Şike Davasında Aziz Yıldırım'a Tahliye

[@Sevda]

Bir Fenerbahçe'li olarak, geçmiş olsun diyorum başkanımız Aziz Yıldırım'a.
Sevindim tahliye kararına.

[@Banemin]

Özel yetkili İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından “Futbolda şike” davası kapsamında yargılanan, “örgüt kurmak”, “şike yapmak ve teşvik primi vermek” suçlarından 6 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırılan ve “tutuklulukta geçen süreleri gözetilerek” tahliye edilen Yıldırım, işlemlerin yapılması için İstanbul Adalet Sarayı'ndan Metris Cezaevi'ne getirildi.

Hürriyet'ten alıntı...



Tahliye edilmesine sevinirken, çarptırıldığı ceza ve nedenlerini gözardı etmeyelim bence...

Beraat değil, işlediği suça tekabül eden cezayı tutukluluk süresi içinde doldurduğu için Tahliye....

[@Cliff Durden]

Orjinal Mesaj Sahibi Banemin

İlk yanıtımda "suçlu" kelimesini ya bugün verilmiş olan kararın etkisinde kalarak yada dikkatsizlikle kullandım sanırım. Az buçuk bilirim tutuklu ile suçlu arasındaki farkı.

Benim orada vurgu yaptığım asıl konuyu atlayıp bunu öne çıkartman en azından yapmış olduğum yanlışlığı düzetme ve göze sokma babında faydalı olmuş...

Genele yazdıklarına gelince... Futbolun içinde bir şekilde olupta dönen bu dolaplardan haberdar olmayan kişi hemen hemen yoktur sanırım. Mahkemenin verdiği kararda suçun işlendiğini göstermekte. Yargıtay süreci var daha ve kesin karar o zaman belli olacak.

Yazının sonunda bağımsız! adalete güvendiğini söylerken davanın görüldüğü mahkemede adalet denen dişlinin bir parçası. O son satıra gelene kadar fanatiklik tavan yapmış ve bu mahkemenin verdiği karara karşı, "Biz" lafını kullanarak sürecin haksız işlediğini ve verilen ilk kararın kabul edilemez olduğunu düşünmektesin hala.

Ergenekon ve balyoz da işlediğini söylediğin hukuk! demek bu süreçte iyi işlemedi...

Ergenekon ve Balyoz'u, Aziz Yıldırım davasının onda biri kadar dikkatli izlemiş olsaydın, orada 3 yıldan fazla süredir tutuklu bulunan ve hala neyle suçlandıklarını bilmeyen insanlar içinde belki biraz hırçınlaşabilir, güvendiğin adalet! sistemini bir nebzede olsa sen de eleştirirdin.

Hakikatten bu, en hafif tabiriyle iki yüzlülüktür...

Haklısınız.. Son cümlem tamamen saçma olmuş.. Onu eklememeliydim.. Sanırım orada anlatmak istediğim her zaman güvenmeyi istediğim ve güvenmek zorunda olduğum mahkemeler idi.. Ama cümlem çok alakasız durmuş o konuda haklısınız..

Bu küçük düzeltmenin dışında.. ''Ergenekon ve Balyoz'u, Aziz Yıldırım davasının onda biri kadar dikkatli izlemiş olsaydın'' demişsiniz.. Siz hiç merak etmeyin.. sanırım okuduğum bölümden kaynaklanan sebeplerle bi hayli takip ettim bu davayı.. konusu olmadığı için çok fazla detaya girmedim.. Ama madem ki bu konuyu takip etmiyor imajı çizdim.. sizi rahatlatacaksa söyliyeyim.. Ben bu davalardaki hukuksuzluklar sebebiyle bir çok kişiyle tartışıp arkadaşlarımın arasında fişlendiğimi de bilirim

Kişiler önemli değil.. A kişisi, B kişisi vs.. 3 sene içeride hiç bir mahkeme kararı olmaksızın, suçsuz bir şekilde, sırf delil karartma vs. şüphesi ile içeride tutuklu halde bulunan insanların varlığı nasılki İnsan Hakları'na aykırıysa, nasıl ki açtığı bir pankarttan ötürü 19 ay hapis yatan öğrencilerin varlığı hukuksuzluk örneği ise, nasıl ki vatandaşı evire çevire döven polis açığa alınmak yerine başka bir yere tayin ediliyorsa... bu nasılkiler malumunuz uzar gider.. Bunlar benim yine de Aziz başkan'ın dava sürecini takip etmeme engel değil.. Şükür, hepsini aynı anda eleştirebiliyorum ama konu Aziz Başkan olduğu için sadece onu yazdım..

