Eskişehir Rehberi | Gezilip Görülmesi Gereken Yerler

[@Canan]

Son yıllarda yerli turistlerin büyük ilgisini çeken Eskişehir, İç Anadolu Bölgesi’nde, Ankara ve Bursa’ya yakın konumda yer alıyor. Şehirde yapılan bir çok düzenleme ve açılan yeni gezi noktaları ile şehir hafta sonu gezginlerinin büyük ilgisini çekiyor.

Tarihi M.Ö 14. yüzyıla dayanan Eskişehir yüzyıllar boyunca bir çok önemli olaya ev sahipliği yapmıştır. M.Ö 12 yüzyılda Friglerin kontrolüne geçen şehir Lidyalılar, Persler ve Romalılar gibi büyük medeniyetlere ev sahipliği yapmıştır. Yakın tarihte ise Eskişehir, Kurtuluş Savaşı’nda gösterdiği mücadele ile dikkat çekmektedir. Günümüzde ise şehir üniversiteleri, operaları, tiyatroları ve gelişmiş şehircilik anlayışı ile dikkat çekmektedir.

Yazların sıcak ve kurak, kışların ise soğuk geçtiği Eskişehir’de tam bir karasal iklim görülmektedir. Özellikle kış aylarında hava çok soğuk olabilmektedir. Bu nedenle keyifli bir Eskişehir gezisi için en ideal aylar, havaların sıcak olduğu ilkbahar ve yaz aylarıdır.

Eskişehir ulaşım konusunda Anadolu’nun en şanslı şehirlerinden biri. Tren hattının kuruluşundan itibaren, hattın merkezinde yer alan Eskişehir’e otobüs ile de ulaşım son derece rahat. Ankara, Bursa ve İstanbul’a akın konumda bulunan şehre gün boyu otobüs seferleri düzenleniyor. Bunun yanında Türkiye’nin ilk hızlı tren hattı Eskişehir ve Ankara arasında kuruldu. Gün boyu karşılıklı olarak Ankara ve Eskişehir arasında hızlı tren seferleri düzenleniyor. Yolculuk süresi ise yaklaşık 1,5 saat. Ankara’dan sonra Eskişehir-Konya hızlı tren hattı da açılmış durumda. Gün içinde karşılıklı 2′şer sefer düzenleniyor. Yolculuk süresi ise yaklaşık 2 saat.

Eskişehir şehir içi ulaşım konusunda ise Anadolu şehri olmanın avantajını yaşıyor. Şehir içinde gezilmesi gereken çoğu önemli nokta birbirine yürüme mesafesinde bulunuyor. Eğer toplu taşımayı kullanmak durumunda kalırsanız da şehrin tramvay hattı olan Estram’ı tercih edebilirsiniz. Tramvay ile şehrin bir çok noktasına ulaşmak mümkün. Hat uzatma çalışmaları ise halen devam ediyor.

Anadolu Üniversitesi ve Osmangazi Üniversiteleri’ne ev sahipliği yapan Eskişehir nüfusunun hatırı sayılır bir bölümünü öğrenciler oluşturuyor. Öğrenci nüfusunun fazla olmasından dolayı şehirde yaşam çok pahalı değil.

Eskişehir’i ziyaretiniz esnasında günlük ihtiyaçlarınız için ya da bu şehre özgü bir hatıra olması amacıyla yapabileceğiniz birçok alışveriş seçeneği mevcuttur. Eskişehir’de yapacağınız gezintiler süresince; lületaşından yapılan pipolar, tesbihlerden, sıcak cam üfleme atölyelerinde yapılan camdan süslere ve şehrin yöresel eşyalarından olan sorkun çömleğine kadar birçok farklı eşyayı satın almanız mümkündür.

Tarihi Odunpazarı Bölgesi’nde yer alan Atlıhan Çarşısı hediyelik alternatiflerinin en bol olduğu yer. Yerli halkın günlük alışverişlerini yaptığı en popüler yerler ise Taşbaşı, Hamamyolu Caddesi ve İki Eylül Caddesi. Espark AVM şehirdeki en popüler alışveriş merkezi.

19.yy ortalarında Kırım, Balkanlar ve Kafkaslar’ dan yoğun göç alan Eskişehir’de yemek kültürü de bu göçlerden etkilenmiş. Şehirdeki ünlü bir çok yöresel yemek bu kültürün etkisinde gelişen yemeklerden. Çibörek, şehirdeki en ünlü yöresel yiyecek. Bunun dışında hamur işlerinin sıkça tüketildiği Eskişehir’de Balaban Köfte diğer ünlü bir yöresel yemek. Bunlar dışında şehirdeki yoğun öğrenci nüfusundan dolayı başta Porsuk Çayı etrafı olmak üzere şehirde bir çok cafe ve restoran yer alıyor.

Eskişehir yemekleri şehrin kırsal kesimlerinde hamur işleri, buğday ve bulgur ürünlerinden oluşmakta olup ebegümeci, mantar gibi sebzeler de tüketilmektedir. Et yemekleri ise daha çok şehir merkezlerinde tüketilmektedir. Özellikle Odunpazarı bölgesinde mayasız hamurdan ve haşhaştan yapılan gözleme ise şehrin bir diğer özel lezzetlerinden biridir. Eskişehir yemekleri içinde çorbalar da önemli bir yer tutmaktadır. Sütlü ovmaç, toyga, göceli tarhana ve düğün köfte çorbaları şehrin yöresel çorbalarından bir kaçıdır. Şehirle özdeşleşmiş Kalabak Suyu’nun dışında; balaban köfteden kuzu sorpaya, çibörekten tabak böreğine, met helvadan bamya çorbasına kadar daha birçok özel lezzeti Eskişehir yemek kültüründe bulmanız mümkündür.

Şehir geziniz esnasında Eskişehir yemeklerini tatmak istediğinizde ise Porsuk Çayı çevresindeki restoranlar başta olmak üzere şehir genelinde yer alan birçok restoranı tercih edebilirsiniz. Ayrıca Eskişehir yemeklerinin fiyatları, şehrin öğrenci nüfusunun çoğunlukta olması sebebiyle gayet uygun ve hesaplı olduğundan seyahatiniz boyunca birçok özel lezzeti tatma fırsatınız bulunmaktadır.

