Forum Gerçek

AnasayfaForumları Okundu Kabul Et Bugünkü Mesajlar
Geri git   Forum Gerçek > Sağlığımız ve Hastalıklar > İnsan Sağlığı ve Hastalıklar > Diyabet | Metabolizma


Yeni Konu aç  Cevapla
 
Seçenekler
Eski 10.06.2009, 13:43   #1
Çevrimdışı
Smyrna
Okunuşu: Simirna

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Tiroid Bezi ve Hastalıkları









Milyonlarca kişi, teşhis edilmemiş tiroid hastalıkları yüzünden ciddi risk altında ….

Tiroid Farkındalık Haftası'nda, milyonlarca kişinin tedavi edilmemiş tiroid hastalıkları yüzünden ciddi risk altında olduğuna dikkat çeken Cerrahpaşa Tıp Fakültesi İç Hastalıkları, Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Sadi Gündoğdu, “Kronik bir hastalık olduğu için sürekli takip gerektiren tedavileri vardır. Gerektiğinde ilaç tedavisi, gerektiğinde cerrahi tedavi, gerektiğinde de radyoiyot tedavisi uygulanır. Kemik erimesinin altında, şişmanlığın altında bu hastalık yatabilir. Diyetisyenle zayıflamaya çalışırken, tiroid ile ilgili bir problem yüzünden ölüm riski bile söz konusu olabilir” uyarısında bulunuyor. Prof. Dr. Gündoğdu'nun yanıtladığı sorular:

Tiroid deyince akla “guatr” geliyor. Guatr, özellikle ülkemizde çok mu yaygın?

Evet ama tiroid hastalıkları “guatr”dan ibaret değil. Guatr, bir iç salgı bezi olan tiroid bezinin büyümesine verilen addır. Tirodi bezinin büyümesinin ve fonksiyonlarının bozulmasının pek çok nedeni vardır. Ülkemiz açısından en temel nedeni iyot eksikliği! Avrupa'nın pek çok ülkesinde, Afrika'da da iyot eksikliği var. İyot, tiroid hormonu sentezinde kullanılıyor. İnsanlar bunu deniz ürünlerinden, sebzelerden, farklı besinlerden, sudan alıyor. Tiroid hormonlarının yapımının normal düzeyde olması için günlük iyot ihtiyacı kabaca 150 mikrogramdır ki, bu doğal olarak günlük tüketilen besinlerle alınıyor olmalıdır zaten. Normalde, İstanbul'da, hatta Türkiye'de iyot eksikliği yüzünden tiroid hastalıklarının bu boyutta olması da inanılmaz. Özellikle Karadeniz Bölgesi'nde, bazı sarp dağlık bölgelerde olabiliyor. İyot gıdalara ve suya karışmadan gidiyor. Bir de çok tüketilen karalahana, şalgam gibi besinlerin guatr yapıcı etkisi var. İyotun az veya çok alınması dışında, kalp ritmini düzenleyici bir ilaç psikiyatride kullanılan bazı ilaçlar, bazı kimyasal maddeler, bazı mikroplar da tiroid işlevlerini bozabiliyor.


HER ŞİKAYETİN ALTINDA TİROİDE BAKILMALI


Guatr dışında tiroid hastalıkları hangileridir?

Tiroid bezinin büyümesi sonucu oluşan guatr, zamanla nodül oluşumları ile farklı tiroid hastalıkları halinde ortaya çıkabilir. Tiroid bezinin az çalışması durumunu hipotiroidi, aşırı çalışması durumunu ise hipertiroidi olarak değerlendiriyoruz. Eğer tiroid bezinde kistik yapılar ,yumrular oluşmuşsa nodüllü guatr diyoruz. Guatr olanların bir kısmında tiroid hormonları normal olabilir. Hasta, bunu hissedemez, guatr fark edilmeyebilir. belirti vermez, hastab guatr mevcudiyetinin farkında değildir. Bu yüzden halk arasında ‘sinsi hastalık', gizli guatr tabirleri de kullanılmaktadır. Belirtilerin ve komplikasyonlarının zenginliği nedeniyle de maalesef hastaların yanlış yönlenmesine neden olabiliyor. Adet düzensizliği varsa ve kısırlık sorunu yaşıyorsa hasta mutlaka endokrinoloğa da yönlendirilmelidir. Örneğin hasta saçı dökülüyor, cildiyeye gidiyor, terliyor botoks yaptırıyor. O yönde ilaçlar kullanıyor. Osteoporoz oluyor, nedeni araştırılmadan yanlış tedavi uygulanıyor. Bu tür şikayetler tiroid hastalığı belirtisi de olabileceğinden tiroid fonksiyonları da değerlendirilmelidir.

