Forum Gerçek

AnasayfaForumları Okundu Kabul Et Bugünkü Mesajlar
Geri git   Forum Gerçek > Motorlu Araçlar Dünyası > Teknik Bilgi ve Sorun Merkezi


Yeni Konu aç  Cevapla
 
Seçenekler
Eski 09.04.2010, 13:28   #1
Çevrimdışı
Kartal
Müdavim

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Geleceğin Otomobil Teknolojileri Hakkında Derlemeler.

Kaza yapan araç, 112 yi kendisi arayacak



Kaza yapan araç, 112'yi otomatik olarak kendisi arayacak. Ordulu bir grup öğrenci, araç kaza yaptığında otomatik olarak 112'yi arayan bir sistem geliştirdi.

Ordu bilim ve Sanat Merkezi öğrencileri, geçtiğimiz yıl Ordulu 4 gencin Kürtün Barajı'nda balık tuttuktan sonra dönüşte Harşit Çayı'na uçarak bir gün sonra bulunmalarından etkilenerek yeni bir sistem geliştirdi. Buna göre araç, uçuruma uçtuğunda ya da kaza yaptığında sistem 112, 155 gibi telefonlar yanı sıra kişinin aranmasını istediği 8 ayrı telefona çağrı yapıyor. Kaza yaptığını, yardıma ihtiyacı olduğunu cep telefonu operatörlerinden yararlanarak yerini bildiriyor.

Ordu Bilim ve Sanat Merkezi öğretmenleri Ahu Feyhan Fidan, Gökhan Aksu va Alp Arslan tarafından hazırlanan Yoroz Ekibi Bensu Karamustafa, Sıla Akbaba, Çağrı Muratoğlu, Berkay Çınar Bozdağ, Asu Özince, Yusuf Çağrı Topal, Umut Kaan Öztürk ve Berk Özer Şensoy'dan oluşuyor. Ordu Bilim ve Sanat Merkezi Öğretmeni Ahu Feyhan Fidan, "Böyle bir sistemi hazırlama fikri geçen yıl yaşanan kazadan doğdu. Ordu'yu üzen o kazada cenazeler okulun bahçesinden kaldırılmıştı. Kaza yapanlar ancak bir gün sonra bulunmuş adli tıp raporlarına göre kazadan 6 -7 saat sonra hayatlarını kaybettikleri belirtilmişti. Bu öğrencilerimizi çok etkiledi ve böyle olayların olmaması için bir sistem kurmaya itti. Sonuçta bu proje ortaya çıktı." dedi.

Yoroz Takımı öğrencilerinden Bensu Karamustafa ise "Dağlık ve engebeli bir coğrafyada yaşıyoruz. Karadeniz Bölgesi arazı yapısı olarak araçların araçların uçuruma uçmalarına çok müsait. Bir İç Anadolu Bölgesi gibi yollar düz ovada geçmiyor. Hatta çoğu yollarda yerleşim birimi olmadığı için kaza yapan araçtan haber almak da uzun zaman alabiliyor. Biz Yoroz Takımı olarak geçtiğimiz yıl yaşadığımız acı olaydan da etkilenerek bu duruma bur çözüm üretmek istedik." diye konuştu.

Geçtiğimiz yıl havadan su yapan sistemi ile First Lego Liginde Türkiye birincisi olduktan sonra Türkiye'yi temsilen gittiği Amerika'da dünya dördüncüsü olan Ordu Bilim ve Sanat Merkezi bu yarışmaya bu proje ile katılacak.

Kaynak:Teknolojide.
  Alıntı ile Cevapla
2 Üyemiz Kartal'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 09.04.2010, 13:29   #2
Çevrimdışı
Kartal
Müdavim

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Geleceğin Otomobil Teknolojileri Hakkında Derlemeler.

Otomobilde internet zamanı



Biri otomotiv devi, diğeri web tarayıcısı ve artık araçta internet zamanı...


Günümüzde artık internet pek çok ev ve iş yeri için olmazsa olmaz hale geldi. Bilgi almak veya eğlenmenin dışında, bank işleri, alışveriş, iletişim gibi ihtiyaçlar artık büyük oranda internet üzerinden hallediliyor. İnternet o kadar yaygınlaştık ki artık cep telefonları için de vazgeçilmez hale geldi. Ama internetin yayılması sona ermiş değil. Sırada arabalar var. Strategy Analytics firmasının yaptığı araştırmaya göre 2016 yılında Kuzey Amerika ve Avrupa'da üretilen arabaların yaklaşık %90'ı internet erişimi özelliğine sahip olacak.

