Forum Gerçek

AnasayfaForumları Okundu Kabul Et Bugünkü Mesajlar
Geri git   Forum Gerçek > Yaşamı Tamamlayan Uğraşılar > Hayvanlar Alemi

Hayvanlar Alemi Gel kuçu kuçu...


Yeni Konu aç  Cevapla
 
Seçenekler
Eski 11.05.2013, 02:45   #1
Çevrimdışı
Canan
Çiçekci kız

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Kedilerin Gelişimi, Bakımı ve Eğitimi







Sevda'nın Şirin'i


Genelde tüylü, evcilleştirilmiş, etobur memelilerdir. Ev hayvanı olarak beslenenlere ev kedisi, ya da diğer kedigillerden ve küçük kedilerden ayırmak gerekmiyorsa kısaca kedi denir.
Kedilerin doğumunu takiben sinir sistemleri gelişmeye başlar ve bunu sosyalleşme takip eder, olgunlaşma ile bu dönemsel gelişim sonlanır ve yaşlılıkla da gerileme süreci başlar. Kedilerin dönemsel gelişimleri neonatal, geçiş, sosyalizasyon, ergenlik, olgunluk ve yaşlılık başlıkları altında tanımlanabilir. Bu dönemler; genetik faktörler, maternal (anneye bağlı) etkiler, cinsiyet farkı ve bakım besleme gibi çevre faktörlerinin etkisi ile değişiklikler gösterebilir.

Kediler anatomik olaraki güçlü, esnek bedenleriyle, hızlı refleksleriyle, keskin geri çekilebilen pençeleriyle ve küçük avları öldürmeye uyarlanmış dişleriyle diğer kedigillere benzerler. Kediler insan kulakları için çok zayıf ya da çok yüksek frekanstaki sesleri duyabilirler. Karanlığa yakın ortamlarda görebilirler. Çoğu memeli gibi, kediler insanlara göre daha zayıf renkli görüşe ve daha güçlü koku almaduyusuna sahiptir Dokunma, koku alma ve yön duyguları anne karnında gelişir. Yenidoğan kedilerde işitme duyusu ise henüz gelişmemiştir. İşitme duyuları 1 hafta içinde gelişir. İşitme duyusu gelişimi 1. ayın sonuna kadar devam eder.
Yavru kediler annelerini kokularıyla tanırlar. Yavruların koku duyuları oldukça kısa sürede gelişimini tamamlar. 3 haftalık olan kediler koku gelişimini tamamlamıştır. Kedilerin koku duyuları köpeklerinki kadar gelişmiştir. Fakat kediler bu duyularını köpekler gibi kullanmazlar. Yavru kedilerin gözleri 10 günlük olduklarında yavaş yavaş açılmaya başlar. Yavru kedilerin 4. haftalarını doldurduklarında çevrelerindeki nesneleri görmeye başlarlar. Görme duyusunun tam olarak gelişmesi ise 4. ayın sonuna kadar devam edecektir. Yenidoğanlarda henüz vücut ısısı dengelenmediği için yavrular ilk günlerde sürekli annelerine ve kardeşlerine sokulurlar. Bu durum yaklaşık 6-7 hafta boyunca devam eder. Kediler doğdukları andan sonraki 10 güne kadar sürünerek ilerler. 4 haftalık olduklarında yürüme çalışmalarına başlamışlardır. Bir kaç hafta içinde ise koşmaya başlarlar.

Kedilerin anne sütüne devam etme süresini anne belirleyecektir. Yavrular ise 4. haftalarını doldurduklarında anne sütü haricinde olan besinleri keşfetmeye başlarlar. Anne sütü haricinde yan besinlerden tüketmeye başlayan yavrular yavaş yavaş anne sütünden uzaklaşırlar.



Bir çok insan kedilerin eğitilmelerinin olanaksız olduğunu düşünmektedir. Bir kediyi eğitmek elbette bir köpeği eğitmekle aynı derecede değerlendirilemez. Kediler ve köpeklerin yaşayış biçimleri onların eğitilmelerinde de farklılığa neden olur.

Kedinizi eğittiğiniz zaman onun eğitilmemiş kedilere oranla ne kadar mutlu ve aktif olduğunu görürsünüz. Kedinizi motive edeceğiniz en güzel yöntem ona ödül olarak en sevdiği yiyeceği vermeniz olacaktır. Bu yöntemi kullanabilmeniz için kedinizi aç olduğu zamanlarda eğitmeye çalışmalısınız. Kedi besleyen kişilerin hemen hemen tümü mama kaplarını sürekli dolu tutmaya çalışırlar fakat kedinizi eğitmek istiyorsanız onun mama kabını sadece eğitim sonraları dolu tutmaya çalışın. Karnı tok olan kediniz eğitilmek için pek istekli olmayacaktır.

Kedinizi eğitirken ses tonunuza dikkat edin. Kediniz sesinizden ne demek istediğinizi anlamalıdır.
Vereceğiniz eğitimde neleri yapmasını istediğinizi ve neleri yapmasını istemediğinizi belirlemelisiniz. Kedinizin yemek masasına hiç bir şekilde yaklaşmasını istemiyorsanız, buna hiç bir zaman müsade etmeyin. Sabah kahvaltısında onun bu davranışını onaylayıp, öğle yemeğinde karşı çıkarsanız kediniz sizi ciddiye almayacaktır.

