Forum Gerçek

AnasayfaForumları Okundu Kabul Et Bugünkü Mesajlar
Geri git   Forum Gerçek > Gezelim & Görelim > Buram Buram Türkiye'm > Doğu Anadolu


Yeni Konu aç  Cevapla
 
Seçenekler
Eski 25.04.2009, 15:38   #1
Çevrimdışı
**EMEL**
Müdavim

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Arrow Erzurum

Erzurum



Erzurum'un Tarihi Geçmişi
Erzurum’un geçmişi M.Ö. 4000 yıllarına tarihlenmektedir. Karaz, Pulur, Güzelova ve Soshöyük’te yapılan arkeolojik kazılarda elde edilen bulgular Erzurum ve çevresinin çok eski ve önemli yerleşim yeri olduğunu ortaya koymuştur. Tarihin en eski devirlerinden itibaren değişik kavim ve milletlerin hakimiyetine giren Erzurum, kültür varlıkları açısından zengin bir geçmişe sahiptir.



Hurriler, Urartular, İskitler, Medler, Persler, Araplar, İranlılar, Sasaniler, Romalılar ve Bizanslılar dönemimini yaşayan Erzurum, 5. Yüzyıldan 10. Yüzyılın sonuna kadar, Bizanslılar, Romalılar ve Araplar arasında birkaç kez el değiştirmiştir. Bu dönemlere ait, Erzurum ve çevresinde çok sayıda kale, kilise, manastır topluluğu, kaya mezarlığı, arkeolojik sitler yapı kalıntıları bulunmaktadır.

1071 Malazgirt Zaferi’nden sonra Bizans Hakimiyeti’ne son verilerek, şehir Alparslan’ın akıncı arkadaşlarından Saltuk Bey’in yönetimine verilmiştir. Böylece Türk çağının başladığı Erzurum’da sırası ile Saltukoğulları, Selçuklular ve İlhanlılar döneminde bir taraftan şehirde imar faaliyetleri devam ederken, diğer taraftan inşa edilen cami, medrese, kümbet ve köprülerle Erzurum bir kültür ve sanat kenti haline gelmiştir.

Ermenilerin Yaptığı Katliam ve Erzurum'un Kurtuluşu


Birinci dünya savaşında Erzurum, Çarlık Rus ordusunun ilk hedefi üzerindeydi. Erzurum 16 Şubat 1916'da Ruslar tarafından işgal edildi. 1917 yılında Rusya’da çarlık rejimi yıkılmış Bolşevikler ülkede duruma el koymuşlardı.
Rusya’da bu yönetim değişikliği üzerine Ruslar işgal ettikleri Doğu Anadolu Bölgesini boşaltarak ülkelerine dönmeye başlamışlardı. Ancak Doğu Anadolu’da Ermenistan hayalini yaşayan Ermeniler süratle silahlanarak Erzurum ve çevresinde soykırıma giriştiler.Erzurum Rus II. Topçu Kale Komutanı olan Twerdo Khlebov, Ermenilerin bu kanlı hareketlerine sadece seyirci kaldı. Erzurum'a giren Türk birlikleri şehir içinde 2127 şehit defnetmişler, ayrıca Kars kapıda da 250 ceset bulmuşlardır.

Kazım Karabekir Paşa, 12 Mart sabahını şöyle dile getiriyordu: "Erzurum'da halk gözyaşları içinde kimi babasını, kimi kardeşini yakılmış ya da süngülenmiş buluyor, saçlarını yoluyordu, sokaklarda canlılıktan bir iz bile kalmamıştı. Yerlerde çocuk, kadın ve yaşlılar kanlar içinde yatıyordu."

Ermenilerin yalnız son gece (11–12 Mart 1918) 3000 Müslüman Türk'ü öldürdüklerini, Erzurum'daki Rus Yarbayı Twerdo- Khelebof anılarında ifade etmiştir. "Demiryolu istasyonunda sanki bir mezarlık ölülerini dışarıya çıkarmıştı. Cenazeler arasından geçerek feci duruma gözlerimizle şahit olduk. Bilhassa Tahtacılar semtinde karşılıklı yer alan Osman Ağa ve Mürsel Paşa konaklarına doldurulup yakılan ve katledilen Erzurumlular insanı titretiyordu."

Erzurum'da resmi belgelere göre 9563 yerli Türk ahali Taşnak Ermeni çeteleri tarafından şehit edilmiştir.
12 Mart 1918 günü Türkün kalbi olan Erzurum'un esaretten hürriyete, ölümden hayata kavuştuğu bir gündür. 12 Mart 1918 de Türk Hükümeti, Doğuda ki güzel toprakları, yüksek dağları mert kanıyla sulayarak, düşmana göğüs geren Erzurum'u karanlık bir günden kurtardığının yıl dönümüdür.


İşgal yıllarında Erzurum’da Rus askerleri





Nene Hatun (1857 - 1955)




Erzurum'da doğdu. 98 yıl Erzurum'da yaşadıktan sonra yine Erzurum'da, zatürre hastalığından hayata vedâ etti. Ölümünden üç ay önce Türk Kadınlar Birliği tarafından yılın annesi seçilmişti.

Tarihimizde 93 Harbi olarak anılan 1877 - 1878 Osmanlı - Rus Savaşı sırasında, Erzurum'daki Aziziye Tabyası'nın savunulmasında kahramanca çalıştı. Adını bu şekilde tarihe yazdırdı.
Mücâdeleye, küçük yaştaki oğlunu ve kızını evde bırakarak katılmıştı. O sıralarda 20 yaşlarında genç bir gelindi.

Savaştan sonra da Nene Hâtun, destan kahramanlarına yaraşır bir asâletle yaşadı. Kendisini ziyâret eden NATO'da görevli Amerika'lı subayın bir sorusuna: "O zaman vazifemi yapmıştım. Bu gün de ilerlemiş yaşıma rağmen aynı hizmeti, daha mükemmeliyle yapacak güç ve heyecana sahibim." cevabını vermişti.




Erzurum Kongresi (23 Temmuz 1919)


Anadolu'da milli mücadele birliğinin kurulmasının ikinci adımı Erzurum Kongresi ile atıldı. Amasya Genelgesi'nden sonra İstanbul ve askerlikle ilişkisi kesilen Mustafa Kemal'e, başta Kazım Karabekir olmak üzere Anadolu'daki komutan ve mülki amirlerin büyük bir çoğunluğu verdikleri desteği sürdürmeye devam ettiler.

