Rakılık Mezeler

[@Mustafa Akten]

Bunların hepsi çok güzel. Çoğu bizim yöremizde bilinen ve yapılan yiyecekler. Fakat konu Rakı ve Meze olunca iş değişiyor. Emek vererek, tarifler yapıp resimler ile süsleyerek burada paylaşım yapan arkadaşımıza çok teşekkürler.

Ancak ben konuyu bu işin kompetanı, nev-i şahsına münhasır insan olan ve bu konuda sayısız kitapları olan üstat, Rakı, Rakı sofrası ve Meze konusunda, hatta Rakı sofrası adabı ve meşvereti konusunda uzman Aydın BOYSAN abime bir sorayım diyorum.

[@Cansuyu]

Rakı olsunda sadece beyaz peynir, kavun ve deniz manzarası yeterli gelsin sohbet sonra

[@Basakca]

Orjinal Mesaj Sahibi Mustafa Akten

Bunların hepsi çok güzel. Çoğu bizim yöremizde bilinen ve yapılan yiyecekler. Fakat konu Rakı ve Meze olunca iş değişiyor. Emek vererek, tarifler yapıp resimler ile süsleyerek burada paylaşım yapan arkadaşımıza çok teşekkürler.

Ancak ben konuyu bu işin kompetanı, nev-i şahsına münhasır insan olan ve bu konuda sayısız kitapları olan üstat, Rakı, Rakı sofrası ve Meze konusunda, hatta Rakı sofrası adabı ve meşvereti konusunda uzman Aydın BOYSAN abime bir sorayım diyorum.

Uzmanımız, pirimiz Aydın Boysan'ı dinleyerek büyüdük. Nede güzel anlatır hele kadehi fondip yapıpta kıranlara gönderme yapması yok mu?


Mezelerde çok güzel duruyor. Ama yarın mesai var.

[@Duayen]

Aslında rakının asıl mezesi muhabbettir.
Meze illaki olacak ama rakının önüne geçmeyecek. Sarımsağın, süzme yoğurdun olduğu her meze rakıya yakışır..
Ben yinede yeni tarifler bekliyorum, malum sezon açılıyor para kazanmak lazım..

[@Banemin]

Orjinal Mesaj Sahibi Duayen

Aslında rakının asıl mezesi muhabbettir.

Beni tarif etmişsin meze olarak...

[@Duayen]

Orjinal Mesaj Sahibi Banemin

Beni tarif etmişsin meze olarak...

Sen zaten olmazsa olmazlardansın cancağızım

[@Basakca]

“Rakıyı güneş battıktan sonra, yavaş yavaş ve muhabbet eşliğinde içmeli…

Rakıdan küçük küçük yudumlar alınır…

Bülent Ersoy öyle içiyor diye birdikişte bir duble rakıyı içmek makbul değildir…

Buz gibi şişeden bardağa çevire çevire dökülür ve o nefis kokunun daha fazla yayılması sağlanır…Bardağa konulan rakının yarısı kadar su konması makbuldür…”

Rakı içme ve rakı sofrası adabına bu sözlerle başlıyor ünlü gazeteci Aydın Boysan.

Rakı sofrasının olmazsa olmazlarından olan mezelerimiz ise ayrı bir hüner gerektirdiği gibi her yerde de aynı lezzetli mezeleri bulamayız.

Akşam üzerine doğru başlanılır hazırlıklara. Tabi ki önceden ne yapsam diye de düşünülmeden edilemez. Hep aynı şeyler olmasın biraz da farklı şeylerle şenlendirelim soframızı ve muhabbetimizi babında tırım tırım aranırız.

Aranmalarımız bir yana bir de bakmışız ki yine geleneksel mezelerimizden bir kaç tanesini döktürmüşüz. Eee olacak o kadar …

Dolaba atmışızdır önceden ehli keyif malzemesini ki mezeler hazırlanana kadar soğusun keyife keyif katsın. Döşetilir masa en güzel şekilde.. .

Usulca kenarına ilişilir. Bardağa doldururken lıkır lıkır, eksik bir şeylerin varlığı hissedilir. Eksik olan da takılırsa müzik çalara, çıkan namelere eşlik edilir.

Yudumlanırken kadehler mezelere dalmamak olmaz. Ehli keyif sofralarını seven hanımlar olsun beyler olsun dayanamaz mezelerin eşsiz güzelliğine…

Bir de karşısında vazgeçilmezleri olursa….

Doyulmaz tadına..

Haydi Abbas, vakit tamam;
Akşam diyordun işte oldu akşam.
Kur bakalım çilingir soframızı;
Dinsin artık bu kalb ağrısı.
Şu ağacın gölgesinde olsun;
Tam kenarında havuzun.
Aya haber sal çıksın bu gece;
Görünsün şöyle gönlümce.
Bas kırbacı sihirli seccadeye,
Göster hükmettiğini mesafeye
Ve zamana.
Katıp tozu dumana,
Var git,
Böyle ferman etti Cahit,
Al getir ilk sevgiliyi Beşiktaş'tan;

Yaşamak istiyorum gençliğimi yeni baştan.

Demiş ya Cahit Sıtkı Tarancı, vakti tamam olanlara yarasın…

Basakca

Halk arasında fava dendiğinde hep kuru bakla anlaşılır. Kelime Latince kökenli olup bize Rumca'dan mirastır. Kuru bakliyattan yapılan bütün ezmelere İstanbul Rumları fava derdi. Bugün komşu Yunanistan da sarı mercimek ve patates evliliğinden yapılan fava, renk olarak İstanbul'unkine benzese de hacım olarak tabakta yayılmakta, lezzet olarak da haliyle kuru baklanın yerini tutmamaktadır.