Kedinizin eğitimine 9. ayını girdikten sonrabaşlayabilirsiniz. Yavru bir kediye eğitim vermek daha kolay olacaktır. Kedinizin dış mekanlara alıştırmanız da oldukça faydalı olacaktır. Sürekli ev ortamında kalmaya alışan bir kedi dışarı çıktığında bu durumu benimsemekte zorluk çekebilir.

Kediler bir olaya konsantre olmaları zordur. Bu nedenle ona verdiğiniz eğitimi kısa süreli tutmaya çalışın. Yapmak istemediği hareketleri ise ona zorla yaptırmaya çalışmayın. Zorlama kedinizin öğrenmemek için inat etmesine neden olabilir. Kedilerde tıpkı insanlar moralsiz olabilirler. Eğitim için kedinizin mutlu ve huzurlu olduğu zamanları seçin. Bu durum sizin içinde geçerlidir, sizin ruh halinizin kedinize de yansıyacaktır.

Vikipedi
Kaynak
__________________
  Alıntı ile Cevapla
14 Üyemiz Canan'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 11.05.2013, 15:08   #2
Çevrimdışı
Canan
Çiçekci kız

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Kedilerin Gelişimi, Bakımı ve Eğitimi


Köpekler gibi kedilerin de yediklerinden iyi yararlanmaları, sağlıklı ve çevik kalabilmeleri için zaman zaman gezmeleri, koşup oynamaları lazımdır. Eğer kedinizi sürekli olarak içeride tutuyor ve onu dışarı salmıyorsanız, onu yalnız bir odada bırakmayarak, bütün evin içinde koşmasına izin vermeli, ona küçük bir top veya makara hediye ederek, oynayıp neşelenmesine yardım etmelisiniz.

Gündüzleri bahçeye bıraktığınız kediniz, akşama kadar hem oynar, hem de avlayabildiği çeşitli hayvancıklarla karnını da doyurup keyiflenir. Fakat onu geceleyin dışarıda bırakmayarak mutlaka içeri almalı, yatağında yatmasını sağlamalısınız.

Kısa ve uzun tüylü kediler, kısa zaman aralıklarıyla taranıp fırçalanmak isterler. Uzunca zaman taranmayan kedilerde tüyler çok dökülür, keçeleşir ve kirli, çirkin bir durum alır. Keçeleşmiş tüyleri bir makasla ve dikkatle almak, ondan sonra da hayvanı tarayıp fırçalamak lazımdır.
Tepeden tırnağa kadar çamura bulandığı zamanlar dışında kedinin, köpekler gibi yıkanması şart değildir. Hayvanın tüylerini kirlendiği zaman talk pudrası sürüp fırçalamak postu temizler, tüylere canlılık ve parlaklık kazandırır. Kediler genellikle 10 yıl yaşarlar. Fakat iyi bakım altında tutulan mutlu kediler arasında 15, hatta 20 yılı aşkın yaşayarak emektar bir hatıra halini alanlara da rastlanır.

Tırnak Bakımı
Kedilerimizin tırnakları çok hızlı uzar ve çok sevdiğimiz koltuklarımız mahvolur. Maalesef bunu önleyemezsiniz. Ama kedinizin gözüne tırmalamak için kestirdiği bir koltuk varsa, bu koltuğun üzerine bir örtü örtebilirsiniz. Kedilerin tırnaklarını söktürmek ise son derece vahşi ve insanlık dışı bir harekettir. Eğer böyle yanlış bir harekette bulunursanız, kediniz çok büyük psikolojik sorunlar yaşar. Evden dışarı çıkmayan bir kedinin ise tırnakları kesilebilir.

Dikkat edilecek noktalar:
Normal bir tırnak makası kullanılabilir.Kediniz derin bir uykudayken bunu denemenizde yarar var. Patilerini tutup çok bastırmadan parmaklarını baş parmağınızla tutup, hafifçe sıkarsanız tırnağı çıkar.Şimdi yapacağınız tırnağı kökten uzak bir şekilde kesmek. Asla gördüğünüz kırmızı kan damarlarına yakın bir şekilde kesmeyiniz. Bu kedinizi ölüme bile götürebilir. Yani çok uçtan kesin. Ama asla zorla denemeyin


Pire Tasması
Pire tasması adından da anlaşılacağı gibi; kedilerdeki dış parazitleri kovmada bir yoldur. Kedinize pire tasması aldınız ve taktınız. Bir süre yanında durmalısınız çünkü kediniz belki tasmadan pek hoşlanmayacak ve onu çıkarayım derken tasma ağızına takılacak. İşte bu gibi durumlar çok tehlikelidir. Çünkü pire tasmaları pireleri kaçırmak için fosfor bazlı kimyasal maddeler içerirler, yenildiği taktirde zehirlenmeler görülebilir.Başka bir olası durum, kedinizin tasmayı çıkarayım derken tasmanın yine ağızda kalması sonucu karşılaşılan çene çıkıkları... Bu durum da en az zehirlenmeler kadar tehlikelidir. Kedi zorla birşeye alışamaz, vazgeçmelisiniz...Belki de kediniz taktığınız tasmaya hiç bir şekilde karşı koymayacaktır, ne mutlu size.. Yine de veterinerlerin de tavsiye ettiği gibi, en güvenilir yol pire kovucu damlalardır. Evden dışarı çıkmayan bir kedi için pire sorunu önemli değildir. Fakat sokağa çıkan bir kedinin sahibi olduğunu belirtmek için, tasması takılmalıdır.