“Guatr riski taşıyor muyum?” nasıl anlayabiliriz?

Ailede guatr varsa, Türkiye'de guatr çok olan bölgeden geliyorsanız ve belirtileri varsa bir endokrinoloğa mutlaka başvurmanız gerekir. Teşhisi de kolaydır; muayene ediyoruz,laboratuar testleri yapıyor, tiroid hormonlarına bakıyoruz, , ulturasonografi çekiyoruz. İhmal edilmezse mutlaka yakalanır ve tedavi edilir. Artık pek çok check-up programları tiroid fonksiyonları değerlendirilmeye başlanmıştır.

Doğuştan tiroid problemi olabilir mi?

Tabii çok önemli. Gebelikte tiroid problemi çıkabilir, şeker gibi. Atlanmış tiroid problemi bebeğin bedensel ve zihinsel gelişimini direk etkiler. Bu yüzden her yeni doğana bakmak lazım. Çünkü Türkiye guatr ülkesi. Doğuştan bir tiroid hormonu eksikliği varsa, (kretenizm veya hipotiroidi) bu çocuklar zihinsel özürlü olur. Çok basit bir testle bu tespit edilebilir. Topuktan TSH bakılıyor. Bebekte, göbek fıtığı, kabızlık gibi şikayetler de olursa mutlaka dikkate alınmalı. Çünkü, tiroit hormonlarındaki bozukluk, beraberinde bir çok rahatsızlığa da yol açar.


HER GUATR KANSERE DÖNÜŞMEZ


Guatr kansere dönüşür mü?

Her guatr kansere dönüşmüyor. Sadece iyileşmesi mümkün olan guatr ihmal edilirse ya da ilaç tedavisine cevap alınmazsa cerrahi müdahale gerektirebilir.

Her nodülü olan ameliyat mı olmalı?


Hayır. Bunların belirli göstergeleri var. Nodülde damarlanmada artış, sınırlarının silik olması, belirgin olmaması, süratle büyümesi, nodül içinde noktasal kalsifikasyon olması, o bölgeye yakın lenf bezlerinde büyüme olması halinde ince iğne biyopsisi yapmak lazım. Hücreleri değerlendirmek lazım. Biyopsiyi patalog değerlendiriyor. O zaman kanser şüphesi varsa endokrin cerrahiye yönlendiriyoruz.

Kanser açısından tehlikeli olan nodüller hangileridir?


Tiroid sintigrafisi ile tesbit edilen soğuk nodüllerin yüzde yaklaşık %10'u kalsiyum oturmuş nodüller, erkeklerdeki soğuk nodüller, gençler, çocuklar ve yaşlılarda özellikle süratle büyüyen nodüller riski yüksek nodüllerdeir.

Tiroid hastalıkları gebelikte ortaya çıkabilir mi?


Çıkabilir. Bir kısmı bağışıklık sisteminin antikor üretmesi sonucu ortaya çıkan tiroid hastalığı türleridir. Bir kısmı da fonksiyonel bozukluk nedeniyle ortaya çıkan hipotiroid veya hipertiroid olabilir. Gebelik sürecinde mutlaka tedavi edilmesi gerekir. Gebelikte ilaç kullanmamak gibi yanlış bir kanı var. Tedavi etmezseniz hamilelik sağlıklı yürümez ve bir sürü komplikasyon çıkar hem anne de, hem bebek de… Mutlaka endokrinoloğa yönlendirilmeleri gerekir.


DEPRESYON DA YAPIYOR!


Tiroid hastalarında psikolojik problemler görülebilir mi?


Endokrin hastalıklarının çoğunda psikolojik problemler görüyoruz. Ayrıca gerek önceden mevcut olan fakat tedavi edilmemiş psikiyatrik rahatsızlıklar ve gerekse kullanılan ilaçlar nedeniyle tiroid fonksiyonları etkileniyor. Tiroid hastalıklarında, kişide mevcut olan ve gizli olarak bulunan psikolojik problemler ortaya çıkabiliyor. Depresyon, agresif davranış bozuklukları, sinirlilik hali.. Çok hormon üretimi ile birlikte olan olan hipertiroidlerde ani çıkışlar, bağırmalar, çağırmalar, saldırganlık hali olabilir. Hipotirodilerde içine kapanma ve depresyon hali oluyor. Hormonal durumu düzeltmek yani tiroid hastalığını tedavi etmek zaten bu psikolojik durumu da olumlu etkiliyor.

Tiroid hastalıkları şişmanlık ya da zayıflık nedeni olabilir mi?

