02.07.2011, 09:19
|
#2
|
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
|
Cevap: Tiberius Claudius Caesar Augustus Germanicus | Claudius(M.Ö.10 - M.Ö
Ailesi ve İlk Yılları
Claudius Tapınağı'nın Girişi
Claudius, Tiberius Claudius Drusus adıyla 1 Ağustos MÖ 10 tarihinde Galya'nın Lugdunum şehrinde doğdu. Babası Nero Claudius Drusus, annesi ise Antonia idi. Kendinden büyük Germanicus ve Livilla adlarında iki kardeşi vardı. Antonia iki çocuk daha doğurmuş olabilir ama küçük yaşta ölmüşlerdi.
Anne tarafında büyük babası Marcus Antonius, büyük annesi ise Augustus'un kız kardeşi Küçük Octavia idi. Baba tarafından büyük annesi Augustus'un üçüncü karısı Livia, büyük babası ise Tiberius Claudius Nero'ydu. Yönetimi sırasında babası Drusus'un Augustus'un gayrimeşru oğlu olduğu şeklindeki dedikoduyu yeniden çıkarmıştır.
M.Ö. 9'da Drusus muhtemelen bir yaralanma sonucu öldü. Claudius bir daha evlenmeyen annesi tarafından büyütüldü. Claudius'un rahatsızlıkları ortaya çıkmaya başlayınca ailesiyle olan ilişkisi bozulmaya başladı. Antonia kendisinden canavar diye bahsetmeye başladı. Oğlunu birkaç yıl büyük annesi Livia'ya bıraktığı anlaşılmaktadır. Livia nispeten daha şefkatliydi. Durumunun nedeninin tembellik ve iradesizlik olduğu varsayımıyla disipline sokulmak üzere bir eski katırcının yanına verildi. Ancak onlu yaşlarına geldiğinde durumuyla ilgili emareler azaldı ve ailesi bilime olan ilgisini farketti. MS 7 yılında kendisine tarih öğretmek üzere Sulpicious Flavus'un yardımcılığını yaptığı Titus Livius görevlendirildi. Claudius, Sulpicius Flavus ve filozof Athenodorus ile bol vakit geçirdi. Bir mektuptan anlaşılana göre Augustus, Claudius'un konuşmasının netliği karşısında hayrete düşmüştü. Geleceğiyle ilgili beklentiler artmaya başladı.
Valeria Messalina ve Bebek Britannicus
Kariyerinin ilk yıllarını helak eden, yeni bir tarihçi olarak yaptığı çalışmaydı. Vincent Scramuzza ve diğerlerine göre Claudius, Roma'nın iç savaşlar tarihi üzerine ya çok doğrucu ya da Augustus'u fazla eleştiren bir çalışmaya başladı. Her ne olursa olsun böyle bir çalışma için fazla erkendi ve Augustus'a Claudius'un Antonius'un soyundan olduğunu hatırlatmaktan başka işe yaramamış olabilir. Annesi ve büyük annesi duruma derhâl el koydular. Bu çalışma onlara Claudius'un kamu görevlerine uygun olmadığının bir kanıtı olmuş olabilir. Claudius çalışmasına yeniden başladığında İkinci Triumvirlik ile ilgili kısmı olduğu gibi es geçmişti. Ancak olan olmuş, ailesi onu geri plana itmişti. MS 8 yılında imparatorluk ailesi şerefine Ticinum zafer takı dikildiğinde Claudius'un adı merhum prensler Gaius, Lucius ve Germanicus'un çocuklarının önünde yer almıştı. Ağabeyi Germanicus, Tiberius tarafından evlat edinilmiş olduğundan Claudius o sırada ailenin lideriydi. Claudius'un adının başta takın üzerinde yer almadığı ve yıllar sonra kendisi tarafından eklendiği yönünde spekülasyonlar vardır.
Genç Agrippina(1911)
M.S. 14'te Augustus öldüğünde o sırada yirmi üç yaşında olan Claudius amcası Tiberius'tan siyasi kariyerine (cursus honorum) başlamak için izin istedi. Yeni imparator Tiberius Claudius'a konsül kıyafetleri bahşetti. Claudius mevki sahibi olmak için bir kere daha başvurdu ancak geri çevrildi. Yeni imparator bir öncekinden daha cömert olmadığı için Caludius kamu görevlerinden umudunu keserek bilimle ilgilinmeye başladı.
