Forum Gerçek

AnasayfaForumları Okundu Kabul Et Bugünkü Mesajlar
Geri git   Forum Gerçek > Türk ve Dünya Tarihi > Türk Tarihi


Yeni Konu aç  Cevapla
 
Seçenekler
Eski 14.05.2010, 15:14   #1
Çevrimdışı
LaLe
Ne Mutlu Türküm Diyene

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Trakya'ya Adını Veren Kavim "Trak'lar"


Trakya'ya Adını Veren Kavim "Trak'lar"

Trakyanın yerli halkımıdırlar, yoksa dışarıdan mı gelmişlerdir? Bu konuda kesin bir hüküm vermek bu günkü bilgilerle zordur. Önceki yıllarda Tekirdağ tarihini yazanlar İ.Ö.4000 ve 2000 yıllarında Trak akınlarından ve göçlerinden bahsetmektedirler. Bilindiği gibi Trakya’da o dönemlerle ilgili olarak yapılmış uzun araştırmalar ve arkeolojik kazılar olmadığı gibi, o dönemler hakkında da yazılı belgeler de yoktur. Daha önce de değinildiği gibi İ.Ö.14-13.Yüzyılda izlerine Ergene ve Meriç Havzası’nda rastlanan bir göç dalgası bulunmaktadır ki, bu göç eden toplum Proto Trak (Trak Öncüleri) olarak adlandırılmaktadır. Daha sonra tarihçiler, traklardan ayrı kabileler ve şehir krallıkları olarak yaşamış, hiçbir zaman bir birlik oluşturamamış toplumlar olarak bahsetmektedirler.

Tarihçi Heredot: “Hintlilerden sonra en kalabalık olanlar Trakya’lılardır. Bir tek adamın komutasında ya da tek iradeyle hareket etseler, hiç yenilmez ve bence, ulusların en güçlüsü ve en kalabalığı olurlardı” demektedir. Traklar için iş görmemek kibarlıktır. Toprakta çalışmak ********lik ve aşağılıktır.

Soylu yaşamak: Savaşa gitmek, başkalarını soymak ve at yetiştirmektir. Bu nedenle de paralı asker sıfatıyla denizci olarak donanmalarda, atlı olarak kara ordularında yer almışlardır. Homeros’un İlyada adlı destanında Trakyalılar için at besleyen, at yetiştiren gibi sıfatlar kullanmaktadır. Trak kralı Rhesos’un atları için: “Görmedim onun atları gibi güzel, iri atlar, giderler yel gibi, kardan beyazdırlar.” demektedir.

Trakya’ya elçi giden kişilere atların armağan olarak verildiği yine Homeros’tan öğrenilmektedir. Ksenephon, “Anabasis” (onbinlerin dönüşü) adlı eserinde bir Trak kenti olan Perinthos (Marmara Ereğlisi) halkının orduya yetişmiş atlar verdiğini yazmaktadır. Tanrılar arasında en çok Dionyzos (Doğa Tanrısı olup, asma kütüğünü ve şarabı dünyaya yaymak için yarenleri Satyr ve Menadlarla tüm dünyayı dolaşırlar.), Artemis (Bolluğu ve bereketi simgeler. Hayvanların koruyucusu ve altın yaylıdır. Trakya’da geyik üzerinde yay ve okuyla tasvir edilir.), Hermes’e (Doğa ve Bereket Tanrısıdır) saygı gösterirler. Traklar en iyi olarak ölü gömme adetlerinden tanınmaktadır. Konunun başında Trakların tarih öncesi çağlardan beri Trakya’nın yerli kavimlerimi, yoksa kuzeyden gelen bir kavim mi olduğunun kesin bilinmemekte olduğundan bahsedilmişti. Ancak kuzeyden geldikleri savı daha kuvvetli bir olasılıktır.


Kral Midas tümülüsü, Gordiyon


Trakya’da yoğun olarak görülen bazıları anıtsal nitelikli, bazıları irili ufaklı yığma tepelerin hepsi “tümülüs” denilen mezar tepeleridir. Trakya’da en erken tümülüs İ.Ö.1300 yılına tarihlenen Kırklareli’de bulunan Taşlıbayır Tümülüsüdür. Ayrıca Kırklareli ve Edirne civarında Dolmen adı verilen büyük iri taşların yanyana getirilerek ve sonra üzeri tekrar iri bir taşlarla örtülerek yapılan anıtsal mezar tipleri vardır. Bu mezar tiplerinin ilk örnekleri Traklara aittir. Dolmen tipi mezarlar daha sonra bırakılmakla beraber, tümülüs geleneği Roma döneminin sonuna kadar (İ.S.395) devam etmiştir.

