Forum Gerçek

AnasayfaForumları Okundu Kabul Et Bugünkü Mesajlar
Geri git   Forum Gerçek > Müzik > Türkülerimizin Hikayesi

Türkülerimizin Hikayesi Türkülerimizin hikayesi, sözleri


Yeni Konu aç  Cevapla
 
Seçenekler
Eski 28.06.2009, 19:48   #1
Çevrimdışı
LaLe
Ne Mutlu Türküm Diyene

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Thumbs up Türküler Yüreğimizin Dili, Başımızın Sevda Yelidir




Türküler yüreğimizin dili, başımızın sevda yelidir


T
ürküler yüreğimizin dili, başımızın sevda yelidir. Anadır, bacıdır, kardeştir, gurbete gidip dönmeyen oğul, hasret çeken yavukludur, Anadır, Anadolu’dur türküler.

Türkülerin olmadığı yerde çiçekler açmaz, kuşlar cıvıldamaz, akmaz derin-dingin ırmaklar hasrete; bahçeye dikilen fidanlar yeşermez türküler olmadıkça... Çiçekler kokmaz türkülerin geçmediği yollarda...


”İnsanların
türküleri kendilerinden güzel,
kendilerinden umutlu,
kendilerinden kederli,
daha uzun ömürlü kendilerinden,
sevdim insanlardan çok
türküleri
insansız yaşayabildim,
türküsüz hiçbir zaman...””



derken Nazım Hikmet,
türküleri övmekle kalmıyor aynı zamanda da yaşıyor...

Türküler umuttur, hasrettir, vefadır, dostluktur ve yüreğimizde kıvrım kıvrım dolanan ince bir yoldur sılaya uzanan gurbet ellerde. Dermandır dermansız kalanlara... Yüreğin gurbetinde büyüyen, özlemleri kor kor, demet demet sunan iki damla hasret çiçeğidir türküler... Yüreğimizdeki sevgi kıpırtılarıdır, sevgi pınarıdır gürül gürül hasrete akan...

Yaşama sevincinden tutunda ölüm acısına kadar, vefayı, vefasızlığı, hasreti, sevgiyi, inancı, direnci, aşkı türkülerle dile getirmiş, türkülerle seslenmişiz. İçimizi, acımızı, sevdamızı türkülere dökmüşüz, türkülerle bölüşmüşüz!...

Bir damla aşk iksiridir kırık kadehlerde yudumladığımız, bir damla su’dur hayatımızda türküler. Yüreğimizde ateşlerle dağlanan volkanlar kadar dağlayıcı, özlemler kadar sıcak ve yakıcıdır. Aynı zamanda da bahar yelleri gibi serin ve dağbaşında bir pınar kadar ferahlatıcıdır türkülerimiz..

Bakın Bedri Rahmi Eyüpoğlu’nun dizelerine…


“Ah bu türküler
Türkülerimiz
Ana südü" gibi candan
Ana südü" gibi temiz
Türkülerde tüter dağ dağ, yayla yayla
Köyümüz, köylümüz, memleketimiz”.

Türküler kanatsız kaldığımızda kanadımız, efkarlı olduğumuz ve yalnız kaldığımız gecelerde tesellimiz olmuştur. Sesimizim çıkmadığı yerde sesimiz, nefesimizin kesildiği yerde nefesimiz olmuştur türküler....

Bazen toprağa düşen su damlası gibi düşüp yüreklerimize ayrılık ateşini söndürmüş. Yağmur olup bizi vuslatına erdirmiş bazen... Bizim canımız, coğrafyamız, anamız, yarimiz, gurbet ellerde tek teselli kaynağımız olmuş türküler. Memleketin başı dumanlı dağlarından, yemyeşil ovalarından, bağlarından, pınarlarından turnalarla haber beklemiş, seher yelleriyle selam yollamışızdır sevdiklerimize türkü türkü.

