Emekli Amirallerin Montrö Bildirisi | İktidar Tepki Gösterdi; Soruşturma Ba

[@Canan]

Emekli Amirallerin Montrö Bildirisi | İktidar Tepki Gösterdi; Soruşturma Başlatıldı

Son dönemde gündemde olan Montrö Boğazlar Sözleşmesi'ne ilişkin ortak açıklama yapan 104 emekli amiralin bildiri yayınlamasıyla ilgili resen soruşturma başlatıldı. İktidar kanadından ise bildiriye tepki geldi.

104 emekli amiral, TBMM Başkanı Mustafa Şentop’un Montrö Boğazlar Sözleşmesi ile ilgili sözlerinin sonrasında başlayan tartışmalar ile Deniz İkmal Komutanı Tuğamiral Mehmet Sarı’nın takke ve cübbe giydiği bir fotoğrafının basına yansımasına ilişkin ortak bir bildiri kaleme aldı.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, ‘104 amiralden Montrö bildirisi’ başlığı altında yayınlanan bildiriyle ilgili soruşturma başlattı.

Başsavcılık'tan yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:

"Ankara Cumhuriyet Başsavcılığımızca;

04/04/2021 tarihinde bazı internet siteleri ve sosyal medya mecralarında paylaşılan ve '104 amiralden Montrö bildirisi' başlığı altında yayınlandığı belirtilen açıklamayı hazırlayanlar ile varsa irtibatlı oldukları kişilerin tespiti ve yasal gereğinin takdir ve ifası amacıyla re'sen soruşturma başlatılmıştır.

Kamuoyuna saygıyla duyurulur."

SOYLU: HÜKÜMETİMİZE SONUNA KADAR SADIK VE BAĞLIYIZ

İktidar kanadından da bildiriye ilişkin tepkiler geldi.

İçişleri Bakanı bildiriyle ilgili yaptığı yeni paylaşımda, "Biz buradayız! Devletimize, milletimize, demokrasiye ve hükümetimize sonuna kadar sadık ve bağlıyız.Sebepsiz bahane ve hezeyanlar üzerinden yapılan açıklama tam mânâsıyla; geçmişte taşıdıkları sıfatların, devletin ve milletin verdiği şerefin farkında olmayanların, demokrasiye, hukuka, devletimize ve milletimize karşı yaptıkları edepsizliktir” ifadelerine yer verdi.

BAHÇELİ: RÜTBELERİ SÖKÜLMELİ, EMEKLİ MAAŞLARI KESİLMELİDİR

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli de, "İmzası bulunan amirallerin rütbeleri sökülmelidir. Emeklilik hakları kaldırılmalı, emekli maaşları kesilmelidir" dedi.

Bahçeli'nin açıklaması şöyle:

"103 emekli amiralin ortak imzalı yayımlamış oldukları anti demokratik ve tehditvari, aynı zamanda vesayetçi bildiriyi Milliyetçi Hareket Partisi nefretle lanetlemekte ve reddetmektedir. Bu kapsamda partimizin görüşü olarak derhal alınması gereken önlemler şu şekildedir:

Muhtıra tarzında hazırlanarak gece yarısı servisi yapılan bildiride imzası bulunan amirallerin rütbeleri sökülmelidir. Emeklilik hakları kaldırılmalı, emekli maaşları kesilmelidir. Açıklanan bildirinin çok yönlü adli ve idari soruşturması yapılmalıdır.

Ayrıca 103 vesayetçi amiralin imzasıyla yayımlanan bildirinin arkası ve önü kararlılıkla araştırılmalı, bu rezaletin içinde kimlerin olduğu tevsik ve tespit edilmelidir.Konu vatandır, konu demokrasidir, konu milli iradedir.Taviz veya gecikmenin bedeli hiç kuşkusuz ağır olacaktır."

