Forum Gerçek

AnasayfaForumları Okundu Kabul Et Bugünkü Mesajlar
Geri git   Forum Gerçek > Gezelim & Görelim > Buram Buram Türkiye'm > Marmara


Yeni Konu aç  Cevapla
 
Seçenekler
Eski 06.02.2013, 21:59   #11
Çevrimdışı
Ekin
Başına Buyruk

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Köftesi, Rakısı ve Kirazı Meşhur İlimiz | Tekirdağ


Söylentiye göre, çok eskiden köyün birinde Zeynep isimli çok güzel bir kız vardır. Onaltıya yeni bastığında Zeynep'i köylerindeki bir düğünde aşırı (yabancı) köylerden gelen Ali isimli bir genç görür. Ali Zeynep'i çok beğenir ve köyüne döndüğünde kızın babasına hemen görücü gönderir. Zeynep'i Ali'ye verirler. Kısa bir zaman sonra düğünleri olur. Ali, Zeynep'i alıp aşırı köyüne götürür.

Zeynep'in gelin gittiği köy ile kendi köyü arası üç Gün üç gece çeker. Bu kadar uzak olduğundan dolayı Zeynep, anasını babasını ve kardeşlerini tam yedi yıl göremez. Bu özlem Zeynep'in yüreğinde her gün biraz daha büyüyerek dayanılmaz bir hal alır. Köyün büyük bir tepesinde bulunan evinin bahçesine çıkarak kendi köyüne doğru dönüp için için kendi yaktığı türküyü mırıldanır ve gözleri uzaklarda sıla özlemini gidermeye çalışırmış.

Oysa kocası, Zeynep'in bu özlemine pek aldırış etmez. Kaldı ki eski sevgisi de pek kalmadığından kendini fazlaca horlamaya, eziyet etmeye başlar. Sonunda bu özlem ve kocasının horlaması Zeynep'i yataklara düşürür.

Gün geçtikçe hastalığı artan Zeynep'in düzelmesi için, köyden gelip gidenler de anasının babasının çağrılmasını salık verirler. Başka çare kalmadığını anlayan Zeynep'in kocası da anasına babasına haber vermeye gider. Altı gün altı gecelik bir yolculuktan sonra bir akşam üstü Zeynep'in anası babası köye gelirler, Zeynep'i yatakta bulurlar. Perişan bir halde Zeynep hala türküsünü mırıldanmaktadır. Aynı türküyü anasına babasına da söylemeye başlar. Çevresindeki bütün köy kadınları duygulanıp göz yaşı dökerler. Annesi fenalıklar geçirir ve bayılır.

Zeynep hasretini giderir, giderir ama artık çok geç kalınmıştır. Bir daha onmaz, sonu ölümle biter. Herkes Zeynep için göz yaşı döker. İşte o gün bu gündür bu türkü ayrılığın türküsü olarak söylenip durur.


Yüksek yüksek tepelere ev kurmasınlar
Aşrı aşrı memlekete kız vermesinler
Annesinin bir tanesini hor görmesinler
Uçan da kuşlara malum olsun ben annemi özledim
Hem annemi hem babamı hem köyümü özledim
Babamın bir atı olsa binse de gelse
Annemin yelkeni olsa uçsa da gelse
Kardeşlerim yolları bilse de gelse
Uçan da kuşlara malum olsun ben annemi özledim
Hem annemi hem babamı hem köyümü özledim



Konuyu düzenleyenlerede teşekkürler. Ellerinize sağlık.


[MEDIA]http://storagestart.divshare.com/launch.php?f=23626567&s=754[/MEDIA]


__________________
  Alıntı ile Cevapla
10 Üyemiz Ekin'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 06.02.2013, 22:57   #12
Çevrimdışı
ReaL
Deniz Sevengillerden

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Köftesi, Rakısı ve Kirazı Meşhur İlimiz | Tekirdağ

Ellerine sağlık, teşekkürler Ekin..