Eskişehir, sahip olduğu öğrenci nüfusu ve gelişmiş sanayisinden dolayı birçok kalitede otele sahip. Şehir içerisinde sıcak sularda yer alan termal otellerde kalabileceğiniz gibi yeni yerleşim bölgelerinde yer alan yeni birçok modern otellerde de konaklamanızı sağlayabilirsiniz. Şehirde konaklama yapabileceğiniz 40′a yakın kaliteli otel bulunuyor. Gezi tarihinize bağlı olarak rezervasyonunuzu önceden yaptırmanız önemli. Özellikle üniversitelerin mezuniyet zamanlarından olan Haziran aylarında zaman zaman otellerde yer bulamayabilirsiniz. Son yıllarda şehrin yerli turistler tarafından yoğun olarak tercih edilmesinden dolayı bahar ve yaz aylarında da istediğiniz tarihlerde bazı otellerde yer bulma şansınız azalıyor.

[@Canan]

Eskişehir rehberinin en önemli bölümlerinden biri şehirdeki gezilecek yerler. Eskişehir’de gezebileceğiniz bir çok tarihi yapının yanı sıra şehirde yeni açılan parklar ve eğlenceli müzeler gezi boyunca keyifli vakit geçirmenizi sağlıyor. Şehrin en eski yerleşim bölgesi olan Odunpazarı’nda yer alan tarihi evler restorasyondan sonra gezginlerin büyük ilgisini çekiyor. Bölgede yer alan Kurşunlu Külliyesi ve Atlıhan Çarşısı diğer önemli yerlerden. Şehir merkezinden geçen Porsuk Çayı ve çayın etrafındaki Adalar Bölgesi de merkezdeki en hareketli noktalar. Bunlar dışında, Sazova Parkı, Kentpark ve Şelale Park da şehrin gürültüsünden kurtulup eğlenceli vakit geçireceğiniz diğer yerler arasında bulunuyor.

Porsuk Çayı ve Adalar Bölgesi Eskişehir‘in en güzel ve hareketli bölgelerinin başında yer alıyor. Porsuk Çayı 450 kilometreye yakın bir uzunlukla Sakarya Nehri’nin en uzun koludur. İki barajı besleyen bu çay aynı zamanda bölgenin ekonomik faktörleri arasında da güçlü bir konuma sahiptir.

Porsuk Çayı‘nın kent merkezine rastlayan bölgesine Adalar denilir. Adalar bölgesi çayın ıslahıyla birlikte bölgenin en önemli merkezleri arasına girmiştir. Şair Fuzuli Caddesi, Doktorlar Caddesi, Atatürk Caddesi, Çarşı gibi önemli merkezleri kapsayan Adalar bölgesi idari olarak da bir kaç mahalleyi kapsar. Hatta Adalar Eskişehir’in Odunpazarı ve Tepebaşı gibi iki merkez ilçesinden de bazı kısımları kapsamaktadır. Kent merkezini ortadan bölen bu güzel akarsu yanında çeşitli eğlence mekanları, cafeler, restoranlar ve alışveriş merkezleri bulabilirsiniz.

Porsuk Çayı gezisinde asla ihmal etmemeniz gereken bir şey varsa o da gondol gezisi yapmaktır. Porsuk Çayı‘nda bir gondol sefası yapmışsanız Eskişehir’in en önemli bölgelerini su içinden seyretme fırsatı bulursunuz. Tarihi Tepebaşı Belediyesi binası altından bineceğiniz gondollar üç dört kişi kapasitelidir. Gondolu kullanan kişiler Venedik kıyafetleri giymektedir. Gondol seferleri yaklaşık 20 dakikalık bir seferde Eskişehir’in güzelliklerini bir başka perspektiften göstermektedir. Gondollarda evlilik teklifleri de yapılabilmekte, Adalar bölgesindeki köprülere asılan pankartlarla hoş sürprizler hazırlanabilmektedir.

Porsuk Çayı üzerinde Büyükşehir Belediyesi’nin organizasyonu ile bot seferleri düzenlenmektedir. İstanbul’daki motorların biraz daha küçükleriyle yapılan seferler şehrin Venedik tarzını güçlendiren bir özelliğidir. Gondol seferleri gibi eski Tepebaşı Belediyesi binası altından başlayan bu seferler Adalar boyunca iyi bir gözlem ve keyif şansı sağlar.

Odunpazarı Evleri Eskişehir‘in dünya kültür mirasına eklediği en önemli eserler arasında yer almaktadır. Eskişehir’in en eski yerleşim yeri olan bu evler tarihsel ve kültürel önemi göz önüne alınarak belediye tarafından restore edilmiştir. Çok kısa bir sürede de dünya çapında üne kavuşan bu yapılar Eskişehir’e yolu düşen her gezgin tarafından mutlaka görülmelidir.

Odunpazarı Evleri tarihi Atatürk Lisesi civarında kalan bölgededir. Burada çeşitli müzeler, kültürel ve ticari değer taşıyan mağazalar, bir kaç sahaf, dernekler ve kültür merkezleri bulunmaktadır. Bölgedeki en önemli eserler arasında tarihi Kurşunlu Külliyesi ve Atatürk Lisesi sayılabilir. Eski tarihlerde Hamamyolu Yediler Parkı civarında şehrin ticari hayatı şekillenirken bu bölgede de yerleşim yerleri oluşturulmuştur. Halen Hamamyolu bölgesi önemli alışveriş merkezleri arasındadır. Odunpazarı Evleri içinde yer alan bazı evler de halen konut olarak kullanılmaktadır.

Odunpazarı Evleri’nin tarihi Eskişehir tarihiyle özdeştir. Daha çok Türkmen izleri taşıyan bu evlerde Osmanlı ve Türkmen yerleşim biçimleri yansıtılmıştır. Muhafaza ve restore edilmiş bu evler genellikle iki katlıdır.

