Yüzsüzlere Yüz

[@Mustafa Akten]

Yüzsüzlere Yüz

“Aşağıda anlatmaya çalışacağım yüzsüzlük, doğuştan ve sonradan var olan bir rahatsızlığın hekimler tarafından adına “transplantasyon” dediğimiz yöntem kullanılarak hasta sayılanlara şifa vermeleri için yapılan operasyonlar, Konumuz dışında olup, yüzsüzlük ile ilgi değildir. Peşinen ifade etmekte fayda görürüm.”

Duyurulur; artık Türkiye’de yüz naklide gerçekleştiriliyor. Yüzsüzlüğü, ikiyüzlülüğü, siyasi yüzsüzlüğü, toplumsal yüzsüzlüğü, ticari ahlak yüzsüzlüğü, devleti ve milleti tırtıklama yüzsüzlüğü, meydanlarda insanlara bol keseden vaat yüzsüzlüğü olanlar, tescilli bu yüzsüzlüklerinden kurtulmak isterlerse ve kendilerine uygun bir yüz bulunursa, yüz naklini yapacak yüzsüz bulunursa onlara yüz bulunucaktır haberleri olsun istedik.

Eskiden atalarımız yüzsüz olanları kast ederek yüzüne tükürsen yağmur yağıyor sanıyor diyerek yüzsüzlerin yüzsüzlüğünü tarif ederlerdi. Günümüzde yüzsüzlük ve iki yüzlülülük o kadar çoğaldı ki, kişisel, toplumsal, siyasal, ticari, dini yüzsüzlüklükler okadar ayyuka çıktı, okadar çeşitlendi ki, hangisini örnekleyelim derken, daha önce örneklenmiş olanlardan entresan olanların ifadesini burada zikrederek yüzsüzlük ve ikiyüzlülüğün nasıl kişisellikten toplumsallığa terfi ettiğini arz etmek istedim.

Şimdi yüzsüz tabir edilenlerin içinde var sayılan günümüz politikacıları, bunların içinden hükümet edenler, muhalefet edenlerin içinden bir bölümü yüzleri zımpara taşına tutulduğundan, bırakın tükürmeyi başka muameleye tabi, tutsanız, yinede tınmıyor, milletim milletim diyerek kendileri gibi yüzsüz olanların sayesinde dünyalık devşirmeye devam ediyorlar.

Hani örneklenmişlerden örnek sunalım dedik ya, örneğin gemileri gemicik diye bilmeyenlere neredeyse Karadeniz takası diye yutturmaya kalkanlar, komisyon hesaplarını üçe beşe kapatın diyerek aracılara ve iş bitiricilere talimat verenler, hesabını veremedikleri servetlerini çocuklarının düğün takılarına bağlayanlar, bizlere milyar dolarları var diyenler şimdi Silivri cezaevinde deyip kindarlığın daniska örneğini sunanlar, ne olacak bu çiftçinin hali? Anamız ağladı diyenlere, hadi lan! Al ananıda git buradan deyip çiftçinin köylünün şehirlinin efendisi olduğunu unutanlar, bu memleketin kimin olduğundan habersiz yüzsüzlere yüz bulunurmu? Sana oy verdik diyen Öğretmene hadi be! Bir daha oy verme senin oyunda eksik olsun diyen, çocuğuna iş ricasında bulunan emekliyi azarlayıp, senin oğlunda işsiz kalsın diyen yüzsüzlere yüz bulunur mu?

Günümüz halk deyimleri içinde olan, Görümce görünceye kadar, kaynana düğüne kadar, kayınpeder ölünceye kadar sevilirmiş diyenleri yüzsüzlük ve ikiyüzlülük örneklemesine daniska değil midir?

Yüzsüzlük ve iki yüzlülük hali, bireylerin ve meydana getirdikleri toplumun, yozlaşmış, kokuşmuş, her konuda çürümenin toplum yaşamı içinde oluşmuş hali değilmidir?
Yüzsüzlük; iş, eylem, yaşam tarzı, güttükleri siyaset, siyaset içinde politikacı olma hali ile yüzsüz olmayanlara karşı yaptıklarını çeşitli mazeretlerle aldatan, kandıran yüzsüz olmayanların dini ve ulvi duygularını, örf adet ve geleneklerini de vesile yaparak ve bunları politika malzemesi haline getirip yaptıklarına milletin temsilcisi olma kılıfını yapıştırıp milletin anasını belleme hali değilmidir? Yoksa tarif de yanılıyor muyuz?

“Yüz versen yüz daha isteyen yüzler bilirim,
Yokuşu olmayan düzler bilirim,
Dünya öküz üstündeymiş, bilemem
Yalnız, dünya üstünde çok öküzler bilirim.
Bu şiir kimindir kime aittir? Bilmiyorum ama, konumuzu süsler diye buldum buraya koydum. Bir şey ifade eder mi? Onun kararını yazıyı okuyanlar verecektir.

