Forum Gerçek

AnasayfaForumları Okundu Kabul Et Bugünkü Mesajlar
Geri git   Forum Gerçek > Kültür | Sanat | Edebiyat > Türk Edebiyatı > Türk Edebiyatı Ustaları


Yeni Konu aç  Cevapla
 
Seçenekler
Eski 24.08.2014, 22:35   #11
Çevrimdışı
Lion
...Az İnsan Çok Huzur...

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Karacaoğlan (1606 - 1679 (1689)

Yürü bre yalan dünya
Sana konan göçer bir gün
İnsan bir ekin misal
Seni eken biçer bir gün

Ağalar içmesi hoştur
O da züğürtlere güçtür
Can kafeste duran kuştur
Elbet uçar gider bir gün

Aşıklar der ki n'olacak
Bu dünya mamur olacak
Haleb'i Osmanlı alacak
Dağı taşa katar bir gün

Yerimi serin bucağa
Suyumu koyun ocağa
Kafamı alın kucağa
Garip anam ağlar bir gün

Yer yüzünde yeşil yaprak
Yer altında kefen yırtmak
Yastığımız kara toprak
O da bizi atar bir gün

Bindirirler cansız ata
İndirirler tuta tuta
Var dünyadan yol ahrete
Yelgin gider salın bir gün

Karac'oğlan der nasıma
Çok işler gelir başıma
Mezarımın baş taşına
Baykuş konar öter bir gün
...Karacaoğlan...
  Alıntı ile Cevapla
Eski 07.04.2015, 15:44   #12
Çevrimdışı
Ekin
Başına Buyruk

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Karacaoğlan (1606 - 1679 (1689)

Elif


İncecikten bir kar yağar,
Tozar Elif, Elif deyi...
Deli gönül abdal olmuş,
Gezer Elif, Elif deyi...

Elif’in uğru nakışlı,
Yavrı balaban bakışlı,
Yayla çiçeği kokuşlu,
Kokar Elif, Elif deyi...

Elif kaşlarını çatar,
Gamzesi sineme batar.
Ak elleri kalem tutar,
Yazar Elif, Elif deyi...

Evlerinin önü çardak,
Elif'in elinde bardak,
Sanki yeşil başlı ördek
Yüzer Elif, Elif deyi...

Karac'oğlan eğmelerin,
Gönül sevmez değmelerin,
İliklemiş düğmelerin,
Çözer Elif, Elif deyi...

Şair Karacaoğlan
__________________
  Alıntı ile Cevapla
2 Üyemiz Ekin'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 28.02.2017, 21:19   #13
Çevrimdışı
Dilaver
Müdavim

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Karacaoğlan (1606 - 1679 (1689)


Sabahtan Uğradım Ben Bir Güzele



Sabahtan uğradım ben bir güzele,

Sürme çekmiş ala gözün üstüne.
Taramış zülfünü dökmüş bir yana,
Salıvermiş ince belin üstüne.


Bir hoş, bir hoş durur eda, naz gibi,
Arkasında saçı tel tel saz gibi.
Has bahçe içinde top nergis gibi,
Karalar mı giydin alın üstüne?


Elma elma yanakları al gibi,
Boyu uzar gider selvi dal gibi.
Seherde açılan gonca gül gibi,
Sandım kan damlamış karın üstüne.


Çıka çıka çıktım, yoluna vardım,
Verdiği çevreyi koluma sardım.
Uğrunda ölümü gözüme aldım,
Divanına durdum yolun üstüne.


Karac'oğlan, gücün gücün içine,
Ak karanfil takmış sünbül saçına.
Ömrümü koymuşum ferman bacına,
Yârim sultan olmuş ilin üstüne.


Karacaoğlan
__________________

Tanrılar, erkeklerin ''balıkta'' geçirdiği zamanı ömründen saymaz. (Babil Atasözü)
  Alıntı ile Cevapla
Dilaver'in Mesajına Teşekkür Etti
Eski 11.06.2017, 23:38   #14
Çevrimdışı
Dilaver
Müdavim

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Karacaoğlan (1606 - 1679 (1689)


Karacaoğlan ile Karakız Efsanesi


Yaz gelince, Toroslar başka başka olur. Pınarlar akar çağıltılarla. Sürüler gelir bellerden, içerler kana kana suları.

Pınarlardan su içerler; Türkmen Yörükleri. Hele Türkmen güzelleri, omuzlarında testisi, fıçısı, ezgileri ile gelirler doldururlar sularını, güle oynaşa. Ala karlı boz ardıçlı çadırlarına varırlar.


Toroslar deyince akla Karacaoğlan gelir.