Alt katlarında hol, mutfak depo gibi bölümler bulunmakta, aynı zamanda genellikle arka bahçeye çıkan kapılar da buradaki hol bitiminde yer almaktadır. Üst katlarında ise odalar bulunmaktadır. Bu gün evlerin mimari yapısının zarar gördüğü bilinse de halen eski biçimini muhafaza etmiş yapılar da bulunmaktadır.

[@Canan]

Atlıhan Çarşısı tarihi Odunpazarı Evleri’nden Kurşunlu Camii ve Külliyesi’ne giden yolun sonunda yer almaktadır. Külliyenin hemen bitişiğinde devasa bir han içinde sıralanmış pek çok butik dükkan bir birinden ilginç ürünler sunmaktadır. El sanatları alanında yapılıp satılan bu eserler Eskişehir turizmi açısından paha biçilmez değerdedir. Her yıl yerli ve yabancı pek çok turisti ağırlayan çarşı uluslar arası düzeyde haklı bir üne kavuşmuştur.

Atlıhan Çarşısı eski bir köşkü andırır. Dış kapıdan girildiğinde bir iç avluya çıkılır. Avlunun yanlarında sıra sıra dizilmiş dükkanlar bulunmaktadır. Hepsi iki katlı olan bu dükkanlar aslında tek bir yapının parçaları halindedir. Çoğunun üst katında atölyeler bulunmaktadır. Ancak kimi dükkanların üst katları da satış amaçlı kullanılmaktadır. Avlunun ortasındaki havuz ve fıskiyeler Osmanlı mimarisinin ayrılmaz parçaları arasında sayılmaktadır.

Atlıhan Çarşısı ismini atların orta yere bağlandığı bir han olarak bilindiği yıllardan alır. Eskiden Osmanlı köylüleri şehre geldiğinde odun pazarının kurulduğu meydana gitmeden atlarını bu hana getirir ve handan bir oda kiralardı. Gündüz şehir içinde ticari faaliyetler yürütülür, akşam da bu handa kalınırdı.

Atlıhan Çarşısı’nın dokusu 2006 yılına kadar aynen muhafaza edilmiştir. Bu yılda belediye buraya kuracağı tesis için yapıyı baştan aşağı yenilemiştir. Eski biçime mümkün olduğunca uyularak yapılan restorasyon sırasında ahır ve nalbantın bulunduğu alan ortadan kaldırılmıştır. Restore sonrası yapı turistik amaçlı el sanatları ve lületaşı satış merkezi haline gelmiştir. Bu gün satın alma amacıyla olmasa dahi çarşının büyük bir turist kitlesine hitap ettiği bilinmektedir.

Haller Gençlik Merkezi Eskişehir Eskibağlar Mahallesi içinde Cengiz Topel ve Üniversite Caddesi arasında kalan eşsiz bir mekandır. Eskiden sebze ve meyve hali olarak kullanılan yapının belediye tarafından restore edilmesiyle bina bir gençlik merkezine dönüştürülmüştür.

Haller Gençlik Merkezi iki katlı, üst katında tiyatro ve bilardo salonuyla cafelerin bulunduğu alt katında da kahve evleri ve şarap mekanlarının bulunduğu bir yer olarak tarif edilebilir. Ancak burayı gezdiğinizde havasında daha farklı bir şeyler bulacaksınız. Öncelikle burası Eskişehir’in kendine has kültürü içinde Batı ve doğu kültürlerinin sentezlendiği bir mekandır. Anadolu’nun sıcak şarap ve köy şarabı kültürü burada yaşatılırken diğer yandan Batı kültürü içindeki kahve çeşitleri de burada yer almaktadır.

Haller Gençlik Merkezi içinde Şehir Tiyatroları bünyesindeki bir salon bulunmaktadır. Üst kata çıkan merdivenlerin hemen bitiminde gişesi ve salon girişi bulunan bu yerde bilet bulmak bir hayli zordur. Eskişehir ve Türkiye şartlarına göre çok ucuz olan tiyatro biletleri neredeyse piyasaya çıkar çıkmaz tükenmektedir. Bu yüzden buradaki oyunları izlemek isteyenler oyunları sıkı takip etmeli, biletlerin piyasaya çıkışı hakkında önceden bilgi sahibi olmalıdır.

Haller Gençlik Merkezi girişinde ortada boylu boyunca masa ve sandalyeler bulunur. Bunların böldüğü iki yanda iki küçük yol uzanır. Masa ve sandalyelerin olduğu self servis masalarının bir yanında cafeler diğer yanında butik dükkanlar yer alır. Cafeler zengin menü ve uygun fiyat seçeneğiyle çalışmaktadır. Bunlar içinde kedi meraklısı küçük esnaf cafesi bularak huzurlu ve sıcak bir ortamda bir kaç saat geçirmeniz olasıdır. Diğer yanda bulunan dükkanlarda ise akla gelecek pek çok hediyelik eşya yer alır.

Haller Gençlik Merkezi‘nin en güzel zamanları belediye tarafından düzenlenen canlı müzik saatleridir. Kimi zaman İspanyolca müzikleri kimi zamanda Anadolu ezgileri çalınan canlı müzikler ziyaretçilere eşsiz saatler sunmaktadır. Özellikle Ramazan akşamlarında canlı müzik eşliğindeki sohbetler ve kahve keyfi için burası tercih edilebilir.

[@Canan]

Eskişehir HamamlarıEskişehir Hamamları Anadolu tarihi boyunca ilgi çekici olmuştur. Bizans dönemlerinde imparatorların bu bölgedeki şifalı sulara geldikleri rivayet edilmektedir. Osmanlı döneminde hemen her noktaya açılan hamamlar bu şehirde sahip olduğu sular dolasıyla daha fazla yer kaplamıştır. Günümüzde de hamam kültürünü yaşatan şehirlerin başında Eskişehir gelmektedir.

Eskişehir hamamları genellikle eski dönemlerden kalmış yapılardır. Günümüzde inşa edilen yapılar çok az sayıdadır. Bunlar da genellikle Osmanlı mimarisi esas alınarak yapılmıştır. Çoğu hamam Osmanlı dönemindeki aslına sadık kalınarak restore edilmiş, çoğu da tarihle günümüzü birleştiren modern tesisler olarak faaliyete geçmiştir.

