Forum Gerçek

AnasayfaForumları Okundu Kabul Et Bugünkü Mesajlar
Geri git   Forum Gerçek > Türk ve Dünya Tarihi > Türk Tarihi


Yeni Konu aç  Cevapla
 
Seçenekler
Eski 07.05.2016, 15:52   #11
Çevrimdışı
alkanaga
Uzman Üye

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Solculuk ve Türkiye




Ayrıca Provakasyonlarda vardı. Bugün Gazetesi”nden Mehmet Şevki Eygi; “”Büyük fırtına patlamak üzeredir, Müslümanlar ile kızıl kâfirler arasında topyekûn savaş kaçınılmaz hale gelmiştir… Müslüman kardeşim, sen bu savaşta bitaraf kalamazsın. Ben namazımı kılar, tespihimi çekerim… Etliye, sütlüye karışmam deyip de kendine zulüm edenlerden olma, gözünü aç, bak!.. Onlarda taş, sopa, demir, molotof kokteyli mi var? Biz de aynı silahları kullanmaktan aciz değiliz… Cihat eden zelil olmaz. Sağ kalırsa gazi olur, canını verirse şehitlik şerefini kazanır” şeklinde provakatif yazılar yazarak olayların büyümesine zemin hazırlamıştı. Sağ ve sol görüşlü öğrenciler, meydanda karşılaşmış, tarihe “Kanlı Pazar” olarak geçen olaylarda 2 kişi ölmüş, 200 kişi yaralanmıştır.

6. Filo ya karşı hemen her gün protesto eylemleri yapılıyordu. Bu protestolardaki sosyalist motif ise İslamcı gençleri rahatsız etmeye başlamıştı. Onlar da Milli Türk Talebe Birliği, İlim Yayma Cemiyeti gibi derneklerde örgütleniyorlardı.


__________________
Sevmekten asla vazgeçmeyin. Sevgisiz bir hayat amaçsız, anlamsız olur.
Alkanaga
  Alıntı ile Cevapla
7 Üyemiz alkanaga'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 07.05.2016, 15:55   #12
Çevrimdışı
alkanaga
Uzman Üye

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Solculuk ve Türkiye



1970 ler de Türkiye 20 Temmuz 1974’te Kıbrıs Barış Harekatı’nı gerçekleştirdi. Tüm dünyanın engellerine rağmen Bülent Ecevit kararlılıkla savaşa devam etti. 50 yıldan beri ilk defa sınır ötesi bir operasyon yapıldı ve savaşın sürpriz kazananı Ecevit oldu.. Batı karşıtı olan ve batılı güçleri karşısına alan Ecevit’i devirmek adına bir ittifak kuruldu. “Milliyetçi Cephe” adıyla cephe savaşı amaçlayan, meclisteki sağ partilerin birleştiği bir ittifak kuruldu. Bu birlik Merkez sağ- Adalet Partisi- dinci Milli selamet, milis gücüyle öne çıkan MHP ve toplumsal düzenci Güven Partisi tarafından bir koalisyona dönüştürüldü. Solu önlemek adına yapılan yapılan girişimlerin örneği olan bu koalisyon daha sonra enflasyonu getirecek ve yıllar süren sağ sol çekişmesini de başlatan adım oldu. Sağ görüşlü militanlar yetiştirildi. Sol hareketi engelleyen silahlı Kontr- gerilla için mümkün olan tüm olanaklar sağlandı. Milliyetçi Cephe’nin amacı olan solu engelleme başarıyla gerçekleştirildi. Amacını gerçekleştirirken de uluslararası sermayenin rüyalarını süsleyen iç savaşı başlatmış oldu. Sol karşısında cephe alan “milliyetçi cepheye” sol da aynen yanıt verince Türkiye büyük bir çatışma ortamına girdi.

“Bülent Ecevit derin devletle ilgili bir anısını paylaşıyor: -Genelkurmay başkanı para istedi. Niçin istiyorsunuz dedim. -Özel Harp Dairesi için dendi. -Ben öyle bir kuruluş duymadım dedim. -Şimdiye kadar Amerikalılar karşılıyordu masraflarını, bu yıl kestiler dedi. -Bu kuruluş nerede oturur? -Amerikan askeri yardım binasının bir kanadında dediler. –Ne yapar bu kuruluş dedim. –“Efendim bu kuruluş Türkiye’nin bazı bölgeleri işgale uğradığında bir yeraltı faaliyeti başlatabilmek için bazı vatanseverleri ömür boyu görevlendirir ve birtakım gizli silahlı depolar bulundurur” dedi. Kaynak- M. Ali Birand 12 Eylül Belgeseli
__________________
Sevmekten asla vazgeçmeyin. Sevgisiz bir hayat amaçsız, anlamsız olur.
Alkanaga
  Alıntı ile Cevapla
7 Üyemiz alkanaga'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 07.05.2016, 15:57   #13
Çevrimdışı
alkanaga
Uzman Üye

