Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
|
TUT İLÇESİ
Tut İlçesi 09.05.1990 tarih ve 3644 sayılı kanun ile Adıyaman İlinin Besni İlçesinden ayrılarak Adıyaman’a bağlı küçük şirin bir İlçe oluşturulmuştur. Kuzeyinde Malatya İlinin Doğanşehir İlçesi, Doğusunda Adıyaman, Batısında Gölbaşı ve Güneyinde Besni İlçesi ile çevrilidir.
Tut İlçesi Torosların uzantısı olan Güneydoğu Torosların eteklerinde, Akdağ’ın Güneyinde yer alır. Arazi genellikle dağlık ve engebelidir. Denizden yüksekliği (Rakım) 1.050 metre olması nedeniyle İlçe bir yayla konumundadır. Fırat Nehri’nin kolu olan Göksu Irmağı, İlçe Merkezinin Güneyinden geçmektedir.
İlçenin en büyük akarsuyu Göksu çayı Çiftlik, Havutlu, Boyundere, Yaylımlı, Köseli ve Öğütlü köylerinin arazilerini sulayarak Fırat’a dökülür. Adıyaman Merkez İlçe ile Tut İlçe sınırlarını çizen Şebker Çayı da Mestikeloğlu, Köseli ve Muş (Pınarbaşı) yerleşim birimlerinin arazilerini sulayarak Göksu’ya ulaşmaktadır. Kemolar ve Yaylımlı arazilerini sulayan Şovak çayı Göksu’nun diğer bir koludur
İlçenin Kuzey kesiminde yayla iklimi görülürken, güney kısmında ılıman bir iklim hüküm sürmektedir. Yazları sıcak ve kurak,kışları yükselti nedeniyle soğuk ve karlı geçer. İlçede orman varlığı oldukça azdır. Göksu vadisindeki elverişli iklim ortamında her türlü sebze ve meyve yetişmek
İlçenin en büyük akarsuyu Göksu çayı Çiftlik, Havutlu, Boyundere, Yaylımlı, Köseli ve Öğütlü köylerinin arazilerini sulayarak Fırat’a dökülür. Adıyaman Merkez İlçe ile Tut İlçe sınırlarını çizen Şebker Çayı da Mestikeloğlu,
Köseli ve Muş (Pınarbaşı) yerleşim birimlerinin arazilerini sulayarak Göksu’ya ulaşmaktadır. Kemolar ve Yaylımlı arazilerini sulayan Şovak çayı Göksu’nun diğer bir koludur.
SINCIK İLÇESİ
Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde, Adıyaman İline bağlı bir ilçe olan Sincik, doğu ve güneyde Kahta ilçesi, güneybatıda Merkez, batıda Çelikhan, kuzey ve kuzeydoğusunda da Malatya ili ile çevrilidir.
İlçe ticari ve ekonomik yönden güçlü değildir. tarıma elverişli arazisi yok denilecek kadar azdır. Ancak, arıcılık, yöresel el halıcılığı halkın geçim kaynaklarının başında gelmektedir.
Adıyaman'a 70 km. uzaklığındadır. Yüzölçümü 364 km2 olan ilçenin 2000 Yılı Genel Nüfus Sayım sonuçlarına göre; toplam nüfusu 21.828'dir.
Adıyaman'ın kuzeydoğusunda bulunan Sincik İlçesi, Kahta İlçesine bağlı bir köy iken 1990 yılında ilçe konumuna getirilmiştir.
Yeni kurulan Sicik ilçesinin eski tarihi ile ilgili herhangi bir kalıntı ile karşılaşılamamıştır. Bununla birlikte Sincik yolu üzerindeki Datgeli Köyü yakınlarında bulunan 1400 m. yüksekliğindeki bir tepe üzerinde kurulan Derik Kalesi'nin MÖ.70 yıllarında Romalılar tarafından yapıldığı, MS.3.yüzyıla kadar kullanıldığı sanılmaktadır.