Bunun nasıl olacağının cevabını ise Opera şimdiden veriyor. Şuradan sizin de inceleyebileceğiniz "Web on Wheels" yani "Tekerlekler üzerinde İnternet" adlı raporu araçlarda internet kullanımı konusunda yeni açılımlardan bahsediyor. Bu açılımlar ilk olarak Ford'un ilgisini çekti ve otomotiv devi Opera ile bir iş birliği anlaşması yapmaya karar verdi.

Arabalarda internet kullanımı konusunda en büyük soru işareti ise bu özelliğin sürücünün dikkatini dağıtmadan nasıl araçlara entegre edilebileceği. Opera bu sorunu sesli komut yöntemleri ile çözmeyi hedefliyor ama henüz araçlardaki internet bağlantısının hangi özellikler için kullanılacağına dair bir bilgi yok.
  Alıntı ile Cevapla
Kartal'in Mesajına Teşekkür Etti
Eski 09.04.2010, 13:32   #3
Çevrimdışı
Kartal
Müdavim

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Geleceğin Otomobil Teknolojileri Hakkında Derlemeler.

Motorlara yağ konulmayacak



Mekanik anlamda sürtünmeyi azaltan, yakıt tasarrufu sağlayan ürün geliştirildi


Türk teknoloji firması, nanoteknolojiyi kullanarak, bor madeninden sanayi ve gemicilik sektöründe enerji ve yakıt tasarrufu sağlayacak iki yeni ürün geliştirdi.

NNT Nanoteknoloji Bor Ürünleri AR-GE Sanayi Ticaret A.Ş Yönetim Kurulu Başkanı Anıl Akın, AA muhabirine yaptığı açıklamada, firma olarak yaklaşık 18 yıldır nanoteknoloji ve bor üzerine çalıştıklarını, işe başladıklarında devletin AR-GE kurumlarıyla ve üniversitelerle işbirlikleri yaptıklarını, ancak 18 yıl önce nanoteknoloji konusunda bir ön yargının olduğunu söyledi.

Dünyadaki bor madeninin yüzde 94'ünün Türkiye'de bulunduğunu anlatan Akın, şunları kaydetti:

''Borun önemini ortaya koymak açısından bazı çalışmalar yaptık. Bu çalışmalar neticesinde şu ortaya çıktı; bor gelecekte askeri ve sivil sanayide çok faydalar sağlayacak değişik ürünler ortaya çıkarabilecek kapasiteye sahip bir maden. Biz de bunun işlenmesi, ülkeye katma değer sağlaması açısından AR-GE çalışmalarına önem verdik. Firmamızda çalışan bilim adamlarıyla, akademisyenlerle beraber değişik projeler geliştirdik. Endüstriyelleşmeye hazır 20'ye yakın projemiz var. Savunma sanayi ve Sağlık sektörüne kadar birçok değişik projemiz var. Hepsi de bor bazlı nanoteknoloji ile geliştirilmiş projelerdir.''

''NANOLUBE'' İLE YAKIT TASARRUFU
Akın, yağlamayla ilgili yaptıkları çalışmalarda, piyasada üretilen ve satılan konvansiyonel yağlayıcıların, belli bir süreye kadar fayda gösterdiğini, daha sonrasında ise kimyasal tepkimeye girdiğini, etkisini kaybettiğini ve sanayide büyük kayıplara yol açtığını gördüklerini belirtti.

Yağın etkisi kaybolduğu taktirde ciddi aşınmaların ve sürtünmelerin ortaya çıktığını ifade eden Akın, ''Parçalar eskiyor, elektrik ve enerji sarfiyatları artıyor. Bunun minimuma indirilmesi için bor madeni ile nanoteknolojiyi bir araya getirerek maksimum seviyede çalışacak bir yağlayıcı, dolayısıyla enerji ve yakıt tasarrufu sağlayacak bir ürün ortaya çıkması konusunda çalışma yaptık. Elde ettiğimiz veriler neticesinde 'nanolube' adını verdiğimiz ürün ortaya çıktı'' diye konuştu.