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Solculuk ve Türkiye


1 Mayıs 1977’de Milliyetçi Cephe’ye karşı işçi sendikaları Taksim’e yürüdü. Burada yapılan mitingde kalabalık üzerine birkaç yerden ateş açıldı. 34 ölü ve yüzlerce yaralı ile bayram katliama dönüştü. Bu hareketler sol grupları birbirinden uzaklaştırdı. Seçimlerde CHP birinci geldi ama tek başına hükümet kuramamıştır.. Ülke resmen ikiye bölünmüş, kardeş kavgaları başlamıştır. Kahveler tarandı, yangınlar, katliamlar yapıldı.1978 en kanlı yıl olmuştur.. Gruplar toplu katliamlar gerçekleştiriyordu. Grupların kontrolü radikal- uç taraflara geçti. Bölgedeki otoritenin de etkili davranmayışı sonucunda Maraş Katliamı gerçekleşmiştir.. Nihayetinde 12 Eylül 1980 darbesiyle de asker devletin başına geçmiş, genel kurmay başkanı da cumhurbaşkanı olmuştur.

__________________
Sevmekten asla vazgeçmeyin. Sevgisiz bir hayat amaçsız, anlamsız olur.
Alkanaga
  Alıntı ile Cevapla
7 Üyemiz alkanaga'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 07.05.2016, 17:30   #14
Çevrimdışı
ersi
Süper Üye

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Solculuk ve Türkiye

Teşekkürler,güzel paylaşım.
__________________
  Alıntı ile Cevapla
7 Üyemiz ersi'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 07.05.2016, 21:05   #15
Çevrimdışı
alkanaga
Uzman Üye

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Solculuk ve Türkiye


12 Eylül sonrasında Türkiye devrimci hareketine yönelik içeriden ve dışarıdan eleştirilerde, kadın-erkek ilişkilerindeki tutuculuğun ve örgütsel yapılardaki, siyasi eylemlerdeki şiddetin durumu önemli bir yer tutmuştur. Muhalefet yapmak isteyen tüm kitleler gibi, öğrenci gençlik de 80’lerin ilk yarısını darbe, idam ve cezaevi kuşatmasında hayatta kalmaya çalışarak geçirdi. 80’lerin ikinci yarısından itibaren ise sosyal yeşermeler başlamıştır.

Türkiye‟nin siyasal yaşamında tam anlamıyla bir normalleşmenin yaşanması uzun yıllar adlı. Şeklen de olsa siyasi hayatın normalleşmesi ise 6 Kasım 1983 tarihli Genel Seçimler ile mümkün olabildi.



6 Kasım 1983‟e kadar Türkiye, Milli Güvenlik Konseyi adı altında oluşturulan “askeri hükümet” tarafından yönetilmiştir. Milli Güvenlik Konseyi, kuvvetler ayrılığı ilkesinin aksine, yasama ve yürütme yetkilerini tek bir elde, kendisinde toplamıştır. Kurucu Meclis tarafından hazırlanan ve halen yürürlükte olan 1982 Anayasası, 10 Ekim 1982 tarihinde kabul edilmiş, Resmi Gazetede yayınlanmış ve 7 Kasım 1982 tarihli referandum sonucu resmen yürürlüğe girmiştir. Katılımın Türkiye ortalamasının çok üzerine çıkıp, %92 seviyelerine ulaştığı söz konusu referandum sonucunda 1982 Anayasası, oylamaya katılanların %91,37‟sinin “Evet” oyuyla yürürlüğe girmiştir. Türkiye’den tek farklı ses Bingöl ilinden gelmiş ve oylamaya katılan Bingöl halkı %90 oranında “Hayır” oyuyla tüm Türkiye’nin dikkatini kendi üzerine çekmiştir. Türkiye’nin siyasal yaşamında önemli bir yeri olan 6 Kasım 1983 tarihli Genel Seçim, Askeri Müdahale sonrası yapılan ilk ve %92 oranında gerçekleşen katılım ile Türkiye’deki en yüksek katılımlı ikinci Genel Seçimi olması münasebetiyle özel bir önem arz etmektedir. Bu seçim ile Türkiye’nin siyasal yaşamı normalleşme sürecinde önemli bir aşama kaydetmiştir.