Sincik yöresinde arkeolojik araştırma yapılmamakla beraber, kale çevresinde bulunan üç mabedin bir yangın sonunda ortadan kalktığı kaynaklardan öğrenilmektedir. Buna yakın bir yerde Kommegene döneminde inşa edilen Temenos kalıntıları bulunmaktadır. Ayrıca Şahkolu Köyü'nde bulunan tarihi köprünün çevresi günümüzde mesire yeri olarak kullanılmaktadır.
SAMSAT İLÇESİ
Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde, Adıyaman'a bağlı bir ilçe olan Samsat,kuzeyinde Kahta ilçesi, doğusunda, batısında ve güneyinde Atatürk Baraj Gölü karşı kıyıda Şanlıurfa ili ve Bozova ilçesi ile çevrilidir.
İlin güneydoğu kesiminde yer alan Samsat güneye doğru eğimli bir ova görünümünde olup, üç tarafı sularla çevrili bir yarımada şeklindedir.Daha geniş topraklara sahip olan ilçe topraklarının büyük bir bölümü Atatürk Baraj Gölünün suları altında kalmıştır. Atatürk Barajında su tutulmaya başlanmasından sonra Fırat vadisine açılan Ziyaret Çayı ve onun kollarından olan Kalburcu Çayının vadileri baraj gölünün bir koyu haline dönüşmüştür. Bu nedenle de halkın bir bölümü başka yerlere göç etmak zorunda kalmıştır.
Adıyaman'a 47 km. uzaklıktaki ilçenin yüzölçümü 338 km2, 2000 Yılı Genel Nüfus Sayım sonuçlarına göre; toplam nüfusu 12.541'dir.
Göç ve tarım alanlarının sular altında kalması ilçe ekonomisini de etkilemiştir. İlçede yetiştirilen tarımsal ürünlerin başında arpa, buğday, mercimek ve pamuk gelmektedir.
Eski adı Samosata-Sumaysat olan Samsat, yörede tarihi en eski olan yerleşim yerlerinden birisidir. Bazı kaynaklarda M.Ö.17. yüzyılda Hititler tarafından kurulduğu belirtilmektedir. Hurri ve Mitanni yönetiminden sonra Kummuh Krallığına bağlanmıştır.
Fırat’ın Batı ve Doğu kesimleri arasında en elverişli geçit yerinde bulunduğundan Samsat tarih boyunca bir çok uygarlığa sahne olmuş ve tarih içerisinde büyük bir önem kazanmıştır. Sümerler zamanında Semizeta adını alan Samsat’ ın Demir çağında Hitit krallığının merkezi olduğu sanılmaktadır.MÖ.VIII.yüzyılda Bölge 11.Sargon tarafından ele geçirilerek Asur’ a bağlı bir eyalet durumuna getirilmiştir. M.Ö. 605 yılında Babillerin eline, daha sonra sırasıyla Medlerin, Perslerin (M.Ö. 553), Mekadonya krallığının (M.Ö. 333) ve Seleukos’ ların egemenliği altına girmiştir.
MÖ.I.yüzyılda kurulan Kommegena Krallığının sınırları içerisinde yer alan yöre, Krallığın başkenti olmuş, MS.ı.yüzyılda Roma'ya bağlanmıştır. 639’da Arapların eline geçerek Sümeysat adını almıştır. Bizans döneminde Fırat kentleri Theması'nın sınırları içerisinde olan yöre, Arap, Selçuklu, Ermeni, Urfa Haçlığı Kontluğu, Artuklu, Anadolu Selçuklu, Moğol memlûk ve Dulkadiroğulları yönetiminde kaldıktan sonra 1516'da Osmanlı topraklarına katılmıştır.
Anadolu Selçukluları döneminde Baba ishak'ın önderliğinde çıkan halk ayaklanmasının başladığı yerlerden birisi de Samsat yöresidir.