ALTUN: HADDİNİZİ BİLİN

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, emekli amirallerin bildirisine dair sosyal medya hesabından açıklama yaparak, “Haddinizi bilin” ifadelerini kullandı. “Neymiş, birkaç emekli amiral bir araya gelip bir “bildiri” yazmışlar!” diyen Altun, sözlerini şöyle sürdürdü:

“5. kol unsurları da hemen heyecanlanmış. Oturun oturduğunuz yerde. O Türkiye eskide kaldı! Bu millet 15 Temmuz’da darbe heveslilerini nasıl tepelediğini dosta düşmana gösterdi. Haddinizi bilin! Siz kimsiniz? Ne hakla milli iradenin meşru temsilcilerine parmak sallıyorsunuz? Türkiye bir hukuk devletidir. Bunu asla unutmayın. Vesayetçiler bir daha asla demokrasimize zarar veremeyecek. Dış güçlerin ezik piyonları büyüyen, güçlenen Türkiye’nin önünü kesemeyecek!”

ŞENTOP: DARBE SEVDALILARI TOPRAĞA GÖMÜLDÜ

TBMM Başkanı Mustafa Şentop da söz konusu bildiriyle ilgili açıklamada bulundu.

Şentop sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “Kahraman milletimiz 15 Temmuz'da sadece FETÖ'cü darbecileri değil, aynı kaynaktan beslendiğini bildiğimiz bütün darbe sevdalılarını da toprağa gömdü. Düşünce açıklama başka, darbe çağrışımlı bildiri hazırlamak başka” ifadelerini kullandı.

KURTULMUŞ: ESKİ TÜRKİYE SEVDALILARI

Bildiriye AKP Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş da tepki gösterdi. Kurtulmuş, sosyal medya hesabından şunları dile getirdi:

“Eski Türkiye sevdalısı, vesayetçi, kendisini milli iradenin üstünde gören zihniyetin bazı temsilcileri yayınladıkları sözde bildiri ile siyasete akıl, millete ayar vermeye çalışıyorlar. O devirler geride kaldı! Haddinizi bilin! İçinize sinmese de şunu çok iyi anlayın ki; bu millet, vatanı da, mavi vatanı da, demokrasiyi de, milli iradeyi de bedelini ödeyerek korumuştur ve koruyacaktır.”

MSB: BAĞIMSIZ TÜRK YARGISININ GEREĞİNİ YAPACAĞINA İNANCIMIZ TAM

Milli Savunma Bakanlığı'ndan 103 emekli amiralin yayınladığı bildiri hakkında yapılan açıklamada, "Böyle bir bildiri demokrasimize zarardan başka bir işe yaramaz. Bağımsız Türk yargısının gereğini yapacağına inancımız tam" ifadeleri kullanıldı.

NE OLMUŞTU?

103 emekli amiral, Montrö tartışmaları ve ‘takkeli’ Tuğamiral Mehmet Sarı ile ilgili bildiri yayımlamıştı.. Bildiride, “Montrö Sözleşmesinin tartışma konusu yapılmasına/masaya gelmesine neden olabilecek her türlü söylem ve eylemden kaçınılması gerektiği kanaatindeyiz” denilmişti. Saray ve AKP sözcüleri ise bildiriye tepki göstermişti.

Bildiride, Montrö'nün Türkiye’nin haklarını en iyi şekilde koruyan bir anlaşma olduğu kaydedilerek şu ifadelere yer verilmişti:

“Montrö; sadece Türk Boğazlarından geçişi düzenleyen bir sözleşme değil, Türkiye’ye İstanbul, Çanakkale, Marmara Denizi ve Boğazlardaki tam egemenlik haklarını geri kazandıran, Lozan Barış Antlaşmasını tamamlayan büyük bir diplomasi zaferidir. Montrö, Türkiye’nin II. Dünya Savaşında tarafsızlığını korumasına imkân yaratmıştır. Bu ve benzeri nedenlerle, Türkiye’nin bekasında önemli bir yer tutan Montrö Sözleşmesinin tartışma konusu yapılmasına/masaya gelmesine neden olabilecek her türlü söylem ve eylemden kaçınılması gerektiği kanaatindeyiz.”

Deniz İkmal Komutanı Tuğamiral Mehmet Sarı’nın fotoğrafı için ise şu görüşler dile getirilmişti:

“Diğer taraftan; son günlerde basında ve sosyal medyada yer alan kabul edilemez nitelikteki bazı görüntüler, haber ve tartışmalar ömrünü bu mesleğe adamış bizler için çok derin bir üzüntü kaynağı olmuştur. TSK ve özellikle Deniz Kuvvetlerimiz son yıllarda; çok bilinçli bir FETÖ saldırısı yaşamış ve çok değerli kadrolarını bu hain kumpaslara kurban vermiştir. Bu kumpaslardan çıkarılacak en önemli ders; TSK’nin, anayasanın değişmez, değiştirilmesi teklif edilemez temel değerlerini titizlikle sürdürmesi zaruretidir.”

