Forum Gerçek

AnasayfaForumları Okundu Kabul Et Bugünkü Mesajlar
Geri git   Forum Gerçek > Türk ve Dünya Tarihi > Dünya Tarihi


Yeni Konu aç  Cevapla
 
Seçenekler
Eski 29.01.2010, 21:28   #11
Çevrimdışı
Yavuzhan
Gerçek Üye

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: İlk Amerikalılar - Kızılderililer

Bence de Real Abinin dediği gibi BER kez daha teşekkürler.. ( Bu Ber kez'in Kızılderili dilinde bir şey olduğunu var sayıyorum)


Neyse Gelelim Konuya..

Kırşehirli olmasaydım muhakkak LAZ olmak isterdim.. Türk olmasaydım Kesin Kızılderili olmak isterdim..

Bu konuda tam benlik olmuş..

Atasözleri arada kaynamış.. Okumanızı şiddetle tavsiye ederim..


Ve lale kişisi..

Kedi olalı bi fare tuttun sonunda

ellerine kollarına ve bu yazının oluşmasında emeği geçen bilimum yerlerine saglık!

SÜPERDİ!!!!
__________________
Yıl 1923... Ne Mutlu Türküm Diyene... Hedef 2023..Ne oldu Türküm Diyene!!!! Ses Ver Türkiye !
  Alıntı ile Cevapla
5 Üyemiz Yavuzhan'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 29.01.2010, 21:40   #12
Çevrimdışı
Isilti
Tam Üye
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: İlk Amerikalılar - Kızılderililer

Cok tesekkürler sevgili Lale ve yorumlayan arkadaslar.
__________________
  Alıntı ile Cevapla
4 Üyemiz Isilti'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 28.03.2010, 17:52   #13
Çevrimdışı
Smyrna
Okunuşu: Simirna

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: İlk Amerikalılar - Kızılderililer

Sağol Lale...
__________________
  Alıntı ile Cevapla
4 Üyemiz Smyrna'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 28.03.2010, 21:54   #14
Çevrimdışı
Duayen
Huysuz ve Tatlı Kadın

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: İlk Amerikalılar - Kızılderililer

Mükemmel bir çalışma teşekkürler Lale
Ata sözlerine bayıldım
__________________
  Alıntı ile Cevapla
4 Üyemiz Duayen'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 16.04.2010, 19:41   #15
Çevrimdışı
ReaL
Deniz Sevengillerden

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: İlk Amerikalılar - Kızılderililer
































__________________



Tüm katılımcı arkadaşların okumasını rica ediyorum... Lütfen Tıklayınız..
* * *
  Alıntı ile Cevapla
9 Üyemiz ReaL'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 16.04.2010, 21:00   #16
Çevrimdışı
Öykü
Müdavim

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: İlk Amerikalılar - Kızılderililer

Paylaşımlarınız için çok teşekkür ediyorum.
__________________
  Alıntı ile Cevapla
4 Üyemiz Öykü'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 16.04.2010, 21:17   #17
Çevrimdışı
LaLe
Ne Mutlu Türküm Diyene

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: İlk Amerikalılar - Kızılderililer

Resimler çok güzelmiş ReaL, nereden bulduysan
  Alıntı ile Cevapla
4 Üyemiz LaLe'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 21.11.2010, 02:06   #18
Çevrimdışı
Basakca
Müdavim

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: İlk Amerikalılar - Kızılderililer

Alıntı:
Sahip olma isteği onlarda bir hastalık olmuş. Bu insanlar, zenginlerin bozabileceği ama fakirlerin bozamayacağı birçok kural koymuşlar. Yönetici olan zenginleri güçlendirmek için fakirlerle güçsüzlerden vergiler alıyorlar. Bizim annemizin, toprağın, kendilerinin olduğunu söylüyor, baharda yatağından taşarak, komşularını çitler yaparak kendilerinden uzaklaştırıyorlar; toprağı binalarıyla ve diğer süprüntüleriyle çirkinleştiryorlar. Bu ulus yoluna çıkan her şeyi yok eden bir ırmağa benziyor


Sahip olma isteği...