Anadolu’da Friglerle İ.Ö.8.yy. sonlarında 7.yy. başlarında ortaya çıktığı belirlenen tümülüsler Trakyada olduğu gibi tek tanrılı dinlerden Hıristiyanlığın egemen olduğu Roma dönemi sonuna kadar varlıklarını sürdürmüşlerdir. Bu yüzden de bazı arkeologlar Traklarla Friglerin aynı kavim olduklarını, Trakyadaki Brig kabilesinin Anadolu’daki Frigler olduğunu iddia etmektedirler. Tarihçi Heredot Trakların ölü gömme adetlerinden şöyle bahseder: “Bir Trak öldüğünde ceset üç gün evde bekletilir. Bu arada kurbanlar kesilir, cenaze ziyafetleri düzenlenir. Ceset yakılır. Yahut yakılmadan mezarın içine konur. Ağıtlar yakılır, şaraplar içilir. Silah oyunları ve spor müsabakaları düzenlenir. Mezarın üzerinde yığma tepe meydana getirilir.”


Dolmen Tipi Mezar


Ayrıca Traklar iyi at yetiştiren kavimler olduğundan, atlarına çok önem vermekteydiler. Trakların öldüklerinde kendileri için tümülüsler yaptıkları gibi atları için de tümülüs yaptıkları ya da kendileriyle birlikte atlarını da gömdükleri bilinmektedir. 1995 yılında Hayrabolu’nun Hacıllı köyünde Tek Höyük Tümülüsü’nde Tekirdağ Müzesi Müdürlüğü’nce yapılan kazılarda yukarıda belirtilen konuların büyük kısmı ortaya çıkarılmıştır. 9,5.m yüksekliğinde ki tümülüs yığmasında ortaya yakın yerinde yaklaşık 3x5m. boyutlarında 70 cm. derinlikte bir çukur açılarak ölü yakılmış ve külleriyle birlikte aynı yere gömülmüştür.

Bu çukurun 3 m. kadar önünde de yuvarlak bir çukur bulunmaktaydı ki burada da Traklının atı yakılmıştı. At yakılan çukurun içinde, yenmiş hayvan kemikleri ile büyük testi parçaları bulunmuştu. Kemikleri bulunan hayvanlar dana, koyun, keçi ve tavuktu. Testilerle şaraplar içilmiş ve sonrada testiler kırılmıştı. Daha sonra da bu mezarın üzerine toprak yığılarak tümülüs oluşturulmuştu. Traklar çeşitli kabileler halinde yaşamışlar ve hiçbir zaman bir birlik oluşturamamışlardır. Türkiye Trakyasında yaşayan en önemli iki Trak kabilesi vardır. Bunlardan biri Ast’lar bir diğeri de Odyris’lerdir. Ast’lar Istranca Dağları’nın eteklerinde oturan büyük bir kabileydi. En önemli merkezlerinden biri Byzye kentiydi. Bu gün bu kent Kırklareli ilinin Vize ilçesidir. Odyris’ler Trakyada yaşayan en büyük ve en önemli kabiledir. Bu günkü Tekirdağ sahil kesimi ile İpsala sınır kapısının batısına kadar olan bölgede yaşamaktaydılar.


Dolmen Tipi Mezar


İ.Ö.4. yy da Odyrislerin kralı Kersepleptes idi. Bu yıllarda batıdan gelen bir Makedon saldırısı gündemdeydi. Makedonya kralı II. Philip, İ.Ö.352 yılında Tekirdağ’a kadar olan bütün Trakya’yı aldı. En son Karaevli Köyü’nün deniz sahilinde yer alan Heraion Teichos kentini de Odyrislerden aldı. Daha batıdaki Perinthos Kentini de kuşattıysa da alamadı. Perinthos kenti daha sonra II. Philip’in oğlu Büyük İskender tarafından zaptedildi. 1997 - 1998 yıllarında Karaevli Köyü’nün deniz kıyısında yer alan Harekattepe Tümülüsü’nde Tekirdağ Müze Müdürlüğü’nce yapılan kazılarda bir kral mezarı bulundu. Bu mezar içinde II. Philip dönemine ait gümüş bir sikke (madeni para) ele geçti. II. Philip döneminde bu bölgede Kersepleptes Krallık yapmaktaydı. Kersepleptes’in ölüm tarihi, Philip döneminde ve İ.Ö.341’de olduğuna göre, bulunan Kral mezarı büyük bir olasılıkla Odyris kralı Kersepleptese aittir. İdareci kadroların Makedon olmalarına karşılık, Traklar onların egemenliği altında yaşamlarını sürdürmüşlerdir.