Olabilir. Tiroid hormonları, vücudun metabolizmasını kontrol eder. Dolayısıyla az çalışan bir tiroid bezi hastada metabolizmayı yavaşlatır ve hastalar daha çabuk kilo alırlar. Obezlerin en azından 3'te 1'inde tiroid problemi vardır. Bu hastaların uygun tedavi ile metabolizmasını düzenlemek gerekir. Verilen sıradan diyetlerle hasta zayıflayamaz. Tıbbi değerlendirilmesi yapılmadan ve altında yatan nedenler araştırılmadan verilen diyetler her zaman başarısızdır. Tıbbi bilgiden yoksun kişilerin, “Haftada şu kadar kalori alırsan, şu kadar kilo verirsin” demesi hayal kırıklığı demektir. Diyabet, şeker, metabolik sendrom, böbrek üstü bezi hastalıkları, kortizon salgısı artışı ile seyreden Cushing hastalığı gibi diğer hormonal düzensizliklerin olması da muhtemeldir.Bu hastalıklar tedavi edilmeden kilo vermek olası değildir

Tiroid hastaları nasıl bir diyet uygulamalı?


Her şişman olan kişi guatr değildir. Başka nedenlerle de kilo artışı olabilir. Eksik olan veya fazla olan hormonu normale getirmek gerekir öncelikle. Hastalığına,hormonal ve biyokimyasal test sonuçlarına göre tedavi ve diyet önermek lazım. Eğer diyabet hastası ise, şeker ve yağlı yiyeceklerden uzak durması, az ve sık yemesi, daha fazla hareket etmesi, egzersiz yapması önerilir.Egzersiz olarak en basiti yürümektir.

Tiroid hastalarının hepsi ömür boyu ilaç kullanmak zorunda mı?


Doğuştan tiroid hastası ise, ameliyat olmuş tiroid bezi alınmış ise,Hashimoto hastalığı gibi bağışıklık sistemine bağlı tiroid hormonu sentezini yapamayanlara da ömür boyu tiroid hormonu tedavisi gerekir. 3-6 ayda bir ya da yılda bir hastanın durumuna göre uygun tedavi dozu ayarlanır. Hipotiroidi varsa gebelikte hormon ihtiyacı artacağı için daha yakın takip edip uygun dozda tedavi uygulanmalıdır. Aksine bazen gebelikte kullanılan ilaçlar bırakılıyor. Eğer anne adayı tiroid hastası ise ve ilacını bırakırsa bebeği zihinsel ya da bedensel özürlü olabilir. Hamilelikte doz ayarlaması yapmak da çok önemli. Tiroid hormonu dozları artık çeşitli. Ara dozları da var. Her hastanın ihtiyacı neyse o dozda ilaç hekimi tarafından belirlenip veriliyor. 25, 50, 75, 100, 125, 150, 175, 200 mikrogram dozlarda ilaçlar var. İlaç etkileşimleri var. Tansiyon ilacı, kalp düzenleyici ilaçları kullanan hastaların kullanacağı tiroid ilacının dozu ayarlanması da çok önemlidir.
__________________
  Alıntı ile Cevapla
9 Üyemiz Smyrna'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 10.06.2009, 13:52   #2
Çevrimdışı
cemcibir
Yeni Üye

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Tiroid Bezi Ve Hastalıkları

önce sağlık ölçümleri düzenli yaptırın çok önemli
__________________
  Alıntı ile Cevapla
cemcibir'in Mesajına Teşekkür Etti
Eski 10.06.2009, 13:58   #3
Çevrimdışı
Smyrna
Okunuşu: Simirna

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Tiroid Bezi Ve Hastalıkları

İki sene önce zayıflamak için yapmadığım şey kalmamıştı. Sonunda Tiroid tahlilleri yapıldı ve çok az çalıştıkları ortaya çıktı... Sürekli ilaç kullanıyordum ama bir süredir bırakmıştım... Sanırım tekrar tahlil yaptırmam gerek, bu aralar yine kilo aldım
__________________
  Alıntı ile Cevapla
Eski 10.06.2009, 14:11   #4
Çevrimdışı
Süperman
Uzman Üye

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Tiroid Bezi Ve Hastalıkları

Alıntı:
Orjinal Mesaj Sahibi smyrna Mesajı göster
İki sene önce zayıflamak için yapmadığım şey kalmamıştı. Sonunda Tiroid tahlilleri yapıldı ve çok az çalıştıkları ortaya çıktı... Sürekli ilaç kullanıyordum ama bir süredir bırakmıştım... Sanırım tekrar tahlil yaptırmam gerek, bu aralar yine kilo aldım
Geçmiş olsun