Neden herşeyi sahiplenmeye çalışıyoruz avuçumuzun içinde tutmak istiyoruz. Herşeyi olduğu gibi kabullenmek bu kadar çok mu zor?

Hayatı yaşarız nereye gittimizi bilerek bir tren gibi; ya da bir sörfçü gibi dalgaları izleyerek... Gözleri açık sevmek,kabullenmek bu kadar zor mu? Bencillikle tarumar ediliyor her şey. Hep ben, hep benim olmalı,düşüncesi ile..



Teşekkürler Lale & ReaL...
__________________
"Ey egosu boyundan büyük insan..
Bir gün ölüp toprak olacaksın. Bir tohum filizlenecek ot olacaksın, bir öküz seni yiyecek ve atık olacaksın.. Yani hep aynı kalacaksın."

  Alıntı ile Cevapla
5 Üyemiz Basakca'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 13.02.2011, 19:19   #19
Çevrimdışı
Banemin
» » » Çapulcu « « «

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: İlk Amerikalılar - Kızılderililer

Bugün seyrettiğim bir filmin etkisi beni buraya getirdi.


Harika hazırlanmış bir konu... Tekrar güncellemekte fayda var.


Ellerine sağlık başta Lale ve emeği geçen herkesin...
__________________
Ben hiç insan kaybetmedim...
Sadece zamanı geldiğinde, vazgeçmeyi bildim...

  Alıntı ile Cevapla
5 Üyemiz Banemin'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 14.02.2011, 23:40   #20
Çevrimdışı
LaLe
Ne Mutlu Türküm Diyene

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: İlk Amerikalılar - Kızılderililer

Şef Seattle'ın Mektubu - 1854
Yüzyıllardır halkımın üzerine merhamet gözyaşları döken şu sonsuz gökyüzü bir gün değişebilir. Bugün açık gözüken gökyüzü yarın bulutlarla kaplanabilir. Sözlerim, asla yer değiştirmeyen yıldızlar gibidir. Şef Seatle her ne söylerse, Washington'daki büyük Şef ona, güneşin ya da mevsimlerin dönüşüne inandığı ölçüde inanabilir.

Washington'daki büyük Şef bize dostluk ve iyilik dilekleriyle birlikte bizden topraklarımızı satın almak istediğini bildirmiş. Onun, bizim arkadaşlığımıza çok fazla ihtiyacı olmadığını biliyoruz. Merak ediyoruz ki gökyüzünü ve toprağın sıcaklığını nasıl satın alabilir ya da satabilirsiniz? Bunu anlamak bizler için çok güç.

Bir zamanlar insanlarımız bu topraklara tıpkı rüzgarda kıvrımlanan deniz dalgalarının kabuklu kuru yüzeyleri kapladığı gibi yayılmışlardı. Çok uzun zaman geçti ve o büyük kabileler artık hüzünlü bir anı oldu.

Bu toprakların her parçası halkım için kutsaldır. Çam ağaçlarının parıldayan iğneleri, vızıldayan böcekler, beyaz kumsallı sahiller, karanlık ormanlar ve sabahları çayırları örten buğu; halkımın anılarının ve geçirdiği yüzlerce yıllık deneylerin bir parçasıdır. Ormandaki ağaçların damarlarında dolaşan su, atalarımızın anılarını taşır; biz buna inanırız.

Beyazlar için durum böyle değildir. Bir beyaz, öldükten sonra yıldızlar alemine göç ettiği zaman, doğduğu toprakları unutur. Bizim ölülerimiz ise bu toprakları unutmaz. Çünkü Kızılderili, gerçek anasının toprak olduğuna inanır.