Amasya Genelgesi'nde yer aldığı gibi, Mustafa Kemal bu dönemde milli bir kongre toplayarak, milli mücadele ile ilgili tüm faaliyetleri birleştirmeyi planlıyordu. Kazım Karabekir, milli bir kongreden önce Doğu illeri için bölgesel bir kongre toplanmasının faydalı olacağı görüşündeydi.

Mustafa Kemal, bölgesel bir kongreye karşı olmasına rağmen, Kazım Karabekir ve Doğu Anadolu Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti'nin ısrarları karşısında bir kongre toplanmasını ve kongreye katılmayı kabul etti.

Kongre, 10 Temmuz'da toplanması kararlaştırılmış olmasına rağmen, 23 Temmuz'da bir okul salonunda 54 delege ile çalışmalarına başladı. Mustafa Kemal'in davetli olarak katıldığı bu kongreye asil üye olabilmesi için, Erzurum delegesi Cevat Dursunoğlu istifa ederek, kendi yerine Mustafa Kemal'in seçilmesini sağladı.

İlk gün, Mustafa Kemal kongre başkanlığına seçildi. Milli bir hal alan kongrede, genel değerlendirmeler yapıldı ve doğu illerinin durumu görüşüldü. Milli mücadelenin temelleri açısından önemli kararlar alındı. Erzurum Kongresi'ne katılanlar, 17 çiftçi ve tüccar, 5 emekli subay, 4 emekli memur, 5 öğretmen, 4 gazeteci, 5 hukukçu, 2 mühendis, 1 doktor, 6 din adamı, 3 eski milletvekili, 1 general ve 1 eski bakan olmak üzere 54 delegeden oluşmuştu. Bunlar Erzurum’a kuzeyden ve güneyden gelecek Rus saldırılarını önlemek amacıyla yapılmışlardır.





Alınan Kararlar:

1. Milli sınırlar içinde vatan bölünmez bir bütündür; parçalanamaz.

2. Her türlü yabancı işgal ve müdahalesine karşı millet top yekün kendisini savunacak ve direnecektir.

3. Vatanı korumayı ve istiklali elde etmeyi İstanbul Hükümeti sağlayamadığı takdirde, bu gayeyi gerçekleştirmek için geçici bir hükümet kurulacaktır. Bu hükümet üyeleri milli kongrece seçilecektir. Kongre toplanmamışsa, bu seçimi Temsil Heyeti yapacaktır.

4. Kuva-yı Milliyeyi tek kuvvet tanımak ve milli iradeyi hakim kılmak temel esastır.

5. Hıristiyan azınlıklara siyasi hakimiyet ve sosyal dengemizibozacak ayrıcalıklar verilemez.

6. Manda ve himaye kabul edilemez.
7. Milli Meclisin derhal toplanmasını ve hükümet işlerinin Meclis tarafından kontrol edilmesini sağlamak için çalışılacaktır.

8. Milli irade padişahı ve halifeyi kurtaracaktır


Aziziye Tabyaları





Bu tabyaların büyük bir kısmı Erzurum, Kars, Ardahan’da bulunuyordu. Bu dönemlerde topun tahrip gücünün artması ve menzilinin uzunluğundan ötürü kale ve surlar önemini yitirmiş, yerini tabyalar almıştı. Bu nedenle de Erzurum şehrinin çevresi “ToprakTabya” denilen bir nevi surlarla çevrilmiştir. Öncelikle Erzurum çevresinde bu Toprak Tabyalar yapılmış ardından da bunu diğerleri izlemiştir.




XIX. yüzyılın ikinci yarısında Osmanlı İmparatorluğu siyasi ve askeri alanda büyük güçlükler ile karşılaşmıştır. Osmanlıların bu durumundan yararlanmak isteyen Ruslar Osmanlı İmparatorluğuna savaş açmışlardır.


Bu nedenle de Osmanlılar savunma amaçlı olarak Erzurum’un doğusunda ve çevresinde savunma amaçlı tabyalar yapmışlardır.



Atatürk Evi




19 Mayıs 1919 da Samsun'a çıkan Atatürk, Amasya Tokat, Sivas, Erzincan yolu ile 3 Temmuz 1919 günü Erzurum'a gelmiş, doğruca Cumhuriyet Caddesinde Cinisli'lere ait bir konak olan Mevki komutanlığına konuk olmuştu.





Atatürk 9 Temmuz 1919 gününe yani askerlikten ayrılışına kadar bu binada Erzurum Kongresinin hazırlıkları ile uğraşmış Yanı Başındaki Gözübüyüklerin evinde yatıp kalmıştı. Askerlikten ayrıldıktan sonra, Vali Münir Akkaya'dan boşalan iki katlı Vali konağına, Hüseyin Rauf Bey ve arkadaşları ile birlikte taşınmış, 29 Ağustos 1919 tarihine yani Sivas'a gidinceye kadar 52 gün bu evde oturmuştur.





Atatürk'ün Erzurum'dan ayrılışından sonra ev tekrar Vali Konağı olmuştur. Cumhuriyet'in ilanından sonra 30 Eylül 1924'te Erzurum'a ikinci kez gelen Atatürk'e Erzurumlular bu evi hediye etmişlerdir. Ev, 1930-1934 yılları arasında Kolordu Komutanlığınca da lojman olarak kullanılmıştır. Atatürk'ün ölümünden sonra, Çocuk Esirgeme Kurumuna verilmiştir. 1984 yılında Kültür Bakanlığına devredilerek, Atatürk Evi halinde düzenlenmiştir.


__________________
Hayat dediğiniz 1 çay
İnsan ise sadece 1 şeker
Karıştırdıkça hayattan tat aldığını sanırsın
Oysaki;
Hayatın seni erittiğini çay bitince anlarsın..




