Bir Kraliçenin Ardından / M&M

[@Dilaver]

Matild Manukyan

1914- 2001

-Zillii... diye bağırıyordu kapıdaki kadının biri, karşı evdeki meslaktaşına...

-Duydun mu, duydun muu?

-Duydum, duyduuum..

-Ne bana söylemedin, ne beni uyandırmadın. Ah, ah... Öksüz kaldık kız, öksüz...

Pala bıyıklı evin işletmecisi neredeyse ağıt yakacak olan sermayesine fena kızdı ve burada yazılamayacak bir hitap tarzıyla kadını içeri çekti.

-Ona buna ağlayacağına işine bak! ... diye bağırdı arkasından.

Sonra araştırdım, bayan Manukyan evlerin ve sermayelerin tapulu sahibiydi ama hepsini işletmecilere kiralamıştı. Bu nedenle "Pala Amca"nın umurunda değildi öldüğü...

O, işine bakıyordu ama Manukyan sayesinde ekmek yediklerini bilen genel kadınlar gerçekten üzgündü ve çoğu yastaydı. Bazıları bunu sütyen ve külotlarına iliştirdikleri siyah kurdelalarla ortaya koyuyordu...

Bu konuşmaya tanık olurken, kuvvetli bir el yakaladı kolumdan:

-Gel abi içeri, güzel kızlarımız var.

-İstemiyorum... desen de hikaye...

Garajlardaki çığırtkanlar bunların yanında çırak kalır. Elini kaptırdığın zaman kolunu kurtarman mümkün değil. Gürül gürül yanan odun sobasının yanında buldum kendimi ve sıcaktan pişmeye başladım. Kadınların pişmesi mümkün değildi, çünkü hepsi ''üniformalı''ydı...

Matild Manukyan'ın öldüğü gecenin sabahında, sahibi olduğu evlerin önünde içinde geçen konuşmalardan bir kaçıydı bunlar..

Genelev Patroniçesi,Vergi Rekortmeni, Dokunulmaz Kadın, Emlak Kraliçesi gibi daha pek çok sıfat kendisine addedilmiştir..

1914 yılında İstanbul'un Sütlüce semtinde aristokrat bir ailenin kız çocuğu olarak dünyaya geldi.

Kendi deyimi ile tutucu bir ailede lüks içinde büyüdü. Fransız Kız Lisesi olan Notre Dame de Sion'u bitirdi.

İş hayatına, 16 yaşında ailesinden izin alıp, İstanbul'da zamanın ünlü terzilerinden Luciya'nın yanında çırak olarak başlar.

Bir süre sonra sosyete terzisi Maksut'un yanına kalfa olarak girdiğinde artık hayatı şekillenmek üzeredir Matild'in..

O zamanın gece hayatı kavramları arasında olan danslı balolar, davetler ve şanolar da boy göstermeye başlar.Bu baloların birinde müstakbel eşi Aram Bey'le tanışırlar ve evlenirler..

İyi bir gelire sahip Aram Bey'le evlenen Matild terzi kalfalığını bırakmıştır..Üstelik oğlu Kerope'ye hamiledir.. Fakat II. Dünya Savaşı yılları eşinin işleri bozulunca tekrar Maksut'un yanında terziliğe başlar..


Yararlanılan Kaynaklar

Metin: biyografi.net / tr.wikipedia.org / ve Net üzerinde okuyup derlediklerim

Resimler: matildmanukyan.kimdir.com

[@Dilaver]

Genelev Ortaklığına Girişi

Maksut'un yanında oldukça iyi işler çıkaran Matild'in çalıştığı modaevine Behice isminde yeni bir müşteri gelip gitmeye başlar.. Zamanla bir çok kıyafet diktirir. Öyle ki zamanın parasıyla dört bin lirayı bulan borca çıkmıştır Behice'nin kıyafetleri.. Parayı ödeyemeyecek durumda olan Behice, Matild'e ortaklık teklif eder.. Önce şaşıran sonra durumu kavrayan Matild alacağını tahsil edemeyeceğini öğrenince ortaklığa razı olur.. Kocasından gizli bu ortaklığı yürütür..

Ticari zekası sayesinde bu ortaklıktan zamanla genelev patroniçeliğine yükselir..

İş hayatı sansasyonal olaylarla geçer. Yatırımları ile elde ettiği serveti her zaman kamuoyunun dikkatini çekmiş, haber konusu olmuştur.. 6 kez vergi rekortmeni olarak çeşitli ödüller almıştır.

Manukyan, gayrimenkulleri hakkında kendisine sorulan bir soruya da, Yalova Gazipaşa caddesi üzerinde 200'e yakın daire, 1993 yılında da Antalya ve Alanya'da 5 yıldızlı Bilion ve Elegans otellerini aldığını, Almanya'da ise 100 yataklı bir otel yaptırdığına dair cevap veriyordu.

Gazeteci Okhan Şentürk’e, bu otel için 1 milyon dolarlık yatırım yaptığını belirtiyordu.

