Forum Gerçek

AnasayfaForumları Okundu Kabul Et Bugünkü Mesajlar
Geri git   Forum Gerçek > Görsel ve İşitsel Sanat Yapıtları > Resim | Fotoğraf | Heykel > Türk Ressamların Biyografileri

Türk Ressamların Biyografileri Türk ressamların biyografi ve eserlerinden örnekler


Yeni Konu aç  Cevapla
 
Seçenekler
Eski 16.07.2014, 13:08   #1
Çevrimdışı
Mislina
Süper Üye

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Süleyman Seyyid (1842 - 1913) | Osmanlı Dönemi Türk Ressamı








Süleyman Seyyid (1842-1913), Osmanlı dönemi Türk ressamıdır. Anadolu Maltepesi eşrafından Hacı İsmail Efendi’nin oğludur. İdadi ve Harbiye’de iken yaptığı karakalem ve suluboya etütleri ile hocaları Schranz ve ve Kes’in dikkatini çekmiştir.

Üsküdar Manzarası


1862’de Paris’te açılan Mektebi Osmaniye’ye Mahmut Bey de ilk talebeler arasında yer almış ve bu okulda eğitim görmüştür. Bu okulun 1875’te kapanmasından sonra dönemin ünlü hocalarından ressam Cabanel’in (1823 – 1889) atölyesine girerek burada 9 sene çalıştıktan sonra İstanbul’a geri dönmüştür.

Natürmort


Hicri 1316 tarihli, 60x43 cm(Antik A.Ş. arşivi)


Süleyman Seyyid 2658’de Paris’ten geri döndükten sonra Harbiye Mektebi resim öğretmenliğine tayin edilmiş, ancak okulun diğer resim öğretmeni olan Şeker Ahmet Paşa ile Paris’teki öğrencilikleri döneminde başlayıp giderek büyüyen sanat yaklaşımları konusundaki fikir ayrılıkları nedeni ile buradaki görevinden istifa ederek 1880’de Kuleli Askeri İdadisi'ne geçmiştir.

Derviş

Kâğıt Üzerine Sulu Boya55 x 40 cm
(Taviloğlu Koleksiyonu)


1884 yılında ise Askeri Tıbbıye İdadisi resim öğretmenliğine geçerek, 1910 senesine kadar 26 sene bu okulda sanat hayatı yaşamış ve çevresine yaşatmıştır. Miralaylık rütbesine kadar yükselmiştir. Askeri mekteplerde toplam olarak 36 yıl hocalık yapmıştır. Bu neden ile subaylar ve doktarlar arasında iyi tanınan bir sanatçıdır.

Genç Kız Portresi


Kâğıt Üzerine Sepya (T. İş Bankası Koleksiyonu)

Üsküdar Nuh Kuyusu’nda büyük ahşap bir evde oturmuş; Çamlıca, Kısıklı, Bulgurlu, Hekimbaşı, Dudullu, Kayışdağı, Alemdağı, Fenerbahçe gibi yerler onun için esin kaynağı olmuştur.


Seyyid Bey de Hoca Ali Rıza gibi maddi düşüncelerden daima uzak olmuş ve sanatın manevi zevkleri için yaşamıştır. Pertev Boyar’a göre, hak ettiği maaşları tahsil edebilmek için uzun süre emek verdiği değerli eserlerini zamanın ileri gelenlerine hediye etmek zorunda kalarak mağdur da olmuş ve hayatta iken yapıtlarından dolayı hiçbir maddi yarar elde edememiştir. 1913’te vefat etmiştir.




