Büyük Şaşırtmaca ve Ölümcül Son | Natron Gölü | Tanzanya

[@MyStery]

Natron Gölü | Tanzanya

Natron Gölü, Kuzey Tanzanya’da bulunan tuz ve sodalı bir göldür. Göl uluslararası önem taşıyan sulak alanlardan Natron Havzası’nın içindedir.

Göl, esas olarak Kenya'nın merkezinde yükselen Güney Ewaso Ng'iro Nehri ve mineral açısından zengin kaplıcalar tarafından beslenir. 3 metreden az derinliği ile oldukça sığdır ve genişliği iklimsel olaylara göre sürekli değişmektedir. Göl en fazla 57 kilometre uzunluğunda ve 22 kilometre genişliğindedir. Çevresindeki alan düzensiz mevsimsel yağış almaktadır. Göldeki sıcaklık sıklıkla 40 °C’nin üzerindedir.

Yüksek seviyede buharlaşma göldeki natron ve trona yoğunluğunu oldukça arttırmaktadır. (Natron bir çeşit soda külüdür. Sodyum karbonat, sodyum klorür, sodyum sülfat ve sodyum bikarbonat karışımıdır. Trona ise sodyum karbonat kaynağıdır.) Göl oldukça bazik bir ortama sahiptir, pH değeri 12’nin üzerine çıkabilir. (pH cetvelinde 0’dan 14’e kadar değerler vardır. 7’den küçük olanlar asit, 7’den büyük olanlar ise baziktir. 0’a yaklaştıkça asitlik, 14’e yaklaştıkça baziklik artar. 7 ise nötr pH değerini simgeler.) Çevredeki anakaya Pleistosen Çağı’nda ortaya çıkan sodyum dominant trakit lavlardan oluşur. (Pleistosen Çağı 2,588,000 ila 11,700 yıl önce süren ve dünyanın en son tekrarlanan buzullama periyoduna uzanan jeolojik çağdır.) Lavlar önemli miktarda karbonat içerir, ancak çok düşük kalsiyum ve magnezyum da vardır. Bütün bunlar gölün kostik bir alkali tuzlu suya konsantre olmasına neden olmuştur.

Gölün rengi buharlaşma oranına göre çeşitlilik gösterir ve bu da narton gölünün en büyük özelliğinden biridir. Kuru mevsimde su buharlaştıkça, tuzluluk seviyesi, tuz seven mikroorganizmaların gelişmeye başladığı noktaya kadar artar. Bu tür halofil organizmalar, bitkilerin yaptıkları gibi fotosentez ile kendi besinlerini yapan bazı siyanobakterileri içerir. Bu bakterilerin ürettiği kırmızı pigment, gölün açık sularının koyu kırmızılarını ve sığ kısımlarının turuncu renklerini sağlar. Gölün yüzeyindeki alkali tuz kabuğu da genellikle orada yaşayan tuz seven mikroorganizmalar tarafından kırmızı veya pembe renktedir. Göl kenarındaki tuz bataklıkları ve tatlı sulak alanlar çeşitli bitkilerin yaşamasına elverişlidir.

Gölün sıcaklığı bazen 60 °C’ye kadar çıkmaktadır. Bu yüksek sıcaklık ve aynı zamanda yüksek ve değişken tuz içeriği çoğu hayvan türü için uygun değildir. Yine de, Natron Gölü, bazı endemik alglere, omurgasızlara ve kuşlara ev sahipliği yapar. Kenarları etrafında biraz daha az tuzlu suda, bazı balıklar da hayatta kalabilir.

Göl, Doğu Afrika’daki türü tehdit altında olan flamingolar için tek düzenli üreme alanıdır. Natron Gölü, güvenli bir üreme yeridir. Çünkü kostik ortamı, yuvalarına ulaşmaya çalışan yırtıcılara karşı bir bariyerdir.

Tuz gölü çevresindeki alan yerleşime uygun değildir ancak bazı hayvan sürülerinin güdülmesi ve mevsimsel tarım için uygundur.

Natron Gölü’nün yeni bir tehdidi, kıyılarında bir soda külü bitkisinin gelişmesidir. Bitkinin yetiştirilme amacı gölden su çekmesi ve ihracat için çamaşır deterjanına dönüştürmek üzere sodyum karbonat ekstrakte etmektir. Fabrikaya ve 1000’den fazla işçiye ev sahipliği yapacak ve tesise enerji sağlamak için kömürle çalışan bir elektrik santrali yerleştirilmesi planlanıyor. Ek olarak, geliştiricilerin ekstrasksiyonun etkinliğini arttırmak için gölde hibrit tuzlu su karidesi yetiştirme olasılığı da bulunmaktadır.