Karacaoğlan’sız Toroslar düşünülemez. Güzellikler, Karacaoğlan’ın dilinde, sazında anlam bulmuştur. Obadan obaya, o bel senin, bu bel benim gezer durmadan. Güzellikleri dile getirir. Gördüğü güzele aşık olur. Ona güzellemeler, koşmalar söyler. Bazen karşılık alır, bazen alamaz. Alınca da, bütün sevinçler onun olur. Gönlü dolar coşar, taşar bir ırmak olur.


Bir omzunda ala heybesi, bir omzunda sazı, gezmededir Karacaoğlan. Yaz gelmiştir. Türkmen obaları göçmüştür yaylalara. O durur mu, yola koyulmuştur. Toroslar’a doğru. O obadan, öbür obaya. Onlarla birlikte olmuş. Gezerken yorulmuştur, bitkindir, susuzluktan dudakları kurumuştur. İçinde doğanın kasavetli bir havası burukluk vermiştir.

“ Of be yaşlandık mı bilmem? Gelinler Emmi der oldu bana. Kızlar hiç mi hiç bakmaz oldular yüzüme. Ama da susadım. Bir pınar bulsam şöyle kana kana su içsem. Yakamdan aksa, bağrımı soğutsa bir.“

Yürür bir süre daha. Bir de baksa bir pınar çağıltılarla akmada. Pınarın kenarında salkım söğüt, yukarıdan aşağılara sarkmış yerlere değmede. Üç beş güzel de su doldurmada: susuzluğu unutur Karacaoğlan ala heybesini indirir. Sazını alır eline, bir yandan onlara bakarken çalar söyler:


Suya giden allı gelin

Niçin böyle salınırsın?

Gelin bir su ver içeyim

Gelin kimin gelinisin?


Karakız ve arkadaşlarının hoşuna gider.

Gülüşürler.

Her gülüşlerinde bir renk gelir yüzlerine. Obanın güzeli Karakız- Elif, yanıt verir:



Su değildir senin derdin

Görmek ise yeter gördün

Oğlan burada çokça durdun

Ağam gelir döğülürsün.



Karacaoğlan Karakız’ın verdiği testiyi alır, çenesinden aşağı akıtarak içer. Kızların tehdit edici, alaycı ifadesini sezer, sazına çeki düzen verir.


Döğülürsem, döğüleyim

Söğülürsem söğüleyim

Gelin sana kul olayım

Ölürüm kanlım olursun
.



Karacaoğlan’ın bu içten çalıp söylemesi, Karakız’ın hoşuna gider. Kalkar Karacaoğlan’ın yanına gider. Yüzüne bakar, bakar. Bir fışkı doğar, karşı dağlardan bir ses gelir yankılarla. Gökten bir turna sürüsü geçer. Karacaoğlan ve Karakız uzun süre baka kalırlar birbirlerine. Bir sev’i doğar. Toroslar’ın yücesinde gezinen bulutlara ulaşır. Bir ruh gelir Karakız’a, içtenlikle:


Yaylalara göçmedin mi?

Soğuk sular içmedin mi?

Güzel görüp geçmedin mi?

Beni görüp delirirsin.


Bu söyleşiye diğer kızlar da katılır. Karacaoğlan çalar, koşan alayı söylerler kızlarda:


Türlü yaylayı görünce

Soğuk sular içince

Kocayıp vaktin geçince

Taşlar alır dövünürsün.



Bu söyleşiden sonra Karakız iyice Karacaoğlan’ın dizinin dibine yaklaşır.


Evimizin önü solgan

Ağamı görürsen korkan

Telli perçemlisin oğlan

Ne dedim ki darılırsın?



Karacaoğlan iyice coşmuştur. Güzelliğin tutkusuyla kalkar, gezinir, sonra tekrar Karakız’ın yanına gelir. Yanına oturur. Karakız’ın yumuşak saçlarını okşar. Sonra yavaşça bırakır. Sazını tekrar eline alır.



Karacaoğlan sana vurgun

Düşlerin almadan dolgun

Sevindirdin beni bu gün

İnşallah cennet görürsün.



Karakız ve arkadaşları testilerini alır, kara çadırlarına giderler. Karacaoğlan’ın içine bir burukluk çöker. Obaya yönelir. Obada konuk ederler. Çalar, söyler, coşar coşturur.

Karakız’ın babası obanın başıdır.

Oba beyi, Karacaoğlan’ın yanık söyleyişinden, kederli görünüşünden onda bir değişikliğin olduğunu anlar ve bunun sebebini öğrenmek ister. Karacaoğlan, derdini anlatmak istemez, ancak bey ısrar edince Elif'le evlenmek istediğini söyler. Bey, bu duruma çok sinirlenir ve kendisine verecek kızının olmadığını sert bir şekilde ifade eder.