Unutulmaması gereken: Kediniz henüz 3 aylık olmamışsa tasma takılmamalıdır.


Ağız ve Diş Sağlığı

Kedinize yumuşak, unlu ve şekerli gıdaları vermekten kaçının. Her 3-4 ayda bir kedinizin ağız ve dişlerini Veteriner Hekime kontrol ettirin. Yemek yeme güçlüğü, ağız kokusu, diş etlerinde kızarıklık, ağlama, saklanma, başına dokunulmasından rahatsızlık duyma gibi durumlarda mutlaka zaman geçirmeden veteriner hekimin görüşlerini alın. Sebepsiz davranış bozukluklarının da ağız ve diş sağlığındaki bir problemden kaynaklanacağını unutmayın.
Diş taşı problemini önlemek için sert ve kemirilebilecek oyuncaklar verin ve veteriner hekim tavsiyesinde kuru mama yedirin. Mümkünse haftada bir dişlerini fırçalamaya çalışın



Banyodan önce ya da sonra, kulak temizliğini dikkatli bir şekilde yapmalısınız. Temizlik için kulak temizleyici ya da pamuklu toplar kullanılabilir. Bu temizliği alışkanlık haline getirirseniz, kulaklardaki mikrobik oluşumları ve iltihaplanmayı, oluşmadan engelleyebilirsiniz.

Temizlikte kullanılacak malzeme: Pamuk topları, kulak temizleyici, ılık banyo bezidir.

Birinci adım:
Kedinizi size göre yüksek bir zemine alın. Daha sonra, iki yana doğru savrulmasını engelleyecek bir şekilde tutun.

İkinci adım: Pamuk toplarına bir parça kulak temizleyici ekleyin. Eğer çok küçük ya da zayıf bir kediye sahipseniz, pamuk toplarını daha ufak bir hale getirmektençekinmeyin.

Üçüncü adım:
Sakın kulak temizliğini cilt temizliği ile karıştırmayın. Çok daha nazik olmalısınız. Dikkatlice tutuğunuz kulak kabuklarının içini, temizleyicili pamuk toplarıyla, tamamen temizlenene kadar silin.

Dördüncü adım:
Yassıyüzlü kedi cinsleri, İran ya da egzotik kısa tüylü kedi gibi cinslerin yüzleri, cinsleri gereği özenli bir temizlik ister. Yüzü ve göz çevresini her zaman temiz ve sağlıklı tutmak zorundasınız.



Her gün yapılacak yüz ve göz temizliğinde, yumuşak ve ılık banyo bezleri kullanılmalı. Böylece gözlerde donuk bir ifade kalmayacak, gözyaşı izleri de azalacaktır.
Fırçalama
Kedi temizliği, gerek banyo gerek fırçalama olsun, sonuç olarak her kediyi mutlu eder. Özellikle fırçalama, kedilerin rahatlatan bir zaman dilimi geçirmelerini sağlar. Bir kediyi mutlu etmenin en kısa yolu onunla ilgilenmekten geçer. Kedi temizliği de onunla ilgilendiğinizi hissettirecektir. Kedi ne kadar özenli bakılıyorsa, kendisini o kadar iyi hissediyor demektir. Kabulettiği her hareketiniz, en iyi teşekkür dilekleriyle size geri dönecektir. Bırakın şımarsın. Ona harcayacağınız her an, kendi ruhsal sağlığınız için de kazanılmış demektir.

Fırçalama Yöntemleri

Kısa Tüylü Kediler
Amerikan kısatüylü, Amerikan teltüylü, İngiliz kısatüylü, Cornish rex, Singapur, Oryantal, Tonkinese, Kahverengi Havana, Korat, Ocicat, Siyam, Mavi Rusya, Chartreux, Pixie-Bob, Scottish Fold, Snow-shoe, devon Rex, Manx, Munchkin, Japon Bobtail. Bengal,

Fırçalama sıklığı:
Haftada bir defa. Kullanılacak malzeme: Küçük dişli fırça, kauçuk fırça, kadife parça bez.

Fırçalama tekniği:
Kauçuk fırça ile önce kedinin cildine masaj yapılır. Bu masaj kedinin gevşemesine yardımcı olacaktır. Masajı yuvarlak çemberler çizerek devam ettirebilirsiniz. Bunun için de fırçanın kenarını kullanmalısınız. Aynı şekilde devam ederek kedinin kafatasına kadar çıkın. Deriye okşama şeklinde darbelerde bulunun. Dokunuşlar nazik olmalı. Kedinin kafasına yapılan dokunuşların ardından, kuyruğuna doğru uzanın. Masajdan sonra diğer tarağa geçin.