• 1/2 kilo kuru iç bakla (fava),
  
• 2 baş orta boy kuru soğan,
  
• 1 tatlı kaşığı tuz,
  
• 1 çorba kaşığı toz şeker,
  
• 1 limonun suyu,
  
• 1/2 demet dereotu,
  
• 1 su bardağı sızma zeytinyağı,
  
• İçme suyu,
  
• Kırmızı soğan

Kuru iç baklayı akşamdan ıslatın. Pişireceğiniz zaman sudan geçirerek yıkayın. Tencereye bütün soğan, tuz, toz şeker, bir sıkım limon suyu, sızma yağ, üzerini örtecek kadar su koyarak kaynatın. Fazla su koyduğunuzda istediğimiz kıvamda değil koyu çorba kıvamında fava elde edersiniz. Bakla taneleri helmelenip erimiş olacaktır. Soğanları çıkarın ince kıyım dereotu katarak mikserde karıştırıp, yayvan bir kaba döküp soğuynana kadar dışarda bekletin. Serleştikten sonra favayı karelere keserek tabaklara alın ve üzerine dereotu serpin.

[@Basakca]

• 500 gram uskumru
  
• 1 kahve fincanı soya sosu
  
• 2 tatlı kaşığı hardal
  
• 1 su bardağı zeytinyağı
  
• 4 diş sarımsak
  
• 3 dal dereotu
  
• 1 adet havuç
  
• 1 adet salatalık

Uskumruyu ayıklayın. İyice yıkadıktan sonra haşlayın. Haşlanan balığı soğuk suyun altına tutarak derisini çıkartın. Dereotunu doğrayın. Soya sosu, hardal, zeytinyağı ve sarımsakları bir kabın içinde karıştırın. Dereotunu da sosa ilave edin. Uskumrunun üzerine sosu alın. Yarım saat buzdolabında beklettikten sonra dilimlenmiş havuç ve salatalık ile servis yapın.

• 2 demet deniz börülcesi
  
• 3 diş sarımsak
  
• Yeterince zeytinyağı
  
• Limon
  
• Tuz

Deniz börülcelerini bol suda bekletip yıkayın. Tencerede kaynamakta olan suya atıp 15 dakika haşlayın. Suyunu süzdükten sonra börülceleri köklerinden tutup kılcıklarını tek tek sıyırın. Ayıkladığınız deniz börülcelerini servis tabağına alın, üzerine zeytinyağı, sarımsak, limon ve tuz ile hazırladığınız sosu dökerek karıştırın.

[@Basakca]

• 500 gram mantar
  
• 250 gram kaşar peyniri
  
• 1 limon

Yıkadığınız mantarları 10-15 dakika limonlu suda bekletin. Saplarını koparın. Her mantarın içine küp şeklinde kesilmiş kaşar peynirini yerleştirin. Yağsız kızartma şartlarına uygun olarak hazırlanmış çelik tavaya mantarları dizin. Kapağı kapatın ve en kısık (yarımdan da az) alevde 15 dakika pişirin. Kaşarlı mantar sıcak servis yapılır.

• 50 gr. dermason cinsi kuru fasulye,
• 2 kahve fincanı zeytinyağı,
• 1’er tane küçük boy patates, domates, havuç,
• 1 adet ince kıyılmış orta boy kuru soğan,
• Maydanoz,
• 1 diş sarımsak,
• 4 bardak su,
• Tuz,
• Biraz şeker

Akşamdan yıkanıp ıslatılmış fasulyelerin üzerine su doldurarak orta ateşte ağır ağır 45 dakika haşlayıp süzün. Sebzeleri temizleyip ince ince doğrayın. Bir tencereye koyup kızdırdığınız yağın içine soğanı ve ince kıyılmış sarımsağı ekleyerek akvurun. Aynı tencerenin içine sırasıyla havucu, patatesi ve fasulyeyi ekleyip bir müddet daha kavurun. Üzerine domates, su, tuz ve şeker koyarak ağır ateşte 1 saat pişirin. Soğuduktan sonra üzerine ince kıyılmış maydanoz serperek servis yapın.

[@Basakca]

• 200 gram kalamar,
  
• 1 şişe soda,
  
• 2 paket kabartma tozu,
  
• 1 su bardağı un,
  
• 1 çay kaşığı tuz,
  
• Kızartmak için sıvı

• 3 dilim ekmek için,
  
• 1 diş sarımsak,
• 1 avuç ceviz

Derin bir kabın içine unu, kabartma tozu ve sodayı karıştırıp boza kıvamına getirin. Kalamarları dondurucudan alıp bu karışımın içine batırıp çıkartın. Kızgın yağın içine atıp 5 dakika kadar kızartın. Taratoru için ekmek içini ceviz vesarımsakla mutfak robotunda çekip biraz suyla inceltip sos kıvamına getirin. Kızarmış kalamarla birlikte servis yapabilirsiniz.

• 2 adet közlenmiş patlıcan
  
• 2 adet közlenmiş kırmızıbiber
  
• 3 adet çarliston biber
  
• 4 diş sarımsak
  
• Yarımçay bardağı zeytinyağı
  
• Yarım demet maydanoz
  
• 3 adet domates
  
• Tuz, kırmızıbiber

Közlenmiş patlıcanları ve kırmızıbiberi ince ince kıyın. Sarımsakları, çarlistonbiberi ve domatesi küp şeklinde doğrayıp hepsini birlikte 5 dakika kavurun. Baharatlarını üzerine ekleyip yemeği karıştırın. Üzerine kıyılmış maydanoz ekleyip servis yapın.