Forum Gerçek

AnasayfaForumları Okundu Kabul Et Bugünkü Mesajlar
Geri git   Forum Gerçek > Gezelim & Görelim > Müzeler

Müzeler Ülkemiz ve Dünyadaki önemli müzeler


Yeni Konu aç  Cevapla
 
Seçenekler
Eski 04.06.2016, 19:58   #1
Çevrimdışı
Canan
Çiçekci kız

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Sabuncuoğlu Tıp ve Cerrahi Tarihi Müzesi

BİMARHANE | DARÜŞŞİFA

Sabuncuoğlu Tıp Ve Cerrahi Tarihi Müzesi



Bimar kelime anlamı itibari ile “hasta” demektir. Bimarhane ya da darüşşifa denilen binalar, Selçuklu ve Osmanlı döneminde hastaları iyileştirme amacıyla inşa edilmiş yapılardır.



Amasya, Yakutiye mahallesinde, Yeşilırmak'a paralel olarak uzanan cadde kenarında medrese plan şemasında inşa edilmiş olan Darüşşifanın giriş kapısı üzerinde, kapı nişini üç yönde tek satır halinde dolanan Arapça kitabesinden, yapıyı 1308 yılında, İlhanlı hükümdarı Sultan Olcaytu Mehmed Han, karısı İlduz Hatun ile Amasya’ya geldiklerinde, kölesi olan Anber Bin Abdullah ile Anadolu Emiri Ahmed Bey'e inşa ettirdiği öğrenilmektedir. Ancak mimarı hakkında herhangi bir bilgi yoktur. Darüşşifanın günümüze ulaşmamış vakfiyesinin 1312 ‘de düzenlendiği de bilinmektedir.



Dikdörtgen bir avlu etrafında, uzun eksene paralel iki revak sırası ve bu revakların gerisinde çeşitli mekanlar yer almış, giriş eyvanı ile karşısındaki ana eyvanla da yapı, avlulu iki eyvanlı bir şemaya sahip olmuştur. Ana eyvan sivri bir kemerle avluya açılmıştır. Üstü ise çatı-tonoz sistemiyle örtülmüştür. Ana eyvanın doğu duvarında iki yanı tuğla örgü söveli yüksek bir dikdörtgen pencere bulunur. Eyvanın iki yanında yer alan köşe mekânlarına, revaklara açılan yay kemerli birer kapı ile girilir.

Enine dikdörtgen olan bu köşe mekânlarının üstü birer beşik tonozla örtülmüştür. Avlunun iki tarafındaki revaklar ise zar, mukarnaslı ve profilli olarak çeşitlilik gösteren başlıklara sahip sütunlara dayanan muntazam kesme taştan sivri kemerlerle meydana getirilmiştir. Üzeri düz taş bloklarla geçilerek örtülmüş revakların gerisinde yer alan uzun salonlar halindeki mekânlar yay kemerli üçer kapı ile revaklara açılır. Bu salonlar tuğladan sivri kemerlerin desteklediği uzun beşik tonozla kapatılmıştır. Bu kemerler beden duvarları içine yerleştirilmiş bingi taşlarına oturmakta ve mekânlar da mazgal pencerelerle dışa açılmaktadır.


Revakların altına doğrudan doğruya bir kemerle bağlanan iki taraftaki beşik tonoz örtülü eyvanımsı mekânlar, adeta avlunun iki tarafında bulunan mekânlara geçiş imkânı veren koridorlar halindedir. Batıdaki köşe mekânlarının giriş kapıları, doğudakilerden farklı olarak duvar örgü dokusuyla meydana getirilmiş olup sivri kemerlidir. Taç kapı tarafındaki köşe mekânlarının önemli bir özelliği de, büyük birer pencereyle batı cephesine açılmış olmalarıdır.


Bunlar yan cephelere ise birer mazgal pencereyle açılırlar. Abidevi bir eyvan görünüşündeki taç kapı mekânı, sivri kemerli, beşik tonoz örtülüdür. İki yanda yay kemerli birer niş burayı hacim olarak daha etkili kılar. Taç kapı açıklığı ise kırık yay kemerli ve iki yanı profilli bir şekilde inşa edilmiş bir nişle cepheye bağlanmıştır.



Sabuncuoğlu Şerefeddin Tıp ve Cerrahi Tarihi Müzesi



Fatih Sultan Mehmet döneminin ünlü hekim ve cerrahı Amasyalı tıp alimi Sabuncuoğlu Şerefeddin adına açılan tıp ve cerrahi tarihi müzesi, barındırdığı tıbbi zenginliklerle tarihe ışık tutuyor.


Müze ziyaretçilerinin ilgisini ise ünlü tıp aliminin zehir ve panzehirlerle alakalı çalışmalarının yer aldığı bölüm çekiyor.
Osmanlı padişahı Fatih Sultan Mehmet döneminin ünlü hekim ve cerrahı Amasyalı tıp alimi Sabuncuoğlu Şerefeddin'in, zehir ve panzehir çalışmaları sırasında hayvanların dışında kendisini de denek olarak kullandığı belirtildi.