Kısa dişli fırçayla önden arkaya doğru bir fırçalama tekniği kullanın. Kedinin kulak arkasındaki tüylerden başlayın, kuyruğuna kadar uzanın. Ardından kadife kumaşa geçin. Bu durumda tüylerin yine önden arkaya doğru silercesine yatırılmasını sağlayın. Bu işlem tüylerin parlamasını sağlayacaktır.

Orta ve Uzun Tüylü Kediler

Amerikan Bobtail, Amerikan Kıvırcık, Balinese, Birman, Egzotik, Himalayan, Javanese, LaPerm, Maine Coon, Uzuntüylü Manx, Uzuntüylü Munchkin, Norveç orman kedisi, Türk Van kedisi, Ragdoll, İran kedisi, Raga Muffin, Selkirk Rex, Sibirya, Somali, Türk Angora.

Fırçalama sıklığı:
Orta ve zayıf tüylüler için, haftada iki defa. Uzun ve kalın tüylüler için haftada üç defa.

Kullanılacak malzeme:
Kısa dişli bir fırça, paslanmaz çelikten tarak, yumuşak bir fırça.

Fırçalama tekniği:

İlk olarak kısa dişli fırçayı tüylerin ters istikametinde kullanacağımızı belirtelim. Kuyruk sokumundan itibaren fırçayı kullanarak, kat kat tabaka halinde tüylerin kalkmasını sağlayın. Kedinin kafasına kadar bu şekilde ilerleyin. Bu işlemi kedinin tam vücudunda tekrarlayın. Yanaklarına da küçük bir dokunuşta bulunabilirsiniz. Ardından paslanmaz çelik tarağı elinize alın. Tüylerin iyice içine soktuğunuz tarağı kedinin cildi üzerinde paralel çizgiler şeklinde hareket ettirmeye başlayın. Tarakla tüyleri yukarı doğru çekin. Bu işlem test işlemidir. Eğer kedinin tüyleri arap saçına dönmüş bir şekilde karışır ya da bir yana yığılırsa parmaklarınızla onları nazikçe ayırabilirsiniz. Son işlem olarak, kedinin tüylerini parlatmak amacıyla yumuşak fırçaya geçiş yapın. Bu nazik fırça ile tüyleri hafif şekilde yerine yerleştirin. Bir bez kullanır gibi kullanacağınız yumuşak fırça ile tüm vücudun üzerinden geçin.



Tüysüz Cinsler: Sphynx

Fırçalama sıklığı:
Haftada bir defa. Kullanılacak malzeme: Küçük kauçuk fırça, yağ kurutucu şampuan, yumuşak ıslak bez.

Fırçalama tekniği:

Sphynx'ler tüysüz kedilerdir. Ama onların da fırçalanmaya ihtiyaçları vardır. Küçük kauçuk fırça ile yapılması gereken, yumuşak darbeli masajlardır. Bu tarz fırçalarla yapılan masajlar kedileri olumsuz titreşimlerden koruyacak ve aktif haldeki foliküllerden kurtulmasını sağlayacaktır. Sphynx'ler fırçalanma ihtiyacı duymazlar ama özellikle banyoda fırçalanma masaj açısından çok önemlidir. Tüysüz kedilerde genel bir problem de cilt üzerinde biriken kirlerdir. Kat kat olan deri arasına giren bu kirlerin temizliği özen gerektirir. Yağ kurutucu şampuan kullanabilirsiniz. Çalkalayın ve kurutun. Kurutma işlemini bir havlu ile nazikçe yapmalısınız. En sonunda da parlatma işlemi için bebek bezi ile vücudunu silin.
__________________
  Alıntı ile Cevapla
16 Üyemiz Canan'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 11.05.2013, 23:24   #3
Çevrimdışı
Canan
Çiçekci kız

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Kedilerin Gelişimi, Bakımı ve Eğitimi








Kediler beslenirken biraz ortaya saçmayı sevdikleri için, mama kaplarını yıkanabilir bir muşambanın ya da örtünün üzerine koymak akıllıca olabilir. Kuru mama için bir kap, Konserve mama için bir kap ve su için de biraz daha büyükçe bir kap yeterli olacaktır. Mama ya da su kaplarının zemine sabit olması iyi olabilir, böylece küçük yaramazların mama kaplarını oraya buraya sürüklemelerinin önüne geçilmiş olur. Bazı plastik mama kaplarında temas amacıyla mama kabının taban kısmı lastik ile desteklenmiştir.



Kediler yaşamlarının yaklaşık %60'ını uyuyarak ya da uyuklayarak geçirirler. Bu sebeple rahat, sıcak bir uyku köşesi küçük dostunuz için gerekliliklerin başında gelir. Pelüş kaplı rahat delikleri ya da yumuşak dokumalı yatakları bu yüzden çok severler. Aynı şekilde karton ya da ahşaptan, evde yapılmış, içi tüysüz halı ile döşenmiş ve içerisine kedinizin hoşuna gidecek yumuşak bir minder konmuş kulübecikler de en değerli köşeleri olabilir. Genelde kedicikler daire şeklinde yuvarlak girişlerden hoşlanırlar. Bir çok kedi şekerleme yapmak için biraz yükseğe yerleştirilmiş bölgeleri tercih eder, bu yüzden eski bir halı ya da kilim parçası ile kaplanmış pencere önü bankları da uygun bir köşe olabilir.

