Forum Gerçek

AnasayfaForumları Okundu Kabul Et Bugünkü Mesajlar
Geri git   Forum Gerçek > Bir Yudum İnsan > Sosyal Bilimler > Yaşamıyla İz Bırakanlar


Yeni Konu aç  Cevapla
 
Seçenekler
Eski 14.04.2013, 18:41   #131
Çevrimdışı
Duayen
Huysuz ve Tatlı Kadın

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Yaşadığımız Günler | Kişisel Tarihimiz | Anılar

Otobüs maceranıza çok güldüm sevgili Mediter
Babanız gerçekten kafa adammış, ömrü uzun olsun. Benim babacığımda böyle tatlı sert bir insandır, Allah başımızdan eksik etmesin onları

Merak ettim ördek olayı hala varmı
  Alıntı ile Cevapla
9 Üyemiz Duayen'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 25.06.2013, 12:51   #132
Çevrimdışı
Banemin
» » » Çapulcu « « «

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Yaşadığımız Günler | Kişisel Tarihimiz | Anılar

Bu konu uzun zamandır atıl kaldı.

Aramıza yeni katılan ve klavyesi güçlü pek çok arkadaşımız da oldu. Konuyu aktifleyip onlarında dikkatini çekmesi babında eski bir yazıyı alıntı yapayım bari.

Bakarsınız onlarda kendi tarihlerinden katkılar yaparlar.

******


Mahmut amca geldi bugün aklıma...

Biz ona sağlığında gıyabında "mamut" derdik, şimdi yok! Yine "Mamut" diyoruz... İzin verin ben yine öyle yazayım...

Aksi adamın tekiydi... Ağzını sadece söylenmek için açtığını düşünürdünüz ve genelde öyleydi zaten. Söylenirdi...

Büyük oğluydu bizim İsmail... Her yaz okullar kapandığında sabah onunla birlikte iş yerlerine gider ve akşama kadar çalışıp yine beraber dönerlerdi. Ben nispeten daha rahat olduğum için iş yerimizde bazı akşamlar iş çıkışı onlara gider ve geceye erken başlamak adına onlarla bereber dönerdim eve. Böyle zamanlarda İsmail'in ön koltukta ki saltanatı Mamut'un isteğiyle son bulur ve yanında oturmamı isterdi.

Nedenini bilmiyorum? Halıcıoğlundan Avcılar'a kadar olan yolda sadece önüne çıkan arabalara kızar, arada bir İsmail'e yarın ki işler hakkında talimat verirdi.

Çalışmazdı Mamut. İki dükkan alttaki pastahane ve köşe başında ki kuruyemişçide takılırdı günün çoğunda. Müşterileri bile onunla görüşmek için oraya giderdi. Yazıhaneyi oraya kurmuştu sanki...

Erken gittiğim zamanlar 3 veya 4. çaydan sonra dükkanın kapısına gelir ve "Murat oğlum. Bu babasından daha cimridir. Şimdi çayla senin içini baymıştır. Hadi gel benimle" der ve cevabımı bile almadan dönerdi geriye. Sıkıysa gitme!

Önce aç olup olmadığımı sorar, her seferinde olmadığımı söylerim ve her seferinde "iyi o zaman" deyip bir porsiyon kadayıf söylerdi... Oysa ben baklavayı daha çok severdim. Sormadı ki!..

İsmail ehliyet aldı... 1 ay geçti üzerinden ama arabayı isteyemiyordu babasından. Amerikan Nova... (Harika bir şeydi.)

Bir cumartesi mahallenin bakkalının önünde akşam olmasını ve tayfanın toplanmasını bekliyorduk. Klasik bir hafta sonu olacaktı yine. 7-8 kişilik arkadaş gurubumuzla sabaha yakın saatlere kadar gezip tozacaktık işte...