Manukyan'ın iflastan kurtardığı üç iş adamı, Çin'de yaptırdıkları Manukyan’ın heykelini ünlü iş kadınının evinin bahçesine dikti. Manukyan, bu konuda, iş adamlarının ismini vermeyerek ibadet ve ticarette gizliliğin esas olduğunu belirtti.

Manukyan'ın son mal varlığı şöyleydi; Yalova'da 200 daire, İstanbul'da 500 daire, 70 işhanı.

İkitelli Organize Sanayi Bölgesi'nde bin dönüm arazi üzerine kurulu tekstil, ambalaj ve emaye fabrikası.

Bir adet Rolls Royce marka otomobil, 4 adet son model BMW ve Mercedes marka otomobil.

1993 yılında aldığı Kalamış Yat Limanı'nda demirli 18 metre uzunluğunda Sang Harmony adlı bir yat.

Girne'de 10 adet villa, Antalya ve Alanya'da 3 adet 5 yıldızlı otel, Sinema Sanatçısı Sezer Sezin'den 1993 yılında aldığı Büyükada'da bulunan bir köşk.

Çeşitli vakıflara bağışladığı 70'in üzerinde daire, değeri trilyonları bulan çok sayıda mücevher ve ziynet eşyası.

28 Eylül 1995'te koruması Mehmet Urhan'ı hedef alan bir saldırı da ağır şekilde yaralanan Manukyan, olayı şöyle anlatıyor; "O saldırı bana değil, korumam Mehmet Urhan'a karşı düzenlenmiş bir saldırı idi Mehmet benden iş isterken İstanbul Bankası'nda Özer Çiller'in kuryeliğini yaptığını söylemişti. Ama ben Mehmet'in düşmanı olacağını nereden tahmin edeyim. Yaralandıktan sonra beni acilen Şişli Etfal'e kaldırmışlar. Orada ilk müdahaleden sonra Florance Nightingale Hastanesi'ne kaldırıldım. Burada sağ bacağımdan 7 kez ameliyat edildim.

Gözaltına Alınması

Yanında çalışan kızların ''Ana'' diye seslendiği Matild Manukyan, küçük yaşta kızları çalıştırdığı iddiasıyla bir ara gözaltına alındı, daha sonra serbest bırakıldı. Gazeteci yazar Mehmet Şevket Eygi, Manukyan'ın gözaltına alınıp sonra da serbest bırakılmasını şöyle eleştiriyordu;

"Yaşı küçük ve kaçak fahişe çalıştıran, ruhsatsız evler işleten Madam'ın gözaltına alınmasıyla serbest bırakılması arasında fazla bir vakit geçmedi. Madam, tutuklanma talebiyle Şişli Adliyesi'ne sevkedildi. Kirada oturan Şişli Adliyesi'nin ev sahibi kimdi biliyor musunuz?

Madam Manukyan tabii...

Kira ödeme günü de Madam'ın adliyeye getiriliş tarihine tesadüf etmişti. Aman ne tesadüf, aman ne tevafuk!

Eski Şişli Adliyesi

(Daha sonra bu bina M.M.'ın oğlu Kerope tarafından satıldı.)

Gelmişken kirayı da alıverseydi bari. Ev sahibesi madamın dosyası incelendi, tutuklanmayı gerektirecek bir husus bulunamadı ve icabı düşünüldü. Madam serbestsiniz!

Vive la liberte! (Yaşasın Özgürlük)

Binasının sahibi bulunduğu Adliyeye polis arabasıyla getirilen Madam, oradan acaba Rolls Royce limuzini ile mi dönmüştür? Bu hususu öğrenemedim. Madam gerçekten ayıp etmiştir, vesikasız fahişe çalıştırmakla...

[@Dilaver]

Matild Manukyan'ın Ölümü

Yaşamı romanlara sığmayacak maceralarla dolu bir kadındı Matild Manukyan. Şişli'deki Huzur Palas'ta ölene kadar, Türkiye'nin en zengin ve mütevazı kadını olarak yaşadı. Geniş çerçeveli gözlüklerini burnunun üstüne indirip, yıllarca arka arkaya içtiği sigaranın kalınlaştırdığı sesiyle, bombalı saldırıdan kurtulduğunda özetlemişti yaşamın sırrını: Hayatta her şey boşmuş.

17 Şubat 2001 tarihinde 87 yaşında İstanbul'da öldü. 21 Şubat 2001 tarihinde, Beyoğlu'nda bulunan Üçhoron Kilisesi'nde düzenlenen törenin ardından Şişli Ermeni Mezarlığı'nda çok sevdiği eşofmanlarıyla toprağa verildi.

Cenaze törenine Manukyan'ın Amerika'da yaşayan oğlu Kerope Çilingir, kardeşi Ferdinand Manukyan, torunları, Dora- Sezer, Mayk- Natali, İlda- Alen çiftlerinin yanı sıra çok sayıda kişi katıldı.