KAYNAK

[@Bursalı68]

Merhaba,

Bildiride emekli amiraller düşüncelerini belirtmişler...İpini koparan da olayı " darbe " tarafına döndürmüş...Gerçi yanlış yapmışlar...Nedeni muazzaflar da hayır olmayınca emekli ne halt yer ki...! Ancak adamların eline koz verirsiniz bu salak saçma bildiri ile...

Yahu bırakın bu darbe muhabbetlerini, adamlar emekli zaten, bir kayıkları bile yok, darbe çığırtkanlığı yaparak, bunu birşeyleri yapmak için kullanmaya kalkışma niyetiniz vardır muhtemelen...Buna da alışığız, aynen 15 Temmuz kurgusu gibi...

Gerçi bunu kullanmaya kalksalar da bunu yiyecek çok insan var bu ülkede, yine alkışlanır ve başarılı olurlar...

Sağlıcakla kalınız...

[@OkyanusunKalbi]

Darbe planı olarak haberlerde geçiyor. Ben de Bursalı gibi düşünüyorum.



Yine altından başka bit yeniği çıkacak. Yine birileri kendisini kahraman ilan etmeye çalışıyor.

[@OkyanusunKalbi]

Emekli amirallerin bildirisinden sonra neler yaşanacak?

103 diye ilk öğrendiğimiz, 104'e çıkan emekli amirallerin bildisinden sonra neler yaşanacak?

Serkut Bozkurt / Gazeteci
Bildiriye imza atanlar kurmaylar.
Yani aldıkları eğitim, stratejye göre, tecrübe sahibiler.
103 diye başlayan 104'e çıkan emekli amiral bilmiyor mu, bu bildiriyi gece yarısı açıkladıklarında ve asker kökenli oldukları için bunun iktidar tarafından darbe bildirisi gibi algılanacağını.

Bal gibi biliyorlar.
Meslektaşım

Nevşin Mengü'nün YouTube yayında da dile getirdiği gibi, toplumun neredeyse yüzde 90'ı için Montrö Antlaşması bir şey ifade etmiyor.

Toplumun DNA'sına işleyen askerin sabıkası

Toplum hafızasına göre, 10 veya 10'dan fazla asker, emekli de olsa, hükümeti, başındaki ismi eleştiren bir bildiri, paylaşım yaparsa bu darbe girişimidir.

Askerin toplumdaki hafızası budur çünkü.
Millet İttifakı liderlerine göre, bildiri darbe çağrısından uzak.

Hatta İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, bildiri yüzünden gündemin değişeceğini, buna rağmen İYİ Parti olarak 104 esnaf, öğretmen gibi toplumun gerçek konularını gündeme getireceğini söyledi.

Kemal Kılıçdaroğlu'nun da açıklaması buna yakın.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yarın (5 Nisan Pazartesi) Genel Başkanı olduğu AK Parti Merkez Yönetim Kurulu'nu (MYK) acil toplantıya çağırdı.

Gündem bildiri.

Kabine toplantısı yerine MYK
Normalde her pazartesi Kabine Toplantısı oluyor.
Bu kez MYK.

Erdoğan yarın bildiriyi, kendisi ve partisine yapılan saldırı olarak tarif edecek, eleştirecek.

Emekli amirallere kendi ifadesiyle 'haddini' bildirecek.
CHP liderine, bunların avukatı mısın diye zarf atacak.
Tıpkı 2007 yılında olduğu gibi.

Bu arada, Erdoğan son 4 gündür dinleniyordu.

Yılan hikayesine dönen yeni kabineyi açıklaması bekleniyordu. Anlaşılan ertelendi.

Propaganda yarın artacak

Yarın öğle saatlerinde hükümete yakın kanallar tüm yayın içeriklerini bildiriye ayıracak.

Özel yayınlar olacak. Konuklar ile 'darbe iması' başlıkları atılacak.

Peki..
Bana göre de, emekli amirallerin bildirisinde darbe iması yok.

Ama diyelim ki var.

