Forum Üyeleri ile İlgili Küçük Öyküler

[@GeceLuna]

Orjinal Mesaj Sahibi MartiNeAgLe

Lale; Allahım ben niye geldim ya bir tane top ar 22 kişi peşinden koşuyor 30.000 kişde bağırıyor manyak mı bunlar?



Lale; Martin neden küfür ediyorsun forum kuralları var gidince seni banlıyacağım
Ben; Ama amaa ben burası forum değil ki halka açık yer neden forum kuralını uyguluyorsun bak hepsi küfür ediyor neden sadece ben
Lale; aslında Martin'de haklı tüh ne yapsam acaba en iyisi eve gidince küfürle ilgili bir konu açayım,Tamam Martin sessiz et küfürleri ben duymayayım..

Sigara yasağı gibi olmuş. Kapalı alanlarda küfür edilmez. Çok hoş olmuş gülmekten gözlerimden yaş geldi diyebilirim. Bu arada biri beni maça götürebilir mi ?

[@ReaL]

Hepsini okudum... Tam bir şey yazacak iken, yeni bir yorumu okuyunca allak bullak oldum... En iyisi yorum yapmamak...

İyiydi Martin...

* * *

Martin, seni özlediğimi fark ettim iyimi... at:

[@Emilio Santos]

Eline sağlık Martin, eğlenceli bir yazı olmuş Fanatik adam ya, hikayesi bile Beşiktaş ile ilgili

[@Mediter]

Orjinal Mesaj Sahibi LaLe

Kız kararlıydı…

‘’Bu gece olmalı bu’’ diye geçirdi kafasından.. Ev halkının uyuduğundan iyice emin olmak için gecenin bu saatini seçmişti.

Kaçacaktı…

Şarkıcı olacaktı o. Tek hayali buydu. Sesi güzeldi, fiziği ise şarkıcıyım diye geçinen bir sürü şarkıcı bozuntusundan daha iyiydi. Onun ne eksiği vardı ki onlardan? ‘’hiçbir eksiğim yok, sadece biraz şarkı öğreneceğim, o kadar. Hocalarda tutarım kendime, hele bir meşhur olim, o zaman görür o muhtarın oğlu beni” diye söylendi içinden..

Muhtarın oğlu o kadar evlerinin önünden geçmesine rağmen kendisini fark etmemişti. Hayalinin hep meşhur kimselerle evlenmek olduğu söyleniyordu, güzellik önemli değilmiş onun için, onun içindir ki onu fark etmiyordu. Görürdü o.

Bir masa örtüsünün içine bir iki basma entari ve lastikli paçalı donlarından koydu. Yatağın altından biriktirmiş olduğu birkaç kuruş parayı koynuna içine soktu. Bileziğine de bakarak ‘’ eğer gerekirse bunu da bozdururum’’ dedi..

Onu köyün en iyi davulcusu, en iyi zurnacısi istemişlerdi de he dememişti. ‘’Kendime davulcu, yada zurnacı karısımı dedirtecem, ben olsam olsam gazinocu karısı olurum’’ diye söylenerek bohçasının ağzını bağlayıp camdan dışarı çıktı.

Koşa koşa yola çıktı beklemeye başladı. Uzaktan kocaman farlarını açmış yaklaşan kamyona el etti.. Kamyoncu acı bir frenle durup kapıyı açtı. Direksiyondaki pala bıyıklı adam gözleri fırlamış bir şekilde, ağzının suları aka aka ‘’ bıyır bacım gideceğin yere goturim’’ dedi.
Yola koyuldular..

Kızın adı Munise.. Ama meşhur olunca Buse adını alacaktı kafasına koymuştu.

Şöförün adı Real’miş ‘’ ne biçim isim bu, acaip acaipte bakıyor’’ diye geçirdi içinden Munise.. Keşke başka kamyon durdursaydı ama sonra bu fikride beğenmedi, niye illa kamyon durduracaktı ki, arabada olurdu aslında.

Real: Ağnat bayım kızım, nereye gidiyorsun?

Munise: Ben sanatçı neyin olacamda, bir tanıdığınız var mı acaba?

Real: Olmaz mı , hemen şu ormanın içinde bir dağ gazinosu var , oraya götüreyim seni.

Munise: Ayy çok iyisin şoför abi, bir an önce gidelim.

Real : He kızım, bir an önce gidelim, yolcu yolunda gerek.

Munise sevinçten şarkı söylemeye başlamıştı. Adam sandığı kadar kötü değildi demek ki, neşesi yerine gelmişti. Kamyonun camını açarak sesini iyice yükseltti. Bu sırada yol kenarında arızalı bir aracı tamir etmeye çalışan müzik yapımcısı Böcü duyduğu sese kulakları inanamamıştı. Hemen kamyona el etti , kamyoncu istemeden de olsa durmak zorunda kalmıştı. Heyecanla kamyoncuya yaklaştı.

Böcü: B.Bu ses kimindi?

Kamyoncu kızgınlıkla. -Benimdi babom, ne olacak?

Böcü: Ben bu güzel seslerin inşaatçılarda olduğunu sanırdım ama sizz.