Kilo mu aldın, ooo yaz da geliyo
  Alıntı ile Cevapla
Eski 10.06.2009, 15:12   #5
Çevrimdışı
SuNnY
Yeni Üye
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Tiroid Bezi Ve Hastalıkları

Konu için teşekkürler. Güzel bilgiler.
__________________
Forum Gerçek Türkiyeli'nin Resmi Forumu
  Alıntı ile Cevapla
Eski 16.10.2009, 14:24   #6
Çevrimdışı
CadII
Hotantu Kabilesinden

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Tiroid Bezi Ve Hastalıkları

Çok faydalı bir paylaşım. Teşekkürler...
__________________
Bu güzel ülkede elbette özgürlük türküleri söylenecektir. Ve yine kardeşçe paylaşım olacaktır. Görsek de, görmesek de...

H.
  Alıntı ile Cevapla
Eski 25.02.2013, 18:57   #7
Çevrimdışı
CadII
Hotantu Kabilesinden

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Tiroid Bezi ve Hastalıkları

Bir kez daha okudum. Bir kez daha faydalandım. Tekrar teşekkürler...
__________________
Bu güzel ülkede elbette özgürlük türküleri söylenecektir. Ve yine kardeşçe paylaşım olacaktır. Görsek de, görmesek de...

H.
  Alıntı ile Cevapla
Eski 25.02.2013, 20:57   #8
Çevrimdışı
Gulbade
DadLuCadI..

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Tiroid Bezi ve Hastalıkları

Kızkardeşimde nodul olmustu... Yapılan incelemede kanser mikrobuna rastlandı hemen ameliyat edildi...Şükürler olsun çabuk farkedildiği için çok cabuk mudahele edildi... 12 yıldır çok iyi ...Her 6 ayda bir troidlerime baktırıyorum...

G üzel paylaşımınız için teşekküler ...
__________________
  Alıntı ile Cevapla
Gulbade'in Mesajına Teşekkür Etti
Eski 18.01.2014, 19:36   #9
Çevrimdışı
Redwine
"Her Şey Güzel Oldu"

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Tiroid Bezi ve Hastalıkları



Tiroit bezi nedir?


Tiroit bezi boyunda, Adem’in elması denilen kıkırdağın altında yerleşmiştir. Vücudun enerjiyi kullanması ve depolamasıyla ilişkili olan ve triodotironin (T3) ve tiroksin (T4) denilen iki adet hormon üretmektedir. Bu vücudun enerjiyi kullanması ve depolaması işine ‘metabolizma’ da denilebilir.


Guatr nedir?

Guatr tiroit bezinin büyümesine verilen isimdir. Tiroit bezinin içindeki bölgesel büyümelere ise nodül denir. Tiroit bezinin büyümesi her zaman fonksiyon bozukluğuna yol açmaz. Tiroit bezinin fonksiyon bozuklukları ise guatr ile birlikte bulunmayabilir.
Hipotiroidi (tiroit bezinin az çalışması veya iflası)

Hipotiroidi nedir?

Hipotirodi çok az tiroit hormonunuzun olması anlamına gelir. Hipotirodi en sık rastlanılan tiroit hastalığıdır. Kadınlarda daha sık görülür, yaşla birlikte görülme sıklığı artar ve ailesel geçişi vardır.
Semptomları:
  • Yorgunluk
  • Zihinsel yavaşlama
  • Hareketsizlik
  • Üflüme hissi
  • Kilo alma (sadece
  • Cilt ve saçta kuruma
  • Kabızlık
  • Adet düzensizliği
Bu belirtiler hipotiroidiye özgü değildir. Hipotiroidisi olan birçok kişide bu belirtilerin hepsi olmayabilir şiddeti ise değişkendir. Basit bir kan testi hastalığın erken teşhisini sağlamaktadır.


Hipotiroidinin sebebi nedir?

Erişkinlerde hipotiroidinin en sık sebebi Hashimoto tiroiditidir. Bu hastalıkta bağışıklık sisteminiz tiroit bezinize saldırır ve ona zarar vererek yeterli hormon üretmesinin engeller. Hipotiroidi ayrıca esas olarak başka tiroit hastalıklarının tedavisinde kulllanılan yöntemler olan radyoaktif iyot tedavisi ve cerrahi sonucunda gelişebilir. Hipotiroidi ayrıca tiroit bezinin gelişmemesine bağlı olarak doğuştan itibaren de görülebilir.


Hipotiroidi neden önemlidir?

