Utanç Verici Rekor! | Rahmi Turan

[@Gülümsün]

Utanç verici rekor!


Türkiye olarak dünyada erişilmez bir rekorun sahibiyiz.
Dünya şampiyonu olmak güzel şeydir ama bu konuda değil!
Rekorumuz maalesef “utanç verici” bir rekor!
Halen 160 (yazı ile yüz altmış) gazeteci, tutuklu ve hükümlü olarak Türkiye cezaevlerinde yatıyor.
…Ve Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'ne, meslektaşlarımızı cezaevinde ziyaret etmeye bile izin vermiyor!

* * *

Makamlar geçicidir. Biz bugüne kadar sayısını hatırlayamadığımız kadar çok Adalet Bakanı gördük.
Siyaset adamları, icraatlarıyla beraber yaptıkları doğru davranışlar ve iyiliklerle anılırlar. Bu nedenle birçok Adalet Bakanı'nı bugün hayırla yad ediyoruz.
Unutmasın, Bekir Bozdağ da bir gün bu görevi bırakıp gitmek zorunda kalacaktır. “Mahkeme kadıya mülk değildir” sözü boşuna söylenmemiştir.

* * *

Türkiye'de basının içinde bulunduğu hazin durumu, geçtiğimiz cumartesi akşamı yapılan “Türkiye Gazetecilik Başarı Ödülleri”nin dağıtım töreninde, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Turgay Olcayto dile getirdi. Başkan:
“Bugün maalesef iyi haberlerim yok. 160 arkadaşımız hâlâ cezaevindeyse, bugünkü kutlama sözcüğü bile dilimize yakışmıyor. Üzüntümüz büyük. Türkiye'nin dünyada, hapiste en çok gazeteci bulunduran ülkesi olması bizi daha çok üzüyor” dedi.

* * *

Turgay Olcayto şöyle devam etti:
“Cezaevindeki arkadaşlarımıza destek vermek için onlarla görüşmek istiyoruz. Fakat Adalet Bakanlığı'na yaptığımız başvurulara hep ‘Başvurunuz şu anda Bakan'ın önünde' yanıtını alıyoruz. Ama imza bir türlü atılmıyor! Cezaevlerindeki arkadaşlarımızı ziyaret bile edemiyoruz.”

* * *

Cumartesi akşamı ödül alan meslektaşlarımızdan biri de Orhan Ayhan idi.
TRT Spor TV'de yayınlanan başarılı bir spor programını hazırlayıp sunduğu için ödüle lâyık görülen Orhan Ayhan:
“80 yaşımda ödül aldım. Bugüne kadar birçok kuruluştan yüzden fazla ödül almıştım ama burada aldığım ilk ödüldür bu… Bu ödüle çok hasrettim” dedi. Orhan Ayhan'ı içtenlikle kutluyorum.

“TÜM HIRSIZLIKLAR İMARDAN GELİYOR!”

Yukarıdaki başlıkta iddialı bir cümle var:
“Tüm hırsızlıklar imardan geliyor!” sözü Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki'ye ait…
Bakan “İsim vermemi kimse beklemesin ama, herkes gidip Ankara'nın ve İstanbul'un en lüks semtlerinde, sahil kenarlarında kafelerde oturup baktığı zaman gördüğü manzaralardan rahatsız oluyor diye düşünüyorum” diyor.
Bakan Özhaseki'nin bu sözleri üzerine Gaziantep Milletvekili Prof. Dr. Ümit Özdağ, Meclis'e Çevre Bakanı ile İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun yazılı olarak cevaplandırması istemiyle iki soru önergesi verdi:
1) Son 15 yıl içinde İçişleri Bakanlığınızın imar yolsuzluğu konusunda soruşturma başlattığı ve sonlandırdığı belediye var mıdır?
2) Çevre Bakanlığınız bünyesinde kastettiğiniz imar yolsuzluklarına ilişkin bir teftiş kurulu oluşturulmuş mudur? Oluşturulmadıysa neden? Oluşturuldu ise hangi sonuçlara ulaşıldı?

* * *

Hırsızlık iddiasının sahibi Çevre ve Şehircilik Bakanı Bakanı Özhaseki samimi ise kamuoyunu aydınlatmak zorundadır.
15 yıldır iktidarda olan AKP döneminde, Bakan Özhaseki'nin dediği gibi “Tüm hırsızlıklar imardan gelmişse ve hâlâ geliyorsa” bunun sorumlusu kimdir, vebali kime aittir? Kimler çalmış, kimler çaldırtmıştır?
Öyle bol keseden atmak ve yuvarlak konuşmakla olmaz! Bakan Bey net bir açıklama yapmalıdır!

TEBESSÜM
PUSULASIZ VE HARİTASIZ!

Bir taka dolusu Karadeniz uşağı Rize'den yola çıkmışlar, Trabzon'a gidecekler…
Yolda “Evet-Hayır” tartışması yaparlarken kaptan kalp krizi geçirerek ölmüş. Hava da iyice bozmuş… “Şimdi ne olacak?” diye düşünürlerken Temel ortaya atılıp “Ben kaptanum” demiş, çıkmış kaptan köşküne…
“Ha uşaklar, gelin bakayum buraya!”
Tayfalar gelmiş…
“Pusulayı cetirun!”
“Pusula yoktur!”
“Haritayı cetirun!”
“Harita yoktur!”
Temel Reis tayfaların yüzüne dik dik bakmış:
“O halde kelime-i şehadet cetirun!”
* Kıssadan hisse: Allah hiçbir tekneyi ve de ülkeyi “Pusulasız ve haritasız” bırakmasın!

GÜNÜN SÖZÜ

Bir siyasetçi ülkesinde
hep aynı şeyi yapıp farklı
sonuç bekliyorsa delidir.

[@Rosebud]

Damatlar, enişteler sardı memleketi, tam bir oligarşi yani.