Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
|
Bitkileri Çoğaltma Yöntemleri
Bitkileri Çoğaltma Yöntemleri
Bahçe bitkileri başlıca 2 Ana yöntemle çoğaltılır.
1. Generatif (eşeyli = tohumla) çoğaltma
2. Vegetatif (eşeysiz) çoğaltma
I- Generatif (eşeyli = tohumla) çoğaltma
Bu üretim şeklinde esas, dişi ve erkek eşey hüçrelerinin birleşmesi sonucu tohum oluşması ve bununla yeni bir bireyin ortaya çıkmasıdır. Yani bu üretim tekniğinde üretim aracı "tohum"dur.
Tohum ile üretim, iç mekan süs bitkileri yetiştiriciliğinde çok kullanılan bir yöntemdir. Çiçek açan süs bitkilerinin tümü aşağı yukarı tohum ile üretilmektedir. Başarılı bir üretim için tohumların üstün nitelikte olmasına özellikle dikkat edilmelidir.
İyi kalitede bir tohumda aranılan başlıca özellikler şunlardır: Çimlendiği zaman ait olduğu tür veya çeşidi vermelidir; yüksek çimlenme yeteneğinde ve hastalıklardan arınmış olmalıdır; başka ürünlere ait tohumlarla, yabancı ot tohumlarıyla veya yabancı ot tohumlarıyla veya yabancı maddelerle karışık olmamalıdır. Tohumun çimlenme yeteneği ve saflığı, söz konusu bütün tohumu temsil eden homojen bir örneğin alınması ve buna "tohum testi"nin uygulanması ile saptanabilir.
- Çimlenmeyi Etkileyen Çevre Koşulları
A) SU
Suyun tohum tarafından emilmesi çimlenme olayının ilk basamağını oluşturur. Suyun alınmasını etkileyen en önemli etmenler tohum ve kabuğunun özelliği ve tohumun çevresinde bulunan alınabilir suyun miktarıdır. Suyun alınma hızını sıcaklık da etkiler, yüksek sıcaklıkların etkisi hızın artması lehinedir. Uygun su miktarını sürekli olark sağlamak güçtür. Çünkü çimlenme, ortamın sıcaklık ve nem yönünden dalgalanmalara uğrayan üst yüzünde oluşur. Zorunlu olarak yüzlek ekilen küçük tohumlarda veya çimlenme hızının düşük olduğu durumlarda sorun daha büyüktür. Sulama sürekli yapılmamalı, ancak aşırı derecede olmamalıdır. Sulamalar genellikle sabahları yapılmalıdır. Öğleyin ve yakıcı sıcaklarda, gün ortasındaki sulamalardan kaçınmalıdır. Öte yandan kötü bir drenajla birlikte aşırı bir sulama da çok zararlıdır, çünkü bu durum çimlenme ortamındaki havalanmayı azaltır ve çürümelere neden olur.
B) SICAKLIK
Çimlenme için ikinci gereksinim uygun bir sıcaklıktır. Sıcaklık, çimlenmeden sonra fidelerin büyümesi üzerine de etki yapar. Çoğu kez, çimlenme için gerekli sıcaklıktan biraz aşağı sıcaklıklar fidelerin büyümesi için çok uygundur.
Optimum sıcaklık çimlenme için en uygun olanıdır. Bu sıcaklıklar yüzde olarak en çok fidenin en yüksek çimlenme hızıyla oluştuğu sıcaklıklardır.
C) OKSİJEN
Tohumlar canlılığını koruduğu sürece solunum devam eder, bu nedenle oksijen şarttır. Oksijen azlığının çimlenme üzerine etkisi çok önemlidir. Eğer oksijen çok az miktarda, çimlenme tümüyle durmasa bile gecikebilir. Aşırı derecede sulamalar, özellikle drenajı kötü olan tohum yastıklarında, ortamın boşluklarını havadan çok su ile doldurduğu için oksijen miktarı çok azdır.
C) IŞIK
Işık fidelerde büyüme olayını etkiler. Işığın gerekenden az olduğu durumlarda sarı renkli, ince uzun ve zayıf fideler oluşur. Kısa, güçlü ve bodur fidelerin elde edilmesi için bunların yeteri kadar ışıklanmaları sağlanmalıdır.
Öte yandan aşırı derecede yüksek ışık şiddeti fidelerde sıcaklık zararı oluşturan yüksek sıcaklıkla sonuçlanır. Sonuç olarak aşırı derecede düşük veya yüksek ışık şiddetinden sakınmalıdır.
