Eski bakan gider ayak itiraf etti... CHP harekete geçti

[@Bursalı68]

Eski bakan gider ayak itiraf etti... CHP harekete geçti

CHP Genel Başkan Yardımcısı Zeliha Aksaz Şahbaz, eski Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın şehir hastaneleri itirafı nedeniyle suç duyurusunda bulunacaklarını açıkladı. Koca, 18 şehir hastanesinin 322 milyar avro olan 25 yıllık nominal bedelini 27,5 milyar avro ile sınırlandırdıklarını ve böylece bütçeye yük olmalarını engellediklerini söylemişti...

CHP Genel Başkan Yardımcısı Zeliha Aksaz Şahbaz, eski Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın "şehir hastaneleri" itirafı hakkında suç duyurusunda bulunacaklarını belirterek, Koca'nın bakanlık dönemini "başarısız" buldu.

CHP'li Şahbaz, yeni Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu'nun Rize'deki "Tabii ki Sayın Cumhurbaşkanı'mızın liderliğinde dünyanın en iyi sağlık hizmeti sunan ülkelerinden birisiyiz" açıklamasına, sağlıkta yaşanan sorunları hatırlatarak, "Bunlar mı dünyanın en iyi sağlık hizmetidir?" diye sordu. Şahbaz, Memişoğlu'nu CHP'ye davet etti.

CHP'li Şahbaz, Fahrettin Koca’yla iki kere görüşme gerçekleştirdiklerini hatırlatarak, şunları söyledi:

-Bu görüşmelerimizde ilkinde deprem bölgesiyle ilgili olan inceleme gezimiz sırasındaki tespitlerimizi paylaştık. Gerçekten deprem bölgesi çok kötüydü. İkinci görüşmemizde de sağlık sistemindeki aksaklıkları paylaştık.

-Fahrettin Koca 2018 yılından beri Sağlık Bakanı olarak görev yapıyordu. Pandemi döneminde de zorlu bir süreçte sağlık bakanlığı yaptı.

-Fakat bu dönemde 3 maskeyi dağıtamayan, sağlık verilerini saklayarak halkımızın sağlık konusundaki hassasiyetiyle oynayan ve 3 dolara alınabilecek bir aşıyı yandaş firmadan 12 dolar civarında alarak çok büyük kamu zararına uğratan, başarılı bir bakanlık dönemi yaşanmadı.

-Devletin kesesinden kuruş çıkmayacak denilen Şehir hastanelerinin adeta bir kara deliğe dönüştüğünü de gider ayak itiraf etti. Bu konuda suç duyurusunda bulunacağız.

"SAĞLIK HİZMETİ TİCARİ BİR METAYA DÖNÜŞTÜ"

Fahrettin Koca'nın bakanlık dönemini "başarısız" olarak değerlendiren Şahbaz, "Koca, halkımızın sağlığıyla övüneceği yerde 'şehir hastanelerinde milyonlarca insanımızın muayene olduğu ve tedavi olduğu yönünde övünerek adeta hasta garantili şehir hastanelerinin ne kadar çok hasta baktığıyla, halkımızın ne kadar hastalandığıyla' övünen Sağlık Bakanı olarak tarihe geçti. Bu nedenlerle de Fahrettin Koca’nın dönemini başarılı bir dönem olmadığını düşünüyoruz. Türkiye’nin sağlık sorunları, Sağlık Bakanı değişimiyle çözülmenin çok ötesine geçmiş durumdadır. 2003 yılında başlayan sağlıkta dönüşüm programıyla artık herkesin ulaşabileceği nitelikli sağlık hizmeti olmaktan çıkmış, ticari bir metaya dönüşmüş durumdadır" dedi.

"BUNLAR MI DÜNYANIN EN İYİ SAĞLIK HİZMETİDİR?"

Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu'nun geçtiğimiz günlerde Rize'de yaptığı, "Tabii ki Sayın Cumhurbaşkanı'mızın liderliğinde dünyanın en iyi sağlık hizmeti sunan ülkelerinden birisiyiz. Şehir hastaneleri Türkiye'nin hem gururu hem de sağlık hizmetlerinin odağı. Çok önemsiyoruz" açıklamasını hatırlatan Şahbaz, şöyle konuştu:

-Memişoğlu’nun açıklamalarını dikkatle takip ediyoruz. Öncelikle Türkiye’deki sağlık hizmetlerini Dünya’nın en iyisi olduğu kanısına nerden vardıklarını merak ediyorum.

-Dünya Sağlık Örgütü bir muayeneyi 20 dakika olarak tanımlarken ülkemizde bu 5 dakikaya hatta daha aşağıya indirildi. MHRS sisteminden bulunamayan randevular ve aylar süren tettik randevuları...

