Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
|
Cevap: Fulbright Antlaşması | 27 Aralık 1947
Konu ile İlgili Fikrim
Türk tarafından bu anlaşmayı imzalayanlar, anlaşmanın yürürlüğe girmesi için önüne konulan evrağa, isteyerek ya da istemeyerek imza atan kim varsa tarih önünde Türk Milleti'ne karşı sorumludur, suçludur.
Bu anlaşmanın halâ yürürlükte olması utanç vericidir.
Türk halkı şunu iyi bilmelidir ki, Gazi Mustafa Kemal Atatürk sadece iki bakanlığın önüne ''Milli'' kelimesini koymuştur.
Milli Eğitim Bakanlığı ve Milli Savunma Bakanlığı.
Eğitiminiz Milli olursa, sizi yönetecek olanlar, size ''Türk Milleti'ne'' ihanet etmez. Çıkarı için değil milletinin çıkarı için çalışır..
Aynı şekilde, ülke savunmasında ortaya konacak plan- projeler, silahlar milli olmalıdır..
Kısa bir örnekle açıklamak isterim.
“Kıbrıs Barış Harekâtında (1974-1975) Ataş Rafinerisi uçaklarımıza benzin ve tanklarımıza mogan gazı vermedi. Amerikalı genel müdür, rafineri bakımdadır gerekçesiyle üretimi durdurmuştu.
Uçak benzinini ancak Libya’dan alabildik.
Tanklarımız Kıbrıs Beşparmak dağları önünde, düşman gözetimi altında, mogan gazı bekliyorlardı. Bir taraftan da Goodyear firması bahaneler ileri sürüyor, uçaklarımızın lastiğini vermiyordu. Lastikleri de Libya’dan alabildik.
Tekrar ediyorum; Birinci Barış Harekâtını yapan kuvvetlerimiz Kıbrıs’ta Beşparmak dağları önünde kalmıştı. Tanklar için mogan gazı yoktu. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Cahit Kayra, Müsteşar arkadaşım Teoman Köprülüler; ABD’li genel müdürün bakım ve onarım gerekçesine üzülmüşlerdi. Çünkü özel sektörün elindeki Ataş Rafinerisi üretimi durdurmuştu. Mogan gazı üretemem diyordu.
Amerikalı genel müdür, “Söylediğiniz gibi Kıbrıs’la savaş halinde değilsiniz, zaten barış hareketi yapıyorsunuz” diyordu.
Başka çare kalmamıştı. Müdahale etmemiz gerekmişti. Adana’da Sendika Başkanı Abdullah Kütküt ve Ataş’ta Türk petrol mühendisleri, bakanlıkta petrol mühendisi Nevzat Yıldırım ile beraberindeki yetkililer, Amerikalı genel müdürü ikna edemeyince yönetime el koydular. Türk personel tarafından gece mogan gazı üretildi. Kıbrıs’ta cephede bekleyen kuvvetlerimize ulaştırıldı.
Mehmet Maruf- Gazeteci
....
Bu örneği Milli Eğitimimize uyarlayın zihninizde.
Fulbright Komisyonu'nun tezgahından pardon eğitiminden geçen isimler ülkemizde şuan müdür, müsteşar hatta bakan konumundalar.
Fotoğrafın kalitesi bozulduğu için daha fazla büyütemedim. Ancak siz fotoğraftakinin; 1989 yılında ODTÜ Endüstri Mühendisliği Bölümü'nden birincilikle mezun olup,1990 yılında Fulbright bursu kazanarak, ABD'ye giden sayın Ali Babacan olduğunu anlamışsınızdır.
Konu ile ilgili olmamasına rağmen ek bir bilgi daha vermek isterim. Ali Babacan 14 Mayıs 2009 Atina`da Bilderberg Görüşmesine katılmıştır. Suç mu? Elbette değil
Anlayan anlamıştır (umarım)..
...
Ve düşüncelerimi anlatan çarpıcı bir alıntı ile yazımı sona erdiriyorum.
2013 Yılı Fulbright Eğitim Komisyonu Üyeleri:
John Thomas McCarthy, Yönetim Kurulu Başkanı, ING Bank Türkiye Genel Müdürü, İstanbul (Onlardan1)
Prof. Dr. Ahmet Ademoğlu, Rektör, İstanbul Şehir Üniversitesi, İstanbul (Bizden1)
Charles F. Hunter, Başkonsolos, Amerika Birleşik Devletleri İstanbul Başkonsolosluğu, İstanbul (Onlardan2)
Doç. Dr. Ömer Açıkgöz, Müsteşar Yardımcısı, Milli Eğitim Bakanlığı, Ankara (Bizden2)
Şebnem İncesu, Genel Müdür Yardımcısı Vekili, Kültürel Diplomasi Genel Müdürlüğü, Dışişleri Bakanlığı, Ankara (Bizden3)
Mark A. Wentworth, Basın ve Halkla İlişkiler Müsteşarı, Amerika Birleşik Devletleri Büyükelçiliği, Ankara (Onlardan3)
Prof. Dr. Ekrem Tatoğlu, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası Ticaret ve İşletmecilik Bölüm Başkanı, Bahçeşehir Üniversitesi, İstanbul (Bizden4)
Kaya Arıkoğlu, Mimar ve Şehir Tasarımcısı, Arıkoğlu Arkitekt Limited Şirketi, Adana (?)
Bu listede dört olması gereken ABD’li sayısının neden üç olduğunu veyahut Milli (!) Eğitim Bakanlığımızdan sadece bir kişi varken, mimar olan Kaya beyin bu kurulda ne işi var diye sormaya gerek olduğunu düşünmüyorum.
Eğitim sistemimizi millileştirmeden, eğitimle ilgili sorunların çözülemeyeceği gün gibi ortadadır. Bu milletin ” ING Bank müdürü ve ABD elçisi eğitim sistemimizden ne anlar?” diye soracağı günlerin çokta uzak olmadığını ümit ediyorum.
Alıntı kaynağı: pusulaaktuel.org
__________________
Tanrılar, erkeklerin ''balıkta'' geçirdiği zamanı ömründen saymaz. (Babil Atasözü)
|