Ama tüm bu hukuksuzluklar benim ''TC mahkemelerinin bağımsız olduğunu düşünmek zorunda olduğum gerçeğini'' değiştirmiyor..

küçük bir not: Bu davanın sadece basit bir top davası olduğu havası sezdim sizde Ama şunu unutmayın ki Aziz Yıldırım'a ''Ergenekon'un kasası'' da dendi.. Anlayacağınız sürecin hepsi birbiriyle alakalı.. O yüzden ''basit bir top davası olmaktan'' çıkalı uzun zaman oldu..

[@Banemin]

Birbirimizi anlamak noktasında son yazdıkların benim açımdan iyi oldu.

Zorunda olmakla, farkında olmak çelişkisi yaşıyoruz sanırım sıkça. Bu noktada farklılığımız yok gibi.

Beşiktaşlı Tayfur Havutçu ve Serdal Adalı da ceza alanlar arasında.

Real'in dediği gibi sadece ispatlanabilenler bunlar.

[@Karagöz]

Yargıtay cezasını onarsa 6 yıl bilmem kaç aylık cezasının 2/3'ini tekrar çekecek. Yani cezası onanırsa, bir dört yıl daha hapse gönderilecek Aziz. Herhalde bu süre içerisinde iyice bir kollanacak. Ayrıca herhangi bir futbol kulübüne başkan olması ve maçları statta izlemesi de yasaklandı.

Bu arada fikrimi söyleyeyim. Bunun cemaat ya da tarikat ile alakalı bir operasyon olduğunu da düşünmüyorum. Bu iş tamamen duygusal beyler...

[@Karagöz]

Orjinal Mesaj Sahibi Dirdir

Şimdi şike resmen yargı kararı ile kesinleştimi ?
Uefa da şike ye karşı sıfır tolerans diyordu.
Demekki paranın çözemeyeceği hiç bir şey yokmuş.

Üstadım iki anahtar sözcük söyleyeceğim gerisini herkes anlar; İddaa ve Digitürk

Not: Türkçe'de İddaa diye bir kelime olmadığını biliyorum ama bu, lotaryayı tertipleyenler bilmiyormuş


Çok da basit bir soru ekleyeyim; İddaa çıkmasaydı Bursaspor şampiyon olabilir miydi acaba ?

[@Türkü]

Sivas katliamı 19 yıl boyunca çözülemedi Aziz Yıldırım ve şike davası 1 yıl gibi kısa sürede çözüldü.

Adalet bu öyle mi şimdi ?

Tebrikler !

[@Smashmouth]

Türk futbolu ne kadar kirli görün.. işte bu kişiler millet tarafından ömrünün sonuna kadar tescilli şikeci olarak anılacak .. (tabi bir de tescilsiz şikeciler var)

[@Ilgın]

Bu Operasyonun siyasi boyutu var. Bu bizi de aşıyor maalesef. Ancak Ortada yıllarca klişeleşmiş bir Şike alışkanlığı var. Bazı AKİL(!) insanlar bir yasa yapıyor. Süregelen bir ligin ilk yarısı içinde yasa çıkıyor. Yasa çıkar çıkmaz Telefon dinlenmeleri başlıyor. Ligin ilk yarısında olan olaylara hiç bakılmıyor, Lig kızışınca ortaya çıkan garip ifadelerden şike taraması yapılıyor. Fenerbahçe Telefonlarında " O İş Tamam" gibi laflar Şikeye dahil edilirken, Trabzon Cephesinde, "Sivas'a Balık Gönderildi" lafı şike dışı kalıyor. Bunları hepimiz biliyoruz.

Gelelim işin UEFA boyutuna. UEFA Türk yargı sistemine güvenmediğini açıkca söyleyip TFF'nin kararına iltifat edeceğini açıkladı. Sebebleri ise bu gün yargımızda oynanan komedi delilleri gösterdi. Avrupa'da "GİZLİ TANIK" gibi uydurma delil kabul edilmez dedi. Tek taraflı ifadelere iltimas etmeyiz dedi. Yargıdaki Siyasi baskıyı gördükleri için artık Yargının hızlı işleyişini görmezlikten geldi.

Bunların ışığında Fenerbahçe dışında biz temiziz diyen Takımlar vicdanlarını nasıl avutuyorlar bilmiyorum. Temizlik lafla olsaydı Temizlikçilere gerek kalmazdı.

[@Karagöz]

Bu operasyon tamamen duygusal diye dün söyledim, bugün de gözüme arşivden bir haber ilişti, konuyu hortlatıp hatırlatayım dedim


Haber İçin Tıklamak lazım