Washington'daki Büyük Beyaz Reis bizden toprak almak istediğini yazıyor. Bu bizim için büyük bir fedakarlık olur. Büyük Beyaz Reis, bize rahat yaşayacağımız bir yerin ayrılacağını, bize babalık edeceğini, biz Kızılderililerin ise onun çocukları olacağımızı söylüyor. Bu önerinizi düşüneceğiz. Ama yine de bunun kolay olmayacağını itiraf ederim.Çünkü bu topraklar bizim için kutsaldır. Nehirlerin ve ırmakların suyu, bizim için sadece akıp giden su değildir; atalarımızın kanıdır aynı zamanda. Bu toprakları size satarsak, bu suların ve toprakların kutsal olduğunu çocuklarınıza öğretmeniz gerekecek.

Biz nehirleri ve ırmakları kardeşimiz gibi severiz. Siz de aynı sevgiyi gösterebilecek misiniz kardeşlerimize? Biliyorum beyaz adam bizim gibi düşünmez. Beyazlar için bir parça toprağın diğerinden farkı yoktur. Beyaz adam topraktan istediğini almaya bakar ve sonra yoluna devam eder. Çünkü toprak beyaz adamın dostu değil, düşmanıdır. Beyaz adam topraktan istediğini alınca başka serüvenlere atılır. Beyaz adam annesi olan toprağa ve kardeşi olan gökyüzüne, alıp satılacak, işlenecek, yağmalanacak bir şey gözüyle bakar. Onun bu ihtirasıdır ki, toprakları çölleştirecek ve her şeyi yiyip bitirecektir. Beyaz adamın kurduğu kentleri de anlayamayız biz Kızılderililer. Bu kentlerde huzur ve barış yoktur. Beyaz adamın kurduğu kentlerde, bir çiçeğin taç yapraklarının açarken çıkardığı tatlı sesler, bir kelebeğin kanat çırpışları duyulmaz.

Şef Seattle'ın 1908 yılındaTilikum Place'de (Seattle,Washington) dikilmiş olan heykeli.
Heykel, Ulusal tarihi yapılar Listesinde yer almaktadır.
Belki bir vahşi olduğum için anlayamıyorum ama, benim ve halkım için önemli olan şeyler oldukça başka. İnsan bir su birikintisinin etrafına toplanmış kurbağaların, ağaçlardaki kuşların, ve doğanın seslerini duymadıkça, yaşamın ne değeri olur? Bir kızılderiliyim ve anlamıyorum. Biz Kızılderililer, bir su birikintisinin yüzünü yalayan rüzgarın sesini ve kokusunu severiz. Çam ormanının kokusunu taşıyan ve yağmurlarla yıkanıp temizlenmiş meltemleri severiz. Hava önemlidir bizim için. Ağaçlar, hayvanlar ve insanlar aynı havayı koklar. Beyaz adam için bunun da önemi yoktur. Ancak size bu toprakları satacak olursak, havanın temizliğine önem vermeyi de öğrenmeniz gerekir. Çocuklarınıza havanın kutsal olduğunu öğretmeniz gerekir. Hem nasıl kutsal olmasın ki hava ? Atalarımız doğdukları gün ilk nefeslerini onun sayesinde almışlardır. Ölmeden önce son nefeslerini de gene bu havadan almazlar mı ?

Toprak satmamız için yaptığınız öneriyi inceleyeceğiz. Eğer önerinizi kabul edecek olursak, bizim de bir koşulumuz var: Beyaz adam bu topraklar üzerinde yaşayan bütün canlılara saygı göstersin. Ben bir vahşiyim ve başka türlü düşünemiyorum. Yaylalarda cesetleri kokan binlerce buffalo gördüm. Beyaz adam trenle geçerken vurup öldürüyor bu hayvanları sadece eğlenmek için. Dumanlar püskürten bu demir atın bir buffalodan daha değerli olduğuna aklım ermiyor. Biz sadece yaşayabilmek için avlardık buffaloları. Bütün hayvanları öldürecek olursanız nasıl yaşayabilirsiniz? Canlıların yok edildiği bir dünyada insan ruhu yalnızlık duygusundan ölür gibi geliyor bize. Unutmayın, bugün diğer canlıların başına gelen yarın sizlerin başına gelebilir. Çünkü bütün hepsinin arasında bir bağ vardır.

