TRT Programcısı: Namaz Kılmayan İdam Edilir, Çöpe Atılır!

[@alkanaga]

Pagan dediğimiz güneş kült'ü ibadetlerini oluşturan ritüellerinden biri de Oruç'tur. Oruçta namaz gibi , Güneş Doğuş ve batışına göre ayarlanırdı.Eski Çağ dinlerinde, özellikle rahiplerin Tanrılara yakınlaşmaya hazır olmalarını sağlamaya yarayan ilahi bir yoldur. Zira pagan'lar Oruç tutarak dünyevilikten arınıp, tanrıya veya tanrılara yaklaştıklarına inanırlardı. Bu durum Şamanizm'den tutun da, eski mezapotamya dinlerine kadar pek çok Pagan dininde de vardır. Aslında Kökeni Ritüel olarak İslamdan çok öncesine dayanır.Oruç bilindiği gibi hristiyanlıkta da vardır fakat "belli bir ayda oruç tutma" geleneği Arap paganlarının, güneş kült'ü etkisiyle aldığı eski bir mezapotamya geleneğidir...

[@İlya]

Ne idiğü belir*siz birisi trt kurdi kanalından seslenmiş varmı ötesi.

Said Nursiyide casus ilan edenler olmuştu.

[@Rosebud]

Allah, Hz Muhammed'e Kur'an'ı, Said-i Nursi'ye de Risale-i Nur'u yazdırdı(kendisi öyle diyor) ama Said-i Nursi bir tık öndeydi çünkü aynı anda farklı iki yerde birden görülebiliyordu!(kendisini sevenler öyle diyor)
Fakat enteresan olan Müslümanlardan bu konuda çıt çıkmaması...
Bir Allah'ın kulunu göremedim ki çıkıp da bu adama sahtekâr desin...
Bu sessizlik, Müslümanların Allah'a olan saygısından mı, yoksa Muhammed'in son peygamber olduğunu bilmedikleri için mi ya da başka bir sebebi mi var anlayabilmiş değilim.
Bizim insanımız, nefret, aşağılama, kin, hakaret içerikli de olsa kıyısından köşesinden dine bulaştırılmış hiçbirşeyi reddedemiyor, tepki veremiyor tuhaf olan bu.
Öyle olunca da bunun gibi simsarlar ortada cirit atıyorlar doğal olarak.

[@İlya]

Ben ağzı olan konuşuyor babında yazmıştım son yazdigimi.

Kaldiki seninde ifade ettiğin gibi ( kendisini sevenler ) bu iddayi ortaya koymuşlar.

Öteyandan birileri din simsarı birileri 6 yaşında nişan yapmış 9 yaşında bir çocukla evlenmiş eeee zaten tüm ilahi dinlerinde bir kulpu kitaplarındada çokça çelişki olduğuna göre ozaman hicbir konudada tez üretmeye gerek yok.

Yiyip, içip, yatıp yuvarlanıp bağ bostanı gibi doğalım büyüyelim ölelim.

Konuya son mesajım iyi geceler.

[@Rosebud]

Yok @İlya zaten sana herhangi bir göndermede bulunmak için yazmadım, Said-i Nursi aklıma gelmişken konu başlığı ile ilişkilendireyim dedim.
Ama son söylediğine bir ekleme yapayım; yiyip içip, bağ bostanda yuvarlanıp büyümeye gerek yok, herhangi bir tez üretmeye de gerek yok hukuk var zaten.
İnancını da isteyen istediği gibi yaşasın ama inanç ne hukukun ne de kanunların üzerinde yer alsın.
Benim dileğim bu.

[@Insanlikarayan]

Orjinal Mesaj Sahibi Chevy

bunu bir bizim ılımlılara anlatamadık
onlara göre, böyle zorlamalar yok alkol helal kafa kesme falan hep amerikan ingiliz oyunu müslümanlar yapmaz öyle şey

Chevy XooX





Üyelik Tarihi: Dec 2013

Ismini bir kac sefer degistirdin ama, halen ayni Türkceyi kullanmaya calisiyoruz!.

Hatirladigima göre, bir seferde degildi bu degilmi?.

Imla Sartlarina dikkatli olalim.

Onun haricine, Simdi Sidik yarisina baslayip, 1906 Senesinden beri, Hiristiyan Aleminde Yargic karari olmus olsada, Papazlarin Kiliselerde Cocuklarini yeni tarihimize kadar bademledigini bilirsin, ben yeteri kadar hatirlattim.

Alman Papazi bile Baskilara dayanamayip, Arastirma esnasinda ****ligi ortaya cikti.

Bu Papazda, Cember devamli daralmis olmasaydi, belki bu adimi atmazdi.