Eskişehir hamamları merkezde genellikle Hamamyolu ve Sıcaksular bölgesinde bulunur. İlçelerde de çok sayıda hamam bulunmaktadır.

Eskişehir’in 32 km. kuzeyinde bulunan Sakarılıca Kaplıcaları, Mihalgazi ilçesinde ve Sakarıılıca Köyü sınırları içinde, ormanlarla kaplı bir alan içerisindedir. Sakarıılıca Kaplıcaları sularının sıcaklığı 18-56 derece arasında değişmekte olup, bikarbonatlı, magnezyumlu ve hipertermal özellikler göstermekte ve mide hastalıkları, romatizmal hastalıklar, kadın hastalıkları, kırık ve çıkıklar, sindirim ve beslenme bozukluğu hastalıklarına iyi geldiği bilinmektedir. İl Özel İdaresine ait termal bir otelin yanı sıra Sakar ıılıca Belediyesine ait değişik konaklama imkanları da bulunmaktadır.

Mülkiyeti Özel İdare Müdürlüğüne ait otel Sakarıılıca Belediyesi ile İl Özel idare Müdürlüğü’nün ortak olduğu şirket tarafından işletilmekte olup Sağlık Bakanlığından 05.09.2005 tarih ve 58 sayılı Kaplıca Tesisi İşletme İzin Belgesi bulunmaktadır. Otel toplam 25 oda 50 yatak kapasitesine sahiptir. Otel içinde kür havuzu, fiziko-terapi merkezi, aile banyoları, açık olimpik yüzme havuzu bulunmaktadır. Tesis 12 ay boyunca hizmet vermektedir.

Eskişehir Büyükşehir Belediyesi ve ETİ firmasının desteği ile hayata geçirilen ve yapımı yaklaşık 2,5 yıl süren Eskişehir Eti Sualtı Dünyası; 21 Ocak 2014 tarihinde açılan şehrin yeni gezi merkezlerinden biridir. 3200 metrekarelik bir alana kurulan bu kompleksin 2350 metrekarelik kısmı dev bir akvaryumdan oluşmaktadır.

Tropikal akvaryum, Teraryum, Dokunma akvaryumu, Mersin akvaryumu, Amazon nehri gibi bölümleri bulunan Eskişehir Eti Sualtı Dünyası’nda, 84 farklı türden toplam 2150 adet balık yaşamaktadır. Akvaryumları gezen ziyaretçiler burada Kuzey Ege, Kızıldeniz, Atlas Okyanusu, Amazon Nehri ve Güney Amerika gölleri gibi dünyanın farklı noktalarından getirilen birçok türden balığı görme fırsatı yakalıyorlar.

Eskişehir Eti Sualtı Dünyası’nın 850 metrekarelik alanı ise gelen ziyaretçilerin keyifli bir zaman geçirebilmeleri amacıyla kafeterya alanları ve hediyelik eşya satışlarının yapıldığı mekanlardan oluşuyor. Akvaryum gezileriniz esnasında sualtı dünyasında yer alan bu kafeteryalarda dinlenip, çeşitli hediyelik eşyaların satıldığı yerlerden birer gezi hatırası almanız mümkündür.

Eskişehir Eti Sualtı Dünyası’nda günlük ziyaretlerin dışında birçok etkinlik planlaması da yapılmaktadır. Sualtı canlılarının davranışlarını inceleyebilmek adına çocukların gece bu merkezde, uyku tulumlarıyla konaklamasına izin verilerek eğitici bir seminer ve okul gruplarına sualtı belgeselleri izlettirilmesi gibi etkinlikler düzenlenmektedir.

Tek seferde 400, bir günde ise 3500 ziyaretçiye ev sahipliği yapabilen Eskişehir Eti sualtı Dünyası’nın ziyaret saatleri ise, haftanın yedi günü 10.00 ile 19.00 saatleri arasındadır.

[@Canan]

Kentpark Otogar ve Gökmeydan Mahallesi arasında yer almaktadır. Park içinde yeralan Türkiye’nin ilk yapay plajıdır. Yüz ölçümü bakımından bir hayli geniş olan park içinde bir de gölet bulunmaktadır. Gölet içinde bir ada, lokantalar ve kafeler, gül bahçeleri, çocuk oyun alanları, spor sahaları, botanik kafeler gibi pek çok sosyal tesis yer almaktadır.Özellikle yaz aylarında buradaki süs balıkları ziyaretçilerin ilgisini çekmektedir. Kış aylarında parkın ziyaretçi sayısı bir hayli düşmektedir. Ancak özellikle kar yağdığında ve gölet donduğunda burası bir başka güzel olmaktadır.

Plajın suyunun durgun olması ve havuz kriterleri sağlamaması Sağlık Bakanlığı tarafından kriterlere uymama gerekçesiyle kapatılmasına yol açmıştır. Ancak kapatıldıktan bir yıl sonra havuz kenarındaki kumlar kalmış, havuz içine mermer döşenmiştir. Bu şekilde yeniden kullanıma açılan plaj orjinalliğini yitirmiş ve denize uzak kalan Eskişehir halkının ilgisini çekmiştir. Bu gün plaja daha çok 15- 25 yaş arası erkek ziyaretçiler ilgi göstermektedir. Yapay plaj yanında yer alan yüzme havuzu da büyük ilgi görmektedir.

Kentpark içinde kahvaltı keyfi bir başkadır. Burada bulunan göletin kıyısında kurulan ve Türkiye çapında bir firmanın bünyesindeki bistroda kişi başı 20 TL olan ve en az dört kişiye hazırlanan serpme kahvaltıda sadece kuş sütü bulamazsınız. Üstelik bu fiyata çay da sınırsızdır. İsterseniz tek başınıza gittiğinizde bu mekanın kahvaltı tabağı seçeneğinden de yararlanabilirsiniz. Ayrıca diğer öğünleri de burada yemek mümkündür. Yemek haricinde çayınızı veya kahvenizi yudumlayarak eşsiz manzarayı seyredebilirsiniz.

Kentpark içindeki bir başka aktivite de burada bulunan Menaj ile sağlanır. 10 TL olan at biniş ücretini ödeyerek park içinde at binme keyfi yaşayabilirsiniz.