Sert plastikten, içi 5 cm. derinliğinde kedi kumu ile doldurulmuş yeterli büyüklükte bir kap işinizi görecektir. Burada dikkat etmeniz gereken şey, kabın yeterli derinlikte olmasıdır, böylece kediniz kumu kazarken ve eşelerken kumun etrafa yayılması önlenecektir. Bunun için en pratiği üstü kapalı kedi tuvaletleridir. Böylece etrafa koku yayılması önlenir ve kediniz içeride meşgulken izleniyormuş endişesine kapılmaz. Ne de olsa kediler bundan rahatsız olurlar.

Tuvaleti, kedinizin her zaman ulaşabileceği kolay bir yerde olmalıdır. Ama bundan daha da önemlisi her zaman temiz olmasına gayret gösterilmelidir. Plastik bir kürek yardımıyla kirlenmiş kısımları hergün atmalı, daha da iyisi atılan bölümlerin yerine taze temiz kum eklenmelidir. Haftada bir olmak üzere tuvalet kabı sıcak ve basınçlı duş suyu ile komple temizlenmelidir. Dezenfeksiyon sıvısı kullanmamanız iyi olur. Bunun kalıcı kokusu koku alma duyusu çok hassas olan kediciğiniz için itici olabilir. Kediler temizliğe çok düşkün hayvanlardır ve eğer kum kabını temizleyi unutursanız, ev içerisinde başka alternatifler arayabileceklerdir (örneğin çiçek saksıları veya gizli bir oda köşesi).

Aşılama, evcil hayvanınızı, ciddi biçimde tehdit eden hastalıklardan korur.


Bağışıklık Nedir?

İnsan ya da hayvan, belirli bir hastalığa bağışık ise, bu hastalığa yakalanma riski ya hiç yoktur ya da çok azdır.

Bağışıklık şunların sonucunda oluşabilir:


• Düzenli aşılama
• Hastalığı geçirip atlatmış olmak

Doğa, dişi kedi ve köpeklere bağışıklıklarının bir kısmını yavrularına geçirme özelliği vermiştir. Bu bağışıklığın büyük kısmı yaşamın ilk 2 gününde kolostrumun (anne sütü) alınmasıyla oluşur. Anneden gelen bu "doğal" bağışıklık ilk 1-2 haftalık dönemde yavruları hastalıklara karşı dirençli hale getirir ancak, aşının etkisini de sınırlayabilir. Bu doğal bağışıklık daha sonra yavruların hasta*lıklara karşı duyarlı olduğu seviyeye kadar düşer. Aşılama programlarının amacı, yavruların hastalıklara karşı dirençsiz olduğu bu dönemi olabildiğince kısaltmaktır. Yavruların aşıya cevap verecekleri en uygun yaş belirlenmiş olup köpek/ kedinizin aşılama programının temelini oluşturur. Genç hayvanların çeşitli hastalıklara karşı korun*masını sağlamak için birden fazla aşılama gere*kebilir.



"Booster" aşılamalar, köpek/kedinizin bulaşıcı hastalıklara karşı oluşmuş olan bağışıklığının devamını sağlayan düzenli uygulamalardır, destek aşılamalar, ölümcül bir hastalıkla karşılaşıldığında bağışıklık sistemine nasıl yanıt verileceğini "ha*tırlatır".




Evcil hayvanınızın aşılama gereksinimleri konu*sunda size yardımcı olabilecek ilk kişi veteriner hekiminizdir. Aşılama programları hayvanınızın sağlık durumu, yaşı ve bulunduğu coğrafi bölgeye göre değişir. Aşılama programları ile ilgili olarak veteriner hekiminizin önerilerine kulak verin. Eğer hayvanınızın tekrar aşılama tarihlerini kaçırırsanız, veteriner hekiminize danışın.

__________________
  Alıntı ile Cevapla
16 Üyemiz Canan'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 13.05.2013, 18:42   #4
Çevrimdışı
Canan
Çiçekci kız

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Kedilerin Gelişimi, Bakımı ve Eğitimi






Kedi Panlökopenisi
Feline panlökopeni virüs küçük fakat yaşamını uzun süre sürdürebilen güçlü bir virüstür. Kedi panlökopenisi çok bulaşıcı bir hastalıktır, ayakkabı, elbise, yemek tabakları ve hayvanların yataklarıyla bile hızla yayılabilir. Hastalığın şiddeti hafif ateşten, kedinin ölü olarak bulunmasına kadar farklı şekilde seyredebilir. En fazla zararı yavru kediler görür.

Kediler tipik olarak depresyon belirtisi gösterir, yüksek beden ısısı, iştahsızlık, kusma ve ishal (çoğunlukla kanlı) görülür. Çok az kedi tamamen iyileşerek hayatta kalabilir ki onlar da, bağışıklık sistemlerindeki olumsuz etkilenmeden dolayı diğer hastalıklara kolay yakalanırlar. Enfekte annelerden doğan yavrularda kalıcı koordinasyon bozuklukları görülebilir.Aşılama, kedilerin panlökopeni hastalığının görül*me sıklığını büyük oranda azaltır.