Seçimler öncesinde kuruluşu tamamlanan ve yukarıda adlarını saydığımız siyasi partilerin tamamının seçime girmesi mümkün olmamış, bu partilerin birçoğu Milli Güvenlik Konseyi‟nin vetosu sonucu seçime katılamamışlardır. Milli Güvenlik Konseyinin bu anti-demokratik uygulaması sonrasında 6 Kasım 1983 Genel Seçimlerine sadece üç siyasal parti katılabilmiştir: Bunlar, Milliyetçi Demokrasi Partisi(MDP), Anavatan Partisi(ANAP) ve Halk Partisi(HP)‟dir.

Yapılan Genel Seçim sonrasında, Turgut Özal’ın başkanı olduğu ANAP oyların yüzde 45,14‟ü ile 211 sandalye sayısına ulaşarak yüzde 52,88 temsil oranı ile tek basına iktidara gelmiştir. Sandıktan ikinci çıkan parti ise HP olmuş, yüzde 30,46 oy, 117 milletvekili ile yüzde 29,32 temsil oranı elde etmiştir. MDP ise beklenenlerin aksine yüzde 23,27 oy, 71 milletvekili ve 17,80 temsil yüzdesi ile üçüncü ve son parti olmuştur.
__________________
Sevmekten asla vazgeçmeyin. Sevgisiz bir hayat amaçsız, anlamsız olur.
Alkanaga
  Alıntı ile Cevapla
6 Üyemiz alkanaga'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 07.05.2016, 21:08   #16
Çevrimdışı
alkanaga
Uzman Üye

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Solculuk ve Türkiye

12 Eylül öncesi muhalefetinin kıvılcımı öğrenci hareketi olmuştu. 12 Eylül darbe yönetimi o yüzden üniversiteler üzerindeki baskıyı sıkı tutmaktaydı. 90’lara girilirken siyasi parti yasakları kalkmış olmakla beraber öğrenci hareketine yönelik baskılar hala çok serttir 90’ların ortasına gelindiğinde Anavatan Partisi (ANAP)- Doğru Yol Partisi (DYP) arasında tenis maçına dönmüş hükümet ve ana akım siyaset; Kürt sorunu, siyasal İslam’ın güçlenmesi ve ekonomik istikrarsızlık tarafından üçlü bir çemberde sıkışmıştır.
1996’ya damgasını vuran olaylar 24 Nisan'da Beyazıt'ta gerçekleştirilen A4 eylemi ve 1 Mayıs eylemleridir. A4 Eyleminin dört ana talebi vardır:
1. Tüm üniversitelerde harcını ödemediği için kaydı yapılmayan öğrencilere öğrenim hakları geri verilsin.
2. YÖK lağvedilsin, yeni yasa tasarısı ve harçlar iptal edilsin.
3. Üniversitenin asli unsurlarına (öğrenciler, öğretim üyeleri, üniversite çalışanları) yönetimde söz ve karar hakkı tanınsın.
4. Eğitim ve sağlık alanındaki özelleştirme uygulamaları durdurulsun.
__________________
Sevmekten asla vazgeçmeyin. Sevgisiz bir hayat amaçsız, anlamsız olur.
Alkanaga
  Alıntı ile Cevapla
6 Üyemiz alkanaga'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 07.05.2016, 21:09   #17
Çevrimdışı
alkanaga
Uzman Üye

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Solculuk ve Türkiye


90'lı yıllarda Türkiye'deki hemen hemen bütün üniversitelerdeki öğrenciler ortak hareket etmek için Türkiye Üniversiteleri Öğrenci Koordinasyon'u çatısı altında toplanmışlardır. 1 Mayıs 1996’da, o yaz yaşanan ölüm oruçlarında ve yılsonundaki Susurluk/derin devlet karşıtı eylemlerde de yine öğrenci gençlik başroldeydi.
Devletin öğrenci gençliğe olan öfkesi o kadar yüksekti ki, 6 Kasım 1996’daki YÖK protestosuna unutulmayacak bir şiddetle saldırdı. O günkü şiddet hafızalardan hiç çıkmadı, ardından şarkılar bestelenmiştir.
Öğrencilerin kazandığı özgüven ve örgütlülüğe karşı devletin saldırıları çeşitlenerek sürdürülmüştür. Ancak 2000'li yılların başında Koordinasyon süreci sona ermiş öğrenci hareketi bir kez daha dağılmıştır...
__________________
Sevmekten asla vazgeçmeyin. Sevgisiz bir hayat amaçsız, anlamsız olur.
Alkanaga
  Alıntı ile Cevapla
6 Üyemiz alkanaga'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 07.05.2016, 21:12   #18
Çevrimdışı
alkanaga
Uzman Üye

