Forum Gerçek

AnasayfaForumları Okundu Kabul Et Bugünkü Mesajlar
Geri git   Forum Gerçek > Görsel ve İşitsel Sanat Yapıtları > Sinema En'leri

Sinema En'leri En iyi filmler, en kötü filmler, karşılaştırmalar, en'ler


Yeni Konu aç  Cevapla
 
Seçenekler
Eski 28.06.2022, 19:01   #1
Çevrimdışı
Psişik Tırtıl
Gerçek Üye

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Tüm Zamanların En İyi Film Noir (Kara film) ve Neo-Noir Filmleri

Film Noir (Kara Film)



Kara Film hakkında da tıpkı suç türünde olduğu gibi, tür olup olmadığıyla ilgili tartışmalar vardır. Temeline suçu baz alan filmler, bazı araştırmacılar tarafından toplumsal bir fenomen olarak kabul edilmektedir.


Kara film (Film Noir) 1940’lı yıllardan başlayarak günümüze kadar gelen ve kendisinden önceki birçok film akımından etkilenerek ortaya çıkan film türüdür. Gangster filmleri, Amerikan film sansür yasasının “Yapım Yönetmenliği”nin yürürlüğe girmesiyle birlikte yasaklanmıştır. Kara Film, Gangster filmlerinden etkilenmiş ve Alman Dışavurumcu sinema akımını kendisine örnek almıştır.

Kara Film'lerde Büyük Buhran’ın ardından ciddi bir ekonomik kriz içinde olan Amerikan toplumunun sosyolojik ve psikolojik yapısı ele alınır. Aynı zamanda bu filmler, iktidarın işleme biçiminin bozulması ve baskın ideolojinin altında ezilen insanların kaçış aramalarının bir simgesi haline gelmiştir. Kara Filmler, aynı zamanda kadın karakterin erkek egemenliği altında alınmasıyla kadının cinsel bir obje haline gelmesine neden olmuştur. Seyirci, ilk kez bu filmlerle ortaya çıkan yuva yıkıcı, erkekleri baştan çıkaran Femme Fatale kadın tipiyle karşılamıştır.

Faalleşen insanın yaşamdaki fantezi ve arzularının sebep olduğu yıkımları da işleyen filmlerde klasik Hollywood muhafazakâr ve baskıcı yapısı göz önünde tutulur. Bu yapı seyirciyi filmlerin sonunda sürekli başarısızlığa ulaşan karakterlerle karşı karşıya bırakır. Bizlerin, filmlerdeki arzu objelerinin geçici olgular oluşunu ve bu objelerin yaşamımızdaki etkilerini tartışmamıza neden olur. Karanlık atmosfere sahip olan filmlerde kötülük kavramına çok sık rastlanmakta ve karakterlerin birçoğu üzerinde kesin hükümlere varılamamaktadır.


Kara Film’in tür olarak kabul edilmesi 1946 yılında Fransız eleştirmenler tarafından gerçekleştirilmiştir. Bu eleştirmenler, Kara Film’in 1940’lı yıllarda Amerika’da ortaya çıktığını ve tıpa tıp benzer özellikleri karşılayan birkaç filmin birleşmesinden oluştuğu görüşünü savunmaktadırlar. Kara film hakkında pek fazla eleştirmen, bu türün içinde çeşitli birleşitirici faktörler bulmuştur. Karakterizasyon ve ikonografi üzerinde McArthur, görsel stil üzerine Peterson ve Place, sanatsal, kültürel etmenler ve sosyal altyapı üzerine Schrader, ‘hard boiled’ geleneği ile Gregory, temsil ve ideoloji ile Kaplan, uzman olay örgüsü paradigmasıyla Damico'nun çalışmaları en bilinen çalışmalardır (Walker, 1944: 8).

Kara film birçok eleştirmen ve kuramcı tarafından farklı tanımlanmış, hatta sınıflandırılmıştır. Frank Kruntnik’in yorumu ise, Kara Film’in bir fenomen olmasıyla ilişkilidir.

“Higham ve Greenberg ile Paul Kerr kara filmi bir tür olarak ele almış: Raymond Durgnat ve Paul Schrader daha çok bir ‘ruh hali’ ve ‘ton’ olarak görmüş; Joney Place ve Robert Porfirio bir ‘akım’ olarak tanımlamıştır. Belki de en kafa karıştırıcısı ise Jon Tuska’nın kara filmi ‘hem bir görüntü stili hem de insan varoluşunu ve toplum üzerine bir perspektif’ olarak konumlandırması olmuştur."

Kara Film’de öne çıkan bir başka unsur ise karakterlerdir. Filmlerde femme fatale kadın karakter kullanımı, bu filmlerin ayırt edici temel özelliklerindendir. “ ‘Fatal’ Latince kökenli bir sözcük olup, “Fati kader, fatal kaderle ilgili demektir. Ama bu kader, Fransızca dili içerisinde ölümcül, kötü, sonu belli olmayan, önemli gibi göndermeleri de içerisinde barındırır” (Şendur, 2005, s.153) Femme fatale kadınlar, Kara filmlerde erkekleri baştan çıkaran ve onları kötü yola sürükleyen obje halinde kullanılmışlardır. Aynı zamanda baştan çıkarıcı kadın tiplemesi olan femme fatale kara filmin belirleyici kodlarından birisidir.

Kara Filmleri ayırt eden bir başka türsel kod ise görüntü yapısı olarak diğer türlerden farklı yapılaşmasıdır. Bu filmlerde görsel de içeriğe uyum sağlar şekildedir. İçeriğin kasvetli ve karanlık havası görsel olarak da filmlere yansımıştır. Gri tonlar, derin odaklamalar, net kontrastlar, karanlık ve yoğunlaştırılmış gölgeler bu filmlerin ortak görsel yapısını oluşturur. “…anlatım aracı olarak ışıklandırmanın sinema tarihindeki zirve noktalarından biri, hiç kuşkusuz Kara Film çağıdır”

Kara Filmlerin görsel üslubu, içerik kadar etkili kullanılmıştır. Özellikle loş aydınlatmalar bu türün en belirleyici etmenlerinden birisidir. Kara Film’de kullanılan aydınlatma yöntemi, Alman Dışavurumcu Sineması’nın etkisindedir. Kara Filmler’in diğer türlerde olduğu gibi ışıkla oyuncuyu ön plana çıkarma derdi yoktur. Bunun aksine bu filmlere oyuncuların mekanlarda dahi gölgede kaldıkları karanlık atmosfer hakîmdir.

Kara Filmlerde sürekli bir aksiyon söz konusu değildir. Olay örgüsündeki gerilim, aksiyona kıyasla daha çok tercih edilir. Filmlerde kullanılan sokaklar genelde yağmurlu ve karanlıktır. Tıpkı öykülerin kasvetli havası gibi geniş alanlardan ziyade dar sokaklar kullanılır. Sokakların yanında kullanılan merdivenler de kadrajı bölen niteliktedir.