Şu gerçeği iyi biliyoruz:


Toprak insana değil, insan toprağa aittir. Ve bu dünyadaki her şey, bir ailenin fertlerini birbirine bağlayan kan gibi, ortaktır ve birbirine bağlıdır. Bu nedenle de dünyanın başına gelen her felaket insanoğlunun da başına gelmiş sayılır.

Bildiğimiz bir gerçek daha var:


Sizin Tanrınız bizimkinden başka bir Tanrı değil. Aynı Tanrının yaratıklarıyız. Beyaz adam bir gün bu gerçeği de anlayacak ve kardeş olduğumuzu fark edecektir. Siz tanrınızın başka olduğunu düşünmekte serbestsiniz. Ama hepimizi yaratan Tanrı için Kızılderili ile beyazın farkı yoktur. Ve Kızılderililer gibi Tanrı da toprağa değer verir. Bu toprağa saygısızlık, Tanrının kendisine saygısızlıktır. Beyaz adamı bu topraklara getiren ve Kızılderiliyi boyunduruk altına alma gücünü veren Tanrının adaletini anlayamıyoruz. Tıpkı Buffalo'ların öldürülüşü, ormanların yakılışı, toprağın kirletilişini anlamadığımız gibi.

Bir gün bakacaksınız gökteki kartallar, dağları örten ormanlar yok olmuş, yabani atlar ehlileştirilmiş ve her yer insanoğlunun kokusuyla dolmuş. İşte o gün insanoğlu için yaşamın sonu ve varlığını devam ettirebilme mücadelesinin başlangıcı olacak. Gündüz ve gece bir arada olamaz. Kızılderililer her zaman beyazlardan tıpkı sabah sislerinin güneşten kaçtığı gibi kaçmışlardır. Bütün bunlara rağmen, teklifinizi tartışacağız. Ve umuyorum ki, halkım bunu kabul edecek ve Büyük Beyaz Şef'in vaadettiği üzere beraber barış içinde yaşayacağız.

Böylece Ay birkaç kez daha doğacak, birkaç kış daha geçecek. Bu geniş topraklara yerleşmiş ve mutluluk içinde yaşamış olan neslimiz, daha önce bizden daha güçlü ve daha umut dolu yaşamış insanlarımızın mezarları başında yas tutacaklar. Ama, niye insanlarımın kaderi için yas tutayım ki? Tıpkı deniz dalgaları gibi kabileler kabileleri, uluslar ulusları takip ediyor. Bu doğanın düzenidir ve teessüf gerekmez.

Yok oluşumuz çok uzak olabilir ama kesinlikle bir gün gerçekleşecek; son Kızılderili yok olup, kabilemin hatıraları Beyazlar için bir tarih olduğunda, bu kıyılar kabilemin görünmez cesetleriyle kaynaşacak. Çocuklarınızın çocukları kendilerini bir dükkanda, bir yolda, boş bir yerde yalnız olarak düşündüğünde aslında yalnız olmayacaklar. Dünyanın hiçbir yerinde tamamen ıssız bir yer yoktur. Geceleri, şehir ve kasabalarınızın caddeleri boşalmış gibi görünse de, aslında, bir zamanlar oralarda yaşamış ve bu güzel toprakları gerçekten seven ruhlarla dolu olacaktır. Beyaz adam asla yalnız kalamayacaktır. Beyaz adamın, benim insanlarıma saygı göstermesini sağlamalısınız, çünkü; ölüler güçsüz değildir. Ölü mü dedim?
... !