Aratürk Barajı’nın yapımı sırasında sular altında kalmıştır. Samsat yöresinde yapılan kazılarda çeşitli höyüklere rastlanmıştır. Bunlardan Mithridates Sarayı olarak adlandırılan bir yapı ortaya çıkarılmıştır. Bu yapının büyük bir salonu, odaları ve mozaik döşemeleri ile duvarları kırmızı ve sarı renkli fresklerle kaplı idi. Samsat yöresinde, Eskitaş Köyü’nün 1 km. Güney-batısında Roma dönemine ait yapı kalıntıları, yazıtlar, kaya mezarları ve çok sayıda çömleklerle karşılaşılmıştır. Bu da eski bir yerleşimi işaret etmektedir.
Günümüzde yapılan Arkeolojik araştırma ve kazılarla eski Samsat ve civarında eski dönemlere ait saraylar, su kemerleri, kaleler ve benzeri yapılar, kıymetli eşyalar bulunmuş ve bu eserlerden bir kısmı Adıyaman müzesinde sergilenmektedir.
Osmanlı yönetiminde eski önemini kaybederek sancak merkezi olmuştur. Cumhuriyet döneminde daha da küçülerek bucak merkezi durumuna gelen Samsat 1960’da ilçe merkezi haline getirilerek Adıyaman iline bağlanmıştır.
KATHA İLÇESİ
Tarihçe
Kahta adının nereden geldiği ile ilgili olarak pek fazla bilgi bulunmamakla beraber, Pers dilinde "Dağın Eteği" anlamına geldiği ve bunun da Nemrut Dağının eteklerinde yer almasından kaynaklandığı ileri sürülmektedir. Kahta ilçesi, tarih boyunca Asur, Pers, Makedon ve Seleukos medeniyetlerine ev sahipliği yapmış bir yerleşim yeridir. Bu konumunun doğal sonucu olarak yörede önemli tarihi eserler yer almaktadır. Daha sonra Arap, Ermeni, Artuklular, ve Haçlı seferlerinin ardından Selçuklular, Babiller, Moğollar, Memlükler ve Dulkadiroğulları hakimiyetinde kalmış, Yavuz Sultan Selim zamanında Osmanlı hakimiyetine girmiş ve Kanuni zamanında da sancak merkezi haline getirilmiştir. Kahta, Cumhuriyet döneminde Malatya'ya bağlı bir ilçe iken 1954 yılında Adıyaman'ın il olmasıyla birlikte Adıyaman’a bağlanmıştır.
UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesinde yer alan Nemrut Dağı'nın tepesinde bulunan Kommagene Kralı Antiochus Theos’un anıt mezarı, yöredeki en önemli tarihi eserlerdendir.
Coğrafi yapı
İlçenin kuzeyi dağlık olup bölgedeki köyler yamaçlara kurulmuştur. Kuzeydeki en yüksek nokta Nemrut dağıdır (2.206 m). Güneydeki köyler ise ovadadır. Kahta'nın denizden yüksekliği 750 m dir. İlçe 1490 km² yüzölçümündedir. Adıyaman ilinin 33 km doğusundadır.
Kahta, doğuda Gerger ilçesi, güney ve güneydoğuda Şanlıurfa, güneybatıda Samsat ilçesi, batıda Adıyaman, kuzeyde Sincik ilçesi ve Malatya ile çevrilidir. İlçenin doğu ve güneydoğu kesiminde Atatürk Baraj Gölü yer almaktadır. İlçenin en önemli akarsuları Kahta çayı ve Kalburcu çayı olup çevrelerinde fasulye, tütün, susam, çeltik ve pamuk yetiştirilir.
Nüfus
İlçenin nüfusu 2000 genel nüfus sayımına göre 114994'dir. Bunun 60689'si ilçe merkezinde, 54305'i ise kasaba ve köylerde yaşamaktadır.
İlçe bağlısı olarak merkez hariç olmak üzere ilçe merkezine bağlı; ? belde, ? köy ve ? mahalleden oluşmaktadır.