Kara Filmlerde öne çıkan bazı nesneler vardır. Bunlardan en sık kullanılanları araba ve sigaradır. Sigaraya yüklenen anlamlar karakterlere göre değişkenlik gösterir. Femme fatale kadının ellerinde gösterilen sigara erilliği temsil ederken kurbanın ya da dedektifin elinde gösterilen sigara da çaresizliği sembolize eder. Arabaların kullanımı ise ana karakterle özdeşleştirilmiş olmasıdır. Genellikle Amerikan büyük araçları tercih edilir. Bu arabalar ise göz alıcıdır. Arabalar bir karakter gibi işlevlerinden ziyade markalarıyla, isimlerine göre nitelendirilir.



Yazar: Elif Feyza Demir - Dokuz Eylül Üniversitesi

iyikigormusum.com sitesinden kısaltılarak alıntılanmıştır.
__________________
ayakkabı kutusuna,
sakladım
tüm göçebeliğimi
  Alıntı ile Cevapla
2 Üyemiz Psişik Tırtıl'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 28.06.2022, 20:35   #2
Çevrimdışı
Psişik Tırtıl
Gerçek Üye

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Tüm Zamanların En İyi Film Noir (Kara film) ve Neo-Noir Filmleri

Double Indemnity (1944)


Yönetmen: Billy Wilder
Senaryo: Billy Wilder, Raymond Chandler, James M. Cain



Yazar James M. Cain'im muhteşem kurgusundan uyarlanan 1944 çıkışlı sinema filmi "Double Indemnity" (Çifte Tazminat), 6 Oscar Ödüllü sinemacı Billy Wilder tarafından yönetildi. 7 farklı dalda Oscar'a aday gösterilen yapım, bir çok anlamda Sinema Tarihi'nin ilki oldu. Dolandırıcı başkarakterin, evli bir kadınla olan ilişkisi ve ikilinin akıllara durgunluk veren cinayet planını konu alan film, başrol oyuncusu Fred MacMurray'ın şüphelerini yersiz bırakarak (MacMurray, dolandırıcı karakterin sevilmeyeceğini düşünüyordu) seneler sonra bile başyapıt olma özelliğini koruyor. 1 Milyon Dolar'dan az bir bütçeyle tamamlanan filmde MacMurray'ın yanı sıra dört defa Oscar'a aday gösterilen aktris Barbara Stanwyck ve Romanya doğumlu aktör Edward G. Robinson da yer alıyor.

Büyük bir sigorta şirketinde çalışan Walter, sondaj işinde çalışan zengin kocası sürekli seyahat ettiği için yalnız yaşayan genç ve güzel Phyllis'in evine gider ve genç kadına kapsamlı bir sigorta paketi satmaya çalışır. Sondaj işinin tehlikelerini bilen Phyllis'in sahte korkularının altında yatan hain düşünceleri fark eden Walter, genç kadının evini terk eder.
Sigorta şirketlerinden para alabilmek için çevrilen dolapların ince noktalarını dahi bilen Walter, genç kadına olan hislerine yenik düşer ve Phyllis ile kapsamlı bir cinayet planı hazırlar.

Plana göre, Phyllis'in kocası sigortalanacaktır ve şirketin onay vermesi sonrasında bir tren kazasında hayatını kaybedecektir. Walter'in ustaca kurduğu bu plan yolunda giderse, Phyllis'in kocası öldükten sonra sigorta şirketi bir değil, iki tazminat ödeyecektir.

Türünün yüzlerce örneğine rağmen bugün bile tahmin edilemez bir kurguya sahip olan film, kaçırılmaması gereken kült bir yapım.


&&&

Touch of Evil (1958)



Yönetmen: Orson Welles
Senaryo: Orson Welles, Whit Masterson, Franklin Coen


"Citizen Kane" ile dünya çapında bir ün elde eden sinemanın usta isimlerinden Amerikan aktör/ yapımcı Orson Welles'in yönetmenliğini yaptığı sinema filmi "Touch of Evil" (Bitmeyen Balayı), 1958 senesinde (ülkemizde 1965) vizyona girdi. Whit Masterson'un romanından uyarlanan ve 1 Milyon Dolardan az bir bütçeyle tamamlanan "Touch of Evil", başarılı bir film-noir örneğidir. 2008 senesinde hayatını kaybeden Amerikan aktör Charlton Heston, 2004 senesinde hayatını kaybeden aktris Janet Leigh ve Welles'in kendisinin rol aldığı yapımda Dennis Weaver, Akim Tamiroff, Joanna Moore, Ray Collins, Joseph Calleia, Valentin de Vargas ve Mort Mills gibi isimler de rol alıyor.

Polis müfettişi Ramon Mike Vargas ile Susan Vargas, henüz evlenmiş ve balayı için Meksika sınırında bir kasabayı seçmiş, kendi halinde bir çifttir. Karısıyla huzurlu bir kaç gün geçirmek isteyen genç müfettiş, kasabaya adımını atar atmaz bir bomba patlar ve Vargas, kendini olayın içinde bulur.
Arabaya yerleştirilmiş bir bombanın patlamasıyla şok geçiren kasaba sakinleri ve tabii ki Vargas, olayın içinde bölge polislerinden Hank Quinlan'ın parmağı olduğundan bihaber suçluyu aramaya koyulurlar.



&&&

The Big Sleep (1946)



Yönetmen: Howard Hawks
Senaryo: William Faulkner, Leigh Brackett, Jules Furthman


General Sternwood kızının üzerinden ona şantaj yapan Arthur Geiger'dan korunmak için ünlü dedektif Philip Marlowe'u tutar. Marlowe, incelemeleri sırasında aileyi tehdit eden yeraltı çetesi ve General'in kızları arasındaki ilişkiyi fark eder, küçük kızı Carmen'i cinayet suçlamasından kurtarır.

Bu arada General'in büyük kızı Vivien ile de önce nefret dolu bir ilişki başlar, zamanla bu ilişki aşka dönüşür. Görevini başarıyla tamamlayan Marlowe, tüm aileyi tehlikelerden kurtarır ve hayatının kadınına kavuşur.

Raymond Chandler'ın romanından uyarlanan The Big Sleep, önemli bir "film-noir" örneği. Filmin aynı zamanda Michael Winner tarafından 1978'de çekilen aynı isimli bir uyarlaması da mevcut.



&&&


Sweet Smell of Success (1957)



Yönetmen: Alexander Mackendrick
Senaryo: Clifford Odets, Ernest Lehman, Alexander Mackendrick




Walter Winchell tarzı sansasyonel bir köşe yazarı olan J.J. Hunsecker yazılarıyla birçok kişinin kaderini belirlemektedir. Hunsecker kızkardeşi Susan'a kur yapma cüretini gösteren caz gitaristi Steve'i hedef seçer...

Birçok kişi tarafından bir başyapıt sayılan film, megaloman bir köşe yazarının kızkardeşi uğruna meslek ilkelerini hiçe saymasını anlatırken, medyaya yaman bir eleştiri getiriyor...


