16.04.2009, 16:35
|
#1
|
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
|
Iğdır
I Ğ D I R
Genel Bilgiler:
Yüzölçümü: 3.539 km², nüfusu 168.634 (2000) olan Iğdır, İran üzerinden gelip Doğubayazıt, Kars, Erzurum, Erzincan üzerinden İç Anadolu’ya uzanan İpek Yolu üzerindedir.
Iğdır, Doğu Anadolu Bölgemizin en doğu sınırında yer alır. İlin kuzey ve kuzeydoğu sınırında Aras Nehri ve Ermenistan, doğu ve güneydoğu sınırını Nahcivan ve İran, güney sınırını Ağrı, batı ve kuzeybatı sınırını ise Kars oluşturur.
Iğdır, önceleri Kars ilinin bir ilçesi iken, 1992 yılında Kars'tan ayrılarak Türkiye'nin 76. ili olmuştur. Böylelikle Merkez ilçeye Tuzluca, Karakoyunlu ve Aralık ilçelerinin de bağlanmasıyla 4 ilçeye sahip olmuştur. Ayrıca Iğdır ilinin 3 belde ve 156 köyü vardır.
Bir yanında 5137 metre ile Türkiye'nin en büyük dağı olan Ağrı Dağı, diğer yanında uçsuz bucaksız Iğdır Ovası ile dünyada eşine az rastlanır bir coğrafyaya sahiptir.
”İyilik, yiğitlik, ululuk, büyüklük, bahadırlık” anlamında olan Iğdır, Türk Oğuz Boyunun, 24 ana boyundan biri olan Üçoklar koluna mensup, aynı zamanda Oğuz Han’ın altı oğlundan en küçüğü olan Deniz Han’ın, dört oğlundan en büyüğünün adıdır. (Iğdır Han)
I. Dünya Savaşı sırasında Ruslarla Ermeniler Iğdır ve çevresini işgal etmiş, bölgede bulunan halka çeşitli işgenceler yaparak onları katletmiştir. Aşağıdaki fotoğraf, bu zulmün anısına yaptırılmış olan anıtı ve Ağrı Dağı'nı göstermektedir.
IĞDIR'IN TARİHİ VE TURİSTİK YERLERİ
Bölgede zengin bir turizm potansiyeli bulunmaktadır. Özellikle Iğdır Ovası''nın güneyindeki Büyük Ağrı Dağı ülkemizin dağ turizmi yönüyle yüksek bir potansiyele sahip dağlarından birisidir.
Bu volkanik dağ dağcılık sporu ile uğraşanların belki de aradığı bütün özelliklere sahiptir. Gerçekten tırmanış mesafesinin yüksek olması ve çıkışın başladığı yere kadar motorlu araçlarla gidilebilmesi önemli bir avantajdır. Bir çok ülkede dağın kaidesine varabilmek için bazen günlerce yürümek gerektiği halde Ağrı Dağı; Doğubeyazıt Iğdır ve Aralık gibi merkezlere gelen asfalt yollarla kolayca ulaşılabilecek bir konumda bulunmaktadır.
Büyük Ağrı Dağı''na tırmanışlar sadece dağcılık sporuna yönelik olmayıp bunların çoğu bilimsel amaçlıdır. Bu tür tırmanışların ilki 1829''da F. Parrot ve ekibi tarafından gerçekleştirilmiştir. Bunu 1845''te H. Abich 1848''de M. Wag-ner 1900''de A. Osvvald ve 1955''te M. Blumental gibi jeologların dağın jeolojik yapısını incelemek amacıyla gerçekleştirdikleri tırmanışlar izlemiştir. Dağcılık sporu amacıyla daha bir çok iniş ve çıkışlar yapılmıştır. Ağrı''ya tırmanan ve zirvesine Atatürk''ün büstünü koyan 1937''de Binbaşı Cevdet SUNAY olmuştur.
