Mevlana Müzesi ve Türbesi (Konya)

[@LaLe]

Mevlana Müzesi ve Türbesi (Konya)

14 Haziran 2011 tarihinde Konya’ya yaptığım bir ziyaret sonrasında, daha önce iki kere gitmiş olduğum Mevlana Türbesi ve Müzesini bir kez de sizler için gezdim.

Haydin şimdi de Mevlana Müzesi'ni beraber dolaşalım

Daha önceki ziyaretlerimde giriş kapısı ufak ve anayola bakıyordu. Şimdi ise girişi yan sokağa vermişler, daha sakin. Veznenin ön tarafı daha geniş ve içeri girerken turnikelerden geçiyorsunuz.

Çocuklar ücretsiz, büyükler için de 3 TL ödeniyor. Girişten sonra büyük bir avlu var. Daha önce yoktu burası. Avlunun üzerinde çok güzel düzenlenmiş bir park, banklar, kafeterya ve turistik eşyalar satan bir dükkan var.

Mevlana heykelleri, Şems-i Tebrizi ve Mevlana
kitapları, resimli tabaklar gibi ufak tefek hediyelik eşya satın almak istiyorsanız eğer, size tavsiyem bunu çıkıştan sonra Osmanlı mimarisini andıran ufak dükkanlardan yapmanız. Çok daha ucuz.

Mevlana Müzesi Girişi
Kapının Üstündeki Tabloda Arap Harfleriye “Ya Hazreti Mevlana” Yazıyor

Turnikelerden geçip avluda ilerleyince, sol taraftaki ufak bir kapıdan müzenin bahçesine giriyorsunuz. Bahçenin sol tarafında Müzenin arka tarafına giden yolda yol boyunca mezar taşları ve türbeler var.

Avludaki Mezar Taşları

Sağ tarafta da mezar taşları ve tuğralar dizili. Bahçede karşınıza ilk çıkan yan yana dizili olan Derviş Hücreleri bölümüdür. Sol tarafta yine mezarlar ve türbenin ön tarafında da Şadırvan bulunmaktadır.

Sol tarafta şadırvan biraz gözükmekte, hemen sağ ön kısımda da Derviş Hücreleri başlıyor

Mevlana Müze ve Türbesinin ön kısmı. Solda çıkış kapısı, sağda da giriş kapısı. Orta kısımda Şadırvan.

Derviş Hücreleri 1584 yılında III. Murad tarafından yaptırılmış. Çilesini tamamlayan dervişlere dergahta hücre tahsis edilirmiş. 'Hücrenişin' dedeler burada yaşarlar, misafirlerini burada ağırlarlarmış.

Derviş hücrelerinin pencereleri demir parmaklıkla kapalı. Hücreler çok ufak. Hepsinin bir kapısı ve bir penceresi var. Hücreler restore edilmiş. Eski halinin ön kısımdan görüntüsü şimdiki halinden çok daha farklıydı. Hücrelerin bazılarında eşyalar bazılarında da sadece bir tek resim sergilenmekte.

[@LaLe]

Daha önce gittiğim zamanlarda içeride fotoğraf çekmeye izin veriliyordu, artık yasaklamışlar.

Daha ön kapıdan girer girmez sizi mistik bir ortam karşılıyor. Yukarıdan aşağı doğru uzanan büyük avizeler, yine aynı şekilde yukarıdan sarkan kandiller, musiki aletleri, halı ve seccadeler, el yazması levhalar, maden kaplar, kıyafetler, Sakalı Şerif kutuları ney müziği eşliğinde sergilenmekte.

Tören Salonunun Kubbesi

Sultan Türbeleri






Mevlana’nın Sandukası

Yüksek bir platform üzerinde oğlu Sultan Veled’le aynı ortü altında yan yana konulmuş ve yan tarafta ahşap oymalı yüksek sandukada babası Bahaeddin Veled’in kabri var. Burada; Mevlana, oğlu ve babasının yanı sıra, bir sürü kabir var. Bunlar Mevlana’nın müridleri ve kendi soyundan olan kişiler. Erkeklere sikkeli sanduka, kadınlara ise sikkesiz sanduka yapılmış.

Mevlana’nın Müridi , Sultan Veled’in Hocası Şeyh Kerimeddin (1292)

Derviş hücrelerinin sonunda Hürrem Paşa Türbesi yer almakta. Türbe gödene taşından yapılmış ve hemen eski girişin önünde bulunuyor. 1529 yılında vezir İbrahim Paşa tarafından Karman Beylerbeyi Hürrem Paşa için yaptırılmış. Türbe içindeki diğer sanduka kanuni dönemi devlet adamlarından Hacı Bey’e ait.

Hürrem Paşa Türbesi

Hürrem Paşa Türbesi’nin karşı çaprazında Sinan Paşa Türbesi bulunmakta. Bu türbe de Hürrem Paşa’nın türbesi gibi kubbe ile örtülmüş ve 1574 yılında Karaman Beylerbeyi Sinan Paşa için yapılmış.