&&&

Laura (1944)




Yönetmen: Otto Preminger
Senaryo: Vera Caspary, Jay Dratler, Samuel Hoffenstein




Bir reklam şirketinde çalışan Laura Hunt'un öldürülmesi üzerine cinayeti Mc Pherson adında bir dedektif inceler, şüpheli olarak ilk başta Laura ile evlenmeyi düşünen Carpenter ve Laura'nın kariyerinde ve hayatında büyük rolü olan Lydecker'dir.. Fakat dedektif bir gece Laura'nın odasındayken odanın kapısı açılır ve dedektifin tahmin edebileceği en son kişi içeri girer ve cinayetin seyri tamamen değişir...
__________________
ayakkabı kutusuna,
sakladım
tüm göçebeliğimi
  Alıntı ile Cevapla
Psişik Tırtıl'in Mesajına Teşekkür Etti
Eski 28.06.2022, 21:02   #3
Çevrimdışı
Psişik Tırtıl
Gerçek Üye

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Tüm Zamanların En İyi Film Noir (Kara film) ve Neo-Noir Filmleri

Out of the Past (1947)



Yönetmen: Jacques Tourneur
Senaryo: Daniel Mainwaring, James M. Cain, Frank Fenton


Jeff Bailey (Robert Mitchum) küçük bir kasabada benzincilik yapmaktadır. Ancak bir gün, pis işler yapan Whit Sterling (Kirk Douglas) ile karşılaşır ve esrarengiz geçmişinin peşini bırakmadığını anlar. Geçmişte Jeff, Whit tarafından tutulan bir özel dedektiftir. Whit’i yaraldıktan sonra 40 bin dolarını alarak Acapulco’ya kaçan sevgilisi Kathie (Jane Greer) ’yi bulmak için görevlendirilir. Ancak Kathie, öyle etkileyici bir kadındır ki Jeff’e Whit hakkındaki herşeyi unutturur. Whit’in yeni işi tabi ki Jeff için bir tuzak kurmaktır ama Jeff’in aldığı önlemler Whit’i daha beter bir tuzağa düşürür.

&&&


In a Lonely Place (1950)



Yönetmen: Nicholas Ray
Senaryo: Andrew Solt, Edmund H. North, Dorothy B. Hughes



Tehlike işareti, pek çok açıdan bir başyapıt niteliği taşır: kült yönetmen Nicholas Ray’in tek "en iyi" filmi olarak; benzersiz biçimde romantik ve kötü sonla bitmeye mahkum bir kara film olarak; Humphrey Bogart ve Gloria Grahame’in en iyi kişisel oyunculuklarını sergiledikleri bir vitrin olarak; ve Hollywood’un iç yüzünü en iyi ortaya koyan filmlerden biri olarak.

Saldırgan mizaçlı senaryo yazarı Dix Steele (Bogart), bir cinayetten sorumlu tutulur ama yan komşusu Laurel Gray (Grahame), suç işlendiği sırada onun orada bulunmadığına dair tanıklık eder. Bu durum ikisi arasında tutkulu bir ilişkinin başlamasına yol açar; ne var ki Laurel, Dix’in vahşi yanıyla karşılaşınca çok korkar ve cinayeti gerçekten onun işleyip işlemediği noktasında şüpheye düşer. Bogart, yıllar boyunca romantik sert adamları canlandırdıktan sonra, bu filmde kendi beyazperde kişiliğinin daha derinlerine iner ve Sam Spade’e ya da Rick Blaine’e yakışmayacak bir nevrotik keskinlik sergiler. Gerek hak edenlere gerekse etmemiş olanlara tekme tokat saldırdığı öfke nöbeti sekanslarında fazlasıyla korkutucu hale gelir.

Ray’in esrarlı görüntüleri ve neredeyse gerçeküstücü sayılabilecek şiirselliği, filmin karamsar temasına heyecan katar. Dorothy B. Hughes’un başarılı romanı senaryoya ilginç bir biçimde uyarlanmıştır: kitapta Steele gerçekten katil çıkar; ama senaryo, esas önemli olanın onun masum olup olmadığı değil bu masumiyetinin her an bozulabileceği olduğunu gösterdiğinden daha iç karartıcı bir sonla biter.



&&&


The Big Heat (1953)


Yönetmen: Fritz Lang
Senaryo: Sydney Boehm, William P. McGivern



Ünlü Alman yönetmen Fritz Lang’in 1953 yapımı artık bir klasik olan “The Big Heat” filmi, Film Noir ile Mafya temasının iç içe geçişinin güzel örneklerindendir.

&&&

The Maltese Falcon (1941)



Yönetmen: John Huston
Senaryo: John Huston, Dashiell Hammett


Özel dedektif Sam Spade, ortağı Miles Archer ve sekreterinden oluşan dedektiflik bürosunda her gün sıradan ve bilindik işlerin peşinde koşarken müşteri olarak gelen Brigid O'Shaughnessy'nin hayatlarına girmesi ile herşeyin değişeceğinden habersizdir.

Brigid, kardeşinin birlikte kaçtığı belalı sevgilisini bulmaları için iki dedektifi tutunca Archer, adamı bulmak için hemen peşine düşer. Fakat ortağının bu yolculuk sırasında gizemli bir şekilde öldürülmesi sonucu, Brigid'in aslında yalan söylemiş olduğu ortaya çıkar. Bütün bu yalanların uzandığı nokta, Malta Şahini adlı paha biçilmez bir heykele ulaşabilmektir. Sandığından çok daha büyük bir belanın içine batmış olduğunu anlayan Sam için artık sadece kendisini kurtarmak vardır.


&&&


Gilda (1946)




Yönetmen: Charles Vidor
Senaryo: E.A. Ellington, Jo Eisinger, Marion Parsonnet



Arjantin'e yeni gelmiş olan kumarbaz Johnny Farrell, sinsi Ballin Mudson sayesinde ölümden kurtulur. Buenos Aires'te kanundışı bir kumarhanenin sahibi olan Mudson, Farrell'i zaman içinde sağ kolu yapar. Ortak bir vicdansızlık, arkadaşlıklarının da temelidir. Mudson çıktığı bir yolculuktan yanında karısı Gilda ile döndüğünde dostlukları da bozulmaya başlayacaktır; zira Farrell, dayanılmaz bir cazibe kaynağı olan Gilda'yı yıllar önce tanımış ve ondan nefret etmeyi öğrenmiştir.

Farrell ile Gilda arasındaki ilişki, duyguların ağır bir muharebe alanıdır adeta. Mudson ortadan kaybolunca herşey daha da tuhaflaşır.

Gilda, hiç kuşkusuz, güzeller güzeli Rita Hayworth'ın en unutulmaz rolü. Film-noir türünün bu harika başyapıtında, Hayworth, Glenn Ford ile birlikte belleklerden çıkmayacak bir performans sergiliyor.
__________________
ayakkabı kutusuna,
sakladım
tüm göçebeliğimi
  Alıntı ile Cevapla
Psişik Tırtıl'in Mesajına Teşekkür Etti
Eski 28.06.2022, 21:46   #4
Çevrimdışı
Psişik Tırtıl
Gerçek Üye

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Tüm Zamanların En İyi Film Noir (Kara film) ve Neo-Noir Filmleri

The Killers (1946)


Yönetmen: Robert Siodmak
Senaryo: Anthony Veiller, Ernest Hemingway, Richard Brooks



Küçük bir kasabadaki benzin istasyonunda uzun yıllardır çalışan ve İsveçli olarak tanınan Ole Andreson (Burt Lancaster), tetikçi Max (William Conrad) ve Al (Charles McGraw) tarafından öldürülür.