Cünküüüü, o Koltuga oturdugunda, Cocuk Tecavüzlerini acik olarak kinamayip, üzerine Hiristiyan aleminde yeni Moral Düzeni gerektigini aciklamisti!.

Burada en iyisimi hepiniz iyi dinleyin, burada Din arkasinda saklananlar, Cocuk tecavüzcülügü Dini bir atama degil, Sosyal bir Problemdi.

Acikcasi Cocuk istismari, Sosyal Guruplarin hepsinden geciyordu.

Özelliklede, Maden ocaklarinda sikistirilan Cocuklar, adeta Moda olmustu!.

1800 Yillarinin ortasinda olan Kitlik yüzünden, Sokaga atilan Cocuklar, Ailelerin bir kisinin getirdiginle gecinemeyip, Hanimlarininda ise gitmesi, Cocuk Istirmacilara tabiki bütün kapilari aciyordu.

Ayni simdi Türkiyede yasadigimiz zamanlar.

Avrupa bu günleri 1800 senelerinde abartmis, böylelikle 1906 Senesinde ilk olarak Cocuk istismarina sinirlar getirip, 13Yasindan Kücük Cocuklarla, Sex yapilmasini Ingilterede Kanunen yasaklamisti.
Buna ragmen yinede, yeni tarihimize kadar, Kilisenin kalin duvarlari ardinda, Papazlar Zevklerini yeni tarihimize kadar yasamis oldu.

Cocuklari düsünerek, buna Dini bir kilif takmaya devam edersek, bu Cocuklari Kurtarma sansimiz azalir.

Ilk önce Anayasaya bakin bu durumda, AKP tarafindan Torba yasalarla getirdikleri, DINI INANCLARINCA YASAMALARINA KARSI GELENLER, CEZALANABILINECEK!.

Yahu birde su Cocuklara aciyin, Sapiklara Dini Kilif yaratmayin.

Gecmiste olanlari degistiremem, Gücüm buna yetmez!.

Ama Cevremde böyle birsey olmasin, Amcalar azalir, Teyzeler cogalir!.

Yasi yükseldikce, sectigi yolda yasamasina birsey yapamayiz, ama Cocuklarin Fitratindan su Bademlemeyi silelim.

Buna Dini Kilif takarak yapamiyacagimizi bilmemiz lazim.

Ama anca Birlik ve Beraberlikle bunu Gerceklestirebiliriz.

[@Asena]

Orjinal Mesaj Sahibi Rosebud

Kaynağı varken şimdi ben bu adama niye kızayım!

Bencede. Sen bunlara niye kızıyorsun ki, Allaha kız. Bunlar diyorsa Allah öyle diyor, mutlaka öyledir

[@Rosebud]

Bakın önce şu konuda bir uzlaşalım; başkalarını bilmem ama ben sizin anladığınız anlamda olmasa da bir dizayn edicinin varlığı ihtimalini devre dışı bırakmam.
Evren çok büyük, hem de akılların alamayacağı kadar muazzam bir büyüklükte, bırakın dünyayı, içinde bulunduğumuz Samanyolu galâksisi bile evrende bir kum tanesinden daha küçük, hatta mikroskobik kalır.
Bu büyüklükte muazzam bir evrenin, dünyanın ve İnsanın varolması için yaratıldığı fikri bencilce ve mantık dışı birşey, keza bir yaratıcının; mikroskobik boyuttaki bir galâksinin, bir köşesindeki dünya denilen gezegenin üzerinde yaşayan, sözü dahi edilemeyecek kadar önemsiz bir canlı ile irtibata geçme isteği de öyle.
Sizin anlayacağınız, bir Tanrı kavramına inanmasam da mutlak olarak yadsımam ama kutsal denilen kitabın olası Tanrı ile ilişkisini, saydığım ve daha fazlası nedenlerden dolayı kurmam, benim bir Tanrı kavramıyla sorunum olmaz çünkü eğer ben görünmeyen bir varlıkla kavga edersem, ona dua edenden farkım kalmaz; bu, ona inanmam anlamına gelir ki mantık dışıdır,
Benim savunduğum şey sadece; kutsal denilen kitabın böylesine güçlü, böylesine ulu, böylesine kadir-i mutlak, doğmamış ve doğurmamış bir Tanrı imajını temsil edemeyecek kadar basit, yetersiz, çelişkili, hatta ve hatta o kavrama yakışmayacak kadar çocukça bulmamdır ama elbette bütün bunlar bir boşa sallamanın değil bir bilgi birikiminin, bir alt yapının, kısacası entellektüel bir geri planın ürünüdür.
Kısacası benim sorunum Tanrı kavramıyla değil bu kitabı yazan zihniyetledir ki ben de zaten o zihniyetle ilgileniyorum.