Tekirdağ deyince kiraz dan çok aklıma rakı geliyor, birçok insanın da aklına rakı gelir herhalde...
En iyi kiraz da Tekirdağ ilinde değil İzmir ili Kemalpaşa ilçesinde yetişir..

__________________



Tüm katılımcı arkadaşların okumasını rica ediyorum... Lütfen Tıklayınız..
* * *
  Alıntı ile Cevapla
9 Üyemiz ReaL'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 06.02.2013, 23:04   #13
Çevrimdışı
Ekin
Başına Buyruk

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Köftesi, Rakısı ve Kirazı Meşhur İlimiz | Tekirdağ

Eskiden Tekirdağda çok güzel kirazlar vardı. Şuan olan kirazlar güzel değil. Napolyon adı verilen süper birşey. Sizin izmiriniz halt etmiş yanında. Hıh

Zaman ile çok nadir bulunan bir kiraz.


Festivallerimizde o kirazların adına düzenlenir. Erik gibi bir kiraz. Ne yemesine doyulur nede bıkılır.
__________________
  Alıntı ile Cevapla
9 Üyemiz Ekin'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 06.02.2013, 23:10   #14
Çevrimdışı
Liaaa
Geciken gözyaşı hiçbir şey çözmez...

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Köftesi, Rakısı ve Kirazı Meşhur İlimiz | Tekirdağ

Akşehir'in de kirazı meşhur.

Buna nediyorsun ReaL.
__________________
  Alıntı ile Cevapla
9 Üyemiz Liaaa'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 06.02.2013, 23:10   #15
Çevrimdışı
ReaL
Deniz Sevengillerden

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Köftesi, Rakısı ve Kirazı Meşhur İlimiz | Tekirdağ

Ben doğru bilgilendirmek açısında söylediydim..

Tekirdağ yöresinin Kiraz'ı daha meşhur desem, gerçekler değişir mi ki?



__________________



Tüm katılımcı arkadaşların okumasını rica ediyorum... Lütfen Tıklayınız..
* * *
  Alıntı ile Cevapla
8 Üyemiz ReaL'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 06.02.2013, 23:11   #16
Çevrimdışı
Ekin
Başına Buyruk

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Köftesi, Rakısı ve Kirazı Meşhur İlimiz | Tekirdağ

Yöresel Lezzetlerimiz







Tekirdağ Köftesi:


Eski adı tat köftesi, diğer bir adı ise Hacıköylü köftesi olup zamanla Tekirdağ Köftesi adını almıştır (Serez, 1997). Hazırlanmasında %80-85 orta yağlı dana eti, %8-10 ekmek içi veya galeta unu, %3 soğan, %2 tuz, sarımsak ve baharatlardan(kimyon, karabiber) yararlanıl¬maktadır. Orta yağlı dana eti(l/2 kaburga, Vi ön kol veya but)3 numara aynası olan kıyma maki¬nesinden çekilir. Sonra kıymaya kimyon, tuz, karabiber ve bazı üreticiler sodyum bikarbonat ilave eder sonra iyice karıştırılır. Kıyma makinesinden çekilip yoğurulur. Son aşamada soğan, sarımsak ve bayat ekmek içi veya galeta unu ile birlikte kıyma makinesinden bir kez daha geçirilir ve yo¬ğurma işlemi yapılır. Hamur üzeri kapatılarak buzdolabı şartlarında (0-4°C) 12-24 saat bekletilir. Bekletilen hamura 2 cm çapında ve 6-8 cm uzunluğunda yaklaşık 20-25 gr ağırlıkta olacak şekilde şekil verme işleminden sonra odun kömürü kullanılan oluklu ızgarada pişirme işlemi yapılır. Pişir-mede sert ve kuru bir kabuk oluşumunu engellemek amacıyla köfteler çevrilerek pişirilir.