Spor İle Üretim
Eğrelti olarak bilinen çiçeksiz bitkiler spor ile üretilir. Spor genellikle tohumdan farklı bir yapıya sahiptir. Bir hücreden oluşmuştur ve nemli ortamlarda yaşar. Çoğunlukla çizgi veya noktalar halinde eğrelti yapraklarının alt yüzünde bulunur. Bazen de yaprak kenarları boyunca oluşurlar. Bir spor kesesi içinde bulunurlar. Sporlar olgunlaşınca kese çatlar ve sporlar dağılır. Uygun ortam bulunca çimlenerek gelişirler ve yeni bir eğrelti bitkisi oluştururlar.
II- Vegetatif (Eşeysiz) Üretim
Bitkilerin kök ve sürgün oluşturabilen veya başka bir bitki ile kaynaşıp gelişebilen beden parçaları veya kol, soğan ve yumrular gibii özelleşmiş vegetatif organlar ile yapılan üretmeye "Eşeysiz Üreme " denir. Bu amaçla kullanılan beden parçaları genellikle genç sürgünler, kollar, kökler ve yapraklardır.
1- Çelik İle Üretim
Bir bitkinin gövde, değişikliğe uğremış gövde, yapraklar veya kökler gibi vegetatif organlarının ana bitkiden kesiliip ayrılarak uygun çevre koşulları altında başka bir yerde köklendirilmesine "Çelikleme" veya çelikle üretim adı verilir.
Köklü yeni bir birey elde etmek amacıyla bitkilerden kesilen beden parçalarına ise çelik denir. Gövde ve yaprak çeliklerinde kök oluşumunu sağlayıcı önlemler alınır.
Bu üretim yöntemi, ucuz, çabuk ve basit olup, pahalı ve güç bir uygulama olan anaç ve aşı sorununu ortadan kaldırır.
2- Aşı İle Üretim
Aşı iki bitki parçasını birleştirmek, kaynaştırmak ve tek bir bitkiymiş gibi birlikte büyüme ve gelişmelerini sağlamaktır. Aşılı bir bitkiyi oluşturan bu iki bitki parçasından, üzerine aşı yapılan ve kökü oluşturan alttaki kısmına "anaç", aşı yerinin üstünde kalan ve bitkinin tacını (gövde ve dallarını) oluşturan kısmına da "kalem" veya "çeşit" adı verilir.
Anaç üzerine takılacak parçanın niteliğine göre aşılar, "Göz" ve "Kalem" aşıları olmak üzere iki gruba ayrılır.
AŞILAMADA DİKKAT EDİLECEK HUSUSLAR.
Aşı kalemi ve Anacın bir biri ile uyuşması için seçilen metaryaller en az tür düzeyinde olmalıdır.
Familya bağımlılığı en son sınır teşkil eder.
Anaç fidanlar yüksek kalitede olmalı ve tohumdan üetilmiş genç fidanlar tercih edilmelidir.
Kalemler sağlıklı fertlerden alınmalıdır.
Daimi yeşil ve iğne yapraklı türlerde kalemler alınıp doğrudan doğruya kullanılmadan önce kesilmelri gerekir ve bunların taze olmaları şartdır.
Kalemler buzlu polietilen torbalarda taşınıp aşılanmadan soğuk hava deposunda bir süre saklanabilir.
Bütün aşı kalemleri sıfırın üzerinde olduğu zamanlarda alınmaldır.
Yaprağını döken türlerde yaprak dökümünden sonra Aralık Şubat aylarında alınmalı ve kullananakadar soğuk hava deposunda bir süre saklanabilir.
Pirensip olarak kalemler ışıkda büyümüş normal ve kuvvetli gelişen sürgünlerden alınmalıdır. Su sugünlerinden kalem alınmaz. Kalem almak için aynı yılın sürgünleri ve çoğunlukla bir yaşındaki sürgünlerden kullanılmalıdır.
Bazı yapraklı türlürde açık alanda başarı sağlamak için kalemin vejetasyon noktsdındaki yüzükle birlikte iki yaşındaki odundan mutlaka alınması gereklidir.
Ağcın üst dallarından alınan aşı kalemlerinden üretilen fidanlar bol çiçek verir.
Ağcın üst dallarından alınan erkek alt dallarından alınan kalemler dişi bireyler oluşturur.