Avrupa'nın en önde gelen bağımsız kuruluşları olan Almanya'daki TÜV Laboratuvarı, Almanya Devlet Malzeme araştırma Laboratuvarı, Almanya Nanoteknoloji Araştırma Laboratuvarı ve İngiltere Kraliyet Motor Araştırmaları Enstitüsünde ve Amerika'daki Sauthwest Research Institute'de ürün testi yaptıklarını dile getiren Akın, şunları söyledi:

''Yapılan testler sonucunda ürünün gerçekten nanoteknolojik ve bor madeniyle işlenmiş yeni nesil bir yağlayıcı olduğu ortaya çıktı. İkincisi, kullanıldığı sistemlerde eğer bu otomobil ise yüzde 10 ve üzeri yakıt tasarrufu sağladığı, eğer bir üretim makinesiyle burada da ciddi oranda elektrik tasarrufu sağladığı ortaya çıktı. Bunları belgeledikten sonra piyasaya girme anlamında firmalarla referans çalışması yaptık.''

''REFERANS ÇALIŞMASI TÜRKİYE'DE ZOR''
Referans çalışmasının Türkiye'de zor olduğunu, büyük fabrikaların ve bu fabrikalarda çalışan mühendislerin duruma daha çok şüpheci yaklaştıklarını anlatan Akın, ''Ürünü, Türk firması ürettiği için kabullenememe durumu söz konusu. Bu teknolojiyi bir Türk firmasının geliştiremeyeceğini düşünüyorlar. Geliştirmiş olsa dahi söz edilen faydaları sağlayamayacağı gibi ön yargılarla karşılaştık'' dedi.

''Nanolube'' ile fabrikalardaki üretim sistemleriyle denemeler yaptıklarını ifade eden Akın, ''Ortaya şu çıktı. Bu ürün sayesinde yüzde 7 ile 10 arasında elektrik tasarrufu sağlanıyor, mevcut sistem daha randımanlı çalışıyor. Ürünün, parçaları koruma özelliği sergilediği, yağın kalitesinin arttığı ve ısı derecelerinin düştüğü gibi birçok sonuçlar aldık'' diye konuştu.

SANAYİ KURULUŞLARIYLA SİGORTA ANLAŞMASI
Fabrikalardaki üretim makinelerinin pahalı ve 24 saat çalışan sistemler olduğunu anlatan Akın, ''Nanolube'' ürününü kullanan sanayi kuruluşlarıyla uluslararası geçerliliği olan bir sigorta anlaşması yaptıklarını, ürünü kullanan her müşterinin kullandığı sistemi garanti altına almış olduklarını belirtti.

Akın, aylık yaklaşık 2 milyon TL gibi enerji tüketimi olan bir tesisin ''Nanolube'' ile yüzde 7,5 civarında bir elektrik tasarrufu yaptığını, bunun aylık 150 bin TL tasarruf sağladığını ifade etti.

''Nanolube'' gibi bir ürünün Türkiye'de ilk olduğunu, daha da yaygınlaştırmak istediklerini belirten Akın, ''Berlin'de ofisimiz var. Oradan distribütörlük veriyoruz. Avrupa Birliği ülkelerine bu ürünle ilgili ihracatımız başlayacak. Almanya, Fransa, İsveç, Norveç ülkeleri öncelikli hedeflerimiz'' dedi.

DENİZCİLİK SEKTÖRÜNE ''MARİNE''
Akın, kara taşımacılığında olduğu gibi gemicilik sektörünün de maliyetlerle büyük bir boğuşma içinde olduğunu, gemilerin daha ekonomik ve tasarruflu bir şekilde işletilmesi gerektiğini ifade etti.

Gemilerdeki en büyük sorunun, motorlarının aşırı hararetten dolayı yağ kayıplarına yol açması olduğunu belirten Akın, ''5 bin tonluk geminin buharlaşmadan kaynaklanan yağ kaybı 300-400 litre. Bu miktar, aylık oran olarak değerlendirildiğinde çok ciddi rakamlar ortaya çıkıyor'' diye konuştu.

''Marine'' ürününü kullandıktan sonra hararetten kaynaklı yağ tüketiminin düştüğünü ve yakıt tüketimine katkı sağladığını gördüklerini söyleyen Akın, şunları kaydetti:

''Ülke ekonomisi adına, yakıt ve yağ tüketiminde çok ciddi tasarruf sağlayan bir ürün olduğu ortaya çıktı. Bunun en önemli özelliği içinde bor madeninin olması. Bor madeninin de çok yüksek teknolojiyle işlenmiş bir hali mevcut bu ürünün içinde. Danimarka'da bir gemi motoru üreticisiyle yapılan testlerde, yüzde 8 yakıt tüketiminde bir düşüş olduğu ispatlandı.''