4. kattaki balkonundaydı mamut ve her akşam olduğu gibi masasını kurmuş, Emine teyzeyi yanına oturtmuş ve demleniyordu. Arasıra gözümüz ona takılır ve İsmail'le dedikodusunu yapardık. Tam o esnada kafayı uzattı ve "Murat oğlum, o hergeleyide alıp yukarı gelsene" dedi. Mecburduk, çıktık...

Emine teyze oturmamızı söyledi ve tam teşebbüs edecekken biz oturmaya " Oturmayın" dedi. Masada ki anahtarı aldı ve İsmail'e uzattı ama gözleri üzerimde ve muhatabına bakarak "Biliyorum geceniz uzun olacak yine. Mutlaka zıkkımlanacaksınızda. Ama bu akşam size şöför veriyorum. Onun içmesine müsade etmeyeceksin. Anlaştık değil mi oğlum?" dedi...

Anlaşmamak mümkün mü? İsmailin nasıl sevindiğini ona bakmadan bile hissedebiliyordum. "Anlaştık Mahmut amca" diyebildim.

Muhabbetimiz bitmişti ve "Gidin artık" dedi... Gittik...


Dinleneyim biraz. Devamı var...


Kaynak; Saat Beni Beş Geçince



EnDibineNot;
Kaynağımı yiyeyim

__________________
Ben hiç insan kaybetmedim...
Sadece zamanı geldiğinde, vazgeçmeyi bildim...

  Alıntı ile Cevapla
9 Üyemiz Banemin'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 25.06.2013, 12:56   #133
Çevrimdışı
Banemin
» » » Çapulcu « « «

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Yaşadığımız Günler | Kişisel Tarihimiz | Anılar

Bu kadar mola yetti. Kahvemi tazeledim ve içimdekini yazasım var.

Üstteki yazının devamı...

*****

Sabaha doğru tayfanın tamamını evlere bırakan şöförümüz, en son benide kapının önünde indirirken suratındaki ifade hala belleğimde.

Pazar. Saat öğleyi az geçe...
Mekan. Bakkalın önü...

İsmail, "gece eve gittim ve yattım. Tam uykuyla uyanıklık arasında odama süzülen Mamut'u fark ettim. Uyuyormuş numarası yaptım. Yanıma sokuldu ve yüzüme eğildi. Anladım nefesimi kokluyordu. Sonra açıkta ki bacağımı örttü ve usulca çıktı odadan" dedi. Ama bunları söylerken yüzünde ki ifade sabah beni eve bırakırken almış olduğu ifadeden kat be kat daha güzeldi. Sevinmişti...

Sormadım neye sevindiğini. Biliyordum...
Kafasına yorganı çekmeden uyuyamayan dostum mutlaka ayağının birini çıkarırdı yorgandan dışarı. Cinsti benim gibi. İşte o örtülen ayak bu surattaki ifadenin yaratıcısıydı.
Sormadım... Biliyordum...

Muhabbete dalmıştık. Farketmedik balkonda olduğunu ama gökgürültüsü gibi bir sesle "İsmail" diye bağırınca hepimiz kafamızı korkuyla 4. kata çevirdik.

"Anahtarını unutmuşsun" dedi ve arabanın anahtarını aşağıya attı. "Bir anahtara sahip çıkamıyorsun, arabaya nasıl çıkacaksın?" dedi ve çekti kafayı içeriye.

Şaşırmıştık İsmail kadar olmasada. O hala balkona bakıyordu. Gittim anahtarı yerden aldım ve yanına geldim. "oğlum dön artık buraya. Anahtarına da sahip çık! Mamut'u kızdırmaya gelmez" dedim...
Sarıldı bana. Kulağına "Yapma burada" dedim. Dağıttı yağmur yüklü bulutları anında, yapmadı...

Yıllar önce izine geldiğimde balkonda oturuyormuş. Görmedim. "Murat" diye bağırınca o eski korkuyla irkilip kafayı kaldırdım yukarı. "Oğlum sensin demek. Gel çabuk yukarı" dedi.

Eşek kadar olmak neyi değiştirecek ki? Karşımdaki Mamut... Sıkıysa gitme. Gittim...