[@Slower]

İslam hoşgörü dinidir dinde zorlama yoktur bakara süresi ... ayet kaçıncı ayet olduğu aklımda değil şuan..

Bırakın artık dinimize saldırmayı.

Hepimiz üniversite mezunu insanlarız. Yakışmıyor insanların manevi değerlerine saldırmak hele forum gerçek gibi bir sitenin üyelerine hiç yakışmıyor.

Artık yeter yahu.. Ramazan ayındayız bide.

[@Chevy]

Orjinal Mesaj Sahibi Rosebud

Bakın önce şu konuda bir uzlaşalım; başkalarını bilmem ama ben sizin anladığınız anlamda olmasa da bir dizayn edicinin varlığı ihtimalini devre dışı bırakmam.
Evren çok büyük, hem de akılların alamayacağı kadar muazzam bir büyüklükte, bırakın dünyayı, içinde bulunduğumuz Samanyolu galâksisi bile evrende bir kum tanesinden daha küçük, hatta mikroskobik kalır.
Bu büyüklükte muazzam bir evrenin, dünyanın ve İnsanın varolması için yaratıldığı fikri bencilce ve mantık dışı birşey, keza bir yaratıcının; mikroskobik boyuttaki bir galâksinin, bir köşesindeki dünya denilen gezegenin üzerinde yaşayan, sözü dahi edilemeyecek kadar önemsiz bir canlı ile irtibata geçme isteği de öyle.
Sizin anlayacağınız, bir Tanrı kavramına inanmasam da mutlak olarak yadsımam ama kutsal denilen kitabın olası Tanrı ile ilişkisini, saydığım ve daha fazlası nedenlerden dolayı kurmam, benim bir Tanrı kavramıyla sorunum olmaz çünkü eğer ben görünmeyen bir varlıkla kavga edersem, ona dua edenden farkım kalmaz; bu, ona inanmam anlamına gelir ki mantık dışıdır,
Benim savunduğum şey sadece; kutsal denilen kitabın böylesine güçlü, böylesine ulu, böylesine kadir-i mutlak, doğmamış ve doğurmamış bir Tanrı imajını temsil edemeyecek kadar basit, yetersiz, çelişkili, hatta ve hatta o kavrama yakışmayacak kadar çocukça bulmamdır ama elbette bütün bunlar bir boşa sallamanın değil bir bilgi birikiminin, bir alt yapının, kısacası entellektüel bir geri planın ürünüdür.
Kısacası benim sorunum Tanrı kavramıyla değil bu kitabı yazan zihniyetledir ki ben de zaten o zihniyetle ilgileniyorum.

Ben çok değişik hayaller kurdum bu konuda

Mesela evren çok büyük ve bir düzen içerisinde işliyor. Bana göre evren yaşıyor.

-uzay konusunda pek bilgim yok ama-
Evren bir canlı, galaksiler ve güneş sistemleri o canlının organları, gezegenler ise o canlının hücreleri...

Dünyamızda o canlının bir hücresi
Ve biz insanlarda virüsleriz, bakterileriz. Marsta koloni kurmaya başladık bile böyle böyle diğer gezegenlere yayılıp dokuya bulaşacağız, organa bulaşacağız ve belkide trilyonlarca yıl sonra içinde yaşadığımız evreni yok edeceğiz.
Çünkü bizler içinde yaşadığımız dünyayı mahvederek, düzenini bozarak hayatımızı sürdürmekteyiz. Çevreciler iyi huylu tümörlar oluyor tabii burda

Ama şu yönden benzer ve mantıklı geldi bana

İnsan vücudundada aynı evrendeki gibi sistemler var. Virüsler, bakteriler bir hücreye yerleşiyor o hücrenin kaynaklarını tüketiyor, diğer hücreye sıçrıyor
Bizim gelecekte başka gezegenlere sıçrayacak olmamız gibi
Böyle o hücreden o hücreye derken virüsler koca bir organa yayılmış oluyor.
Belki bizlerde koca bir galaksinin kaynaklarını sömürerek yok ederiz ?

Virüslere göre bizim vücudumuz uçsuz bucaksız bir evren.
Belkide evrende bize göre öyledir ve milyarlarca evren vardır
Evrenlerde aynı şekilde başka evrenlerin mikroorganizmasıdır ?
Böyle bir sonsuz döngü olabilir mi ki ?

Neyse ben çok saçmaladım demek ki hava çok sıcakken birayı aşırıya kaçırmamak gerekiyormuş