İlhanlılar döneminde inşa edilen ve uzun süre akıl hastalarının müzik ve su sesi ile tedavi gördüğü, Sabuncuoğlu Şerefeddin'in 14 yıl boyunca "hekim başı" olarak görev yaptığı, bir süre önce Amasya Belediyesince yeniden düzenlenerek Sabuncuoğlu Şerefeddin Tıp ve Cerrahi Tarihi Müzesi'ne çevrilen bimarhane, barındırdığı tıbbi zenginliklerle ilgi çekiyor.


Anadolu'nun ilk cerrahlarından biri olarak bilinen ve 190 hastalığa çare bulduğu belirtilen Sabuncuoğlu Şerefeddin'in geliştirdiği ve tedavi amaçlı kullandığı müzik aletleri ile 200'e yakın cerrahi aletin sergilendiği müzede, Sabuncuoğlu Şerefeddin'in hastalarını tedavi ettiği hareketli heykellerin yer aldığı bir klinik, şifalı bitkilerin bulunduğu bir bahçe ve balmumu heykeller yer alıyor.



Müze Müdürü Barış Önder, AA muhabirine yaptığı açıklamada, dünyaca ünlü cerrah Sabuncuoğlu Şerefeddin'in zehir ve panzehirler üzerine yaptığı çalışmaların müzede bulunduğu bölümün ilgi çektiğini söyledi.



Ünlü hekimin o dönem yazdığı kitaplardan biri olan "Mücerrebname" adlı kitabı kaynak olarak gösteren Önder, modern tıpta olduğu gibi hayvanları da denek olarak kullanan Sabuncuoğlu'nun, panzehir üretmek için hayvanlar dışında kendisini de denek yaptığını belirtti.



Yılan tarafından sokturarak zehirlenmesini sağladığı horoza, yaptığı panzehiri vererek sonuçlarını gözlemleyen Sabuncuoğlu Şerefeddin'in aynı işlemi kendisine de uyguladığını anlatan Önder, "Böylece geliştirdiği panzehiri kullanır. Bu da Sabuncuoğlu Şerefeddin'in ne kadar ilim olarak ileri gittiğinin bir göstergesi kabul edilir" dedi.


Önder, müzede Sabuncuoğlu Şerefeddin'in o dönem icat ederek geliştirdiği tıp aletlerinin sergilendiği bölümde yer alan zehir ve panzehir çalışmalarının tıp aletleri, heykel, minyatürler ve çizim ile tasvirlerle anlatıldığı bölümün müze ziyaretçileri tarafından ilgi çektiğini ifade etti.



- Ünlü hekim diş kaplaması da yapmış

Müzede, ziyaretçilerin ilgi gösterdiği bölümlerden birinin de diş hastalıklarının tedavi edildiği tıp aletlerinin sergilendiği bölüm olduğunu anlatan Önder, "Sabuncuoğlu Şerefeddin gerek diş ameliyatları, diş tedavileri gerek kaplama çalışmaları ile o dönemde çığır açmıştır. Günümüzde o dönemde kullanılan aletlere yakın aletlerin kullanıldığı gözlemlenmektedir. bugün diş hekimlerinin kullandığı birçok tıp aletini o dönemde ünlü hekimin geliştirdiğini görüyoruz" diye konuştu.



- Su ile tedaviyi yansıtmak için özel düzenek yapıldı

Amasyalı tıp alimi Sabuncuoğlu Şerefeddin'in yaklaşık 600 yıl önce kullandığı tıp aletlerinin yanı sıra su ile tedavi amaçlı müzeye yeni bir alet kazandırıldığını dile getiren Önder, "Müzikle tedavinin yanı sıra müzede yüzyıllar önce akıl hastalarının su ile tedavi edildiğini yansıtmak amacıyla eskiden bakır kaplardan bakır kaplara su boşaltılan düzenek yerine müzemize kazandırılan bu bölümde 6 adet saz teli bulunan ve altında bakır kap olan düzenekle su ritmli bir şekilde bu bakır kaba süzülerek su ile tedavi yansıtılıyor" ifadelerini kullandı.


__________________
  Alıntı ile Cevapla
5 Üyemiz Canan'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 12.06.2016, 17:16   #2
Çevrimdışı
Canan
Çiçekci kız

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Sabuncuoğlu Tıp Ve Cerrahi Tarihi Müzesi



Bimarhane

Yakutiye Mahallesi'nde bulunan bimarhanenin medrese olduğu da iddia ediliyor. Yapıldığından bugüne kadar geçen süre içinde bimarhane olarak tanınan yapıyı Amasya'nın İlhanlı hakimiyeti döneminde, İlhanlı Hükümdarı Olcayto Mehmet Hüdabende ve eşi İlduş (Yıldız) Hatun adına köleleri Amber Bin Abdullah tarafından 1308-1309 yıllarında yaptırdığı biliniyor.


