02.07.2023, 01:05
|
#1
|
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
|
Osmanlı'da Yasaklanan Meyve! Bütün Ağaçlar Yakıldı...
Osmanlı'da Yasaklanan Meyve! Bütün Ağaçlar Yakıldı...
Bir meyve düşünün ki, önce İstanbul'un lalelerine şifa olmuş, sadrazamı büyülemiş ancak patlak veren bir gerici isyanla kök saldığı bütün ağaçlar yerle yeksan edilmiş. 1720 yılına gidiyoruz, günah sayıldığı için ağaçları yakılan o meyvenin hikayesini yakından izliyoruz...
Bu tarihte İstanbul yöresindeki lale bahçelerinde anlaşılmaz bir hastalık tüm laleleri perişan etmeye başlayınca; Sadaret tarafından görevlendirilen Kamil Efendi, öğrenmiş olduğu ilmi ve fenni yöntemlerle hastalığı tespit ve tedavi ederek devrin sultanı III. Ahmet tarafından takdir ve taltif edilmiş, “Halaskaran-ı lalezar” lakabı ile saray çevresinin aranan simaları arasına girmiştir.
Molla Kamil Efendi kendisine mükâfat olarak ihsan edilen Yalova’daki arazisinde fenni ziraat usulleri kullanarak tecrübelerde bulunmaya girişmiştir. Bu tecrübelerin en ilginci ise daha önce Fransa’da görüp çok beğendiği avokado meyvesini Anadolu koşullarında yetiştirme çabasıdır. Uzun uğraşılar ve melezleştirmeler sonucunda Yalova iklimine dayanıklı avokado yetiştirmeyi başarmış ve mahsulünü bir risale ile saraya takdim etmiştir:
AVOKADO PAYİTAHTTA NAM SALIYOR
“Avokad nam bu ağaca kim timsah armudu da derler, faidesi saymakla bitmez. Sayesi hoş, bakması ala, yemişi leziz ve şifadır. Meyvesi cennet taamı olup neyle yense yakışır, ağza ferahlık mideye küşayiş verir. Yağı sürülende cilde sedefi bir nur katar. Evrakı pişirilip içilse hasat-ül kilyenin (böbrek taşı) ilacudur…”. Meyvenin tadını beğenen Damat İbrahim Paşa verdiği davetlerde avokadoyu ikram etmeye başlamış ve moda haline gelen bu egzotik yiyecek kısa zamanda İstanbul seçkinleri tarafından benimsenerek sofralardaki yerini almıştır. Kamil Efendi bu yeni nimetin yayılması ve halkın da istifadesi için gayret gösterdiyse de, Zadegân bu konuya bigâne kalmış avokado, saray ve elit tabakanın dışında kullanılmamıştır.
Molla Kamil Efendi’nin mesut zamanları ve avokadonun Osmanlı serüveni maalesef 1730 yılının eylül ayında patlak veren Patrona Halil ayaklanması ile son bulmuştur. İsyancılar hamisi Damat İbrahim Paşa ile birlikte Kamil Efendi’yi de olmadık zulümle halletmiş, ayaklanmaya katılan bir grup yobazın telkini ile avokadonun timsah ile ağacın ciması ile mahsul olduğu söylentisi yayılmış;
Mekruh olduğu, Müslüman memlekette ziraatı ve yenilmesinin caiz olmadığı fetvası verilerek Yalova’daki tüm ağaçlar yakılarak tahrip edilmiştir. Böylelikle Türk tarihinin belki bu ilk modern tarım denemesi, bir grup yobaz tarafından durdurulmuş ve avokadonun tekrar ülkemize girişi ancak yaklaşık 250 yıl sonra olabilmiştir.
Belki de bu gerici anlayış avokado ağaçlarına galip gelmese, ülkemizin bir bölümü bu meşhur meyvenin üretildiği bir cennet halini alabilirdi.
Kaynak: artfulliving.com
|
|
|