  Alıntı ile Cevapla
6 Üyemiz Mislina'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 16.07.2014, 13:11   #2
Çevrimdışı
Mislina
Süper Üye

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Süleyman Seyyid (1842-1913), Osmanlı dönemi Türk Ressamı


Süleyman Seyyid’in ‘Orman’, ‘Üsküdar manzarası’, ‘Panorama’ ve çoğu Üsküdar görünümlerinden oluşan resimlerinde mavi ve yeşilin egemenliğinde, geniş ufuklu ve derinlikli, gerçekçi bir tarz vardır. ‘Salacak İskelesi’, ‘Fenerbahçe’de Gezinti Yapan Kadınlar’, ‘İhtiyar Adam’ ve ‘Dilenci’ gibi figürlü resimler batı tuval tekniğinde ama Osmanlı geleneği içinde ele alınır. Portre, manzara ve figürlü çalışmaları yanı sıra en çok natürmortlarıyla bilinir.



Çiçekli natürmortlarından biri olan ‘Şebboy’ da açık tonlu bir yüzeye sahip masanın sağ köşesinde duran cam vazo içinde çiçekler yer alır. Kompozisyonda soldan gelen ışık ve arka planın koyuluğu çiçeklerin beyazlığını öne çıkararak resme derinlik kazandırır. Sade bir düzenlemeyle, duru ve canlı renklerle, ince boya dokusuyla özenli bir çalışma kendini belli eder. Doğadaki renk ve biçimlere bağlılık, gerçekçilik gözlenir. 19. yüzyıl Fransız ressamı Henri Fantin Latour’un buketlerindeki gibi Süleyman Seyyid’in çiçekli resimlerinde de nesnelerin organik yapısı, çizgi ve biçim mimarisi, renk dokusu tuvale aktarılır. Ressam tabiatı yorumlamadığı, gördüklerini değiştirmeden samimi bir şekilde verdiği için tabloları kalıcı niteliksel bir yoğunluk taşır.


‘Laleler ve Fulyalar'da açık mavi bir fon önündeki masada geniş bir cam vazo içinde lale, sümbül ve fulyalar uyumlu bir şekilde bir araya getirilmişlerdir. Dışa dönük laleler kırmızıya yakın turuncu, lalelerle ters yönde olan fulyalar sarı, sümbüller ise beyaz, mavi ve pembedir. Yine tekniğe önem verilmiş, soğuk, sıcak, berrak renkler ve ışık ustaca kullanılmıştır. Gözü yormayan natürel düzenlemede çiçekler baharın güzelliğini hissettirir. Masa üzerinde duran iki lale resmin yatay hatlarını güçlendirir. Diğer laleler gözü resmin sol üst köşesine çekerken ortadan başlayarak kenarlara yayılan bir hareket sağlar. Sümbüller bu hareketin ortasındadırlar. Gizli geometrik kurguyla seyirci her öğeyi sırayla, tek tek ve açık seçik kavrarken dengeli bir kompozisyon da oluşur.


Bir başka natürmortta masa üzerinde cam bir vazo etrafında elma ve limon gibi meyveler yer alır. Açıklı koyulu tonlamalarla oluşan arka fonla masa yüzeyi neredeyse aynı renktir. Başarılı bir teknikle ve duyguyla işlenen nesneler çarpıcı bir görünümdedir. Camın şeffaflığı, meyvelerin organik yapıları, çiçeklerin tazeliği, aydınlık renkler, her yana yayılan ışık, yumuşak geçişler ve zarif çizgiler hep dikkatli ve düzenli çalışmanın sonucudur.
Portakal’ adlı natürmortunda lacivert bir fon üzerinde kabuğu soyulmuş bir portakalın son derece özenli bir tasviri görülür. Arka planın koyuluğu resmin ortasındaki portakalı daha da aydınlatır. Portakalın kabuğunun beyaz iç yüzeyindeki yumuşak fırça darbeleri, diliminin ince çizgileri detaycı bir yaklaşımın sonucudur. Gölgeli alanların bile ışıklı olduğu yalın ve anıtsal resimle sanatçının konularına nasıl sevgiyle yaklaştığını da fark ederiz.


