Maviyle Buluşturan En Güzel Koylarımız

[@Canan]

Türkiye'nin En Güzel Koyları

Yeşil ya da mavi cennetlere ulaşabilmek için yollar kat edilir, bir yaşam boyu en derin mavinin en dingin yeşilin peşinden gidilir. İşte Türkiye'nin en güzel koyları...

Fethiye karayoluna sadece 1km. mesafededir. Karayolundan gelenler için balkon şeklinde cep yapılmıştır. Buradan gelip geçenler arabalarını ceplere park edip eşsiz güzelliği doyasıya seyretmektedirler.

Katrancı Koyu'nda konaklama çadırlarla yapılmaktadır. Ayrıca karavanı olanlar içinde ideal bir kamp alanıdır. Burada tatil yapan tatilciler yemek içme işini kendilerini yapmaktadırlar. Yarım saat arayla kamptan Fethiye'ye servis kalkmaktadır. İhtiyaçlarını bu şekilde temin etmektedirler. Özellikle akşam saatlerinde deniz kenarına kurulan sofralarla keyifli sohbetler eşliğinde neşeli akşam yemekleri yenmektedir. Ayrıca burada restorant, kafe ve bakkal gibi tesisler de vardır. Oldukça uygun fiyatlara buradan da yemek yiyebilirsiniz. Kamp içinde gece 1'e kadar açık olan disko, gündüz çocuklar için atari salonları da bulunmaktadır. Çamaşırhane ve bulaşıkhane gibi yerlerde vardır.

Kamp içinde çadır yeri ücretleri günlük 6tl. olup ekstra 2 tl.de elektrik ücreti alınmaktadır. Çadırı olmayanlara çadır kiralanmaktadır. Çadır içinde minibar, yorgan, çarşaf gibi ihtiyaçlarda temin edilmektedir.

Katrancı Koyu'nda sezon Haziran başı başlayıp Eylül sonuna kadar devam etmektedir. Etrafı ormanla kaplı olduğundan tertemiz havasıyla sizi dinlendiriyor. Kamp içinde 6 güvenlik görevlisi çalışmaktadır. Katrancı Koyu'nun denizi çakıl ve sığdır. Fethiye bölgesinde erken rezervasyon yaparak tatilinizde bu bölgedeki yerleri görebilirsiniz.

Türkiye’nin güneybatısında yer alan Göcek, Muğla ili Fethiye ilçesine bağlı küçük bir sahil kasabasıdır. 1980'li yılların başına kadar küçük ve sessiz bir köy olan Göcek Türkiye'deki turizm bilincinin gelişmesiyle keşfedilmiş ve bu tarihten sonra hızla büyümüş ve bölgedeki önemi artmıştır.

Denize açılan Güney yönü hariç etrafı dik Toros dağlarıyla çevrili olan Göcek, bu dağların arasına sıkışmış sınırlı bir araziye sahiptir.

[@Canan]

Bir tarafı mis kokulu yeşil çam ağaçları kaplı dağlar ile çevrilmiş diğer tarafında tertemiz masmavi denizi ile sizleri büyüleyecek bir doğal cennet. 2,5 km kumsal sahilinde denize girmeye doyulmaz.

Adrasan, Antalya'nın Kumluca ilçesine bağlı ve 1996 yılında belde olmuş. Çevresi çam ağaçları ile kaplı ilginç bir koya sahip. Karadan denize ters rüzgarlar alıyor ve bu yüzden rüzgar gücünün egemen olduğu geçmiş yıllarda yelkenliler bu koya giremeyip medeniyet izlerini Olympos, Phaselis, Antalya limanlarına taşımışlar. Adrasan ismi Rumca'dan geliyor ve belde yeni adıyla Çavuş köy olarak da tanınıyor.

Adrasan, denizi, güneşi, yeşillikleri ve tarihi ile her kesimden meraklı turisti kendisine çekiyor. Adrasan'da lüks oteller yok. Genellikle yerlisi olan aileler tarafından işletilmekte olan otelleri, pansiyonları ve bungalov evleri ile ister ailenizle birlikte ister arkadaşlarınızla tatil yapabileceğiniz sımsıcak bir ilgi göreceğiniz bir beldedir. Adrasan'da doğa meraklıları için herşey var. Yeni dostluklar edinmmek, balık avlamak, dalış yapmak, yürüyüş yapmak, tekne turlarına katılmak, çevresindeki tarihi yerleri görmek ya da huzurla dinlenerek geçirebileceğiniz dingin zamanlar.