Erişkinlerde, hipotirodiye bağlı mental ve fiziksel performansta azalma meydana gelir. Ayrıca kolesterol yüksekliğine neden olarak kalp hastalığına yol açabilir. Ayrıca ciddi tedavisiz hipotiroidiye bağlı hayatı tehdit eden bir durum olan miksödem koması gelişebilir.Hipotiroidi tanısı özellikle gebelik döneminde bebeğin sağlığı açısından da önem taşır. Bebeklere doğumda yapılan rutin testlerde hipotiroidisi olanlar anlaştırılabilir. Tedavi edilmezse, çocukta zihinsel yavaşlama-gerileme görülür veya çocuğun gelişimi normal olmaz.


Hipotiroidi tanısı nasıl konur?

Kan testleriyle tiroit-uyarıcı-hormon (TSH) ve tiroit hormonu (T4) düzeyleri ölçülebilir. Kanda TSH düzeyinin yüksek ve T4 düzeyinin düşük olması hipotiroidiyi göstermektedir. Hipotiroidinin erken evresinde veya hafif hipotiroidi durumunda T4 düzeyleri normalin altına inmeden önce TSH düzeyleri normalden yükselecektir. Bu iki kan testinden TSH daha önemlidir. Doktorunuz tanıyı koyarken TSH’ya daha fazla dikkate alacaktır.
Hipotiroidinin nedeni Hashimoto tiroditi olduğu zaman kanda ayrıca tiroit bezinize saldıran otoantikorlar da ölçülebilir.


Hipotiroidi nasıl tedavi edilir?

Hipotiroidi tiroit hormon ilacı verilerek tedavi edilir. Kullanılan ilaç levotiroksindir. Bu madde tiroit bezinin doğal olarak ürettiği T4’ün sentetik olarak (laboratuvar koşullarında) üretilmiş halidir. Tüm tiroit hormon preperatları birbirinin aynı değildir. Mümkünse aynı firmanın ilacında sebat etmeniz önerilir.Tiroit hormon replasmanının genel olarak ömür boyu yapılması gerekir. Eğer herhangi bir sebeple ilacın değiştirilmesi gerekiyorsa, TSH için kan testi yapılması gerekmektedir. TSH testi sonucuna göre ilaç dozu ayarlanacaktır. Tiroit hormon ilaçlarının ihtiyaçtan fazla alınması halinde zaman içinde kemik kaybına, kalp fonksiyonlarında bozulmaya ve kalp ritminde anormalliklere neden olabilir. Yetersiz dozlar da şikâyetlerin düzelmesini sağlamayabilir. Hamilelik ve bazı başka zamanlarda sık aralıklar ile doz ayarlaması yapmak gerekebilir. Bunu doktorunuzla rutin kontrolleriniz sırasında görüşmeniz gerekmektedir.


Bu bilgiler doğrultusunda ne yapmalısınız?

Hipotirodiniz varsa, tedavi olmalısınız. Tedavi olmazsanız, ciddi bir sağlık sorunu haline gelebilir. Hipotiroidi belitilerinden bir veya birden fazlası sizde görülüyorsa veya ailenizde tiroit hastası olan varsa, doktorunuzla kan testi yapılması için konuflmalısınız. Test pozitif gelirse, birinci dereceden akrabalarınıza durumunuzu söylemelisiniz. Onlara da tiroit hastalığı için kan testi yapılması gerekmektedir.
Hamilelik döneminde ve 60 yaşın üstünde tüm kadınlarda, şikayetleri olsun olmasın tiroit fonksiyonlarının kontrol edilmesi önerilmektedir.


Hipertiroidi (Tiroit hormonlarının fazlalığı)

Hiperdirodi Belirtiler:

Şikayetlerin nedeni fazla salgılanan tiroit hormonlarının kalp, kas ve sinir sistemine etkilerinden kaynaklanır. Hastalığın şiddetine göre aşağıdaki şikayetlerin görülme sıklığı değişebilir.
  • Kaslarınızda zayıflık, (merdivenlerden kolayca çıkamazsınız, ağır şeyler taşıyamazsınız)
  • Ellerde titreme
  • Kalp çarpıntısı
  • Yorgunluk
  • Normal veya fazla yemenize rağmen kilo kaybı
  • İshal (artmış barsak haraketleri)
  • Sinirlilik
  • Göz problemleri (gözlerde rahatsızlık hissi, görmede zorluk)
  • Adet düzensizliği
  • Sıcağa dayanamama ve terlemede artıfl
  • Kısırlık


Hipertiroidinin nedenleri:

Graves Hastalığı: Hipertiroidinin en sık sebebi Graves hastalığıdır. Tiroit bezi büyür ve fazla hormon üretmeye başlar. Bu hastalık genlere ve bağışıklık sistemine bağlı meydana gelir. Bağışıklık sisteminde tiroit bezine karşı oluşan antikorlar tiroit bezini uyararak normalden fazla hormon üretmesine neden olur. Graves hastalığı olan bazı hastalarda, dikkati çeken belirtilerden biri gözün arkasında şişlik olmasından dolayı gözlerin dışarı çıkmış gibi görünmesidir.