Anadolu'da buna benzer örneklere Sultaniye'de, Sivas ve Divriği Darüşşifalarında rastlanıyor. Selçuklu ve Osmanlı döneminde yapılan darüşşifalar (bimarhane), diğer sosyal ve tıbbi yapılardan farklı özellik taşıyor. Darüşşifalarda akıl hastalarının müzik ve su sesiyle iyileştirilmesi öncelik kazanmış. Amasya Bimarhanesi de bunun bir örneği olarak tanınıyor.


































__________________
  Alıntı ile Cevapla
6 Üyemiz Canan'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 12.06.2016, 17:40   #3
Çevrimdışı
İlya
Uzman Üye

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Sabuncuoğlu Tıp Ve Cerrahi Tarihi Müzesi

1300' lü yıllarda diş kaplaması... İlginç

Teşekkürler @Canan
__________________
  Alıntı ile Cevapla
3 Üyemiz İlya'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 06.01.2018, 21:41   #4
Çevrimdışı
Redwine
"Her Şey Güzel Oldu"

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Sabuncuoğlu Tıp ve Cerrahi Tarihi Müzesi

Ellerine sağlık Canan...

Teşekkürler...
__________________
  Alıntı ile Cevapla
2 Üyemiz Redwine'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 19.08.2019, 20:19   #5
Çevrimdışı
Ekrem Sencer
Tam Üye

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Sabuncuoğlu Tıp ve Cerrahi Tarihi Müzesi

Paylaşımınız için teşekkür ederim. 14. ve 15. yüzyıllardan önce 11. yüzyılda müziğin insan üzerindeki etkileri biliniyordu. İbn-i Sina'nın hocası da olan Farabi, müziğin yedi büyük ilimden birisi olduğunu belirtmişti. Yine İbn-i Sina'nın 18 ciltten ibaret Kitâb'ul Şifa isimli eserinde müzik ile ilgili tespitleri çığır açıcı özelliktedir. İbn-i Sina, El-Kanun fi't Tıb isimli eserinde ise hayvan ve bitki zehirlenmeleri ile diş tedavisine varıncaya kadar ayrıntılı bilgiler vermiştir. Zahravi, cerrahi aletler konusunda 11. yüzyılda eser vermiş bir bilgindir ve yaklaşık 200 kadar cerrahi alet bulmuştur. Dolayısıyla Sabuncuoğlu Şerefeddin'in 'Mücerrebname'si bu bilgilerin Anadolu'da pratize edilmesi bakımından önemlidir. Bu eserlerin yazıldığı dönemde Avrupa'da cerrahi saha ihmal edilmiş ve hatta cerrahi ile ilgilenenler Katoliklerce ayıplanmış, cerrahi alan tamamen cahil halkın ve berberlerin bir zanaatı hâline getirilip Avrupalı hekimler cerrahlıktan kaçırılmış iken İslam coğrafyasındaki Tıbba dair bu gelişmeler, şu an içinde bulunduğumuz bilimsel fakirliğimiz hakkında ders niteliği taşımalıdır. Bu sebeple daima geçmişe bakıp 'hamaset edebiyatı' ile kendimizi avutmaktan vazgeçip zaman içinde neleri yitirdiğimizi fark ederek bilimde ve uygar dünyada saygın bir yer tutmak gerekir.
__________________
  Alıntı ile Cevapla
2 Üyemiz Ekrem Sencer'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 20.08.2019, 14:52   #6
Çevrimdışı
Canan
Çiçekci kız

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Sabuncuoğlu Tıp ve Cerrahi Tarihi Müzesi

Konuyu hazırlarken, bana öğrendiklerim çok ilginç gelmişti.



Verdiğin ek bilgiler de bildiklerime katkı sağladı.


Teşekkür ederim @Ekrem Sencer

__________________
  Alıntı ile Cevapla
2 Üyemiz Canan'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 20.08.2019, 18:34   #7
Çevrimdışı
Ekrem Sencer
Tam Üye

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Sabuncuoğlu Tıp ve Cerrahi Tarihi Müzesi

Bilginin peşine düşüren merakınıza bizleri ortak edip mütevâzi tutumunuzla okuyucuyu aydınlattığınız için asıl ben teşekkür ederim.
__________________
  Alıntı ile Cevapla
3 Üyemiz Ekrem Sencer'in Mesajına Teşekkür Etti.
Cevapla

Bu Sayfayı Paylaşabilirsiniz

Etiketler
cerrahi, müzesi, sabuncuoğlu, tarihi


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Hızlı Erişim


WEZ Format +3. Şuan Saat: 01:07.


Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Önemli Uyarı
www.forumgercek.com binlerce kişinin paylaşım ve yorum yaptığı bir forum sitesidir. Kullanıcıların paylaşımları ve yorumları onaydan geçmeden hemen yayınlanmaktadır. Paylaşım ve yorumlardan doğabilecek bütün sorumluluk kullanıcıya aittir. Forumumuzda T.C. yasalarına aykırı ve telif hakkı içeren bir paylaşımın yapıldığına rastladıysanız, lütfen bizi bu konuda bilgilendiriniz. Bildiriniz incelenerek, 48 saat içerisinde gereken yapılacaktır. Bildirinizi BURADAN yapabilirsiniz.