28 Şubat ve 27 Nisan darbecilerine ceze verilmedi

Gerçek darbeler, e-darbelerle ilgili bugüne kadar neler yapıldığına bir bakalım mı?

28 Şubat darbesinden sonra hangi askere ceza verildi?
Veya 27 Nisan E-Darbesi?

Ceza almadılar.
AK Parti ve Erdoğan yıllardır 28 Şubat zihniyeti - 27 Nisan E-Darbesi diye söylüyor,.

19 yıldır iktidar.
Tek bir kararname ile İstanbul Sözleşmesi'ni kaldıracak, hatta TBMM Başkanı Mustafa Şentop'un ifadesine göre, istenirse Montrö'yü kaldıracak bir güce sahip Erdoğan.

Böyle bir güç, neden bugüne kadar darbecileri caydıracak cezayı uygulamadı.

Erdoğan iktidarına bu konuda en net cevap 5 hafta önce, 28 Şubat'ın yıldönümünde, Star gazetesi yazarı aynı zamanda İBDA-C davasından yargılanan Yakup Köse'den geldi.

Köse,iktidarın, yani Erdoğan'ın darbecilere hiç bir ceza vermediğini yazdı. Hatta yazısında 28 Şubat Darbe Bayramı olsun dedi.

Yakup Köse'nin 28 Şubat bayram olsun yazısının linki

Yani yarın akşam sertleşecek bildiri tartışmasından bir sonuç çıkmayacak.

İlgilenenler 28 Şubat ve 27 Nisan'da ne olduğunu hatırlamak, okumak isterlerse link paylaşıyorum.

28 Şubat 1997 darbesi

27 Nisan E-Darbesi

Peki yarından sonra neler yaşanaıcak?

AK Trollerin paylaşımlarına bakınca ilk hedefin Koç Grubu olduğunu görüyoruz.

Fatih Tezcan, Erdoğan'ın hedefinde Koç Holdingi olacağının sinyalini paylaştı bile. Bir şekilde Koç Holding veya onun şemsiyesi altında olanlar ilişkilendirilecek.

Tezcan'ın paylaşımı
4 Nisan Bunaklar Bildirisi’nin arkasında
@kocholding

varsa -ki şahsi kanaatim kesinlikle var- bu durum
@kocholding

için bir milat olabilir. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bu hatayı affetmeyebilir. Bekleyelim, görelim.



Koç Holding İstanbul Sözleşmesine olan desteğini, destek verdiği Global İlişkiler Forumu üzerinden duyuruyordu.

Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Yardımcısı ve asıl önemlisi Fenerbahçe Kulübü Başkanı Ali Koç'un İstanbul Sözleşmesine olan desteği hatırlatılacak.

Emekli amirallerin Koç'larla ilişkili olduğu söylenecek.
Erdoğan bunu söylemese bile iktidara yakın isimler gündeme getirecek.

Boynukalın bundan sonra konuşur mu?




Mehmet Boynukalın

@M_Boynukalin


Erkek için de kadın için de iyilik ve mutluluk ancak Allah’ın Kur'an'da bildirdiği inanç, ahlak ve hukuk esaslarına uymakla mümkündür. Bir araştırmacı ve akademisyen olarak otuz yıldır İslam'ı incelemem beni bu sonuca götürdü. İşim bunu insanlara anlatmak. Herkes işini yapsın.


--

Ancak emekli amirallerin bildirisinden sonra siyaset konusunda yüksek görüşlerini ortaya koyan Ayasofya İmamı Mehmet Boynukalın gibi isimlerin artık eskisi kadar konuşamayacağı anlamı da çıkıyor

Emekli amiraller, her ne kadar görüş / eleştiri olarak bildiriyi tarif etseler de toplumdaki algı şu.
Atanmış kişi, seçilmişi ezemez.

Ki hatırlatalım, emekliler artık. Hukuka göre düşünce özgürlüğü sınıfında bu bildiri.

Tabii askerin yıllardır yarattığı darbe sevdası olmasaydı bu böyle algılanmazdı.

Ancak, Mehmet Boynukalın şu an görevde.
Boynukalın, önce AK Parti Milletvekili Özlem Zengin'i hedef aldı, ardından, kendisini eleştiren, AK Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan'a troller üzerinden saldırdı.

Sonuç olarak, atanmış imam, seçilmiş milletvekilini eleştirdi, ayar verdi.

