Hıdırellez Bayramı | Hıdırellez'de Ne Yapılır, Ne Yapılmaz?

[@Tanıdık]

İyi ki böyle safsatalara inanmıyorum...

[@Gülce]

Maksat eğlenmek. Ver çoşkuyu, ver çoşkuyu yaptık.

Yine de inanç meselesi.Saygı duymak lazım.

Ne dilediysem oldu, belki olacağı vardı.

Tesadüf mü acaba?

[@Tanıdık]

İnanmayın, eminim olacağı varmıştır...

[@Basakca]

Daha minicik bir çocukken şimdi otuduğum mahalleye taşınmıştık. Mahallemizde koca koca apartmanlar yoktu. Hep tek katlı bahçeli evlerdi. Mahalle sakinleri bahçe duvarlarının ardından birbirlerine seslenirler çaya kahveye çağırırlardı. Çocukları ise bahçe duvarı falan dinlemezler üstlerinde gezinirlerdi. Bazen de bahçelerde bulunan meyve ağaçlarına dalarlar teyzeleri avazları çıktığı kadar bağırtılardı.

Minicik çocuk olduğum için ve birde yabancısı olduğum bu mahalle sakinlerini hep uzaktan seyrederdim. Gerçi gideyimde aralarına karışayım desem anne terliği korkusu yüzünden elim kolu bağlıydı. Ama fırsatını bulur bulmaz kaçardım abim denen Gökhan kişisinin jurnalleme ihtimallerine aldırmayarak.

Nasıl olsa bir köşede sıkıştırır ifadesini alma olasığım çok yüksekti.

Bir akşam üstü ana sokağın ortasına kadınlar çocuklar ordan burdan çalı çırpı toplayıp yığdıklarını gördüm. Gördüğüm yerde mutfak penceresi. Merak edip yasak olmasına rağmen mutfak tezgahının üzerine çıktıp izlemeye başladım. Kocaman bir yığın olunca her şeyi ile kocaman olan bir teyze geldi o çalıçırpı yığınını tutuşturdu. Ateş git gide kocaman olmaya başladı. Çevresindeki mahalleli de kahkahalarla gülüp konuşuyorlardı. Sonra o kocaman ateş topundan bir parça sürükleyerek sokağın diğer ucuna getirdiler. Teyzeler eteklerini toplayarak üzerinden atlamaya başlayınca bende tezgahın üstünden atladığım gibi kapıya fırladım. Annemler ne olduğunu bile anlayamadan ben ateşin kenarından "bende atlayacağım bendeeee" diye bağırmaya başlayınca, o her şeyi ile kocaman olan teyze beni kucağına alıp ateşten atladı. Kucağına alırken de "daha çok küçüksün allahvermeye bir tarafın yanar sarı kızımmm" demişti.
Kadriye Teyze... Nur içinde uyusun.

Tabiki ben ateşten atlayan ilk aile neferi olarak gelen anneme ve babama en şirin halimle gülücükler atıyordum. Babam dayanamayıp beni omuzlarına alırken yanaklarıma kirli sakalını sürtmeyi ihmal etmedi. "Yapma yaa acıyorrr" dedimse de pek fazla direnmedim. Durumdan faydalanmak diye buna denirdi ama ateş sönene kadar "hadi baba bir daha atlayalım bir dahaaa" isteklerimi yerine getirmişti.

Şimdi ise ne her şeyi ile koskocaman olan ne Kadriye Teyzemiz var ne de o bahçeli evler ve sakinler...

Hıdırellez Bayramı kutlamak isteyenler, bu geleneği sonuna kadar yaşatmak isteyen Ahırkapı çingenelerinin yanına gidiyor. Saat 23:00 e kadar eğlencenin gözüne vuruyorlar.

Kısmet olursa seneye Ahırkapı'dayım.

