Forum Gerçek

AnasayfaForumları Okundu Kabul Et Bugünkü Mesajlar
Geri git   Forum Gerçek > Bir Yudum İnsan > Bilimsel Çalışmalar ve Haberler


Yeni Konu aç  Cevapla
 
Seçenekler
Eski 19.04.2020, 14:11   #1
Çevrimdışı
Bursalı68
Yönetici

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart 15 Maddede Sırlarla Dolu Esrarengiz 'Philadelphia Deneyi'

15 Maddede Sırlarla Dolu Esrarengiz 'Philadelphia Deneyi'

28 Mart 1943 tarihinde yapıldığı iddia edilen deneyin amacı, A.B.D. Deniz Kuvvetlerinin kendi donanma gemilerini düşman radarları tarafından tespit edilemez hale getirerek, II. Dünya Savaşında üstün duruma geçirmek istemesidir. Bu deneyler ve sonuçları hiçbir zaman kamuoyuna resmen açıklanmamıştır. Ancak deneylerde yer alan kişilerin çeşitli açıklamalarından ve yazılarından, deneyler ve sonuçları kısmen öğrenilmiş bulunmaktadır.

İşte Philadelphia Deneyi:


28 Mart 1943'te Amerika'da, Einstein’ın birleşik alanlar kuramına dayanarak bir “ışınlama” deneyi yaptığı iddia edildi. ‘Philadelphia deneyi” adıyla bilinen ve askeri gizlilik içerisinde gerçekleştirilen olayda, 104 mürettebatlı “USS Eldridge” adlı askeri gemi, tanıkların iddialarına göre Philadelphia Deniz Üssü'nde, yeşil bir sise bürünerek yavaş yavaş “kayboldu” ve kısa bir süre sonra 640 km. ötedeki Norfolk Deniz Üssü'nde ortaya çıktı.

Deney ile ilgili medyatik ciddi araştırmalar, 1980’de deneyi anlatan bir filme izin verildikten sonra başladı. Daha öncelerde, kamuoyuna göre olay sadece saçma bir söylentiydi. Charles Berlitz ve William Moore’un ortak yazdıkları kitap, bir fantezi olarak kabul görmüştü.

Ne var ki deney ile ilgili kuşkular günümüzde bile hala sürmektedir. Nedeni anlamsız bir söylenti dahi olsa, aşağıda okuyacağınız olaylar dizisi, şaşırtıcı, düşündürücü ve gerçekçidir.





1. Işınlanma Hedefi



Deneyin resmi ve bilimsel adı “Project Rainbow” (Gökkuşağı Projesi) idi. Gökkuşağı Projesi, iddialara göre II.Dünya Savaşı sırasında küçük destroyer tipi bir savaş gemisinin başından geçti. Olayın yeri Philadelphia Deniz Üssü’ydü. Amaç ise gemiyi düşmanın fark etmemesi için görünmez yapmaktı.

Projeye göre gemiler düşman radarlarına yakalanmadan istenilen yerde birden ortaya çıkacaktı. Bilimsel tanımıyla 'optikal görünmezlik' diye adlandırılan bu sistemde; özel bir mekanizma veya jeneratörle oluşturulan çok güçlü bir manyetik alanın, önce; hedef gemiyi sarması, sonra da; ışınları veya radar dalgalarını büker yada kırarken de gemiye görünmez sağlaması hedeflenmişti.

Düşüncesi dahi bir mucizeye benziyordu. Ancak iddialara göre proje başarılı olmuştu. Yani gemi fiziksel olarak kaybolmuş ve tekrar geri dönmüştü. Tanıklara göre geminin üzerini bir pelerin gibi saran manyetik alan görevini yapmıştı. Fakat ana hedef geminin kaybolduğu yerde değil, bir başka yerde ortaya çıkmasını sağlayabilmekti yani daha yaygın bir deyimle “ışınlama” yapılmalıydı.