Anaçlar ile kalem alınan meteryaller mümkün olduğunca muhit şartları bir biri ile uyum sağlamalıdır.
3- Daldırma İle Üretim
Bu vegetatif üretim yöntemi, ana bitkiye bağlı bir şekilde gövdenin veya sürgünün köklendirilmeye alınmasıdır. Köklenen gövde daha sonra kendi kökleri üzerinde büyüyen yeni bir bitki elde etmek amacıyla ana bitkiden ayrılır. Daldırılan gövdeye "daldırma materyali " adı verilir. Daldırma yapılacak bitkinin dalları esnek ve kıvrılır nitelikte olmalıdır.
Daldırma ile üretimde kök oluşumu sürekli neme, iyi havalanmaya ve köklenme bölgesinde orta bir sıcaklığa bağlıdır. Bazı durumlarda, daldırma ile üretilen bir bitki, çelikle üretilen bir bitkiye oranla daha kısa bir zamanda daha fazla bir büyüklüğe erişebilmektedir.
4- Ayırma ve Bölme İle Üretim
Soğanlar, soğanımsı gövdeler, yumrular, yumru kökler, rizomlar ve yalancı soğanlar gibi özelleşmiş gövde ve köklere sahip olan bitkilerin üretimi ayırma veya bölme yöntemiyle yapılır.
Özelleşmiş vegetatif organlardan soğanlar ve soğanımsı gövdeler gibi doğal olarak ayrılabilen kısımlardan yararlanan çoğaltma işlemine "ayırma", bitkinin rizomlar, gövde ve kök yumrularında olduğu gibi, kesilerek parçalara ayrıldığı durumlardaki çoğaltmaya ise "bölme" adı verilir.
Soğanlı Bitkiler 4 gurup altında toplanır:
1. Gerçek soğanlı bitkiler (lale, sümbül, nergis, lilium,dutch iris vb.)
2. Soğanımsı gövdeye sahip olan bitkiler (gladiol, frezya, crocus yani çiğdem)
3. Yumrulu bitkiler (cyclamen, yıldız)
4. Rizomlu bitkiler (şakayık, süsen)
Soğanlı bitkiler; toprak üzerlerindeki yaprak, çiçek gibi dış kısımlarını, büyüme mevsimini tamamladıktan sonra, kuruyarak dökmelerine karşın, hayatlarını toprak altında sürdürebilen bir veya çok yıllık bitkilerdir. Aslında soğan; bitkinin besin maddelerini depo eden özel bir gövdedir. Çoğunlukla dikey duran, tepesinde büyüme konisi veya çiçek taslağı bulunan kalın pullar ile kaplanmış bir gövde çeşitidir. Yaprak, sap, çiçek, gibi toprak üstü tüm organları içerir.
Doğal çiçek soğanlarının üretiminde kullanılan yöntemler:
1. Tohumla Üretim
2. Ana Soğanın Yanında Oluşan Yavru Soğanlar İle Üretim
3. Soğanda Çapraz Kesim Yöntemi İle Üretim (Cross Cutting)
4. Soğanın Bölünmesi (Dilimlere ayırma) Yöntemi İle Üretim
5. Soğanı İkişerli Pullarına Ayırma Yöntemi İle Üretim (Twin-scaling)
6. Soğanı Pullara Ayırma Yöntemi İle Üretim (Scaling)
7. Merkez Çıkartma ve Oyma Yöntemi İle Üretim (Scooping)
8. Rizom ve Yumruların Göz İçeren Parçalara Bölünmesi Yöntemi İle Üretim
9. Gövde Çelikleri ile Üretim
10. Havai Gövde Soğancıkları ile Üretim
11. Toprak Altındaki Soğan Gövdesi Üzerinde Oluşan Soğancıklar İle Üretim
12. Doku Kültürü ile Üretim (Micropropagation)
Her soğanlı bitki türünün kendine özgü çoğaltma şekli vardır. Bitki türüne göre yöntemler farklılık gösterir. Üretim yöntemi seçilirken, tür veya çeşidin hangi üretim yöntemine cevap ver*diği bilinmelidir. Kullanılabilecek üretim yöntemlerinden hangisinin uygun olduğu amaca göre saptanmalıdır. Generatif ve vejetatif yöntemlerle yapılacak üretim çalışmalarından önce, anaç*lıkların kurulması ve üretim materyallerinin doğa yerine bu anaçlıklardan sağlanması gereklidir.