  Alıntı ile Cevapla
15 Üyemiz **EMEL**'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 25.04.2009, 18:35   #2
Çevrimdışı
**EMEL**
Müdavim

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Erzurum

AŞKALE





Coğrafi konumu nedeniyle tarih boyunca 35 defa el değiştiren ilçe 3 Mart 1918 Tarihinde Rus işgalinden kurtarılmış, 1938 de ilçe olan Aşkale ülkemizin en işlek yollarından biri olan E-80 karayolu ile doğuyu batıya, D-100 karayolu ile kuzeyi güneye bağlayan yolların ilçede kesişmesinin yanı sıra tren yolu ile de doğuyu batıya bağlamaktadır. İlçe sert kara ikliminin etkisi altındadır.
2000 genel nüfus sayımında ilçe merkezi 16634, köy ve beldeleri ile beraber toplam nüfusu 33216 olan ilçeye bağlı merkez belediye, Kandilli ve Yeniköy belediyesi olmak üzere 3 belediye teşkilatının yanı sıra 10 u merkeze bağlı olmak üzere toplam 76 muhtarlıkla idari teşkilatlanmasını kurmuş olan ilçenin 4.ncü Zırhlı Tugayı, Meslek Yüksekokulu, Çimento Fabrikası, Alçı Fabrikası ve birçok Kamu Kurum ve Kuruluşunu barındırması sosyal yapıyı dinamik bir hale getirmekle ilçemizde değişik sosyal grupların buluşmasına vesile olmuştur. Bu durum bir bakıma ülke mozaiği görünümü verilmektedir



ÇAT



  • Tarihi Durumu
Çat İlçesi XVIII Asrın başlarında Osmanlı Sipahileri Tarafından İlçeye 17 Km uzaklıkta bulunan Yavi Kasabası civarında kurulmuş XIX. Asrın başlarında Dersim tarafından gelen Türk Aşiretleri ile birleşmişlerdir. Birinci Dünya Savaşından sonra Kığı İlçesine bağlanmış daha sonra coğrafi konumu sebebiyle Tercan İlçesine bağlanmıştır 1946 yılında Oyuklu Köyü adı altında Erzurum İline bağlanmıştır. 1954 yılında ise Oyuklu Köyü Çat adı altında İlçe merkezi haline dönüştürülmüştür.
  • İlçenin genel durumu
Toplam Nüfusu: 27.104
Şehir Nüfusu: 8.131
Köy Nüfusu: 18.973
Belde Sayısı: 1
Köy Sayısı: 41
Yüzölçümü(km2): 1386
İl'e uzaklığı (km): 52


HINIS



  • Tarihi Durumu
Hınıs İlçesinin tarihi kesin olmamakla beraber İlçenin Kuruluş tarihi M. Ö. 1400 Yılına dayanmaktadırKısa bir süre Rus işgalinde kalmış ise de 14 Mart 1918 tarihinde düşman işgalinden kurtarılarak vatan topraklarına katılmıştır.
  • İlçenin genel durumu
Toplam Nüfusu: 53.950
Şehir Nüfusu: 31.132
Köy Nüfusu: 19.618
Belde Sayısı: 1
Köy Sayısı: 81
Yüzölçümü(km2): 1799
Rakım (m): 1720
İl'e uzaklığı (km): 150

HORASAN

  • Tarihi Durumu
Horasan, Doğuyu Batıya bağlayan eski ipek yolu üzerinde bulunan ve M.Ö. 4000 yılına kadar uzanan bir geçmişe sahip olup, Büyük Roma,Asur, Urartu, Med, Pers Devletlerinin istilalarına uğramış, milattan sonraki dönemde ise, Sasani, Arap ve Bizans hakimiyetinde kalmış, bu devletler arasındaki savaşlarda bu günkü Horasan'ı içine alan bölge sürekli el değiştirmiştir.

1071 Malazgirt Savaşıyla birlikte Selçukluların Bizans,Gürcü ve Ermeni krallıklarına karşı kesin üstünlükleri sağlanmaya başlandı ve Doğu Anadolu' nun zaptı başlamış oldu.

Bu süreçte İran Horasan' ından gelen Türk toplulukları o zamana kadar ismi ÜSKÜHAT olan yere Horasan ismini vererek burada yerleşmişler böylece Horasan bir Türk şehri olmaya başlamıştır. Horasan' ın Ermeni zulmünden kurtuluşu ise 25 mart 1918 tarihine tekabül eder.

Horasan İlçesi, Cumhuriyet devrinde Pasinler İlçesine bağlı Zanzak (Akçataş) nahiyesinin bir koyü iken 1940 yılında nahiye merkezi şimdiki Horasan'a nakledilmiş ve 30 köy bağlanmıştır. 4Aralik 1953' de 6191 sayılı kanunla ilçe olmuştur

Aras nehri üzerindeki köprü

  • İlçenin genel durumu
Toplam Nüfusu: 45.587
Şehir Nüfusu: 16.151
Köy Nüfusu: 29.436
Köy Sayısı: 77
Yüzölçümü(km2): 1669
Rakım(m): 1530
İl'e uzaklığı (km): 81




ILICA


  • Tarihi Durumu
Ilıca İlçesinin ilk yerleşme yeri, Karasu ile Pulur çayı arasındaki verimli bölgedir. Bu bölgenin sınırları içinde yer alan Karaz (Kahramanlar Köyü ) da yapılan kazılar ve arkeolojik araştırmalar buradaki hayatın M. Ö. 4000 yıllara kadar uzandığını göstermektedir. Birçok kez işgal ve istilaya uğrayan Ilıca, l Cihan Harbinde General Yudeniç kumandasındaki Rus ordusunun 16 Şubat 1916 günü Erzurum'u işgaliyle geri çekilen Türk ordusunu takip ederken 16-17 Şubat 1918 gecesi vuku bulan şiddetli çarpışmalardan sonra Rusların eline geçti.
Kazım Karabekir Paşa kumandasındaki Türk ordusunun saldırışı karşısında Ermenilerin kaçması neticesinde 11 Mart 1918 günü Ilıca yeniden Türklerin eline geçti.

ILICA KAPLICALARI:

Ilıca Kaplıcaları suları içerisinde karbon hidrojen maddeler taşıdığı için Dünyaca ünlüdür.

Kaplıca Sularının Özellikleri:

Sıcaklık: 39.4 C
Toplam sertlik: 38 frans
Kalaviyet 32.3
Görünüş: berrak renk, hafif sarı, koku yok, tortu az
Sodyum iyonu: 112Mg./Lt.
Magnezyum iyonu: 47.4 Mg./Lt.
Demir ve Aliminyum: 3.6Mg./Lt.
Klor iyonu: 1403.3 Mg./Lt.
Hidrokarbon: 1970.3Mg./Lt.
Akım değeri: 6 Lt/Sn


Bu kaplıcaların suları Mide, Bağırsak, Karaciğer, Safra Kesesi, beslenme bozuklukları ve romatizma hastalıklarına olumlu etki etmektedir. Ilıca ilçesi Erzurum İstanbul karayolu üzerinde ve İl Merkezine 15 Km. mesafededir.


