Forum Gerçek

AnasayfaForumları Okundu Kabul Et Bugünkü Mesajlar
Geri git   Forum Gerçek > Kültür | Sanat | Edebiyat > Dünya Edebiyatı > Dünya Edebiyatı Ustaları


Yeni Konu aç  Cevapla
 
Seçenekler
Eski 25.01.2017, 13:10   #1
Çevrimdışı
Dilaver
Müdavim

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Norveç'in Şaibeli Gururu | Knut Hamsun


Knut Hamsun

1859 | 1952



Daha sonraları Knut Hamsun adını alacak olan Knud Pedersen, Norveç'in kuzeyinde Gudbrandsdal sınırları içinde Vågå kasabasında doğdu. Bir terzi olan babası, kalabalık ailesini alarak, daha kuzeye, Hamaröy kasabasına göç etti. Çalışan ve işine bağlı adam, karısını kaynanasını, altı çocuğunu terzilikle zar zor geçindiriyor, üstelik oturdukları yerin sahibi rahibe borçlanıyorlardı.

Sekiz yaşında iken dayısının isteği üzerine annesiyle babası onu bir rahibin eğitimine verdiler. On dört yaşında, doğduğu kasabaya gidip orada büyükbabası Torsten Hesthagen yanında tezgahtarlık yaptı.


Knut Hamson 14 yaşında


Bir yıl sonra da Tranöy`de daha büyük bir tüccar yanında kalfalığa başladı. Tüccarın kızına aşık oldu fakat tüccar iflas edince ayrılmak zorunda kaldı. Bu sıralarda "Esrarengiz Adam" adında küçük bir aşk romanı yazdı. Bu roman, gezginlik yıllarında tanıştığı bir kitapçı tarafından bastırıldı. Buradan ayrılınca bir iki arkadaşıyla birlikte ucuz eşyalar satmaya başladılar. Kibrit, mum gibi şeyler satıyorlardı. Daha sonra ayrıldılar. Arkadaşı güneye Knut kuzeye gitti.


İş bulamayınca zanaat öğrenmek amacıyla bir ayakkabıcının yanına gitti.



Bir yıl sonra daha büyük, epik bir eser kaleme aldı. Henrik Ibsen'i okumuştu, onun etkisi altında bulunuyordu. "Bir Karşılaşma" adındaki bu kitabını da, Bodö'de bir kitapçı yayımladı. Daha sonra bir aşk hikâyesi daha yazdı.


Kitaplarını okuyan ailesi artık bir iş bulmanın zamanı geldi diyerek onu bir bucak müdürünün yanına yardımcı olarak verdi. Bu bucak müdürünün pek çok kitabı vardı. Björnson'un toplu eserlerini okumasına izin verilmişti. Knut bu heyecanla kitaplara sarıldı ve gözlerini bozana kadar okudu.



Bu kitapların etkisiyle Knut bir kitap daha yazdı fakat yayıncılar basmaya yanaşmadılar. Knut'un bu kitapları bir yayınevinin desteği olmadan basabilmesi için bir zenginin desteği gerekiyordu.


Aradığı kişiyi buldu. Erasmus Zahl adında bir tüccardı bu. Çok gence yardım etmişti. Knut ona yazar olmak istediğini söyledi. Son yazdığım hikâye diye başka bir yazarı verdi. Tüccar kâğıtlara değil yüzüne baktı Knut'un. Genç Hamsund tüccardan çıkarken cebine bin kron indirmişti bile.

Frida adında bir köy hikâyesi ve şiirler yazmaya başladı. Adını Knut Pederson diye değiştirdi.

Hikayesini tamamlayınca bir vapur bileti alarak Kopenhaga gitti. Bir kitapçıya, sonra da Norveçli bir şaire eserlerini kabul ettirme çabaları boşa çıkınca Oslo'ya döndü. Sonra göçebe olarak uzun bir yolculuğa çıktı.

Parası tükenen Hamsun tekrar aynı tüccarın yolunu tuttu. Tüccar yardımını esirgemedi. Hamsun bu parayla bir oda kiralayıp daha önce yazdığı yazıların pek çoğunu yaktı. Makaleler, hikâyeler yazıyor bunları satmaya çalışıyordu. Parası tekrar tükenince aç kaldı ve bunu romanlaştırdı. Açlık romanı şöhretinin ilk basamağı oldu.