Sadece portakalı resmettiği birkaç tablosu daha vardır. Meyve gruplarından oluşan natürmortlarından birinde ise çiçekli kompozisyonlarında olduğu gibi açık renk bir masa köşesinde elmalar ve armutlar bir aradadır. Gelişigüzel dağılmış meyveler diri ve doğal biçimleriyle eşsiz bir anlatıma sahiptir. Canlı renkleriyle nesnel güzellikleri yansıtan bu meyveler hacimli oluşlarıyla da görkemli bir görünüşe ulaşır.
İkinci asker ressamları kuşağından olan Süleyman Seyyid 1842 yılında Üsküdar’da doğar. Babası Kartal Maltepe eşrafından Hacı İsmail Efendi, dedesi ise ünlü bir sedef kakma ustasıdır. Süleyman Seyyid ilk ve orta öğrenimini Maltepe ve Maçka Askeri okullarında tamamladıktan sonra Harbiye Mektebi’ne geçer. 1862 yılında teğmen olarak mezun olduğu bu okulda M. Joseph Schranz ve M. Gués onun resim yeteneğini fark ederler. Karakalem, suluboya ve yağlıboya resimleri beğenilince Abdülaziz döneminde Paris’te Türk öğrenciler için kurulan Mektebi Osmani’ye gönderilir. Mekteb-i Osmani’de Fransızca öğrenir ve Güzel Sanatlar Okulu’nda önce Gustave Baulanger ve Robert Flori, daha sonra da altı yıl Alexandre Cabanel atölyelerine devam eder. Süleyman Seyyid’in dikkatli çalışmasını geliştirmesine yardımcı olan Cabanel portrelere, günlük yaşam ve tarihi konulara ağırlık veren, akademik ve klasik anlayışı estetik anlayışa tercih eden bir ressamdır.

Süleyman Seyyid Paris’teki ilk yıllarında hocasının da etkisiyle tarihsel olayları resmetmeye yönelir. Arkadaşları doğallığı ve perspektifi önemsediği için ona ‘metrologiste’ -ölçülü- adını takarlar. O sırada Abdülaziz tarafından gönderilen Şeker Ahmet Paşa ve onlardan daha önce ailesinin desteğiyle gelmiş olan Osman Hamdi Bey de Jean-Leon Gerome, Gustave Boulanger gibi oryantalist sanatçıların atölyelerinde çalışmalarda bulunurlar. Dönemim sanat çevresinden etkilenen Süleyman Seyyid aldığı eğitim sonucu bir eseri için aylarca uğraşan ve gerçeğe uygunluğa önem veren titiz bir ressam olur. Paris’te sekiz yıl kalır ve resimlerini sergiler. Bu arada ‘Officer dé Academié’ madalyasını alır.

1870 yılında bir yıl İtalya’da kaldıktan sonra İstanbul’a döner. Bir süre Harbiye Mektebi’nde Osman Nuri Paşa’nın yanında çalışır, 1880 yılında bu okuldan ayrılarak Kuleli Askeri Lisesine geçer. Harbiye’den ayrılmasına Paris’teki öğrencilik yıllarından beri sanat konusunda uyuşmazlık nedeniyle anlaşamadığı Şeker Ahmet Paşa’nın da orada çalışması sebep olarak gösterilir. 1871-1903 yılları arasında Harbiye Mektebi, Kız Sanayi Nefise Mektebi ve Askeri liselerde resim ve Orman ve Maden Mektebi ile Tıbbiye Mektebi’nde Fransızca dersleri verir. Mekteb-i Mülkiye-i Şahane’nin ilk kuruluşunda ders programlarını düzenleyerek sanat eğitimciliğiyle Tanzimat döneminde Batılılaşma hareketine katkılar sağlar. 1910 yılında albay rütbesiyle emekli olan sanatçı 1881 yılında Elifba Kulübü’nün sergisine bir resimle katılır. Emekliliğinde Üsküdar’dan Sarıyer’e taşınır. Esprili, tarih bilen, eleştiren, filozofça görüşlere sahip, aydın kişiliğinin öğrencileri üzerinde de olumlu ve yapıcı etkileri olur. Öğretmenlik ile birlikte İstikbal ve Osmanlı gazetelerinde sanat yazarlığı ve çevirmenlik görevlerini de üstlenir. Perspektifle ilgili olarak yazdığı resimli ‘Fenni Menazır’ adlı kitabı ölümünden sonra basılır.