Ağrı Dağı''nın Hz. Nuh Tufanı hadisesi dolayısıyla diğer dağlara göre daha fazla turist çekme özelliği bulunmaktadır. Ağrı Dağı''nda yüksek bir turizm potansiyelinin varhğını ve değerlendirilmeyi beklediğini söyleyebiliriz. Bu konuda yapılan bir araştırmada dağın belli bir yüksekliğine Hz. Nuh''un temsili gemisi yerleştirilip Aralık KKTİ yakınlarından buraya ve tesislerden dağın doruk noktasına bir teleferik hattı döşenerek bölgenin turist çekme cazibesi artırılabilir.Bölgede tarihi ve turistik değer taşıyan 7 adet eser bulunmaktadır. Ancak bu tarihi eserlerin yerli ve yabancı turist çekme özelliğinin zayıf olduğunu söyleyebiliriz.
Karakale Ören (Harabe) Yeri
Iğdır Ovası''nın batısında Ermenistan sınırında savunmaya elverişli bir konumda kurulmuş olan Karakale Sürmeli Çukuru''nun en eski yerleşim merke/lerinden biri olup Urartular''a belki.daha da eskilere dayanır. Ancak 1664 ve 1840 yıllarında meydana gelen depremlerde kale duvarları tahrip olmuştur. Günümüzde tamamen harabe halindedir.
Kervansaray
Iğdır il merkezini Asma köyüne bağlayan yolun 25 inci km''sinde bulunan kervansaray XII. yüzyıl Selçuklu taş işlemeciliğinin en güzel örneklerinden biridir. Sürmari Emiri Şerafeddin Ejder tarafından yaptırılmıştır. Kervansaray Ba-tum-Tebriz karayolu üzerindeki menzil noktalarından birisi olup kervanlar Çilli geçidini aşmadan önce burada konakmıyorlarmış. 1988 yılında koruma altına alınan eser halen harabe halindedir.
Iğdır Korganı (Kalesi)
Kale Büyük Ağrı Dağı''nın eteklerinde bulunmaktadır. Savunmaya elverişli sarp kayalıklar üzerinde ve kervan ticaret yolunun en iyi şekilde kontrol altında tutulabileceği bir konumda
yer alan Iğdır Korganı XI. yüzyılda Oğuz Türkleri tarafından kurulmuştur. Dağ yamaçlarında "Kız Kalesi" ve onun 200 m. kadar aşağısında "Oğlan Kalesi" adı verilen iki kale kalıntısı bulunmaktadır. Sürmeliden Büyük Ağrı Dağı''na doğru giden ilk çağın kervan yolu bu iki kale arasından geçer ve Ahura yönünde uzanarak Küçük ve Büyük Ağrı
Dağları arasındaki Serdarbulak Geçidi''nden Beyazıt''a (Doğubeyazıt) doğru giderdi. Iğdır Korga-nı''nda o devirlerden kalma bir değirmen harabesi de bulunmaktadır.
Koç Başlı Mezarlar
Hemen hemen Iğdır Ovası''ndaki bütün eski mezarlıklarda bulunan koç başlı mezarlar Karakoyunlu-lar döneminden kalmadır. Bu mezar taşları yiğit ve kahraman kişiler ile genç yaşta ölen delikanlıların mezarlarına dikilirdi.
Kümbe
Iğdır''ın Çakırtaş köyünde bulunmaktadır. Bu eser de Selçuklular''dan kalmadır. Ancak kümbet bakımsızlık dolayısıyla büyük ölçüde tahrip olmuştur.
Kültepe
Melekli beldesi yakınlarındadır. Burada 1913 yılında yapılan kazılarda ölülerin yakılarak küllerinin kaplar içinde gömüldüğü bir Urar-tu mezarlığı ortaya çıkarılmıştır. Mezarlıkta ayrıca süs eşyaları silahlar ve mühürler bulunmuştur.
Ahura Ören (Harabe) Yeri
Ağrı Dağı eteklerinde bulunan Ahura (Yenidoğan) günümüzden 2200 yıl önce Artaksiyaslılaf tarafından bir dini ibadet merkezi olarak kurulmuştur. Ancak; 1840''ta meydana gelen deprem nedeniyle dağdan yuvarlanan büyük kayalar ve çamur köyü örterek yok etmiştir. Burada halen eski köy yerleşim mezarlığı bulunmaktadır.
__________________
Tarihini bilmeyen bir millet, yok olmaya mahkumdur.
Mustafa Kemal ATATÜRK
|
|
|