Karacaoğlan bu cevaba çok içerler ve Elif’le kavuşmalarının mümkün olmadığını anlayarak obadan ayrılmak zorunda kalır.

Aradan yıllar geçer, Karacaoğlan’ın saçı sakalı ağarır, ancak bir türlü Karakız’ı unutamaz. Son kez onu görebilmek düşüncesiyle Çukur köyüne gelir.

Çevresinde toplananlara Karacakız’ı, obasının bulunduğu yeri sorar, fakat herkes üzgün üzgün başını önüne eğer. Yaşlı bir köylü, Karacakız’ın çok uzun bir süre karşı tepede kendisini beklediğini, sonunda ümidini kaybederek hayattan elini eteğini çektiğini ve yine bu tepede öldüğünü, mezarının da buraya yapıldığını söyler.

Karacaoğlan, bu duruma çok üzülür, tepeye çıkıp mezar başında dua eder, daha sonra Karacakız’ın mezarını rahatça görebileceği karşı tepeye gidip buraya oturur, Karacakız için saz çalıp yanık şiirler söyler, günlerce yerinden kalkmaz, sonunda bu tepede can verir.

Köylüler, Karacaoğlan’ı bu tepeye defneder.

Olayın ardından Karacakız’ın öldüğü tepeye Karacakız Tepesi; Karacaoğlan’ın öldüğü tepeye ise Karacaoğlan Tepesi adı verilir.

Yörede her yıl yaz gelince bu tepelerden birinden mavi diğerinden yeşil bir ışığın yükselerek bunların gökyüzünde birleştikleri anlatılır ve bu ışıkların hayattayken kavuşamayan bu aşıklara ait olduğuna, bunları ancak yürekten sevenlerin görebileceğine inanılır.


__________________

Tanrılar, erkeklerin ''balıkta'' geçirdiği zamanı ömründen saymaz. (Babil Atasözü)
  Alıntı ile Cevapla
2 Üyemiz Dilaver'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 13.06.2017, 11:52   #15
Çevrimdışı
Dilaver
Müdavim

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Karacaoğlan (1606 - 1679 (1689)



Benim zamanım var, diyenler..

Eski Türk filmlerini özleyenler.

1959 yapımı bir film.

Siyah beyaz izlemeyi özleyenler.

Buyurun; bir Atıf Yılmaz filmi



''Karacaoğlan'ın Karasevda'sı''

www.youtube.com/watch?v=D69_N2wKi90
__________________

Tanrılar, erkeklerin ''balıkta'' geçirdiği zamanı ömründen saymaz. (Babil Atasözü)
  Alıntı ile Cevapla
3 Üyemiz Dilaver'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 13.06.2017, 19:24   #16
Çevrimdışı
Gülümsün
Yönetici

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Karacaoğlan (1606 - 1679 (1689)

Çıkıp Yücesine Seyran Eyledim

Çıkıp yücesine seyran eyledim
Gördüm ak kuğulu göller perişan
Bir firkat geldi de durdum ağladım
Öpüp kokladığım güller perişan



Hayal hayal oldu karşımda dağlar
Eşinden ayrılan ah çeker ağlar
Dökülmüş yapraklar bozulmuş bağlar
Bülbülün konduğu dallar perişan



Yıkılmış dilberin mamur illeri
Susmuş bülbüllerin her dem dilleri
Dağılmış sümbülü solmuş gülleri
Yüzüne dökülmüş teller perişan



Karac'oğlan der ki top avlamadım
Arap ata binip boyalatamadım
Küstürdüm dilberi hoylatamadım
Dilberi küstüren diller perişan


Karacaoğlan






__________________
  Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Bu Sayfayı Paylaşabilirsiniz

Etiketler
ala gözlerini, halk şairi, karacaoğlan, karacaoğlan hayatı, karacaoğlan şiirleri, sevdiğim dilber


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Hızlı Erişim


WEZ Format +3. Şuan Saat: 20:07.


Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Önemli Uyarı
www.forumgercek.com binlerce kişinin paylaşım ve yorum yaptığı bir forum sitesidir. Kullanıcıların paylaşımları ve yorumları onaydan geçmeden hemen yayınlanmaktadır. Paylaşım ve yorumlardan doğabilecek bütün sorumluluk kullanıcıya aittir. Forumumuzda T.C. yasalarına aykırı ve telif hakkı içeren bir paylaşımın yapıldığına rastladıysanız, lütfen bizi bu konuda bilgilendiriniz. Bildiriniz incelenerek, 48 saat içerisinde gereken yapılacaktır. Bildirinizi BURADAN yapabilirsiniz.