Forum Gerçek

AnasayfaForumları Okundu Kabul Et Bugünkü Mesajlar
Geri git   Forum Gerçek > Gezelim & Görelim > Buram Buram Türkiye'm > Karadeniz


Yeni Konu aç  Cevapla
 
Seçenekler
Eski 04.12.2010, 00:05   #21
Çevrimdışı
aksoy
Tam Üye
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Yeşil İle Mavinin Ahenkle Kucaklaştığı Şehir | Ordu (Kotyora)

Başakça çok teşekkürler, vallahi bayağı özverili bir çalışma olmuş sabrına selamet...
__________________
Güzel gerçek; Gerçek Güzelliktir....
  Alıntı ile Cevapla
7 Üyemiz aksoy'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 04.12.2010, 00:09   #22
Çevrimdışı
LaLe
Ne Mutlu Türküm Diyene

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Yeşil İle Mavinin Ahenkle Kucaklaştığı Şehir | Ordu (Kotyora)

Sevgili Başakça,

günlerce uğraştın ve sonunda ortaya tam teşekküllü bir konu çıktı


Bir Mesudiyeli olarak, kendi köyüm üzerine bu kadar bilgiyi bilmiyordum. Çok ufakken gidilmişti, hatırımda kalanlar çok silik. Ama günün birinde tekrar nasip olacak, umuyorum tabii.

Alıntı:
Ordu-Mesudiye karayolu asfalt olmakla birlikte meşakkatlidir. Arazi çok dik yamaç ve engebelidir Yol bu sebeple dar, çok virajlı ve inişli çıkışlıdır.


Çok dağlık ve dik yamaçlı olduğunu hatırlıyorum. Nereden dersen; bir-iki kere düşmüştüm o yollarda, oradan biliyorum


Ellerine sağlık, teşekkürler paylaşım için.
  Alıntı ile Cevapla
8 Üyemiz LaLe'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 04.12.2010, 11:21   #23
Çevrimdışı
Basakca
Müdavim

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Yeşil İle Mavinin Ahenkle Kucaklaştığı Şehir | Ordu (Kotyora)

Paşaoğlu Etnografya Müzesi




Ordu il Merkezi - Selimiye Mahallesi'nde Taşocak Caddesi ile Erkoçak Sokağı'nın kesiştiği köşede yükselen Paşaoğlu Konağı, 1896 yılında Paşaoğlu Hüseyin Efendi tarafından yaptırılmıştır. Bahçesiyle birlikte 625metrekare'lik bir alan üzerine inşa edilen konağın taşları Ünye'den, ahşap malzemesi Romanya'dan getirilmiş ve yapımı İstanbullu bir usta tarafından gerçekleştirilmiştir.




19.yy sivil mimarimizin en güzel örneklerinden biri olan Paşaoğlu Konağı, zemin dahil olmak üç katlıdır. Zemin kata doğuda, birinci kata ise kuzeyde ve batıda bulunan kapılarla giriş sağlamaktadır. Konak; birinci ve ikinci katı ayıran silme ile birlikte, binanın köşelerinde yer alan kaideli ve başlıklı yarım sütunları, bitkisel motifli konsollarla desteklenen ve söve taşı ile çevrelenen üstü saçaklı pençeleriyle zengin bir taş işçiliğini sergilemektedir. Doğu cephede alt katta dört, üst katlarda beşer pencere mevcuttur. Zemin üzerindeki iki katın bu cephedeki orta pencereleri zarif burmalı sütünceler ve yarım sütunlar arasına alınmıştır. Kuzey cephede bulunan birinci katın giriş kapısı basık kemerli ve çift kanatlıdır. Kapının etrafı bitkisel motifli kalemisi süslemelerle zenginleştirilmiştir. Korint başlıklı iki sütunla desteklenen ve kapının önündeki sahanlığı örten çıkma üzerinde ikinci katın balkonu yer almaktadır.


Müzenin İçinden Görüntüler
















__________________
"Ey egosu boyundan büyük insan..
Bir gün ölüp toprak olacaksın. Bir tohum filizlenecek ot olacaksın, bir öküz seni yiyecek ve atık olacaksın.. Yani hep aynı kalacaksın."