Üzüm Pekmezi:




Tekirdağ’da genelde pekmez yapıncak üzümünden yapılır. Narince ve kalecik ka¬rası da kullanılabilir. 1 kg pekmez yaklaşık 5-6 kg üzümden üretilmektedir. Şıralar geleneksel usul olan çiğneme yöntemiyle çıkarılır. Şıra kazanlarda odun ateşinde kaynatılmaya başlanır. Şırayı durultmak, süzmeyi kolaylaştırmak ve şıra ekşiliğini azaltmak amacıyla beyaz renkli kireç oranı yüksek pekmez toprağı ilave edilmesi gerekir. Şıra 50-60°C’ de 10-15 dakika kaynatılıp pekmez toprağı ilave edilir. Şıraya katılacak toprak miktarı 100 kg üzüm şırasına 1-5 kg arasında değiş¬mektedir. Kazanlara pekmez toprağı atılır atılmaz kaynayan şıra hızlı bir şekilde kabarmaya başlar. Taşmasını önlemek için karıştırarak kaynatmaya devam edilir. Kazanların altındaki ateş çekilir ve biraz soğumaya bırakılır. Daha sonra kazanlar ocaktan alınarak üzerleri örtülür ve dinlenmeye bırakılır. Bir gece dinlenen şıra ertesi gün süzülür ve dibe çöken kısımlar ayrılır. Tekrar kaynatma kazanına alınır. Kaynatma kazanında şıra kaynamaya başlayınca köpük oluşur. Bu köpükler kepçe ile alınır. Kaynama ilerledikçe şıra üstü gittikçe kızaran köpükler bağlar, şıra içten içe kızarır. Daha sonra şıra göz göz olarak kaynar ve kendine has pekmez kokusunu yayar. Çok sıcak olmayan bir iki damla tırnak üzerine damlatıldığında su gibi akıp gitmiyorsa pekmez yeterince kaynamış de-mektir. Yeterince kaynamayan, biraz sulu kalan pekmez çok fazla dayanmaz. Çabuk tüketilmezse bir müddet sonra ekşiyip bozulabilir. Çok fazla kaynatılırsa da pekmezde yanık bir tat oluşur. Bir gece boyunca soğumaya bırakılır. Dibe biraz da olsa çökelme olur. Pekmez, ertesi gün dibe çöken kısımları ayrıldıktan sonra kaplara konur.



Bulama:




Kestirilmiş üzüm şırası bulama tavasına konup (yaklaşık 20 İt) kaynatılmaya başlanır. Pekmeze dönmeye başlayınca içine kepçe salınır. Ayrı bir kapta Vı kg çöven 1 İt suda kaynatılır. Çöven çıkarılır ve su çırpılır. Köpüğü şıraya katılır. 10 dk ara ile köpük ilavesi yapılır. Ara verilme¬den karıştırılır. Daha sonra ocağın ateşi azaltılır. Ateş tamamen sönerse bulama pekmeze dönüşür. Bulama kıvama geldikten sonra çöven köpüğü ilavesi kesilir. Yarım saat daha dövme işlemi yapılır. Çöven az gelirse bulama sert olur. Çöven köpüğü çok ilave edilirse bulama sıvı olur .


Hardaliye:


Hardaliye Trakya Bölgesi köylerinde geleneksel olarak üretilen fermente bir üzüm içeceğidir. Yeterli olgunluğa ulaşan Papaz Karası, Hamburg Misketi, Madam Mathies gibi kırmızı (siyah) kokulu üzümlerden üretilmektedir. Üretim bağbozumunun başladığı ekim, kasım aylarında yapılır. Üzümler yıkanıp salkımından ayrılıp ezildikten sonra tabandan 10 cm yükseklikte musluğu olan meşe bir fıçıya konur. Bir kat ezilmiş üzüm (1 kg), koruyucu olarak da bir kat kırılmış siyah hardal tohumu+potasyum benzoat karışımı (2+1 g) şeklinde kat kat doldurulur. Aromayı siyah har¬dal tohumu ve istenirse ilave edilen vişne yaprağı verir. Biraz kabarma payı bırakılarak doldurulan kazanın üzeri hafif açık bırakılır. Fermantasyon başlangıcından sonra bir gün arayla iki kez devir yapılır. Yani fıçının altındaki musluktan şıra alınıp yeniden fıçının üzerine dökülür. Oda sıcaklı¬ğında 1 hafta 10 gün bekletilir. Bu süre 20 güne kadar uzatılabilir. Fermantasyon tamamlandıktan sonra süzülüp şişelenir Bu şekilde üretilmiş hardaliyenin raf ömrü serin ortamda en fazla 3 aydır (Arici ve Coşkun, 2001).
Üzüm Turşusu: Üzüm turşusu hazırlamak için taneleri ayrılmış veya salkım halindeki üzümler yıkanır. Kaplara doldurulur. 5 kg turşu için 1 kg doğranmış iren kökü (Armoracia rusticana, bayır turpu, at turpu) ilave edilir. Üzerine çıkacak kadar üzüm suyu doldurulur ve kabın ağzı kapatılır. 15-20 gün sonra tüketime hazırdır.