2. Albert Einstein’ın ”Çekim ve Elektriklenmede Birleşik Alan Kuramı” Etkisi





Philadelphia Deneyi’nin temelinde düşünce olarak Albert Einstein’ın ”Çekim ve Elektriklenmede Birleşik Alan Kuramı” vardır. Bu teori bu konuyla ilgili kişilerce “Elektronik kamuflaj” olarak tasarlandı. Einstein, bu teorisi 1925-27 arasında Almanya’da bir bilim dergisinde yayınlandı.


Fakat Einstein, bu teoriyi daha denememiş ve daha tam anlamıyla geliştirmemişti.O zamanlardaki amaç, çok güçlü elektromanyetik alanın yapılarak gemilerin görünmez olmaları ve düşman kuvvetlerine karşı korunmasıydı.Hatta bu olayı havada oluşturarak üslerin görünmesinin engellenmesi de düşünülmüştü.



3. Projede Yer Alan Bazı Önemli İsimler




Bu deneyin çalışmaları 1930 yıllarda “Project Rainbow” ismiyle başlatıldı. Başlatıldığı yer ise Chicago Üniversitesidir. 1 yıl sonrada bu çalışma Princeton Üniversitesinde devam ettirildi. Bazı önemli bilim insanları da bu projede zaman zaman yer aldılar. Bunlar: Einstein, Dr. Johnvon Neumann ve Dr. Nikola Tesla’dır.


4. Her 10 Yılda Bir Manyetik Enerji Alanı Tekrar mı Oluşuyor?

Dr. Alfred Bielek, her 10 yılda bir, Ağustosun 12’sinde manyetik enerji alanının tekrar oluştuğunu öne sürüyordu.1943’ten sonra 1963 ve 1983’te aynı olay olmuştu. Sebebi ise Senkronizasyondu” Enerji alanları tekrar toplanıyor, dalgalanarak ortaya çıkıyordu, fakat bu alanlar karmaşıktı. Neumann, 1986’da ölen Bielek’in anılarında yazdıklarından bu olayları doğrulamıştı. İfadesi teyp bantlarında vardı.

Oluşturulan büyük enerji, doğru açıda senkronize edilirken birden kontrol dışına çıkmış ve “Yönsüz dalgalar’a” dönüşmüştü. Bunun sonucunda ortaya alışılmadık etkiler çıkmaya başlamıştı. Senkronize dalgalar zamanı büküyor ve etkiliyordu.

Bir diğer ilginç yaklaşım, Wisconsin Üniversitesi'nde Matematik Profesörü olan Henry Levenson’dan gelmişti. Ona göre zamanın bir şifresi vardı. Bu şifrelerin içinde dünyanın tüm varoluş bilgisi bulunmaktadır. Ve bu bilgi dünya saati ve zamanına ayarlıdır.

Levenson bu durumu, "Dünya, Güneş saatine göre, Güneş de galaktik saate göre ayarlıdır. Eğer zaman kilidi yüksek ve güçlü bir enerji alanı ile bozulursa, ortaya çeşitli zaman ve mekan dengesizlikleri çıkar. Taki zaman yeniden kendini tamir edip yeniden dengesini bulan dek” diye açıklar.




5.Deney Günü



Olaylar 1943 yılı Haziran ayında başladı. Geminin adı USS Eldridge’di, DE 173 bir koruma destroyeri olarak sınıflandırılmıştı. Bir görgü şahidine göre,75 KVA gücündeki iki dev jeneratör geminin ön top taretlerinin altına monte edildi.


Buradan geminin güvertesine 4 manyetik ışın yayılacaktı. 3 RF vericisi ( Her biri iki me***** CW gücündeydi) güverteye monte edilmişti. 3000 adet 6L6 güç artırıcı tüp, iki jeneratörün oluşturduğu gücü yayacaklardı. Özel senkronizasyon ve modülasyon devreleriyle diğer ekipman, oluşan kütlesel elektromanyetik alanları kullanılırlığa indirgerken, kırılmış ışınlar ve radyo dalgaları gemiyi saracak ve sonuçta gemi düşman gözlemcileri için görünmez olacaktı.