“Ah bu türküler, köy türküleri
Mis gibi insan kokar, mis gibi toprak
Hilesiz hurdasız, çırılçıplak
Dişisi dişi, erkeği erkek
Kaşı kaş, gözü göz, yarası yara
Bıçağı bıçak.
Ah bu türküler, köy türküleri
Karanlık kuyularda açılmış çiçekler gibi
Kiminin reyhasından geçilmez
Kimi zehir, kimi zemberek gibi.”

Geceleri uzanıp kalınca gurbet yataklarına yorgun ve kimsesiz; Bir türkü nağmesi gelmeyiversin kulağımıza, dumanlanır hemencecik gözlerimiz; ince ince bir sızı sızar yüreğimize... Türküler damlayan gözyaşlarımızdır yağmurlu gecelerde, yanağımızdan süzülen pınarlardır...

TürkülerHasret Gültekin” bilip, “Mahsuni”gibi uğurlarken, ardında yolladığımız gözlerimizdir kimsesiz mezarlara... Bilirizki; türküler de, türküler, yakanlar da çoğu zaman kimsesizdir...

Yine de en acılı günlerimizde bile bizi terk etmeyen en vefalı sadık dostumuzdur türküler, sevdiğimizdir ele-güne, dosta- düşmana karşı...


Türküler değil midir? Buram buram hasret kokan toprak gibi; Emek gibi, ekmek gibi, ter gibi, bir çocuğun elindeki taze somun gibi... Türküler değil midir? dünyanın en muhteşem gelini, en sabırlı anası... Türküler değil midir? Özümüz, sözümüz, gözümüz; yollarda yoldaş olup dağlar denizler aşan bizimle...

Anamızın gözünde bir damla yaş olup süzülen, yavuklumuzun yüzünde bir tomurcuk çiçek olup açan. Gurbette hasretimiz, sılada ayrılığımız, karımız, kızımız, oğlumuz. Tek dostumuz, avuntumuz, sırdaşımız bekar odalarında Türküler değil midir? ...

Türkülerimiz acılardan damıtılmış gözyaşı, yangınlardan yüreğimize düşmüş madımak, mevsimlerden bahar, vakitlerden akşam; Çiçeklerden gül, figanda bülbül, kuşlardan turnadır...

Biliriz ki, türküler baharda ruhumuza işleyen pak nefesler gibidir, yeni yetme sevdalıların dilinden rüzgarlarla savrulan, pınarlarla çoşan... Bilirizki, bülbüllerin gözyaşlarıdır güle kavuşma adına türküler... Biliriz ki, bahar yağmurlarında güle kavuşma sevinci gizlidir. Güz yağmurlarında ise bülbüllün gülden ayrılacağının hicranı...

Biliriz ki, türküler Anadolu insanının dilden, gönülden söylediği kah ağlayan, kah ağlatan, güldüren, sevindiren duygu dolu gönül sesimizdir. Rüzgar olup şahlanan, sel olup çoşan, deniz olup dalgalanan yaşama sevincimiz, vefalımız, vefasızımız, aşkımız, sevdamızdır...

“Ah bu türküler, köy türküleri
Ne düzeni belli, ne yazanı
Altlarında imza yok ama
içlerinde yürek var
Cennet misali sevişen
Cehennemler gibi dövüşen
Bir çocuk gibi gülüp
Mağaralar gibi inleyen
Nasıl unutur nasıl
Ömründe bir kez olsun
Halk türküsü dinleyen...”

V
e bunca imkansızlıklara rağmen yine de değerli ozanlarımızla birlikte tarihteki yolculuğunu sürdürmeye devam ediyor. Yolculuğunun Hollanda'daki emekçisi ve adresi ise son kasetiyle hayli ilgi gören Aşık Çağlari’dir. Bunun en önemli etkeni şüphesiz davudi sesi, sazı, seçkin güzel eserleri ve yorumlama biçimidir.