Sanayi ve Ticaret Bakanlığının verdiği kapasite raporuna göre yıllık 10 milyon litreye ulaşan bir kapasitelerinin olduğunu, ancak bu kapasiteye bir anda ulaşmak için o oranda da ürünün satılabilmesi gerektiğini ifade eden Akın, ''O kapasiteye ulaşılamayabilir ama rakamsal olarak baktığımızda, piyasaya ilk giriş aşamasında nanolube ve marine ürünlerinin her biri için 5-6 milyon avroluk ihracat ve yurt içinde de aynı oranda satış hedefliyoruz. Daha sonraki senelerde bu rakamların 2-3'e katlanacağını düşünüyoruz'' dedi.

Akın, her biri 4 litre olan 160 TL'lik ''nanolube'' ve 180 TL'lik ''marine'' ürünlerinin her biri için 2010 yılında 100 bin adet satış hedeflediklerini belirtti.

''BOR, PETROLE ALTERNATİF''
Akın, önemli bir maden olan bor madeninin kıymetinin bilinmemesinin arkasında siyasi nedenler ve yurt dışı bağlantılı etkenlerin olduğunu ifade etti.

Türkiye'deki bor madeninin yıllarca topraktan alınıp, kamyonlarla gemilere yüklendiğini, Amerika ve Avrupa'nın çeşitli ülkelerine toprak olarak çok ucuz fiyatlara satıldığını belirten Akın, ''Bu kıymetli madeni işleyerek satışını yaparsak, ülke o kadar çok kazanır. Ancak bunu yapabilmek için de teknolojiye sahip olunması gerekiyor'' dedi.

Bugüne kadar üniversitelerde ve akademik kurumlarda bor ve teknolojileri üzerine ciddi çalışmalar yapılmadığı için ortaya bir teknolojinin çıkarılamadığını belirten Akın, ''Öncelikli olarak teknolojinin geliştirilmesi, bu ürünün nasıl kıymetli hale getirilebileceğinin bulunması gerekiyor. Son dönemdeki hükümet, Ankara'da Ulusal Bor Araştırma Enstitüsü diye bir kuruluş kurdu. Bor üzerine söz sahibi tek yetkili kurumdur bu enstitü. Türkiye bor madeninin kıymetini anladı'' diye konuştu.

Uluslararası verilere göre, petrolün 20-30 yıllık bir ekonomik değerinin olduğunu, borun da petrole alternatif bir yakıt ürünü olarak kullanılabilecek özelliklerinin bulunduğunu anlatan Akın, ''Boru yakıt olarak ürettik, ancak bu yakıtı şu anda konsantre halde yakıt deposuna ekliyoruz. Bu bor yakıtlarının bir ilkidir. Dünyada ilk defa bir bor madeni bir araba deposunun içine girdi'' dedi.

Akın, resmi verilere göre, dünya rezervinin yüzde 94'ünü barındıran Türkiye'de binlerce yıl kullanıma yetecek kadar bor madeninin bulunduğunu kaydetti.
  Alıntı ile Cevapla
Kartal'in Mesajına Teşekkür Etti
Eski 09.04.2010, 13:37   #4
Çevrimdışı
Kartal
Müdavim

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Geleceğin Otomobil Teknolojileri Hakkında Derlemeler.

Gece görüşlü arabalar geliyor



Gece uzun far yakmak tarihe karışıyor! Yeni gece görüş sistemleri otomobillerde yer alıyor...

Alman teknoloji devi Bosch'un, otomobil kameralarına yerleştirdiği geliştirilmiş gece görüş sistemi, yol kenarındaki objelerin geceleri algılanmasını sağlıyor.

Tüketicinin 2009 model Mercedes-Benz E-Sınıfı otomobillerle tanıştığı Night Vision Plus görüntüleyiciler, araç konsoluna yerleştirilerek, sürücüye yüksek kontrast imaj çıktıları sağlıyor ve yol kenarındaki 'hareketli' objeleri algılıyor. Rüzgarlık arkasına yerleştirilen kızılötesi kameraların, otomobilin farlarından gelen kızılötesi ışığı algılaması prensibiyle çalışan teknolojinin, 150 metreye kadar mesafedeki 'hareketli objeleri' algılayabildiği iddia ediliyor.

İnsanın aklına ister istemez şu soru geliyor: Acaba araç hareket halindeyken bu sistem, ne kadar verimli çalışıyor? Bu sorunun yanıtını öğrenebilmek için, son model bir Mercedes-Benz E-Sınıfı otomobilin direksiyonuna geçmek ve test etmek gerekiyor.




