Gündüz Güzeli ve Kupa Kızı filmleri...

[@Jazz]

[IMG][/IMG]

[IMG][/IMG]


Belle De Jour (Gündüz Güzeli), 1967, IMDb 7.7 ve remake Kupa Kızı, 1986, IMDb 5.9

Küçük yaşta tacize uğrayan ve bundan dolayı erkeklerden ve cinsellikten soğuyan, maddi yönden hali vakti yerinde bir doktor olan kocasıyla normal bir evlilik hayatı yaşayamayan ve bu durumundan kurtulmak adına gündüzleri bir randevuevinde part-time çalışan Séverine isimli bir kadını anlatan sıra dışı bir film. Filmin orijinalinde küçük yaştayken yaşadığı taciz olayına tek ve kısa bir flashback sahnenin dışında hemen hemen hiç değinilmiyor. Bir moda evi paravanı altındaki randevuevi sahibesi olan Madame Anais’in seyircide lezbiyen çağrışımlar yaptığı, Séverine’e olan ilgisi ile ilgili sahnelerden, filmin yerli versiyonunda eser yok. Filmde, 60’lı yıllara ait moda akımı, saç stilleri ve araba marka ve modelleri ile ilgili, özellikle yaşı itibariyle o yıllara hakim jenerasyondaki izleyicilerin yakalayabileceği çok ilginç detaylar vardır muhakkak; tabii filmin çekildiği yıl sadece 24 yaşında olan Catherine Deneuve’in muhteşem güzelliğinden gözlerinizi alabilirseniz…

Filmin yerli versiyonu olan Kupa Kızı, “Kessel-Bunuel’in Gündüz Güzeli’ne nazire olarak” bilgilendirmesiyle açılışını yapıyor. Dilimizde aynı zamanda bir kadın ismi olan ‘Nazire’ özellikle şiir sanatında çok başvurulan tanzir etmek yani benzetmek anlamını taşıyor..

Bu versiyondaki Nilgün karakteri bir işadamıyla evlidir ve çocukken üvey babası tarafından defalarca tacize uğramıştır. Annesi ise (annesini de Müjde Ar’ın gerçekteki annesi olan ve 2008’de ölen Aysel Gürel oynamış) belki de bu durumun verdiği vicdan azabıyla ve daha çok maddi kaygılarla kızının evliliğini her ne olursa olsun sürdürmesi ve kesinlikle bir çocuk doğurması gerektiği konusunda kendince ona destek olmaya çalışır. Film, o yıllarda Müjde Ar’ın filmografisinde çoğunluğu oluşturan kadının cinsel bunalımları konseptli filmler akımıyla birebir örtüşen bir remake. Filmde randevuevi sahibesi Madam Emilia rolünde, 1992 yılında ölen Türk tiyatro ve sinemasının büyük oyuncularından Nisa Serezli adeta tadına doyulmayacak bir oyunculuk sergilemiş. Zengin eş rolünde Tarık Tarcan sırf jön boşluğunu doldurmak için filme dahil edilmiş; o boşluğu da doldurabilmiş mi, tartışılır tabii. Kadroda Selçuk Özer, Füsun Demirel, Serra Yılmaz ve 1996’da ölen Zihni Küçümen gibi Türk sinemasının usta oyuncuları da dikkat çekiyor. Filmin açılış jeneriğinden itibaren sonuna kadar ara ara çalan piyano müziği ise muhteşem…

Her iki filmin ortak özelliği, bazı yerlerde düş ve gerçeğin birbirine karışması ve bu ayırımın seyirci tarafından yapılması beklentisi içerisinde olması. Sonuç itibariyle ikisi arasında neredeyse 20 yıl gibi bir zaman dilimi olan filmin orijinali ve remake olan versiyonun her biri kendi açısından değerlendirildiğinde, belli özellikleriyle izlenmeye değer nitelikler taşıyan filmler….