Muharrem İnce de bunu öne çıkardı.

Muharrem İNCE
Montrö Boğazlar Sözleşmesi konusunda Amiraller görüş açıklamayacak da kim açıklayacak? Bu konuda da Ayasofya İmamı mı konuşacak? Darbe veya iması varsa hep birlikte karşı çıkalım. Biz Memleket Hareketi olarak her türlü darbeye karşı çıkmaya hazırız.

Yani...
Hafta boyunca gündemi işgal edecek konu belli.
Aslında sonucu da.

28 Şubat ve 27 Nisan darbecilerine ceze vermeyen iktidar, içinde darbe iması bile olmayan bildiriyi gündemde tutacak.

TEPKİ ÇEKEN 104 AMİRALİN BİLDİRİSİNDE NE DENİYOR?
103 emekli amiralin imzasını taşıyan bildiride Montrö Sözleşmesi ile ilgili tartışmalara ilişkin şu ifadeler yer aldı:

"Yüce Türk Milletine,
Son zamanlarda gerek Kanal İstanbul, gerekse Uluslararası Antlaşmaların iptali yetkisi kapsamında Montrö Sözleşmesi’nin tartışmaya açılması endişe ile karşılanmaktadır.

Türk Boğazları, dünyanın en önemli suyollarından biri olup, tarih boyunca çok uluslu antlaşmalara göre yönetilmiştir. Bu antlaşmaların sonuncusu ve Türkiye’nin haklarını en iyi şekilde koruyan Montrö; sadece Türk Boğazlarından geçişi düzenleyen bir sözleşme değil, Türkiye’ye İstanbul, Çanakkale, Marmara Denizi ve Boğazlardaki tam egemenlik haklarını geri kazandıran, Lozan Barış Antlaşması'nı tamamlayan büyük bir diplomasi zaferidir. Montrö, Karadeniz’e kıyıdaş ülkelerin güvenliğinin temel belgesi olup Karadeniz’i barış denizi yapan sözleşmedir.

Montrö, Türkiye’nin herhangi bir savaşta, savaşan taraflardan birinin yanında istemeden savaşa girmesini önleyen bir sözleşmedir. Montrö, Türkiye’nin II. Dünya Savaşı'nda tarafsızlığını korumasına imkân yaratmıştır. Bu ve benzeri nedenlerle, Türkiye’nin bekasında önemli bir yer tutan Montrö Sözleşmesi'nin tartışma konusu yapılmasına/masaya gelmesine neden olabilecek her türlü söylem ve eylemden kaçınılması gerektiği kanaatindeyiz.

Diğer taraftan; son günlerde basında ve sosyal medyada yer alan kabul edilemez nitelikteki bazı görüntüler, haber ve tartışmalar ömrünü bu mesleğe adamış bizler için çok derin bir üzüntü kaynağı olmuştur. TSK ve özellikle Deniz Kuvvetlerimiz son yıllarda; çok bilinçli bir FETÖ saldırısı yaşamış ve çok değerli kadrolarını bu hain kumpaslara kurban vermiştir. Bu kumpaslardan çıkarılacak en önemli ders; TSK’nin, anayasanın değişmez, değiştirilmesi teklif edilemez temel değerlerini titizlikle sürdürmesi zaruretidir.

Bu gerekçelerle, TSK ve Deniz Kuvvetlerimizi bu değerlerin dışına çıkmış, Atatürk'ün çizdiği çağdaş rotadan uzaklaşmış gösterme çabalarını kınıyor ve tüm varlığımızla karşı çıkıyoruz. Aksi halde, Türkiye Cumhuriyeti, tarihte örnekleri olan, bunalımlı ve bekası için en tehlikeli olayları yaşama risk ve tehdidi ile karşılaşabilecektir.

Türk Milletinin bağrından çıkan şanlı bir geçmişe sahip, Ana ve Mavi Vatan’ın koruyucusu Deniz Kuvvetleri Komutanlığı personelinin Atatürk ilke ve devrimleri doğrultusunda yetiştirilmesi elzemdir. Ülkemizin her köşesinde denizde, karada, havada, iç güvenlik bölgesinde ve sınır ötesinde fedakârca görev yapan, Mavi Vatandaki hak ve menfaatlerimizin korunması için Atatürk’ün gösterdiği yolda canla başla çalışan cefakâr Türk Denizcilerimizin yanındayız.