GERGER İLÇESİ
Adıyaman’ın kuzey-doğusunda yer alan Gerger, kuzeyde Malatya-Pötürge, doğuda Diyarbakır’ın Çüngüş ve Çermik İlçeleri ve Şanlıurfa'nın Siverek İlçesi, güneyde Kahta, batında Sincik ve Pötürge İlçeleri ile sınırlıdır.
İlçenin doğu ve güney sınırını Fırat Nehri üzerinde yapılan Atatürk Baraj gölü çizmektedir. Deniz seviyesinden yüksekliği 770 m olan Gerger tümüyle dağlık bir bölgede kurulmuş olup, Kürdek, Hacı bazı ve Kımıl önemli dağlarıdır.
Gerger İlçesinde bulunan yaylalar; Çet, Kürdek, Ovacık, Kımıl Dağı ve Beyaz çeşme yaylalarıdır. İlçe sınırlarında bulunan göller ise; Güngörmüş ve Gürgenli köylerin arasındaki kara göldür. İlçenin 5 km. uzaklığında Eskikent köyünün kuzeyinde Murfan mağaraları da bulunmaktadır.
Gerger'in eski tarihi ile ilgili kesin bilgiler bulunmamaktadır. İlçe sınırları içerisinde Aşağı Arsemeia, Borsauma, Juriopolis gibi antik yerleşim yerlerinin olduğundan söz edilmektedir. Tarih boyunca dağlık bir alanda yer alması ve ulaşım zorlukları nedeniyle istilalardan uzak kalmıştır. M.Ö. VI. yüzyılın ilk yarısında yaşayan Seleukos Kralı Arsemes, Fırat üzerinde aşağı Arsameia adlı bir kent kurmuştur. Bu kent Gerger Kalesi olarak halen bulunmaktadır. Aşağı Arsameia krallık zamanında kışlık kent olarak kullanılırdı.
Osmanlı Devleti döneminde, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kuruluşuna kadar Gerger, Harput Sancağına ( şimdiki Elazığ ili ) bağlıydı. Cumhuriyet dönemine Malatya - Pötürge İlçesine bağlı bir köy olarak giren Gerger 1954 yılında il olan Adıyaman’a bağlanmıştır.
İlçe ekonomisinde en ağırlıklı sektör tarımdır. İlçenin doğal yapısı dağlık ormanlık ve engebeli olduğundan tarımda kullanılan arazi azdır. Tarımda kullanılacak arazilerin büyük bir kısmı hububat tarımına ayrılmıştır. Dere ve çay kenarındaki düz ve az engebeli arazilerde sebze ve meyve ziraatı yapılmaktadır. İlçede tarımsal sanayii ürünü olarak tütün ve pamuk ekimi azda olsa yapılmaktadır.
Tarihi eser olarak günümüze en iyi şekilde Gerger kalesi gelmiştir. Çok sarp bir kaya üzerinde kurulan bu kale, ulaşım zorluğundan dolayı istilalardan uzak kalmıştır. Kale Roma döneminde inşa edilmiş, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde surlar, kale kapıları ve Tonozlu bazı yapılar eklenerek kullanılmıştır. Kalıntılarının büyük bölümü ayakta olan kaleye çıkışın güç olması nedeni ile turizm amaçlı kullanılamamaktadır.
Gerger kalesi, MÖ II.yüzyılda Kommagene Kralı Arsemes tarafından kurulmuştur. Kale, Kommagene Kralığının doğu sınırını oluşturmakta olup, Fırat nehri üzerindeki geçişlerin kontrol noktası durumundadır. Sarp kayalar üzerine, Aşağı Kale ve Yukarı Kale olmak üzere iki bölümde yapılan Kale, Kommagenelilerin ilk idare merkezi olup, ayni zamanda kutsal bir tapınak görevini de üstlenmiştir.
