Yurdumuzdan ve Dünyadan Doğa - Balık Avı Haberleri

[@Dilaver]

KAÇAK SALEP BİTKİSİ TOPLAYANLARA CEZA…

19 Ağustos 2013

Sivas’ın Ulaş İlçesi Jandarma Komutanlığı’nın Eskikarahisar köyü civarında gerçekleştirdiği rutin arazi kontrollerinde, yasak olmasına karşın salep bitkisi toplayan kişilere rastlandı ve konuyla ilgili olarak Bakanlığımız, 15. Bölge Müdürlüğü’ne bağlı Sivas Şube Müdürlüğü hemen bilgilendirildi.

Yapılan incelemede söz konusu şahısların araçlarında toplam 3 kilo 225 gram ağırlığında salep bitkisi soğanı tespit edildi ve 2872 sayılı Çevre Kanununun 20. Maddesi uyarınca; yasak olduğu halde bu bitkileri toplayan 3 şahsın her birine 33 bin 863 TL. olmak üzere toplam; 101 bin 589 TL. İdari para cezası uygulandı.

CITES (Nesli Tehlikede Olan Yabani Bitki ve Hayvan Türlerinin Uluslararası Ticaretine İlişkin Sözleşme) Sözleşmesine göre; Nesli Tehlike Altında Türler listesinde bulunan ve koruma altına alınan Salep bitkisinin doğadan toplanmasına kesinlikle izin verilmiyor.

El konulan salep soğanları, kaçak olarak toplandıkları bölgeye tekrar dikilerek, doğaya kazandırılacak.

Kaynak: http://www.milliparklar.gov.tr

[@Dilaver]

Balıkçılar avlanma derinliğinin 24 metreye çıkarılmasına tepki gösterdi

TRABZON - Doğu Karadenizli balıkçılar, av yasağının sona ermesine rağmen, denizlerdeki avlanma derinliğinin 24 metreye çıkarılmasına tepki amacıyla yeni sezonun ilk gününde ava çıkmadı. Kararın sektöre büyük darbe vuracağını savunan balıkçılar, 3 Eylül'de Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı yetkilileri ile yapacakları görüşmeye kadar denize çıkmayacaklarını belirtti.

Denizlerde av yasağının saat 00.00’da sona ermesiyle büyük balıkçıların ‘Virabismillah’ diyerek denize açılması beklenirken Doğu Karadenizli balıkçılar yeni sezonu açmadı. Trabzon, Rize ve Artvinli balıkçılar, denizlerdeki avlanma derinliğinin 24 metreye çıkarılmasına tepki amacıyla yeni sezonun ilk gününde ava çıkmadı. Sezon öncesi tüm hazırlıklarını yaptıkları teknelerini limanlardan hareket ettirmeyen balıkçılar, 24 metre kararının yeniden gözden geçirilmesini istiyor.

Doğu Karadeniz Balıkçı Kooperatifleri Birliği Başkanı Ahmet Mutlu, Doğu Karadeniz’deki ve ülke genelindeki balıkçıların, Türkiye sularında gırgır avcılığının 24 metre derinlikle sınırlandırılmasına tepki amacıyla sezonun ilk günü av için denize açılmadığını söyledi. Bu karardan dolayı balıkçıların sezona sıkıntılı girdiğini anlatan Mutlu, 3 Eylül'e kadar da denize açılmayacaklarına dikkat çekti. Kararın, endüstriyel balıkçılığın sonu olacağını iddia eden Mutlu, "Türkiye’de balıkçı fazla denebilir, kota da getirilebilir. Bunları biz de destekleriz. Ancak balığın 10 ila 50 metre arasında göç yolunu tamamladığı Karadeniz’de 24 metre sınırlaması getirmek balıkçılığı bitirir" dedi. Konuyla ilgili düşüncelerini paylaşmak için Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’ndan randevu aldıkları bilgisini veren Mutlu, o görüşmenin ardından da yol haritalarını belirleyeceklerini anlattı.

“BALIK İTHALATI DAHA DA ARTACAK”

Rize - Artvin Bölgesi Su Ürünleri Kooperatifleri Birliği Başkanı Barış Zaman da 24 metre kararının Türkiye’deki balık ithalatını artıracağını öne sürdü.