Dünyanın önde gelen otomotiv teknolojileri üreticisi Bosch tarafından geliştirilen Gece Görüş (Night Vision) sistemi ile birlikte araç içi video kamera kullanımı ile oluşturulan sürücü destek sistemleri gelişmeye devam ediyor.
Bosch, araçların içerisine yerleştirilen kameralar sayesinde sürüş güvenliğinin sağlanmasını amaçlayan video tabanlı sürücü destek sistemlerini geliştirmeye devam ediyor. Bosch mühendisleri tarafından yapılan Ar – Ge çalışmaları sonucunda ortaya çıkan her yeni işlevsel iyileştirme ile bu sistemler sayesinde araçların artık neredeyse “görme” yetisi kazanması sağlanıyor.
İlk kez Bosch tarafından Mercedes Benz’in S sınıfı araçları için geliştirilen Gece Görüş Sistemi, araçların görme yetisini kazanmalarını sağladı. Sistemin işleyişi gereği, infrared (Kızıl ötesi) uzun farlar, aracın önündeki alanın 150 metre ve ötesini görebiliyor. Bu ışık insan gözü ile görülemediğinden, karşıdan gelen araçların sürücülerinin görüş mesafesini etkilemiyor. Aracın içine yerleştirilen yüksek performanslı elektronik sistemlerle donatılmış bir kamera ise, bu kızıl ötesi sinyalleri toplayarak,

insan gözü ile görülebilir normal görüntülere çeviriyor. Aracın sürücüsü tarafından rahatlıkla görülebilecek şekilde ön konsola yerleştirilen ekran sayesinde sürücü, normal şartlardaki gece görüş mesafesinin çok ötesinde bir görüş alanına ve bilgisine sahip oluyor. Böylelikle sürücü, yol durumuna göre önceden tepki verebilmek için zaman kazanmış oluyor. Bu aşama Bosch tarafından “görmek” olarak adlandırılıyor. Araca yerleştirilen sistem sürücü için gece daha uzun mesafeleri “görerek” güvenli bir sürüş imkanı tanıyor.
Bir sonraki aşama ise “tanımak”. Bu aşama sürücüye yol durumu ile ilgili daha fazla bilgi sağlayan işlevler içeriyor. Yeni nesil sürücü destek sistemleri, sisteme önceden tanımlanmış özellikleri tanıyor ve sürücüye bilgi aktarıyor. Bu yıl seri üretimine başlanacak olan “Night Vision Plus” sistemi önceden sisteme tanımlanmış bilgiler sayesinde sadece “görmüyor” aynı zamanda “tanıyor”. Örneğin sistemin sinyal işleme teknolojisi sayesinde, aracın önünde bulunan yayaların durmakta mı yoksa hareket etmekte mi oldukları video kameralar tarafından görüntü verisi olarak algılanıyor. Bu özellik yayaların ekranda renkli görüntülenmesini ve sürücülerin daha fazla dikkat etmesini sağlıyor.
Bosch’un video tabanlı sürücü destek sistemlerinin gelişmiş diğer bir özelliği ise, trafik işaretlerini tanıması. Sistem, hız sınırlamaları, geçme yasağı, park yasağı ve benzeri trafik levhalarını video görüntülerinden algılıyor ve ekranda görüntüleyerek sürücüyü uyarıyor.
Video tabanlı sürücü destek sistemlerinin ileri versiyonlaında, Bosch uzmanları video kamera veya radar sensöründen ya da iki ayrı kameradan gelen sinyalleri birleştiriyor. Bu işlemden sonra oluşan görüntüyü esas alan ileri teknoloji elektronik cihazlar, tanımlanmış kritik durumları tespit etmenin yanı sıra görüntüyü bağımsız bir şekilde analiz ederek sisteme daha önceden tanımlanmamış durumları da “tanıyarak” sürücüyü uyarabiliyor. Bosch bu ileri teknoloji “tanıma” becerisini “Prediktif Acil Fren”
(PEB) sistemini geliştirmek için kullanıyor.
PEB sistemi, video kameralar sayesinde aracın bir cisme çarpmasının kaçınılmaz olduğu durumları tespit ederek, sürücünün gereken reaksiyonu vermediği bir durumda otomatik olarak frenleme yapıyor ve çarpışma anında oluşacak muhtemel sonuçların hafiflemesini sağlıyor.
Video tabanlı işlevler, Bosch tarafından geliştirilen geniş sürücü destek sistemleri ürün portföyünün sadece bir kısmını oluşturuyor. Sürücü destek sistemleri, her geçen gün artan trafik yoğunluğuna rağmen sürücülerin konforunu ve güvenliğini artırıyor.
  Alıntı ile Cevapla
Kartal'in Mesajına Teşekkür Etti
Eski 09.04.2010, 13:38   #5
Çevrimdışı
Kartal
Müdavim

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Geleceğin Otomobil Teknolojileri Hakkında Derlemeler.