Tarhana:

Tekirdağ tarhanalarının büyük kısmı karışık tarhanadır. Karışık tarhananın yapımında un yerine irmik-un, irmik-un-göce (Göçe, dış kabukları dibeklerde tahta tokmaklarla ayrılmış buğday kırmasıdır. Buğday yarması veya gendirme de denir.) ya da irmik-göce kullanılmaktadır. Bazen gö¬çenin bir kısmı haşlanır. Soğan, biber ve domates haşlanır. Kabuklan ayrılır. Yoğurt ve ekşi hamur da karıştırıldıktan sonra 1 -3 gün fermantasyona bırakılmaktadır. Fermantasyon esnasında her gün sabah akşam yoğrulur. İstenilen süre tamamlanınca hamur küçük parçalar halinde bir bezin üzerine dağıtılır. İlk önce güneşte, sonra gölgede kurutulur. İyice kurumadan önce el ile ovularak irmik büyüklüğüne getirilir. Tekrar kurutma işlemi yapılır. Bez torbalarda, serin ve kuru bir yerde 2-3 yıl dayandırılabilir. Tekirdağ tarhanasında kullanılan kırmızı biber miktarı az olduğundan tarhananın rengi oldukça açık, aroma verici otlar kullanılmadığından tadı yavan olmaktadır. Tarhana pişirilme¬den önce ılık suda 1-2 saat bekletilmektedir. Salça yağda kavrulmakta daha sonra su ve tarhana ilave edilmektedir. Ya da tarhana ile salça birlikte kavrulmakta ve sonra su ilave edilmektedir. Bu şekilde¬ki bir uygulama ile daha koyu renkli ve daha aromalı bir tarhana elde edilmektedir.


Peynir Helvası:
Tatlının ana maddesinin %70’ ine yakın kısmını tuzsuz taze peynir oluşturmakta¬dır. Anadolu’nun çeşitli yörelerinde Höşmerim genel adıyla üretilen bu ürünü Tekirdağ’a has Peynir helvası adına dönüştüren temel farklılıklar, ürünün yapımında irmik yerine un kullanılması ve ürüne has klasik yapının (kılçıklı yapı) oluşmasıdır. Tekirdağ Peynir Helvasının geleneksel üretim yönteminde, mayalama sıcaklığına kadar ısıtılan çiğ sütün peynir mayası ile pıhtılaştırılmasından elde edilen taze peynirin bakır tencere içinde, normal ateşte, tahta kaşık veya tahta ince oklava ile karıştırılarak erimesi sağlanmakta, süt haline gelen peynir katılaşmaya başladığı an azar azar un dökülerek karıştırılmaktadır. Burada dikkat edilmesi gereken şey tatlının oluşumu bitinceye kadar sürekli karıştırılmasıdır. Bu şekilde 15-20 dk. orta ateşte karıştırılıp, daha sonra azar azar şeker ilave edilmektedir. 3-5 dk. daha karıştırılarak ateşte tutulan ve helva formuna gelen ürün, ateşten alına¬rak tepsi içine dökülmekte sıcak veya soğuk servis edilmektedir . Peynir yağ ile karıştırılıp eritilebilmekte renklendirmek amacıyla un ilavesinden önce yumurta sarısı ilavesi yapılabilmektedir. 1 kg peynir için yaklaşık 200 gr un ve 300 gr şeker kullanılabilir.