Sazova Parkı olarak bilinen Eskişehir'in en büyük parkının resmi adı Sazova Bilim Kültür ve Sanat Parkı‘dır. Adından da anlaşılacağı üzere burası klasik anlamda inşa edilmiş bir park değildir. Türkiye’nin en özgün parkları arasında sayılan parkta yapım çalışmaları halen devam etmektedir. Sazova Parkı 400 bin metrekarelik bir alana sahiptir. Bu yanıyla Türkiye’nin bir çok parkından daha büyük olma özelliğine sahiptir. İçerisinde restoran ve kahve evleri, Masal Köşkü, Uzay Evi, Sualtı Dünyası, Amfi Tiyatro, Bilim Deney Merkezi, Korsan Gemisi, gezi ve oyun alanları barındıran bu park en az yarım gününüzü ayırarak gezmeniz gereken bir yerdir. Dilerseniz Sazova Parkı içinde yer alan ücretsiz gezi treni ile de parkı gezebilirsiniz.

Sazova Parkı Bölümleri
Sazova Parkı’nda bir çok bölüm bulmak mümkün. Bunlardan en ünlüleri Masal Köşkü, Korsan Gemisi, Bilim Merkezi & Uzay Evi ve Eti Sulatı Dünyası’ dır.

Masal Köşkü
Sazova Parkı içinde bulunan Masal Köşkü, Türkiye’de bir benzerinin bulunmadığı ölçülerde ve yaratıcılıkta inşa edilmiştir. Türkiye’deki ve dünyadaki pek çok eserden esinlenerek yapılmış bu köşk dahiyane bir tasarımla masallara layık bir güzelliktedir. 23 Mayıs 2013 tarihinde açılışı yapılan ve açılıştan bir kaç ay sonra hizmete açılacağı duyurulan bu yapıyı dışardan görmeniz bile ufkunuzu açacaktır. Pek çok masaldan esinlenen kuleleri, Osmanlı mimarisini andıran kubbeleriyle parkın adını halk arasında köşklü parka çıkaran bu yapı Eskişehir’in tanıtımına da büyük katkı sağlamaktadır. Mart 2014 tarihi ile şatonun iç bölümü de ziyarete açılmıştır. Pazartesi hariç her gün gezebilirsiniz.

Masal Şatosu’ndaki Ünlü Mimari İzler:

Çan Kulesi -Diyarbakır
Adalet Kulesi – Topkapı Sarayı
Ulu Kule – Mardin
Burgulu Kule – Amasya
Galata Kulesi – İstanbul
Yivli Kule – Antalya
Kız Kulesi – İstanbul
Sindrella Kulesi – İstanbul

Korsan Gemisi


Sazova Parkı içinde bir başka dahiyane tasarım ise kuşkusuz bire bir ölçülerde inşa edilen korsan gemisidir. Eski dünyanın deniz savaşçılarının yegane aracı olan, okyanus ve denizlerde özgürlüğün tadını çıkaran korsanları anlatan bu yapı içinizdeki özgürlük duygusunun yelkenlerini dolduracaktır. Korsan Gemisi birebir gemi ölçülerinde olup Atlas Okyanusunu aşan gemilerden May Flower‘ın benzeri tasarıma sahip. Gemiyi gezmek isterseniz yetişkinler 1 TL, çocuklar ise 50 Kuruş karşılığı alınan biletler ile gemiyi gezebiliyor. Gemide bulunan kaptan köşkü, zindan, mürettebat hamakları ve kiler özellikle büyük ilgi görüyor.

[@Canan]

Şelale Park Eskişehir‘in tamamını görebileceğiniz bir tepede kurulmuş yemyeşil bir alandır. Odunpazarı Belediyesi tarafından yaklaşık 40 bin metrekarelik bir alan üzerine kurulan park yaz aylarında haftanın her günü ziyaretçi akınına uğramaktadır.

Tepedeki yapay şelaleden adını alan park içinde çeşitli oyuncaklar ve spor aletleri, yürüyüş parkuru, yeşil alanlar, yel değirmeni, Don Kişot ile uşağının heykeli ve iki adet cafe bulunmaktadır. Parka giriş için biraz yorucu olabilecek merdivenleri tırmanmanız gerekmektedir. Ancak yukarı çıkınca kesinlikle bu tırmanışa değecektir. Park içindeki iki cafeden aşağıda olanı tercih etmişseniz önünüzde hiç bir engel olmadan tüm şehri görebilirsiniz.

Şelale Park içindeki cafede fiyatlar bir hayli ucuzdur. Örneğin pizza 6 TL’den satışa sunulmaktadır. Biraz serin bir havada gitmişseniz mutlaka salep içmelisiniz. 3 TL olan salep orjinal standartlarda hazırlanmaktadır. Menüde bulunan diğer ürünler aşağı yukarı kent merkezindeki cafelerin fiyatlarındadır. Burada unutulmaması gereken şey serin havalarda sert esen rüzgardır. Park gezisinden daha çok keyif almak için serin havalarda biraz kalın bir şeyler almalısınız.

Şelale Park içinde Don Kişot ve uşağının yel değirmenlerine açtığı savaşı izleyebilirsiniz. Hatta burada yel değirmeninin üst katına çıkarak önünüzdeki olağan üstü manzaraya biraz daha bakabilirsiniz. Biraz daha yürüdüğünüzde standart park oyuncaklarından biraz daha farklı oyuncaklar görüp, çocuğunuzun daha çok eğlenmesini sağlayabilirsiniz. Park içinde geçireceğiniz bir kaç saatin size iyi bir gezi deneyimi sağlayacağından emin olabilirsiniz.

Japon Bahçesi, yeryüzünün pek çok farklı kentinde düzenlenen bir turizm fikridir. Eskişehir içinde de ülkenin en büyük, dünyanın sayılı bahçelerinden birisi yakın zamanda faaliyete geçmiştir. Japon Bahçesi Eskişehir Sazova’da kurulmuştur. Büyükşehir Belediyesi ve Japon Türk Kültürel Değişim Derneği’nin çalışmaları sonucu, Türkiye ve Japonya arasında imzalanan protokol gereği “Türkiye’de Japon Yılı” ilan edilen, 2010 yılında hizmete açılmıştır.

