Şu An Hangi Yabancı Diziyi/Dizileri İzliyorsunuz?

[@Tura]

Maşa ile Koca Ayı.

[@NaNaNe]

Gözlerinin Ardında

Netflix Mini Dizi güzel dizi sonu ilginç bitiyor.
Astral seyahatle ilgili.

2021'de Netflix'te prömiyeri yapılan ve Sarah Pinborough tarafından aynı adlı 2017 romanından uyarlanan Steve Lightfoot tarafından yaratılan İngiliz kara kara doğaüstü psikolojik gerilim web dizisi.



Daha çok fazla seyrettikte bunu paylaşayım sonra yenilerini eklerim.

[@NaNaNe]

Yeni bir tane seyrediyoruz 2 sezonluk ilk sezon bitti 2. sezona geçtik şimdilik güzel sürükleyici.

Salvation

MIT'den bir lisansüstü öğrencisi ve bir teknoloji milyarderi iş birliği yaparak bir astreoidin Dünya'ya çarpmasını önlemeye çalışır.

[@NaNaNe]

[/CENTER]


Çok sevdiği eşi öldükten sonra köpeği ile yaşayan hayata küsen hiç bir şeyden zevk almayan bir adamın hikayesi.
Biraz duygusal,biraz güldüren,biraz düşündüren.
Biraz küfürde içeriyor ama genelde güzel.

[@Banemin]

GEÇMİŞLE DANS...

8 bölümlük mini bir Netflix dizisi. Aynı tarihte ama 17 yıl sonra ortadan kaybolan biri daha ve gelişen olaylar. İlk 2 bölüm biraz ağır gitse de özellikle finalinde ters köşe yapan güzel bir kurgu.

Tavsiye edilir efenim.

[@Banemin]

The Quin's Gambit...😊

Tek kelimeyle şuana kadar Netflixte izlediğim en güzel mini diziydi. Cinsellik olmadan tutkuyu çok ama çok güzel anlatan bir yapıt.

Öncelikle Beth Harmon karakterini canlandıran Anya Taylor-Joy harika bir performans sergiliyor. 1960 'lı yıllarda erkek egemen bir toplumda 8 yaşında yuvaya yerleştirilen bir kızın satranç tutkusu ile geleneksel sınırları yıkarak göz alıcı bir figüre dönüşmesini anlatan güzel bir hikaye.

Aklımda mealen kalan bir repliği de bırakayım buraya.

Muhabir; şaşaalı tarzın satrancın ciddiyetine yakışmıyor. (Kadın olması nedeni ile sarfedilen söz)
Beth Harmon; adem elması ağırlık yapmayınca satranç oynamak daha kolay oluyor.

Endibinenot; 7 bölümlük bir dizi ve vaktinizin bol olduğu zaman başlamanızı tavsiye ederim. Bitirmeden bırakmak zor olur, demedi demeyin.

[@yasemen]

netflixteki Turning Point isimli 5 bölümlük 11 eylül belgeselini izledim nihayet.

aslında 11 eylülün dünyayı nasıl değiştirdiğini görüyoruz bu belgeselde. büyük bir muhasebe var, amerika büyük bir yüzleşme yaşamış ve doğruları hiç sakınmadan paylaşmış. izlediğim en güçlü belgeseldi, neden güçlü? eski belgesellerdeki doğrular yanlışın, yanlışlar da doğruların yerini almış. cia başkanı, fbi direktörleri ile röportajlar var, çok çarpıcı. geleceği hep flu görürüz dimi, gelecekte ne olduğunu pek bilmeyiz. diyoruz ki geçmiş çok net, yaşadık ve bitti. doğrular şunlardı, yanlışlar bunlardı diyebiliyoruz.

bu arada geçmişte çok flu. haklılar haksızmış meğerse, doğrular yanlışmış, yanlışlar doğruymuş dedirtebiliyor bazen. işte bu belgeselde bunu görüyoruz. bu belgeselde son 20 yılda dünyada yapılan haksız ve yanlış uygulamalarla dünyanın seyrinin nasıl değiştiğine net tanık oldum.

mesela afganistan işgalinin ne kadar yanlış olduğu vurgulanmış, büyük bir açık yüreklilikle.

amerika trilyonlarca para harcamış ama sonunda nasıl çuvallamış, bu var belgeselde.

bir ülke nasıl stratejisiz işgal edilir, belgeselde net izah ediliyor.
izleyin, izletirin. bilgilenin.

ayrıca Ozark' ın yeni bölümleri gelmiş, nasılsa bayram tatilinde izlemek için de vaktim olacak.

[@Never Give Up]

Austin Ally..