Sini Mantısı:


Sini mantısı bazı kaynaklarda Trakya mantısı ya da tepsi mantısı olarak da isimlendirilmektedir. Kıyma makinesinden bir defa çekilmiş ½ kg kaz eti ya da kırmızı et kıyması ½ kg su bardağı bulgur, 1 baş soğan ve baharat ile yoğrulur. Su tuz ve un ile hamur hazırlanır. Kare biçiminde kesilir. Hazırlanan harç kesilen karelere doldurulup kapatılır. Bir tepsiye dizilir. Fırında pişirilir. Et suyu ile haşlanır ve üzeri kapalı vaziyette kısık ateşte mantının suyunu çekmesi beklenir. Üzerine tereyağı dökülebilir. Ya da sarımsaklı yoğurt ile yenilebilir.



Cizleme:

Su, tuz, eritilmiş maya ve un ile boza kıvamında bir hamur elde edilir. Hamur göz göz oldu¬ğunda pişirilmeye hazırdır. Isıtılmış saç kayası üzerine bir bez ile yumurta sarısı sürülür(cizlemenin saça yapışmaması için). Bir cezve ile hamur saç üzerine dökülür. Cizleme göz göz olup pişince kenara alınıp tereyağı sürülür. Tercihe göre toz şeker, bal ya da pekmezle tüketilir.


Keşkek:

Tekirdağ’da keşkek düğün yemeği olarak bilinir. Düğünden bir gün önce ıslatılan buğday düğün günü sabahtan büyük kazanlar içinde odun ateşinde kaynatılmaya başlanır. Keşkek düğün yemekleri içinde en sevilenidir. Yapılan keşkekten hasta ve yaşlılara da gönderilir. 5 kg et (kuzu eti tercih edilir) kazanın altına konur. Üzerine akşamdan ıslatılmış 5 kg keşkeklik buğday(aşurelik buğday) konur. Üzerine çıkana kadar da su ilave edilir. Az ateşte kaynatılmaya başlanır. Buğday yu-muşayana, etler de ip ip olana kadar pişirilir. Suyu bitince kenara çekilir. Kepçe ile et ve buğdaylar birbirine karışıncaya kadar dövülür. Bol tereyağı kızdırılıp üzerine dökülür.
Hayrabolu Tatlısı:

Hayrabolu’da 1970’li yılların başından itibaren üretilmeye başlanmıştır. Hay¬rabolu tatlısı için 1 kg tuzsuz peynir, 8 yumurta, 250 g irmik, 250 gr un, 2 çay kaşığı karbonat gerekmektedir. Peynir kıyma makinesinde makine yoksa elle yumuşatılır. İçine 8 yumurtanın 2 sinin akı ayrılarak hepsi kırılır. Unla irmik beraberce, karbonatla birlikte yoğrulur. Karışım kulak memesi yumuşaklığında olunca, hazırlanan altı yağlanmış tepside orta ısıda 45 dakika pişirilir. Piştikten sonra 1250 gr su, 1 kg toz şekerle yapılan şerbet kaynamaya başladığı zaman tatlılar kepçe ile içerisine atılır. 20-25 dakika bastırmak sureti ile kaynatılan tatlılar tabağa konarak servis yapılır.

__________________
  Alıntı ile Cevapla
14 Üyemiz Ekin'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 06.02.2013, 23:15   #17
Çevrimdışı
Banemin
» » » Çapulcu « « «

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Köftesi, Rakısı ve Kirazı Meşhur İlimiz | Tekirdağ

Köftenin tek numarası yanındaki salçası bence.

Bir de "Hayrabolu Tatlısı" 'na şerh koyuyorum.

Onun adı "Aayyrabolu tatlısı" beaa!..