USS Eldridge adlı destroyer, Philadelphia Deniz üssü’nün önünde biraz açıkta duruyordu, gözlem gemisi olarak da SS Andrew Furuseth isimli bir şilep seçilmişti. İşte iddialara göre Philadelphia Deneyinin ortaya çıkmasını sağlayan insan bu geminin personelinden bir gemicidir.




6. Dr. Morris K. Jessup’un Esrarengiz Ölümü



Bu kişi Carl M. Allen imzasıyla, 1950 yılında Dr. Morris K. Jessup’a garip mektuplar gönderdi ama zarfın üzerindeki isim Carlos Miguel Allende’ydi.

Mektupta yazılanlara bakıldığında Allende veya Allen, olayları baştan sona seyretmiş gibiydi. Jessup adres olarak verilen posta kutusuna mektup yazarak ayrıntı istedi ve bir mektup daha geldi. Mektupta Allen; anlattıklarını kanıtlamak için hipnoz, sodyum pentatol ( bilinci uyuşturarak iradeyi kıran doğruyu söyleten bir ilaç ) dahil tüm yöntemlerin üzerinde uygulanabileceğini söylüyordu. Dahası, olayın etkin bir biçimde açıklanması halinde insanların böyle bir nakil sistemiyle yıldızlara dahi gidebileceğini yazıyordu.

Jessup ise bu kişinin tanıklık iddialarından en azından bir tanesinin doğru olabileceğini söylüyordu. Aslında Jessup, matematikçi ve gök bilimciydi. Astro-fizik alanındaki çalışmaları nedeniyle Felsefe Doktoru ünvanını almıştı.




7. Hükümet İşin İçine Giriyor



İkinci mektuptan sonra Jessup, Deniz Kuvvetleri’nden bir davet aldı. Deniz Kuvvetleri Araştırma Bürosu’na gittiğinde eline bir kitap verildi. Bu kitap kendi yazdığı kitaptı, bir yıl önce Büro’ya postayla yollamıştı.

Kitabın sayfaları üzerinde birbirinden farklı üç kişinin yazdığı notlar Jessup'un dikkatini çekmişti. Dr. Jessup yazılardan birisinin Allen’nin yazısının aynı olduğunu fark etti.

Notlar sanki dünya dışı birisinin gözlemi olarak yazılmış gibiydi. Binlerce yıl önceki uygarlıklardan söz ediliyor, dünyaya gelen uzay araçları tarif ediliyordu. Sonunda ise güç alanlarından, bir maddenin nasıl kaybolup, nasıl ortaya çıkarılabileceği ve 1943’te Philadelphia’da yapılan deneyden söz ediliyordu.

Normalde, saçma olarak tanımlanması gereken bu kitap, nedense ABD Hükümeti tarafından Pentagon’da bazı üst düzey yetkililere özel olarak dağıtılmıştı.





8. Dr. Jessup Arabasında Ölü Bulunuyor!



1959 Nisanında Jessup, arkadaşı doktor Mason Valentine’i arayarak deney ile ilgili kesin sonuçlara ulaştığını anlatarak ertesi gün buluşmalarını istedi. 20 Nisan akşamı yemekte buluşacaklardı ama bu yemek gerçekleşemedi.


Buluşacakları gece, Miami’de Hammock Parkı’nda Dr.Morris K. Jessup, arabasında ölü bulundu. Polis raporlarına göre arabasında egzoz gazıyla intihar etmişti! Ve söz konusu notlar ortada yoktu. Arkadaşları Jessup’un asla intihar edecek biri olmadığını söylediler, Valentine ise Jessup’un hastaneye götürüldüğünde hala sağ olduğunu öğrendiğini iddia etti fakat bunlardan bir sonuç çıkmadı ve olay kapandı.