Andersen cinayeti sigorta şirketinin en gözüpek çalışanlarından Jim Rioardan’ın (Edmond O’Brien) ilgisini çeker. Patronunun önemsememesine rağmen cinayeti araştırmaya başlayan Jim, Andersen’in karanlık geçmişini ortaya çıkarır. Geçmişteki bir hırsızlık olayına ulaşır. Sigorta şirketine 250 bin dolara mal olan bu dava kapanalı altı yıl olsa da Jim’in vazgeçmeye niyeti yoktur.


&&&

Kiss Me Deadly (1955)


Yönetmen:Robert Aldrich
Senaryo:Mickey Spillane, A.I. Bezzerides



Kiss Me Deadly ;

''Öp Beni Öldüresiye'', nefes kesen bir polisiye öykü olmanın yanı sıra, Amerikan yeraltı dünyasının sırlarını, yeraltından yer üstündeki üst düzey yöneticilere uzanan ilişkiler ağını da gözler önüne seriyor.



&&&


Scarlet Street (1945)



Yönetmen: Fritz Lang
Senaryo:Georges de La Fouchardière, André Mouézy-Éon, Dudley Nichols



Chris Cross, 25 yıldır kasiyerdir. Bir yağmurlu gecede, Chris bir kadının adam tarafından dövüldüğünü görür. Adama şemsiyesi ile vurur, adam yere düşüp bayılınca, polisi bulup kadının yanına gelir. Geldiklerinde kadını tek başına bulurlar. Chris kendisini çok zengin bir sanatçı gibi tanıtır. Chris , Kittyi evine kadar bırakır. Chris kızdan hoşlanmaya başlar fakat evlidir. Kitty ise Chris ile tanıştıktan sonra başka planlar kurmaya başlar...
Aşk , para , dolandırıcılık hukuk üzerine işlenmiş mükemmel film.




&&&


Mildred Pierce (1945)



Yönetmen: Michael Curtiz
Senaryo: Ranald MacDougall, James M. Cain, William Faulkner


Mildred Pierce, dönemin tipik kadın portresinin sıradan bir ürünü gibidir. Ancak kendisini aldatan kocası kısa bir süre sonra kendisini terk eder. Mildred, bir anda kendisini daha yalnız ve daha güçlü bir halde bulur. Artık çevresindeki herkese bağımsızlığını ve kusursuzluğunu ilan edecektir. Önünde ise kızının velayetini almak üzere bir dava vardır.


&&&&


White Heat (1949)




Yönetmen: Raoul Walsh
Senaryo: Ivan Goff, Ben Roberts, Virginia Kellogg



Jarrett pek çok soygundan ustalıkla çıkmış bir isim.ve bu soygunlarda tek güvendiği kişi annesi.bir tren soygunu esnasında adamlarından birisi bir cinayet işleyince tüm ipuçları Jarrett i işaret ediyor neticesinde Jarrett daha az ceza almak için başka bir suçu üstüne alıyor ve hapse giriyor.polis teşkilatından bir polis bu Jarrett ve çetesinin suçlarını ortaya çıkarabilmek için en deneyimli polislerini mahkum kılığında hapse gönderiyor.amac bellli.polis memuru önce Jarrett in hapishanede güvenini kazanacak ve böylece yakınlaştıktan sonra da onun sırlarını elde etmeye çalışacak.ama Jarrett her şeye oldugu gibi bunda da önsezgilerini kullanacaktır.bu arada Jarrett hapiste iken çetesindeki adamlarından bir tanesi annesini öldürür ve sevgilisini de bu işe oartak eder.Jarrett artık kafaya koymuştur ve hapisten kaçacaktır.bu işte polis memuru da onunla birliktedir.nihayetinde kaçarlar ve annesinin intikamını alır ama son bir soygun daha vardır.ekibini toparlar tüm planlar işler ancak onlardan habersiz yanlarındaki polis bir şekilde sürekli olarak arkalarında iz bırakmaktadır.
__________________
ayakkabı kutusuna,
sakladım
tüm göçebeliğimi
  Alıntı ile Cevapla
Psişik Tırtıl'in Mesajına Teşekkür Etti
Eski 28.06.2022, 22:31   #5
Çevrimdışı
Psişik Tırtıl
Gerçek Üye

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Tüm Zamanların En İyi Film Noir (Kara film) ve Neo-Noir Filmleri

The Lady From Shanghai (1947)




Yönetmen: Orson Welles
Senaryo: Sherwood King, Orson Welles, William Castle



Görmüş geçirmiş ve neredeyse dünyanın tüm şehirlerini gezmiş bir denizci olan Michael O'Hara, aradığı aşkı San Francisco'da bulur. Bir gece yolda karşılaşarak tanıştığı genç bir kadın silinmemek üzere aklına kazınır. Ancak bu kadın ünlü avukat Arthur Bannister'in eşidir. Evli bir kadınla anılmak istemeyen Michael ilk başlarda kendini uzak tutmaya çalışsa da Bannister çiftinin ısrarlarına çok fazla direnemez ve yapacakları yat tatilinde onlar için çalışmayı kabul eder. Elsa'ya olan aşkı yolculuk boyunca gün be gün büyüyen Michael birkaç hafta sonra Grisby adında garip bir adamla tanışır. Arthur Bannister'ın da arkadaşı olan bu garip adam kendisini öldürmesi karşılığında Michael'a 5000 dolar teklif eder. Başlangıçta teklifi reddetse de Elsa ile uzaklara kaçmak isteyen genç adam bir süre sonra kabul eder. Fakat bilmediği bir şey vardır. Grisby'nin planları Michael'ın başını büyük bir belaya sokacaktır.


&&&

The Killing (1956)



Yönetmen: Stanley Kubrick
Senaryo: Stanley Kubrick, Jim Thompson, Lionel White



Romanları, Jean-Luc Godard'ın yönetmenliğini yaptığı "Pierrot Le Fou", Glenn Ford ve Rita Hayworth'un birlikte rol aldığı "The Money Trap", Marlon Brando'nun başrolünde yer aldığı drama filmi "The Night Of The Following Day" gibi başarılı yapımların senaryo kaynağı olarak kullanılan, 1985 senesinde hayatını kaybeden Amerikan yazar Lionel White'ın "Clean Break" adlı romanını okuyan usta yönetmen Stanley Kubrick, eseri bir sinema filmi olarak düşündü ve 1955 senesinde harekete geçti. Jim Thompson'un yazdığı diyaloglarla şekillenen filmi düzenleyen Kubrick, "The Killing" adını verdiği filmi 1956 senesinde tamamladı.
Romanı sinema filmi için uygun bir senaryo haline getirme işini üstlenen ve filmin tüm masraflarını Harris - Kubrick Productions şirketi sayesinde karşılayan Kubrick, oyuncu kadrosu için Sterling Hayden, Vince Edwards, Coleen Gray, Jay C. Flippen, Marie Windsor, Timothy Carey, Joe Sawyer, Elisha Cook JR., Ted De Corsia, Kola Kwariani gibi isimleri biraraya topladı.

