Sahne Çalışması İçin Monolog

[@MelisaGuney]

Merhabalar... Bunu tiyatro ile ilgilenen arkadaşlara, konservatuvar okumak isteyen arkadaşlara öncelikle yazmak istedim. Tabii kimin ilgisini çekiyorsa ona yararım dokunur diye düşünüyorum.

EVİN KADINLARI

Yazan : Erman Canantan
Özet:

Kocası öldükten sonra ailenin ayakta kalması için mücadele verip çocuklarının eğitimini sağlamaya çalışan Anne, üçü kız biri oğlan, dört çocuk sahibidir. 30 yaşındaki büyük, kızı Filiz, başka bir kentte tek başına yaşamaktadır. 26 yaşındaki kızı Selma öğretmen olmuş, ama başka bir kente gitmemek için işten ayrılmıştır. 17 yaşındaki Nurcan ile erkek kardeşi Murat, yaşları gereği kimlik arayışı içindedirler; Murat daha çok edebiyatla, şiirle ilgilenmektedir. Selma'nın arkadaşı Lale, evlerine sık sık gelen biridir ve hep ayrıldığı kocasından dert yakınır. Anne, kızı Selma'nın Mete'den ayrıldığını Lale'den öğrenir. Selma, Mete'den hamile kalmıştır, bunu ona söyleyince Mete, ''Çocuk benden olamaz'' diye itiraz eder. Mete'nin bu davranışına kızan Selma, bebeği aldırtır ve öğretmenlik içini başka bir kente gitmek üzere, ilgili makama başvurur.

Bu arada Filiz de kaldığı kentten birtakım sorunlarla ailesinin yanına döner. Yanında çalıştığı iş adamının karısı ile yakın arkadaşlık kurmuş, kadın hastalanınca ona bakmış, kadının ölümünden sonra patronu Nuri Beyle arasında bir gönül ilişkisi gelişmiştir. Nuri Bey evlenmek istediği için Filiz'in arkasından onların evine gelir; aralarında yaş farkı olan Nuri, Filiz'in kendisiyle evlenmesi halinde bütün mal varlığını Filiz'e devredeceğini söyleyerek bu evliliğin gerçekleşmesini garantiye almak ister. Ancak Filiz, Nuri Bey'in bu tavrına çok kızar; kendisini satıştaki bir mal gibi görür; evlilikten vazgeçer.Bu arada, Selma'nın erkek arkadaşı Mete, pişmanlık duyarak Selma'yla görüşmek ve evlenmek isteği ile onlara gelir; özür dilese de Selma, Mete ile evlenmeyi reddeder.

Selma'nın arkadaşı Lale ise, nefret ettiğim söylediği eski kocasından gelen yeniden birleşmek isteğini kabul etmiştir; Selma bunu onursuz bir davranış olarak niteler.Selma ilaç içerek intihara kalkışır.

Anne oyun sonunda '' Bizler gerçek değiliz, bizler yaşamda olabilenleri canlandırıyoruz.Gerçek yalnız tiyatrodur'', der.

Evin Kadınları , çağdaş toplumun dayattığı koşullarda tek başına mücadele veren kadınların, onurlu davranışın sonunda sıkışıp kalmışlığını anlatan duyarlı ve gerçekçi bir oyundur.


PARÇA 1

FİLİZ :

(Işık, arka sahneyi evin içini aydınlatır. Murat ve Nurcan bulundukları yerden oyunu izlerler)

Üç yıl boyunca yaşadığım günler... Kimsenin tanıklık etmediği... İlk zamanlar, yaşadıklarım hiç de olağan dışı gelmiyordu bana. O ölünce, üç yıl boyunca eriyip yok oluşuna tanık olduğum kadın ölünce... Farklı düşünmeye başladım. Değiştim. Kendimi bir anda ihanetin içinde gördüm. Suçluluk duydum. Onun ölümü benim için yeni bir ufuk açıyordu. Sanki yaşadığı sürece hep ölmesini istemiştim. Gerçek böyle değildi, ama böyleymiş gibi geliyordu bana. Öte yandan, beni önemseyen, bana değer veren biri vardı. Onunla evlenirsem varlığını benim üzerime geçireceğini söyleyen... Birbirine ters ama birbiriyle ilişkili iki duygu yaşıyordum. Çıkmaz-daydım. Sizi görmek istedim. Buraya gelip bütün olanları anlatmak istiyordum, istemedi. Gidip geri dönmeyeceğimi sandı, anladı bunu, sezdi. Sonra teklifi o yaptı. Beni satın almaya çalıştı. Gerek yoktu... Onu istemeyiş-ime neden olarak bunu görebilirsiniz, bu davranışlarını...

İnsanların basitleşmelerini, karşısındakileri meta olarak, alınıp satılan bir nesne olarak görmelerini de anlamak gerekir. Böyle düşünüyordum. Kaldı ki zor anlarda yapıldıysa bu. Gerçeğin su yüzüne çıkması, her şeyin herkesçe bilinir olması, hepinizce... (sessizlik)

Onu istemeyişimin gerçek nedeni bu işte... Gizli kalan şeyler, gizlendikleri sürece bir başka anlam taşıyor demek ki. Açıklandığı zaman o anlam yitiriveriyor. Uçuşup, yerini sıradan, herhangi bir şeye bırakıyor... Şimdi düşünüyorum, sevgi ve bizler için önemli başka bazı değerler, böyle tuhaf böyle anlamsız nedenlerle yok oluveriyorsa...

Birazdan buraya gelecek.Kesin kararımı öğrenmek için. Onu bir daha görmek istemediğimi söyleyin.Onu sevdiğimi sanmıyorum.Sevmediğim biriyle de evlenemem.

Yayın : Mitos-Boyut Yayınları, Toplu Oyunları 1, 2000

Bu yazıyı elimdeki T.Yılmaz öğüt 100 Monolog kitabından kendim yazdım. Umarım ilgilenenler için yararlı olur. Sınava çalışanlar varsa kolay gelsin. (Benim gibi )


Saygılarımı ve sevgilerimi sunuyorum.
Melisa GÜNEY