  Alıntı ile Cevapla
13 Üyemiz Basakca'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 12.12.2010, 13:38   #24
Çevrimdışı
ReaL
Deniz Sevengillerden

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Yeşil İle Mavinin Ahenkle Kucaklaştığı Şehir | Ordu (Kotyora)






Boztepeden Ordu Manzarası




Eski Park ve Taşbaşı Mahallesi





Taşbaşında 3 Kız Heykeli





Kiraz Limanı Mahallesi





Mutriku Otel





Orduda Fındık Harmanı





Ordu – Fatsa -Ilıca Belediyesi


__________________



Tüm katılımcı arkadaşların okumasını rica ediyorum... Lütfen Tıklayınız..
* * *
  Alıntı ile Cevapla
13 Üyemiz ReaL'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 21.12.2010, 17:56   #25
Çevrimdışı
ReaL
Deniz Sevengillerden

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Yeşil İle Mavinin Ahenkle Kucaklaştığı Şehir | Ordu (Kotyora)





























__________________



Tüm katılımcı arkadaşların okumasını rica ediyorum... Lütfen Tıklayınız..
* * *
  Alıntı ile Cevapla
13 Üyemiz ReaL'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 22.12.2010, 22:57   #26
Çevrimdışı
Basakca
Müdavim

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Yeşil İle Mavinin Ahenkle Kucaklaştığı Şehir | Ordu (Kotyora)

Bir Zamanlar Eğlencenin Adı
Ordu Palas




Başlıktaki bu ad bugün Ordululara hiçbir şey anlatmıyor. Ancak, yaşı 70’in üstündekilere söylediğinizde dudaklarında uçarı bir gülümseme beliriyor; bakışlarından herkesin göremeyeceği bir çapkınlığın izleri hızla gelip geçiyor. Kimbilir belki bazılarının iç yaralarını da deşiyordur “Ordu Palas” adı. Belki kimilerinin kulaklarında çok eskilerden gelen bir ud sesi yeniden duyuluveriyordur. Kimbilir; kimilerinin karşılıksız aşkları gelip geçiyordur gözlerinden. Belki, Türkiye’nin ilk dansözü, o büyülü kadın Emine Adalet Pee, kıvrak bedeniyle aşkın ve tutkunun dansını yapıyordur bir bahar gecesi. Kimbilir; Üzümkızı rakılarının yuvarlanıverdiği bir güz akşamı Mim Baki Tiyatrosu’ndan bir kızcağız rüyalarına giriyordur Ordulu gençlerin…

Ordu Palas, cumhuriyetle yaşıt bir yer. Hem otel hem içkili lokanta. Aynı zamanda gerektiğinde konser salonuna, gerektiğinde sinemaya dönüştürülebilen bir salonu da var. Bugünkü Süleyman Felek Caddesi’nde, Ziraat Bankası’na yakın bir noktada. Bir cephesi caddeye bakıyor, öteki cephesi denize. Denize bakan cephesinde, ufukları izleyerek içilen rakıların, odalardaki gizli buluşmaların ne izi kaldı ne anısı elbette. Ancak, hala hayatta olan eski Orduluların gizemli hatıralarını unuttuklarını kim söyleyebilir?

Müzik öğretmeni Mazhar Bey’in kurduğu “incesaz takımı”nın konserleri de burada yapılırmış cumhuriyetin ilk yıllarında. Küçük salondan caddeye doğru taşan ud sesine eşlik eden “sevda yaratan gözlerini her zaman öpsem / doyamam güzelim haşre kadar hep seni sevsem” şarkısını bilen kaç kişi kalmıştır? Tanıklıklara bakarsak, asıl merak o yıllarda dansadır. Fokstrot, vals… Gramofona konan cızırtılı bir plağın eşliğinde erkek erkeğe yapılan danslar, sonraları halkevi balolarında ve modern “şehir düğünlerinde” çok işe yarayacaktır. Yeni bir ufka dönen cumhuriyet Türkiyesinde uygar yaşamın en büyük adımları, dans figürleri olarak Ordu Palas’ta atılmıştır bu kentte.

Ordu Palas’ta akşamları Karadeniz’e karşı kurulan masalara halk arasında “minnoş” adı verilen garson kızlar hizmet eder. Küçük, zarif şişeler içinde sunulan Baküs, Üzümkızı, Dimitrokopulo rakıları içilir ve şehre gelmiş olan kumpanyalar izlenirdi. Muhlis Sebahattin’in “Ayşem Opereti”nin şarkıları tiz sesli, alımlı, kıvrak kızların dilinde yankılanırken, içilen rakıların belleğe dağılan sihri karşılıksız aşklara yol vermez mi?

Mim Baki Tiyatrosu’nun unutulmaz varyetecilerinden “Bayan Şeref” uzun, ince bedeni, ışıklar altında daha bir parlak görünen sarı, uzun saçlarıyla sahneye çıktığında ve “ yana yana kül oldum / bir esmere kul oldum / kuş dili bilmezdim / şakıdım bülbül oldum” şarkısını söylemeye başladığında hangi genç hülyalı düşlere dalmaz? Taşbaşı’ndan Aziziye’ye yayılan bir dumanın içinde hülyalı bir aşk görülmez mi sabaha karşı?