Bedri Rahmi Koyu, Göcek Körfezi’nde Tersane Adası'nın hemen karşısında yer alıyor. Taşyaka ve Likya Koyu isimleri ile de bilinen koy, doğal güzelliği ve tarihsel dokusu nedeniyle mavi yolcuların en sevdiği duraklardan. Türk yazınının ve resim sanatının değerli ustalarından Bedri Rahmi Eyüboğlu'nun 1973 yazında yakın dostları ile birlikte çıktığı mavi yolculuk sırasında, üzerine bir balık resmi çizdiği kocaman bir kaya, bugün de bütün güzelliği ile koyun girişindeki su kaynağının hemen yanında mavi yolcuları selamlıyor. Yörede “Balıklı Taş” olarak adlandırılan bu muhteşem resim nedeniyle koy, büyük ustanın adıyla anılıyor. Bedri Rahmi Koyu, rüzgarlara karşı korunaklı ve demirlemeye çok elverişli bir yapıya sahip. Koyun arkasındaki tepeleri kaplayan çam ve zeytin ormanı ile zakkum çiçekleri, küçük kumsal ve turkuaz renkli sularla bütünleşerek fantastik bir görüntü yaratıyor. Ağaçların ve kayaların arasında saklanmış gibi duran güvercin yuvası tipindeki basit mezarlar ve ev tipi kaya mezarları; koyun doğal güzelliğini tamamlayan arkeolojik ve tarihsel süsler.

[@Canan]

Bitez, Ege Bölgesi'nde Muğla ilinin Bodrum ilçesinin bir beldesidir. Bodrum'a 8 km uzaklıkta yer alır. Bitez plajı mavi bayraklıdır. Bitez, büyük mandalina bahçeleri ile yarımadanın en yeşil beldelerindendir. Günümüzde sörf merkezlerinden biri haline gelmiştir. Bitez sakin bir tatil geçirmek isteyenlerin yeridir.

Bu geniş kumsala Bodrum dan kalkan minibüsler ile kolayca gidilir. Dolmuşlar birkaç otel ve restaurant ın önünden geçerek, sahil boyu gitmeden, Bitez in içinde dururlar. Denize girmek ve güneşlenmek için güzel bir kumsala sahiptir. Kumsalın arkasındaki kurumuş nehir yataklarından ilerlenildiğinde, narenciye üreticilerin in gözetimindeki yüzlerce dönümlük mandalina bahçeleri gözler önüne serilir. Bitez in diğer adı da Ağaçlı dır. Ortakent ile birlikte yarımada üzerindeki en önemli narenciye yetiştirme alanıdır. Tarifi mümkün olmayan güzellikteki bu bölgede turizm gelişmeden önce, adanın hemen hepsi mandalina ağaçları ile kaplıydı. O zaman burada mandalina ağaçları bulunan bir bahçe sahibi olabilmek olgusu, bugün 5 yıldızlı bir otel sahibi olmakla eşdeğerdeydi. Barları ile tanınan Gümbet Biteze yürüme mesafesindedir.

Yeşille mavinin buluştuğu, denize sıfır bir konumda şehir merkezine sadece 400 metre yürüyüş mesafesindedir. Datça Yarımadası el değmemiş doğası, mavi bayraklı denizi ve ferah iklimi ile Ege ve Akdeniz'in incisi.

Eğlence sektörünün yaygın olduğu kalabalık ve popüler tatil beldeleri yerine, Datça’nın sakin serinliğini tercih edenler için özellikle konumu itibari ile ideal bir tesistir. Datca Güney Batı Anadolu'da , Ege denizinde, Gökova ve Hisarönü körfezleri arasında bir yarımadadır. Yarımadanın batı ucu olan Deveboynu Akdeniz'le , Ege denizinin ayrıldığı yeri belirler. Yarımada sayısız koyları ve uzun sahil şeridinden dolayı yat turizmine çok uygundur. Yarımadanın en dar noktası olan Balıkaşıran bir giriş kapısıdır ve sağlı, sollu denizi görürsünüz. Datça'nın cam gibi berrak sularında yüzüp, Kızlan'daki yel değirmenlerini, Reşadiye'deki tipik Türk evlerini veya Datça köylülerinin el yapma işlerini görebilirsiniz.

