Forum Gerçek

AnasayfaForumları Okundu Kabul Et Bugünkü Mesajlar
Geri git   Forum Gerçek > Türkiye ve Dünyadan Haberler > Ülkemiz ve Dünya Gündemi > Diğer Köşe Yazıları

Diğer Köşe Yazıları Ülkemiz Yazarlarının Ulusal Basında Yazdıkları Köşe Yazıları ve Bizlerin Yorumları


Yeni Konu aç  Cevapla
 
Seçenekler
Eski 09.10.2024, 14:34   #1
Çevrimdışı
Canan
Çiçekci kız

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Erdoğan niye yeni Anayasa istiyor / Mehmet Y. Yılmaz

Erdoğan niye yeni Anayasa istiyor?

Bugünkü Anayasa’nın üzerine sadece “Yeni Anayasa” yazan bir değişiklik bile onun için yeterli. Derdi demokratik haklar, gerçek sivilleşme, şeffaf yönetim, özgür üniversite filan değil

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “sivil bir Anayasa” istiyor. Çünkü şu andaki Anayasa’yı askerler yaptırmış, bu durumdan hoşnut değil.

Anayasa, 7 Kasım 1982 günü yapılan bir referandum sonucunda 9 Kasım 1982 günü yürürlüğe girdi. O vakit de atı alan Üsküdar’ı geçmişti. Referandumların cilvesi bu. Kitleleri “evet” demeye ikna etmek her zaman daha kolay çünkü.

Askerlerin yaptırdığı Anayasa ile bugünkü Anayasa arasında, hükümet sistemi başta olmak üzere çok fark var.

Dünya yüzünde üzerinde 21 kez değişiklik yapılıp “hâlâ aynı Anayasa” sayılan başka Anayasa var mıdır, bilmiyorum.

Söz konusu değişikliklerin hepsi “siviller” tarafından gerçekleştirildi.

Bazıları referandumla kabul edildi, bazıları doğrudan doğruya TBMM’de uzlaşmayla yeterli çoğunluğun sağlanmasıyla.

Bu değişikliklerde 12 Eylül darbesinin etkilerinin azaltılması amaçlanmıştı.

Mesela Anayasanın başlangıç bölümünden “Kutsal Devlet” ibaresi çıkarıldı.

Derneklerin, vakıfların, kooperatiflerin ve sendikaların siyasi faaliyetlerini kısıtlayan hükümler kaldırıldı, işçilere kanunla düzenlenen toplu iş sözleşmesi hakkı tanındı. Siyasi partilere yurtdışında örgütlenme ve yurt içinde kadın ve gençlik kolları kurabilmelerinin önü açıldı.

Seçme yaşı 18’e düşürüldü. Tutuklulara seçme, seçilme hakkı getirildi. Özelleştirmenin önü açıldı.

2004 değişiklikleri sırasında AB müktesebatına uyum hedeflenmişti.

Bu çerçevede insan hak ve özgürlüklerini sınırlayan hükümler değişti. Uluslararası anlaşmaların kanunlardan üstün olduğu kabul edildi.

Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, bir üst hukuk normu haline geldi. İdam cezası kaldırıldı. DGM’ler kaldırıldı, YÖK’teki asker varlığı sona erdi. Milli Güvenlik Kurulu’nun yapısı değişti.

12 Eylül 2010 tarihinde yapılan halk oylamasıyla kabul edilen değişikliklerin, 12 Eylül darbesiyle hesaplaşma olduğunu söyleyen de bizzat Erdoğan idi.

Yani ortada 9 Kasım 1982 günü yürürlüğe giren bir Anayasa var ama o Anayasa ile bugün yürürlükteki birbirinden çok farklı.

Farkı da bizzat “siviller” yarattı.

Ancak “askerlerin Anayasa’sını” değiştirmek isteyen Erdoğan’ın askerlerin yaptırdığı Anayasa’nın getirdiği kurumlardan biri olan YÖK ile hiçbir sorunu yok.

Askerlerin, üniversiteleri kontrol etmek için icat ettikleri bu kurumu tepe tepe kullanıyor.

Buna karşın bir bölümü kendi iktidar döneminde yapılmış bireysel haklar ile ilgili düzenlemeleri de uygulamıyor.

AİHM kararlarını tanımıyor, bu kararları tanımayan kararlar veren yargıçları ödüllendiriyor.

TBMM tarafından onaylanan bir uluslararası sözleşme olan İstanbul Sözleşmesi’nden tek imza ile çıktığını ilan ediyor ve emrindeki yargıçlara da bunu onaylatıyor.

Hem askerlerin yaptığını söylediği Anayasa’yı değiştirmek istiyor hem de bu amaçla yapılmış değişiklikleri tanımıyor!

Tuhaf bir durum gibi görünüyor ama değil.

Çünkü Erdoğan’ın kafasındaki rejim esasen askerlerin kurmak istedikleri rejimden farklı değil.

Sadece vesayet kurumlarının nitelikleri ve isimleri değişiyor, hepsi bu.

Erdoğan da tıpkı askerler gibi “halkı başı boş bırakılmayacak bir güruh” olarak görüyor.

Öyle görmüyor olsaydı sokaklardaki protestolardan korkmazdı. Osman Kavala ve arkadaşları, Can Atalay, Selahattin Demirtaş gibi politikacılar hapiste olmazdı.

