Uygulamalı Yaratıcı Oyunculuk | Yılmaz Arıkan

[@MelisaGuney]

Arkadaşlar, elimdeki bu kitaptan yazmak istedim. Umarım bu bilgilere ihtiyacı olanlara, meraklılarına, sevenlerine, ilgisini çekenlere yararım dokunur. İnternette tam olarak özgün bilgi yok tiyatro okumak isteyenler için. Ben de bu yüzden yazıyorum. Keyifli çalışmalar...

STANİSLAWSKİ OYUNCULULUĞU

Stanislawski'ye göre oyunculuk, oyuncunun psikolojik yapısından oluşan duygu ve düşüncelerin sahne üzerinde fiziksel yansımasıdır.

Stanislawski'ye göre tiyatro kültürel ve ahlaksal bir oyun yeridir. Yaratıcılığın temeli disiplindir.

Oyuncudan yalnızca;
*disiplin,
*topluluğa uyma,
*çalışma ister.

Stanislawski oyuncu olmaya karar veren kişiler için şu ilkeyi söyler:

''Kendinde sanatı sev, sanatta kendini değil!''

Hiçbir zaman tiyatroya ayağınızın tozuyla gelmeyin. Kirinizi, pisinizi dışarıda bırakın. Üzüntülerinizi, küçük üzüntülerinizi, önemsiz dertlerinizi, kısacası yaşamınızı mahveden, dikkatinizi dağıtan her şeyi paltonuzla birlikte çıkarıp atın. Sahneye götürmeyin.

Sahne boş bir tabaka kağıttır. Üzerine yazılan şeye, görünen kişiye göre insanlığın hem yüce hem de aşağılık amaçlarına hizmet eder.

Yaşamdan korkan, dar görüşlü, kıskanç oyuncular aralarına katılan her yeni kişiye karşı bir cephe oluştururlar.

STANİSLAWSKİ OYUNCULUK YÖNTEMİ

Stanislawski, esnek bir oyunculuk yöntemine sahiptir.

YÖNTEM : Sahne üzerinde ruhun yaşatılmasıdır.

Günlük yaşantımızda karşılaştığımız olaylar karşısında reaksiyonlar veririz. Korkarız, seviniriz, güleriz vs. Bu tepkiler elimizde olmadan çeşitli refleks hareketleri olarak ortaya çıkar. Sahnede ise oynarken oyuncu bu duyguları yansıtır.

Psikolojik yaşantımızı üç güç kaynağı yönlendirir. Bunlar;
*akıl,
*irade,
*duygudur.

Bunlara Stanislawski ''iç hareket ettirici güçler'' adını verir.

---------------------------------------------------

FİZİKSEL KİŞİLENDİRME

Dışsal bakımdan oyuncunun değişmesi zor değildir. Elbiselerle, yapılan makyajla oyuncu dış görünüş olarak değişebilir.

Dışsal değişimler psikolojik dürtülerle bütünleşmezse başarısız olur.

Fiziksel yetiler oyuncunun rolünü oynamasında büyük etkendir.

KASLARIN GEVŞEMESİ

Stanislawski, oyunculardan gevşeyebilmeleri için sürekli olarak jimnastik yapıp, dans etmelerini ister. Dans edip jimnastik yapan oyuncunun kas gerginliklerinin olmadığını savunur.

Stanislwaski oyuncusundan, sahne üzerinde amaçsız hiçbir duruşa yer verilmemesini ister. Sahnede hareketlerin amaçları belirlendikten sonra gereksiz gerginliklerin de ortadan kalkacağını söyler.


TUTUMLULUK VE DENETİM

Tutumsuz, rastgele, amaçsız yapılan eylemler oyuncunun kendisine doğal gelse bile, oyunun yapısını bozar ve oyunu başarısız kılar. Her oyuncu jest, mimik ve hareketlerini Stanislawski'nin deyimi ile kendisi onların değil, onlar kendisinin denetimi altında olacak biçimde kullanmalıdır.

TONLAMA

Oyuncu olayları seyirciye aktarırken iki türlü anlatım aracı kullanır. Birincisi bedensel anlatım, ikincisiyse sessel anlatım.

Bedensel anlatım ile sessel anlatım uyumlu bir şekilde çalışırsa, olaylar seyirciye başarılı bir şekilde anlatılabilir.

Stanislawski bu konuda der ki: '' Sözcüklerin ruhuna inen iyi bir oyuncu, seyirciyi kendisiyle birlikte hem kendi ruhuna hem de oyun yazarının yapıtının gizli yerlerine çekip götürür. Sözcüklerin yaşam yüklü içeriğine sesin canlı melodisini işleyen oyuncu, seyircinin oyunu içsel gözüyle görmesini sağlamış olur. Oyuncu, yalnızca cümlelerin değil kelimelerin ve hatta harflerin tadına varmak zorundadır.''

Sahne üzerinde metni seyirciye aktarırken konuşma kadar susma da çok önemlidir.

Mantıksal susmadan yoksun oyun metni, oyunu anlaşılmaz hale, psikolojik susmadan yoksun oyun metniyse oyunu yaşanmaz hale getirir.

Devamı gelecektir. Bir teşekkür yeter...

[@Leyl]

Stanislawski'ye göre oyuncu bir yıldız değil anlatıcıdır,bir sanat işçisidir.Bunu okuduğumda çok hoşuma gitmişti.

Teşekkürler Melisa

[@MelisaGuney]

Rica ederim