Sanatçı Üsküdar Nuhkuyusu’ndaki ahşap evde oturduğu yıllarda ‘Filozof’ adını verdiği eşeğine binip Alemdağ kırlarına gider ve resimlerini açık havada ya da atölyesindeki modeller karşısında yapar. Konularını güzellik kaynağı olarak gördüğü Üsküdar’dan seçer. Ancak Üsküdar’la ilgili resimlerinin çok azı günümüze ulaşır. ‘Leylaklar’ adlı ünlü natürmortu üzerinde çalışırken atölyesinde bayılan ressam bu eseriyle Paris Dünya Sergisi’nden madalya kazanır. Süleyman Seyyid’in çağının sorunlarını önemseyen, özgür düşünceli yapısı nedeniyle terfileri ve aylıkları gecikirmiş. Bu durumlardan dolayı kırgın ve küskün olur. Özellikle oğlu doktor Cevat Beyin ölümünden sonra çöker ve 23 Eylül 1913’te Sarıyer’de hayata veda eder. Ortaçeşme mezarlığında toprağa verilir.
  Alıntı ile Cevapla
6 Üyemiz Mislina'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 16.07.2014, 13:22   #3
Çevrimdışı
Mislina
Süper Üye

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Süleyman Seyyid (1842-1913), Osmanlı dönemi Türk Ressamı


Karpuzlu Natürmort’ da açık gri bir zemin üzerinde yayvan bir tabak içinde kesilmiş bir karpuz, tabağın yanında karpuz dilimi, tabağın ön kısmında metal bir bıçak, tabağın diğer yanında küçük bir armut ve arka planda açık renk kumaş bulunur. Ayrıntılarıyla işlenen nesnelerin biçimleri sağlam bir yapı oluşturur. Meyveler tazedir, metal bıçak ise sert ve soğuktur. Karpuzu kesmiş olan bıçağın keskin tarafı diyagonal biçimde tabloyu köşelemesine bölecek bir konumdadır. ‘Karpuzlu ve İncirli Natürmort’ta bir masa üzerinde ortada kesilmiş bir karpuz iki yanında karpuz dilimleri, köşede portakal, onun ön kısmında bir bardak, karpuzun önünde değişik duruşlarda dört incir vardır. Karpuzla dilimi arkasındaki mor şişe neredeyse seçilemeyecek kadar arka fona yaklaşır. Meyveler ve bardak gölgelidir. Yarılan incirlerin arasından kırmızı iç kısımları ortaya çıkar. Bu tür meyveli natürmortlar iştah açıcı olma özelliklerinden dolayı yemek salonlarına asılır.


Kavun ve İncirler’ adlı yapıtta anıtsal nesnelerle oluşturulan kalabalık bir düzenlemeyle karşılaşılır. Beyaz örtülü bir masanın köşesinde bir tabak içinde kesilmiş kavun, onun etrafında kesilmemiş iki kavun, onların arkasında bir şişe, ön kısımda kavun dilimi, yanında bir kadeh, resmin sağ ön köşesine doğru dört incir ve onların yukarısında bir bıçak durur. Bardağın şeffaflığına karşın metal bıçak serttir. Arka plan beyaz renkli, kıvrımlı bir kumaşla kaplıdır. Kavun billur gibi dokusuyla özgün biçimine ve kendi özelliklerine bağlıdır. Sade ve gerçekçi kompozisyonda üçgen bir geometrik kurgu hakimdir. Üçgenin tepesi şişenin tıpasıyla son bulur. Tabiattan seçilen nesnenin sevgiyle aktarılması, titiz bir işçilik, temiz ve duru renkler, açıklı ve koyulu tonlarla sağlanan karşıtlık, ince ve saydam boya katmanı, derinlik, dengeli ve yalın düzenleme bu resim için de geçerlidir.