Bu sıkıntılar içerisindeyken, yol yapımında iş buldu. Kum ocağında kâtiplik edecek, çekilen kumların hesabını tutacaktı. Zor değildi bu iş. Çalışma ve dinlenme saatlerinde bol bol kitap okuyordu. Müsveddelere şiirler, makaleler karalıyordu. Zamanla bir hatip gibi konuşabildiğini keşfetti işçilerle sohbet ederken. Tanıştığı bir rahip ona konferans vermesini tavsiye etti. Bunun üzerine Gjövik şehrinde bir salon kiralandı. Konferans edebiyat alanında olacaktı.

Konferansı dinlemeye sadece altı kişi geldi. Altı kişiden biri olan bir yazı işleri müdürü konferansı beğendi. Çevreye konferansı övdü. Bir sonraki konferansına da sayıları artmıştı. Bu sefer yedi kişiydiler. Anlaşılan bu yörenin edebiyatla ilgilendiği yoktu. Knut evine geri döndü.

Yirmi bir yaşındaydı ama çalışmaktan ziyade yazmak istiyordu. Noelde bir arkadaşı onu çiftliğine davet etti. Arkadaşının annesi Knut'u çok sevdi ve ona bir rahip olmasını öğütledi. Ama Knut'un Amerika'ya gitmek istediğini öğrenince bu aile, Knut'a yol parası dört yüz kron ödünç verdi. O da, hemen İngilizce öğrenmeye koyuldu. Ünlü yazar Björnson'a gidip ondan bir tavsiye mektubu aldı. 1882'de Knut Amerika'ya gitmişti.

Amerika'da Björson'un mektubu bir işe yaramamıştı. Burada kimse onu tanımıyordu. Henry Johnson adında bir öğretmenle ahbap olup ondan İngilizce dersleri aldı. Onun kütüphanesini taradı. Özellikle Mark Twain onu etkilemişti. Önceler Norveççe daha sonra da, İngilizce konferanslar hazırladı. Geceli gündüzlü çalışmalardan sonra Minesota'ya geçti ve orada muhasebe işine başladı.

Arkadaşı Johnson karısıyla bir Avrupa gezisine çıkınca işler Knut'a kaldı. 1884 yazı ile güzü bu şekilde geçti. Bir açık arttırmada yüksek sesle konuşurken göğsünde bir sancı duydu. Öksürük nöbetiyle yere yığıldıı. Doktor hızlı ilerleyen verem teşhisi koydu ve ona birkaç aylık ömrü kaldığını söyledi.

Knut birkaç ay hasta yattı. Ölürsem Norveç'te gömüleyim diyerek Norveç'e doğru yolculuğa çıktı. Ne kendisinin ne de dostlarının anlayamadıkları bir şekilde yol süresince kendiliğinden iyileşti. Deniz havası iyi gelmişti.

Norveç'e döndüğünde bir gazete ile anlaştı. Oraya makaleler yollayacak hiç değilse böylece dinlenecekti. Çalışıyor, yazıyordu. 1885'de Mark Twain ile ilgili bir yazısında imzası Knut Hamsund, bir matbaa hatası yüzünden Knut Hamsun şeklinde basıldı. O da düzeltmeye yanaşmadı. O tarihten itibaren ismi böyle kaldı.

Norveç'te işinden ayrılınca tekrar aç kaldı. Bu açlığa bir yıl katlandı. Daha sonra, bir zenginin yardımıyla tekrar Amerika'ya döndü.(1888)



Amerika'da tramvaylarda biletçilik yaptı. Biletçilik işini becerememişti. Çünkü durakları aklında tutamıyordu. Kitap okumaya daldığı için yolculara haber vermiyordu. Bu yüzden işinden ayrılıp Kuzey Dakota'ya gidip tarlalarda çalıştı.


1887 sonbaharını kapsayan bu çalışmalarda cebinde biraz parayla Amerika'ya ilk geldiğinde kaldığı yerlere döndü. Artık yazmaya başlayabilirdi.

Bu sürede Danimarka'ya gitti. Yazmaya azimle başladı.

"Yumruğunu yemedikçe kimsenin bırakıp gitmediği o garip şehir, Kristiania'da aç gezidiğim günlerdeydi. Tavan arasında uyanık yatıyordum. Alt kaltta bir saatin altıya vurduğunu duydum. Hafif aydınlanmıştı ortalık; insanlar merdiveneri inip çıkmaya başlamışlardı..." diyordu büyülenmişliğiyle.