9. DENEY Başlangıcı



Deney, 22 Haziran 1943’te sabah saat 09.00′ da jeneratörlere güç verilerek başlatıldı. Manyetik alan oluşuyordu; sonra yeşilimsi bir sis gemiyi örtmeye başladı ve USS Eldridge gözden kayboluyordu...

Olayın bir tanığı;

”Bir an sadece geminin çıpasını görebildim, sonra oda kayboldu, ortada artık ne sis ne USS Eldridge vardı. Bomboş denize bakıyorduk, bizim gemide bulunan üst rütbeli subaylar ve bilim adamları korku, dehşet ve heyecan içerisinde; nefeslerini tutarak bu inanılması güç başarılarını seyrediyorlardı.

Gemi ve mürettebatı hem radarda hemde gözlerimizin önünde yok olmuştu. Her şey planlandığı gibi yürüyordu.15 dk. sonra emir verildi ve jeneratörlerin şalteri kapatıldı. Önce hiç bir şey olmadı, arkasından yeşil sis tekrar ortaya çıktı ve USS Eldridge yeniden görünmeye ve ortaya çıkmaya başladı ama gemi nereye gitmiş ve nereden geliyordu?




10. Görgü Tanığının Ağzından



Sis azalırken, bir şeylerin tuhaf gittiğini hissediyorduk. Hemen gemiye yanaştık, ilk önce mürettebatın çoğunun geminin yanından sarkıp kustuklarını gördük, diğerleri ise geminin güvertesinde şaşkın şaşkın dolaşıyorlardı. Sanki hiç birinin bilinci yerinde değildi.

Yetkili ekipler gemiye girerek bütün mürettebatı kısa süre içerisinde uzaklaştırdılar ve yerlerine hazır bekletilen yeni bir mürettebat aldı. Bir iki gün sonra, yeni bir deneye daha karar verildi. Gemi istenilen radar görünmezliğine ulaşmıştı. Donanım değiştirildi ve 28 Ekim 1943’te deney yine aynı gemide tekrarlandı.




11.



Jeneratörler çalışmaya başladıktan hemen sonra Destroyer hemen hemen görünmezlik çizgisine ulaşmıştı. Sadece burnu ve arkası görülüyor, arada ise bazı çizgiler belli belirsiz seçiliyordu. Sonra sadece su üzerinde tekne boyunda bir çizgi kaldı.

Bir iki dakika sonra mavi bir ışık parladı ve o çizgide yok oldu. Şimdi gemi tamamen yok olmuştu. Bir kaç dakika sonra millerce uzakta Norfolk’ta ortaya çıktı. Göründükten biraz sonra bilinmeyen bir nedenle yine kayboldu ve Philadelphia’da tekrar ortaya çıktı. Bu kez durum çok ciddiydi, tüm mürettebatın başı beladaydı.



12.



Bazıları yok oldu ve bir daha geri dönmediler. Bu olayın en korkunç bölümü ise beş tane denizcinin geminin eriyen ve sonra yine katılaşan metal levhalarının içinde kalmalarıydı. Bu çok feci bir durumdu.


Denizcilerin birisi kurtuldu fakat bir daha eski haline dönemedi. Aklını tamamen yitirmişti ama yapacak hiçbir şey yoktu. Bazılarının psişik yetenekleri gelişmişti, sokakta yürürken kaybolan ve yine ortaya çıkan insanlar vardı.



13.



Manyetik alanın içinde kalan mürettebattan kaybolanlar ancak birisinin yüzüne ve eline dokunulmasıyla görünür hale geliyorlardı. Yani dokunmanın, giysinin olmadığı bir yere yapılması gerekiyordu.