Karpuzlu Natürmort
(Özel Koleksiyonlar Müzayedesi'nde 1 milyon 300 bin liraya alıcı bulmuştur)



Kaynaklar:
1-Arslan, Necla, Süleyman Seyyid, Eczacıbaşı Sanat Ansiklopedisi, 3, YEM Yayınları, İstanbul, 1997, s: 1713
2-Berk, Nurullah, İstanbul Resim ve Heykel Müzesi, Akbank Yayını, İstanbul, 1972, s: 11
3-Boyar, Pertev, Türk Ressamları, Hayatları ve Eserleri, Ankara, 1948, s: 42-43
4-Germaner, Semra, Süleyman Seyyid’in Resimlerinde İstanbul Bahçelerinden Çiçekler, P Dergisi, 13, Bahar, 1999, s: 11, 128, 131
5-Güvemli, Zahir, Sabancı Resim Koleksiyonu, Ak Yayınları, İstanbul, 1984
6-İslimyeli, Nüzhet, Asker Ressamlar ve Ekoller, Doğuş Matbaası, Ankara, 1965, s: 40
Nalan Yılmaz
__________________
"Ama gerçek, aziz dostum, can sıkıcıdır."

  Alıntı ile Cevapla
6 Üyemiz Mislina'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 27.08.2014, 18:37   #4
Çevrimdışı
ReaL
Deniz Sevengillerden

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Süleyman Seyyid (1842 - 1913) | Osmanlı Dönemi Türk Ressamı




















































































__________________



Tüm katılımcı arkadaşların okumasını rica ediyorum... Lütfen Tıklayınız..
* * *
  Alıntı ile Cevapla
5 Üyemiz ReaL'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 26.04.2020, 12:23   #5
Çevrimdışı
Sevda
Dönersen Islık Çal..

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Süleyman Seyyid (1842 - 1913) | Osmanlı Dönemi Türk Ressamı

Ressamımızın yurtdışında resim eğitimi aldığı belli oluyor. Nerdeyse yabancı ressamlar kadar usta resimleri var. Ayrıca İstanbul Anadolu yakasında yaşaması ve filozof isimli eşeğiyle Üsküdar'dan Alemdağ'ına gidip çalışmalar yapması dikkatimi çekti. Alemdağ denilen yer o zamanlar manzara resimlerine ilham olacak kadar güzelmiş demek. Şimdi yeşillikten ve güzellikten eser yok orada. Ressamımızın çalışmalarının değerinin vefatından sonra bilinmesi ise çok üzücü. O da birçok ressamla aynı kaderi paylaşmış.

Detaylı konu için teşekkürler.
Mobil Sürüm ile Gönderildi
  Alıntı ile Cevapla
Sevda'in Mesajına Teşekkür Etti
Cevapla

Bu Sayfayı Paylaşabilirsiniz

Etiketler
dönemi, osmanlı, ressamı, seyyid, süleyman, türk


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Hızlı Erişim


WEZ Format +3. Şuan Saat: 03:44.


Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Önemli Uyarı
www.forumgercek.com binlerce kişinin paylaşım ve yorum yaptığı bir forum sitesidir. Kullanıcıların paylaşımları ve yorumları onaydan geçmeden hemen yayınlanmaktadır. Paylaşım ve yorumlardan doğabilecek bütün sorumluluk kullanıcıya aittir. Forumumuzda T.C. yasalarına aykırı ve telif hakkı içeren bir paylaşımın yapıldığına rastladıysanız, lütfen bizi bu konuda bilgilendiriniz. Bildiriniz incelenerek, 48 saat içerisinde gereken yapılacaktır. Bildirinizi BURADAN yapabilirsiniz.