İmparatorluk ailesinin kendisini küçümsemesine rağmen genel halkın en başlardan itibaren Claudius'a saygı duyduğu anlaşılmaktadır. Augustus'un ölümünde equestrian sınıfı heyetlerine önderlik etmesi için Claudius'u seçmişti. Evi yandığında senato binanın yeniden inşasının devlet hesabından yapılmasını talep etmişti. Ayrıca Claudius'un senatoda müzakerelere katılmasına izin verilmesini talep etmişlerdi. Tiberius her iki talebi de geri çevirmiş ancak Claudius'a yönelik bu hisler devam etmiştir. Tiberius'un oğlu Drusus'un ölümünün hemen ardından gelen dönemde Claudius potansiyel bir vâris olarak öne itildi. Ancak bu dönemde Praetor Sejanus'un gücü ve terörü ayyuka çıkmış olduğundan Claudius bu fırsatı ciddiye almadı.
Tiberius'un ölümünün ardından yeni imparator Caligula Claudius'tan yararlanabileceğini farketti. Merhum babası Germanicus'un anısına vurgu yapmak için M.S. 37 yılında Claudius'u kendisine eş konsül olarak atadı. Buna rağmen Caligula amcasına büyük şakalar yaparak, çok büyük miktarlarda paralar talep ederek, senatonun önünde küçük düşürerek acımasızca işkence etti. Cassius Dio'ya göre Caligula'nın hükümdarlığının son yıllarında muhtemelen stresten son derece hasta ve zayıf hâle gelmişti.
Hükümdarlığı ve Hükümdar Oluşu
Claudius'un Louvre Müzesi'ndeki Heykeli
24 Ocak 41 günü Caligula aralarında Praetorian komutanı Cassius Chaerea ve bir dizi senatörün bulunduğu geniş tabanlı bir hizip tarafından suikasta uğradı. Elde Claudius'un suikast ile doğrudan ilişkisi olduğunu gösteren bir delil olmamakla birlikte komplodan haberi olduğu iddia edilmiştir zira suç mahalini suikasttan çok kısa bir süre önce terk etmiştir. Ne var ki, Caligula'nın karısı Caesonia ve kızının öldürülmelerinin ardından Cassius'un komploda belirlenenden ileri giderek imparatorluk ailesinin tamamını ortadan kaldırmaya niyetlendi. Suikastın ardından yaşanan kargaşada Claudius aralarında arkadaşlarının da bulunduğu, olayla ilgisi olmayan soyluların öldürüldüğüne tanık oldu. Hayatından endişe eden Claudius saklanmak için saraya kaçtı. Anlatılanlara göre Gratus adında bir Praetorian muhafızı kendisini bir perdenin arkasında saklanırken bulmuş ve oracıkta imparator ilan edivermişlerdi. Muhafızların bir bölümü Claudius'un da onayıyla daha önceden kendisini aramaya karar vermiş olabilirler. Muhafızlar kendilerinin intikam peşindekilerden olmadıklarını söylemiş ve Claudius'u karargâhlarına götürmüşlerdi.
Senato vakit kaybetmeden toplanarak bir hükûmet değişikliği üzerine görüşmeye başladı. Ancak bu görüşme sonunda, hangisinin yeni princeps olacağıyla ilgili bir tartışmaya dönüştü. Praetorianların talebini duyunca Claudius'un onaylanması için kendilerine getirilmesini istediler. Ancak Claudius uzlaşmanın getireceği tehlikeleri dikkate alarak bunu reddetti. Başta Josephus olmak üzere bazı tarihçiler Claudius'un Yahudiye kralı Agrippa'nın talimatlarıyla hareket ettiğini iddia ederler. Ancak aynı eski yazarın olaylarla ilgili daha eski anlatımında Agrippa'nın rolü önemsiz gösterilmiştir. Bu yüzden olaylarda ne kadar parmağı olduğu bilmemektedir. Sonunda senato pes etmek zorunda kaldı ve Claudius da suikastçıların neredeyse tümünü bağışladı.
Claudius olası mütegallibelere karşı yönetimini meşrulaştırmak için çoğu Julio-Claudian hanedanındaki konumunu vurgulayan bir dizi girişimde bulundu. Unvan olarak halk arasında hâlâ ağırlığı olan "Sezar" adını(cognomen) aldı. Ağabeyi Germanicus'un Tiberius tarafından evlat edinilmesinden sonra "Claudii Nerones" ailesinin başı olarak kullandığı Nero adını kullanmaktan vazgeçti. Augustus ya da halefleri tarafından hiçbir zaman evlat edinmemişse de Octavia'nın torunu olması hasebiyle Sezar adını kullanma hakkına sahip olduğunu düşünüyordu. Ayrıca kendinden önceki iki imparator gibi o da Augustus adını da aldı. Kahraman abisiyle bağını göstermek için Germanicus unvanını da korudu. Babaannesi Livia'yı yüce Augustus'un eşi olarak konumunu vurgulamak için tanrılaştırdı. Claudius unvanları arasında insanlara efsanevi babasını hatırlatmak ve onun itibarında hak iddia etmek için filius Drusi (Drusus'un oğlu) terimini de kullanmıştır.