Yaya koruma sistemi geliyor



Yayalar için artırılmış koruma sağlayan Elektronik Yaya Koruma sisteminin üretimine başlanacak.

Konuya ilişkin yazılı açıklamada, Bosch'un, yayaların ve bisikletlilerin trafik kazalarına karşı korunabilmesi amacıyla yeni teknolojiler geliştirdiği belirtilerek, bu teknolojiler arasında, aracın ön ucunun bir çarpışmadaki etkinin çoğunu emmesini sağlayan yeniliklerin de yer aldığı ifade edildi.

Bosch'un, EPP ile otomotiv iş koluna güvenli olduğu kadar etkin maliyetli bir sistem sunduğu dile getirilen açıklamada, şunlar kaydedildi:

''EPP; kaza tespitinde kendini yıllardır kanıtlamış olan arabanın ön ucu için ivme sensörlerinden ve saniyenin küçük parçalarında motor kaputunu yükselten erişim düzeneğini tetikleyen bir kontrol biriminden oluşuyor. Sistem, çarpılan gövdeye daha efektif bir 'deformasyon alanı' sağlıyor ve yaralanma riskini azaltıyor. Bir alternatif olarak, hava yastıkları da çarpışma koruyucusu olarak göz önünde bulunduruluyor.

CANLILARI TESPİT EDEN SİSTEM

Bosch tarafından EPP için geliştirilen bir diğer özel sistem ise çarpışmayı güvenilir bir şekilde tespit ve analiz eden özellik. Bu özellik sayesinde, sistem bir insan bedenini ya da bir alışveriş arabası gibi cansız nesneleri tam olarak ayırt edebiliyor. Canlı bedenleri tespit eden sistem, koruma amaçlı işlevleri aktive ederken, cansız nesneleri tespit etmesi durumunda fonksiyonlar aktive olmuyor.''

Bosch'un düzenlediği birçok testten 3 binden fazla veri elde ettiği belirtilen açıklamada, bu verilere dayanarak ve yüksek zekalı algoritmaların yardımıyla, EPP'nin anında ve güvenilir bir biçimde koruyucu mekanizmaları tetiklediği dile getirildi.

Açıklamada, EPP'li iki araç modelinin bu yıl seri üretimine başlanacağı ve yakında sistemin ilave uygulamalarının da hayata geçirileceği bildirildi.

TRAFİKTE YAYA VE BİSİKLETLİLERİN ÖLÜM RİSKİ YÜKSEK

Açıklamada, istatistiklere göre özellikle yayalar ve bisikletliler için cadde trafiğinde ölüm riskinin oldukça yüksek olduğu, 2005 yılında trafik kazalarındaki ölümlerde bu grubun payının Avrupa Birliği'nde (AB) yüzde 25, Kore ve Japonya'da ise yüzde 45 oranında olduğu bilgisine yer verildi.

AB'nin, konuya ilişkin olarak ''eSafety'' (eGüvenlik) programını 2010 yılı itibariyle trafik kazalarını yarıya indirme amacıyla hayata geçireceği ifade edilen açıklamada, bu kapsamda, Avrupa-NCAP çarpışma testinin de yayaları korumak için etkili teknikler arasında yer aldığı, Japonya ve Kore'de ise yasa koyucuların da benzer ölçümlerle hareket ettikleri kaydedildi.
  Alıntı ile Cevapla
Kartal'in Mesajına Teşekkür Etti
Eski 09.04.2010, 13:41   #6
Çevrimdışı
Kartal
Müdavim

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Geleceğin Otomobil Teknolojileri Hakkında Derlemeler.

Şişme kemer hayat kurtaracak



Yolculara ekstra koruma sağlayan ve hava yastığı gibi şişen emniyet kemerleri üretildi.
Otomotiv devi Ford, araçların arka koltuklarını kaza anında tıpkı hava yastığı gibi otomatik olarak şişen emniyet kemerleri koydu.

Uzmanlar, bu kemerlerin bilhassa çocuklarda kaburga kırılmalarını, iç kanamayı ve yaralanmayı önlemede etkili olacağını belirtiyor.
Yetişkin yolcular da bu şişme emniyet kemerlerinden faydalanabilecek.