04 Nisan 2021
Deniz Şehitlerimizi anarak Saygıyla duyururuz."

KATILAN EMEKLİ AMİRALLER
1. E. Amiral Ergun MENGİ
2. E. Amiral Alaettin SEVİM
3. E. Amiral Nazif ÖZDAĞDEVİREN
4. E. Amiral Işık BİREN
5. E. Amiral Ahmet ŞENOL
6. E. Amiral Hasan HOŞGİT
7. E. Amiral Vedat ERSİN
8. E. Amiral Metin AÇIMUZ
9. E. Amiral Atilla KEZEK
10.E. Amiral Nurhan KAHYAOĞLU
11.E.Amiral Önder ÇELEBİ
12.E.Amiral Metin POYRAZLAR
13.E.Amiral Mücahit ŞİŞLİOĞLU
14.E.Amiral Engin BAYKAL
15.E.Amiral Hüseyin ÇİFTÇİ
16.E.Amiral Atilla KIYAT
17.E.Amiral Vehbi ALPMAN
18.E.Amiral Celal PARLAKOĞLU
19.E.Amiral Mustafa Ekmel ÖZDENGİL
20.E.Amiral Serdar DÜLGER
21.E.Amiral Abdullah METE
22.E.Amiral Ertan DEMİRTAŞ
23.E Amiral Orhun ÖZDEMİR
24.E.Amiral Ersin GÜLER
25.E.Amiral Nadir KINAY
26.E.Amiral Hüseyin HOŞGİT
27.E Amiral İlker GÜVEN
28.E.Amiral Baha EREN
29.E.Amiral Abdullah GAVREMOĞLU
30.E.Amiral Şükrü BOZOĞLU
31.E.Amiral Hakan ERCAN
32.E.Amiral Mesut ÖZEL
33.E.Amiral Taner EZGÜ
34.E.Amiral İbrahim AKIN
35.E.Amiral Ömer AKDAĞLI
36.E.Amiral Mehmet OTUZBİROĞLU
37.E.Amiral Taner BALKIŞ
38.E.Amiral İzzet ARTUNÇ
39.E.Amiral Hakan ERAYDIN
40.E.Amiral Mehmet Ali ÇINAR
41.E.Amiral Deniz DAĞLILAR
42.E.Amiral Yalçın ERTUNA
43.E.Amiral Türker ERTÜRK
44.E.Amiral Aydın CANEL
45.E.Amiral Sami ÖRGÜÇ
46.E.Amiral Yalçın KAVUKÇUOĞLU
47.E.Amiral Nazım ÇUBUKÇU
48.E.Amiral Ahmet AKSOY
49.E.Amiral Can ERENOĞLU
50.E.Amiral Doğan HACİPOĞLU
51.E.Amiral Abdullah AKGÜL
52.E.Amiral Aziz ÖZTÜRK
53.E.Amiral A.Serdar AKINSEL
54.E.Amiral İlker GÜVEN
55.E.Amiral Mustafa İPTEŞ
56.E.Amiral Caner BENER
57.E.Amiral Nejat BERKSUN
58.E.Amiral Kadir SAĞDIÇ
59.E.Amiral Tayfun TANSAN
60.E.Amiral İskender YILDIRIM
61.E.Amiral Ali Yüksel ÖNEL
62.E.Amiral Uğur YİĞİT
63.E.Amiral Mustafa ÖZBEY
64.E.Amiral Cem GÜRDENİZ
65.E.Amiral Bülent BOSTANOĞLU
66.E.Amiral Murat BİLGEL
67.E.Amiral Cengiz ALPÖZÜ
68.E.Amiral Serdar Okan KIRÇİÇEK
69.E.Amiral Tufan MİMİR
70.E.Amiral Turgut TUFAN
71.E.Amiral Turhan ÖZER
72.E.Amiral Alper TEZEREN
73.E.Amiral Mustafa ÜLTANUR
74.E.Amiral Ruhsar SÜMER
75.E.Amiral Cemal ÜREN
76.E.Amiral Gündüz Alp DEMİRUS
77.E.Amiral Deniz CORA
78.E.Amiral Gürkan İNAN
79.E.Amiral Atilla TONGUÇ
80.E.Amiral Mustafa KARASABUN
81.E.Amiral Erol YÜKSEL
82.E.Amiral Özbek GÜRGÜN
83.E.Amiral Bülent OLCAY
84.E.Amiral Nejat GÜLDİKEN
85.E.Amiral Turgay ERDAĞ
86.E.Amiral İsmail TAYLAN
87.E.Amiral Aydın GÜRÜL
88.E.Amiral Raif NALDEMİR
89.E.Amiral Numan ALANSAL
90.E.Amiral Tanzar DİNÇER
91.E.Amiral Erol ADAYENER
92.E.Amiral Haluk Sayın
93.E.Amiral Ferhat FERHANOĞLU
94.E.Amiral Mehmet Ali ÖZGÜVEN
95.E.Amiral Ali Sadi ÜNSAL
96.E.Amiral Doğan DENİZMEN
97.E.Amiral Taner AKKAYA
98.E.Amiral Necati KURT
99.E.Amiral Tayfun URAZ
100.E.Amiral Engin HEPER
101.E. Amiral Hayati Bilgiç
102.E. Amiral Hasan Nihat DOĞAN
103.E. Amiral Ömer Bayram ÇETİN
104.E.Amiral Mithat Kemal ALGÜL