İmparator Gratus Claudius ve ikinci detayda ilan edilen bir Roma İmparatoru
Ressam Lawrence Alma-Tadema (1871)
Senato tarafından değil de Praetorian muhafızlarının inisiyatifiyle imparator ilan edildiğinden (bu şekilde seçilen ilk imparatordu) Claudius'un itibarı Seneca gibiler tarafından çok yıpratıldı. Ayrıca ordunun sadakatini kazanmak için rüşvete başvuran ilk imparatordu. Ancak bu tam da göründüğü gibi değildi. Gerek Tiberius, gerekse de Augustus vasiyetlerinde ordu ve muhafızlara armağanlar bırakmışlardı. Caligula'nın ölümünde de ortada bir vasiyet olmamasına karşın aynı şekilde beklentiler vardı. Claudius muhafızlara minettar kalmış ve hükümdarlığının ilk dönemlerinde praetorianları öven sikkeler bastırmıştı.
İmparatorluğun genişlemesi
Claudius yönetiminde imparatorluk Augustus döneminden sonraki ilk büyük genişlemeleri kaydetti. Trakya, Moritanya, Noricum, Pamfilya, Likya ve Yahudiye bölgeleri ilhak edildi. Mauretania'nın Caligula döneminde başlayan ilhakı isyancı güçlerin bastırılması ve eski uydu krallığın resmen iki eyalete bölünmesinin ardından tamamlandı. En önemli fetih ise Britanya'nın alınmasıydı.
Chalcis ve Herod Sikkesi
Roma İmparatoru Claudius’un Kardeşi Chalcis ve Yahudi Kralı Herod Agrippa I
British Museum
43 yılında yerlerinden edilen müttefik bir kabilenin başvurusu üzerine Claudius, Aulus Plautius'u dört lejyonla Britanya'ya gönderdi. Britanya özellikle madenleri ve köleler bakımından Roma için çekici bir hedefti. Ayrıca Galyalı asiler için güvenli bir sığınaktı. Bu yüzden daha fazla kendi hâline bırakılamazdı. Savaşın sonunda yanında ek kuvvet ve fillerle Claudius bizzat adaya gitti. Fillerin Camulodunum'un ele geçirilmesinde muhtemelen etkisi olmuştur. Claudius 16 gün sonra bölgeden ayrıldı bir süre vaktini eyaletlerde geçirdi. Senato kendisini yalnızca imparatorluk ailesi üyelerine yapılan zafer merasimiyle onurlandırdı. Claudius sonradan bu kısıtlamayı bazı fetih yapan generalleri için hafifletmiştir. Kendisine Britannicus unvanı verildi ancak bu unvanı oğlu adına kabul etti ve kendisi hiçbir zaman kullanmadı. Britanya generali Caratacus 50 yılında yakalandığında Claudius kendisine merhamet gösterdi. Caratacus kalan günlerini Roma devletinin kendisine temin ettiği arsada geçirdi. Bu bir düşman komutanı için alışılmadık bir son olmakla birlikte muhtemelen Britanya'daki muhalifleri yatıştırmaya yaramıştır.
Claudius ,Caligula’nın öldürülmesinin ardından İntikamı temsil eden Tanrıça Pax-Nemesis’i tasvir eden sikke bastırmıştır.
Bu tasviri daha sonraki imparatorlar sikkelerinde kullanacaktır.
Claudius 48 yılında bir sayım yaptırmış ve Roma vatandaşlarının nüfusunun 5.984.072 olduğu belirlenmişti. Bu Augustus'un ölümünde yapılan sayımda çıkan sayıdan yaklaşık 1 miyon daha fazlaydı. Bu artışta Claudius'un örtülü vatandaşlık verilen Roma kolonileri kurmasının da payı vardı. Bu koloniler genellikle halklarını Roma'nın peşinden sürükleyebilecek seçkinlere sahip hâlihazırda mevcut topluluklardan oluşuyordu. Yeni bölgelerde ve sınırlarda Roma'nın elindekileri olabildiğince hızlı biçimde güvenlik altına almak için muhtelif koloniler kurulmuştu.
|
|
|