![]() |
![]() |
#1 |
Çevrimdışı
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() yürek değil be, çarıkmış bu, manda gönünden, teper ha babam teper, paralanmaz, teper taşlı yolları, bir vapur geçer Varna önünden, uy Karadenizin gümüş telleri, bir vapur geçer Boğaza doğru, Nâzım usulcacık okşar vapuru, yanar elleri! Nazım Hikmet... ![]() ![]() ![]() ''Nasıl yanmasın ki elleri ustanın...
__________________
Ben hiç insan kaybetmedim... Sadece zamanı geldiğinde, vazgeçmeyi bildim... |
![]() |
![]() |
#2 |
Çevrimdışı
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() *PS Bahariye (Hayriye 17 numara)*
İstanbul´un tarihi yarımada ve Haliç dışına doğru büyüyememe sebebi, ulaşım imkanlarının kısıtlı olmasıydı. İstanbullu olup da kavaklara, fenerlere hiç gitmemiş, hatta bu köylerin varlığından habersiz pek çok kimse vardı. Kadıköy, Beykoz gibi bugünün önemli ilçe merkezleri, sürgüne gönderilenlerin oturduğu yerlerdi. Birkaç balıkçı kulübesi, bir cami ya da eski bir manastır, bir de denize doğru uzanan tahta iskeleden ibaret yerlerdi. Kıyıda görkemli saraylar, zengin yalılar, sahilhaneler, biraz içerlerde de köşkler, konaklar varsa da bunlar ancak kıyı boyunca uzanırdı. Karadan, Tarabya´ya kadar bile olsun düzenli bir yol yoktu. Kıyının hemen gerisinde tepelere doğru yükselen çınarları, servileriyle yemyeşil bir doğa başlardı. İki yakada da bugünkü gibi geniş caddeler, yollar olmadığından köylere gitmek için tek çare kayıklar, çektiriler ya da küçük yelkenlileri kullanmaktı.
__________________
Ben hiç insan kaybetmedim... Sadece zamanı geldiğinde, vazgeçmeyi bildim... |
![]() |
![]() |
#3 |
Çevrimdışı
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]()
__________________
Ben hiç insan kaybetmedim... Sadece zamanı geldiğinde, vazgeçmeyi bildim... Konu Ekin tarafından (25.11.2015 Saat 18:14 ) değiştirilmiştir.. Sebep: Silinmiş Resimlerin Düzenlenmesi |
![]() |
![]() |
#4 |
Çevrimdışı
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]()
__________________
Ben hiç insan kaybetmedim... Sadece zamanı geldiğinde, vazgeçmeyi bildim... Konu Ekin tarafından (25.11.2015 Saat 18:15 ) değiştirilmiştir.. Sebep: Silinmiş Resimlerin Düzenlenmesi |
![]() |
![]() |
#5 |
Çevrimdışı
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() Suhulet
__________________
Ben hiç insan kaybetmedim... Sadece zamanı geldiğinde, vazgeçmeyi bildim... Konu Ekin tarafından (25.11.2015 Saat 18:15 ) değiştirilmiştir.. Sebep: Silinmiş Resimlerin Düzenlenmesi |
![]() |
![]() |
#6 |
Çevrimdışı
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]()
__________________
Ben hiç insan kaybetmedim... Sadece zamanı geldiğinde, vazgeçmeyi bildim... Konu Ekin tarafından (25.11.2015 Saat 18:21 ) değiştirilmiştir.. Sebep: Silinmiş Resimlerin Düzenlenmesi |
![]() |
![]() |
#7 |
Çevrimdışı
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]()
__________________
Ben hiç insan kaybetmedim... Sadece zamanı geldiğinde, vazgeçmeyi bildim... Konu Ekin tarafından (25.11.2015 Saat 18:22 ) değiştirilmiştir.. Sebep: Silinmiş Resimlerin Düzenlenmesi |
![]() |
![]() |
#8 |
Çevrimdışı
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]()
__________________
Ben hiç insan kaybetmedim... Sadece zamanı geldiğinde, vazgeçmeyi bildim... Konu Ekin tarafından (25.11.2015 Saat 18:23 ) değiştirilmiştir.. Sebep: Silinmiş Resimlerin Düzenlenmesi |
![]() |
![]() |
#9 |
Çevrimdışı
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]()
Sevgili Banemin,
kendi kaleminden çıkan sözlerin üst kısmına eklediğin Nazım Hikmet şiiri beni hep hüzünlendirmiştir. Özlemi ne kadar güzel ifade eder o vapura sürülen ve yanan el. İstanbul'da yaşayan, ya da gezi mahiyetinde orada bulunan birçok insan muhakkak senin yazında bahsettiğin ayrıntıları yaşamıştır. Çocukluğuma gittim, simit yedim, denizin mazot ile karışık o kokusu genzimi yaktı, Dış güvertedeki banklara oturup ayaklarımı küpeşte demirlerine uzatmayı çok istedim, ama malum çocuk bacakları oraya kadar uzanmıyor ![]() ![]() Teşekkürler bu güzel anıları hafızamda canlandırdığın için. Ellerine sağlık. |
![]() |
![]() |
#10 |
Çevrimdışı
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]()
Lale gibi benimde anılarım canlandı gözümde.Şimdi İstanbuldayım ama henüz bir vapura binmek kısmet olmadı.Martılara simit atma sevdamı İstanbula gelirken feribotta yaşadım.
![]() Vapurlar, boğazın ve bence bütün denizlerin güzelliği ve en önemli aracı. Bu günlere gelene kadar yaşananları okuyunca ne kadar önemli bir yol katedilmiş anlıyor insan. Güzel bir konuydu,başarılı bir çalışma olmuş tebrik ederim. ![]() Sen şimdi bütün seferleride ezberlemişsindir Banemin,artık bir yere giderken sana sorarız ![]() |
![]() |
![]() |
Bu Sayfayı Paylaşabilirsiniz |
Etiketler |
anadolu hisarı, anadolukavağı, baca, boğaz, boğazın, çengelköy, eminönü, fener, galata, haliç, hayriye, iskele, istanbul, kadıköy, kanlıca, karaköy, kasımpaşa, paşabahçe, simit, suhulet, sütlüce, vapurları, şirketi |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Seçenekler | |
|
|
Önemli Uyarı | |
www.forumgercek.com binlerce kişinin paylaşım ve yorum yaptığı bir forum sitesidir. Kullanıcıların paylaşımları ve yorumları onaydan geçmeden hemen yayınlanmaktadır. Paylaşım ve yorumlardan doğabilecek bütün sorumluluk kullanıcıya aittir. Forumumuzda T.C. yasalarına aykırı ve telif hakkı içeren bir paylaşımın yapıldığına rastladıysanız, lütfen bizi bu konuda bilgilendiriniz. Bildiriniz incelenerek, 48 saat içerisinde gereken yapılacaktır. Bildirinizi BURADAN yapabilirsiniz. |