Türkülerimiz dedik, türküler hiç sazsız, sözsüz, ozansız ve Hollanda da yaşayıp da Aşık Çağlari’den söz etmeden olur mu? Bu değerleri biribirinden ayırmak mümkün mü? Hiç türküler Çağlari’siz, Çağlari türküsüz olur mu? Çağlari’nin türküleri kimi dağlardan sel olup gelir, kimi rüzgar olup pınarlara seslenir, kimi hasret olup, aşk olup yüreklerde beslenir ve dinledikçe gönlümüz türküyle dolar... İşte Çağlari’den bir uzun hava...

Sazım alıp gidem karlı dağlara
Garip anam şimdi ağlasın dağlar
Seherde bir haber salım o yâra
Tarayıp zülfünü bağlasın dağlar


Anam ne zor imiş yardan ayrılmak
Sılada sevdiğim ağlasın dağlar
Hayali gözümde hep ırmak ırmak
Zülfü perişanım çağlasın dağlar


Yazar
:
Nuri CAN


  Alıntı ile Cevapla
2 Üyemiz LaLe'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 29.06.2009, 00:28   #2
Çevrimdışı
YOLCU
Tam Üye

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Türküler yüreğimizin dili, başımızın sevda yelidir

Alıntı:
Orjinal Mesaj Sahibi LaLe Mesajı göster




Türküler umuttur,
hasrettir,
vefadır,
dostluktur ve
yüreğimizde kıvrım kıvrım dolanan ince bir yoldur sılaya uzanan gurbet ellerde.

Dermandır dermansız kalanlara...
Yüreğin gurbetinde büyüyen,
özlemleri kor kor, demet demet sunan iki damla hasret çiçeğidir türküler...
Yüreğimizdeki sevgi kıpırtılarıdır, sevgi pınarıdır gürül gürül hasrete akan...

Türküler kanatsız kaldığımızda kanadımız, efkarlı olduğumuz ve yalnız kaldığımız gecelerde tesellimiz olmuştur.

Sesimizim çıkmadığı yerde sesimiz,
nefesimizin kesildiği yerde nefesimiz olmuştur türküler....

Anamızın gözünde bir damla yaş olup süzülen,

yavuklumuzun yüzünde bir tomurcuk çiçek olup açan.
Gurbette hasretimiz,
sılada ayrılığımız, karımız, kızımız, oğlumuz.
Tek dostumuz, avuntumuz, sırdaşımız bekar odalarında Türküler değil midir? ...

Hasret Gültekin Veyselin diyarında yetişmiş bir fidan bir halk ozanı..
O yüzkarası olayda kaybettik
Allah Rahmet etsin.

Müthiş birşeydi
Ellerin dert görmesin kardeşim
Ama gecenin bu vaktinde bunu yapmayacaktın bizlere
Bizlere derken türkü severlere yani..
__________________
  Alıntı ile Cevapla
3 Üyemiz YOLCU'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 28.03.2011, 17:00   #3
Çevrimdışı
LaLe
Ne Mutlu Türküm Diyene

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Türküler yüreğimizin dili, başımızın sevda yelidir



Türküler türkülerimiz. Bazılarında ayrılık,bazılarında gurbet, bazılarında ölüm kokan türkülerimiz. Bülbülün güle, Karacoğlan'ın Elif'ine, Mecnun'un Leyla'sına yaktığı türkülerimiz.


Bir bakarsınız Ödemiş'te efe olmuştur, Çakırcalı olmuştur. Öte yandan Bolu'da Köroğlu,Belen Kahvesi'nde ormancıya isyandır türkülerimiz. Erzincan'da bağ, Erzurum'da karlı dağdır. Gün gelir ince hastalığın kıvrandırdığı genç için hastanenin penceresinden görünen incir ağacı, zaman gelir İstanbul'dan dönmeyen eşe yazılmış bir sitemdir türkülerimiz.

Dizine yatılıp saçını okşayamadığı sevgilinin gidişine üzüntüdür. Uşak'ta beklenen ama hala gelmeyen Şadiye'nin üzüntüsü, Zonguldak'ta nazlı yarin hayalidir türkülerimiz.