Farklı iş sektörlerinde çalışan, farklı aile yaşantıları olan, fakat aynı beklentiye sahip ve aynı amaç doğrultusunda, birbirleriyle yakın arkadaşlık kurmadan ortaklık yapan bir grup adam, bir kaç hafta sonra hayata geçirecekleri soygun hakkında geniş kapsamlı bir plan hazırlamışlardır.
Plan, at yarışı oynayan insanların para yatırdığı, her gün ciddi miktarda para dönen gişeleri soymaktır.

Gizlilik içinde ve tüm ayrıntılarıyla hazırlanan plan, içlerinden birinin zayıf karakterine kurban gitmek üzeredir.

Öte yandan, polise yakalanma riskini göze alamayan 'soyguncu çetesi', polis baskını halinde, aralarından hangisi kaçabilecek konumdaysa parayı da yanına alıp gidebildiği kadar uzağa gidecektir.
Lakin, dakikaları dahi planlayan, ince eleyip sık dokuyan grup, soygunun gerçekleşeceği gün içinde yaşanan aksilikleri hesaba katmamıştır.


&&&

Murder, My Sweet (1944)



Yönetmen: Edward Dmytryk
Senaryo: John Paxton, Raymond Chandler



Raymond Chandler'ın romanından uyarlanan bir Philip Marlowe macerası. Bir sosyete hırsızıyla, bir gangsterin cinayete karışmasını anlatıyor.


&&&

The Asphalt Jungle (1950)



Yönetmen: John Huston
Senaryo: Ben Maddow, John Huston, W.R. Burnett



Hapisten yeni salıverilmiş ünlü soyguncu, Alman asıllı (ve Alman aksanlı) suç üstadı Doc Erwin Riedenschneider (Sam Jaffe) Cincinnati'ye gelerek vakit kaybetmeden yeni bir soygunun hazırlıklarına başlar. 'İçerde'yken bir mücevher şirketini soymak için kusursuz bir plan yapmıştır, ama bunun için bir ekip toplaması ve para kaynağı bulması gerekir. Para kaynağı için düzenbaz avukat Alonzo D. Emmerich'e (Louis Calhern) başvurur. Ekibin diğer elemanları ise at çiftliği alma hayalleri kuran İrlanda asıllı meteliksiz kabadayı Dix (Sterling Hayden), soygunda şoförlük yapacak olan kafe sahibi kambur Gus (James Whitmore) ve kasa açma uzmanı Louis'dir (Anthony Caruso). Bir de bu kişiler arasında arabuluculuk yapan at yarışı oynatan kumarhane sahibi Cobby (Marc Lawrence) vardır. Soygun planlandığı gibi kusursuz bir şekilde gerçekleşse de, kasanın patlatılması alarm zillerini harekete geçirir ve karşılarına çıkan gece bekçisi ile yapılan kısa boğuşma sırasında bekçinin ateş alan tabancasından çıkan kurşun kasacı Louis'i ağır yaralar ve bu andan itibaren işler ters gitmeye başlar. Zaten aslında kendisi de meteliksiz kalmış olan üçkâğıtçı avukatın planı ortaklarına kazık atarak elmasları alıp yurt dışına kaçmaktır, ama bu planı suya düşer. Polisin sıkı bir çalışması sonucunda ekibin elemanları teker teker safdışı bırakılırlar veya yakalanırlar.

&&&

Nightmare Alley (1947)


Yönetmen: Edmund Goulding
Senaryo: Jules Furthman, William Lindsay Gresham



Stanton Carlisle sahte zihin okuyucu Zeena ve alkolik kocası Pete ile çalışan hırslı bir adamdır. Zeena zihin okuyormuş gibi yaparken o kalabalığı coşturmaktadır. Ama Stan’in karnavalda kalmaya niyeti yoktur. İsteği bir gece kulübünde iş yapmaktır.
__________________
ayakkabı kutusuna,
sakladım
tüm göçebeliğimi
  Alıntı ile Cevapla
Psişik Tırtıl'in Mesajına Teşekkür Etti
Eski 28.06.2022, 22:58   #6
Çevrimdışı
Psişik Tırtıl
Gerçek Üye

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Tüm Zamanların En İyi Film Noir (Kara film) ve Neo-Noir Filmleri

Detour (1945)



Yönetmen: Edgar G. Ulmer
Senaryo: Martin Goldsmith, Martin Mooney



Müzisyen Al Roberts Los Angeles'e gitmek üzere yola çıkar. Ama parası olmadığı için otostop çekmek zorunda kalır. Arabasına bindiği Charles Haskell'in yanlışlıkla ölümüne yol açınca, suçun üzerine kalmamaması için Charles'in arabasıyla beraber kaçar. Yolda otostop çeken Vera'yı arabasına almasıyla olaylar iyice karışır.


&&&

Thieves’ Highway (1949)


Yönetmen: Jules Dassin
Senaryo: A.I. Bezzerides


Savaş gazisi Nico ahlaksız tefeci Mike Figlia tarafından sakat bırakılan babasının intikamını almak için yola çıkar. Yolda güzel ve yabancı Rica ile arkadaş olur. Ancak daha sonra Rica’nın Figlia ile birlik olduğunu ve başından beri kendisini kandırdığını öğrenir. Yenilgiye uğrayan Nico önce hayatta kalmak için sonra da hala aşık olduğu Rica’ya yeniden güvenebilmek için mücadele etmek zorundadır. Ama aldatılmış bir adam amacından vazgeçip kendisini aldatanı affedebilir mi?

&&&

Deadly Is the Female (Gun Crazy) (1950)



Yönetmen: Joseph H. Lewis
Senaryo: MacKinlay Kantor, Dalton Trumbo, Millard Kaufman



Bart, silahla atış yapmayı çok seven bir çocuktur. Ama sadece nesnelere ateş eder. İnsanlara, hayvanlara kesinlikle zarar vermez. Bir gün silah çalınca yakalanır ve ıslahevine gönderilir. Sonrasında orduya yazılıp atış eğitmeni olur ve çocukluğunu geçirdiği kasabaya geri döner.


&&&


They Live By Night (1948)



Yönetmen: Nicholas Ray
Senaryo: Charles Schnee, Nicholas Ray, Edward Anderson



1930’lu yıllarda, üç mahkum Mississippi’deki hapishane çiftliğinden kaçar. Aralarında hapishanede 7 yıl geçiren ve masumiyetini kanıtlamak isteyen 23 yaşındaki Bowie de vardır. Bowie dağlarda bir kulübe bulup yeni aşkı Kitty ile mutlu mesut yaşamanın hayallerini kurar. Ama suçlu arkadaşları onu soygun yapmaya ikna eder. Polis de liderlerinin Bowie olduğunu düşünür ve peşine düşer.