  • Tiroid nodülleri
  • Başka durumlar için çok fazla tiroit hormon ilacı alınması
  • Tiroit bezlerinin iltihabı (Subakut tiroidit)

Lenfositik tiroidit veya doğum sonrasında görülen tiroidit (postpartum tiroidit) bu durum da tiroit bezinin iltihaplı bir hastalığıdır ve bezin gereğinden fazla tiroit hormonu üretmesine neden olur.


  Alıntı ile Cevapla
3 Üyemiz Redwine'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 18.01.2014, 19:47   #10
Çevrimdışı
Redwine
"Her Şey Güzel Oldu"

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Tiroid Bezi ve Hastalıkları



Radyoaktif İyot Tedavisi:


Hipertiroidinin tedavisinde kullanılan bir yöntemdir. Radyoaktivite ile işaretlenmiş iyot, tiroit bezi tarafından tutulur ve tiroit bezini harap eder. Tek bir hap veya sıvı halde uygulanır. Uygulamadan sonra etrafa radyasyon yaymamak için 24-48 saat izole olunması (evde tek başına kalınması) gereklidir. Hipertiroidi tedavisinde etkili bir yöntem olmakla birlikte tiroit bezinin tümünün harabiyetine yol açıp tiroit hormonu takviyesi alımını gerektirebilir.

Cerrahi:

Tiroit bezinin ameliyatla çıkartılması (tiroidektomi) başka bir kalıcı çözüm olmakla beraber, daha az tercih edilen bir seçenektir. Bu ameliyatın yetenekli ve bu konuda deneyimli bir cerrah tarafından yapılması gerekmektedir, çünkü gırtlak çevresindeki sinirler veya vücudun kalsiyum metabolizmasından sorumlu bez olan paratiroid bezine giden sinirler zedelenebilir. Cerrahi, genel olarak tiroit bezi çok büyüyüp de nefes almanıza engel oluyorsa, antiroid ilaçlar işe yaramıyorsa veya radyoaktif iyot tedavisi bazı nedenlerden dolayı verilemiyorsa tercih edilen yöntemdir.
Radyoaktif iyot ve cerrahi tedavilerden sonra vücudunuzdaki tiroit hormon düzeylerine düzenli aralıklarla bakılması gerekmektedir. Bu tedavilerden sonra, çoğu hastada hipotiroidi gelişir (yani yeterli miktarda tiroit hormonu üretemezler) ve günde bir kez tiroit hormon ilacı almaları gerekir.

Kimlere ameliyat yapılmaktadır?

Tiroit hastalıklarını kabaca ikiye ayırdığımız zaman karşımıza iki türlü hastalık çıkmaktadır: Birisi tiroidin fonksiyonel hastalıkları, diğeri ise tiroidin nodüler hastalıkları. Tiroidin fonksiyonel hastalıkları dendiği zaman yine iki türlü durum söz konusudur: birisi tiroit bezinin normalden fazla çalışması (hipertiroidi), diğeri ise tiroidin normalden az çalışmasıdır (hipotiroidi). Tiroidin normalden az çalışmasının tedavisi cerrahi değildir.

Bu tip bir problemde yapılması gereken, eksik olan tiroit hormonunun ilaç olarak dışarıdan verilmesidir. Tiroidin fazla çalışması ise cerrahi olarak düzeltilebilir bir durumdur. Ancak ameliyat zorunlu bir tedavi yöntemi değildir. Tiroit bezinin tümünün yaygın olarak fazla çalışması (diffüz toksik guatr ya da bir diğer adıyla Graves hastalığı) durumunda, hastalık ilk olarak ilaç ile tedavi edilmeye çalıflılır. Eğer bunda başarı sağlanamaz ise veya tiroit hormonlarının seviyesi normale döndürüldükten sonra hastalık tekrarlar ise hastaya iki türlü ileri tedavi önerilir: birincisi radyoaktif iyot ablasyon (RIA; halk arasında atom olarak adlandırılan) tedavisidir, diğeri ise cerrahi olarak tiroit bezinin tamamının veya tamamına yakın bir kısmının çıkarılmasıdır.