Japon Bahçesi 22 dönümlük bir alan üzerine kurulmuştur. İçerisinde gölet, köprüler, yeşil alanlar, yürüyüş yolları, şelale, amfi tiyatro, çok sayıda ağaç ve varendalar bulunmaktadır. Gezinti sırasında tüm bahçe baştan aşağı gezilmelidir. Burada yorulmanız durumunda oturup bir şeyler içebileceğiniz cafe de bulunmaktadır.
Bahçe özellikle ilkbahar dönemlerinde gitmeniz önerilmektedir. Burada bulunan Japon Kiraz’ı isimli ağaçlar özellikle bu aylarda etrafa güzel kokular saçmaktadır. Bu mevsimde park içindeki tüm ağaçlar çiçek açar, kuşlar ve diğer hayvanlarla park büyük bir canlılığa kavuşur.

[@Canan]

Balmumu Heykeller Müzesi

Yılmaz Büyükerşen Balmumu Heykeller Müzesi, ilk ziyaretçilerini 19 Mayıs 2013 tarihinde ağırlamıştır. Dünyanın pek çok ülkesinde yer alan, ilk olarak 1835 yılında İngiltere’de açılan Madame Tussauds Müzesi’nin Türkiye’deki ilk ve tek örneği Eskişehir Balmumu Heykel Müzesi’dir.

Oldukça canlı ve gerçeğe yakın bir izlenim uyandıran balmumundan yapılma heykeller; müzede balmumu heykeli bulunan tarihi ve popüler kişileri görmeye gelen ziyaretçilere oldukça etkileyici bir deneyim yaşatmaktadır. Müzede; Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen tarafından müzeye bağışlanan, tarihi kişiler ve yerli, yabancı ünlülerden oluşan 160 balmumu heykeli bulunmaktadır.

Eskişehir’in Odunpazarı semtindeki Çağdaş Cam Sanatları Müzesi’nin yanında yer alan Eskişehir Balmumu Heykel Müzesi; farklı çalışmaların yer aldığı 5 bölümden oluşmaktadır. Salon A denilen birinci bölümde; Atatürk ve silah arkadaşları, Atatürk’ün ailesi, Osmanlı padişahları, cumhurbaşkanları gibi karakterler ve Osmanlı, Kurtuluş Savaşı, Cumhuriyet gibi simgelere ait figürler yer almaktadır.

Salon B’de; Orhan Gencebay, Kemal Sunal, İbrahim Tatlıses, Barış Manço, Adile Naşit gibi daha birçok sanat, basın-yayın, spor dünyasından ünlünün ve dünya liderleriyle bilim adamlarının yer aldığı balmumu heykeller mevcuttur.

Salon C’de ise; Alparslan, Seyit Battal Gazi, Nasreddin Hoca, Yunus Emre gibi tarihi karakterlerin balmumu heykellerini görebiliyorsunuz. Fotoğraf çekmenin yasak olduğu, sadece müzedeki görevli fotoğrafçıların fotoğrafınızı çekebildiği Salon D’de; Turgut Özal, Adnan Menderes, Alparslan Türkeş gibi eski siyaset adamlarının yanı sıra günümüzün birçok ünlü politikacısı da yer almaktadır.

Müzesinin son bölümünü oluşturan Salon E ise; Eğitim, Anılar ve Ödüller bölümü olarak adlandırılmaktadır. Bu bölümde Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen’e ait çeşitli ödüller ve kendisinin 2 adet balmumu heykeli ve müzeye ait hediyelik eşyaların satıldığı küçük bir dükkan yer almaktadır.

Müze Pazartesi günleri ziyarete kapalı olup, Salı, Çarşamba, Perşembe ve Cuma günleri 10.00-12.00 ve 14.00-17.00 saatleri arasında, Cumartesi ve Pazar günleri ise 10.00-12.00 ile 14.00-18.00 saatleri arasında ziyarete açıktır.

Gelirleri yoksul kız çocukları ile engelli çocukların eğitimine harcanan müzenin giriş ücretleri ise, yetişkin biletleri 3 TL, indirimli biletler 1,5 TL şeklindedir.

Lületaşı Müzesi dünyanın ilk ve tek lületaşı konseptine sahip müzesidir. 2008 yılında Odunpazarı Belediyesi tarafından hizmete açılmıştır. Kurşunlu Camii ve Külliyesi içinde yer alan müzede Eskişehir‘in sahip olduğu en önemli değerli taş olan lületaşından imal edilmiş eserler yer alır.

Lületaşı Müzesi’nin kuruluş tarihi 1989 yılına dayanır. Eskişehir Valiliği tarafından düzenlenen Lületaşı Festivali’nde sergilenen eserler müze fikri dolayısıyla satın alınmış ve günümüzün en önemli müzeleri arasına bu müze de dahil olmuştur. Burada sergilenen eserler arasında pipo, tespih, magnet gibi çeşitli ürünler bulunmaktadır. Ancak aniden karşınıza çıkan benzersiz güzellikteki sanat eserleri de bulunmaktadır. Örneğin lületaşından imal edilmiş ve tüm ayrıntılar üzerine işlenmiş bir hayvan figürü ziyaretçileri şaşırtabilmektedir.

Lületaşı Müzesi içinde onlarca sanatçının yüzlerce eseri yer almaktadır. Buna rağmen müze çok büyük değildir. Eskişehir gezisi sırasında lületaşından yapılan eserler mutlaka görülmeli, lületaşı eserleri içinde en güzel ve orjinal eserlerin yer aldığı müze de mutlaka gezilmelidir.

Lületaşı Müzesi içinde akla gelecek her türlü nesnenin lületaşı versiyonu bulunabilir. Diğer yandan bu taşla yapılan eserlerin ne kadar çeşitli olabileceğini gördüğünüzde hayran kalacaksınız.

[@Canan]

Çağdaş Cam Sanatları Müzesi Eskişehir Odunpazarı Evleri bölgesinde, Atatürk Caddesi üzerinde kurulmuştur. 2007 Yılında hizmete açılan müze üç tarihi evin restore edilmesiyle oluşan bina içinde yer almaktadır.