__________________
Ben hiç insan kaybetmedim...
Sadece zamanı geldiğinde, vazgeçmeyi bildim...

  Alıntı ile Cevapla
9 Üyemiz Banemin'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 06.02.2013, 23:16   #18
Çevrimdışı
Ekin
Başına Buyruk

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Köftesi, Rakısı ve Kirazı Meşhur İlimiz | Tekirdağ

Kemalpaşa kirazı ne ki ?

Kirazlarımıza laf ettirmeyiz. Üzüm desen olabilir. Biz şaraplıktan başka üzüm kullanmayız Şimdi en iyi rakıda bizim dersin


Valla bir bilene danışalım
__________________
  Alıntı ile Cevapla
8 Üyemiz Ekin'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 06.02.2013, 23:18   #19
Çevrimdışı
Ekin
Başına Buyruk

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Köftesi, Rakısı ve Kirazı Meşhur İlimiz | Tekirdağ

Alıntı:
Orjinal Mesaj Sahibi Banemin Mesajı göster
Köftenin tek numarası yanındaki salçası bence.

Bir de "Hayrabolu Tatlısı" 'na şerh koyuyorum.

Onun adı "Aayyrabolu tatlısı" beaa!..





Senin kadar trakyalı olamamışım
__________________
  Alıntı ile Cevapla
8 Üyemiz Ekin'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 06.02.2013, 23:27   #20
Çevrimdışı
ReaL
Deniz Sevengillerden

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Köftesi, Rakısı ve Kirazı Meşhur İlimiz | Tekirdağ

Alıntı:
Ege Bölgesi'nde Meyve Zenginliği
İklim açısından Türkiye’nin ”şanslı” bölgelerinin başında gelen, verimli topraklara sahip Ege Bölgesi’nde geniş yelpazede, hemen her çeşit meyve yetişiyor. İçlerinde en çok öne çıkanlar ise dünyaca ünlü sultaniye üzümü, Kırkağaç kavunu, zeytin, incir, kiraz, karadut, şeftali, satsuma mandalina, erik, çilek, fıstık ve her ne kadar reklamı iyi yapılamasa da kestane.

Kemalpaşa'nın Kirazı
Türkiye’nin önde gelen kiraz ihracat merkezlerinden biri İzmir’in Kemalpaşa ilçesinde büyük çaptaki üreticilerin hemen hepsi ”İyi Tarım Uygulamaları” ve ”Eurepgap” sertifikasına sahip. Kalan çiftçiler de Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’nın yeni uygulamaya koyduğu ”Üretici Kayıt Defteri” esasıyla üretim yapıyor. Bu sayede ilaç kalıntısı sorunu Kemalpaşa’da üretilen kirazlarda yaşanmıyor.


Kaynak
Yanlış anlaşılma olmasın, sadece bilgi amaçlıdır.. Konu konuyu tetikler, birşeyler daha öğrenmiş oluruz..






__________________



Tüm katılımcı arkadaşların okumasını rica ediyorum... Lütfen Tıklayınız..
* * *
  Alıntı ile Cevapla
10 Üyemiz ReaL'in Mesajına Teşekkür Etti.
Cevapla

Bu Sayfayı Paylaşabilirsiniz

Etiketler
eski taş devri, göcebe, marmara bölgesi, tekirdağ köftesi, tekirdağ rakısı, tekirdağ üzümü, trakya


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Hızlı Erişim


WEZ Format +3. Şuan Saat: 17:02.


Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Önemli Uyarı
www.forumgercek.com binlerce kişinin paylaşım ve yorum yaptığı bir forum sitesidir. Kullanıcıların paylaşımları ve yorumları onaydan geçmeden hemen yayınlanmaktadır. Paylaşım ve yorumlardan doğabilecek bütün sorumluluk kullanıcıya aittir. Forumumuzda T.C. yasalarına aykırı ve telif hakkı içeren bir paylaşımın yapıldığına rastladıysanız, lütfen bizi bu konuda bilgilendiriniz. Bildiriniz incelenerek, 48 saat içerisinde gereken yapılacaktır. Bildirinizi BURADAN yapabilirsiniz.