  • İlçenin genel durumu
Toplam Nüfusu: 30.328
Şehir Nüfusu: 12.909
Köy Nüfusu: 17.419
Belde Sayısı: 1
Köy Sayısı: 63
Yüzölçümü(km2): 1.702
İl'e uzaklığı (km): 14

İSPİR


  • Tarihi Durumu
Oldukça eski bir yerleşim alanı olan ilçemiz ve çevresi, tarih boyunca Perslerin, İskender, Roma ve Bizans İmparatorluklarının hâkimiyetinde bulunmuş, zaman zaman da Müslüman Arapların eline geçmiştir.

Birinci Dünya savaşı döneminde ilçemiz 1914 - 1918 yılları arasında Rus işgali ve Ermeni mezalimine uğramış, 25 Şubat 1918'de Kazım Karabekir Paşa Komutanlığında l. Kafkas Kolordusuna bağlı birliklerce vatan topraklarına katılmıştır.
Rafting sporunun en iyi yapılabildiği. Dünyanın en hızlı akan nehirlerinden birisi olan Çoruh Nehri İspir İlçemizden geçmekte olup bu sporun İlimizdeki başlangıç yeri de İspir İlçemizdir.
1993 yılında Dünya Rafting Şampiyonası Çoruh Nehri'nde yapılmıştır. Bu Şampiyona sebebiyle Dünya Turizmine tanıtımı yapılan Çoruh Nehri üzerinde Rafting yapmak üzere çok sayıda yabancı turist bölgeye gelmiştir.

  • İlçenin genel durumu
Toplam Nüfusu: 30.260
Şehir Nüfusu: 11.244
Köy Sayısı: 88
Yüzölçümü(km2): 2.100
İl'e uzaklığı (km): 137

KARAÇOBAN


  • Tarihi Durumu
Karaçoban ilçesinin tarihi M.Ö. 1400 yıllarına dayanmaktadır. Uzun yıllar İranlıların egemenliği altında kalmış, daha sonra Bizanslıların eline geçmiştir. Kısa bir süre Rus işgalinde kalan İlçe, işgalcilerin temizlenmesiyle vatan topraklarına katılmıştır.

Çobandede Köprüsü

  • İlçenin genel durumu
Toplam Nüfusu: 32.300
Şehir Nüfusu: -
Köy Nüfusu: -

Belde Sayısı: 1

Köy Sayısı: 19
Yüzölçümü(km2): -
İl'e uzaklığı (km): 183


KARAYAZI


  • Tarihi Durumu
İlçe M.Ö, III, Yüzyılda medeniyetin kurulduğu Aras nehri civarında, Salyamaç , Yolgören ve Çelikli köylerinde bulunan tarihi eserlerden anlaşılmaktadır.

Eski adı Bayraktar dır. Bucak iken Hınıs İlçesine bağlı olan ve daha sonra Pasinler İlçesine bağlanan Bayraktar Bucağının ismi 1937 yılında Karayazı olarak değiştirilmiş, müstakil ilçe haline getirilmiştir.


  • İlçenin genel durumu
Toplam Nüfusu: 35.785
Şehir Nüfusu: 7.532
Köy Nüfusu: 28.253
Belde Sayısı: -
Köy Sayısı: 70
Yüzölçümü(km2): 2.372
İl'e uzaklığı (km): 120


KÖPRÜKÖY


  • Tarihi Durumu
Türkler acısından Köprüköy İlçesinin tarihi 1071 Malazgirt savaşı öncesine kadar uzar. Türkler tarafından satın alınan bu köylerden bir tanesi de Köprüköy’ dür. 1829' da Rusların Erzurum'u işgal etmeleri ile Rus işgaline girmiş olan Köprüköy ermeni katliamlarınada uğramıştır.


KÖPRÜ KÖY ( DELİ ÇERMİK ) KAPLICALARI:



Kaplıca suyu; Bikarbonatlı, sodyumlu, kalsiyumlu, karbondioksitli, demirli ve bromürlü bir bileşime sahiptir. Sindirim sistemi Böbrek ve idrar yolları,kan dolaşımı ve kalp hastalıkları, metabolizma bozuklukları ve romatizmal rahatsızlıklara olumlu etki yapmaktadır.


Kaplıca Sularının Özellikleri:


Su sıcaklığı: 26C.
Ph değeri: 6.12
Akım değeri: 101 It/sn.
Köprüköy İlçemizde yer alan bu kaplıca Merkez ilçeden 56 Km. uzaklıkta olup, Erzurum-Ağrı-Kars karayolu üzerinde olduğundan ulaşım çok rahattır.

Çermik yaylası


  • Tarihi Durumu
Toplam Nüfusu: 23.642
Şehir Nüfusu: 5.583
Köy Nüfusu: 14.917
Belde Sayısı: 1
Köy Sayısı: 38
Yüzölçümü(km2): 665
İl'e uzaklığı (km): 57
__________________
Hayat dediğiniz 1 çay
İnsan ise sadece 1 şeker
Karıştırdıkça hayattan tat aldığını sanırsın
Oysaki;
Hayatın seni erittiğini çay bitince anlarsın..





Konu **EMEL** tarafından (25.04.2009 Saat 19:17 ) değiştirilmiştir..
  Alıntı ile Cevapla
12 Üyemiz **EMEL**'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 25.04.2009, 19:12   #3
Çevrimdışı
**EMEL**
Müdavim

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Erzurum


NARMAN





  • Tarihi durumu
Narman yöresi sırasıyla (MÖ. 680-655 yıllarında Sakalann daha sonra Arapların ve Bizanslıların hakimiyetine girmiş 1048 Yılında Selçuklu Komutam İbrahün YINAL’ ın kazandığı Pasinler Savaşı ile Doğu Anadolu kapıları Türklere açılmış Selçuklu Hanı Alparslan'ın Malazgirt Zaferiyle Tortum, Oltu, Şenkaya, Olur ilçeleri ile birlikte Narman'da Türk hakimiyetine girmiştir.



Selçuklulardan sonra Osmanlıların hakimiyetine giren Narman 1877-1878 Osmanlı Rus Harbinde Rusların işgaline uğramış 1914-1918 yıllarında 1. Dünya Savaşmda Rusların eline geçmiştir.

Narman Peri Bacaları


  • İlçelerin Genel Durumu
Toplam Nüfusu: 34.372
Şehir Nüfusu: 13.042
Köy Nüfusu: 21.330
Belde Sayısı: 1
Köy Sayısı: 42
Yüzölçümü(km2): 1.275
İl'e uzaklığı (km): 98


OLTU




Erzurum Oltu Kilisesi



  • Tarihi durumu
Oltu ismi Kıpçakların bir boy veya oymağından gelmektedir. 1917 Bolşevik ihtilali ile Ruslar çekilirken burasını Ermenilere bırakmış. 1917 Rus ihtilalinden sonra Oltu'nun yönetimi Ermeni Icra Komitesinin eline geçmistir.