Yapılan yeni düzenlemeye tepki için birliklerine bağlı 24 kooperatife üye balıkçıların sezonun ilk günü ava çıkmadığını ifade eden Zaman, “Biz göç balığı avcılığı yapıyoruz. Bu kararla avladığımız balık yarı yarıya azalacaktır” diye konuştu. Kararın balığı korumak için alındığına dikkat çeken Zaman, balık korunurken balıkçının ise mağdur edildiğini iddia etti. Kararla kıyı balıkçıları korunurken büyük balıkçıların mağdur edildiğini öne süren Zaman, “Türkiye’de 17 bin amatör balıkçı var. Büyük balıkçıya yılın 4,5 ayı avlanma yasağı uygulanırken, amatör balıkçıların 12 ay avlanmasına ise göz yumuluyor. Yaklaşık 2 milyon insanın geçimini sağladığı ürüne karşı getirilen bu yasağın kaldırılmasını istiyoruz” ifadelerini kullandı.

“SEZONA NEŞESİZ GİRİYORUZ”

Çarşıbaşı Su Ürünleri eski başkanı ve tekne sahibi balıkçı Ali Kaya da balıkçıların her yıl neşeli başladıkları av sezonuna bu yıl 24 metre yasağı ile neşesiz girdiğini söyledi.

Tüm hazırlıklarını tamamlamalarına rağmen denize açılmadıklarına değinen Kaya, balıkçıların bu yasak kalkmadan balığa çıkmaları halinde bir yıl içerisinde ruhsatlarını bakanlığa teslim etmek zorunda kalacaklarını ifade etti.

Sektörün geleceği için bir takım tedbirlerin alınmasının doğru olduğunu da belirten Kaya, önerilerini ise şöyle sıraladı: “Ama birinci alınacak tedbir, yunus balığının denizde azaltılmasıdır. Balıklar, yunus balığının fazlalaşmasıyla birlikte korkarak çok kıyıya iniyor. On kulaçtan, 15 metreden seyir ediyorlar. Biz büyük balıkçılar göç balığını avlıyoruz. Sınır 24 metrede tutulduğunda ne avlayacağız? Ayrıca çinekopa av yasağı uygulanması da doğrudur. Fakat şu an 24 metre yasağı yanlıştır. Biz bu yasak kalkana kadar balığa çıkmayacağız.”

http://www.haberler.gen.al

[@Dilaver]

BAKANLIK AÇIKLADI "6 MİLYON BALIK ÖLDÜ"

Geçtiğimiz hafta sonu Trabzon'da yaşanan balık ölümleri ile ilgili olarak, Orman ve Su İşleri Bakanlığı'ndan konu ile ilgili bir açıklama yapıldı. Müsteşar Yardımcısı Mustafa Eldemir yaşanan balık ölümlerine çok üzüldüklerini belirterek " 7 yıllık emek bilgisiz ve şuursuzca davranışlar yüzünden yok oldu. 10 bin anaç balığı karşılığında 6 Milyon yavru balığı kaybettik" dedi

Trabzon'un Maçka ilçesinde faaliyet gösteren Altındere Alabalık Üretme ve Yetiştirme İstasyonu'nda 10 bin adet kırmızı benekli anaç alabalık ölmüş inşaat atıkları yüzünden telef olmuştu.

Maçka Cumhuriyet Savcılığı’nın yaşanan balık ölümlerine soruşturma başlatmasının ardından, geçtiğimiz gün de olayla ilgili 4 kişi savcılık tarafından gözaltına alınmış sorgularının ardından serbest bırakılmıştı.

Balık ölümlerinin hemen ardından, yasal ve hukuki süreci başlatan Orman ve Su İşleri Bakanlığı’da konuyu mahkeme taşımış durumda.