Evde artık Emine teyzeyle ikisi yalnızdı. Herkes kendi evindeydi ve Mamut hala balkondaki masada, karşısında Emine teyze (içmezdi Emine teyze) demleniyordu. Ben çıkana kadar masaya bir kadeh daha ilave edilmiş ve doldurulmuştu.

Hal-hatır sormadı. "Hadi Murat şerefe" deyip kadehini kaldırdı. Ben hareketsiz kalınca "Ne oldu?" diye sordu. "Mamut amca İsmail'le tokuşturdunmu kadeh şimdiye kadar" diye sordum. "Hayır" dedi. "O zaman kusura bakma amca. Ben de tokuşturamam" dedim...

Sustu. Uzun uzun baktı... "Yapamam" dedi. " Bende onun gibi en büyüktüm evde. Babamın yardımcısı olmuş onun sorumluluklarını paylaşmıştım. Çocukluk, gençlik, hatta ikinci gençlik bile böyle geçti. Talimatla, komutla yaşadım çok uzun yıllar. Kendim için değil, başkaları için var oldum. Biliyorum kızgınsınız bana. Seni ayırmıyorum 2 oğlumdan. Üçünüzde kızgınsınız. Ama böyle gördüm. Yontmaya çalıştım kendimi ama ancak bu kadar oldu. Geri alamam yılları. Sevdim ama bilin" dedi...

Bir şey söyleyemedim. Zaten söyleyemezdim de. Çünkü o Mamut amcaydı ve aksi, huysuz adamın biriydi!..

Önce Emine Teyze gitti. 3 sene öncede Mamut amca. Kendine yakışacak şekilde... Bağırsaklarını saran kansere ve doktorların ameliyat için tüm ısrarlarına rağmen "Ne kendime, ne de çocuklarıma 5-6 ay fazla yaşamak için çektiremem" deyip kabul etmedi ameliyatı. Hastahaneden de çıktı ve "kolumda serum şişesiyle değil önümde rakı şişesiyle gideceğim ben" dedi.

Öyle de gitti...

Kaynak; Yine aynı yer yahu! uğraştırmayın beni.

__________________
Ben hiç insan kaybetmedim...
Sadece zamanı geldiğinde, vazgeçmeyi bildim...

  Alıntı ile Cevapla
9 Üyemiz Banemin'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 25.06.2013, 14:08   #134
Çevrimdışı
Boray
Gerçek Üye

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Yaşadığımız Günler | Kişisel Tarihimiz | Anılar

Bir şeyler karalamaya başladım da benim hikayeler hep hüzünlü oluyor yahu. Bozmayayım bu güzel ortamı
  Alıntı ile Cevapla
8 Üyemiz Boray'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 25.06.2013, 15:00   #135
Çevrimdışı
Leyl
Tam Üye

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Yaşadığımız Günler | Kişisel Tarihimiz | Anılar

2,5 sene önce ilk kemoterapimi almaya başladığımda moralim çok bozuktu.Bir karamsarlaşmıştımki,bir de saçlarım dökülmeye başladı iyice sıfırlanmıştı moralim.
Derken babam imdadıma yetişti Annemle birlikte saçlarını traş ettiler,gerçi annem pek memnun olmadı durumdan fularla gezdi bir süre

Kemoterapinin bu sıkıcı yan etkisi devam ettikçe babam saçlarını traşlamaya devam etti,taki benim saçlarım çıkmaya başlayana kadar..

Bir akşam üzeriydi bahçe kapısı homurtularla açıldı.Bababmdı gelen ama offf yüzü bir karış bir söyleniyorki..Arkadaşlarıyla emeklilik dedikodularını yaptıkları cemiyetten fazlasıyla keyifsiz ayrılmıştı.Sebep de kıvırcık formda çıkan saçlarıydı
Arkadaşlarının diline düşünce nasıl da sinirlenmişti ''Kız hınzır senin yüzünden maskara oldum'' derken gülüyordu

Nur içinde yatsın..
__________________
Gerçekçi ol ve imkansızı iste
"Che Guevara"
  Alıntı ile Cevapla
8 Üyemiz Leyl'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 31.08.2015, 17:43   #136
Çevrimdışı
Çengelli İğne
«... Beklenen Şarkı ...»