Sinan Paşa Türbesi

Fatma Hatun Türbesi, Sinan Paşa Türbesi’nin ön tarafında bulunuyor. 1585 yılında Karaman Beylerbeyi Murad Paşa’nın kızı Fatma Hatun için yaptırılmış.

Burası da kubbeli ve mermer sandukanın üzerinde işlemeler var. Sandukanın baş ucunda taç gibi güzel de bir işlemesi var. Burada da diğer türbeler gibi giriş kapısının üst kısmında yapım kitabesi bulunmakta.

Fatma Hatun Türbesi

[@LaLe]

Mevlana Müze ve Türbesinin ön kısmında Neyzenler Mezarlığı var.

Neyzenler Mezarlığı

Derviş Hücrelerinin karşısında Şeb’i Arus Havuzu bulunmakta. Mermerden yapılmış ve altıgen şeklinde. Su, mermer bir musluktan akmakta. Şeb’i Arus yaz mevsimine denk geldiğinde, Mevleviler bu havuzun etrafında sema yaptıklarından havuza da bu isim verilmiş. Bazı ziyaretçiler havuzun içine para atıp, dilek tutuyorlardı.

Şeb’i Arus Havuzu






Avludaki Yaşam Çeşmesi






Avludaki Abdest Çeşmesi

Kubbe-i Hadra (Yeşil Türbe)

Mevlana’nın kabri üzerine yapılmış. 1274 yılında tamamlanmış ve dört fil ayağı denen kalın sütunlar üzerine oturtulmuştur.

Dışarıdan görünen 16 dilimli külahı Türkuaz renkli çinilerle kaplı olduğundan, türbeye de"Kubbe-i Hadrâ" (Yeşil Türbe) adı verilmiş.

Mevlana'nın Sandukası

[@LaLe]

Mevlana Külliyesinin arka tarafına dolandığınızda, sağ taraftaki Hasan Paşa Türbesi’nin yanında Çelebi Kütüphanesi bulunuyor. Postnişin Mehmed Said Hemdem Çelebi 1854 yılında bu kütüphaneyi kurmuş. Daha önce Hasan paşa Türbesi kütüphane ile birlikte kullanılıyormuş, sonradan ayrılmış. Kütüphane kapalı olduğu için içerisini göremedim.

Avludaki Mezar Taşları

Kütüphanenin karşı tarafındaki bahçede sırası ile birçok mezarlar bulunmakta. Bunların arasında Bosna’lı Mustafa Paşa’nın oğlu Mehmet Bey’in Türbesi de yer almakta. Türbe 1535 yılında yaptırılmış.

Mehmet Bey’in Türbesi

Pakistan Milli Şairi Muhammed İkbal ve Mevlana'yı evliyaların en büyüğü olarak görüp, onu ülkesini aydınlatan güneşe benzeten Şair Nef'i için de Külliyenin bahçesinde birer makam verilmiş.

Ateş-Baz-ı Veli Makamı (Dergah Mutfağı)

[@Canan]

Harikasın LaLe.

Süper bir konu hazırlamışsın. Kendim gittiğimde bu kadar gezmemiştim.

Teşekkürler, ellerine ve emeklerine sağlık.

[@Ahenk]

Süper bir paylasim hazirlamissin Lale; ellerine emegine saglik

[@saya35]

Anlatımın için diyecek kelime bulamıyorum emeğine sağlık Lale...

Çok güzel bir paylaşım olmuş...

[@Karagöz]

Tekrar gidip görmeyi en çok istediğim yer.

Teşekkürler Lale, anıları canlandırdın...

[@Türkü]

3 kez Konya'ya gittim hep vakit kısıtlıydı, hep iş vardı. Aklım her gidişimde Mevlana Türbesi' nde kalmıştı.

Sevgili Lale; gitmiş kadar hissettim. Havasını solumak ayrı zevk verecek olsada kendi el emeğini bizlere sunman takdirlik.

Daha evvel söylemiştim ama hak edene hep söylerim, sen harikasın.

[@Basakca]

Kardeşim Selçuk üniversitesinde masterını yaptığı zamanlarda burayı ziyaret etmiş. Bir keresinde de Şeb-i Arus törenlerine denk gelmişti. Oradaki mistik havayı anlata anlata bitirememişti. Hatta iki tane de tas getirmişti. Gümüşten... Bu tasın içi arapça harflerle döşenmiş. Denildiğine göre Ayetel Kürsi yazıyormuş ve bu taslardan su içenlerin akıl sağlıkları iyi oluyormuş.

Hadi sende iç demişti bana ne hikmetse

Bir daha merkeze gönderirlerse ve zaman kalırsa doğrudan dümeni bu tarafa yönelteceğim kesin. Ve bu konuda okuduklarım bir numaralı rehberim olacağından ikinci kere ziyarete gelmiş gibi hiç yabancılık çekmeyeceğim.

Ellerine sağlık, teşekkürler Lale.