Ruslar tarafindan Oltu'ya yerleştirilen Ermeniler 40 yıl boyunca yerli halka zulüm etmişlerdir.Kurtuluş mücadelesi sonrası kurulan Oltu Şura Hükumeti 17 Mayıs 1920' de TBMM Hükumetine katılmıştır.

1926 yılında Oltu ilçe statüsüne kavuşmuştur.
Dünya çapında ün bulmuş oltu taşı bu ilçemizde çıkartılmaktadı


Oltu taşından yapılmış çeşitli Aksesuarlar



  • İlçelerin Genel Durumu
Toplam Nüfusu: 46.518
Şehir Nüfusu: 30.073
Köy Nüfusu: 16.445
Belde Sayısı: -
Köy Sayısı: 65
Yüzölçümü(km2): 1.380
İl'e uzaklığı (km): 124


OLUR


  • Tarihi Durumu
İlçe köy iken 1922 yılında bucak merkezi haline getirilmiş, bu günkü ilçe merkezimiz 1958 tarihine kadar OLTU İlçesine bağlı bucak iken, 1958 tarihinde Oltu' dan aynlarak ilçe olmuştur Bölgedeki gözetleme kuleleri, kaleler aynı zamanda kiliseler yörede yerleşimin çok eskiye dayandığını kanıtlamaktadır.1917 yılında Rusya' da yapılan Ekim devrimi nedeniyle yörede bulunan Rus birlikleri bir takım silah ve cephanelerini bölgedeki Ermenilere bırakarak çekilmişlerdir.



Silah ve mühimmat yönünden güçlenen Ermeniler katliama başlamışlar, bu durum karşısında yöre halkı birkaç köyün birleşmesi ile çeteler kurarak Ermenilerle mücadeleye başlamışlardır.

Bölgeye intikal eden düzenli birliklerin mücadelesi sonunda ilçemiz 28 Mart 1918' de İstiklaline kavuşmuştur.


İlçelerin Genel Durumu

Toplam Nüfusu: 10.833
Şehir Nüfusu: 3.260
Köy Nüfusu: 7.573
Belde Sayısı: -
Köy Sayısı: 40
Yüzölçümü(km2): 820
İl'e uzaklığı (km): 174



PASİNLER



Hasankalesi (Pasinler)


Tarihi Durumu

Pasinler tarihten günümüze kadar bir "kilit” rolünü üstlene gelmiştir. 1071 Malazgirt Savaşından önce 1048'de " Pasinler Savaşı olması bu rolün en ilgi çekici örneklerindedir. Pasinler ovaya hakim bir noktada kurulu kalesi sebebiyle "Hasankale" olarak da adlandırılmıştır.

1828-1829 yıllarında ilk 1877 1878 yıllarında ikinci defa Rus işgali yaşamıştır. Üçüncü işgal 1716 Şubatında başlamıştır ve Birinci Dünya Savacı sonunda Ermeni işgalinden kurtuluşu 13 Mart 1918'dir



PASİNLER KAPLICALARI:


  • Kaplıcalar
Pasinler Üçe Merkezinde Erzurum-Iran Uluslararası geçiş yolu üzerinde ve Pasinler Belediye sınırları içerisindedir.Bu kaplıcalar şuan günlük 3702 kişilik bir kapasiteye sahiptir. 205 metre 'den doğal çıkışlı olup, 15 Lt/Sn akım değerine sahiptir.



  • Kaplıca Sularının Özellikleri:
Sıcaklık : 39 C
Ph:6.65
Tad: Tuzlu
Kalaviyet: %28
Radon Değeri: 13 eman/Lt.
Kuru Hülasası: 3.0896/Lt.
Sülfat İyonu: 1.0082
Amonyak: 0.1566
Kalsiyum: 0.0708
Magnezyum: 9926
Natrion: 0.1271

Bu kaplıcalar, böbrek, sindirim sistemi, idrar yolları, Romatizma, Siyatik, Lumbago, Nevralji ve çeşitli kadın hastalıklarının tedavisinde yararlı olmaktadır.


  • İlçelerin Genel Durumu
Toplam Nüfusu: 44.644
Şehir Nüfusu: 22.706
Köy Nüfusu: 21.938
Belde Sayısı: 1
Köy Sayısı: 56
Yüzölçümü(km2): 1.460
İl'e uzaklığı (km): 37


PAZARYOLU


  • Tarihi Durumu
Çok eski bir tarihe sahip olan Pazaryolu' nun eski adı "Norgah" olup, bu "Yenişehir" veya "Sulak Yer" anlamına gelmektedir. Pazaryolu' nun kuruluş tarihi kesin olarak bilinmemektedir.

  • İlçelerin Genel Durumu
Toplam Nüfusu: 9.595
Şehir Nüfusu: 4.812
Köy Nüfusu: 4.783
Belde Sayısı: -
Köy Sayısı: 35
Yüzölçümü(km2): 750
İl'e uzaklığı (km): 121


ŞENKAYA


  • Tarihi Durumu
Şenkaya İlçesi tarihi süreç içerisinde çok değişik milletlerin egemenliği altında kalmıştır .
Yavuz Sultan SELİM'in Çaldıran zaferine giderken 23 ağustos 1514 yılında Erzurum' u Akkoyunlulardan alıp Osmanlı İmparatorluğu topraklarına katmasıyla Osmanlı egemenliği altına girmiştir

1828-1878 yıllarında Rus istilasına uğrayan bölgemiz "1877-1878" Osmanlı Rus harbinde (93 harbi ) Gazi Ahmet Muhtar Paşa komutasındaki Osmanlı kuvvetlerinin yenilmesi üzerine 1879 yılında imzalanan "Ayastefonos antlaşması " ile Kars vilayetine bağlanarak Rus yönetimine girmiştir, îlçemiz Bardız deresİ Rusya ile Osmanlı devleti arasında 1917 yılına kadar sınır teşkil etmiştir.1917 yılında Rusya'da Bolşevik ihtilali üzerine işgalci Rus birlikleri bölgemizİ terk etmişler ve Rus hakimiyeti son bulmuştur.

Bunu fırsat bilen Ermeniler bölge halkı üzerine baskılarım daha da artırarak büyük çaplı katliam ve yağmalara girmişlerdir.

7 nisan 1918 tarihinde Binbaşı Osman Nuri bey komutasındaki Türk kuvvetlerince bölgemiz Ermenilerden kurtarılmıştır.