Bir aşık kadının al yazması,bir genç kızın ya beni götür ya sen de gitme diye ağlamasıdır. Beklenen postacıya duyulan öfkedir türkülerimiz. Emirdağ'da başkasına gelin gittiği için burnu büyüyen sevgiliye özlemle karışık sitemdir. Sivas'ta çalınan saz , Afyon Çay'da çaya düşen Ümmü'ye yastır.

Ayrılık ölümden daha kötüdür. Onu başkasının kollarında hissetmek, öyle hayal etmek ise en kötüsü. Bazen gurbette bir kızın sılasına turnayla selam göndermesi, bazen bir annenin aşrı aşrı memlekete giden kızına isyan etmesidir.

Bir Karaoba düğününde kocasını mezara,abisini hapse gönderen genç kadının acısıdır türkülerimiz. Bitez yalısında kopan kıyamettir. Savaşa gidenlerin dönmediği, ayrılanların hiç gülmediğidir. Çanakkele'de cesaret örneği, birbirini sevenlerin yeşil ördeğidir türkülerimiz.

Lütfen türkülerimize sahip çıkalım. Özellikle onların hepsinin birer hikayesi olduğunu unutmayalım. Türküler ki halkın içinden çıkmıştır. Yaşanan bir olayın günümüze gelmiş şeklidir. Eğer zamanınız varsa akşamları en az bir saat radyoda o güzelim türküleri dinleyin. İnanın huzur bulacaksınız…


Alıntıdır..
  Alıntı ile Cevapla
3 Üyemiz LaLe'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 29.03.2011, 23:37   #4
Çevrimdışı
Banemin
» » » Çapulcu « « «

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Türküler yüreğimizin dili, başımızın sevda yelidir

Çok güzel bir anlatım...


Teşekkürler Lale...
__________________
Ben hiç insan kaybetmedim...
Sadece zamanı geldiğinde, vazgeçmeyi bildim...

  Alıntı ile Cevapla
3 Üyemiz Banemin'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 30.03.2011, 16:22   #5
Çevrimdışı
Öykü
Müdavim

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Türküler yüreğimizin dili, başımızın sevda yelidir

Türküler ve maniler bizim geçmişimizle aramızdaki bağdır. Bu kültürümüzü korumalıyız. Teşekkürler lalecim güzel bir konu için.
__________________
  Alıntı ile Cevapla
2 Üyemiz Öykü'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 28.04.2011, 01:11   #6
Çevrimdışı
LaLe
Ne Mutlu Türküm Diyene

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Türküler yüreğimizin dili, başımızın sevda yelidir

Türkülerin büyük çoğunluğu anonimdir ya da ağızdan ağza söylenirken söyleyeni kaybolmuştur. Türküler bu şekilde halkın malı olurlar. Türküler çoğu kez, bir doğa olayı ya da bir kahramanlık karşısında doğar ve yayılırlar. Türküler, doğdukları bölgenin özelliklerini koruyamazlar.

Ezgilerine göre türküler

* Kırık havalar: Usullü ezgilerdir. Alt türleri; türkü (genelde tüm kırık havalar için, özelde diğer türlerin dışında kalanlar için kullanılır), deyiş, koşma, semah, tatyan, barana, zeybek, horon, halay, bar, bengi, sallama, güvende, oyun havası, karşılama, ağırlama, peşrev, teke zortlatması, gakgili havası, dımıdan, zil havası, fingil havası dır.

*Uzun havalar: Usulsüz ezgilerdir. Alt türleri; uzun hava (diğer türlere girmeyenler için kullanılır), barak, bozlak, gurbet havası, yas havası, tecnis, boğaz havası, elagözlü, maya, hoyrat, divan, yol havası, yayla havası, mugam dır. Ayrıca gazeller de özellikle Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde halk arasında söylenmektedir.