Şişme kemerler normal emniyet kemeri ile aynı şekilde takılıyor.

Yeni
teknoloji gelecek yıl ABD'de üretilecek son model Ford Explorer 4x4'lerle piyasaya sürülecek.

Kemerler şöyle çalışıyor: Olası bir kaza halinde Explorer'daki sensörler, darbenin sertliğini hesaplayacak ve kemerleri 40 milisaniyede şişirecek.

Havayastığı emniyet kemerleri, darbenin etkisini geleneksel emniyet kemerine göre bir alana beş kat daha fazla dağıtıyor.

Bu da yolcunun gögüs kısmına oluşacak baskıyı azaltıyor ve baş ve boyun hareketini kontrol ediyor.

Yeni kemerleri deneyenlerin yüzde 90'ı bunların geleneksel kemerlere çok benzediğini ve çok daha rahat olduğunu söylüyor.
  Alıntı ile Cevapla
Kartal'in Mesajına Teşekkür Etti
Eski 09.04.2010, 13:44   #7
Çevrimdışı
Kartal
Müdavim

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Geleceğin Otomobil Teknolojileri Hakkında Derlemeler.

Çarpışmayı önleyen robot balık



Japon otomotiv firması Nissan, araçlarda çarpışmayı önleyecek yeni teknolojik ürünü "robot balığı" 6 Ekim'de Tokyo'da düzenlenecek Ceatec elektronik fuarında tanıtacak

Daha önce arıların uçarken diğer böceklekle çarpışmasını engelleyen 300 derece görüş açısına sahip, son derece karmaşık bir yapısı olan gözlerden esinlenerek tasarlanan prototip BR23 C, bu kez balıklardan esinlenerek hazırlandı ve 180 derece açıda ve iki metre önündeki tüm engelleri tespit edebilen sensörlerle donatıldı.

Sistemde veriler bir mikroişlemciye geçilir geçilmez anında çarpışmayı önleyici bir manevra yapılması sağlanıyor. Araç önüne aniden biri çıkarsa, tekerleklerin yönü çevriliyor.

Tokyo Üniversitesi ile işbirliği yaparak geliştirdiği, şimdilik bir oyuncağa benzeyen bu prototipi yakında üreteceği otomobillerde kullanmayı hedefleyen
Nissan'ın bu projesinden sorumlu mühendisi Toshiyuki Ando, "Araç bir engeli tespit ettikten sonra saniyenin çok kısa bir bölümünde, çarpışmadan kaçacak kadar veya daha fazla açıda tekerleklerinin yönünü çeviriyor. Sistem, balıjkların biribirlerine çarpmadan sürüler halinde dolatıklara sistene benziyor. Her şey bir bakışta olup bitiveriyor. Bunun eski sistemlere göre tek farkı, çarpışmadan kaçınılacak manevranın tamamen içgüdüsel yapılması, bu olmadan robot engelden kaçmak için yeterince hızlı hareket edemez" diye konuştu.

Eporo adı verilen minik robotlar, çarpışma anını önceden farkederek balık davranışını taklit ederek çarpışmadan otomatik olarak kaçınma hareketi yapabiliyor. Epolo'da her engel arasındaki mesafeyi ölçmek için lazer telemetre kullanıldı.

Şu anda 7 ayrı seyahat aracında kullanılmak üzere üretilen minik robotların gelecekte trafik kazalarının engellenmesi konusunda büyük mesafe kaydedeceğine inanılıyor.
  Alıntı ile Cevapla
Kartal'in Mesajına Teşekkür Etti
Eski 09.04.2010, 13:47   #8
Çevrimdışı
Kartal
Müdavim

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Geleceğin Otomobil Teknolojileri Hakkında Derlemeler.

Alkollü sürücünün kontağını kilitleyen sistem



Japon otomobil devi Toyota, sürücünün alkol seviyesi yüksekse aracın kontağını kilitleyen bir sistem geliştirdiğini açıkladı.

Şirkette yapılan açıklamada, bir dijital kamerayla birlikte nefesteki alkol oranını ölçen bir el cihazından oluşan sistemin, alkol miktarını tespit ettiği ve sürücünün tanınması için fotoğrafını çektiği belirtildi.

Alkol testi pozitif çıkarsa, sistem, tespit edilen alkol seviyesine göre sürücüyü uyarıyor veya aracın kontağını kilitleyerek hareketini engelliyor.