Üç girişi bulunan Yukarı Kale’nin 1. kapısı yakınında kayalardan oyulmuş merdivenler, koridorlar ve mezarlar bulunur. 3. kapı çevresinde Kral Samos ve torunu I.Antiochos tarafından yazdırılan 6 kitabe bulunmaktadır. Kalenin üst kısımlarında yapı temelleri, burçlar, alt kısımlarında su sarnıçları ve evlere ait kalıntılar bulunmaktadır. Aşağı kalede Orta Çağ’a ait İslam Yapı temelleri olduğu bilinmekle birlikte, kalıntıları iyi durumda değildir. Yine kayalardan oyulmuş merdiven ve koridorlar, su sarnıçlarına ait kalıntılar bu bölümde de bulunmaktadır.
Aşağı Kale’nin batı surlarına dışarıdan bakıldığında kayalara oyulmuş Kral Samos’a ait bir rölyefi görülmektedir. 4 m. yüksekliğindeki rölyefte Kral Samos tören giysileri üzerinde silahlarla kuşanmış ve sağ elini ileri doğru uzatmış olarak ayakta tasvir edilmiştir.
BESNi İLÇESİ
Besni Adıyaman il merkezinin batı kesiminde yer alan ve il merkezine 44 km uzaklıkta bulunan bir ilçedir. Deniz seviyesinden 1050 m yüksekte yer alan Besni'nin nüfusu yaklaşık 36.000'dir. "Cennete Eş" manasına gelen Bethesna, Bihicti, Bisni gibi isimlerle söylene gelmiştir. Malazgirt Zaferi ile Anadolu'ya giren Türkler Besni'ye üç koldan girerek burasını bir ‘Türk Yurdu’ haline getirmişlerdir. Bunlar Saka-İskit Türklerinin Varsak, Türkmenlerin Avşar ve Çerkez oymakları olduğu yapılan araştırmalarda ortaya çıkarılmıştır. Tarihinde bir çok saldırılara da hedef olan Besni özellikle Moğol ve Timur'un istilalarına karşı destanlaşan kahramanlıkları ile Yıldırım Beyazıt'dan taktirname alan ilk şehirdir. Osmanlı padişahlarından Yıldırım ve Yavuz Besni'ye uğramış, Baybors, Buldaç, Kamil, Süleyman adlı Türk komutanları da Besni'de ağırlanmıştır. Evliya Çelebi'nin "Hayran Kaldım" dediği yer yine Besni'dir. İstiklal Savaşı döneminde, milli bir ruhun savaş boyunca Besni'de de varlığına şahit olunur. İlk mebus Reşit Bey'in(AĞAR) Sivas Kongresinde Atatürk'ün en yakın çalışma arkadaşı olarak maddi ve manevi destek verdiği de bilinmektedir. 19. yüzyılın sonlarında Malatya'ya bağlı bir kaza olan Besni Cumhuriyetin ilk yıllarında Gaziantep iline bağlandı. 1933'te tekrar Malatya'ya bağlanan ilçe 1954'te yeni kurulan Adıyaman ilinin bir ilçesi oldu.
1330 km² yüzölçüme sahip Besni ilçesinin, 8 belde belediyesi, 63 köyü ve 49 mezrası bulunmaktadır. İlçe halkının önemli bir bölümü geçimini tarım ve hayvancılıktan sağlamaktadır. Besni'de Adıyaman Üniversitesine bağlı, Besni Meslek Yüksek Okulu bulunmaktadır.Besni M.Y.Okulu, İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından geçici olarak tahsis edilen, 4500 m2’si kapalı, 7000’m2 si açık alan olmak üzere, 11500’m2 kullanım alanına sahip binada öğretimine devam etmektedir. Okuldaki derslik sayısı 18 adet, 7 tanesi 36 kişilik ve 1 adedi de 40 kişilik olmak üzere tolam 8 derslik kulanımına hazırlanmıştır. Konferans Salonu bulunup 100 kişiliktir. Teknoloji laboratuvarı 1 adet olup, 100 kişiliktir. 2004-2005 eğitim öğretim yılında 52 öğrenci mezun olmuştur. Ayrıca Besnili Hayırsever İş adamı sayın Mehmet ERDEMOĞLU tarafından yapılan 500 öğrenci kapasiteli erkek ve kız öğrenci yurdu mevcuttur. Besni Kurşunlu Camii, Besni Kalesi, Eski Besni Ören Yeri, Sofraz Anıt Mezarları(M.S. 2. yy. da Roma),Kızilin Köprüsü(Roma),Dikilitaş(Roma),Dolmenler(taş devirne kadar uzanır), ilçenin önemli tarihi eserleri arasında yer alır.