Sümbül soğanında soğanın tabanı soğanın 1/3 kadar kısmı çapraz olarak 6 eşit parçaya kesilirse kesim yerlerinde zaman içinde küçük yavrular oluşur ve bu yavrular büyütülür. Burada kesmenin amacı soğan tablasının ortasındaki çiçek tomurcuğunu tahrip etmektir. Ama bu yöntem sadece sümbülde kullanılır.
Gladiol, frezya ve çiğdem (Crocus) gibi "Soğanımsı gövdeli bitkilerde çoğaltma ana soğan ve yanında oluşan yavrularla yaplır.
Lale de çoğaltma sadece yavrularının büyütülmesiyle yapılır. Yavrular büyürken ana soğan kaybolur.
Liliumlarda ise çoğaltma küçük yavrularla (bulbil) veya liliumun soğan pullarının ana soğandan kopma noktasında küçük soğancıklar oluşturularak yapılır.
Soğanın pullarından yavru oluşturmak için yaz aylarında (Ağustos) poşet içine liliumun dış pullarını biraz toz fungusit (Mantar ilacı) katarak çalkalayıp içine nemli perlit, kum veya torf gibi materyallerle karıştırıp nemlendirip 17-20 oC sıcaklıktaki bir yere bırakıp 2-3 ay beklemek yeterlidir. Bu sürecin sonunda pulların dibinde küçük yavrucuklar oluşur bunlar pullarla birlikte toprağa dikilirler. Bu arada liliumlarda bazı türlerde tohumla çoğaltma kullanılır.
5- Suda köklendirme
Suda köklendirmenin püf noktaları nedir, nasıl yapılır aşağıdaki bilgilere göre hareket ederseniz başarılı olursunuz.
Suda köklendirerek bitki çoğaltmak kolay bir yol olsa da her aklımıza gelen bitkide işe yaramıyor. Çoğaltmak istedğiniz tür hakkında araştırma yapıp suda köklendirmeye uygun olup olmadığını öğrenmelisiniz.
a- Köklendirilecek dalın özellikleri
En fazla 1 yıllık olmalı. Dal ne kadar yeni, genç, taze ise o kadar iyi (fakat çok fazla körpe de olmamalı). Bir dalın son uç kısmı da olabilir bir yan sürgün de olabilir.
b- Uzunluğu
Santimin değil yaprak boğumları sayısı önemli. En uç kısmı saymayın. Onun dışında en az 3 tane, en fazla 8 tane boğum yeri olmalı. Boğumları arası çok kısa ise bu takdirde verdiğim sayılara göre dal 3 veya 5cm gibi kısa kalacaksa bu takdirde şu uzunluğa göre düşünün: Dal en az 10cm, en fazla 25cm olacak.
c- Dalın alınışı
Çok keskin bir alet kullanın. Falçata (maket bıçağı) en uygun alettir. Makas gibi aletler sıkıştırıp dokuları ezebilir, ezilen dokular dalın içlerine doğru ölür ve çürüme başlar. Dalı kesmeden önce kesici aleti ya alkolle silerek ya da ateşe tutarak önce dezenfekte etmelisiniz. Üzerinde fazla yaprak bırakmayın. uçta çok küçük yapraklar varsa onları saymayın, 3 – 4 tane olgun ve sağlıklı yaprak yeterli. Fazlalık yaprakları kopartmaya çalışırsanız dalın derisi yaralanabilir soyulabilir. Fazla yaprakları dala bitiştikleri yerden makasla kesin.
d- Hangi bitkilerin dallarından?
Her bitki suda köklenemez. Örneğin sardunya türleri toprakta hemen köklenir ama suda bekletince haftalarca köklenmez, çürüyebilir. Suda köklendirmek istediğiniz bitki hakkında önce araştırma yapın. Çelikle çoğaltma usullerinde suda köklendirme tavsiye edilmemişse en uygun yöntemi seçin. Toprakta köklenmesi biraz zor olan kauçuk ve benjamin suda bir iki ay içinde köklenir. Başlamak için uygun zamanı ise ocak, şubat aylarıdır. Yeterince köklenene kadar ilkbahar gelir. Gardenya da suda köklenebilen türlerden.
Afrika menekşesini ise bir çay bardağına bir yaprak koyarak, bardağın dibinde sadece 1cm kadar yüksekliğinde o kadar az suda köklendirin.
e- Köklenmeleri ne kadar sürer?