Ancak Romalılar döneminde İ.S.1. yüzyılda Romalılar Trakya’daki Trakları Romalılaştırmak için emekli asker ve subaylarını yerleştirdikleri birçok kentler kurdular. Bu kentlerden bir tanesi de Malkara’nın Kermeyan Köyü’nün kenarında yer alan Apri ya da Apros’tur. Bu dönemden başlayarak Traklar her ne kadar eski adet ve göreneklerini bırakmasalar bile yavaş yavaş asimile olmuşlardır. İ.Ö.8.yy. ile 6.yy. arasında Ege adaları ile Marmara Denizi kıyıları ve Karadeniz kıyıları arasında büyük bir deniz ticareti başladı. Sisam, Samos ve Magaralılar Marmara ve Karadeniz kıyılarında ticarete dönük koloni kentleri kurmuşlardır.

İlimiz sınırları içinde ve Marmara Denizi’nin kuzeyinde kurulan en önemli kent Perinthostur (Bu günkü Marmara Ereğlisi). Diğer kentler: Heraion (Karaevli köyüaltı), Bysante (Barbaros), Ganos(Gaziköy), İstanbul il sınırları içindeki Seliymbria (Silivri), ve Çanakkale il sınırları içindeki Gallipolidir (Gelibolu).

İ.Ö.547 yılında doğudan gelerek Anadolu’yu saran Pers istilasından Trakya da nasibini almıştır. Pers Kralı Dareus İ.Ö.514-513 yıllarında Tuna’nın kuzeyine kadar ilerlemiştir. Bu sırada Istrancaların batısında büyük su kaynaklarının bulunduğu alanda ordusunun kamp kurduğu bilinmektedir.

Bu alan ya bu günkü Saray ilçesinin kuzeyindeki Ergene nehri su kaynaklarının bulunduğu alandır, ya da Pınarhisar’ın Kaynarca köyü su kaynaklarının bulunduğu alandır. İ.Ö.476 yılında Persler Kimon tarafından yenilgiye uğratılarak Trakya’dan çekilmişlerdir. İ.Ö.352 yılında Makedonya Kralı II. Philip (İ.Ö.359 - 336 ) Batı Trakya üzerine yürüdü. Kypsela’dan (İpsala) Perinthos’a (Marmara Ereğlisi) kadar olan sahil bölgesi o dönemde Odyris Krallığı’nın hakimiyetindeydi. Odyris kralı da Kersepleptes’ti. Philip en son olarak Kersepleptes’i yenip Karaevli köyü altındaki Heraion Teichos Kentini almıştı.

Perinthos kentini kuşattıysa da kenti ele geçirmeye muvaffak olamadı. II. Philip’ten sonra yerine geçen ve Hindistana kadar sefer yapan oğlu Büyük İskender Perinthos’u ele geçirdi. Perinthosta darphane kurarak kendi adına para darp ettirdi. Roma dönemine kadar Trakya Makedonyalıların hakimiyetinde kalmıştır. İ.Ö.72 yılında Pontus (Samsun merkez olmak üzere orta Karadeniz Bölgesi) kralı Mithridatos batıya da saldırılarda bulunmuş, Trakya’yı eline geçirmek istediyse de başarılı olamamıştır.

tekirdag.gov.tr'den Alıntıdır

  Alıntı ile Cevapla
8 Üyemiz LaLe'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 14.05.2010, 15:36   #2
Çevrimdışı
Smyrna
Okunuşu: Simirna

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Trakya'ya Adını Veren Kavim "Trak'lar"

Okicim dedelerini anlat bize... Bilinmeyenleri gün yüzüne çıkar hadi...

* * *

Teşekkürler bilgiler için Lale...
__________________
  Alıntı ile Cevapla
6 Üyemiz Smyrna'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 13.04.2020, 03:43   #3
Çevrimdışı
OkyanusunKalbi
WoodStock

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Trakya'ya Adını Veren Kavim "Trak'lar"

Alıntı:
Orjinal Mesaj Sahibi Smyrna Mesajı göster
Okicim dedelerini anlat bize... Bilinmeyenleri gün yüzüne çıkar hadi...

