14.05.2022, 20:18 | #1 |
Çevrimdışı
|
Müntehir Kalemler
Onun ile benim, birbirimize anlatacağımız herhangi bir şey yoktu. Ağır kurşun yaraları almış ölmekte olan iki düşman askerinin birbirlerine dokunmadan yan yana yatmaları gibi. Hiç konuşmadan... Birbirimize en ufak yardımımız olamazdı. Yaşayarak intihar etmeyi seçenlere yardım edilemez... Bir stil meselesi. Ya ağzına soktuğun bir 38'lik ya da ölene kadar kendini oksijenle zehirlemek. Seçersin ölümünü ! Çocuk oyuncağı kalır kendini asmalar, over dose'lar, altmış sekiz yıllık intiharların yanında. Gotik katedrallere benzeyen bu dev ölüm anıtlarının gölgelerinde kaybolur, yerde yatan ensesi delik cesedin yanı başındaki depresif intihar mektubu...
Hakan Günday
__________________
ayakkabı kutusuna,
sakladım tüm göçebeliğimi |
Psişik Tırtıl'in Mesajına Teşekkür Etti |
14.05.2022, 20:33 | #2 |
Çevrimdışı
|
Cevap: Müntehir Kalemler
Sylvia Plath (d. 27 Ekim 1932, Boston - ö. 11 Şubat 1963, Londra), Amerikalı şair ve yazar. Sylvia Plath 11 Şubat 1963 günü yaşamına son vermeye karar verdi. Çocuklarına kahvaltı hazırladıktan sonra odalarının kapısını kapattı ve aralıklarını bantladı. Ve korkunç bir intihar yöntemine olarak; fırının gazını açıp kafasını fırından içeri soktu ve Sylvia Plath, birçok intihar girişiminin ardından 30 yaşında hayatını kaybetti. ölmek bir sanattır her şey gibi eşsiz bir ustalıkla yapıyorum bu işi, öyle ustaca ki insana korkunç geliyor öyle ustaca ki gerçeklik duygusu veriyor bu konuda iddialıyım sanırım. Sylvia Plath
__________________
ayakkabı kutusuna,
sakladım tüm göçebeliğimi |
14.05.2022, 20:56 | #3 |
Çevrimdışı
|
Cevap: Müntehir Kalemler
İnanılmaz.
Nasıl bir psikoloji ise... |
Canan'in Mesajına Teşekkür Etti |
14.05.2022, 22:44 | #4 |
Çevrimdışı
|
Cevap: Müntehir Kalemler
Anne Sexton (d. Newton, 9 Kasım 1928 – ö. Weston, 4 Ekim 1974) Bir psikiyatrisin önerisiyle şiir yazmaya başladığında yirmi sekiz yaşındaydı ve ondan önce hiç şiir yazmamıştı. 1959 yılında Sylvia Plath’la tanıştı ve Plath’ın intiharına kadar sıkı dostlukları oldu. “Çok sık olarak, Sylvia ile uzun uzun intihar girişimlerimizden konuşurduk. Bir taraftan cips yerken diğer yandan da intihar girişimlerimizin ayrıntılarını konuşurduk. İntihar en çok şiirin zıddıdır ve biz genellikle uçta olandan konuşurduk.” 1962 yılından sonra rahatsızlığı artan Sexton, birkaç yıl boyunca sürekli hastanede tedavi gördü. Bu esnada bir intihar girişiminde daha bulundu. (“Ölmüştüm neredeyse ki/ gelip damarlarımdan çektiler zehiri…”) Beş ödül aldığı 1970 yılında üçüncü kez intihar girişiminde bulundu. Bundan sonraki birkaç yıl boyunca verimli çalışmaları oldu. Sağlık durumundan dolayı eşiyle olan anlaşmazlıklarına 73’te boşanarak son verdi. Ruhsal bunalımlarının artması ve alkol bağımlılığının da etkisiyle bir yıl sonra, evinin garajında, arabasından çıkan egzoz gazıyla intihar etti. Şiirlerinin ağırlıklı konusu ölüm olan Sexton, intihar eğiliminin en uç noktaya vardığı eseri “Yaşa ya da Öl” isimli şiir kitabıdır. Şiirlerinde kendi yaşamını dışa vuran bir yoğunluk vardır. On sekiz yıllık şiir serüveninde neredeyse her yıl bir ödül almış ve edebiyat dünyasında önemli bir yer sahibi olmuştur. Böyle bir kadın ölmekten utanmaz. Ben böyle birisi oldum. Anne Sexton **** hırsız! nasıl bir başına çekip gidebildin ne zamandır fena halde arzuladığım ölüme doğal sonumuz olduguna inandığımız sıska göğüslerimizde taşıdığımız ne zaman oturup dry martini içsek boston'da sözünü etmeden duramadığımız ölüme.. (Sylvia Plath'in intiharinin uzerine..)