Bulaşıcı Solunum Yolu Hastalığı

Kedilerin bulaşıcı solunum yolu hastalığı oldukça yaygındır. Aşı kullanımı hastalığın şiddetini önemli ölçüde azaltır. Hastalık, yavru kedilerde ölümcül olabilir ancak sağlıklı yetişkin kedilerde ölüm çok nadirdir. Hastalığı meydana getiren etkenler, feline rhinotracheitis virüs (herpes virüs) ve feline calicivirus'tur. Bordetella bronchiseptica ve Chlamydia psittaci gibi bakteriler de hastalıkta roloynayabilir. Kediler, bu patojenlerden bir veya birkaçıylabirden enfekte olabilir. Hastalığın başlıca bulaşma şeklikedilerin birbirleriyle direkt temas etmesi ve hapşırmadır.Etken ne olursa olsun, belirtiler genellikle ben zerdir. Bunlar depresyon, göz ve burun akıntısı, hapşırma, yüksek ateş, salya akışı ve nadiren öksürük ile zatürredir. Ayrıca, feline calicivirus ağrılı ağız ülserlerine neden olabilir. Koku hissinde azalma meydana gelir ve bu ülserlerden dolayı kediler yemek yemek istemez.

Birçok kedi iyileşerek virüs taşıyıcısı olur. Bu kediler, hastalığı diğer kedilere taşıyabilir ya da özellikle stres durumlarında hastalık belirtilerini tekrarlayabilirler.En iyi korunma aşılama ile sağlanır. Mümkün olduğunca stresten kaçınılmalıdır.






Kediler cinsel olgunluk dönemine girdiğini, hareketlerindeki değişikliklerden anlamak mümkündür. Kediniz her zamankin fazla miyavlamaya, mırıldanmaya başlar. Sahibine daha yakın, daha şevkatli, devamlı sevgi istiyormuş gibi davranır. Sırtını kamburlaştırıp, kuyruğunu havaya kaldırarak, yana doğru çeker. Bu esnada ön Ayaklarıyla hamur yoğurma hareketi yapar. İdrar sayısında artış ve iştahda azalma gözlenir.

İnsanlar kedilerindeki bu kızgınlık dönemi için değişik çözümler ararlar. bunlardan ilki hiçbir müdahale yapmayarak kızışma döneminin geçmesini beklemektir. Bu da , kedinin her defasında fazlasıyla yıpranmasıi yorgun düşmesi ve sahibinin de uykusuz geceler geçirmesi demektir.

İkinci çözüm ise, kızgınlık döneminde kanda artan hormonlar üzerinde ters etki yaratan hormonlara başvurmak ve hastalık periyodunun atlatılmasını sağlamaktır. Ancak bu tür ilaçlar hormonal metabolizmayı kötü yönden etkileyerek bazı sistemlerde yan etki yaratmasından dolayı tavsiye edilmez!

Son yöntem ise kısırlaştırmaktır. Şuanda kısırlaştırma operasyonları 2 teknik ile yapılıyor.Bunlardan biri, yumurtalıklarının biri veya ikisi bırakılarak, rahimin alınmasına dayanır. Bu yöntemle kedi operasyon sonrası cinsel hayatına devam eder, ancak yavrusu olmaz. Bu yönteme özellikle kedisi dışarı çıkıp gelen insanlar başvurabilir. Ancak bırakılan yumurtalıklar kistlenip, iltihaplanıp yapışmalara, ciddi genital problemlere ve genellikle hormonal kökenli deri yangılarına sebep olduğundan dolayı tavsiye etmemekteyiz.



İkinci kısırlaştırma tekniği ise yumurtalıkların ve rahimin tamamen alınması esasına dayanır. Yani dişi kedi operasyon sonrası kızışma yani çiftleşme arzusu duymaz. Bu teknikde 2 ayrı yöntem ile operasyon gerçekleştirilmekte.

İlk yöntemde karın bölgesinden yapılan 3-4 dikişlik bir operasyondur. Bu operasyon yara büyüklüğünden dolayı geç iyileşme ve çeşitli komplikasyonlardan dolayı tercih ve tavsiye etmiyoruz.

İkinci yöntem kısırlaştırmada ise sol karın bölgesinden (yandan) tek dikişlik bir operasyon ile iki ovaryumu (yumurtalık) ve uterusu (rahim) alarak tam bir kısırlaştırma sağlanılıyor. Operasyon yarasının tek dikiş olmasından dolayı (Operasyon Ensizyon hattının ortalama boyutu 5-6mm’dir) iyileşme süreci çok kısadır ve herhangibir komplikasyon oluşmamaktadır. Bu yöntem ameliyatla kediniz operasyon yarasını yalamaya kalkması sorun oluşturmadıgından dolayı yakalık veya sargı işlemi uygulanması gerek kalmamaktadır. Böylece kediniz daha mutlu olacaktır. Erkek kedilerin kısırlaştırılması dişi kedilere göre daha kolaydır ve operasyonları daha da kısa sürer.