“Donma” adı verilen bu olay saatlerce, günlerce sürebiliyordu, hatta bir tayfa tam altı ay donmuştu ve altı ay sonra kurtarıldı. Elektronik kamuflaj başladıktan sonra geminin ve mürettebatının bütünüyle kaybolup,çok uzak bir yerde ortaya çıkıp ve sonra yeniden geri dönmesine neden olan neydi?" diye aktarıyor deney sırasında olanları.



14. Philadelphia Deneyi Hakkında Bazı Sorular



Dr. Valentine, Charles Berlitz’le yaptığı röportajda şöyle diyordu,

"Bence Philadelphia Deneyi bilinen ve alışılmış yollarla açıklanamaz. Bazı bilim adamları atomun temel yapısının, madde parçacıklarından değil, elektromanyetik alanlarda oluştuğu görüşündeler.Bu çok karmaşık enerji alanlarının birbirlerini etkilemesi olayıdır.

Eğer böyle bir evrenin içinde maddenin katlı fazları bulunmasaydı, şaşılırdı.Bu fazların birisinden birisine geçilmesi bir yaşamdan ötekine geçmeye benzer. Boyutlar arası değişmedir yani dünyalar içinde dünyalar olabilir. Manyetik alanların karıştırıcı olarak değişimler yaratabileceğinden kuşkulanılıyordu.

Maksatlı olarak, olağan dışı manyetik koşullar yaratılması hem fiziksel, hemde yaşamsal olarak maddenin fazını değiştirebilir. Bu durumda da, bağımsız bir varlık olmayan ama içinde bulunduğumuz yaşama benzer belirli bir madde / zaman / enerji boyutunun bir parçası olan zaman faktörünü’de çarpıklaştırır. Kısacası deney olasıdır."






15. Berlitz’e göre:



Philadelphia Deneyi’nin yapılıp yapılmadığı belli değildir. Ve şuan için kanıtlanamaz. Ama kavram olarak geçerlidir. Çünkü Einstein’ın ”Birleşik Alan Kuramı” tarafından desteklenmektedir. Eğer deney yapıldıysa, söylentilerin ardındaki gerçek tanıklar susmaktadırlar ve belkide Türkiye’de de yayınlanan ”Yok Oldu”( Thin Air) kitabında anlatıldığı gibi çıldıran ve inanılmaz değişimler gösteren mürettebatın çoğu ölmüş veya gizli bir yerde ölümü beklemektedir. Umuyoruz ki; bir gün üzerinde ”çok gizli” yazılı bu dosyanın açılma zamanı gelecek ve karanlıklar aydınlanacaktır.


Kaynak : https://onedio.com/haber/15-maddede-...deneyi--435912
__________________
Kötülüğün galip gelmesi için iyi insanların bir şey yapmaması kafidir...
Edmund BURKE
  Alıntı ile Cevapla
5 Üyemiz Bursalı68'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 19.04.2020, 15:43   #2
Çevrimdışı
OkyanusunKalbi
WoodStock

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: 15 Maddede Sırlarla Dolu Esrarengiz 'Philadelphia Deneyi'

Güzel konu olmuş, eline sağlık Bursalı..

--

İnsanı ürperten deney. Geminin yok edilmesi tekrar geri getirilmesi, mürrettabatın kayboluşu, ya da hayalet olarak geri gelişi gibi bir sürü mantık dışı hikayeler üretilmiş.

Görmeyen göz ancak inanmakta zorlanıyor. Fakat Tesla'nın tehlikeyi farkedip, araştırmaktan vazgeçmesi de ayrı bir soru işareti yaratıyor.
  Alıntı ile Cevapla
5 Üyemiz OkyanusunKalbi'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 19.04.2020, 16:04   #3
Çevrimdışı
Bursalı68
Yönetici

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: 15 Maddede Sırlarla Dolu Esrarengiz 'Philadelphia Deneyi'

Merhaba,

Bu konuda benim 1985-1990 arası detaylı biçimde okuduğum kitaplarda bahsedilen bir konuydu...Tabii çok daha fazla ayrıntı vardı, buradaki ayrıntılar biraz kişiler üzerine.O okuduğum kitaplarda operasyonun uygulama detayları ve sonuçları üzerineydi...