__________________
ayakkabı kutusuna,
sakladım tüm göçebeliğimi |
15.05.2022, 11:53 | #5 |
Çevrimdışı
|
Cevap: Müntehir Kalemler
Nilgün Marmara, (d. 13 Şubat 1958, İstanbul - ö. 13 Ekim 1987, İstanbul), Türk şair. Şiirlerinde yalnızlık, acı, intihar gibi temalara sıkça değinen Nilgün Marmara, fikirlerini benimsediği Slyvia Plath ile aynı sonu seçti. Tıpkı 31 yaşında gaz fırınına kafasını sokarak kendini öldüren manik depresif şair Slyvia gibi, 13 Ekim 1987'de 29 yaşındayken beşinci kattaki evinin penceresinden atlayarak yaşamına son verdi. Ölmeden kısa bir süre önce yazdığı ne varsa kocasına vermişti. Ölümünün hemen ardından metinleri ve şiirleri ayrılıp düzenlendi. “Daktiloya Çekilmiş Şiirler” ve “Metinler” olarak iki ayrı kitap halinde yayımlandı. ”bütün yalnızlıklarınızın ilenci korusun çoğulluklarınızı cinnet koyun erdemin adını maskelerinizi kuşanıp yalanlarınızı çoğaltın hepiniz mezarısınız kendinizin…” Nilgün Marmara
__________________
ayakkabı kutusuna,
sakladım tüm göçebeliğimi |
15.05.2022, 12:09 | #6 |
Çevrimdışı
|
Cevap: Müntehir Kalemler
Virginia Woolf (25 Ocak 1882 – 28 Mart 1941), İngiliz feminist, yazar, romancı ve eleştirmen.
Canım, Yine delirdiğimden eminim. O korkunç zamanları bir daha yaşayamayacağımızı düşünüyorum. Ve bu sefer iyileşemeyeceğim. Sesler duymaya başlıyorum ve dikkatimi toparlayamıyorum. Bu yüzden en doğru görünen şeyi yapıyorum. Sen bana mümkün olan en büyük mutluluğu verdin. Her bakımdan, elinden gelen her şeyi yaptın. Bu korkunç hastalık gelene kadar, iki insanın bizden daha mutlu olabileceğini zannetmiyorum. Daha fazla mücadele edemeyeceğim. Ve biliyorum ki çalışacaksın. Görüyorsun ki şunu bile doğru düzgün yazamıyorum. Okuyamıyorum. Söylemek istediğim, hayatımdaki bütün mutlulukları sana borçluyum. Sen bana karşı çok sabırlı ve inanılma derecede iyi davrandın. Bunu söylemek istiyorum – herkes de biliyor. Eğer beni kurtarabilecek biri olsaydı bu sen olurdun. Senin kati iyiliğin hariç hiçbir şey kalmadı artık ben de. Hayatını daha fazla mahvetmeye devam edemem. İki insanın bizden daha mutlu olabileceğini zannetmiyorum. Virginia Woolf oturma odasında şöminenin üzerine bu mektubu bırakıp saat 11.30 sularında evden koşarak uzaklaştı. Paltosunun cebine iri taşlar dolduran Virginia Woolf kendini Ouse Nehri’ne bıraktı. Virginia Woolf bir zamanlar “hiçbir zaman tasvir edemeyeceği tek tecrübeye” yani ölüme doğru adım attığında henüz 59 yaşındaydı.
__________________
ayakkabı kutusuna,
sakladım tüm göçebeliğimi |
15.05.2022, 12:29 | #7 |
Çevrimdışı
|
Cevap: Müntehir Kalemler
Sadık Hidayet (Farsça: صادق هدایت) (17 Şubat 1903, Tahran - 9 Nisan 1951, Paris), modern İran edebiyatının önde gelen düzyazı ve kısa hikâye yazarı. Iran edebiyatının önde gelen kaleminden biriydi. Daha önce bir kez intihara teşebbüs eden Hidayet'in ölümünü arkadaşı şöyle anlatır;'Paris`te günlerce, havagazlı bir apartman aradı, ve buldu. 9 Nisan 1951 günü dairesine kapandı ve bütün delikleri tıkadıktan sonra gaz musluğunu açtı. Ertesi gün ziyaretine gelen bir dostu, onu mutfakta yerde yatar buldu. Tertemiz giyinmiş, tıraş olmuştu ve cebinde parası vardı. Yakılmış müsveddelerin kalıntıları, yanıbaşında yerde duruyordu.' * “tek tesellim, ölümden sonra hiçlik ümidiydi..” Sadık Hidayet
__________________
ayakkabı kutusuna,
sakladım tüm göçebeliğimi |
Bu Sayfayı Paylaşabilirsiniz |
Etiketler |
kalemler, müntehir |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Seçenekler | |
|
|
Önemli Uyarı | |
www.forumgercek.com binlerce kişinin paylaşım ve yorum yaptığı bir forum sitesidir. Kullanıcıların paylaşımları ve yorumları onaydan geçmeden hemen yayınlanmaktadır. Paylaşım ve yorumlardan doğabilecek bütün sorumluluk kullanıcıya aittir. Forumumuzda T.C. yasalarına aykırı ve telif hakkı içeren bir paylaşımın yapıldığına rastladıysanız, lütfen bizi bu konuda bilgilendiriniz. Bildiriniz incelenerek, 48 saat içerisinde gereken yapılacaktır. Bildirinizi BURADAN yapabilirsiniz. |