Her bitki için farklı. Kimileri birkaç günde, kimileri birkaç haftada köklenmeye başlar. Sıcaklık, havadarlık ve ışık şartları da önemli etkenlerdir. Esintisiz havasız ışıksız köşelerde köklenme hiç mümkün olmayabilir.
Su içinde köklendirmede çok önemli püf noktaları
Suda köklendirmede en önemli püf noktasını bilmeyenler başarısız oluyor. En önemli şey, az su kullanmaktır. Bir dalı yarım çay bardağı suda veya birkaç dalı yarım su bardağı suda köklendirmeye çalışmalısınız.
Santimin değil yaprak boğumları sayısı önemli. En uç kısmı saymayın. Onun dışında en az 3 tane, en fazla 8 tane boğum yeri olmalı. Boğumları arası çok kısa ise bu takdirde verdiğim sayılara göre dal 3 veya 5cm gibi kısa kalacaksa bu takdirde şu uzunluğa göre düşünün: Dal en az 10cm, en fazla 25cm olacak.
Suda beklerken bitki hayatta kalabilmek için hormon oluşturur ve salgılar. Hormon suya karışır. Bu hormonun sayesinde hem köklenme oluyor hem hastalıklara karşı direnç oluşuyor. Bu önemli püf noktası öncelikli olmak üzere şu maddelere de harfiyyen uymalısınız:
1- Su klorsuz olmalıdır. Bunun için iki gün bekletilmiş su gerekiyor. Gerçi bazı bitkilerde hiç farketmez.
2- Suyu haftada bir ya da 10 günde bir defa değiştirin. Daha sık değiştirirseniz yukarda bahsettiğim hormon işe yaramaz, köklenme olmayabilir hatta çürüme olabilir. Hiç değiştirmemek ise suyun tamamen oksijnsiz kalmasına, zararlı bakterilerin çoğalmasına, bitkinin zehirlenmesine sebep olabilir. Eğer hava sıcaksa ve su buharlaşıp eksiliyorsa bitkiyi bardaktan hiç çıkarmadan, kalan suyu dökmeden üstten su ekleyin. Bu daha iyidir.
3- İki haftada bir defa besinli su kullanın. Sıvı bitki besininden sadece küçük bir damlayı suya ilave edin. Besin yoksa çok az miktarda şeker serpebilir veya varsa küçük bir damla mısır şurubu damlatabilirsiniz.
4- Çok serin bir ortam iyi değildir.
5- Şişenin veya bardağın koyu renkli olması gerektiğini tavsiye edenler de var. Bu önemli değil. Yaprakların fotosentez yapabilecek kadar kuvvetli ışığa ve esintiye, havadar ortama ihtiyacı var, işte bu önemlidir.
Evlerde biraz zor
Denemelerimde gördüm ki ortam ne kadar havadar olursa köklenme o kadar kesindir hem çabuk olur. İlkbaharda ve yazın dışarda açık havada tutarsanız köklenme kesindir.
İdeal şartlar
18 – 26C dereceler arasında ılık esintiler, şiddetli aydınlık, yaprakları hafifçe ısıtacak kadar sabah veya akşam güneşi..
Köklenmenin yeterli derecesi
Kökler çıkmaya başladığında hemen dikmeyin. Köklerin en az 5cm uzamış olmalarını bekleyin.
Köklenmiş bitkiyi yeterince nemli toprağa dikin, sulamayın. Hemen naylon geçirip sıkıca bağlayın (saksısıyla beraber). 7 gün hiç açmayın. Bu sürede direkt güneş almamalı ama yeri şiddetli aydınlık olmalı. Böylece kökler gayet aktif bir şekilde toprağa sıkı sıkı tutunur. Sonra naylonu çıkarıp sulayın. Esintili veya iyi havadar yerde tutun. Hızla büyüyecektir.
Yukardaki tavsiye hemen hemen her tür bitki için önemlidir. Sadece kalın köklülerde önemli değildir. İnce köklüler için çok önemlidir. Çünkü kökler suya adapte olmuştur. Toprağa kısa sürede adapte olabilmeleri ancak yukardaki gibi kapalı tutmanızla mümkündür. Aksi takdirde toprağa adapte olmamış kökler topraktan su çekemez, yapraklar ise açıkta fazlaca nem kaybedip köklerdeki suyu çeker kökler büyük zarar görür.
|