Yüzlerce öğretim üyesi bir bildiriye imza atıp fikir açıkladılar diye sokağa atılmazdı.

Erdoğan, 12 Eylülcü askerler iktidarda olsalardı bugün ne yapacaktılarsa onu yapıyor, bunu yaparken de gayet huzur içinde.

Ama dilinden de “yeni Anayasa” düşmüyor.

Bunun bir tek nedeni var: Erdoğan bir kez daha Cumhurbaşkanı seçilebilmek için seçime girmek istiyor.

Bu seçime üçüncü kere girebilmiş ve seçilmiş olmasının gerekçesi “ama Anayasa değişti” idi.

Başta CHP olmak üzere muhalefet partileri, Anayasa’yı savunacaklarına, “Erdoğan mağdur oldum der, biz de halka bunu anlatamayız” korkusuyla Erdoğan’ın yolunu açtılar.

Gerçi açmasalardı da Erdoğan’ın keyfine göre karar veren YSK bu yolu yine açardı ama muhalefetin bu tavrı Erdoğan’a meşruiyet yolunu açtı.

Bugün yeni Anayasa istemesinin nedeni, artık bu yolun açılmış olması.

Yeni Anayasa yapılınca, haliyle iki kere daha seçime girme hakkı kazanacak, tabii Allah ömür verirse!

Bugünkü Anayasa’nın üzerine sadece “Yeni Anayasa” yazan bir değişiklik bile onun için yeterli.

Derdi demokratik haklar, gerçek sivilleşme, şeffaf yönetim, özgür üniversite filan değil.

Yatıp kalkıp bunu düşünüyor: Bir kere daha seçime nasıl girerim?

* * *

Utanma duygusu olmayınca
Bir kişinin, yaptığı hareketin ayıp olduğunu düşünmesi için her şeyden önce “utanma duygusuna sahip olması” gerekir. Bu siyasi ekipte, böyle bir duygu aramayın

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan

Dün Sözcü’deki bir haberin başlığı şöyleydi: Biraz ayıp olmuyor mu Çalışma Bakanı?

Gazetenin haberine bu başlığı atmasının nedeni Çalışma Bakanı’nın üniversiteden bir arkadaşının aşçı olan oğlunu Almanya’ya Çalışma Ataşesi olarak tayin etmesi.

Bakan’ın arkadaşının oğlu, kayınpederinin yemek fabrikasında aşçı olarak çalışıyormuş.

Çalışma Ataşesi olarak Almanya’ya tayin edilince 7 bin Euro maaş alacakmış.

Almanca da bilmediği için Çalışma Ataşesi olarak, Almanya’da çalışan vatandaşlarımızın hangi sorunlarıyla ilgilenecek, burası muamma.

Bir ihtimal yemek tarifi isteyen gurbetçilere yemek tarifi verebilir.

Söz konusu aşçıbaşı, Bakanlığın bu konuyla ilgili çıkardığı yönetmelikteki şartlara uymuyor. Belli ki kayınpederi arkadaşından rica etmiş. Bakan da ricayı yerine getiriyor.

Bu arada aynı görev için mesleki yeterliliğe sahip 85 kişinin ataması, “tasarruf tedbirleri nedeniyle” yapılmamış.

Gazetedeki başlığın nedeni bu.

Bakan yanıt vermez, onun yerine ben yanıtlayayım:

Hayır ayıp olmuyor!

Bir kişinin, yaptığı hareketin ayıp olduğunu düşünmesi için her şeyden önce “utanma duygusuna sahip olması” gerekir.

Bu siyasi ekipte, böyle bir duygu aramayın.

Bu beylerin lügatinde liyakat, başkalarının haklarına saygı göstermek, hak yememek gibi kavramlar yok.

Onun için de utanmazlar, yarın bir başka arkadaşın kızını da böyle bir göreve gönül huzuru içinde tayin edebilirler.

Bu tür duygular sadece örgün eğitimle elde edilemiyor maalesef. Önce aile içinde eğitim şart!

Örnek olayımızdaki kişi sakal filan da bırakmış ama demek ki eğitiminin bu yönü eksik kalmış; Hulusi Akar’ın kulakları çınlasın!

https://t24.com.tr/yazarlar/mehmet-y...-istiyor,46691
__________________
  Alıntı ile Cevapla
Canan'in Mesajına Teşekkür Etti
Cevapla

Bu Sayfayı Paylaşabilirsiniz

Etiketler
anayasa, erdoğan, istiyor, mehmet, niye, yeni, yılmaz


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Hızlı Erişim


WEZ Format +3. Şuan Saat: 05:44.


Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Önemli Uyarı
www.forumgercek.com binlerce kişinin paylaşım ve yorum yaptığı bir forum sitesidir. Kullanıcıların paylaşımları ve yorumları onaydan geçmeden hemen yayınlanmaktadır. Paylaşım ve yorumlardan doğabilecek bütün sorumluluk kullanıcıya aittir. Forumumuzda T.C. yasalarına aykırı ve telif hakkı içeren bir paylaşımın yapıldığına rastladıysanız, lütfen bizi bu konuda bilgilendiriniz. Bildiriniz incelenerek, 48 saat içerisinde gereken yapılacaktır. Bildirinizi BURADAN yapabilirsiniz.