26 Aralık 1914 -2 Ocak 1915 Sarıkamış harekatı sırasında Şehit olan 78000 Askerimiz için heryıl anma faaliyetlerinin düzenlenir ve Şehitlerimiz onuruna yakışır bir abide yapılmıştır.
  • İlçelerin Genel Durumu
Toplam Nüfusu: 77.612
Şehir Nüfusu: 3.647
Köy Nüfusu: 13.093
Belde Sayısı: 5
Köy Sayısı: 47Yüzölçümü(km2): 1.423
İl'e uzaklığı (km): 185



TEKMAN



  • Tarihi Durumu
İlçenin kuruluş tarihi tam olarak bilinmemekle birlikte 1517 yılında Osmanlı yönetimine katılmıştır.
1946 yılına kadar Hınıs ilçesine bağlı bir köy iken,aynı yıl ilçe olarak teşkilatlandırılmıştır.


  • İlçelerin Genel Durumu
Toplam Nüfusu: 34.685
Şehir Nüfusu: 6.584
Köy Nüfusu: 28.101
Belde Sayısı: -
Köy Sayısı: 69
Yüzölçümü(km2): 2.197
İl'e uzaklığı (km): 151




TORTUM





  • Tarihi Durumu
Tortumun tarihi hakkında çeşitli kaynaklarda bilgiler mevcuttur. Tortum tarihte Med, Pere, ve Romalıların hakimiyetinde kamus 1018 yılında Türk hakimiyetine geçmiştir. Selçuklular, Karakoyunlular ve Osmanlı hakimiyetinde kalmış 1828-1829 Rus savaşından sonra Rus istilasından kurtarılmıştır.

Tortum Çağlayanı



Erzurum’ dan geri çekilen Ruslar silah ve cephanelerini buralarda yaşayan Ermenilere bırakmışlar ve zamanla Ermeni saldırıları başlamıştır. İlçe 16 Mart 1918 tarihinde düşman işgalinden kurtarılmıştır.


Tortum gölü


  • İlçelerin Genel Durumu
Toplam Nüfusu: 38.598
Şehir Nüfusu: 7.856
Köy Nüfusu: 13.093
Belde Sayısı: 5
Köy Sayısı: 47
Yüzölçümü(km2): 1.423
İl'e uzaklığı (km): 52



UZUNDERE


Erzurum Uzundere ilçesi Çamlıyamaç köyünde, Magistras Bagrat tarafından 966 yılında yapılan ve mimarı Öşklü Grigor Usta olan "ÖŞVANK KİLİSESİ".


  • Tarihi Durumu
İlçenin 3000 yıla yakın bir tarihi olduğu tahmin edilmekte olup, tarih boyunca pek çok devletin egemenliği altına girdiği bilinmektedir.
  • İlçelerin Genel Durumu
Toplam Nüfusu: 11.621
Şehir Nüfusu: 4.277
Köy Nüfusu: 7.344
Belde Sayısı: -
Köy Sayısı: 10
Yüzölçümü(km2): 840
İl'e uzaklığı (km): 85

__________________
Hayat dediğiniz 1 çay
İnsan ise sadece 1 şeker
Karıştırdıkça hayattan tat aldığını sanırsın
Oysaki;
Hayatın seni erittiğini çay bitince anlarsın..




  Alıntı ile Cevapla
13 Üyemiz **EMEL**'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 25.04.2009, 19:27   #4
Çevrimdışı
LaLe
Ne Mutlu Türküm Diyene

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Erzurum

Erzurum'a götürdün getirdin bizi Emel

Bilgilendirme ve paylaşım için teşekkürler..

Ellerine sağlık..


Canocan sende turist informasyon gibi olmuşun aynı, sana da teşekürler
  Alıntı ile Cevapla
6 Üyemiz LaLe'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 25.04.2009, 19:30   #5
Çevrimdışı
**EMEL**
Müdavim

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Erzurum

Dur daha Lalecim ne gördünkü

Devammmm....
__________________
Hayat dediğiniz 1 çay
İnsan ise sadece 1 şeker
Karıştırdıkça hayattan tat aldığını sanırsın
Oysaki;
Hayatın seni erittiğini çay bitince anlarsın..




  Alıntı ile Cevapla
3 Üyemiz **EMEL**'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 25.04.2009, 20:00   #6
Çevrimdışı
YOLCU
Tam Üye

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Erzurum

Hey gidinin Dadaşlar diyarı..

Okulu orada okumuştum şirin güzel bir şehir

Bizim memlekettn pek farklı olmadığından havası pek etkilemedi
__________________
  Alıntı ile Cevapla
2 Üyemiz YOLCU'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 25.04.2009, 21:15   #7
Çevrimdışı
**EMEL**
Müdavim

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Erzurum


DADAŞ Kelimesinin Anlamı

Dadaş kelimesi değişik anlam ve şekillerde yorumlanmıştır. Kimine göre; mert,, özü sözü doğru zalimin karşısında, mazlumun yanında olan merhametli, yiğit biridir.

Kimilerine göre; erkek kardeş, ağabeyi, cesur, yiğit, tüm erdemleri kendisinde toplamış mükemmel bir insandır. "Aynı zamanda 'numune-yi misal' bir Erzurumludur.

Bazılarına göre de. bar tutan, at binen, cirit atan. kabadayı, tığ gibi bir delikanlıdır."
Erzurum, dadaş ve bar bir biriyle yoğrulmuş tek sözcük gibidir. Bu sözcüklerden biri kullanıldığında hemen diğerleri hatıra gelir.

Erzurumlu, sert granite dantel dantel, duygu duygu incelik veren zevk, heyecan, inanç ve benzeri faktörlerin tezgâhında biçimlenerek farkında olmadan 'dadaş' olmuştur.

Dadaşlık, öyle rastgele kazanılmış bir sanat veya meslek değil
, bazı müstesna şahsiyetlerde görülen; "efendilik" gibi fıtrî (doğmatik) bir ruh asaletidir.
Bu düşünceden baktığımızda tarihî bir misyona sahip olan dadaş, "Zaman zaman serhat boylarının bekçisi, âcizin. yoksulun, kimsesizin hamisi, eli ve sofrası açık mert bir köylü, bir esnaf, camilerimizin imanlı, toksözlü. nur yüzlü vaizi, siyasî hayatın medeni cesaretini nefsinde toplamış cesur bir hatip, yiğit bir kumandan, vazifesini namus bilen bir memur, bir öğretmen ... kendisini ailesine ve çocuklarına vakvetmiş Erzurumlu bir ana veya babadır."
Dadaş, aile içinde ve dışında herkesin saygınlığını kazanmış, her konuda kendine güven duyulan, sofrası eşe - dosta yoksula düşküne açık, İyi bir aile reisidir…
Dadaşlar
Dadaş

Dediler davranma, düştün kapana
Ya çek bıçağı, ya gel amana
Dedim ki, dadaşı doğuran ana
Taşır mı karnında eğilecek baş?