ÇELiKHAN İLÇESİ
Doğu Anadolu Bölgesi'nde Adıyaman İli'ne bağlı olan Çelikhan ilçesi'nin, doğusunda Sincik, batısında Malatya’nın Doğanşehir ilçesi, güneyinde Adıyaman merkezi, kuzeyinde Malatya ili Yeşilyurt ilçesi ile çevrilidir.
Çelikhan İlçesi Adıyaman’a 56, Malatya’ya 95 km dir. Malatya-Adıyaman arasında bulunan Güneydoğu Torosların devamı olan yüksek dağların arasın da kurulmuş bir ilçedir.
Rakımı , ilçe merkezi 1388 m dir. İlçenin yapısı dağlık ve engebelidir. İlçenin yüksek dağı Akdağ olup rakımı 2700 m yüksekliktedir. En önemli akarsuları Bulam ve Abdulharap çayıdır. Abdulharap çayı üzerin de Çat barajı kurulmuştur.
Çelikhan’ın ilk ismi Komişir olarak bilinir. Cumhuriyet Döneminden sonra bu isim Çelikhan olarak değiştirilmiştir. Çelikhan'ın yerleşik halkını Türk boylarından Hamkoda, Perta, Sisa ve Tilla oymakları oluşturmaktadır.
Çelikhan, Adıyaman yöresinde olduğu gibi Hitit, Asur, Pers, Makedonya, Seleukos, Roma ve Bizans devletlerinin egemenliği altında kalmıştır. Hz. Ömer zamanında Arapların eline geçmiş ve Keysun’a bağlanmıştır. 949 yılında tekrar Bizanslılar tarafından alındıysa da 1071 yılında Malazgirt Zaferi’nden sonra Çelikhan yöresi Malatya ve Adıyaman illeriyle beraber Selçukluların eline geçmiştir. 1391-1389 yıllarında Yıldırım Beyazıt komutasındaki Osmanlılar bu bölgeyi Memlük beylerinin elinden almış ancak bir kaç yıl sonra bölge Timur ordularının egemenliğine girmiştir. 1516 yılında yapılan Koçhisar Savaşı sonunda bölge Yavuz Sultan Selim tarafından Dulkadiroğulları'non Osmanlı'ya katılmasıyla Osmanlı topraklarına dahil olmuştur.
Bugünkü Çelikhan bölgesi 1839 Tanzimat Fermanı’ndan sonra yapılan adli, askeri ve mülki ıslahat sonunda merkezi Harput olan Mamurat-ül Aziz eyaletine bağlanmıştır. ( Bu tarihte Mamurat-ül Aziz eyaletine bağlı üç sancaktan birini Malatya teşkil etmekteydi.) 1864 yılında vilayetlerin kurulması hakkındaki nizamname ile büyük kadılıklar ilçe, küçük kadılıklar ise bucak müdürlüğü haline getirilince “Ortaköy” adında bir bucak müdürlüğü kurulmuştur. Bu tarihten sonra eski adı Arga olan Malatya’nın Akçadağ ilçesine bağlı bir yerleşim birimi konumunu almıştır. 1927 yılına kadar Akçadağ’a bağlı olan Çelikhan, 1927-1931 yılları arasında Koçali Bucak Müdürlüğüne bağlanmıştır. 1931 yılında ise Çelikhan adıyla bir bucak müdürlüğü kurulmuştur.