Hülyalı düşler o yıllarda Ordulu gençlerin peşini hiç bırakmamıştır. Küçücük bir kentin dar ufuklarından kanat açarak büyük bir dünyanın geniş kırlarına uçmak isteyen gençler, kumpanyaların genç kızlarına çokça âşık olmuşlardır; peşlerinden gitmişler, mektuplar yazmışlar ama ne yazık ki hemen hepsi yeniden kentlerinin daracık evrenine dönmek zorunda kalmışlardır.


Adalet Pee



Tersi de olmuştur; Uğur Gürsoy, Tribün’de anlatmıştır bunu bir zamanlar. Türkiye’nin ilk çağdaş dansözü sayılan Emine Adalet Pee, Ordu Palas’ta raksederken, kentin gözde gençlerinden Mehmet Rıfat Bey’e vurulur. O Mehmet Rıfat Bey ki tamburi, ressam, öğretmen… Adalet Hanım, kentin bol paralı fındık tüccarlarına dönüp bakmamış ama Mehmet Rıfat Bey’in atölyesinden ayrılmaz olmuştur. O Adalet Pee’dir ki Irak Elçisi’nin eşi Fahrünisa Zeyd’in düzenlediği “şark kostümü balosu”nda, Almanya’da Adolf Hitler’e dans etmiş, 50’li yılların Türk sinemasında vamp kadın rollerinin aranan kişisi olmuştur. Ordu’da gün boyu Mehmet Rıfat’ın udunu, udundan sesine yankılanan şarkılarını dinlemiş, menevişli bakışlarının içinde yağmurlu Ordu günleri geçirmiştir. Ordu Palas’ın hemen hemen karşısına düşen atölyesinde Mehmet Rıfat ve Emine Adalat Pee, neler yaşamışlardır? Karşılıksız bir aşk hikâyesidir bu. Çok yıllar sonra Samsun’da bir pavyonda, Türk filmlerini aratmayacak bir şekilde, düşkün ve yaşlı bir kadın olarak çalışırken Orduluların masasında ağlayarak anlattığı kederli bir aşktır. Mehmet Rıfat Bey’i sorduğunda, onun yaşama erken veda ettiğini öğrenecek ve onu ne kadar sevmiş olduğunu ağlayarak anlatacaktır.

Yalnızca o mu? Ordu Palas’a gelen kumpanyaların, tiyatroların genç kızlarının, kadınlarının aşk öyküleri kentte gizli bir örgütün eylemleri gibi fısıltıyla ve yayılması istenmeden anlatılır. Herkes günü gelince bir ibret hikâyesi gibi dinler bunları, kahramanları yaşıyorsa; bastonuna dayanarak yürüyen ama ütülü pantolondan, rugan ayakkabıdan, fötr şapkadan vazgeçmeyen yaşlıyı caddelerde görüp saygıyla selamlar.

Uğur Gürsoy, bu gizli ama herkesin bildiği aşk hikâyelerinin bir bölümünü Tribün gazetesinde anlatırken şöyle bir örnek vermekten de geri durmamıştır: “Yine gelmişti Mim Baki Tiyatrosu Ordu’ya. Kadrosunda bir iki değişiklik vardı. Bizim süt banyosu yapan Macar kızımız yoktu bu sefer. Ama bir sarışın bomba vardı. Adı, Müjgan. Macar kızını aratmıyordu. Düetlere çıkıyor, ‘Sabahlara dayanamam Osman Aga’ dedikçe kıvırtıyor, kantolarda erkek seyircilere sinyaller veriyor, salonun altını üstüne getiriyordu. Gençti, güzeldi, sempatikti ve öylesine seksapelliydi ki gençlerin canları yanıyordu. Aşık olanları sorarsanız, denizde kum gibi...Sahneye çiçekler, mendiller, pusulalar atılır. Cazcıların ceplerine de bahşişler konurdu. Erkekliğin, delikanlılığın raconu öyleydi. Kılıç gibi pantolonlar, rugan ayakkabılar, kruvaze ceketler, kravatlar, asorti gömlekler ve briyantinli saçlar, yukarı doğru kalkan kaşlar.”

Karşılıksız olması kaçınılmaz aşklarla savrulan gençler avuntuyu kentin genç kızlarının gezinti yerlerinde bulacaktır kuşkusuz. Bu, Boztepe yamacındaki mahallelerin denize paralel giden yoludur. Taşbaşı’ndan Tabyabaşı’da kadar uzar. Akşamüstleri bu yolda, o zamanki deyimiyle “piyasa yapılır”. Türküsü bile var: “Tabyabaşı’nda üç kız yan yana / içlerinden biri şşt dedi bana”