Kağıtları üst üste yığıyor sürekli yazıyordu. Ne yazdığını iyi biliyordu. Açlık romanıydı bunlar. Yazdığı kısımları Politiken gazetesi yazı işleri müdürlerinden Edvard Brandes'e götürdü. Brandes bu karşılamayı daha sonra şöyle anlatıyordu:

"Ondan daha düşkün bir başka insan pek az görmüşümdür. Düşkünlüğü elbisesinin yırtık pırtık olduğundan değildi. Ya o yüzü!. Çok uzundu müsveddeler. Kendisine geri veriyordum ki, birdenbire kelebek gözlüğü gerisinde gözlerindeki ifadeyi gördüm."



Behçet Necatigil tarafından dilimize çevrilen "Göçebe" adlı kitabını ise elli yaşlarında tamamlamıştır. Üç bölümlük büyük romana yazarın verdiği genel isimdir. İlk kitap "Sonbahar Yıldızları" altında 1906'da, "Hüzünlü Havalar" 1909'da, "Son Mutluluk" 1912'de Göçebe'de toplanmıştır ve yazarın ağzından anlatılmıştır. Bu defa kitabında evliliğin zor temasını işlemeye yönelir.




1920 yılında Nobel Edebiyat Ödülü'nü kazanmıştır.
1930’larda ülkesindeki faşist partiye katıldı. II. Dünya Savaşı’nda Norveç’in işgali sırasında Almanlar’ı destekledi. Savaştan sonra, bu nedenle tutuklandı, ancak ileri yaşı dolayısıyla yalnızca para cezasına çarptırıldı. Ülkesi Norveç işgalinden önce başladığı Nazi taraftarlığını ülkesinin işgali sırasında da devam ettirmesiyle ünü ciddi şekilde lekelenmiştir.

Aldığı Nobel ödülünü 1943 yılında Goebbels'e göndermiştir.



19 Şubat 1952 yılında 92 yaşında banyoda ölü bulundu. Cenazesi yakılmıştır.

Kaynak
__________________

Tanrılar, erkeklerin ''balıkta'' geçirdiği zamanı ömründen saymaz. (Babil Atasözü)
  Alıntı ile Cevapla
13 Üyemiz Dilaver'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 25.01.2017, 13:31   #2
Çevrimdışı
Dilaver
Müdavim

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Norveç'in Şaibeli Guru | Knut Hamsun



Gizemler
adlı eseriyle, yeni edebiyatın nasıl olması gerektiğini örneklemeye çalışmıştır.


Açlık adlı romanında bireyin toplumla ilişkileri içinde nasıl doğallığını yitirdiğini irdelemiştir.

Dünya Nimeti adlı romanındaki Isak, kendi kendine yeten, doğadan başka efendi tanımayan bir köylüdür.

Hamsun’un yalın ve çocuksu üslubu incelikle örülmüş bir düzyazı şiirini andırır. Rus yazarlarının, özellikle de Dostoyevski’nin ruhsal yaklaşımı ile ABD edebiyatının etkilerini taşıyan bir kara gülmeceyi birleştirmiştir. Romanlarındaki neşeli hava, insanların çevresini saran boşluğu gizlemekten uzaktır. Eserlerine olan ilgi, ancak ölümünden bir süre sonra canlanmıştır.




2. Dünya Savaşı sırasında ülkesi Norveç'i işgal eden Nazilere karşı sempati besleyen ve bunu dile getiren yazar Knut Hamsun'dan savaştan sonra Norveç halkının nasıl intikam aldığını Zülfü Livaneli "Edebiyat Mutluluktur" adlı kitabında şöyle anlatır:


"Norveç kurtulunca halk kendilerine ihanet eden bu yazara hiçbir şey söylemedi.

Ne bir protesto, ne bir yazı, ne saldırı...

Ama bir gün evinin önüne bir genç kız gelip Knut Hamsun’un kitaplarını bıraktı, biraz sonra yaşlı bir adam geldi ve o da kitapları bıraktı.

Derken insanlar ellerindeki Knut Hamsun kitaplarıyla akın akın gelmeye başladılar.

Hamsun bütün bunları penceresinden izliyordu. Halk çıt çıkarmadan, en ufak bir tepki vermeden sakince kitapları bırakıyordu.