Çelikhan 1869 depreminde büyük yıkıma uğramış, Merkez Camii civarında çok sayıda ev yıkılmıştır. Diğer taraftan 1934 yılında halk arasında “Mıtık” adı verilen bulaşıcı, salgın bir hastalığın Çelikhan’da baş göstermesi ile çok sayıda insan ölmüş, çok sayıda aile de civar il ve ilçelere göç etmek zorunda kalmıştır.
1954 tarihinde Malatya iline bağlı İlçe olarak kurulan Çelikhan daha sonra 14 Haziran 1954 tarih ve 6418 sayılı kanunla Besni, Gerger, Gölbaşı ve Kahta ilçeleriyle birlikte kurulan Adıyaman iline bağlanmıştır.
İlçe halkı geçimini tarım ve hayvancılıkla sağlamaktadır. Ancak yörenin engebeli oluşundan ötürü tarıma elverişli alanları oldukça sınırlıdır. Bununla birlikte, tütün, hububat, meyvacılık ve sebze tarımı yapılmaktadır.
Yörede turizm yönünden Çelikhan-Adıyaman karayolunun 5. km.de Beypınarı mesire yeri, ilçe merkezinde Zerban Suyu, Pınarbaşı Kasabası'nda Havşeri Pınarı ve Mestan, Recep Çayı, Jari Yaylası, Koyunpınarı yaylası ve Çat Barajı bulunmaktadır.İlçede herhangi bir tarihi eser ve kalıntı ile karşılaşılamamıştır.
GÖLBAŞI İLÇESİ
Gölbaşı, Adıyaman ilinin bir ilçesidir. Adıyaman'ın batısında yer alır. Kuzeyinde Malatya, doğusunda Besni ve Tut İlçeleri, güneyinde Gaziantep, batısında Kahramanmaraş ili ile çevrilidir. Deniz seviyesinden yüksekliği 860 metre civarındadır. 1958 yılında 700 nüfusu ile ilçe olmuş ve hızla gelişerek bugün merkez nüfusu 40000’e ulaşmıştır.
Gölbaşı İlçesi Karadeniz ve Doğu Anadolu Bölgesini , Akdeniz'e bağlayan Devlet Karayolu ile DD'nin geçtiği bir güzergahta kurulduğundan, Malatya, Adıyaman, Gaziantep ve Kahramanmaraş illerini birbirine bağlayan bir kavşak konumundadır. Bu yönüyle doğu ile batı arasında köprü konumundadır.
Programda olan Kapıdere Yolu açıldığında Şanlıurfa ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nin Ankara’ya olan uzaklığı 183 km. daha azalacaktır. 30 köyü, 3 beldesi ile toplam nüfusu 70000 olan Gölbaşı, adını biri ilçe merkezinde, ikisi çevre köylerde bulunan toplam 3 gölden almaktadır.
ilçe merkezinde bulunan göl çevresinde turizme yönelik tesisler , geniş ormanlık ve yeşil alan ile ilçe kenarından geçen Göksu Çayı bu cazibeyi artırmaktadır. Bu yönüyle de bölgenin mesire alanı durumundadır. Zaten GAP İdaresi de İlçeyi GAP Mesire Alanı ilan etmiştir. GAP Projesinin bir parçası olan Çatal Tepe Barajı'nın etüt çalışmaları devam etmektedir. Göksu Çayı'ndan pompalanarak göle akıtılan su Gaziantep’e içme suyu olarak verilmektedir.
__________________
Tarihini bilmeyen bir millet, yok olmaya mahkumdur.
Mustafa Kemal ATATÜRK
Konu Ekin tarafından (20.01.2016 Saat 22:23 ) değiştirilmiştir..
Sebep: Düzenleme
|