Uzmanlar Yeni Salgın Tehdidini Açıkladı: Chapare Virüsü

[@Canan]

Uzmanlar Yeni Salgın Tehdidini Açıkladı: Chapare Virüsü

Dünya corona virüsüyle mücadele ederken, Bolivya'da tespit edilen Chapare virüsüyle ilgili çarpıcı bulgular ortaya çıktı. ABD Hastalık Kontrol ve Korunma Merkezleri uzmanları, hastalığın insandan insana geçtiğini doğruladı. Belirtilerin dang hummasıyla karıştırılması nedeniyle, virüsün tespit edilemeden uzun süredir yayılmış olabileceği belirtiliyor.

Resmi kayıtlara göre Aralık 2019'da Çin'de ortaya çıkan corona virüsü dünya genelinde can almaya devam ediyor. Worldometers'ın verilerine göre salgın başından bu yana 55.4 milyon insana virüs bulaştı, 1.3 milyondan fazla kişi de hayatını kaybetti.

Dünya corona virüsünden yakasını kurtaramamışken, farklı bulaşıcı hastalıklarla ilgili endişe verici haberler de geliyor. Moğolistan’daki bubonik veba alarmından sonra bu kez de Bolivya’da Chapare virüsü paniği yaşanıyor.

VÜCUT SIVILARIYLA TAŞINIYOR

ABD Hastalık Kontrol ve Korunma Merkezleri (CDC) uzmanları, 2019’da Bolivya’nın La Paz şehrine bağlı Chapare bölgesinde iki kişinin söz konusu virüsü taşıdığını ve üç sağlık çalışanına bunu bulaştırdığını tespit etti. CDC’den Caitlin Cossaboom, “Çalışmalarımız gösteriyor ki virüse yakalanan bir hasta, bir ambulans görevlisi ve bir gastroenterolojist hayatını kaybetti. Vücut sıvılarının büyük çoğunluğunun potansiyel olarak virüsü taşıdığını düşünüyoruz” dedi.

FARELERDEN İNSANLARA GEÇMİŞ

Farelerden insanlara geçtiği düşünülen virüsün, vücut sıvıları yoluyla insandan insana geçişi de bu çalışmayla belirlenmiş oldu. Cossaboom, hastalarda yüksek akteş, karın ağrısı, kusma, diş etlerinde kanama, ciltte kaşınma ve gözlerde ağrı gibi şikayetler görüldüğünü belirtti.

DANG HUMMASIYLA KARIŞTIRILIYOR

Çalışmayla ilgili sonuçlar Amerikan Tropikal Tıp ve Hijyen Derneği’nin (ASTMH) yıllık toplantısında açıklandı. Bulguların gelecekte olası bir salgın riskine karşı önemli olduğu ifade edilirken, belirtilerin dang humması ile karıştırılması nedeniyle virüsün uzun yıllardır tespit edilemeden yayılmış olabileceği belirtildi.

KAYNAK

[@OkyanusunKalbi]

FARELERDEN İNSANLARA GEÇMİŞ

Farelerden insanlara geçtiği düşünülen virüsün, vücut sıvıları yoluyla insandan insana geçişi de bu çalışmayla belirlenmiş oldu. Cossaboom, hastalarda yüksek akteş, karın ağrısı, kusma, diş etlerinde kanama, ciltte kaşınma ve gözlerde ağrı gibi şikayetler görüldüğünü belirtti.

Farelerden inanlara geçmeyen virüs bırakmadılar.

[@Canan]

Bu virüs milleti türedikçe türedi.
Bunlardan kurtuluş yok galiba.

[@Ben kimim]

Rockefeller ve koronavirüsü... Laboratuvarda üretip dünyaya saldılar.

Takvim yazarı Bekir Hazar "10 dolarlık operasyon" adlı köşe yazısında, Rockefeller ailesinden başlayarak, daha önce laboratuvarlarda üretilip kasıtlı olarak dünyaya salınan virüslerin tarihçeleri hakkında bilgiler verdi.


Rockefeller ve koronavirüsü... Laboratuvarda üretip dünyaya saldılar

İşte Bekir Hazar'ın o yazısı;

DAVID Rockefeller... Dünyanın en zengin iki ailesinden birinin en tepesindeki patrondu. 2017'de 102 yaşında öldü. "Yeryüzünde yaşayan insan sayısı çok fazla. Dünya bunu kaldırmaz" diyordu. "Mevcut nüfus dünya için büyük tehdittir" şeklinde yaptığı açıklamaların videosuna internetten herkes ulaşabilirdi.

Ömrünü ve servetini dünya nüfusunun azaltılmasına, insanların kısırlaştırılmasına ve bu anlamda kurulan biyo-laboratuvarlara adadı. Ari ırk için çalışan Hitler laboratuvarlarına milyon dolarlar yatırdı. Zenci nüfusun azaltılması, Amerika'da üstün beyaz ırkın oluşması için açıktan destek veriyordu. Savaş sonrası Hitler'in üstün ırkçı bilim adamlarını ABD'ye kendi laboratuvarlarına getirdi.