Tiroit bezinin fazla çalışmasına neden olabilecek bir başka durum ise sadece bir veya birden fazla nodülün aşırı çalışmasıdır (toksik nodüler guatr). Bu hastalıkta Graves hastalığının aksine geri kalan tiroit dokusu normaldir. Bu nedenle hastalığın tedavisi öncelikle cerrahi olarak aşırı çalışan tiroit nodül ya da nodüllerinin çıkarılmasıdır. Ancak ciddi ek hastalıkları olan ya da ameliyatı kabul etmeyen hastalarda RIA tedavisi de uygulanabilir. Toksik nodüler guatrda RIA tedavisine yanıt yeterli olmayabilir. Bu nedenle cerrahi tedavi birinci sırada tercih edilmektedir.


Tiroidin ikinci tip hastalıkları ise nodüler hastalıklar olarak gruplandırılabilir. Bu grupta tiroit fonksiyonları normaldir, ancak tiroidin anatomik olarak yapısal bozukluğu söz konusudur. Bu grupta iki önemli durum ameliyat için önceliklidir: Bunlardan birincisi ve de en önemlisi nodül ya da nodüllerin tiroit kanseri olduğunun saptanmış olması, diğeri ise tiroidin ve/veya nodüllerin büyüklüğü nedeni ile komşu organlara bası problemlerinin ortaya çıkmasıdır. Tiroitte saptanan nodüllere yapılan iğne biyopsisi bariz olarak selim hastalığı işaret ediyor ise ve radyolojik / klinik bulgular bunu teyit ediyor ise ameliyat için mecburiyet yoktur. Bu hastalar düzenli radyolojik ve klinik kontrol ile takip edilebilirler. Ancak selim de olsa nodüllerin boyutunda zaman içerisinde büyüme saptanması (1 yıl içinde % 50’nin üzerinde büyüme) veya bası bulguları vermesi cerrahi tedavi için neden olabilmektedir.

Bunların dışında iğne biyopsisinde kesin olarak kanser tanısı konması veya kanser için şüpheli denmesi durumlarında cerrahi tedavi kaçınılmaz olmaktadır. Bazı durumlarda iğne biyopsisi yapılmasına rağmen tanı için yeterli materyal elde edilememesi nedeni ile patoloji uzmanları kesin tanıyı verememektedirler. Bu durumda görüntüleme yöntemleri ve klinik muayene nodülün habis olma ihtimalini kuvvetle destekliyorlar ise ameliyat tercih edilebilir. Ya da tüm diğer bulgular nodülün selim olma ihtimalini artırıyor ise nodüle 1-3 ay içerisinde tekrar iğne biyopsisi yapılması düşünülebilir. Tekrarlayan biyopsilerde de yetersiz biyopsi rapor edilir ise ameliyat ile nodülün bulunduğu tiroit lobunun çıkarılması düşünülmelidir.


Ameliyatlar sırasında veya sonrasında ortaya çıkabilecek olumsuz durumlar (komplikasyonlar) nelerdir?

Tiroit ameliyatı için söz konusu olan belli başlı komplikasyonlar arasında ameliyat sonrasında oluşan kanamalar önceliklidir. Çünkü tiroidin çıkarıldığı boşluğun dar bir alan olması ve havayolunu çevreliyor olması nedeniyle bu boşluğu dolduracak bir kanama hastanın solunumunu kısa sürede kısıtlayabilir. Bu nedenle böyle bir komplikasyon gelişmesi durumunda hastanın tekrar ameliyata alınması zorunludur. Bu ameliyatta hastada biriken kan boşaltılır ve kanama kaynağı kontrol altına alınır. Bu komplikasyon genellikle ameliyatı takip eden 12 saat içerisinde görülmektedir. Görülme sıklığı % 2-4’dür. Çıkarılan tiroid dokusunun boyutu ile bu komplikasyonun görülme riski artmaktadır.

İkinci önemli komplikasyon ise ses kısıklığıdır. Bu komplikasyon tiroit bezinin komşuluğunda her iki tarafta yer alan reküren sinirlerin ameliyat sırasında hasarı sonucu oluşur. Eğer bu hasar tek taraflı ise problem ses kısıklığı, sıvı maddeleri yutarken nefes borusuna kaçırma, ses kalitesinde azalma şeklinde ortaya çıkabilir. İki taraflı hasarda ise ses kısıklığına ek olarak nefes darlığı da ortaya çıkabilir. Bu komplikasyonun görülme sıklığı her bir reküren sinir için % 1-2’dir. Çoğunlukla geçici tipte ses kısıklığı ortaya çıkabilmekte ve bu durum ameliyattan sonraki 1-4 ay içerisinde normale dönebilmektedir. Ancak eğer ses kısıklığı bir yıl içerisinde düzelmez ise bu hastalarda kalıcı ses kısıklığı tanısı koyulmaktadır. Bu komplikasyonun görülme sıklığı özellikle kanser nedeni ile ameliyat olanlarda ve daha önce tiroit cerrahisi geçirmiş hastalarda artmaktadır.