-Bunun sonucunda da tedaviye ulaşamadığı için, sağlık hizmetine ulaşamadığı için, sağlığını kaybeden uzamış vakalar ve hayatını kaybeden vatandaşlarımız var. Bunlar mı dünyanın en iyi sağlık hizmetidir?

-Bulunamayan ilaçlar, piyasadan çekilen ilaçlar, ilaç bulunsa da yüksek katkı payları nedeniyle halkımızın ödemek zorunda kaldığı yaşadığı mağduriyetler... Sağlıkta yaşanan şiddet olgusu, mesai ücretlerini alamayan sağlık çalışanlarımız...

-120 bini aşan beyaz kod uyarısıyla mı biz bu kadar tırmanan sağlıkta şiddetle mi en iyi sağlık hizmetini mi veriyoruz dünyada? Bunları sorgulamak gerekiyor."

Şahbaz, "Sağlık Bakanlığı Sağlık Yatırımları Genel Müdürlüğü tarafından yapılan ihalelerin bedellerinin çok üzerinde bir maliyet çıkartılarak kamu zararı oluşturulmak istendiği ve buna itiraz eden 23 mimar/mühendisin taşra hastanelerine sürülerek bu uygulamaların gölgelendiği yönünde iddialar var. Sayın bakan bu iddialar doğru mudur? Doğruysa ne yapmayı planlıyorlar?" diye sordu.

BAKANI CHP'YE DAVET ETTİ

Zeliha Aksaz Şahbaz, bakan Memişoğlu'nu CHP'ye davet ederek, "Fahrettin Koca ile 2 defa görüşmemiz oldu. Kemal Memişoğlu’yla görüşmeyi planlıyoruz. Fakat daha önce biz Sağlık Bakanlığına iki kez ziyarete gittik. Bu defa bakanı partimize bekliyoruz, kapımız açık. Tabii ki görüşmek istiyoruz" diye konuştu.

NE OLMUŞTU?

Cumhurbaşkanı Kararı ile Fahrettin Koca'dan boşalan Sağlık Bakanlığı'na İstanbul İl Sağlık Müdürü Prof. Dr. Kemal Memişoğlu atanmıştı.

Sağlık Bakanlığı'nda düzenlenen törende konuşan Fahrettin Koca, "Kamu- özel işbirliğinde yapılan 18 şehir hastanemizin, 25 yıllık maksimum fiktif nominal bedeli 322 milyar avroydu. 322 milyar avro olan bu bedeli en çok 27,5 milyar avro ile sınırlandırdık. Ve böylece şehir hastanelerinin bütçeye yük olmasını önledik" demişti...

Kaynak : https://www.sozcu.com.tr/eski-bakan-...e-gecti-p65348

[@Bursalı68]

Şehir Hastaneleri, yapı olarak, temizlik, planlama, kalite anlamında gerçekten çok iyi düzeyde....Buna kimsenin de çok fazla eleştiri getireceğini düşünmüyorum...

Teknik açıdan örneğin Bursa'dan örnek vereceksem şayet, Bursa gibi bir şehirde bir çok hastane var zaten lokal olarak...O hastaneler iyileştirilmiş olsa ve donanım anlamında tam teşekküllü hale getirilseydi çok daha akıllıca olurdu, çünkü hastanın oralara ulaşması, ulaştırılması çok daha kolay....Yani LOCAL Hastaneler daha akıllıca....

Buradaki ana sorun Şehir Hastanelerinin " yapılış/ihale " yöntemi...GARANTİ HASTA sayısına göre hesap edilip toplumun sırtına bindirilen ekonomik kanburdur burada sorun...Bu kanburdan bu toplum, uzun yıllar kurtulamayacaktır...

Bu sorun tabii ki iktidar anlamında yönetim ile ilgili bir sorundur...Yani bu kazık, iktidarın topluma attığı bir kazıktır...

CHP bu anlamda yapması gerekeni yapıyor, ancak yargılamaların yapılması kısa vadede zaten mümkün gözükmüyor, uzun vadede de olması zor gözüküyor...Çünkü " Bakan ve Üstü " seviyesinde yargılamanın teklifi için 360, yargılama yapılabilmesi için de 400 sayısı gerekmektedir mecliste....Yani şimdilik " atı alan Üsküdar'ı geçti " diyebiliriz....Çok çok uzun yıllar sonrasına bir not düşülüyor sadece, o yıllarda da o kişiler hayatta olurlar mı bilinmez....Yani " yırttılar " diyebiliriz....

Sağlık eskiden beri zaten " Ticari " bir metaya dönüşmüş durumdaydı, ancak katılıyorum son 22 küsür yılda bu tavan yaptı...Yani paran varsa sağlık hizmetlerinden üst seviyede yararlanabiliyorsun, yoksa ayvayı yedin...! En basit örneği SMA hastaları...Koskoca bir devlet toplasan 100 küsür hastayı tedavi edemiyor...Daha ne konuşalım ki....