Konularına göre Türküler
* Çocuk türküleri

* Doğa türküleri

* Aşk türküleri

* Kahramanlık türküleri

* Askerlik türküleri

* Tören türküleri

* İş türküleri

* Derebeyi, eşkiya, cinayet türküleri

* Ölüm türküleri (ağıt)

* Güldürücü türküler

* Karşılıklı türküler

* Oyun türküleri
Yapılarına göre Türküler


* Mani kıt’alarından kurulu türküler: Birbirleriyle ilgili konularda söylenmiş manilerin sıralanarak ezgiyle okunmasından meydana gelir.

*Dörtlüklerle kurulu türküler: dörtlüklerle kurulu türküler adı üstünde dörtlüklerden oluşan türkülerdir.bu tür türküler de anonimdir.



Özellikleri:


1. Türkülerde konu zenginliği vardır. Aşk, ayrılık, ölüm, tabiat, kahramanlık, güzellik başlıca konularıdır.

2. Hecenin yedili, sekizli en çok da on birli kalıplarıyla yazılırlar.

3. Türküler genelde dörder mısralı bentlerden oluşur.

4. Bazıları koşma şeklindedir.

5. Bazı türkülerde her bendin sonunda aynı dize veya dizeler tekrarlanır. Bu tekrarlanan dizelere nakarat (kavuştak) adı verilir. Nakaratların völçüsü bazen ana bentlerin ölçüsünden ayrı olabilir.

6. Türkülerin kafiye örgüsü genelde şöyledir: ''aaab cccb dddb'', ''aaabb cccbb dddbb''veya ''aaabcc dddbcc eeebcc'' şeklindedir.

7. Türküler ait oldukları bölgelere göre adlar alırlar.

8. Genelde anonimdirler ama söyleyeni belli olan türküler de vardır.


Alıntıdır
  Alıntı ile Cevapla
3 Üyemiz LaLe'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 17.10.2011, 11:19   #7
Çevrimdışı
Türkü
...> Ata'm İzindeyiz <...

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Türküler yüreğimizin dili, başımızın sevda yelidir

Türkülerimiz bizleri katıksız anlatır.
Tarihimizi,kültürümüzü.Umuttur,özlemdir,sevgi pınarıdır gürül gürül akan,gözyaşıdır çağlayan.



Teşekkürler.
__________________
  Alıntı ile Cevapla
2 Üyemiz Türkü'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 29.09.2012, 12:09   #8
Çevrimiçi
Canan
Çiçekci kız

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Türküler yüreğimizin dili, başımızın sevda yelidir

Alıntı:

T
ürküler yüreğimizin dili, başımızın sevda yelidir. Anadır, bacıdır, kardeştir, gurbete gidip dönmeyen oğul, hasret çeken yavukludur, Anadır, Anadolu’dur türküler.
Ne kadar güzel anlatılmış türküler...

Teşekkürler Lale.
__________________
  Alıntı ile Cevapla
3 Üyemiz Canan'in Mesajına Teşekkür Etti.
Cevapla

Bu Sayfayı Paylaşabilirsiniz

Etiketler
başımızın, dili, sevda, türküler, yelidir, yüreğimizin


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Hızlı Erişim


WEZ Format +3. Şuan Saat: 14:37.


Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Önemli Uyarı
www.forumgercek.com binlerce kişinin paylaşım ve yorum yaptığı bir forum sitesidir. Kullanıcıların paylaşımları ve yorumları onaydan geçmeden hemen yayınlanmaktadır. Paylaşım ve yorumlardan doğabilecek bütün sorumluluk kullanıcıya aittir. Forumumuzda T.C. yasalarına aykırı ve telif hakkı içeren bir paylaşımın yapıldığına rastladıysanız, lütfen bizi bu konuda bilgilendiriniz. Bildiriniz incelenerek, 48 saat içerisinde gereken yapılacaktır. Bildirinizi BURADAN yapabilirsiniz.