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Yaşadığımız Günler | Kişisel Tarihimiz | Anılar

Alıntı:
Orjinal Mesaj Sahibi Mediter Mesajı göster
ARKADAŞIM BABAM




Babamla ilişkimiz, baba-oğul ilişkisinden çok arkadaşlık gibidir, babamla çok iyi anlaşırız.

Babam Şehirler arası otobüste şoförlük yapıyordu, ben de, hem okuyor, hem de yaz aylarında yanında muavinlik yapıyordum.
Sanırım 19-20 yaşlarındaydım Finike'den Antalya'ya geliyoruz. Otobüs yarıyarıya boş. Ben arkada beşli koltukta tek başıma oturuyorum. Orta sıralarda annesi ile birlikte Kumluca'dan binen benim yaşlarımda bir kız, ara ara arkaya dönüyor, bana gülümseyip, kesiyor. Derken kız kalktı, arkaya geldi, beşli koltuklara yanıma oturdu. Ben hemen babamın önündeki (içerideki) dikiz aynasına baktım, babamla göz göze geldik bizi görüyor.
Hemen kenara doğru bir koltuk kızdan uzaklaştım. Baktım babam hala bakıyor.
Kız: ''Annemin yanında sigara içemiyordum'' la başlayıp ''Nerelisiniz?'' le samimiyeti arttırmaya çalışıyor ama benim gözüm babamda.
Kız aradaki boş koltuğa geçerek yanıma yanaştı. Babam bakmakta. Ben kapının yanındaki son koltuğa kaçtım. Kız da yanıma.
Derken (1980 darbesi yılları şehir girişlerinde askerler arabaları durdurur kontrol ederlerdi) Konyaaltında otobüsü askerler durdurdu. ''Kaptan ve muavin aşağı insin!'' dediler, yolcuların kimlik kontrolünü yapacaklar.
Ben arkadan indim, babam önden, babam yanıma hışımla geldi (Ben sandım ki kızla niçin konuşuyorsun diye kızacak):
''Ulan eşşekoğlu eşşek, erkekliği iki paralık ettin kız üzerine geliyor, sen niye kaçıyorsun?'' dedi.
''Baba sen ordan bakıp duruyorken ben ne yapsaydım?'' dedim.
''Başkası olsa baba,mama dinlemezdi!'' dedi.
Babamdan izin çıkmıştı ama biz çoktan Antalya'ya gelmiştik, kız arabadan inip kayıplara karışmış, iş işten geçmişti.


Otobüs kaptanı babam olduğu için, babamla anlaşmalı çalışırdım.
Babamla anlaşmamıza göre, (aylık maaşın haricinde) o gün kaç lira ''ördek parası'' birikmişse yarı yarıya paylaşırdık. (Yoldan binen biletsiz yolculara ''Ördek'' denirdi. Onlara bilet kesilmez ''nakit'' para alınırdı.)