Müze, Anadolu Üniversitesi, Eskişehir Büyükşehir Belediyesi ve Cam Dostları Grubu‘nun ortak çalışmasıyla meydana gelmiştir. İçerisinde yerli ve yabancı yüz kadar sanatçının eserleri sergilenmektedir. Büyük çoğunluğu yerli olan sanatçılar burada eserlerini takdim etmekte, sanatçılarla kurulacak iletişim sonucu kimi eserler satın alınabilmektedir.

Müzenin dışarıdan görünüşü ihtişamlı bir Osmanlı evini anımsatmaktadır. İçeri girdiğinizde sergi salonlarında ve koridorlarda bir birinden nadide cam eserle sizi beklemektedir. Duvarlarda tablolar, camekanlarda hassas eserler, camdan yapılmış masalarda sergilenen küçücük aletler size keyifli ve yaratıcı bir gezi sunacaktır.

Çağdaş Cam Sanatları Müzesi içinde camdan yapılmış bir minyatür sandalye görebilirsiniz. Her bir bacağı özenle işlenmiş bir akrep, kaslarının girintileri özenle tasarlanmış bir minyatür at; her bir taşı camdan yapılmış satranç takımı müzenin klasik eserlerindendir. Diğer yandan müze içinde postmodern sanat eseri sayılabilecek çeşitli figürler de bulunmaktadır.

Osmanlı Evi

Osmanlı Evi Eskişehir Odunpazarı Evleri bölgesindeki tarihi ve turistik bir mekandır. Evin tarihi önemi Atatürk‘ün Eskişehir ziyaretinde burada kalmış olmasıyla birlikte yapının mimari tarzından da kaynaklanmaktadır. İnşa edildiği tarihin biçim özelliklerine uygun olan yapı bu gün turizm amaçlı kullanılmaktadır. Bir bölümü restaurant haline getirilmiş olan yapı ayrıca ziyaret de edilebilmektedir. Evi yaptıran kişi Yeşil Efendi adıyla da bilinen Halil İbrahim Sipahioğlu‘dur. Kendisi ilk dönem milletvekilidir.

Osmanlı Evi iki katlı ve arka tarafta bahçesi olan klasik bir Osmanlı mimarisidir. İki kattan oluşur, bahçeye arka kapıdan çıkılırdı. Alt katta mutfak, depolar ve hizmet alanları, üst katta odalar olacak şekilde dizayn edilmiştir. Evin girişi doğrudan sokaktan sağlanmakta, arkadaki çıkışı bahçeye açılmaktadır. Üst katında odalar bulunmakta, özellikle köşe odası ayrıca özenilerek tasarlanmış durumdadır.

Osmanlı Evi’nin her bir bölümü tarihi öneme sahip kişilerin ismiyle anılmaktadır. Evde Osman Bey Odası, Atatürk Odası, Şeyh Edebali Odası, Malhatun Odası, Yeşil Efendi Salonu gibi bölümler bulunmaktadır. Bahçeye de Eskişehir’de yaşadığı rivayet edilen Yunus Emre‘nin adı verilmiştir. Her bir özelliğiyle tarihi anlatan bu yapı İstanbul’da yapılmış ve dönemini yansıtan benzerlerinin aksine tarihin tüm dönemlerine tanıklık etmesi amacıyla tasarlanmıştır.

Osmanlı Evi Restoranı kalitesi ve tasarımı göz önüne alındığında uygun fiyata hizmet sunmaktadır. Gruplara ayrıca indirim yapılmaktadır. Menüsü gayet zengin ve uygun fiyattadır. Başlangıçlar, ara sıcak ve ana yemekler, tatlılar ve içecekleriyle bir resturanttan beklediğiniz her şeyi sağlamakta, aynı zamanda servisiyle de göz kamaştırmaktadır. Kişi başı 10 TL ile açık büfe kahvaltısı caziptir. Ana yemekler içinde sunulan Kuzu Tandır da 10 TL gibi uygun bir fiyatla satılmaktadır. Ayrıca fix menü seçenekleri ziyaretçilere sunulmaktadır.

[@Canan]

Müzenin temeli 1945 yılında çevreden derlenen eserlerin Eskişehir Alaaddin Camii'nde depolanmasına dayanır. Daha sonra 1966 yılında Odunpazarı'nda bulunan Kurşunlu Külliyesi'ne taşınmıştır. Müzenin şimdiki yerine taşınması ise, 1974 yılında gerçekleşmiştir. Müzede 18 bine yakın eser bulunmaktadır.

Müze binası üç salondan oluşmaktadır:

1. Salon: Neolitik, Kalkolitik, Eski Tunç, Hitit ve Frig çağlarına ait hayvan ve bitki fosilleri bulunur.(Demircihöyük kazısından)

2. Salon: Hellenistik, Roma ve Bizans dönemlerinden eserler ile Antik ve İslâmi devirlere ait sikkeler.(Alpu Bucağı Kocakızlar Tümülüsü'nden ve Sivrihisar İlçesi Ballıhisar Köyü, Pessinuskazıları)

3. Salon: Taş eserler sergilenir. Bunlar, Roma ve Bizans dönemlerinden mermer adak heykelcikleri, heykeller, lahitler, Şarhöyük (Dorylaeum) Roma Çağı yer mozaikleri ve Babadat kazısı buluntuları.

Ayrıca müzede, yöresel giysiler ile birlikte etnoğrafik malzemelerin sergilendiği bir etnoğrafya bölümün ile mermer heykel, pişmiş toprak küp gibi parçaların sergilendiği bir bahçe de bulunmaktadır.

Mayıs 2001'de müze tadilata girmiştir. Eti grubunun sponsorluğunu üstlenerek tadilatını gerçekleştirdiği müzenin adı Eskişehir Eti Arkeoloji Müzesi olarak değiştirilmiştir. 30 Mayıs 2011 tarihinde tekrar ziyarete açılmıştır. Müzede TÜBİTAK’ın desteği ile ODTÜ tarafından geliştirilen dijital sergileme teknikleri kullanılıyor.