Real: De get la, benim sesim incemidir öyle.

Böcü bozulmuştu. Başını az daha kaldırınca sesin sahibinin başkası olduğunu anladı.

İçeride güzel bir köylü kızı vardı. Başında ki yemeniyi kafasının üstünden bağlamıştı tavşan gibi , üzerinde uzun bir puanlı elbise, bacaklarında paçalı don , ayaklarında naylon kunduralar vardı. Tam bir renk cümbüşüydü.

-Sizin kızınız mı?

Star: Hayır, İstanbul’a götürüyorum, sanatçı olacakta, yolda el etti aldım.

Munise: Hayır İstanbul değil, şu ileride dağ gazinosu varmış oraya götürüyor.

Böcü işi anlamıştı. Kamyoncuyu Polise teslim edeceğini söyleyerek tehdit etti ve kızı arabasına bindirdi. Tesadüf bu ya arabada çalışıvermişti.

Kamyoncu yarım kalan heveslerinin öfkesiyle arkalarından küfürler yağdırırken onlar arkalarından toz kaldırarak uzaklaşmışlardı bile.

Uzun bir yolculuktan sonra İstanbul’a gelmişlerdi, Böcü belli ki ne yapacağını iyi biliyordu, tereddütsüz dostu Star’ın sahip olduğu Çakıl gazinosundan içeriye girdiler.

Gazino sahnesinde Munise’nin hayallerini süsleyen sanatçılar vardı, gözlerine inanamıyordu.

İşte Taçsız kraliçe Oneyouu, işte Küçük Efsun, işte Diva Emel, yeni yıldızı parlayan Kardelen, gazinonun emektarı Smyrna, Popun kraliçesi Queen... Gazinonun çiçekçi kızı Minerva... Daha niceleri.

Müşterilerin bakışları bir anda kapıya yöneldi. Herkesi bir merak sarmıştı. Böcü’yü tanıyorlardı ama yanındaki pembe yanaklı kız kimdi acaba? Görüntü köylü kızıydı ama yürüyüşü bi acayipti canım, kıvır kıvır kıvırıyordu.

Müşteriler İnso, Ramses, Kartal, Abartma, İbrahim, Süperman gözlerini süzmüş kıza bakıyorlardı.

Böcü oralı olmadı. Doğruca Star’ın odasına girdiler. Star kapı vurulmadan girilince hazırlıksız yakalanmıştı, apar topar önündeki bilgisayarın ekranını kapatmaya çalışmıştı ama bilgisayar çakılmıştı ve ekranda hoş şeyler yoktu.

Star: Hay ana.. Lan Böcü , dostum kapıyı vursana lan bir önce.

Böcü: Ehühehü, ya rahat ol, bak kimi getirdim

Star: ?????

Böcü: Bakma aval aval bir dinle ondan sonra konuş.

Munise hemen şarkı söylemeye başlamıştı. Star bu sese hayran kalmıştı, ama çok acıklıydı şarkısı, ağlamamak için kendini zor tuttu.

Star: Hemen.. Hemen başlasın… Çıkar, çıkar kızım üstünü başını..

Munise: ama .. ama ben sanatç..

Star. Yav tamam kardeşim, sanatçı olacan, üstünü bir değiştir ondan dedim.


Böcü: Böyle söylesin, değişik bişey olur, Çakıl’da bir ilk.

Star .. Tamam, tamam hemen sahneye alıyoruz Muniseyi. . Afişlere resmini koyun, Acıların kadını deyin..

Bu arada Star, Böcü’nün kulağına eğilerek..

- Nerden buldun lan bunu, az şerefsiz değilsin ha..

Böcü : Yolda rast geldim, düşündüğün gibi değil yav, la sen bilgisayarda kötü yerlere gire çıka ne oldun böyle.

Star: iyi iyi tamam, alıyoruz sahneye…

Munise ayağının tozuyla sahneye adımını attıktan sonra güzel sesiyle müşterileri mest etmişti. Öyle yanık söylüyordu ki…

Aniden duyduğu ses onu uyandırdı..

-Galk gız bi çay demle, daha inek sağılacak, tarlaya gidilecek sen yatıyon.

Kör olmayasıca kocasıydı bu ve maalesef gördükleri de rüyaydı..

Çaydanlığı ocağın üzerine sertçe koyarak bir şarkı mırıldanmaya başladı… (fondaki)

[MEDIA]http://storagestart2.divshare.com/launch.php?f=16052525&s=a59[/MEDIA]

Eline sağlık Lale,
Harika yazmışsın ve Munise'yi kurtarmışsın.
Munise sen de dua et kızım ki, rüyadaymışsın,
bak Müjde ablanın başına gelenlere

http://www.youtube.com/watch?v=CIHKZwIKulg

Hadi geçmiş olsun Münise, velinimetin, efendin olan kocanın kıymetini bil bir dediğini iki etme, bu zamanda koca kolay bulunmuyor...

[@Senfonim]

Ne güzelmiş burası. Yeni buldum. Harikasınız , emeklerinize sağlık : )