Öldü mü, bilmem ki, kaldı mı diri?
Kanla temizlendi, elimin kiri
Koyu karanlıkta haykırdı biri
Dedi ki, ben ettim, sen etme, dadaş...


Yerine gelmişti dadaşın andı
Semayı parlattım, yüreğim yandı
Kurtulan kancıkça pusu kurandı
Elimde ölene döküyorum yaş
Kemalettin Kamu

Tarihi Eserleri



  • Çifte Minareli Medrese
Erzurum'un simgelerinden Çifte Minareli Medrese nin kitabesi olmadığından, gerçek adı ile ne zaman yapıldığı kesin olarak bilinmemektedir.
Kuvvetli ihtimal Medrese’nin "1250'li yıllarda Çifte Minareli Medrese'nin Selçuklu Sultanı Alâeddin Keykubad'ın kızı Hüdavent Hatun tarafından yaptırıldı" şeklindedir. Bu nedenle medrese Hatuniye Medresesi diye de adlandırılmaktadır.
  • Yakutiye Medresesi
Medrese taç kapısında bulunan kitabeye göre, İlhanlı Hükümdarı Sultan Olcayto zamanında Gazan han ve Bolugan Hatun adına, Cemaleddin Hoca Yakut Gazani tarafından Hicri 710 (milâdi 1310) yılında yaptırılmıştır.
  • Üç Kümbetler
Üç Kümbetler ismi ile tanınan üç kümbetten en büyüğünün Emir Saltuk’a ait olduğu ve XII. yüzyılın sonlarında veya XIV. yüzyılın başlarında yapıldığı sanılmaktadır. Diğer kümbetlerin kime ait oldukları bilinmemektedir. Bunların da XIV. Yüzyıla ait oldukları sanılmaktadır

  • Ulu Camii
Erzurum’un en eski camilerinden olan Ulu Cami,Cumhuriyet Caddesi üzerinde, Çifte Minareli Medrese'nin de yanındadır. Saltuklulara Atabey ismi yakıştırıldığından ötürü bu camiye Atabey Camisi de denilmektedir. Cami Saltuklu Emiri Nasreddin Aslan Mehmet tarafından 1179 yılında yaptırılmıştır. Ancak onarımlarla özgün durumunu kaybetmiştir


  • Erzurum Kalesi
Yaklaşık 2000 m. yükseklikte bir tepe üzerinde inşa edilmiş olan iç kale 5. yüzyılda Roma İmparatoru Theodosius tarafından yaptırılmıştır.
Tarih boyunca Asurlular, Sasaniler, Persler, Araplar, Romalılar ve Bizanslılar arasında sık sık el değiştiren Erzurum Kalesi, 11. yüzyılda Türklerin eline geçmiştir. Son zamanlara kadar Türkler tarafından kışla olarak kullanılmıştır. Kale mescidi ve saat kulesi Türk mimarlığının ilk örnekleri olmaları bakımından önem taşırlar...

  • Saat Kulesi (Tepsi minare)
Tepsi Minare olarak da adlandırılan kule Ortaçağ'larda gözetleme kulesi olarak kullanılmıştır. Osmanlı mimarisinin Barok Çağında saat kulesine çevrilmiştir. 1124-1132 yılları arasında hüküm süren Abu'l Muzafferüddin Gazi tarafından yaptırılmıştır. Tek büyük bir kubbe ile örtülen mescid geleneksel Türk mimarisinin özelliklerini taşır
  • Rüstem Paşa Kervansarayı
Erzurum'daki kervansarayların en önemlisi Rüstempaşa Kervansarayı diğer adıyla Taşhan'dır.Yapı,büyük ihtimalle Kanuni Sultan Süleyman'ın Veziri Rüstempaşa tarafından 1561 yılında yaptırılmıştır.Tarihi Rüstempaşa Kervansarayı günümüzde çarşı olarak kullanılmaktadır.İç avlunun etrafında yer alan bölümler,dükkan olarak kullanılırken,üskattaki bölümlerde yer alan esnaf Oltutaşı işlemeciliği yapmaktadır.

Diğer Tarihi Yapılar:

  • Camiler
Muratpaşa Camii Gürcükapı Camii.
Boyahane Camii
Kurşunoğlu Camii.
Pervizoğlu Camii.
Dervişağa Camii
Gümrük Camii
Bakırcı Camii
Caferiye Camii
İbrahimpaşa Camii.
Şeyhler Camii.
Cennetzade Cami


  • Tarihi Hamamlar
İklimi bakımından Anadolu'nun en soğuk şehirlerinin başında gelen Erzurum'da Türk devrinin ilk yıllarından itibaren çok sayıda hamam yapılmıştır.Şehrin her yerinde bol miktarda su kaynağının olması da hamam sayısını artırmıştır.Çok eski devirlerde yapılan hamamlar suyun getirdiğinden ve tahribat yüzünden günümüze kadar ulaşamamıştır.Günümüze kadar ulaşabilenleri;


Lalapaşa Hamamı
Boyahane Hamamı
Murat Paşa Hamamı
Kırkçeşme Hamamı
Saray Hamamı
Gümrük Hamamı.
İki Göbek Hamamı.
Şeyhler Hamamı.
Fuadiye Hamamı

  • Tarihi Çeşmeler
Erzurum önemli su kaynakları üzerine kurulmuş bir şehirdir.Hemen her köşe başında bir çeşme bulunmaktadır.Erzurum'da çeşitli yerlere dağılan 13 ayrı su yolu bulunmaktadır.

Erzurum'un çeşmelerinden bazıları

Cennet çeşmesi, Hacı Mehmet Çeşmesi, Hüseyin Çeşmesi, Kırkçeşme, Şabahane Çeşmesi, Dabakhane Çeşmesi, Akpınar, Yazıcı çeşmesi…


  • Tren garı
Erzurum garı il merkezinde yer almaktadır.