Müsteşar yardımcısı Mustafa Eldemir yaptığı açıklamada “ Acımız, zararımız çok büyük. Mahkeme süreci devam etmektedir. Bunu yapanlar ağır şekilde cezalandırılacaktır'' dedi ve şöyle devam etti:

''Maalesef üzülerek belirtelim ki yıllardan beri ekiplerimizin büyük gayretle fedakarlıkla yetiştirmiş oldukları anaç alabalıkların üretim çiftliğinde, bilgisizce şuursuzca oradaki inşaat şantiyelerinin beton artığı ve buna benzer ve mikserlerin yıkadıkları artan betonları dereye döktükleri ve kimyasal olarak suyu kirlettikleri ve 10 bin civarında anaç balığımızın ölümüne sebebiyet verdi.10 bin balık olarak mütalaa etmiyoruz arkadaşlarımızdan az önce almış olduğumuz bilgiye göre de bu 10 bin balık 6 Milyon yavru balık anlamına gelmektedir. Bunların hepsi anaçtı ve yumurtlama çağındaydı ve 1-2 ay içinde yumurta ve yavruya dönüşecek durumdaydı. Dolayısıyla acımız büyük, zararımız da çok büyük, telafisi oldukça zor, zaman isteyen bir şey. 6-7 senelik emeğin sorumsuz kişilerin yapmış olduğu hareketten dolayı devletimiz de kurumumuz da çok ciddi mana da bir zarara uğramış oldu, elbette ki bunun takibi yapılmaktadır. Şu anda mahkeme süreci devam etmektedir, zararın tespiti ve akabinde de zararın miktarı ortaya çıkacak ve bunu yapanlar ağır bir şekilde cezalandırılacaklardır.''



http://www.yabantv.com

[@Dilaver]

Zonguldak'ta 'İsrail Sazanı' Paniği

Zonguldak'ın Alaplı ilçesinden geçen ve Alaplı Çayı'nda, "İsrail sazanı" olarak bilinen "carassius gibelio" balıklarının çoğalması ve diğer balık türlerini yok etmesi balıkçıları endişelendiriyor.

Alaplı İlçe Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürü Rafet Yılmaz yaptığı açıklamada, halk arasında "İsrail sazanı" olarak bilinen balık türünün yerli balıkları yok ettiğini söyledi. Zonguldak Su ürünleri Müdürlüğü'ne inceletmek için bu balık türünden göndereceklerini belirten Yılmaz, "Alaplı Çayı'na bu balık türünün ne zaman bırakıldığını bilmiyoruz ama hızla çoğalıyor. Yerli sazanlar yok olma tehlikesiyle karşı karşıya" diye konuştu.

Yılmaz, İsrail sazanının satılmasının yasak olduğunu belirtti.


"Günde 50 Sazan Yakalıyoruz"

Olta balıkçısı Serkan Yılmaz ise İsrail sazanı bolluğu yaşandığını, bu nedenle yerli balıkların yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kaldığını söyledi.

Bu balığa "istilacı" dendiğini ifade eden Yılmaz, "Çayda İsrail sazanı olduğunu duyunca arkadaşlarla birlikte avlamaya çalışıyoruz. Burada İsrail sazanı bolluğu yaşanıyor. Günde 40-50 sazan yakalıyoruz. Yakaladıklarımızı isteyenlere veriyoruz. Çayımızda istilacı İsrail sazanı istemiyoruz" ifadelerine yer verdi.

Kaynak



Moderatörün Yorumu

1- İsrail sazanı ülkemizdeki tüm gölleri, barajları ve dereleri sardı gibi. Yetkililerin- ilgililerin artık bir şey yapabilmesi çok zor. Bu türü yok etmek için yayın, turna, sudak, tatlı su levreği gibi dişli balıkları, israil sazanının bulunduğu göllere salmak gibi bir hata yapmaları an meselesi ki tatlı su levreği Trakya'da (testere ya da kösterec de denir) bir çok göl, gölette ve barajda mevcut artık.

Bu dişli balıkların, israil sazanını yok etmek için salınacağı sularda, besin değeri ve ekonomik değeri yüksek diğer balıkları da aynalı sazan, pullu sazan, kızılkanat, gümüş, tatlı su sardalyası vb. yok edeceğini görebilecekler mi?

2- Su sirküleri'ne göre sazan av limitleri bellidir. İsrail sazanında av limiti ve boy limiti yoktur. Yakalanabildiği kadar yakalanması ve bir şekilde imha edilmesi gerekir.

İsrail sazanının av yasağı mevsimi de yoktur. Yılın her ayında avlanabilir...