&&&


Ride the Pink Horse (1947)


Yönetmen:Robert Montgomery
Senaryo: Ben Hecht, Charles Lederer, Dorothy B. Hughes



Lucky Gagin, arkadaşının intikamını almak ve biraz da para kazanmak için San Pablo adında küçük bir sınır kasabasına gelir. İşi pek de kolay değildir. İntikam almak istediği Frank Hugo adındaki adam tehlikeli biridir ve kolay kolay Gagin’e pabuç bırakacak birisine de benzemez.
__________________
ayakkabı kutusuna,
sakladım
tüm göçebeliğimi
  Alıntı ile Cevapla
Psişik Tırtıl'in Mesajına Teşekkür Etti
Eski 28.06.2022, 23:16   #7
Çevrimdışı
Psişik Tırtıl
Gerçek Üye

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Tüm Zamanların En İyi Film Noir (Kara film) ve Neo-Noir Filmleri

Sunset Boulevard (1950)



Yönetmen: Billy Wilder
Senaryo: Charles Brackett, Billy Wilder, D.M. Marshman Jr.


Film genç senarist Joe Gillis'in bir havuzda kanlar içinde yüzüstü yatarken görüntüsü eşliğinde, anlatıcı Joe'nun bizi altı ay öncesine götürmesiyle açılır. Yazdığı senaryoları satamadığı ve kimseden ödünç para bulamadığı için maddi durumu kötüleşen Joe'nun başı eski borçlarıyla derttedir. Arabasını borçlarına karşılık geri almak isteyen alacaklılarından kaçarken Sunset Bulvarı'ndaki bir eve sığınır.

Evin sahibi sessiz filmler zamanının ünlü aktrislerinden Norma Desmond'dır. Eski ününü hemen geri kazanabileceğini sanan Norma, kendi yazdığı bir senaryoyla sinema dünyasına geri dönmeye hazırlanmaktadır. Joe kendisine senaryo yazımı konusunda yardım edebileceğini söyleyince Norma onun evde yaşamasına izin verir, ve bir süre sonra ona aşık olur...


&&&

Criss Cross (1949)


Yönetmen: Robert Siodmak
Senaryo: Daniel Fuchs, Don Tracy, William Bowers



Zırhlı bir kamyon şoförü ve eski karısı, yolda kendi kamyonunu soymak için bir çeteyle işbirliği yapar


&&&


The Third Man (1949)


Yönetmen: Carol Reed
Senaryo: Graham Greene, Alexander Korda, Carol Reed



Sinemanın büyülü çocuğu Orson Welles'in farkını hissettirdiği "Üçüncü Adam", İngiltere'ye ait en önemli filmlerden birisi olarak kabul edilegelmektedir. Amerikalı ucuz roman yazarı Holly Martins'in, eski arkadaşı Harry Lime’in çağrısı üzerine savaş sonrası Viyana’sına gelmesi ve gelir gelmez de arkadaşının bir trafik kazasında öldüğünü öğrenmesiyle gelişen olaylar aktarılmaktadır. Bir kayboluş öyküsünün ana tema olduğu filmde, Graham Greene’in kısa öyküsü etkileyici ve unutulmaz bir şekilde beyaz perdeye yansıtılmıştır. Tüm oyuncu performanslarının birbirinden etkileyici olduğu filmde, özellikle Orson Welles’in oyunu sinema tarihindeki yerini almıştır. Filmin başarılı noir atmosferi "kara film" türünün en etkileyici örneklerinden birisi olarak Üçüncü Adam'ın sinema tarihine geçmesine yol açmıştır.
__________________
ayakkabı kutusuna,
sakladım
tüm göçebeliğimi
  Alıntı ile Cevapla
Psişik Tırtıl'in Mesajına Teşekkür Etti
Eski 28.06.2022, 23:42   #8
Çevrimdışı
Psişik Tırtıl
Gerçek Üye

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Tüm Zamanların En İyi Film Noir (Kara film) ve Neo-Noir Filmleri

En İyi Neo-Noir (Post-Noir) Filmler


Chinatown (1974)



Yönetmen:Roman Polanski
Senaryo:Robert Towne, Roman Polanski


Eski polis Jake Gittes özel dedektif olarak çalışmaktadır. Los Angeles'ın su idaresinden sorumlu Hollis I. Mulwray'i takip etmek için eşi Evelyn tarafından kiralanır. Evelyn eşinin kendisini aldattığını düşünmektedir. Takibe başlayan Jake gerçekten de Hollis'in başka bir kadınla beraber olduğunu görecektir. Ancak olaylar beklediği gibi gelişmez. Hollis gizemli bir şekilde öldürülür. Jake olayın peşini bırakmaya yeltense de, bir karabasının içine düşmüştür. Olaylar onun yakasını bırakmayacak, Evelyn sandığı kadının Hollis'in gerçek eşi olmadığını anlayacak ve herşey daha da çetrefilleşecektir.


&&&

Pulp Fiction (1994)



Yönetmen: Quentin Tarantino
Senaryo: Quentin Tarantino, Roger Avary

Travolta, Bruce Willis, Harvey Keitel, Samuel L. Jackson, Uma Thurman ve sayısız ünlü oyuncu, Tarantino imzalı bu popüler kültür başyapıtında bir araya geliyorlar. Filmde Honey Bunny ve Pumpkin, hayatlarına biraz hareket katmak isteyen genç ve birbirine aşık bir çift küçük soyguncudur. Öte yandan, iki kaşarlanmış gangster, Vincent Vega ve Jules, günlük işlerinden biri olarak, patronlarına ödemeyi geciktiren bir kaç sahtekar genci vurmaya giderler. Vincent patronun güzel ve genç karısına bebek bakıcılığı yapmakla da görevlendirilirken ortağı suç yaşamına son vermeye karar verir. Cesur bir boksör ise para karşılığı hile yapmayı reddederek şehirden kaçar. Kader bu aykırı tipleri muhteşem bir şekilde bir araya getirecek, yollarını kesiştirecektir.

Ucuz Roman, o yıl tam 7 dalda Oscar'a aday gösterilmiş ve En İyi Orijinal Senaryo Oscar'ını almıştır. Ayrıca 1994 Cannes Film Festivali'nde en iyi film ödülü olan Altın Palmiye Ödülü'nün de sahibidir.


&&&

Blue Velvet (1986)



Yönetmen: David Lynch
Senaryo: David Lynch

Kuzey Karolayna'da bulunan lumberton'daki bir kasabada çekilen film, bir komşusunun arka bahçesindeki çim arazide kesik bir kulak bulan kolej öğrencisi jeffrey beamount' un hikayesini anlatır. jeffrey, olayı kasabanın şerifi teğmen john williams'ın kızı ve lise öğrencisi olan sandy williams'ın yardımları ile, kendi başına araştırmaya karar verir. sandy babasının ofisinde duymuş olduğu, kulakla ilgili yardımcı olabilecek bilgileri jeffrey'e sağlar. jeffrey sonunda sosyopat bir suçlu aynı zamanda da tecavüz, cinayet ve uyuşturucuya karışmış bir çetenin lideri olan frank booth' un yeraltı dünyasına girer.