Kaynak

Kaynak2

[@Bursalı68]

Merhaba,

RTE başta kalabilmek, mümkünse " ömür boyu " başta kalabilmek için her konuyu kullanacaktır...

Bu tür çıkışlar, evet ifade özgürlüğü, ancak karşınızdakiler buna böyle yaklaşmıyor işte, sorun burada...Bu tür konuları kullanıp, yapacakları hamlelere neden oluşturacaklardır...

Kozmik Odaya giriş nedenini unutmayalım...Suikast yapacağı söylenen, ama suikast düzenleyeceği kişinin adresini bir kağıda yazan kişi suikast mı yapabilir...Yani suikast yapacak kişi bu kadar hödük, bu kadar geri zekalı olabilir mi...? Ama işte topluma bunu yedirirsiniz, çünkü bunu yiyecek bir toplum var elinizin altında...Ve kozmik odaya giriş için neden oluşturdu...Kozmik Odaya girildi, sonrası malum...

Sağlıcakla kalınız....

[@Heliosaga]

Muhalefetin tutumu yanlış. Zevzeklik olarak belirten falan var. Muhalefet bu bildiriye sahip çıkmalıydı.



Montrö hakkında amirallerin fikirde bulunmuş olmasından bu kadar su kaldırmak da anca aktrollere yakışırdı.


Antimilitarist biri olarak söylüyorum bunları. Bildiriden darbe çıkartanlar başka yerleriyle okuyup ad hominem yapanlardır. "Aman ağzımızın tadı kaçmasın" diyen de muhalefet yanlış yaptı.


Halk muhalefetten keskin bir tavır bekliyor. İkili oynamanın lüzumu yok.


Zaten neden kaybedersek aman akp mağdur olmasın kafasından kaybediyoruz.

[@Rosebud]

Ben konuyu biraz daha ileriye götüreyim...
Bu açıklamanın tam da muhalefetin stratejilerini nakış işler gibi zorlukla ördüğü, meyvelerinin de alınmaya başlandığı, AKP ve erdoğan'ın gün geçtikçe dibe vurduğu, oylarının düştüğü ve artık gidici bir hükümet görüntüsü verdiği bir dönemde yapılmış olmasını çok çok manidar buluyorum.
Ben hiçbir zaman, hiçbir konuda AKP'nin fırsatları kullandığını düşünmedim çünkü fırsat kullanmıyor fırsat yaratıyorlar, 15 temmuz da bir senaryoydu, 4 nisan bunaklar bildirisi de aynı senaryo, akşener'in dediği gibi bu zevzeklerin kıbrıs konusunda bir irade gösterdiklerini görmedim, kozmik odaya girildiğinde tek bir söylemlerini duymadım, niye görevlerinin başındayken herhangi bir konuda tek bir görüşlerini duymadık!
Türk Silahlı Kuvvetleri hiçbir şeyden çekmedi şu Nato'cu paşalardan çektiği kadar, Aşırı milliyetçilikleriyle PKK sorununu da bunlar yarattı, AKP'yi de tıpkı şimdi elinden tutup çıkardıkları gibi onlar kurdu, Erdoğan'ı hapishanede 5 yıldızlı otelde ağırlar gibi ağırladılar, ziyaretine giden rütbeli askerlerden herkesin haberi var.
O nedenle bu bildirinin, ister darbe çağrıştırsın ister çağrıştırmasın AKP'nin ekmeğine yağ süreceği bilinemiyorsa kasıttan başka bir şey değildir, bence de derhal içeri tıkılmalılar ve bahçelinin dediği gibi maaşları dahi kesilmelidir, bu bildiri ile AKP ve Erdoğan bir kez daha iktidar olursa hesabını kim verecek, Tarikatların orduya sokularak silahlandırılmasının, ve erdoğan'ın kendi ordusunu kurmasının hesabını kim verecek!
İnanın hakaret ve küfür etmemek için zor tutuyorum kendimi.