Cumhuriyet döneminin Eskişehirdeki en eski binalarından biri olan eski askerlik şubesi olarak bilinen, Odunpazarı semtindeki tarihi bina Anadolu Üniversitesine tahsis edildikten sonra restore edilmiş ve Cumhuriyet Müzesi olarak düzenlenmiştir. Cumhuriyet Tarihi Müzesi, 23 Nisan 1994 günü düzenlenen bir törenle hizmete açılmıştır.

Batılı emperyalist güçlerin Osmanlı Devletini haritadan silmek, ulusu köleleştirmek için Birinci Dünya Savaşından sonra başlattığı işgalci harekete karşı Türk Ulusu, yaşlısıyla genciyle, kadınıyla erkeğiyle, zenginiyle fakiriyle, askeriyle siviliyle, kentlisiyle köylüsüyle bütünleşip Mustafa Kemal Atatürkün önderliğinde bir Kurtuluş Destanı yazarak onlara fırsat vermediği gibi, Türk Ulusunu çağ dışı bırakan Osmanlı İmparatorluğunu da ortadan kaldırarak çağdaş, demokratik, laik, tam bağımsız ulusal yeni bir devlet kurdu.

Anadolu Üniversitesi Cumhuriyet Müzesinde bu devletin kuruluş öyküsü belgelerle yer almaktadır. Müzede, Türkiyenin kuruluşunu anlatan 130 fotoğraf, Mustafa Kemal Atatürkün çeşitli dönemlere ait 51 portresi bulunmakta, bunların her biri tarihe tanıklık etmektedir.

Kaynak

[@Canan]

"Eskişehir Havacılık Müzesi", 1988 yılında ağırlıkla, 1.Hava İkmal ve Bakım Komutanlığı elinde bulunan uçakların restore edilerek , sergilenmesi sonucu oluşturulmuştur. Ankara - İstanbul yolu üzerinde bulunan müze açık hava müzesi şeklinde olup, Anadolu Üniversitesi Yunus Emre Kampüsü'nun karşısındadır. Müzenin yönetimi 24 Eylül 2011 tarihinde yapılan protokolle Anadolu Üniversitesi'ne devredilmiştir.Müzenin toplam alanı 39.000 m2 dir.

Müzenin açık alanında, çeşitli tip ve modellerde sivil ve savaş uçakları ayrıca bir adet polis helikopteri yer almakta, kapalı alanı da birbirinden ilginç eserlerle doludur. Burada pilot kıyafet ve aksesuarları, uçak motorları, çeşitli uçak parçaları sergilenmektedir. Bunlar içinde en ilginç olanları da çeşitli küçük maketlerden oluşan koleksiyondur. Yine kapalı alan içinde tecrübe etmekten hoşnut olacağınız kimi sürprizler de bulunmaktadır. Eskişehir Havacılık Müzesi uluslar arası bilinirliğe sahip bir müzedir. Yerli havacılık şirketi Alpata ile ABD kaynaklı Skorsky bu müzenin sponsorları arasındadır. Havacılığa ilgi duyan, bu konuda üretilen çeşitli araçların evrimini izlemek isteyen her gezgin bu müzeyi ziyaret etmelidir.

Açık alanda sergilenen uçaklar içinde halen kullanılan modeller de yer almaktadır. Kullanılan modeller arasında bir adet F-4 Ağır Bombardıman Uçağı, C4 Nakliye Uçağı gibi uçaklar da bulunmaktadır. Ancak bu uçaklar ömürlerini doldurmuş ve restore edildikten sonra buraya yerleştirilmiştir. Girişin hemen yanında herkesçe görülen bir füze rampasıyla birlikte yerleştirilmiştir. Biraz ileride daha önce cafe olarak kullanılan ancak ofise çevrilen kargo uçağı yer alır. Bu uçak Kıbrıs Savaşı sırasında hasar görmüş, onarım sonrası müzeye verilmiştir. Yine açık alanda polis helikopteri, çeşitli amaçlarla kullanılan ve tarihi nitelik kazanmış uçaklar da yer almaktadır.

Karikatür Müzesi

Eskişehir Karikatür Müzesi Anadolu Üniversitesi tarafından kurulmuştur. Üniversite bünyesindeki Karikatür Sanatını Araştırma ve Uygulama Merkezi bünyesinde hizmet veren müze bu alandaki büyük bir ihtiyaca cevap vermektedir. 19. yüzyıl başlarında inşa edilen bir evin restore edilmesiyle oluşturulan müze tarihi Odunpazarı Evleri içinde bulunmaktadır.

Eskişehir Karikatür Müzesi içinde yerli ve yabancı yüzlerce karikatüristin eseri bulunmaktadır. Müzenin üst katında arşiv eserleri bulunmakta, alt katı karikatüristlerin açtığı sergiler için kullanılmaktadır. Hemen her konuda çizilen karikatürler le keyifli zamanlar geçirmek, bu alandaki sanatçıların yapıtlarını incelemek için bu müze paha biçilmez bir olanak sağlamaktadır.

Eskişehir Karikatür Müzesi’nin bulunduğu bina yüz yıldan uzun bir süredir ayaktadır. Binanın bulunduğu bölgede bulunan çok sayıda Osmanlı evi restore edilerek ziyarete açılmıştır. Bu yanıyla müzeyi gezmek tarihi bir ziyaretin de kapısını aralayacaktır. Modern sanatlarla tarihsel değerlerin kesişim noktasını merak edenler bu müzeyi gezebilir.

Eskişehir Karikatür Müzesi’nin altı bölümü bulunmaktadır. İlki arşivdeki eserlerin sergilendiği, müze koleksiyonunun teşhirinin yapıldığı daimi sergi alanıdır. İkincisi yerli ve yabancıların kullanabildiği değişken sergi bölümüdür. Üçüncüsü yeni çalışmalara imza atılan Atölye bölümüdür. Gezi sırasında uğranması gereken iki bölüm daha vardır. İlki Türk karikatürcülere, ikincisi Eskişehirli karikatürcülere ayrılmıştır. Müze içinde geniş bir kütüphane de bulunmaktadır.