&&&

Taxi Driver (1976)



Yönetmen: Martin Scorsese
Senaryo: Paul Schrader

Hem Martin Scorsese’nin hem de Robert De Niro’nun filmografilerindeki belki de bu en çarpıcı filmde, 70’lerin Manhattan gecelerinde taksicilik yapan Vietnam gazisi Travis’le birlikte sokaklardayız.

Hikaye boyunca etrafındaki hayatla ve yolunun kesişeceği 'toplumun pisliğiyle' (bir çocuk fahişe, güzel bir sarışın, başkan adayı bir senatör, gözü dönmüş bir kadın satıcısı) bir türlü iletişim kuramayacak olan Travis, en nihayetinde ipleri eline alacaktır. Üstelik gündüzleri izlemeye gittiği belden aşağı filmlerdeki 'vahşi' bir stilde...

Sadece eşsiz senaryosu ve oyunculuklarıyla değil, sıradışı sinematografisiyle de tüm zamanların en etkili filmlerinden biri...


&&&

Point Blank (1967)


Yönetmen: John Boorman
Senaryo: Alexander Jacobs, David Newhouse, Rafe Newhouse

Walker (Lee Marvin), hapse girdiği arkadaşıyla oradan kaçmak için planlar yapmaktadır. Ancak dostu onu aldatır ve 93.000 dolarını tokatlar. Karakterimiz, hapisten çıkınca o parayı alacağına dair ant içer. Ancak dışarıya çıktığında, eşinin de bu mafya çetesinin elinde olduğunu öğrenecektir. Böylece içinden çıkılamaz bir ‘ağ’ ile mücadele etmek durumunda kalacaktır.

Bazı İngiliz yönetmenlerin Amerikan sineması tarihine yüzde yüz katkı yaptığı bilindik bir gerçektir. İşte kara filmin renkli döneminin öncüsü olan “Dönüşü Olmayan Yol” (“Point Blank”, 1967) da bu durumun bir ürünü.
__________________
ayakkabı kutusuna,
sakladım
tüm göçebeliğimi
  Alıntı ile Cevapla
Psişik Tırtıl'in Mesajına Teşekkür Etti
Eski 29.06.2022, 17:00   #9
Çevrimdışı
Psişik Tırtıl
Gerçek Üye

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Tüm Zamanların En İyi Film Noir (Kara film) ve Neo-Noir Filmleri

The Dark Knight (2008)



Yönetmen:Christopher Nolan
Senaryo:Jonathan Nolan, Christopher Nolan, David S. Goyer

Gotham City'de, Joker ve adamları bir mafya bankasını soyarlar. Soygun sırasında Joker tarafından yönlendirilen adamlar teker teker birbirlerini öldürürler ve Joker parayla birlikte tek başına bankadan çıkar. Bu sırada Batman ve Teğmen Jim Gordon mafyayı ortadan kaldırmak için planlarına yeni ilçe avukatı Harvey Dent'i dahil etmeye karar verirler.

Mafya patronları Sal Maroni, Gambol ve Çeçen bir video konferansı sayesinde Çinli muhasebecileri tarafından paralarının gizlice Hong Kong'a kaçıldığını öğrenirler. Bu sırada toplantıyı kesen Joker, Batman'in yetki alanının olmadığını, istediği her yerde paralarına ulaşabileceğini söyler. Bu nedenle paranın yarısına karşılık Batman'i öldürme vaadi verir ama mafya patronları bunu reddeder ve Gambol Joker'in başına bir ödül koyar. Sonrasında Joker Gambol'u öldürür ve onun adamlarını kontrolüne alır. Batman Lau'yu yakalar ve Joker ve kalabalığa karşı tanıklık etmesi için Gotham'a geri sunar.



&&&

Who Framed Roger Rabbit (1988)




Yönetmen:Robert Zemeckis
Senaryo:Gary K. Wolf, Jeffrey Price, Peter S. Seaman

Dedektif Eddie Valiant ( Bob Hoskins), Toontown'un sahibi iş adamı Marvin Acme'nin Jessica Rabbit'le olan uygunsuz ilişkisini kanıtlamak için kiralanmıştır. Tam bu sırada Acme'nin cinayete kurrban gitmesiyle bütün gözler güzel Jessica'nın kocası süperstar çizgi kahraman Roger Rabbit'e çevrilir ve bir anda, adaletin yerini bulmasını isteyen pek tekin bir adam olmayan Yargıç Doom'un hedefi haline gelir.



&&&


Mulholland Drive (2001)




Yönetmen: David Lynch
Senaryo: David Lynch

Betty Elms, en büyük hayali Hollywood'da ünlü bir aktrist olmak olan bir kadındır. Bunun için Hollywood'a doğru bir yolculuğa çıkmıştır. Burada kendi hayatında mükemmel bir noktaya ulaşmış olan bir kadınla tanışır ve onun başarılarına hayran kalır. O kadın da Betty'den hoşlanmaya başlar ve aralarında gizemli ve oldukça erotik bir ilişki başlar. Mulholland kavşağında bir trafik kazası gerçekleşir. Bilinç ve bilinçaltı birbirlerine karışırlar. Bütün bu hayatlar, birbirlerine gireceklerdir. |


&&&

Drive (2011)



Yönetmen:Nicolas Winding Refn
Senaryo:Hossein Amini, James Sallis

Hollywood'da dublörlük yapan ve keskin araba kullanabildiği için geceleri de soygunlara katılan bir araba sürücüsünün (Gosling) yaşamını merkeze alıyor...

Sürücünün yasa dışı hayatı, güzel komşusu Irene'nin (Mulligan) hapisteki kocasına yardım etmeyi kabul etmesiyle daha da tehlikeli bir hale bürünür. Zira bir anda kendisini Los Angeles'ın en tehlikeli adamlarının hedef listesinde bulur. Şimdi hem kendi hayatını, hem Irene ve oğlununkini kurtarmak için yapacağı tek şey en iyi bildiği şekilde sadece araba sürmektir!