Dilekle milekle işim olmadığı için eğlenmek ve o atmosferi yakalayabilmek adına.:8

[@Lion]

Eskiler derler ki bugün nasıl başlar ve devam ederse koca bir yıl öyle geçermiş...
Eğer bu gerçekse yandığımın resmidir.
(Dükkan tadilatta, evde boya badana işleri falan filan)

[@Gülce]

Orjinal Mesaj Sahibi Lion

Eskiler derler ki bugün nasıl başlar ve devam ederse koca bir yıl öyle geçermiş...
Eğer bu gerçekse yandığımın resmidir.
(Dükkan tadilatta, evde boya badana işleri falan filan)

Yanmışsın sen, eyvah eyvah

[@Redwine]

Hızır İlyas aslında ama zamanla Hıdırıllez denilmiş...

Dilek dileyeniniz var mı bilmem ama mutlaka yaparım...

Tüm dilekleriniz kabul olur inşallah...

[@Deniz]

..Yanardağın üzerinden atlasam,
Kabul olur mu, bu gece tüm dualarım...
Yoksa, dileğimi koynuma alıp,
Gül bahçesinde mi sabahlamalıyım...
Bilmiyorum ki,
Ateşe mi, güle mi geçer nazım...

[@Dilaver]

Sizlerin yaşadığı yerlerde Hıdrellez nasıl kutlanır bilmiyorum ama... Trakya'da roman vatandaşlar sayesinde bayağı bir coşkulu kutlanıyor..

Toplu konutlarda yaşamaya direnen, doğadan ve doğallıktan kopmayan ama her türlü modern teknolojik araçlara sahip olmaktan da geri kalmayan roman vatandaşlar, eski adetlere bizlerden daha sıkı sarılıyor gibi geliyor bana..

Yaşadığım küçük ilçede bu akşam mahalle ve komşuluk kavramının henüz devam ettiği yerlerde kesinlikle ateşler yakılıp dilekler dilenecek ve ateşin üzerinden atlanacak. Özellikle romanların mahallesinde şamata tavan yapar..

Davullar zurnalar, çalınır... Ateşin üzerinden atlamaya çalışan küçük ''kızanlar''- çocuklar düşerek orasını burasını acıtır ağlar.. Bağrışlar, çağrışlar, göbek atmalar..

Karanlık köşelerde demlenenlerin bu akşamki sebebi : ''(H)Idrellez geldi beaa, onu kutlarız'' olacak

Sabah (6 Mayıs) tan yeri ağarırken; gençler uykularının en tatlı yerinde, derin derin uyurken eski kuşak dediğimiz büyüklerimiz ve roman vatandaşlar 41 çeşit ot toplamak için şehir dışına ya da çoğunlukla dere kenarına giderler..

Özellikle roman vatandaşlar dere boyunda (kenarında) Babafingoyu görmek için ararlar.. Onlar için Hızır ve İlyas yerini Babafingoya bırakmıştır artık..

www.youtube.com/watch?v=6ymRQppn6Z8

Ben aslında Hıdrellez'i, hazırladığım Trakya konusunda kullanmayı düşünüyordum.. Trakya Kültüründen Örnekler başlığı altında..

Babafingo'yu aslında orada kullanacaktım da, neyse

[@İklim]

6 Mayis'ta hidrellez tutulur. Bu gün Hizir ve Ilyas Aleyhissamlarin bir araya geldigine ve artik kis ayinin bitip güzel günlerin gelecegine inanilir.
Akşamdan bir kaç genç kızın bir araya gelerek gül ağacının dibine yüsüklerini gömdükleri bir gelenek.Sabahına da söylenen her maninin anlamına göre kızların talihinin belirlenip yüsüklerinin çıkaarılması)
Mayıs 7 side denir bizim teyy oralarda)Aksu deresinin denizle birleştiği yere 7çift 1tek taş fırlatılır dilekler tutularak)Bütün kötülüklerden arınıldığına inanılır.Derdim tasam sulara karışşın denir büyük bir keyifle))
Soyun sürdürülmesi kültürüne dayanarak sacayaktan atlar 3kere sırayla herkes)Sacayak ana rahmini simgeler 3 de kutsal bir rakamdır.
Son yıllarda da adanın etrafı dolanılır bilmem niye.))
Mayıs 7 si baharın müjdelendiği gün sonuçta biraz eğlenmek herkesin hakkı degil mi)