* * *

Teşekkürler bilgiler için Lale...
Bizim dedeler Yunanistan'dan göçüp gelmiş ordan Karaman'a gitmişler. Ordan Bursa'ya en son da Trakya'da karar kılmışlar. Çok gezenti dedelerim varmış. Kalpazanlıktan sabit bir yerde kalamamışlar.

Kalpazanlık para basana denirmiş. Bizde iş yapmayana denir. Erkekleri yan gelip yatınca kadınlar çalışmış. Ondan da erkeklerin pek sözü geçmez burada. Kadınlarımız dişlidir.

Soyumuzu kurutmuş dedelerimiz beya, pijpirik oynayıp, rakı içmekten.


---

Nasıl aydınlatabildim mi bari sizi Smy hanım.

  Alıntı ile Cevapla
OkyanusunKalbi'in Mesajına Teşekkür Etti
Eski 13.04.2020, 04:42   #4
Çevrimdışı
OkyanusunKalbi
WoodStock

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Trakya'ya Adını Veren Kavim "Trak'lar"

Alıntı:
Orjinal Mesaj Sahibi Aristo Mesajı göster
Trak, Atrak falan... Bunlar özelde arapça da türkleri tekil veya çoğul olarak ifade eden sözler.,,,

Bu yazı hiç kafama yatmadı açıkçası.

Yani okuyunca inanmak mümkün değil...

Başımıza bir de Traklar çıkıverdi.

Trak, Atrak falan; bunlar türkün tekili ve çoğulu diye biliyorum... Yanılıyorsam birileri göstersin...

Ben de Selanik göçmeni bir ailenin ya da sülalenin çocuğuyum...

Bu konuya ofsaytta kaldım...

Konu yanlış... Bu konuda bilim falan yok... Biri kafadan yazmış bunları... Gerçekle alakası yok.

Benim dedem Selanik' de Atatürk ile iki sınıf geriden ama aynı okulda okumuş...

Benim Selankili dedem okulunda Atatürk' ün kısa pantolunlu halini bilir...

Vikipedi’den inceledim orada da hemen hemen aynı şeyler yazıyor. Doğruluk payı yüksek. Antik Çağlarda Trakya halkına Trak kavmi deniliyormuş. Onun haricinde benim de Hint kökenli olmaları aklıma yatmadı. Dilleri Hint Avrupa dili olabilir. Hintliler zaten tüm Anadolu’ya yayılmış oranın halkıyla iç içe yaşamışlar.

Kendi soyum için Trakya yarımadasında yaşayan Balkan Türkleri olarak adlandırıyorum.
  Alıntı ile Cevapla
2 Üyemiz OkyanusunKalbi'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 13.04.2020, 15:06   #5
Çevrimdışı
OkyanusunKalbi
WoodStock

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Trakya'ya Adını Veren Kavim "Trak'lar"

Alıntı:
Orjinal Mesaj Sahibi Aristo Mesajı göster
Valla Balkan falan da..

Bende dedemden kalma bir Selanik tutkusu var ve hastalık gibi bulaşmış ve geçmez.


Ben kendimi ''Ankara' da doğup büyümüş bir Selanikli'' olarak nitelendiriyorum....


Selanik' e üç defa gittim.

Her sefernde evime gitmiş gibi....

www.youtube.com/watch?v=BF3buI2iXUI

Sevilmez mi o türkü. Hikayesi de burada..http://www.forumgercek.com/turkuleri...i-turkusu.html
  Alıntı ile Cevapla
2 Üyemiz OkyanusunKalbi'in Mesajına Teşekkür Etti.
Cevapla

Bu Sayfayı Paylaşabilirsiniz

Etiketler
adını, kavim, traklar, trakyaya, veren


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Hızlı Erişim


WEZ Format +3. Şuan Saat: 08:57.


Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Önemli Uyarı
www.forumgercek.com binlerce kişinin paylaşım ve yorum yaptığı bir forum sitesidir. Kullanıcıların paylaşımları ve yorumları onaydan geçmeden hemen yayınlanmaktadır. Paylaşım ve yorumlardan doğabilecek bütün sorumluluk kullanıcıya aittir. Forumumuzda T.C. yasalarına aykırı ve telif hakkı içeren bir paylaşımın yapıldığına rastladıysanız, lütfen bizi bu konuda bilgilendiriniz. Bildiriniz incelenerek, 48 saat içerisinde gereken yapılacaktır. Bildirinizi BURADAN yapabilirsiniz.