Eğer kısırlaştırmaya karar verdiyseniz ;kedinize en az 12saat öncesinden yemek vermeyi kesmelisiniz. (su serbest)Kısrılaştırma operasyonun sonunda kedinizin tam olarak kendine gelmesi 12 saat sürebilir. Bu süre içinde kesinlikle su ve yemek verilmemelidir.Kusmaya sebep olur.

Operasyon sonrasında kedinizi koyduğunuz mekanda keskin kokular olmamasına, bir hastanın dinlenmesine izin verecek kuytu bir köşe olmasına dikkat ediniz.Operasyon sonrasında Veteriner Hekiminizin önerceği diyetleri uygulayınız.

Yanlış yapılmış operasyonlar ya da komplikasyonlar sonucunda kedinizi kaybedebilirsiniz. Durumunda olumsuz bir değişiklik söz konusu ise vakit geçirmeden veterinerinize başvurmalısınız.
Kaynak



Soğuk kış günlerinde bir soba önüne teklifsizce yatarak mışıl mışıl uyuyan bir kedi, sakin mırıltılarıyla insan gönlüne rahatlık verir. Yalnızlığınızı, onun varlığı, çekingen miyavlaması, yalvaran sürünüşleriyle unutuverirsiniz

Nankör ve vefasız olarak tanınsa da (ki değil!) o, dostlarınız arasında yine de bir dostunuz, hem de dilsiz olduğu için zararsız, düşünemediği için de tehlikesiz bir dostunuzdur.

Tavuklar kadar yararlı, köpekler kadar vefalı olmasalar da, yumuşacık tüyleri, sevimli yüzleri, yumuk yapıları ve türlü oyunlarıyla evlerimize sokulan kediler, yuvalarımızın en doyulmaz eğlencesi, süsü, zevki olmuşlardır.Kedi, sadece bir süs ve eğlence yaratığı da değildir: Sivri dişleri ve keskin tırnakları, evlerimizin en tatsız ve belalı ziyaretçileri olan farelerin insaf bilmez birer düşmanıdır.

Bazı kimseler, tüylerini döktükleri, pek nadir olarak ortalığı kirlettiklerini ileri sürerek, eve kedi sokmaktan çekinirler. Oysa iyi ve düzenli bakım, fırçalama ve tarama kedilerde kılların şuraya buraya dökülmesini geniş ölçüde azaltır. Küçük yaşlarındayken iyi terbiye edilen kediler de, kendilerine gösterilen yerlerden başka tarafları kirletmeyecek kadar ince ruhlu, nazik ve zarif tabiatlı olurlar.

Kedide, öbür evcil hayvanlarda görülmeyen bir güzellik vegösterişsiz bir güç vardır. Ev kedisi bağımsızlığa düşkünlüğü ve kayıtsız davranışlarıyla, kedi severleri hayran bırakır. Bütün kediler tek bir türden gelir; bununla birlikte, bu türün içinde birçok ırk vardır. Genel olarak kediler iki büyük öbeğe ayrılır; uzun tüylü kediler ve kısa tüylü kediler.

Vikipedi
Kaynak

Resimler
__________________
  Alıntı ile Cevapla
15 Üyemiz Canan'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 13.05.2013, 18:50   #5
Çevrimdışı
Ekin
Başına Buyruk

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Kedilerin Gelişimi, Bakımı ve Eğitimi

Tüysüzlerini hiç görmemiştim Teşekkürler Emeklerine sağlık
__________________
  Alıntı ile Cevapla
10 Üyemiz Ekin'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 13.05.2013, 19:49   #6
Çevrimdışı
Sevda
Dönersen Islık Çal..

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Kedilerin Gelişimi, Bakımı ve Eğitimi

Kedi sevgisi, hayvan sevgisi kadar güzel birşey olamaz sanırım.

Dışardan eve geldiğiniz zaman kapının önünde özlemle sizi beklemesi, sevmeniz için kendini yerlere atması, türlü sevimli hareketleri ile günün bütün stresini alır götürürler. Kucağınıza alıp başını okşamanız hem sizin hem onun için en büyük mutluluk.

Kızımda çok sevimli çıkmış.


Teşekkürler Canancım, kedi besleyenler için bilgilendirici bir konu olmuş.
  Alıntı ile Cevapla
10 Üyemiz Sevda'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 13.05.2013, 21:28   #7
Çevrimdışı
LaLe
Ne Mutlu Türküm Diyene

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Kedilerin Gelişimi, Bakımı ve Eğitimi

Hiç sevmem kendileri ama konuyu, detaylarını, hele Sevda'nın Şirin'i ni çok sevdim (hatır için).


Canancığım, ellerine sağlık. Harika bilgiler sunmuşsun.
  Alıntı ile Cevapla
10 Üyemiz LaLe'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 13.05.2013, 21:59   #8
Çevrimdışı
Basakca
Müdavim

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Kedilerin Gelişimi, Bakımı ve Eğitimi

Evimize aldığımız minik dostlarımıza çocuğumuz gibi önme vermeliyiz. Büyüseler bile asla bebeklikten çıkmazlar. Hem aile bireylerinin hem de minik dostlarımızın sağlığı için zamanında aşılarını bakımlarını yaptırmak gerekiyor. Yoksa ileride dönülmez sonuçlar doğurabilir.