Kaynak

[@MyStery]

Göl Hayvanları Taşa mı Çeviriyor?

Cevap: Pek Değil.

Tanzanya'daki Natron Gölü, Afrika'daki en sakin göllerden biridir, ama aynı zamanda yakalanan en hayali fotoğrafların bazılarının kaynağıdır; canlı hayvanların hemen taşa dönüşmüş gibi görünen görüntüleri.

Natron Gölü’nün alkali suyu 10,5 gibi yüksek bir pH değerine sahiptir ve bu yüzden kostiktir. Hayvanların cildini ve gözlerine uygun olmadığı için yakabilir.

Son zamanlarda çıkan bazı haberlere rağmen, hayvanlar sadece göle sula temas etme ile taşa dönüp ölmedi. Yukarıda da bahsettiğim gibi aslında Natron Gölü birçok hayvanın ve bitkinin gelişmesi için elverişlidir. Gölün yapısına uygun olmayan hayvanlar bu sularda zarar görür ve balçığa batıp çıkamadıkları sürece de ölüme mahkumdurlar. Ölümden sonra ise suyun sodalı özelliğinden dolayı kireçlenme ve bir nevi heykelleşme gözlenir.

Fotoğrafçı Nick Brandt “Tahrip Edilmiş Alanlara Doğru” adlı kitabı için civardaki ölü hayvanları fotoğraflamıştır. Kitabında şöyle bir açıklama yapmıştır:

"Natron Gölü'nün etrafında yıkanmış, kuşlardan yarasalara kadar birçok tür keşfettim. Kimse ölüm sebeplerini bilmiyor ancak su çok yüksek soda ve tuz içeriğine sahip. Öyle ki, Kodak film kutularımın boyalarını bile saniyeler içerisinde çıkarabiliyordu. Sahilin kıyısında bulduğum bu hayvanları aldım ve onları sanki o halleriyle yaşıyorlarmış gibi, ölmeden önce, normalde duracakları pozisyonlarına koydum, böylece bir nevi hayata döndürdüm. Ölüm içerisinde yeniden canlandırılmış gibi..."

Kaynak

[@MyStery]

http://www.youtube.com/watch?v=NxLsDflOJhQ



http://www.youtube.com/watch?v=FSXTDtvsOM8

[@Smyrna]

Göl görüntü olarak harika. Yansıma gerçekten hoş karelere neden oluyor ama Leslie Brown'un başına gelenler ve Nick Brandt'ın karelerine bakarsak; ürkütücü.

[@Canan]

Kan gölü görümünde bir göl... Neden ölümcülmüş diye okuduğum zaman, aşırı derecede tuz ve sodanın oluşturduğu bir felaket olduğunu öğrendim.

Fotoğraflardaki canlıların ne hale geldiği ve araştırmacı Brown'ın başına gelenler ise, tehlikenin önemini belirtmeye yetiyor.

Balçıktan kurtulup sağlam topraklara ulaştığında, içine soda kristalleri dolmuş botlarını çıkardı. Çok kötü su toplamış olan ayaklan havayla temas eder etmez siyahlaştı. Son bir çabayla kampına yaptığı uzun yürüyüşün ardından da, çöktü. Brown, yarı bilinçli bir şekilde üç hafta hastanede kaldı. Ayaklarına yapılan deri naklinden sonra iyileşmesi ve eski durumuna dönmesi ise altı haftayı alacaktı.

Konu için teşekkürler Mystery...

[@Cansuyu]

Şaşırtıcı ve bir o kadar da korkutucu görüntüler teşekkürler @Mystery.

[@Duayen]

Doğa olayları akıl alır gibi değil..Ölümcül olan bu yerde çekilen fotoğraflarda ölümsüz olmuş.
Fotoğrafçının verdiği zorlu mücadeleye değmiş..

Emek verip bizlerle paylaştığınız için teşekkürler

[@LaLe]

Teşekkürler paylaşım için Mystery.


Konu çevirisi sana mı ait? Verdiğin kaynak linkleri İngilizce olarak verilmiş.

[@MyStery]

Orjinal Mesaj Sahibi LaLe

Teşekkürler paylaşım için Mystery.


Konu çevirisi sana mı ait? Verdiğin kaynak linkleri İngilizce olarak verilmiş.

Evet bir çoğu bana ait (Google yardımıyla) ama birkaç yerden bulduğum eklemeler de var.

[@LaLe]

Kaynakta kendi çevirilerimizi ve ana kaynak liklerimizin hepsini mutlaka belirtmemiz gerekiyor Mystery.

Olası bir yanlış bilgilendirmede en azından orjinal kaynakta böyleydi, diyebilmemiz için