Türkiye'de en fazla vergiyi ödeyen kadın olarak ün salan Matild Manukyan'ın vefat haberinin, ajanslar tarafından geniş bir biçimde işlenmesi, Yunanistan'da yayın yapan PLANET radyosunun büyük ilgisini çekti. Program sunucusu gazeteci Nikos Georgiades, Matild Manukyan'ın nasıl bir insan olduğunu okuyunca ajanslardan derlediği haberi Yunanlı dinleyicilerine uzun uzun anlattı ve Matild'in anısına Murat Kekili'nin seslendirdiği "Bu akşam ölürüm.." şarkısını radyosundan yayınladı.

Sağlığında pek çok kimsesiz ve yoksul öğrenciyi okuttuğu bilinir.Cemaatinin kilisesine bağış yapmak istemiş, ama kilise kabul etmemiş. Cami yaptırmak istemiş, uygun görmemişler.

İş hanı ve evlerinin önlerinde M&M yazıyormuş. Vergi rekortmeni olması nedeniyle ve çeşitli sebeplerle aldığı ödülleri, plaketleri M&M adını verdiği özel müzede sergilemiştir.

Metin: kenthaber.com / tr.wikipedia.org / biyografi.net / aramizdakalsin.com

Resimler: twicsy.com /

[@Duayen]

Matild Manukyan'ın hikayesini daha önce dinlemiştim, ilginç bir hayat hikayesi olan, efsane gibi bir kadınmış rahmetli..

Teşekkürler kardeşim, konuyu güzel hazırlamışsın,emeğine sağlık

[@Canan]

Manukya'nın, genelev kraliçesi oluş nedenini ilginç buldum. Sebep ne olursa olsun, terzilikten, genel ev işletmeciliğine geçmek tasvip edilecek bir durum değil bana göre.

Vergi rekortmenliklerini, okuyor, duyuyordum ama, derinliği şaşırttı beni açıkcası. Resmen para basmış kadın

Nereden geldi Manukyan'ın konusunu açmak Dilaver?...Sen de ilginçsin valla

Konu için teşekkürler ellerine sağlık...

[@Dilaver]

Zaman ayırıp okuduğun için teşekkür ediyorum Duayen ablam.

Dün gece geç vakitler de bir arkadaş ile sohbet ediyorduk, muhabbet sırasında konu bağlandı nasıl olduysa Manukyan'a, dur dedim hayat hikayesi var mı yok mu forumda.. Ülke ekonomisine o kadar katkıda bulunmuş iz bırakmış, bi konusunu açalım dedik

Anlayacağın böyle oldu Canan.. Kendimi zorlamam konu açmak için.. Sağdan sağdan gelince ilham veren hatunlar (periler), ilginç değişik konular çıkıyor meydana işte

[@Inatci]

Bakış açısına göre değişik bir mesleği var aslında.Bunu tartışanlar çok.Bir yere toplamış bu işi yapanları diyoruz ve nice vergi kaçıranlara göre bir yanı dürüstmüş üstelik bir şeylerde yapmaya çalışmış.Sonuçta kim iyi kim yanlış,kim doğru kim eğri biz yargılayamayız.Ne diyelim Allah taksiratlarını affetsin.
Konuya emeği geçen herkese teşekkürler.

[@Hasat]

Kadın bedeni satarak düanyanın parasını kazanıyorsun ama yoksul öğrenci okutuyorsun.Bu terazinin ne tarafı ağır basacak şimdi.Bu tip durumlarda hep bunu merak etmişimdir heleki şimdiki sözde dindar hırsızları gördükçe.

Hangisi daha günah mamalık yaparak kazanmak ama vergi rekortmeni olmak yoksul çocukları okutmakmı Allah Muhammed deyip her haltı karıştırmakmı? İŞte ben o teraziyi merak ediyorum.

[@Dilaver]

Hasat'ın da dediği gibi.... Ne tarafı ağır basar bu işin.. ??

Aristo sen de haklısın, Hasat'ta.. Evlerine ekmek götürmek için bedenlerini pazarlayanlar da...

Üstelik bunca iş adamı arasından 6 defa vergi rekortmeni olmuş.. Diğer düzenbazlar nerede? Kim(ler) daha fazla zarar vermiş... Tartışılır...

İnanıyorsak (Allah'a) ilahi adalete bırakacağız... Biz kararını veremeyiz... İnanmayanlar nasıl biliyorsa öyle yapacak...

Herkes düşüncesinde özgür...

[@Canan]

Diğerleri hırsızlık yapıyor, vergi kaçırıyor diye, Manukyan ve onun gibileri kıyaslamak ve üstün tutmam mümkün değil. Onların sahtekarlıkları da kabul edilemez, bunların .... ları da... Okul yaptırmış, yoksullara yardım etmiş... Ya yaktığı canlar ne olacak ?...

Aristonun yazdıklarına katılmamam mümkün değil