Birinci günün sonunda kitaplar koskoca bir yığın ediyordu artık.

Ertesi gün aynı durum devam etti.

Kitap yığını büyüdükçe, halkına ihanet etmiş olan yazar küçüldü ve ölümü böyle oldu."

__________________

Tanrılar, erkeklerin ''balıkta'' geçirdiği zamanı ömründen saymaz. (Babil Atasözü)
  Alıntı ile Cevapla
10 Üyemiz Dilaver'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 25.01.2017, 17:09   #3
Çevrimiçi
Canan
Çiçekci kız

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Norveç'in Şaibeli Gururu | Knut Hamsun

Azmin elinden, hiç bir şey kurtulmaz sözü Knut Hamsun'da anlamını buluyor.

Amacına erişmek için, nice zorluklara, imkansızlıklara ve yoksulluğa göğüs germiş, mücadele etmiş.

Güzel tanıtım için teşekkürler ve ellerine sağlık arkadaşım
__________________
  Alıntı ile Cevapla
10 Üyemiz Canan'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 25.01.2017, 19:40   #4
Çevrimdışı
Redwine
"Her Şey Güzel Oldu"

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Norveç'in Şaibeli Gururu | Knut Hamsun

Müthiş bir hayat hikayesi zevkle okudum...

Halkına ihanetinin bedelini de en ağır şekilde ödemiş bence...

Ellerine sağlık...

Teşekkürler...
__________________
  Alıntı ile Cevapla
8 Üyemiz Redwine'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 25.01.2017, 22:45   #5
Çevrimdışı
Gülümsün
Yönetici

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Norveç'in Şaibeli Gururu | Knut Hamsun

Dilaver modum sayende bir edebiyat ustasını daha tanımış oldum.
Güzel sunumun ve paylaşımın için teşekkürler, ellerine sağlık olsun.

__________________
  Alıntı ile Cevapla
7 Üyemiz Gülümsün'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 29.01.2019, 23:31   #6
Çevrimdışı
Rapİ
Tam Üye

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Norveç'in Şaibeli Gururu | Knut Hamsun

Çok sevdiğim yazarlardan. ''Açlık'' romanı ile tanımıştım onu. İnsanın psikolojik yapısını betimlemede oldukça başarılı bir isim.
Teşekkürler güzel sunumunuz için.
__________________
  Alıntı ile Cevapla
7 Üyemiz Rapİ'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 22.12.2019, 02:34   #7
Çevrimdışı
Sevda
Dönersen Islık Çal..

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Norveç'in Şaibeli Gururu | Knut Hamsun

Yazarın sadece "Açlık" isimli eserini okumuş ve hiç beğenmemiştim. Neden bu kadar beğenildiğini anlamadığım iki kitaptan biridir. Diğeri de Andre Gide "Isabel". Bazı kitaplar fazla abartılıyor.
  Alıntı ile Cevapla
5 Üyemiz Sevda'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 30.12.2020, 21:20   #8
Çevrimiçi
OkyanusunKalbi
WoodStock

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Norveç'in Şaibeli Gururu | Knut Hamsun

İki tane kitabını okudum. Açlık kitabını okuduğumda mide bulantılarına tutulup hiçbir şey yiyememiştim. İkinci okuduğum Victoria kitabı daha etkileyiciydi.



Açlık kitabını okumak isteyenler Behçet Necatigil çevirisini okumalılar.



Konu için teşekkürler.

  Alıntı ile Cevapla
OkyanusunKalbi'in Mesajına Teşekkür Etti
Cevapla

Bu Sayfayı Paylaşabilirsiniz

Etiketler
hamsun, knut


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Hızlı Erişim


WEZ Format +3. Şuan Saat: 14:17.


Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Önemli Uyarı
www.forumgercek.com binlerce kişinin paylaşım ve yorum yaptığı bir forum sitesidir. Kullanıcıların paylaşımları ve yorumları onaydan geçmeden hemen yayınlanmaktadır. Paylaşım ve yorumlardan doğabilecek bütün sorumluluk kullanıcıya aittir. Forumumuzda T.C. yasalarına aykırı ve telif hakkı içeren bir paylaşımın yapıldığına rastladıysanız, lütfen bizi bu konuda bilgilendiriniz. Bildiriniz incelenerek, 48 saat içerisinde gereken yapılacaktır. Bildirinizi BURADAN yapabilirsiniz.