Bu yol hâlâ duruyor. Bazı yerlerinde eski korkuluklar ve arnavutkaldırımı da geçmişin andacı gibi. Ordu’nun en eski iki mahallesinden geçen denize paralel bu yolda, Karadeniz’in görkemli manzarasını bir yanınıza alarak yürüyebiliyorsunuz. Taşbaşı’nın tek tek kalan eski evlerini geçip küçük bir burna dönüşen kayalıkları döndünüz mü, batı rüzgârını hissedersiniz. Tam o noktada, Belediye Başkanı Seyit Torun’un yaptırdığı “üç kız heykeli”ni görürsünüz. Denize tepeden bakan bir burunda bir bankta üç kız oturmuşlardır. Sanki, kumpanyaların alımlı kadınlarının aşkıyla kavrulup, burada batı rüzgarına bağrını açan gençlere “hişt” demektedirler; hişt; unutun onları, biz bizeyiz işte bu şehirde, bizden öncekiler gibi, bizden sonrakilerin olacağı gibi. Onlar, o boyalı, yapay ve sadece bir hülya olan kadınlar Ege vapuruyla gidecektir yarın öbür gün. Biz kalacağız. İşte o kızlar şimdi oradalar ve Ordu Palas’tan günün ilk ışıklarıyla çıkan, rakının sisli evreninde uçarcasına yürüyen, karşılıksız aşkların kavurucu rüzgârını içinde hisseden gençleri beklemekteler…
__________________
"Ey egosu boyundan büyük insan..
Bir gün ölüp toprak olacaksın. Bir tohum filizlenecek ot olacaksın, bir öküz seni yiyecek ve atık olacaksın.. Yani hep aynı kalacaksın."

  Alıntı ile Cevapla
11 Üyemiz Basakca'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 22.12.2010, 23:14   #27
Çevrimdışı
LaLe
Ne Mutlu Türküm Diyene

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Yeşil İle Mavinin Ahenkle Kucaklaştığı Şehir | Ordu (Kotyora)

Resimler için teşekkürler ReaL.


Ordu Palas için de sana teşekkürler Başakçaat:

Emine Adalet Pee'yi almadığı için de Mehmet Rıfat Bey'e teesüf ettim
  Alıntı ile Cevapla
7 Üyemiz LaLe'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 22.12.2010, 23:33   #28
Çevrimdışı
Smyrna
Okunuşu: Simirna

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Yeşil İle Mavinin Ahenkle Kucaklaştığı Şehir | Ordu (Kotyora)

Ben görmeyeli konu epey bir ilerlemiş, gelişmiş, güzelleşmiş.

Ellerine sağlık Başakça'cım.
__________________
  Alıntı ile Cevapla
6 Üyemiz Smyrna'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 26.12.2010, 15:18   #29
Çevrimdışı
Basakca
Müdavim

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Yeşil İle Mavinin Ahenkle Kucaklaştığı Şehir | Ordu (Kotyora)

Perşembe’de Gün Batımı



Yason Kilisesi
(Perşembe)



Paşaoğlu Konağı




__________________
"Ey egosu boyundan büyük insan..
Bir gün ölüp toprak olacaksın. Bir tohum filizlenecek ot olacaksın, bir öküz seni yiyecek ve atık olacaksın.. Yani hep aynı kalacaksın."

  Alıntı ile Cevapla
10 Üyemiz Basakca'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 07.05.2011, 21:39   #30
Çevrimdışı
ReaL
Deniz Sevengillerden

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Yeşil İle Mavinin Ahenkle Kucaklaştığı Şehir | Ordu (Kotyora)

Karacaömer Köyünden Ordu





Salman Kasabası - Akkuş




Boztepeden Ordu Manzarası








Ordu Taşbaşı





Çambaşı Yaylası





__________________



Tüm katılımcı arkadaşların okumasını rica ediyorum... Lütfen Tıklayınız..
* * *
  Alıntı ile Cevapla
13 Üyemiz ReaL'in Mesajına Teşekkür Etti.
Cevapla

Bu Sayfayı Paylaşabilirsiniz

Etiketler
gezilecek yerleri, hünerlice, ilçeleri, ilinin, kucaklaştığı, mavinin, ordu, ordu ili, ordu şehri, tarihi, şehrinin


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Hızlı Erişim


WEZ Format +3. Şuan Saat: 01:59.


Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Önemli Uyarı
www.forumgercek.com binlerce kişinin paylaşım ve yorum yaptığı bir forum sitesidir. Kullanıcıların paylaşımları ve yorumları onaydan geçmeden hemen yayınlanmaktadır. Paylaşım ve yorumlardan doğabilecek bütün sorumluluk kullanıcıya aittir. Forumumuzda T.C. yasalarına aykırı ve telif hakkı içeren bir paylaşımın yapıldığına rastladıysanız, lütfen bizi bu konuda bilgilendiriniz. Bildiriniz incelenerek, 48 saat içerisinde gereken yapılacaktır. Bildirinizi BURADAN yapabilirsiniz.