&&&

The Long Goodbye (1973)


Yönetmen:Robert Altman
Senaryo:Leigh Brackett, Raymond Chandler

Ağzından sigarasını düşürmeyen ve alaycı özel dedektif Philip Marlowe arkadaşı Terry'yi Meksika sınırına bırakır. Eve dönüşünde iki polis onu Terry'nin eşini öldürmesine yardım ettiği şüphesiyle tutuklar. Serbest bırakıldığında arkadaşının Meksika'da intihar ettiğini öğrenir. Ardından Terry ile aynı bölgede oturan güzel bir kadın alkolik ve biraz da psikolojik sorunları olan kocasını bulması için Marlowe'u tutar. Bunlar yetmezmiş gibi Marty Augustine adında bir gangster Terry'nin intihar etmeden önce kendisine ait 350.000 dolarını, adamımız Marlowe'a verdiğini iddia eder ve parasını hemen ister. Gangsteri evinden çıktıktan sonra takip eden Marlowe bir sonraki durağının kendisini tutan güzel kadın olduğunu görür. Marlowe alaycı ve birazda ukala kişiliğiyle bütün bu olayların arkasındaki sırları ortaya çıkarmaya çalışacaktır.
__________________
ayakkabı kutusuna,
sakladım
tüm göçebeliğimi
  Alıntı ile Cevapla
Psişik Tırtıl'in Mesajına Teşekkür Etti
Eski 29.06.2022, 17:26   #10
Çevrimdışı
Psişik Tırtıl
Gerçek Üye

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Tüm Zamanların En İyi Film Noir (Kara film) ve Neo-Noir Filmleri

Nightcrawler (2014)


Yönetmen: Dan Gilroy
Senaryo: Dan Gilroy

Lou Bloom kariyer peşinde, genç ve hırslı bir adamdır. Hayatta "amaca giden her yol mübahtır" düsturunu benimseyen bu hırslı adam, geceleri şehirde yaşanan suç olaylarını tüm açıklığı ile kamerasına kaydetmeye başlar. Şehrin önde gelen televizyon kanallarından birinde gece muhabiri olarak işe girmesi de uzun sürmez. Fakat ne var ki, kariyerinde benimsediği yolun da bir faturası elbet olacaktır...

The Fall ve Real Steel gibi filmlerin senaryolarında kalem oynatan Dan Gilroy'un ilk uzun metrajlı filmi olan suç ve gerilim türündeki yapımda, Oscar ödüllü Jake Gyllenhaal başrolde yer alıyor.


&&&

Blood Simple (1984)


Yönetmen:Joel Coen, Ethan Coen
Senaryo:Joel Coen, Ethan Coen

Zengin ve kıskanç bir adam olan Julian Marty, kendisini aldattığını düşündüğü karısı Abby'yi öldürmesi için özel bir dedektif Visser'ı kiralar. Abby'nin aşık olduğu kişi salon işleten Marty'nin barmenlerinden biri olan Ray'dir. Dedektif Visser, kendince başka planlar yapmaya kalkınca işler karışır.


&&&

L.A. Confidential (1997)


Yönetmen:Curtis Hanson
Senaryo:James Ellroy, Brian Helgeland, Curtis Hanson

50'lerin Los Angeles'ında yer altı dünyasının patronu sayılan Mickey Cohen'in hapse girmesiyle doğan boşluktan dolayı şehirdeki diğer suç örgütleri arasında liderlik savaşı başlar. Bir gece Cohen'in adamlarına bir baskın düzenlenir ve hepsi öldürülür. Öldürülenler arasında eski bir polis de vardır. Bu olayı soruşturmak üzere L.A. Polis Departmanı üç polisi görevlendirir.

Görevlendirilen polisler karekter olarak birbirlerinden çok farklıdır. Ed Exley, L.A. Polis Departmanının altın çocuğudur. Kurallara bağlı ve her şeyi kanunlara göre yapar. Bud White, çabuk sinirlenen, agrasif, gerçeğe ve doğruya ulaşmak için her türlü yola başvuran biridir. Üçüncü ve son polis Jack Vincennes ise; L.A. Polis Departmanını anlatan bir televizyon dizisine danışmanlık yapmakta, tanınmış ve gündemde olmayı seven biridir. Bu üç kişi olayı soruşturmak için bir araya gelirler. Ancak soruşturma çok çabuk sonuca ulaşır. Bu durum üç polisi rahatsız eder. Soruşturmada bu kadar çabuk sonuca ulaşılmasında bir bit yeniği olduğunu düşünürler ve araştırmaya devam ederler. Ve araştırmaları onları çok güzel bir kadına kadar götürür.

Film Kim Basinger ve senaryosuyla iki Oscar kazandı.



&&&


Thief (1981)


Yönetmen: Michael Mann
Senaryo: Frank Hohimer, Michael Mann

Türkçe'ye çevrilmiş adı "Hırsız" olan bu Michael Mann filminde,son derece yetenekli bir elmas hırsızı olan Frank(James Caan) yasadışı gelirine dikkat çekmemek için araba satıcılığı ve restoran yöneticiliği yapmaktadır. Bir gün bir kadınla kasaba dışında buluşur ve kendini yeni bir işin içinde bulur. Yerel bir çete reisi kendisini birkaç soygun olayı için kiralamıştır. İş tamamlanıp bu yasadışı alışveriş gerçekleştiğinde Frank ve kız arkadaşı güvende olacaktır. Frank çeteden ayrılmayı dener, ama başına gelen kötü olaylar sonrası kaçamayacağını idrak eder.


&&&

Fargo (1996)



Yönetmen:Joel Coen, Ethan Coen
Senaryo:Ethan Coen, Joel Coen

Orta Batı Amerika'da geçen film, bir araba satıcısının (William H. Macy), 1.000.000$'lık fidye almak amacıyla karısını kaçırmaları için iki adamı (Steve Buscemi ve Peter Stormare) tutması hakkındadır. Kaçırma olayı bir dizi cinayete sebep olur ve hamile polis memuru Gunderson (Frances McDormand) bu cinayetleri araştırmaya başlar.

69. Akademi Ödülleri'nde Fargo iki Oscar kazandı: En İyi Özgün Senaryo Ödülü ve En iyi Kadın Oyuncu Ödülü (Frances McDormand). Film ayrıca BAFTA Ödülü (David Lean Yönetmenlik Ödülü - Joel Coen) ve 1996 Cannes Film Festivali'nde En İyi Yönetmen ödülü de dahil olmak üzere pek çok uluslararası ödül kazandı.

"Fargo", 2006 yılında Amerika Birleşik Devletleri Kongre Kütüphanesi tarafından "kültürel, tarihi ve estetik olarak önemli" filmler arasına seçilerek ABD Ulusal Film Arşivi'nde muhafaza edilmesine karar verilmiştir.
__________________
ayakkabı kutusuna,
sakladım
tüm göçebeliğimi
  Alıntı ile Cevapla
Psişik Tırtıl'in Mesajına Teşekkür Etti
Cevapla

Bu Sayfayı Paylaşabilirsiniz

Etiketler
film, filmleri, kara, neonoir, noir, zamanların


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Hızlı Erişim


WEZ Format +3. Şuan Saat: 07:40.


Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Önemli Uyarı
www.forumgercek.com binlerce kişinin paylaşım ve yorum yaptığı bir forum sitesidir. Kullanıcıların paylaşımları ve yorumları onaydan geçmeden hemen yayınlanmaktadır. Paylaşım ve yorumlardan doğabilecek bütün sorumluluk kullanıcıya aittir. Forumumuzda T.C. yasalarına aykırı ve telif hakkı içeren bir paylaşımın yapıldığına rastladıysanız, lütfen bizi bu konuda bilgilendiriniz. Bildiriniz incelenerek, 48 saat içerisinde gereken yapılacaktır. Bildirinizi BURADAN yapabilirsiniz.