|
Sinema En'leri En iyi filmler, en kötü filmler, karşılaştırmalar, en'ler |
|
Seçenekler |
12.03.2021, 21:58 | #1 |
Çevrimdışı
|
Beyazperdenin Unutulmaz İzolasyon Filmleri
“Arka Pencere” (1954)
“Cast Away” (2000)
“The Martian” (2015) Bu da bir nevi uzayda Robinson Cruseo… Andy Weir’in aynı adlı romanından beyazperdeye uyarlanan ve Ridley Scott’ın yönettiği filmde Mars’ta tek başına yaşayan bir NASA bilimadamının hayata tutunma mücadelesi anlatılıyor. Matt Damon’ın oynadığı filmde 2035 yılına gidiyoruz ve Mars’ta görev yapan bir NASA ekibinin şiddetli bir fırtınada biri hariç tümünün ölmesi sonucu olup bitenleri izliyoruz. Tek başına kalan astronot Mark Watney her şeye sıfırdan başlayacak ve elinde kalan azıcık malzeme ve erzakla hayatta kalmanın bir yolunu bulmaya çalışacaktır. “Moon” (2009) Sam Rockwell’in üç yıl boyunca Ay’daki bir üste tek başına yaşayan bir adamı canlandırdığı “Moon” izolasyonun psikolojik etkilerini de ele alan bir bilim-kurgu. Petrolün artık tamamen tükendiği bir yakın gelecekte Ay’da bulunan helium-3 maddesinin alternatif bier enerji kaynağı olarak kullanılmasına yönelik çalışmalar yapan Sam Bell’in yavaş yavaş gerçeklikle bağının kopuşunu anlatıyor. Duncan Jones’un (David Bowie’nin oğlu olur kendisi) ilk yönetmenlik çalışması olan “Moon” (ki filmde sesiyle Kevin Spacey de var) ilk gösterimini Sundance’te yapmış ve bir hayli olumlu eleştiriler almıştı. Film 10 milyon dolarlık bütçesini gişede zar zor çıkarabildi, o ayrı. “Gravity” (2013) Tabii ki uzay ve yalnızlık denince akla gelen bir diğer film de “Gravity”. Sandra Bullock’un tek başına uzay boluğunda oradan oraya savrulduğu film tam bir teknoloji harikası. Alfonso Cuaron’a En İyi Yönetmen Oscar’ını getiren film (ki toplamda 7 Oscar almıştı) yalnızlık duygusunun en çarpıcı bir şekilde izleyiciye geçtiği yapımlardan biri şüphesiz. “I Am Legend” (2007) Richard Matheson’ın bilim-kurgu edebiyatının klasikleri arasında gösterilen aynı adlı romanından sinemaya uyarlanan “I Am Legend” (“Ben Efsaneyim”) neredeyse tamamen boş bir New York’ta geçiyor. Neredeyse tamamen diyorum zira Dünya nüfusunun %90’ını öldüren bir virüsten canlı kurtulan çok küçük bir bölüm yamyama dönüşmüş vampirik canavarlar halinde karanlıklarda saklanıyorlar ve gece olunca ortaya çıkıp avlanmaya başlıyorlar. Koca kentte tek başına (bir de köpeği var, pardon) sokakları turlayan Robert Neville ise bir yandan tedavi için bir aşı bulmaya çalışmakta bir yandan da hayatta kalmak için türlü numaralar çevirmektedir. Aynı romanın 3. sinema uyarlaması olan filmde izole olmuş karakteri Will Smith canlandırıyor. “127 Saat” (2010) Danny Boyle’un gerçek bir olaydan hareketle çektiği “127 Saat” (“127 Hours”) bir trekking sırasında iki dev kayanın arasına düşen ve kolu sıkıştığı için oradan kurtulamayan dağcı Aron Ralston’ın tüyler ürpertici hikâyesini anlatıyor. “Buried” (2010)
“Panic Room” (2002) Vizyona “Panik Odası” adıyla giren ve David Fincher’ın yönettiği “Panic Room” bir gece vakti evlerine giren adamlardan kurtulmak için kızı ile birlikte kendisini evdeki küçük ama emniyetli odaya hapseden Meg’in hikâyesini anlatıyor. İlk rollerinden birinde izlediğimizi Kristen Stewart ile Jodie Foster’ın başrollerini paylaştığı filmin senaryosu içinde hemen her türlü ihtiyacı barındıran (yemek, içecek, kılık kıyafet vs) bu tarz emniyetli odaların ilginç bir şekilde moda olduğu 2000’li yıllarda David Koepp tarafından yazılmıştı. Özellikle Foster’ın oyunculuğuna yaslanan film büyük kısmı tek bir odanın içinde geçen ve izleyiciye o odadan çıkmayı değil de dışarıdakileri odanın dışında tutmayı dileten gerilimiyle Fincher’ın ilk dönem işleri arasında özel bir yere sahip. “El Angel Exterminador” (1962) Bir klasik ile sonlandıralım listemizi. Dünya sinemasının en önemli ustalarından İspanyol yönetmen Luis Bunuel’in 1962 tarihli filmi “El Angel Exterminador” (Yok Edici Melek) tabii ki sürrealist sinema denince akla ilk gelen başyapıtlardan biri. Burjuva ve varsıl bir ailenin evindeki bir akşam yemeği davetinde geçen film gecenin geç saatlerine gelindiğinde dahi evi terk edemeyen insanların kendilerinin de anlamadığı şekilde bu gösterişli ama gitgide başka bir şeye dönüşen salonda hapsolmalarını anlatıyor. |
Bu Sayfayı Paylaşabilirsiniz |
Etiketler |
beyazperdenin, filmleri, izolasyon, unutulmaz, İzolasyon |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|
Önemli Uyarı | |
www.forumgercek.com binlerce kişinin paylaşım ve yorum yaptığı bir forum sitesidir. Kullanıcıların paylaşımları ve yorumları onaydan geçmeden hemen yayınlanmaktadır. Paylaşım ve yorumlardan doğabilecek bütün sorumluluk kullanıcıya aittir. Forumumuzda T.C. yasalarına aykırı ve telif hakkı içeren bir paylaşımın yapıldığına rastladıysanız, lütfen bizi bu konuda bilgilendiriniz. Bildiriniz incelenerek, 48 saat içerisinde gereken yapılacaktır. Bildirinizi BURADAN yapabilirsiniz. |