[@Banemin]

İlginç bir ülke olduk...

Ömrünü bu ülkenin silahları kuvvetlerinde geçirmiş ve bu kuvvetin içinde bilgi, yetenek ve çalışmalarıyla gelebilecekleri en üst konuma gelmiş insanların en iyi bildikleri konu hakkında bir bildiri yayınlayarak ilgili kurumları uyarması, yanlış yapıyorsunuz demesi (-ki emekliler ve hiç bir yaptırım güçleri yok) bile olay oluyor.

Her moka maydanoz imam ise her konuda rahat rahat ahkam kesebiliyor, ayar verebiliyor.

Herkes kafasına göre bir yorum yapıyor kimi destekliyor, kimi karşı çıkıyor, kimileri sinekten yağ çıkarmaya çalışıyor ama gerçekten merak ediyorum DEMOKRASİ VE DEMOKRATİK HAKLAR (ifade özgürlüğü) bu tartışmaların neresinde?

[@Bursalı68]

Herkes kafasına göre bir yorum yapıyor kimi destekliyor, kimi karşı çıkıyor, kimileri sinekten yağ çıkarmaya çalışıyor ama gerçekten merak ediyorum DEMOKRASİ VE DEMOKRATİK HAKLAR (ifade özgürlüğü) bu tartışmaların neresinde?

Merhaba,

Sevgili Banemin, Demokrasi ve Demokratik Haklar, normal bir hukuk devletinde ve Çoğulcu Demokrasilerde geçerlidir, yoksa bizdeki gibi Çoğunlukçu demokrasilerde bu konunun adı bile anılmaz...

En büyük sorun tüm kolluk kuvvetlerinin iktidarın elinde ve iktidarın işaretiyle harekete geçiyor olması (ki bu kabul edilebilir, her dönem neredeyse böyledir) ancak en önemlisi, yargının ve sadece adı kalmış Cumhuriyet Savcılarının da İktidar Yargısı ve İktidar Savcısı haline gelmiş olmasıdır...

Bunun mücadelesini nasıl vereceksiniz...

Bir de üstüne üstlük iktidarı, yanlış da yapsa, doğru da yapsa alkışlayan bir kitle var ve bu kitle onların büyük oranda başta kalmalarını sağlıyor...

Buyrun bu sabah baskın şeklinde gözaltılar ve ifadeye çağırmalar başladı...Hangi demokratik hak...? İstediğimiz kadar haykıralım bu bildiri demokratik bir haktır diye...Kim dinleyecek, kim duyacak...?

Bu muhalefete güvenip mi kalkışacak insanlar bu tür serzenişlere...Emin olun yarı yolda kalırlar....

Sağlıcakla kalınız....

[@Banemin]

Sevgili @Bursalı68 saydığın eksikliklerin/fazlalıkların farkında olması gereken herkes tarafından bu bildiriyi yayınlayanlara karşı bir linç girişimi var gibi. "Ama" 'lı hiç bir destek destek değildir. Her "ama" 'dan sonra gelen cümle bu faşizan düzenin ekmeğine yağ sürmekten başka bir işe yaramaz.

Ortada bir bildiri var ve darbe girişimi veya beklentisi ile uzaktan yakından bir ilgisi yok. O zaman yapılması gereken eğer haklı buluyorsak bu bildiriyi, içinde bulunduğumuz ahval ve şerait 'i düşünmeden "adamlar haklı beyler, dağılın" demek zorundayız diyor benim iç ve dış sesim...