Siyaset diye bilinen örgütlü olduğu zaman demokrasinin vazgeçilmez unsurlarından olan, siyasi partiler içine, hep bilindiği ve yorumlandığı üzere asıl işlevi halka hizmet etmek olmayan yüzsüzlük ve iki yüzlülük ile daima halkı kandırıp ondan bir şeyler götürmeyi marifet ve sanat haline getiren adı politikacı olan, günümüzde Akp misali parti içinde öbekleşen ve göbekleşen politikacılar da siyaset adamı olduğunu iddia eden ama aslında politikacı olanlara daniska örnekler değil midir?

Yüzsüzlüğün bir başka örnek tarifi geniş halk yığınlarını etkilemek üzere söylenen “halka hizmet hakka hizmet” şimdi iş eylem ve uygulamalarına bakıldığında aslında ne halka nede hakka hizmet edilmektedir. Hizmet kısmen oydaşa, kısmenin üstü miktarda yandaşa, bir o kadarda yanaşmaya, daha fazlası evlad-ı ayala, akrabay-ı taallukata ve en çoğu da kendilerine yapılmaktadır. Kimin kesesinden?

Milletim milletim diye her fırsat da ruhlarını okşadıkları oy kalabalığının verdiği vergilerden. Adamlar derslerine iyi çalışıyor “Marifet iltifata tabi” diye bir söz var. Yüzsüz olanlar bunu iyi bildiklerinden hem yüzsüzlüklerini yapıyor, hem mazereti buluyor, hem ruhları okşuyor, milletim milletim dediklerinden ise asıl istedikleri oyu alıyor.
İnsanlar Naylon faturacılıktan, Akbil yolsuzluğundan, devleti ele geçirme oprasyunu olan laiklik karşıtı odak olmakla mahkûm ve haklarında açılmış yığınla dava ve dava dosyası parlemento arşivlerinde dururken, milletin ve devletin temel nizamını yıkmak üzere örgütleşirken, örgütlenmiş olanlarla organik bağ içinde olurmuşçasına görüşen, sorulduğunda söylendiğinde görüşen şerefsiz deyip sonrada görüştüklerini ifade etmeye çalışanlara hala toplumsal yüzsüzlük ile oy veriyorsa, kokuşmuşluk ve çürümüşlük nasıl Osmanlı ve başka milletleri bitirdi ise kokuşmuş olan bu oydaşlar eliyle ve yüzsüzlerin katkısı ile Türkiye Cumhuriyeti devletini de bitireceklerdir.

19/Ekim/2013
Mustafa AKTEN

[@Mustafa Akten]

Günümüz yüzsüzlerini tarif etsin diye tarafımdan 2013 yılında yazılmış bir yazı! Belki sn FG üyeleri tarafından yeniden paylaşılır anlayışı ile güncellemiş olayım dedim

[@Deniz]

Kalemine sağlık Teşekkürler Mustafa bey..

[@Ahmet Arif Hoca]

En ilginci de yüzsüzlükten binbir suratlılığa geçiş süreci, dinin devletselleşmesi ve giderek daha da toplumsallaşmasına paralel yürümüştür.

Binbir suratlar toplum mühendisliğini iyi biliyor demek ki...

[@Mediter]

Yüreğinize sağlık Mustafa Bey, (@Mustafa Akten)
(Tüm makalelerinizde olduğu gibi) Bir meşale olup, ışığınızı, yüzsüzlerin, (yüzsüzlüklerini gizlemek için takındıkları) binbir suratlarına tutarak deşifre ediyorsunuz.
Teşekkürler

[@Ahmet Arif Hoca]

Şu şeriatçı arap petrol şeyhlerinin islamcı diktaları yıkılsın, 2-3 sene içinde ABD ve İsrail ekonomi de çöker.

Bu dediklerinize aynen katılıyorum.

[@Mustafa Akten]

Değerli yorumları ile yazı fikriyatına renk katan değerli arkadaşlara sevgiler saygılar sunarım. Teşekkürlerimle.

[@Mustafa Akten]

Günümüz gerçekleri ile ne kadar örtüşüyor diye, geçmiş tarihlerde yazdığım bir yazı, yeniden paylaşayım dedim....

[@OkyanusunKalbi]

Rahmetli Aziz Nesin'in yazılarını okurken sanki günümüzü anlatmış hissine kapılıyorum. Aslında o yıllardan beri ülkede hiçbirşey değişmediği için bize o hissi veriyor.

Sizin de yazınız aynı farkındalığı sağlatıyor. Yüzsüzlükler kana işleyince kolay kolay gitmez. Peşlerine oydaşlarını alıp yüzsüzlüklerini kanıtlarlar.

Paylaşım için teşekkürler @Mustafa Akten.