Her ne kadar da kedi sevmeyengillerden olsam da her biri bir candır. Canlarımızdır.

Zeytinim fotoğraftaki kedileri gördü. Çok pis hırlıyor. Hele en baştaki beyaz pamıuk gibi olana daha fena diş biliyor. Sevda'nın kızı idi galiba


Teşekkürler Canancığım. Bir köpek sahibi olarak kedi konusu açman çok büyük bir incelik.





__________________
"Ey egosu boyundan büyük insan..
Bir gün ölüp toprak olacaksın. Bir tohum filizlenecek ot olacaksın, bir öküz seni yiyecek ve atık olacaksın.. Yani hep aynı kalacaksın."

  Alıntı ile Cevapla
9 Üyemiz Basakca'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 14.05.2013, 19:07   #9
Çevrimdışı
Canan
Çiçekci kız

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Kedilerin Gelişimi, Bakımı ve Eğitimi

Alıntı:
Orjinal Mesaj Sahibi £kin Mesajı göster
Tüysüzlerini hiç görmemiştim Teşekkürler Emeklerine sağlık


Aslını ben de görmedim, zavallım çok çirkin

Alıntı:
Orjinal Mesaj Sahibi Sevda Mesajı göster
Kedi sevgisi, hayvan sevgisi kadar güzel birşey olamaz sanırım.

Dışardan eve geldiğiniz zaman kapının önünde özlemle sizi beklemesi, sevmeniz için kendini yerlere atması, türlü sevimli hareketleri ile günün bütün stresini alır götürürler. Kucağınıza alıp başını okşamanız hem sizin hem onun için en büyük mutluluk.

Kızımda çok sevimli çıkmış.


Teşekkürler Canancım, kedi besleyenler için bilgilendirici bir konu olmuş.
Artık kedimiz, kuşumuz yok ama, tatlılar tatlısı köpeğimiz var bizim de Sevdacığım
Evden ayrılıp, tekrar dönünce dediklerini aynen ben de yaşıyorum

Alıntı:
Orjinal Mesaj Sahibi LaLe Mesajı göster
Hiç sevmem kendilerini ama konuyu, detaylarını, hele Sevda'nın Şirin'i ni çok sevdim (hatır için).


Canancığım, ellerine sağlık. Harika bilgiler sunmuşsun.
LaLeciğim, kedimiz varken, sanki en çok sevdiğim hayvan oydu... Ama şimdi hiç öyle değil Scotti'mi daha çok seviyorum

Alıntı:
Orjinal Mesaj Sahibi Basakca Mesajı göster
Evimize aldığımız minik dostlarımıza çocuğumuz gibi önme vermeliyiz. Büyüseler bile asla bebeklikten çıkmazlar. Hem aile bireylerinin hem de minik dostlarımızın sağlığı için zamanında aşılarını bakımlarını yaptırmak gerekiyor. Yoksa ileride dönülmez sonuçlar doğurabilir.

Her ne kadar da kedi sevmeyengillerden olsam da her biri bir candır. Canlarımızdır.

Zeytinim fotoğraftaki kedileri gördü. Çok pis hırlıyor. Hele en baştaki beyaz pamıuk gibi olana daha fena diş biliyor. Sevda'nın kızı idi galiba


Teşekkürler Canancığım. Bir köpek sahibi olarak kedi konusu açman çok büyük bir incelik.



İncelikte öndeyim zaten, iğneci Başakça

__________________
  Alıntı ile Cevapla
8 Üyemiz Canan'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 14.05.2013, 21:37   #10
Çevrimdışı
AFiLi
Kahraman Tazeoğlu

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Kedilerin Gelişimi, Bakımı ve Eğitimi

Benim de kedim var evimde annem babamdan sonra en çok onu özlüyorum Paris'im benim

Annemde astım olduğu için evde bakamıyoruz onun kulübesi var her şeyi biliyor ben geldiğim zaman beni ilk o karşılıyor kıyamıyorum ona bir gün fotoğrafını paylaşırım
Bu arada teşekkürler sevgim depreşti
__________________
Bütün şairler sana mı aşıktı ki,
Okuduğum her şiirde sen varsın..


Nazan Bekiroğlu
  Alıntı ile Cevapla
7 Üyemiz AFiLi'in Mesajına Teşekkür Etti.
Cevapla

Bu Sayfayı Paylaşabilirsiniz

Etiketler
bakım, eğitimi, fırça, gelişimi, insan, kedi, kedilerin, kısırlaştırma, tuvalet


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Hızlı Erişim


WEZ Format +3. Şuan Saat: 01:07.


Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Önemli Uyarı
www.forumgercek.com binlerce kişinin paylaşım ve yorum yaptığı bir forum sitesidir. Kullanıcıların paylaşımları ve yorumları onaydan geçmeden hemen yayınlanmaktadır. Paylaşım ve yorumlardan doğabilecek bütün sorumluluk kullanıcıya aittir. Forumumuzda T.C. yasalarına aykırı ve telif hakkı içeren bir paylaşımın yapıldığına rastladıysanız, lütfen bizi bu konuda bilgilendiriniz. Bildiriniz incelenerek, 48 saat içerisinde gereken yapılacaktır. Bildirinizi BURADAN yapabilirsiniz.