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Solculuk ve Türkiye


3 Kasım 2002‟de yapılan Genel Seçim %79,10 katılım oranıyla halkın çok da ilgi gösterdiği bir seçim olmadı, hatta 1980 sonrasında yapılan Genel Seçimler arasında en düşük katılım oranı bu seçimlerde görülmüştür. Seçim sonucunda ise Türkiye’nin alıştığı çok partili bir parlamento oluşmadı, aksine iktidar ve muhalefetten oluşan iki partili bir parlamento kuruldu. İkili bir parlamento halkın çok da alışık olduğu bir şey değildi. Açılan sandıklardan çıkan sonuç şöyle oldu: %34,42 oy oranıyla AKP ciddi bir zafer kazandı. Seçimin ikinci kazananı ise %19,40 oy oranıyla CHP oldu. DYP ise bu seçimlerde yoğun bir kampanya yürütmesine rağmen %9,53 oy oranıyla yarım puanla barajı geçemedi ve parlamentoda yer alamadı. Yine %8,34 oy oranıyla MHP, %7,25 oy oranıyla GP ciddi oranda oy almalarına karşın barajı geçemedikleri nedeniyle parlamentoda yer alamadılar.



Abdullah Gül‟ün başbakanlığındaki hükümet 11 Mart 2003 tarihine kadar görevde kaldı ve sonrasında istifasını sunarak yeni hükümetin kurulmasına önayak oldu. Recep Tayyip Erdoğan‟ın, CHP‟nin de desteğiyle tekrarlanan Siirt seçimleriyle TBMM‟ye sonradan da olsa girmesiyle AKP‟nin başındaki isim de değişmiş oldu. Bunun üzerine, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, yeni hükümeti kurma görevini Recep Tayyip Erdoğan‟a verdi.

AKP yönetiminde Türkiye, AKP‟nin doğduğu “milli görüş” düşüncesinin aksine, küreselleşme sürecine son sürat müdahil olmaya çalışmış, tüm ülkede geniş çaplı özelleştirmeler yapılmıştır. Türkiye‟nin önde gelen değerleri bu süreçte genellikle yabancıların ellerine geçmiştir. Aynı zamanda rantlaşma ve rant gelirine bağlı olarak inşaatlaşma da artmıştır. Bu durumun sonucunda Gezi Parkı olayları gibi olaylar yaşanmıştır. Aslında Protestoların ilk nedeni Taksim Gezi Parkı'nın yıkılmasına çalışılması olsa da, olayların gelişmesinde AKP'nin izlediği politikalara tepkiler de etkili olmuştur. .




Sol hareketler bu isyanın sahibi değil, ancak bir parçası olmuştur. Ancak bu isyanın ortaya çıkışında, solun AKP rejiminin politikalarına karşı kesintisiz mücadelesinin de önemli bir katkısı olduğu söylenebilir.
__________________
Sevmekten asla vazgeçmeyin. Sevgisiz bir hayat amaçsız, anlamsız olur.
Alkanaga
  Alıntı ile Cevapla
5 Üyemiz alkanaga'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 07.05.2016, 21:24   #19
Çevrimdışı
alkanaga
Uzman Üye

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Solculuk ve Türkiye

__________________
Sevmekten asla vazgeçmeyin. Sevgisiz bir hayat amaçsız, anlamsız olur.
Alkanaga
  Alıntı ile Cevapla
6 Üyemiz alkanaga'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 07.05.2016, 22:03   #20
Çevrimdışı
Canan
Çiçekci kız

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Solculuk ve Türkiye

Çok detaylı bir derleme yapmışsın alkanaga. Çapulcu müziği ile de güzel sonuçlandırmışsın.

Şu an okuyamadım ama, paylaşım için teşekkürler...
Emeğine sağlık.
__________________
  Alıntı ile Cevapla
6 Üyemiz Canan'in Mesajına Teşekkür Etti.
Cevapla

Bu Sayfayı Paylaşabilirsiniz

Etiketler
solculuk, türkiye


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Hızlı Erişim


WEZ Format +3. Şuan Saat: 19:48.


Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Önemli Uyarı
www.forumgercek.com binlerce kişinin paylaşım ve yorum yaptığı bir forum sitesidir. Kullanıcıların paylaşımları ve yorumları onaydan geçmeden hemen yayınlanmaktadır. Paylaşım ve yorumlardan doğabilecek bütün sorumluluk kullanıcıya aittir. Forumumuzda T.C. yasalarına aykırı ve telif hakkı içeren bir paylaşımın yapıldığına rastladıysanız, lütfen bizi bu konuda bilgilendiriniz. Bildiriniz incelenerek, 48 saat içerisinde gereken yapılacaktır. Bildirinizi BURADAN yapabilirsiniz.