Ölüm diye bir şey yoktur ki, sadece dünya değiştirir insan.


Şef Seattle, 1854


* * * * * * * * * *


Şef Noah Seattle, muhtemelen 1786 ylında Blake İzlanda, Washington'da doğduğu tahmin ediliyor, ölüm tarihi ise 1866 - Washington. Suquamish ve Duwamish isimli, Washington da salish kıyısında yaşayan iki kabilenin reisiydi. Tanınan, önde gelen ve iyi bir konuşmacı lider olarak beyaz yerleşimcilere uyum stratejisini oluşturdu. Doktor ve öncü David Swinson ile yakın ilişkisi, kendi adının verildiği Seattle şehrinin başarılı bir şekilde kuruluşunda çok etkili oldu.

Şef Seattle’a Batı Çevre Hareketinde belirli bir rol oynadığı birçok konuşma atfedilir, fakat bunların hangisinin Şef Seattle tarafından söylendiği tartışılır. 1854 yılında Washington bölge topraklarında yaptığı konuşma ile bilinir. Konuşmanın o gün yapılmış olduğu ve yarım saat kadar sürdüğü tarihsel olarak belgelenmiştir, fakat konuşmanın içeriği hakkında hiçbir not yoktur.


Konuşmanın bilinen metni ilk defa
33 yıl sonra, 1887 yılında Dr. Henry A. Smith tarafından ‘’Seattle Sunday Star’’ gazetesinde yayınlanmıştır. Bu metnin de tam olarak Şef Seattle’ın konuşmasının içeriğini kapsadığı hakkında şüpheler vardır.

İkinci konuşma metni 1960 yılında, içeriği aynı, fakat modern bir İngilizce ile yayınlanmıştır.


Konuşma metni üçüncü kez 1970 li ve 1980 li yıllarda ortaya çıktığında tam olarak popüler olmuştur. İlk sürümü ile çok az benzerliği olup, ekoloji ile ilgili bir film için Ted Perry tarafından yazılmıştır. Yazı bu hali ile şef Seattle’ın, düşsel bir ekolojik olarak, halkının doğa ve insan özüne karşı görüşlerini temsil ediyor.

Yazının bu modern sürümü birçok insanı etkileyip, çevre hareketi için, tıpkı Cree kehaneti gibi, bir efsane olmuştur.


Cree Kehaneti:

Son ağaç kesildiğinde, son nehir kirlendiğinde ve son balık öldüğünde paranın yenmediğini anlayacaksınız
(Only after the last tree has been cut down / Only after the last river has been poisoned / Only after the last fish has been caught / Then will you find that money cannot be eaten. )

Konuşma metni için açıklayıcı yazı, derleme olarak wikipedia.de ansiklopedisinden alınıp, tarafımdan düzenlenip, tercüme edilmiştir.

  Alıntı ile Cevapla
13 Üyemiz LaLe'in Mesajına Teşekkür Etti.
Cevapla

Bu Sayfayı Paylaşabilirsiniz

Etiketler
american, americans, amerikalı, amerikalılar, dereliler, ilk amerikalı, ilk amerikalılar, kizildereliler, kızıl, kızılderililer, native, yerliler


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Hızlı Erişim


WEZ Format +3. Şuan Saat: 07:45.


Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Önemli Uyarı
www.forumgercek.com binlerce kişinin paylaşım ve yorum yaptığı bir forum sitesidir. Kullanıcıların paylaşımları ve yorumları onaydan geçmeden hemen yayınlanmaktadır. Paylaşım ve yorumlardan doğabilecek bütün sorumluluk kullanıcıya aittir. Forumumuzda T.C. yasalarına aykırı ve telif hakkı içeren bir paylaşımın yapıldığına rastladıysanız, lütfen bizi bu konuda bilgilendiriniz. Bildiriniz incelenerek, 48 saat içerisinde gereken yapılacaktır. Bildirinizi BURADAN yapabilirsiniz.