Yine bir yolculuktayız. Otobüs bomboş, sadece babamın arkasındaki 1-2 nolu koltuklarda, bir anne, kız oturuyor ama kız çok güzel.
Ben arkadan kalktım geldim babamın yanına biraz babamla konuşuyor gibi yaptım, (anasına çaktırmadan) kıza baktım o da bana pas veriyor.
Ama babamın yanında dikilip dursam annesi farkedecek. Düşündüm ne yapayım diye.
Kız babamın arkasında camdan tarafa oturuyor, onların arkasındaki koltuklar boş.
Ben de gittim onların arkasındaki koltukların camdan tarafına oturdum. Camdan bakılınca babamın yanındaki dış dikiz aynasından kızla göz göze geliyoruz.
-''Ooooo iyi!''
Biz öyle bakışırken. Babamın dikkatini çekti ''Bu İbo arkada otururdu, niye geldi oraya oturdu?'' diye.
Zeki adam uyandı, başını uzatarak dış dikiz aynasının açısından bakınca, kızla birbirimize baktığımızı anladı.
İç dikiz aynasından bana sırıtarak, elini uzatıp dış dikiz aynasının ayarını bozdu. Kız ile bir birimizi göremiyoruz artık.
Kalktım babamın yanına gidip kulağına ''Baba keyfimizi bozma, aynayı düzelt.'' dedim, döndüm yerime oturdum ki düzeltsin bakışmaya devam edelim.
Düzeltmediği gibi, iç dikiz aynasından pis pis sırıtmaya devam ediyor.
Tekrar gittim kulağına ''Baba düzelt!'' yok düzeltmiyor.
Üçüncü gidişimde kulağına '' Baba!'' dedim ''Bu gün ördek parası epey çok, eğer aynayı düzeltmezsen sana zırnık yok!'' ve kızın arkasındaki koltuğa tekrar oturdum.
Ne oldu dersiniz?
Ayna hemen düzeltildi. Biz de bakıştık.
Bakıştık da ne oldu?
-''Hiç! Bizim yolcu kız, oto garda bırakıp, yola devam.

Babam harikadır, bayılırım ben ona.......





Beceriksizzzzzz bir teldemi alamadın
  Alıntı ile Cevapla
5 Üyemiz Çengelli İğne'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 02.09.2015, 21:13   #137
Çevrimdışı
Never
Tam Üye

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Yaşadığımız Günler | Kişisel Tarihimiz | Anılar

Lisedeydim o zamanlar, moda tasarımı bölümünde okuyordum. Sınav notu yerine geçecek dikiş ödevim vardı. Ha bugün, ha yarın diye diye son güne kadar umursamadım. Son gün gelip çattığında da telaşla alt sokaktaki terziye koşturdum. Adama yalvardım, yakardım; yarına kadar yetiştirin yoksa sıfır alacağım! Adam; "İmkanı yok, yetişmesi gereken çok işim var." dediyse de sonunda ikna etmeyi başardım. Ama anca yediye on kala gibi alabileceğimi, yedide de dükkanı kapatacağını söyledi. Sevinç içinde çıktım dükkandan.

Nasıl olsa dükkan yakında diye yediye çeyrek kala gibi evden çıktım. O sırada hoşlandığım çocukla karşılaştım. Selamlaştıktan sonra acelem olduğunu söyledim ama bana; "Ya bi' beş dakika konuşalım en azından, özledim." dedi. O öyle dedi ya artık dünya yansa umrumda olmazdı! Bir beş(!) dakika konuştuktan sonra ayrıldık ve koşa koşa terziye gittim. Saat yediyi on geçiyordu ve terzi kapalıydı. Belki döner umuduyla oturdum kaldırım taşının üstüne, akşamın on buçuğuna kadar bekledim. Ne gelen oldu, ne giden...
  Alıntı ile Cevapla
3 Üyemiz Never'in Mesajına Teşekkür Etti.
Cevapla

Bu Sayfayı Paylaşabilirsiniz

Etiketler
kişisel, yaşadığımız


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Hızlı Erişim


WEZ Format +3. Şuan Saat: 13:14.


Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Önemli Uyarı
www.forumgercek.com binlerce kişinin paylaşım ve yorum yaptığı bir forum sitesidir. Kullanıcıların paylaşımları ve yorumları onaydan geçmeden hemen yayınlanmaktadır. Paylaşım ve yorumlardan doğabilecek bütün sorumluluk kullanıcıya aittir. Forumumuzda T.C. yasalarına aykırı ve telif hakkı içeren bir paylaşımın yapıldığına rastladıysanız, lütfen bizi bu konuda bilgilendiriniz. Bildiriniz incelenerek, 48 saat içerisinde gereken yapılacaktır. Bildirinizi BURADAN yapabilirsiniz.