Kaliforniya biyoteknoloji şirketi olan Epicyte, genetik mühendisliği marifetiyle, erkeği kısırlaştıran bir mısır geliştirdiklerini açıkladı. Epicyte, Svalbard'ın iki sponsoru olan DuPont ve Syngenta ile teknolojilerini yaymak için ortaklık kurmuştu. Çok ilginçtir ki Epicyte, genetiği değiştirilmiş sperm öldürücülü mısırı ABD Tarım Bakanlığı'ndan aldığı araştırma fonuyla geliştirmişti. 1990'larda da BM Dünya Sağlık örgütü, Nikaragua, Meksika ve Filipinler'de 15 ila 45 yaşları arasındaki milyonlarca kadının tetanoza karşı aşılanması için bir kampanya başlattı. Erkekler de tetanoz olabilirdi ama aşı erkeklere yapılmadı.

Bu şüphe uyandırıcı durumdan ötürü Katolik bir kilise organizasyonu olan Comite Pro Vida de Mexico aşıları test ettirdi. Test sonuçları ile, Dünya Sağlık Örgütü'nün (WHO) yalnızca çocuk doğuracak yaştaki kadınlara dağıttığı aşıların Chorionic Gonadotrophin (hCG) içerdiği ortaya çıktı. Doğal bir hormon olan hCG, tetanoz toksoid taşıyıcılarıyla birleştiğinde kadınların hamile kalmasını engelleyen antikorları üretiyordu. Daha sonradan ortaya çıktı ki Rockefeller Vakfı, Rockefeller Nüfus Konseyi, Dünya Bankası ve ABD Ulusal Sağlık Enstitüleri, Dünya Sağlık Örgütü için tetanoz taşıyıcıdan bir kısırlaştırma aşısı üretmek için 1972'de 20 yıllık bir proje başlatmışlardı. Ayrıca Svalbard Kıyamet Tohum Deposu'nun ev sahibi Norveç Hükümeti kısırlaştırıcı aşının üretilmesi için 41 milyon dolar bağış yapmıştı! Yukarıda dünya nüfusunu kısırlaştırma yöntemi ile azaltma çalışmalarının anlatıldığı bilgilerin tamamını, dünyaca ünlü stratejist William Engdahl, Aktüel dergisine verdiği bir röportajda bizlere aktarmıştı. William'ı ahaber'de YazBoz programında da sık sık ağırlamıştık. Büyük yankı uyandıran Ölüm Tohumları adlı kitabı yazdı.

Ardından Türkçe'ye de tercüme edilen "Sahte Domuz gribi ve gıdalar" kitabına imza attı. Domuz gribinin laboratuvarlarda üretilip kasıtlı olarak dünyaya servis edildiğini açıkladı. "Dünyadaki egemen güçlerin gizli plânını açıklıyorum; Üstün Irk oluşturma ve Dünya Nüfusunun Azaltımı" diye kitabın arka kapağına not düştü. Virüsü yayıyorlar ardından kısırlaştırıcı aşıları dağıtıyorlardı. William kitabında "Aile plânlaması, doğum kontrolü, tarımda sözde yeşil devrim, moleküler biyolojideki gelişmeler, biyo-yakıt, biyo-teknoloji, Dünya Sağlık Teşkilâtı, Dünya Bankası, Rockefeller Vakfı ve daha niceleri hep bu gizli amaca kilitlendi. Küçük bir elit dışında kalanlar ise habersiz bu gizli amaçdan. Oysa biyo-savaş için hazırlıklar aralıksız devam ediyor" diye de uyardı. Dün William'ın kitabını yazdığı "Domuz gribi"... Bugün dünyanın en kalabalık ve en hızlı büyüyen ülkesi Çin'i vuran Coronavirüs... Rahmetli Kadir Mısıroğlu da yıllar önce bir kitap yazdı. "Çin ve Hindistan'ın nüfusunu virüsle azaltacaklar" diye uyardı. Şimdi Çin'in ekonomisini de küçültüyorlar. Bir taşla iki kuş. 10 dolarlık virüs şimdilik 2 trilyon dolar batırdı Çin'i... Kısa bir sürede belki de çift haneli rakamlara ulaşacak. Operasyon sürüyor!.

https://www.haber7.com/dunya/haber/2...nyaya-saldilar

Uzaya gitmek kaç para?

Türkiye'de uzaya yoğun ilgi malum... Uzayda kurulacak ilk ülkeye Türkiye'den başvurular patlarken uzay seyahatinin bedeli 250 bin dolara kadar çıkabiliyor.

https://www.sozcu.com.tr/2017/ekonom...-para-1902272/

**

Bir tarafta virüs salgını ile insanlar ölürken diğer tarafta uzaya gitme hazırlıkları yapılıyor.

Bu durum bana hiç normal gözükmüyür, bazı zenginlerin elde ettikleri teknolojiyi sadece kendilerinin yaşayacağı, diğer insanlara yaşama hakkı tanınmayan bir dünya yaratmak için çok büyük bir organizasyon içerisinde oldukları, bir aksilik olur da neticede hiç bir canlının yaşayamayacağı bir dünya ortaya çıkarsa uzayda hazırladıkları bir gezegene gitmeyi planladıklarını düşünmekteyim.