzle kucaklaşmış olacağız.

Kendini eleştiri konusunda bakın Amerikalı çağdaş yazar Peter Alexander McWilliams ne diyor? Biraz uzunca ama her satırı okunmaya değer inanın.

"Aynada gördüğünüz her şey hoşunuza gitmeyebilir. Ama aynaya bakıp kendinizle ilgili her şeyi kabul edene kadar; istediğiniz hiçbir değişikliği gerçekleştiremezsiniz. Diğer insanları suçlamanın bize faydası yoktur. Başka insanların eylemleri ve bizim bu eylemlerle ilgili yargılarımız vardır. Eğer dosdoğru yargıya bakabilirsek, kendimizle ilgili benzer yargılara ulaşırız. Diğerleri hakkındaki acımasız eleştirileriniz, kendiniz hakkında kabul etmeniz gerekenlerdir. Bunu yapabilir misiniz? Diğerlerine verdiğiniz tüm öğütlerin sonunda, gideceği tek bir yer vardır; SİZ."

Ne kadar önemli satırlar. Gün geliyor öfke dolu birisine verip veriştiriyoruz; sakin olmasını öğütleyip duruyoruz. Gün oluyor cesaretsiz birisini korkaklıkla suçluyoruz. Kendi içimizdeki gizli öfkeyi, belki korkumuz yüzünden yapamayıp ertelediğimiz yığınla hayali yok sayarak.

Eleştiriler, suçlamalar, yargılar ve geldiğimiz sonuç.

KENDİMİZ!

Sorun sadece ve sadece bizimle alakalı.

Özümüzle. Özümüze inmedikten sonra; ne yapsak nafile.

ÖZÜMÜZ öyle güzel ki her birimizin.

Kendine has renklerle dopdolu. Albenili.

Gerçeği olduğu gibi gören ama, yargılamayan en nadide tarafımız.

Koşulsuz sevginin sıcaklığında şefkat dolu yanımız.

Etrafımızdakileri oldukları gibi kabul ediyor.

Sorgusuz sualsiz onları kendi yollarına sevgiyle uğurluyor.

Ve bu muhteşem parçamız bize karşı hep dürüst.

Yeter ki biz sesine kulak verelim. Sevgisini hissedelim. Bilinçaltımızın tuzaklarına düşüp; özgürlüğünü elinden almayalım. Geçmiş yazılarımda da değinmiştim. Bize kötülük yapanları, hatta hayatımızı çekilmez hale getirenleri affedelim. Hatta teşekkür edelim. Çünkü onlar bilmeden bizi kendi özümüzle yüzleştiriyorlar bir şekilde. O zor anlarda bunu anlamamız mümkün değilse de; en azından bilelim istiyorum.

Şimdi neyi onurlandırmayı düşünüyorsak ona karar verme zamanımız olsun. Önce kendimizi onurlandıralım sevgimizle. Terk etmek istediğimiz her neyimiz varsa hepsini sevgiyle özgürleştirelim. Kızgınlıkla, öfkeyle değil. Bunu yapabilirsek, özümüzle içimizdeki utanç duygusunu yenmemiz an meselesi diye düşünüyorum.


Sevgiyle kalın.


Belgin ERYAVUZ
__________________
  Alıntı ile Cevapla
5 Üyemiz Gülümsün'in Mesajına Teşekkür Etti.
Cevapla

Bu Sayfayı Paylaşabilirsiniz

Etiketler
gÜlÜmsÜn, Özel, sayfası


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Hızlı Erişim


WEZ Format +3. Şuan Saat: 00:08.


Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Önemli Uyarı
www.forumgercek.com binlerce kişinin paylaşım ve yorum yaptığı bir forum sitesidir. Kullanıcıların paylaşımları ve yorumları onaydan geçmeden hemen yayınlanmaktadır. Paylaşım ve yorumlardan doğabilecek bütün sorumluluk kullanıcıya aittir. Forumumuzda T.C. yasalarına aykırı ve telif hakkı içeren bir paylaşımın yapıldığına rastladıysanız, lütfen bizi bu konuda bilgilendiriniz. Bildiriniz incelenerek, 48 saat içerisinde gereken yapılacaktır. Bildirinizi BURADAN yapabilirsiniz.