[@Dilaver]

Göl ve Göletleri Balıklandırma Çalışmaları

Nevşehir

Akdeniz Su Ürünleri Araştırma Üretim ve Eğitim Enstitüsü Müdürlüğünden alınan 54.000 adet yavru sazan balığı, Tuzköy, Bölükören, Karaburna Göletlerine bırakıldı.

Balıklandırma etkinliğine Nevşehir Vali Yardımcısı Hasan KAYHAN, Gülşehir Kaymakam Vekili Ahmet İhsan ÇİĞİL, Nevşehir Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü Okan YILMAZ, Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreteri Uzm. Dr. Muhammet ÇÖMÇE, Çevre ve Şehircilik İl Müdürü Mehmet ÇİÇEK, İl Müdür Yardımcısı Necmettin SAPMAZ, İlçe Tarım Müdür Vekili Recep KARAGÖZ, Teknik personeller ve Basın Mensupları katıldı.

Nevşehir Vali Yardımcısı Hasan KAYHAN, konuşmasında;

Ülkemiz Su Ürünleri Kaynaklarındaki, doğal türlerin ve ekoloji dengenin korunması ve sürdürülebilirliğinin sağlanması, amatör balıkçılığın teşvik edilmesi, çevre duyarlılığının artırılması, ülke ekonomisine katkı sağlamak olduğunu ifade etti.

Nevşehir Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü Okan YILMAZ ise konuşmasında;

Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığımızca yürütülen ve 2001 yılından beri devam eden Balıklandırma proğramları çerçevesinde, yaklaşık 300.000 (üçyüzbin) yavru sazan balığı göletlere bırakılarak, göl ve göletlerde iç su balıkları yönünden popülasyon artışının sağlanması, göletlerin su ürünleri potansiyeli açısından zenginleştirilmesi ve sportif amaçlı balık avlanarak bölgeye ekonomik katkı sağlanması hedeflenmiştir, dedi.

Daha sonra, Gülşehir İlçesi Tuzköy göletine 18.000 adet, Bölükören Göletine 18.000 adet, Hacıbektaş İlçesi Karaburna Göletine 18.000 adet olmak üzere toplam 54.000 adet yavru sazan balığı bırakıldı.

Eskişehir

Gıda tarım ve Hayvancılık Bakanlığı 2015 yılı Balıklandırma Programı kapsamında Eskişehir İline tahsis edilen 28.000 adet yavru sazan balığı, Akdeniz Su Ürünleri Araştırma Üretim ve Eğitim Enstitüsü Müdürlüğü Kepez Ünitesi tarafından üretilerek 08.07.2015 tarihinde Müdürlüğümüze teslim edilmiş ve aynı gün içerisinde 5 İlçe ve 7 su kaynağına, Eskişehir İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü Su Ürünleri Kontrol Görevlilerince usulüne uygun şekilde iç sulara bırakılmıştır.

Eskişehir'de yer alan Sarıcakaya Beyyayla Göleti, Alpu Özdenk Göleti, Günyüzü Günyüzü-1 Göleti, Sivrihisar Bahçecik Göleti ve Balıkdamı, Mihalıççık Sazak – 1 ve Ahurköy Göleti, adlı su kaynaklarına söz konusu program kapsamında balıklandırma yapılmıştır.

Ortalama ağırlıkları 2 gram civarında olan sazan yavrularının ancak 3-4 yıllık bir süre sonunda avlanabilir asgari boy limiti olan 40 cm.'ye ulaşabilecekleri tahmin edilmektedir.

Balıklandırma çalışmalarında, halihazırda yetiştiriciliğe açılmamış olan ve amatör balıkçıların avcılıkta yararlanabileceği su kaynakları özellikle tercih edilmiştir.

Su kaynaklarının kirletilmemesi ve suyun tasarruflu kullanılmasının yanı sıra avcılık faaliyetlerinde Gıda tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Tebliğlerle belirlenen yasak, sınırlama ve sorumluluklara titizlikle uyulması sularımızdaki doğal yaşamın devamlılığı için büyük önem arz etmektedir.

Gerek su kaynaklarına yeni bırakılan, gerekse suda mevcut diğer yavru balıkların gelişimlerini tamamlamaları ve en az bir kez üreyebilmeleri için avcılık sırasında yakalanan küçük balıklara herhangi bir zarar verilmeden suya iade edilmeleri gerekmektedir.


Kaynak