Reküren sinirin hasarı dışında ameliyat sonrasında hastaların ses kalitesi yine de bozulabilmektedir. Buna neden çoğunlukla üst larinks sinirinin ameliyat sırasında hasarının oluşmasıdır. Bu hasar ses kısıklığından çok sesin çabuk yorulmasına ve ince tonda ses çıkarmakta zorluk çekilmesine yol açabilmektedir.

Tiroit ameliyatları sonrası görülebilen bir diğer komplikasyon ise hipoparatiroidi / hipokalsemidir (paratiroid bezlerinin hasar görmesi ve buna bağlı olarak kan kalsiyum düzeyinin düşmesi). Paratiroit bezleri kan kalsiyum düzeyini düzenleyen organlardır. Tiroit bezinin hemen arkasında ona çoğunlukla yapışık halde dururlar. Her iki tarafta ikişer tane bulunurlar. Oldukça küçük boyutta (yaklaflık 40 mgr) olan bu bezlerden bir ya da birkaçı tiroit cerrahisi sırasında hasar görebilmekte ya da istemeyerek tiroit bezi ile birlikte çıkarılabilmektedir. Bu bezlerin hasar görmesi sonucu çoğunlukla geçici ancak nadiren de olsa kalıcı kalsiyum seviyesinde düşmeler görülebilmektedir. Bu komplikasyon genellikle iki taraflı yapılan tiroit ameliyatlarından sonra veya daha önce tiroit cerrahisi geçirmiş olan hastalarda görülmektedir. Bu durumun kalıcı olarak görülme riski % 1-2’dir. Hipokalsemi geliştiği zaman ağız çevresinde uyuşukluk ve ellerde kasılmalar görülebilmektedir. Bu durumun tedavisi hastaya kalsiyum ve D vitamini verilmesidir.

Yara enfeksiyonu % 2-4 hastada görülebilmektedir. Yaşamı tehdit eden bir komplikasyon olmamakla beraber hastaların hastaneye yara kontrolü için sıkça gidip gelmelerine ve uzamış antibiyotik kullanımına yol açmaktadır. Ek hastalıkları fazla olan, sigara içen ve vücudunun başka bir kısmında aktif enfeksiyonu olan hastalarda bu komplikasyonun görülme riski daha fazladır.

Hastaları üzen bir diğer durum ise yara izinin belli kalmasıdır. Unutulmamalıdır ki ameliyattan sonraki ilk bir yıl içerisinde cerrahi kesi yerinde istenmeyen bir iz oluşacaktır. Eğer ailesel veya kişisel bir yatkınlık söz konusu değil ise veya yara enfeksiyonu gelişmedi ise hastalarda yara izi ilk 6 aydan itibaren hızla belli belirsiz hale gelecektir.

Son olarak artık bilimsel çevrelerce komplikasyon olarak kabul edilmeyen bir başka durumdan kısaca bahsetmek gereklidir. Bu da tiroidin çıkarılmasına bağlı olarak tiroit hormonunun yeterince üretilemiyor olmasıdır (hipotiroidi). Bu aslında bilerek oluşturulan bir durumdur. Kaçınılmaz olarak tiroit bezinin büyük bir kısmı ya da tamamı çıkarılıyor ise tiroit hormonunun da kandaki düzeyi düşecektir. Uygulanan cerrahi hastalığın tedavisi için gerekli bulunuyor ise bu tip bir eksiklik de göze alınıyor denmektedir. Bu durumun hayatı tehdit etmemesi için düzenli olarak yaşam boyu tiroit hormonunun dışarıdan (ağız yolu ile) alınması gereklidir.

Kaynak
__________________
  Alıntı ile Cevapla
3 Üyemiz Redwine'in Mesajına Teşekkür Etti.
Cevapla

Bu Sayfayı Paylaşabilirsiniz

Etiketler
bezi, hastalıkları, tiroid


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Hızlı Erişim


WEZ Format +3. Şuan Saat: 20:22.


Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Önemli Uyarı
www.forumgercek.com binlerce kişinin paylaşım ve yorum yaptığı bir forum sitesidir. Kullanıcıların paylaşımları ve yorumları onaydan geçmeden hemen yayınlanmaktadır. Paylaşım ve yorumlardan doğabilecek bütün sorumluluk kullanıcıya aittir. Forumumuzda T.C. yasalarına aykırı ve telif hakkı içeren bir paylaşımın yapıldığına rastladıysanız, lütfen bizi bu konuda bilgilendiriniz. Bildiriniz incelenerek, 48 saat içerisinde gereken yapılacaktır. Bildirinizi BURADAN yapabilirsiniz.