Sağlıcakla kalınız...
__________________
Kötülüğün galip gelmesi için iyi insanların bir şey yapmaması kafidir...
Edmund BURKE
  Alıntı ile Cevapla
5 Üyemiz Bursalı68'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 19.04.2020, 18:16   #4
Çevrimdışı
OkyanusunKalbi
WoodStock

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: 15 Maddede Sırlarla Dolu Esrarengiz 'Philadelphia Deneyi'

Alıntı:
Orjinal Mesaj Sahibi Bursalı68 Mesajı göster
Merhaba,

Bu konuda benim 1985-1990 arası detaylı biçimde okuduğum kitaplarda bahsedilen bir konuydu...Tabii çok daha fazla ayrıntı vardı, buradaki ayrıntılar biraz kişiler üzerine.O okuduğum kitaplarda operasyonun uygulama detayları ve sonuçları üzerineydi...

Sağlıcakla kalınız...

Hangi kitaplar bana da önerir misiniz? Bilim, icat keşif kitapları hoşuma gidiyor.


Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
  Alıntı ile Cevapla
5 Üyemiz OkyanusunKalbi'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 19.04.2020, 18:53   #5
Çevrimdışı
Canan
Çiçekci kız

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: 15 Maddede Sırlarla Dolu Esrarengiz 'Philadelphia Deneyi'

Esrarengiz, gizemli ve ürpertici. Konuyu sıkılmadan okudum.
Teşekkürler Bursalı.
Ellerine sağlık.

Tapatalk ile gönderildi.
__________________
  Alıntı ile Cevapla
5 Üyemiz Canan'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 19.04.2020, 19:25   #6
Çevrimdışı
NaNaNe
Ne Mutlu Türküm Diyene

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: 15 Maddede Sırlarla Dolu Esrarengiz 'Philadelphia Deneyi'

Yıllar önce bu konuyu okumuştum.Daha detaylıydı.
hatta orda mürettebatın ara ara yok olup tekrar geri geldiği hepsinde çok şddetli baş arısı olduğu da yazıyordu.
Çok ilginç bir deney tekrar hatırlamış oldum.
Teşekkürler @Bursalı68
__________________

  Alıntı ile Cevapla
4 Üyemiz NaNaNe'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 19.04.2020, 20:59   #7
Çevrimdışı
Sevda
Dönersen Islık Çal..

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: 15 Maddede Sırlarla Dolu Esrarengiz 'Philadelphia Deneyi'

Efsanelemiş bir olay. Adını duymuştum ama konuyla ilgili fazla bir bilgim yoktu. Sayende öğrenmiş oldum.

Teşekkürler Bursalı68.

  Alıntı ile Cevapla
4 Üyemiz Sevda'in Mesajına Teşekkür Etti.
Cevapla

Bu Sayfayı Paylaşabilirsiniz

Etiketler
deneyi, dolu, esrarengiz, maddede, philadelphia, sırlarla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Hızlı Erişim


WEZ Format +3. Şuan Saat: 06:45.


Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Önemli Uyarı
www.forumgercek.com binlerce kişinin paylaşım ve yorum yaptığı bir forum sitesidir. Kullanıcıların paylaşımları ve yorumları onaydan geçmeden hemen yayınlanmaktadır. Paylaşım ve yorumlardan doğabilecek bütün sorumluluk kullanıcıya aittir. Forumumuzda T.C. yasalarına aykırı ve telif hakkı içeren bir paylaşımın yapıldığına rastladıysanız, lütfen bizi bu konuda bilgilendiriniz. Bildiriniz incelenerek, 48 saat içerisinde gereken yapılacaktır. Bildirinizi BURADAN yapabilirsiniz.