Vergi Sistemi

[@Arthur]

Vergi Sistemi

Bizim Temel uluslararası ekonomi toplantısına katılır. Konuşmacılardan biri Amerikalı, biri Avrupalı, biri de Temel’dir. Devletin topladığı vergi dağılımını tartışırlar. Ortaya bir fikir atılır. Halktan toplanan vergiler nasıl dağılım yapılacak? Amerikan vatandaşı söz alır:

– Bizim Amerika’da önce yere bir çizgi çizeriz ve sonra topladığımız vergileri havaya atarız. Çizginin soluna düşen paraları halka hizmet olarak geri veririz, sağ tarafta kalan devlete kalır, yatırım yaparız.
Derken Avrupalı söz alır ve:

– Bizim Avrupa’da başka ama ona benzer bir uygulama yaparız. Önce yere bir daire çizeriz. Halktan toplanan vergileri havaya atarız. Dairenin dışında kalan halka hizmet olarak geri döner, dairenin içine düşenleri devlet harcamalarına kullanırız.

Sıra bizim Temel’e gelir ve başlar anlatmaya: “Ula uşaklar ne güzel anlattunuz. Keşke bizda sizun çirkefluklerunuzi değil da habu çalışkanluğunuzi alsak. İnanun bizum öyle bir uygulamamız yok. Bizde daha kısa oluyi. Bi kere öyle yere çizgi çizmezuk. Bizde hükümet halktan toplar vergileri. Atar havaya. Yere düşenleri kendilerine harcama yaparlar. Havaya kalanlar halka hizmet olarak geri döner.”

Orjinal Mesaj Sahibi Arthur

Vergi Sistemi

Bizim Temel uluslararası ekonomi toplantısına katılır. Konuşmacılardan biri Amerikalı, biri Avrupalı, biri de Temel’dir. Devletin topladığı vergi dağılımını tartışırlar. Ortaya bir fikir atılır. Halktan toplanan vergiler nasıl dağılım yapılacak? Amerikan vatandaşı söz alır:

– Bizim Amerika’da önce yere bir çizgi çizeriz ve sonra topladığımız vergileri havaya atarız. Çizginin soluna düşen paraları halka hizmet olarak geri veririz, sağ tarafta kalan devlete kalır, yatırım yaparız.
Derken Avrupalı söz alır ve:

– Bizim Avrupa’da başka ama ona benzer bir uygulama yaparız. Önce yere bir daire çizeriz. Halktan toplanan vergileri havaya atarız. Dairenin dışında kalan halka hizmet olarak geri döner, dairenin içine düşenleri devlet harcamalarına kullanırız.

Sıra bizim Temel’e gelir ve başlar anlatmaya: “Ula uşaklar ne güzel anlattunuz. Keşke bizda sizun çirkefluklerunuzi değil da habu çalışkanluğunuzi alsak. İnanun bizum öyle bir uygulamamız yok. Bizde daha kısa oluyi. Bi kere öyle yere çizgi çizmezuk. Bizde hükümet halktan toplar vergileri. Atar havaya. Yere düşenleri kendilerine harcama yaparlar. Havaya kalanlar halka hizmet olarak geri döner.”

**



Eski zamanlarda cebinde 10 kuruştan fazla parası olmayan bir adam acıkmış. Ekmek 30 kuruş, fırına gitmiş bana çeyrek ekmek ver demiş, fırıncı çeyrek ekmeği vermiş adam da 10 kuruş vermiş, adam beklemiş fırıncı 10 kuruşun 2,5 kuruşunu iade edecek diye, fırıncıda ses yok, fırıncıya paranın üstünü verirmisin demiş, fırıncı: verdim ya... demiş adam bakmış iş kavgaya dönüşecek nalet olsun deyip dışarı çıkmış, biraz ötedeki helvacıya gitmiş, bana 2,5 kuruşluk helva ver demiş, helvacı helvayı vermiş, parasını ver demiş, adam verdim ya demiş, fırıncı bamışki kavga çıkacak çık git şuradan be adam demiş. Adam dışarı çıkmış, "ey Allahım sen herşeyi biliyorsun, benim 2,5 kuruşu fırıncıdan al, helvacıya ver demiş.


Benim dikkatimi çeken bir şey var, marketlerde bedava poşet yasaklandıktan sonra halkın büyük bir kısmı marketlerden para ile poşet almaya devam etti, bir kısmı da cebinde taşıdığı poşet, çanta, torba gibi şeyleri kullanarak paralı poşet almadı.


Bana göre (mümkün değil ama) marketlerden para ile poşet alan zenginlerden alınıp, para ile poşet alamayan fakirlere verilirse gelir dağılımı eşitlenebilir.