Erzurumdan geçen anahat trenleri :

1-DOĞU EKSPRESİ

Haydarpaşa-İzmit-Eskişehir-Ankara-Kırıkkale-Kayseri-Sivas-Erzincan-Erzurum-Kars istikametinde


2- ERZURUM EKSPRESİ



Ankara-Kırıkkale-Kayseri-Sivas-Erzincan-Erzurum-Kars istikametindedir

Tarihi Erzurum Evleri

Erzurum'un Türk ev mimarisine uyan fakat kendine has özellikleri olan bir konut türü olarak orataya çıkmış bulunmaktadır.
Genellikle iki katlı düzenlemeye sahip evlerde zemin katta ahır,kiler,samanlık gibi yardımcı hizmet bölümlerinin yanı sıra yaşama mekanlarıda bulunmaktadır.
önemli yaşama birimi olan tandırevi ve kışlık odalarda bu kata yerleştirilmiştir.
.Erzurum'un eski evleri savaşlar, yangınlar ve yeni inşaatlar yüzünden maalesef yeterince korunamamıştır.



yüklemiş olduğum görüntüler Atatürk üniversitesinde yapılan erzurum evi görüntüleridir...

Birde son yıllarda yapılmış turistik amaçlı eski Erzurum evleri vardır. Şark köşeleriyle bakırlarla tam bir antika eski evler havası yaratılarak otantik bi kafe haline getirilmiş bu evlerde Erzuruma ait her yemeği bulabilir şark köşelerinde yer sofralarına kurularak bu güzelliklerin tadını çıkarabilirsiniz...
__________________
Hayat dediğiniz 1 çay
İnsan ise sadece 1 şeker
Karıştırdıkça hayattan tat aldığını sanırsın
Oysaki;
Hayatın seni erittiğini çay bitince anlarsın..




  Alıntı ile Cevapla
7 Üyemiz **EMEL**'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 25.04.2009, 22:12   #8
Çevrimdışı
LaLe
Ne Mutlu Türküm Diyene

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Erzurum

Emelciğim yoruldun sabahtan beri, ama değmiş..

Ellerine sağlık tekrar..

2 Resim de benim katkim olsun





  Alıntı ile Cevapla
7 Üyemiz LaLe'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 25.04.2009, 22:32   #9
Çevrimdışı
ReaL
Deniz Sevengillerden

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Erzurum

Ellerine sağlık **Emel**

Bayağı detaylı olmuş...

Hızını alamadın ise Van iline de bir el atıver barim...
__________________



Tüm katılımcı arkadaşların okumasını rica ediyorum... Lütfen Tıklayınız..
* * *
  Alıntı ile Cevapla
2 Üyemiz ReaL'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 26.04.2009, 01:58   #10
Çevrimdışı
**EMEL**
Müdavim

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Erzurum

Atatürk Üniversitesi








Atatürk Üniversitesi, 1957 yılında Erzurum'da kurulmuş, Türkiye'nin en eski 6. üniversitesidir.










Cumhuriyet'in kurucusu Atatürk 1 Kasım1937 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde yasama yılını açış konuşmasında Doğu Anadolu'da büyük bir üniversite kurmanın gereğini ifade ederek, bu husustaki çalışmaları başlatma talimatı vermiştir.








Atatürk'ün ölümünün ardından bu çalışmalara 12 yıl ara verildikten sonra konu, 1950 yılında tekrar gündeme getirildi. 1951 yılında oluşturulan bir komisyon Doğu Üniversitesi'nin Erzurum'da kurulmasını önerdi. 1954 yılında çıkarılan 6373 Sayılı Kanunla bu üniversitenin adının Atatürk Üniversitesi olması kararlaştırıldı. Aynı yıl Amerika Birleşik Devletleri A.I.D. teşkilatı aracılığı sonucu Nebraska Üniversitesi ile işbirliği anlaşması imzalanarak hazırlık çalışmaları hızlandırıldı ve 6990 Sayılı Atatürk Üniversitesi Kanunu'nun 7 Haziran 1957 tarihinde yürürlüğe girmesi ile kuruluş çalışmaları tamamlanmış oldu.






(A.Ü. Tıp Fakültesi Araştırma Hastanesi)












Üniversite 17 Kasım1958 tarihinde bir ortaokul binasında Ziraat ve Fen - Edebiyat Fakülteleri ile öğretime başladı. İki fakültede 135 öğrenci ile öğretime başlayan Atatürk Üniversitesi,

2005-2006 öğretim yılı itibariyle

41.613 Öğrenci,
2.439 Öğretim Elemanı,
17 Fakülte,
20 Yüksekokul,
6 Enstitü,
16 Araştırma Merkezi,
100 binin üzerinde mezuna sahiptir. Şuan çok büyük bir kampüse sahiptir.





Kampüs






Erzurumda dünyanın en yüksek yedinci botanik parkı | 30-Haz-2008

ATAPARK



Erzurum Atatürk Üniversitesi, deniz seviyesinden 1850 metre yüksekteki kent merkezine Ata Botanik Parkı’nı kurdu. Üç yıllık çalışmayla hazırlanan parkta Doğu Anadolu’ya has özel bitkiler, ağaçlar koruma altına alındı. Kışın hava sıcaklığının sıfırın altında 33 dereceye kadar düştüğü Erzurum’da, ıhlamur ağacı bile yetiştirildi. Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yaşar Sütbeyaz, Ata Botanik Parkı’nın dünyanın en yüksek rakımlı yedinci parkı olduğunu söyledi.

























__________________
Hayat dediğiniz 1 çay
İnsan ise sadece 1 şeker
Karıştırdıkça hayattan tat aldığını sanırsın
Oysaki;
Hayatın seni erittiğini çay bitince anlarsın..




  Alıntı ile Cevapla
5 Üyemiz **EMEL**'in Mesajına Teşekkür Etti.
Cevapla

Bu Sayfayı Paylaşabilirsiniz

Etiketler
erzurum


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Hızlı Erişim


WEZ Format +3. Şuan Saat: 22:45.


Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Önemli Uyarı
www.forumgercek.com binlerce kişinin paylaşım ve yorum yaptığı bir forum sitesidir. Kullanıcıların paylaşımları ve yorumları onaydan geçmeden hemen yayınlanmaktadır. Paylaşım ve yorumlardan doğabilecek bütün sorumluluk kullanıcıya aittir. Forumumuzda T.C. yasalarına aykırı ve telif hakkı içeren bir paylaşımın yapıldığına rastladıysanız, lütfen bizi bu konuda bilgilendiriniz. Bildiriniz incelenerek, 48 saat içerisinde gereken yapılacaktır. Bildirinizi BURADAN yapabilirsiniz.