Kamyon üreticisi Hino Motors ile sistemin denemelerini yapan Toyota şirketi, teçhizatı yakında özel şirketlere ve hükümete ait bazı otomobil ve kamyonlara yerleştirecek.

Cihaz, sürücünün alkol seviyesi normalden yüksek çıkarsa yetkilileri de uyaracak.

Bir başka Japon otomobil üreticisi
Nissan da benzer bir cihaz üzerinde çalışıyor.
  Alıntı ile Cevapla
Kartal'in Mesajına Teşekkür Etti
Eski 09.04.2010, 13:49   #9
Çevrimdışı
Kartal
Müdavim

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Geleceğin Otomobil Teknolojileri Hakkında Derlemeler.

Benzin ve mazotu beraber kullanan motor



Amerikalı araştırmacılar benzin ve mazotu aynı anda kullanan motor geliştirdiler. Yeni motor hem daha verimli hem daha çevreci.

ABD Winconsin-Madison Üniversitesi'nden bir grup araştırmacı benzin ve mazot karışımını aynı anda kullanabilen bir motor geliştirdi. Motor, düşük emisyon oranına sahip ve yüzde 20 oranında daha fazla verim sağlıyor.

Araştırmacıların ‘hızlı tepkili yakıt karıştıcı’ adını verdikleri buluşun özelliği, yakıtı ateşleme haznesinde tam oranlarda karıştırabilmesi. Bu oranın tam olarak tuturulması motorun daha düşük ısılarda çalışmasını ve bu nedenle ısı kaynaklı enerji kaybını engelliyor. Karışım makine düzeninde karıştırıldığı için hata payı sıfıra çok yakın oluyor ve ateşleme işleminde daha az yakıt kullanılıyor.

Normal şartlarda benzin-mazot karışımı dizel bir motor tarafından kullanılamaz ve motorda büyük miktarda zarara neden olabilir. Araştırmacılar geliştirdikleri motorun ise doğru oranı ve zamanlamayı yakaladığını ve sorunsuz bir şekilde çalıştığını söylediler.

ÇEVRECİ KARIŞIM
Araştırma takımının lideri Rolf Reitz çalışmalrıın sonuçlarını bir Enerji Departmanı Kongresi'nde kamuoyu ile paylaştılar. Reitz, karışımın Birleşik Devletler Çevre Koruma Ajansı (EPA)’nın 2010 yılı için yayınladığı yakıt standartlarına uyduğunu söyledi ve aynı zamanda otomobillere bağlı gaz salınımını yüzde 33 oranında azaltacağını ekledi.
  Alıntı ile Cevapla
Kartal'in Mesajına Teşekkür Etti
Eski 09.04.2010, 13:51   #10
Çevrimdışı
Kartal
Müdavim

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Geleceğin Otomobil Teknolojileri Hakkında Derlemeler.

Sileceksiz Cam



Nanoteknoloji sayesinde silecek kullanmadan önünüzü görebileceksiniz.

Leonardo Fioravanti tarafından tasarlanan bu cam dört katmandan oluşmakta.

1.katman (havayla temas halindeki) güneş ışınlarını filtreliyor ve suyu uzaklaştırıyor

2.katman cam üzerindeki tozların kenarlara doğru itilmesini sağlıyor.

3.katman cam üzerindeki tozu algılayıp ikinci katmanın harekete geçmesini sağlıyor.

4.katman ise tüm bu mekanizmanın elektrik enerjisini sağlıyor.Nanoteknoloji ürünü olan bu camın seri üretimi yakında piyasada olacak gibi.
  Alıntı ile Cevapla
Kartal'in Mesajına Teşekkür Etti
Cevapla

Bu Sayfayı Paylaşabilirsiniz

Etiketler
teknolojileri


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Hızlı Erişim


WEZ Format +3. Şuan Saat: 16:18.


Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Önemli Uyarı
www.forumgercek.com binlerce kişinin paylaşım ve yorum yaptığı bir forum sitesidir. Kullanıcıların paylaşımları ve yorumları onaydan geçmeden hemen yayınlanmaktadır. Paylaşım ve yorumlardan doğabilecek bütün sorumluluk kullanıcıya aittir. Forumumuzda T.C. yasalarına aykırı ve telif hakkı içeren bir paylaşımın yapıldığına rastladıysanız, lütfen bizi bu konuda bilgilendiriniz. Bildiriniz incelenerek, 48 saat içerisinde gereken yapılacaktır. Bildirinizi BURADAN yapabilirsiniz.