[@Canan]

Dilek Yarımadası Milli parkı Güzelçamlı sınırları içinde ve Kuşadası'na 28 km. uzaklıktadır. Küçük menderes ile Büyük Menderes arasında kalan Dilek yarım adası, beş yüz milyon yıllık menderes kütlesinin bir parçasıdır.

Aydın ili sınırları içerisinde ve Didim ilçesinin sınırlarında yer alan Dilek Yarımadası’nın uzunluğu 20 km, genişliği ortalama 6 km’dir. 27.675 hektarlık bir alana sahiptir. Adını park içerisinde yer alan 1,237 metre yüksekliğindeki eşsiz manzaralı Dilek Tepe’den alır. Zengin biyolojik çeşitlilik ve nesli tükenmekte olan canlıları barındırması nedeni ile uluslararası öneme sahiptir. Milli Park’ta 804 farklı bitki türü mevcuttur.Bu bitkilerden altısı dünya üzerinde sadece Dilek Yarımadasında görülür. Bu kadar çeşitli bitki türünün yanında, çok farklı hayvan türleri de Milli Park’ta barınmaktadır.

Ölüdeniz, Muğla ilinin Fethiye ilçesine bağlı bir tatil beldesidir. Ölüdeniz denince akla durgun deniz, incecik kuma sahip plajı gelir. Yılın her ayı denize girilebilir. Fethiye'ye gelen turistlerin ilk önce görmek istediği bu yer doğal güzelliği ve temiz deniziyle herkesi büyülemeyi başarmıştır.

Ölüdeniz bilinen en küçük koydur. Denizin belirli yerlerinden yer altından gelen soğuk sular vardır. Bu yüzden su bazı bölgelerde soğuktur. Durgun ve hiç dalgası olmayan bir koydur. Koruma altına alınan Ölüdeniz'de tekne ve yatların girmesi yasaklanmıştır. Ölüdeniz'de pek çok aktivite yapabilirsiniz. Bunların en başında Babadağdan yapılacak yamaç paraşütü, su sporları aktivitesi, kano, jet ski gibi faliyetleriyapabilirsiniz. Ölüdeniz plajında bulunan kafeden ihtiyacınızı karşılayabilirsiniz. Etrafında çok sayıda motel, otel ve pansiyon bulunmaktadır. Gündüz çok sayıda insanı ağırlayan Ölüdeniz akşamları derin bir sessizliğe bürünür.

Kaynak Kaynak
Kaynak Kaynak
Kaynak Kaynak
Kaynak Kaynak

[@Inatci]

Bu koylardan görmediğim bir tek Datça koyu var eh inşallah en kısa zamanda gidip görmeye niyetim var ölmezsek tabi bu arada
Her bir kyımız her bir koyumuz ayrı güzellikte tabi rant peşinde koşanların katlettikleri yerler olmasa
Tanıtımlar için ellerine sağlık Canan

[@Duayen]

Resimler ve anlatım muhteşem olmuş Canancım. Denizin dibinde olmama rağmen imrendim..

Bizim ülkemiz gerçekten bir cennet, ne yazıkki yabancılar çıkarıyor tadını...

Emeğine sağlık arkadaşım

[@Basakca]

Yapmayın bana böyle şeyler. Ben burada tatil tatil diye inlerken olmaz ki ama. Haksızlık buuu.

Büyük ikramiye çıktığı an ayak izimin olmadığı yer kalmayacak. Rehberimde burası olacaktır. Gördüğüm yerleri bile bir daha gezeceğim. Gündüz denizin kumun tadını çıkarırken akşam yıldızların veya dolunayın altında sabahlayacağım.

[@Türkü]

Mavi ve yeşilin ahenkli dansı her zaman beni büyülemiştir. Koylarımız tekrar tekrar gidilecek kadar ihtişamlı.

Teşekkürler Canan.

[@Cansuyu]

Yeşil ile mavi yine harika duruyor yanyana.

Ülkemin her bir yeri cennetten bir köşe süper görüntüler harika bir sunum.

Teşekkürler @Canan

[@LaLe]

Canancığım ellerine sağlık.

Adrasan Koyu maalesef fotoğrafta göründüğü kadar bakir kalmış değil. Güzel olan ise, yüksek binaların yapımının yasak olmasından dolayı otellerin pansiyon tipi ve 2 katlı olması.